Merhum iistad Ahmed Refik
Merhum Ahmed
Refik için
z
<?Ttf-
6 M U / ■■■•.f-Bir Bulgar gazetesi güzel
bir makale neşretti
Sofya Üniversi - tesinde Türk dili muallimi Gospodin Giliboff, Zora ga- gazetesinde, mer - hum Ahmed R e - fiğin vefatı münase- betile bir makale neşretmiştir. Bu ma kalenin mühim par çalarını alıyoruz:
«Son tarihli İs
tanbul gazeteleri bize büyük Türk mü - verrihi ve İstanbul Üniversitesinin tarih profesörü Ahmed Refiğin ayın onuncu günü 56 yaşında olduğu halde öldüğü ! kara haberini verdiler. Ahmed Refik ay ni zamanda Osmanlı tarihi hakkındaki tetkiklerinden maada sistematik bir su - rette tarihî Türk vesaikinin diğer millet lere temas edenlerini de ariyan, bulan ve tetkik ederek bunlardan ayn ayrı eserler vücude getiren büyük bir tarihçi idi.
«M em aliki Osmaniyede Demirbaş
$ arl» adlı eserinden dolayı İsveç Kralı kendisini on bin franklık bir mükâfatla taltif etmiş ve yüksek rütbeli bir de nişan hediye eylemiştir. «T ürk İdaresinde Bul- g ariar»; « iö 6 o de Bulgar İsyanı»; «Fener Patrikliği ve Bulgar Kilisesi» gi bi eserleri de tarihî Türk vesaikma isti - naden yazılmış kıymetli eserlerdir ve bun larda bütün vesikaların metinleri aynen ipka edilmiştir. Ahmed R efik Bulgar ta rihine olan hizmetinden dolayı Kral Ü - çüncü Boris tarafından da «Vatandaş - lığa hizmet nişanının kumandan haçı» ile taltif edilmişti. Merhumun M acar ve Fransız tarihleri hakkında da kıymetli e- serleri intişar etmiştir.
Ahmed Refik yalnız bir tarihçi değil di. O, ^yni zamanda kudretli bir de şa - irdi. Kendisile konuşanlar, daha ilk na - zarda onun bu yüksek meziyetlerini der hal anlarlardı. Ahmed Refik tarihî hâ - diseleri aynen yaşatmayı sever ve bunu yaparken o hayatı bizzat yaşamış bir in san gibi naklederdi. Bütün eserlerini de - rin ve sürükleyici bir cazibe’ ile okur ve okurken yalnız bunların san attaki şahi kalarına çıkmakla kalmaz bütün bir dev rin tarihî hâdiselerini aynen yaşadığınızı hissedersiniz.
Bütün bunlardan maada Ahmed R e - fik herkese iyilik etmesini seven ve herke se karşı muhabbet besliyen bir insandı. Tarihî tetkikleri seven herkese karşı, mil liyet farkı yapmaksızın, derin bir sevgi beslerdi.
Acısına doyamadığımız büyük profe sörümüz Zalatarski’yi tanırdı ve ben kendisine profesörün öldüğünü söyledi - ğim zamdû Ahmed Refik yalnız derin bir teessür duymakla kalmadı; derhal se si titremeğe ve gözlerinden yaşlar dökül meğe başladı..
îşte yalnız Türk tarihçiliğinin değil, bütün tarih ilminin kaybettiği tarihçi, şair ve insan....
Biz, Türk tarihçilerinin acısını payla şır ve merhumun yakınlarına taziyetleri - mizi sunarız.»