İlk Lepra Savaşı ve Mazhar
Prof. Dr. Rıdvan CEBiROĞLU
İST. TIP FAK. ÖĞR. ÜYESİ 31 ağustos 1951 günü cağda?
Türk Akıl hekimliğinin önderi ve büyük hocası Dr. Mazhar Osman Uzmanı yitirmiştik. Yaşamı bo yunca onurlu ve doğru, halkı seven bir bilim adamı olarak ça lışan Ord. Prof. Dr. Mazhar Os man Uzman ülkemizde cüzam- . Iilan bir hastane çatısı altına toplayıp İlk savaş adımını atan bir hekim olarak dq bilinmek tedir. Türkiye'nin özellikle do ğu, Güneydoğu ve bazı kuzey yörelerinde 10-Ş0 bin kadar lep- ralı cüzzamlı ^nsan bulunduğu sanılmaktadır. Lepra'nın tam giderilmesi söz konusu olmasa da çağdaşlık savındaki bir ülke de tam denetim altına alınması kaçınılmazdır. Çünkü lepralı sa kat kişilere İstanbul, İzmir, An kara gibi en büyük İllerimizde de rastlamak olasıdır. Önemli olan bunların serbest dolaşma ları değil, tedavi ve denetim altında olup olmadıklarıdır. Çün kü çok güç ve yakın yaşam koşulları altında ancak bulaşan lepra'nın çağımızda duvarlar arasında ayrı tutulması (tecri di) gerekli değildir. Fakat belli bölgelerde dispanserlere© kont rol altında olmaları, evlerinin sağlık koşullarına kavuşturulma- Idrı gereklidir.
İLK ADIM
Bu gün de henüz başarıya u - . laşamadığımız Lepra savaşında bunların bir hastaneye alınma ları acısından ilk ilgilenen he
kim Mazhar Osman olmuştur. Bu anısını hoca şöyle anlat maktadır: «Üsküdar'da Karaca-alımet Mezarlığında Miskinler Tekkesi denilen bir' tekkenin bu lunduğunu bilirdim... Mezarlığın önünden geçerken tecessüs ba ni Miskinler Tekkesine uğrattı,
Ne göreyim? 13 kadar cüz- zamlı 40-50 kadar kadınlı erkek li, çocuklu sapa sağlam muha cirlerle tekkenin odalarında sı kışmış ve sığınmışlardı... Cüz- zamlılar şehirde dilenirler, keçi, koyun olarak süt sağarlarmış.» Bu korkunç manzarayı gören Mazhar Osman Devlet yönetici leri yanında uyarıları karşılıksız kalınca bu hastaları önce Top- taşı Akıl Hastanesi'ne (1918 - 1922), sonra da 1927’de Bakır köy Akıl Hastanesi'ne taşıtır. O- rada Türkiye'nin ilk lepra has tanesini kurar, kendi deyimi ile bir Akıl hekimi iken zorla lepra- cı olur ve yakın arkadaşı mer hum Dr. Neşet Halil'le birlikte yaşamı boyunca bu savaşımı sürdürür.
LEPRA İLE SAVAJ YOLU Mazhar Hoca, bu konuda 6’* dan fazla yazı, bildiri ve konfe rans dışında yaptığı öneriler so nucu 1942’lerde İlk modern lep
ra hastanesi olan Elozığ Cüz- zam hastanesinin kurulmasına da neden olmuştur. Hoca, lepra ile savaş İçin 1941 yılında Sağ lık Bakanlığı'na bir rapor .ver miş, konuyu Sağlık Şurasına getirmişti. Elâzığ Cüzzam Has tanesinde bir süre zorunlu ola rak çalıştığım tarihte ülkemizde modern tedavinin Sülfonlarla ilk denemelerini de 1949’da hocanın dergisi İstanbul seririyatında yayınlamıştım. .
Lepra’nın ülkede önlenmesi a- çısından halkın refahlı yaşamı va sağlık eğitimi birinci koşul dur. Çünkü sıkışık ve kötü mes ken yaşamı İçinde temizlik ko şullarının yokluğu hastalığın bu laşma nedenidir. Tek gözlü ma ğara tipi evlerde yaşamın sürdü rüldüğü bazı köylerimizde cok sık temas bulaşmayı kolaylaş tırıp Mazhar Osman’ın özet ola rak ileri sürdüğü öneriler bugün de Lepra Savaşında geçerliliğini
korur: /
1 — Lepra bölgelerini İyi ta ramak. Bugün verem aşısı or ganizasyonu (B.C.G.) bu İşi de üzerine almaktadır.
2 — Hastaları çabuk ve etkin İyi bakım ve tedaviye almak.
3 — Bulaşıcı hastaları bulaş ma süresinde lepra hastanesine yatırmak.
4 — Bu alanda çalışacak per sonel yetiştirmek.
MERAKLI BİR ALAN Cüzzam cağlar boyunca
İnsan-Deniz Kuvvetleri
Osman
S&-L,
b /
3
ları korkuttuğu oranda rahiple ri, hemşireleri, hekimleri, edebi yatçıları, bilim araştırıcılarını kendine çekmiştir. Norveçli he kim G. A. Hansen (1841 - 1942) lepralılardan alınan, parçalarda kısa comakçıklar biçiminde ba sil kümelerini görmüş ve bunla rın lepra mikrobu olduğunu bil dirmişti. Bu basil cok yavaş bir yaşam sürdürüyor ve deri ile si nirleri tutuyor. Bulaşması kolay olmuyor. Elazığ hastanesinde bir lepralı anneden doğan bebeğin 5 yaşına geldiği halde leprayı almadığını görmüştüm. Böyle gözlemler literatürde çoktur. De ride sıyrık, acık kapı olmadıkça ve cüzzamlının evinde yaşayıp eşyasını kullanmadıkça da bu laşması uzak bir olasılıktır. Lep- ralı hostalarda akıl, düşünce sistemi yerindedir. Çok duyarlı ve mutsuz, uğradıkları aşağılan maktan bedbin, küskün olurlar. Görünüşleri zamanla çok bozu larak bazan tanınmaz hale ge lirler. Fakat bu görüntünün al tında duyarlı, ağlayan bir ruh yatar. Onun için bu hastalara yardım , en büyük insanlık öde vidir. Hastalığın oluşu, yayılışı, tedavisi karanlıklarla dolu oldu ğundan pek cok hekim bu heye canlı araştırıya yaşamlarını ada mışlardır. Bu gün de Fakültemiz öğretim . üyelerinden genç ve enerjik bir kadın doktor, Doc. Dr. Türkân Bilgin bu savaşın önderliğini götürüyor. İşte Dr. Mazhar Osman bundan 57 yıl önce bu heyecanı duyan, ulu sunu seven genç bir hekim ola rak kimsenin yardımı olmaksızın İlk adımı atmıştı. Anısı önünde saygıyja eğiliyoruz.
Taha Toros Arşivi