• Sonuç bulunamadı

Fıkıh mezhepleriyle karşılaştırmalı olarak Tirmizi'nin hukukçuluğu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Fıkıh mezhepleriyle karşılaştırmalı olarak Tirmizi'nin hukukçuluğu"

Copied!
94
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TEMEL İSLAM BİLİMLERLİ ANA BİLİM DALI İSLAM HUKUKU BİLİM DALI

FIKIH MEZHEPLERİYLE KARŞILAŞTIRMALI

OLARAK TİRMİZİ’NİN HUKUKÇULUĞU

Yüksek Lisans Tezi

Danışman

Prof. Dr. Ahmet YAMAN

Hazırlayan

Hikmetullah ERTAŞ

(2)

İÇİNDEKİLER

KISALTMALAR_________________________________________________________V ÖNSÖZ____________________________________________________________________VI GİRİŞ_____________________________________________________________________1 I-Araştırmanın Amacı ve Önemi________________________________________________1 II-Çalışmanın Kapsamı________________________________________________________1

BİRİNCİ BÖLÜM

TİRMİZÎ'NİN HAYATI VE ESERLERİ

I-Tirmizî’nin Hayatı ve Eserleri_________________________________________________3 II-İlim Dünyasındaki Yeri_____________________________________________________4 III-Tirmizî’nin Sünen’inde Tebarüz Eden Hukukçuluğu______________________________7 A-Sünen’in Fıkıh Tarihi Açısından Önemi________________________________________7 B-Tirmizî’nin Fıkıhta İzlediği Mezhep____________________________________________ 9 C -Tirmizî’nin Fıkhî Amaçla Kullandığı Kavramlar_________________________________11 1 - Ehlu’l-İlm ( ملعلا لهأ( _______________________________________________________11 2- Ehlu’l- Kûfe ( ةفوكلا لهأ( _____________________________________________________12 3- Ashabuna ( انباحصأ( ________________________________________________________13 4- Esahhu ( حصأ( ____________________________________________________________14 5- Ruhsat ( ةصخرلا( ___________________________________________________________15 D- Tirmizî’nin Kullandığı Yöntem ve Teknikler____________________________________15 1-Tirmizî’nin İçtihadını Belirten Bâb Başlıkları____________________________________15 a-Soru Kalıbını Kullanmak_____________________________________________________16 b-Peşi Sıra Birbirine Zıt Başlıklar Kullanmak______________________________________ 16 c-Hadisten Çıkarılan Hükme Göre Başlık Koymak__________________________________ 16 2-Hadisle İlgili Yorumlar______________________________________________________ 17 a-İçtihadı Belirten Yorumlar____________________________________________________ 18 b-Tercihini Belirten Yorumlar__________________________________________________ 19 ba-Hadisin Zâhirine Göre Tercih________________________________________________ 19 bb-Hadisten Çıkarılan Mâna İle Tercih___________________________________________20 c-İcmâyı Belirten Yorumlar____________________________________________________ 20

İKİNCİ BÖLÜM

TİRİMİZİ’NİN İBADETLERE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

I-TEMİZLİK________________________________________________________________ 22 A-Hurma Şırasıyla Abdest Almak_______________________________________________ 22 B-Abdest Alınırken Ayakları Yıkamak___________________________________________ 24 C-Öpmeden Dolayı Abdest Almak_______________________________________________ 25 D-Ateşte Pişen Yiyeceklerin Yenmesinden Dolayı Abdest Almak______________________ 27

(3)

E-Ayağa Giyilen Mestin Süresi_________________________________________________ 29 II-NAMAZ_________________________________________________________________ 31 A-Deve ve Davar Ağıllarında Namaz Kılabilmek___________________________________ 32 B-Sıcak Havalarda Öğle Namazını Geciktirebilmek_________________________________ 33 C-İmamla Cemaatın Niyetlerinin Bir Olması_______________________________________ 35 D-İmam Hutbe Okurken Namaz Kılabilmek_______________________________________ 37 E-Vitir Namazı Ve Hükmü_____________________________________________________ 40 F-Küsûf ve Husûf Namazlarını Cemaatle Kılmak___________________________________ 43 G-Bayram Namazlarından Önce Ve Sonra Nafile Namaz Kılınabilme Durumu____________ 45 Ğ-Namazda Yılan ve Akrep Öldürmek___________________________________________ 46 H-Secdeden Kalkış___________________________________________________________ 47 I-Namazı Kaç Rekat Kıldığını Bilmemek_________________________________________ 49 İ-Namazı Unutarak Geçirenin Kaza Vakti_________________________________________ 51 J-Tahiyatta Şehadet Parmağını Kaldırmak_________________________________________ 52 III-ORUÇ__________________________________________________________________ 54 A-Şaban Ayının İkinci Yarısında Oruç Tutmak_____________________________________ 54 B-Sadece Cumartesi Günü Oruç Tutma___________________________________________ 55 C-Oruçlu Olduğunu Unutarak Orucunu Bozanın Kaza Etme Durumu___________________ 55 D-Cünüb Olarak Oruç Tutma___________________________________________________ 56 IV-ZEKÂT_________________________________________________________________ 57 V-HACC___________________________________________________________________ 57 VI-KURBAN_______________________________________________________________ 58

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

TİRMİZİNİN KAMU VE ÖZEL HUKUKA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

I-TİRMİZİ’NİN KAMU HUKUKUNA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ_______________________ 60 A-Kafire Karşı Müslüman Kişiye Kısas Uygulanması________________________________ 60 B-Efendinin Cariyeye Devletten İzin Almaksızın Had Uygulama Yetkisi________________ 62 C-Ehli Kitap Arasındaki Davalarda İslam Hukukuyla Hükmetme______________________ 63 D-Mahremiyle Evlenen Kişinin Cezası___________________________________________ 65 E-Ölü Arazilerin İhyası________________________________________________________ 67 II-TİRMİZÎ’NİN ÖZEL HUKUKA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ__________________________ 69 A- Aile Hukuku_____________________________________________________________ 69 1-Mut’a Nikahı______________________________________________________________ 69 2-Köleyi Azat Etmeyi Mehir Saymak____________________________________________ 70 3-Süt Bâbalık_______________________________________________________________ 72 4-İddet_____________________________________________________________________ 73 B- Borçlar Hukuku___________________________________________________________ 75

(4)

1-Üreticiyi Pazara İnmeden Yolda Karşılama______________________________________ 75 2-Satış Akdinin Gerçekleşme Zamanı____________________________________________ 76 3-Musarrât ve Hükümleri______________________________________________________ 78 4-Faize Tabi Mallarda Cins Birliği_______________________________________________ 80 5-Şuf’aya Konu Olan Mallar___________________________________________________ 82 SONUÇ____________________________________________________________________ 84 BİBLİYOGRAFYA__________________________________________________________ 86

(5)

KISALTMALAR

a.g.e. :Adı geçen eser

a.y :Aynı Yer

b. :Bin

(c.c) :Celle Celâlühü

c. :Cilt

çev. :Çeviren

DİA :Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

h. :Hicri

Hz. :Hazreti

md. :Madde

(r.a.) :Radiyallâhu anh, anhâ

s. :Sayfa

(s.a) :Sallallahu aleyhi ve selem

trc. :Tercüme Eden thk. :Tahkik Eden ty :Tarih Yok ö. :Ölüm Tarihi yay. :Yayınları yy :Yer Yok

(6)

ÖNSÖZ

Allah (c.c.) insanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamak amacıyla İslamı gönderdi. Bu amacı gerçekleştirmek için dinin nasıl yaşanılacağını gösterecek model insanları, yani peygamberleri risaletle görevlendirdi. Bu zincirin son halkası Hz. Muhammed’dir(sa). İnananlar için örnek olan Hz. Peygamberin söz, davranış ve takrirleri dinde hüccettir. Bunlara ise Sünnet denir. Sünneti konu alan ilim yani Hadis ilmi Hz. Peygamberin hayatını kendi yöntem ve teknikleriyle ele alır. Hadis alanında birçok eser yazılmış olup en önemli olanlardan biri de kuşkusuz ki, Tirmizî’nin es-Sünen’idir. Tirmizî’in yazdığı bu eser, dünyanın değişik coğrafyalarında yer alan Müslümanlar tarafından yazıldığı dönemden günümüze kadar güven ve beğeni içerisinde okunmuştur.

İslam hukukunun ana kaynaklarından Sünnet’i konu edinen, aynı zamanda müellifin de fıkhî görüş ve yaklaşımlarını veren böyle bir eserin İslam hukuku açısından değerlendirilmesi gerekiyordu. Biz, işte bu tezde böylesine önemli bir hususu imkânlarımız ölçüsünde incelemeye çalıştık.

Tirmizî’nin eseri üzerinde bir çok hadis çalışması yapılmış olmasına rağmen, bildiğimiz kadarıyla eserin fıkhî açıdan incelemesi yapılmamıştır. Tirmizî, hukukun her alanında kendi görüşlerini sunmuş değildir. Bu bakımdan çalışmamız fıkhın bütününü kuşatıcı olmamıştır. Biz, Tirmizî’nin tespit edebildiğimiz tercih ve ictihatlarını belirttik; ayrıca bunları Tirmizî’den önce sahneye çıkmış dört meşhur fıkıh mezhebiyle karşılaştırmasını yaptık. Böylece bir taraftan Tirmizî’nin hukukçuluğu ortaya konulmuş, diğer taraftan da Ehl-i Hadis’in hukuk yorumları, bu yorumların hangi mezheplere daha yakın olduğu verilmeye çalışılmıştır.

Çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır. Birinci Bölüm’de Tirmizî’nin hayatı, ilim dünyasındaki yeri ve Sünen’inde tebarüz eden hukukçuluğu işlenmiştir. İkinci Bölümde Tirmizî’nin ibadetlere ilişkin görüşleri, Üçüncü bölümde ise hukuka ilişkin (kamu-özel) görüşleri işlenmiş, dört mezheple mukayesesi râcih görüş belirtilerek yapılmıştır.

Bu çalışmamızda bize samimi katkılarından dolayı, hocam sayın Prof.Dr. Ahmed YAMAN beye ve emeği geçen bütün arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim.

Hikmetullah ERTAŞ KONYA /2006

(7)

GİRİŞ

I-Araştırmanın Amacı ve Önemi

Ebu İsa et-Tirmizî, yazmış olduğu es-Sünen adlı eserle yaşadığı dönemde olduğu gibi günümüzde de müstesna bir yere sahip olmuştur. Onun bu eseri üzerinde bir çok hadis çalışması yapılmış ancak eserin fıkhî yönü ele alınmamıştır. Tirmizî’nin eseri, hadisleri ele alırken, fıkhî konulara göre hadisleri tasnif etmesi açısından “Sünen” olma özelliğini taşır. O hadisleri klasik fikhî başlıkların yanı sıra, kendisinin hadisten çıkardığı hükme göre de başlık seçerek rivayet etmiştir. Yine Tirmizî, hadisleri naklettikten sonra, önce rivayeti hadis açısından kritize eder sonra fukahanın hadisle amel edip etmediğini belirtir. Bazı konularda ise içtihat eder. Tirmizî fıkhi görüşlerinin verirken Birinci bölümde inceleneceği üzere bazı yöntem ve teknikler kullanmıştır.

Araştırmadaki amacımız, Tirmizî’nin belirli şekillerde ortaya koyduğu fıkhî görüşleri “Sünen”inden çıkararak, bunları İslam dünyasında yazılmış bulunan dört mezheple mukayese etmektir. Tezimizde Tirmizî’nin görüşlerini açıkça ortaya koyduğu konuları tespit ederek dört mezheple mukayese ettik.

Kanaatimizce Tirmizî, bir hukukçu olarak içtihat etmesinin yanı sıra Fıkıh Tarihi açısından da ilim dünyasında müstesna bir yere sahiptir. Tirmizî’nin mezheplerin görüşlerini hadis rivayetlerinde olduğu gibi senetlerle nakletmesi, fukahanın icma’ ettiği yerleri belirtmesi ve gerek günümüzde müntesibi kalmış gerekse de müntesibi pek kalmamış olan mezheplerin fıkhını bize iletmesi açısından son derece önemlidir. Tezimizde Tirmizî’nin bu yönünü de inceledik.

II-Çalışmanın Kapsamı

Çalışmamızda Tirmizî’nin görüşlerine, onun kaleme aldığı es-Sünen’i tarayarak ulaştık. Tirmizî, görüşlerini belirli yöntem ve tekniklerle ortaya koyar. “Ashabuna”, “Asahhu”, “Eşbehu bil ittiba’ ” gibi kavramlarla veya konuya seçtiği başlıkla içtihadını belirtir. İşte biz burada Tirmizî’nin fıkhını, onun kullandığı bu kavramlar çerçevesinde ortaya koymaya çalıştık. Önce Tirmizî’nin içtihadını sarih olarak ortaya koyduğu konuları gerekçeleriyle beraber tespit ettik. Sonra bunları, Modern Hukuk sistematiğine göre tasnif ederek, dört mezheple mukayese yaptık. Söz konusu konularda Tirmizî ile aynı düşünmeyen fıkhî mezhep veya mezheplerin delillerini, mezhebin kendi kitaplarından çıkararak, bunları Tirmizî’nin içtihatları ile mukayese ettik. Kanaatimizce râcih olan görüşü de belirttik.

(8)

Tezimizde Tirmizî’nin fıkhını, es-Sünen’i ve Sünen’in sonunda yer alan el-‘İlel’i tarayarak, ortaya koyduk. Bilindiği gibi Tirmizî, Sünen’inde yer verdiği bazı hadisleri ‘İlel’inde kritize eder.

Tirmizî, rivayet ettiği iki hadis dışındaki bütün hadislerle amel edildiğini söyler.1 O,

Sünen’de görüşlerine yer verdiği fukahaya hangi tariklerle ulaştığını ‘İlel’de belirtir. Bundan dolayı, çalışmamızda Tirmizî’nin ‘İlel’ini de inceledik. Tezimize başlık seçerken, fıkıh ve hukuk kelimelerinin birbirlerinin yerine kullanılamayacağını, fıkıh kavramının ihtiva ettiği konular açısından hukuk kavramından daha geniş bir anlama geldiği gerçeğini de göz önünde bulundurarak, “fıkıh mezhepleriyle karşılaştırmalı olarak Tirmizî’nin hukukçuluğu” ismini seçtik. “Fıkıh mezhepleri” ifadesinden dolayı hukukun alanına girmediği halde, Tirmizî’nin görüş belirttiği ibadet konularını da tezimizde inceledik. Biz Tirmizî’nin es-Sünen’deki hadislerini verirken, kitap isminden sonra parentez içinde önce bab numarasını sonrada hadis numarasını verdik. Mesela, Salat (65/80) şeklinde dipnot verilirken şunlar kastedilmiştir. Salat kitap ismi, 65 Salat kitabındaki 65. bab, 80 ise, es-Sünen’de baştan itibaren verilen hadis numarasıdır.

Tezimizde Tirmizî’nin görüşlerini mezheplerle mukayese ederken, dört mezhebin temel kaynaklarını taradık. Aynı zamanda hadisleri ihtiva eden hadis kaynakları ile yer yer hadis şerhlerinden de faydalandık. Tercihlerimiz konusunda söz konusu eserler ile fıkıh usûlu çalışmaları belirleyici oldu.

1 İlelü’t-Tirmizî, s.1

يبنلا نأ سابع نب ثيدح نيثيدح لخ ام ملعلا لهأ ضعب هب دخأ دقو هب لومعم وهف ثيدحلا نم باتكلا اذه يف ام عيمج يبنلا ثيدحو رطم لو رفس لو فوخ ريغ نم ءاشعلاو برغملاو ةنيدملاب رصعلاو رهظلا نيب عمج ملسو هيلع لا ىلص لاق باتكلا يف اعيمج نيثيدحلا ةلع انيب دقو هولتقاف ةعبارلا يف داع نإف هودلجاف رمخلا برش اذإ لاق هنأ ملسو هيلع لا ىلص ءاهقفلا رايتخا نم باتكلا اذه يف انركذ امو

( Eserimde yer verdiğim bütün hadislerle, şu iki rivayet hariç ulema tarafından amel edilmiştir. 1-“Nebi (s.a) Medine’de korku(savaş), yolculuk ve yağmur gibi her hangi bir sebep yokken öğle namazı ile ikindi namazını ve akşam namazı ile yatsı namazını cem etti.” 2-“Bir kişi ilk kez içki içtiğinde ona celde cezasını uygulayın. Bu suçu dördüncü kez tekrarladığında onu öldürün.”)

(9)

BİRİNCİ BÖLÜM I-Tirmizî’nin Hayatı ve Eserleri

İslam dünyasında Tirmizî diye meşhur olan Ebu İsa’nın tam adı, Muhammed b.İsa b. Sevre b. Musa b. Dehhâk el-Buvğî’dir. Hicri 209 yılında bu günkü Türk Cumhuriyetlerden Özbekistan’ın sınırları içindeki Tirmiz şehri yakınında bulunan Buvğ köyünde doğdu. Her ne kadar bazı eserlerde kör olarak doğduğu rivayet edilsede,2 bu bilgi Zehebî, İbn Hacer gibi

alimler tarafından yazılan eserlerdeki bilgilere ters düşmektedir.3

20 yaşına kadar yaşadığı beldede ilim tahsilinde bulunan Tirmizî, daha sonra Horasan, İran ve Hicaz bölgelerini gezerek buralardaki ilim merkezlerinden faydalandı. 40 yaşına kadar süren ilim yolculuklarından sonra Horasan’a dönen Tirmizî ömrünün sonlarında gözlerini kaybetti. Buharî gibi dönemin bir çok muhaddisinden ders alan Tirmizî, hicri 279 yılında Tirmiz’de vefat etti.

Tirmizî’yi ilim dünyasında meşhur kılan eseri, el-Câmi‘u’s-sahih’tir. Tirmizî’nin bundan başka, eş-Şemâil, et-Târih, ez-Zühd ve el-Câmi‘u’s-sahih’in sonunda bulunan el-‘İlel’den başka müstakil olarak kaleme aldığı el-‘İlel diye eserleri vardır.4Ancak bu

eserlerden günümüze sadece el-Câmi‘u’s-sahih ve eş-Şemâil ulaşmıştır.

Tespit edebildiğimiz kadarıyla el-Câmi‘u’s-sahih üzerinde yapılmış çalışmalar ve baskıları şunlardır5:

1- el-Câmi‘u’s-sahih iki cilt halinde Bulâk’ta 1914 de basıldı.

2- Ârızatü’l-ahvezî şerhiyle birlikte onüç cilt olarak Kahire’de 1974, Leknev 1932-1939, Delhi 1891-1892-1924 yıllarında basıldı.

3- el-Câmi‘u’s-sahih’in ilk iki cildi Ahmed Muhammed Şâkir tarafından 1937, üçüncü cildi Muhammed Fuâd Abdülbaki 1937, dört ve beşinci ciltleri ise İbrahim Utve Avd 1962’de tahkik edilerek Kahire’de neşr edilmiştir.

4- Birinci cildi Abdülvehhab Abdullatif, diğer ciltleri Abdurrahman Muhammed Osman tarafından tahkik edilen beş ciltlik el-Câmi‘u’s-sahih, Medine’de 1906 ve 1909 da basıldı.

5- İzzet Ubeyd tarafından da tahkik edilen el-Câmi‘u’s-sahih son cildi fihrist olmak üzere on cilt halinde Humus’ta basıldı.

2 A.J.Wensinck, “Tirmizî ” M.E.B. İslâm Ansiklopedisi,12/389; Özalp Ahmed, “Tirmizî ”, Şamil İslam

Ansikopedisi, 8/90

3 Zehebî, Tezkirat’ül-huffâz, 2/634; İbn Hacer, Tehzibu’t-Tehzib, 9/389 4 İbnu’n- Nedim, el-Fihrist, s.325

5 İbnu’n- Nedim, a.g.e., s.325; Sem’anî, el-Ensâb,1/459-461;İbn Hallikan, Vefeyât, 4/278; Zehebî, Siyeru

a‘lami’n-nübelâ, 8/271-272; İbn Hacer, a.g.e., 9/390; Kâtib Çelebi, Keşfü’z-zunun,1/559; Dehlevî, Şahveliyullah, Bustanu’l-muhaddisin(trc.Ali Osman Koçkuzu), s.196-199; Ahmed Muhammed Şakir, el-Câmiu’s-Sahih ve huve Sunenu’t-Tirmizî (mukaddime), 1/80-81; Çakan, İsmail Lütfi, “el-Câmi‘u’s-sahih”, DİA, 7/129

(10)

6- el-Câmi‘u’s-sahih’i Sünen-i Tirmizî Tercümesi adıyla Osman Zeki Mollaahmedoğlu sened zincirinde sadece sahabe ravilerine yer vererek, Türkçe’ye altı cilt olarak 1981’de tercüme etti.

7- Ârızatü’l-ahvezî alâ kitâbi’t-Tirmizî ismiyle Ebu Bekir İbnu’l-Arabî’nin (ö.543) kaleme aldığı şerh, Kanpûr’da 1921’de on cilt halinde basıldı.

8- En-Nefhu’ş-şezî şerhu Süneni’t-Tirmizî ismiyle İbn Seyyidünnâs el-Ya’murî tarafından yapılan şerhe, Zeynüddin el-Irâkî (ö.806) bir tekmile yazmıştır. Ancak bu eserin baskısı yoktur.

9- Şerhu Süneni’t-Tirmizî ismiyle, Zeynüddin el-Irâkî adı geçen tekmilesinin dışında bir şerh yazmıştır.

10- Kutû’l-mugtezî ‘ala Câmi‘i’t-Tirmizî ismiyle Suyûti (ö.911) İbnü’l-Arabî’nin görüşlerini özetleyerek özlü bir şerh yapmıştır. Bu eser Kanpûr’da 1921’de basıldı. Dimnâtî(ö.1306) bu şerhi Nef’u Kuti’l-mugtezî adıyla ihtisar etmiştir. Bu eser Kahire’de 1922’de basıldı.

11- el-‘Urfü’ş-şezî ‘ala Câmi‘i’t-Tirmizî ismiyle taş baskıyla basılan eser, Muhammed Enverşah el-Keşmîrî’nin(ö.1933) el-Câmi‘u’s-sahih’i okuttuğu sırada öğrencileri tarafından derlenmiştir. Bu eser 1986’da Hindistan’da basılmıştır.

12- Tuhfetü’l-Ahvezî bi-şerhi Câmi‘i’t-Tirmizî ismiyle Mübârekpûrî(ö.1934), el-Câmi‘u’s-sahih’a dört ciltlik şerh yazmıştır. Bu eser dört cilt halinde 1975 te Hindistan’da basılmıştır.

13- Nureddin Itr’ın el-İmâm et-Tirmizî ve’l-muvâzenetü beyne Câmii’hi ve

beyne’s-Sahîheyn ismiyle yaptığı doktora çalışması Mısır’da 1970’te basılmıştır.

II-İlim Dünyasındaki Yeri

El-Câmi‘u’s-sahih eseriyle yazdıktan yaklaşık iki asır sonra İslam dünyasında şöhret bulan Tirmizî, naklettiği hadislerden sonra yaptığı değerlendirmelerle önemli bir yere sahip olmuştur. O, Kütüb’i-sitte müelliflerinin hadis aldıkları ortak dokuz şeyhe ilaveten, bir çok hadis şeyhinden de hadis ve hadis ilimlerini aldı. Buhârî ile hoca - talebe ilişkisi vardır. Yirmi yaşlarında başladığı ilim seyahatleri esnasında Mısır, Şam ve Bağdat hariç dönemin diğer ilim merkezlerindeki alimlerden ders aldı. Onun hadisi kabul etmedeki hassasiyeti ile usûl ilimlerini hadise uygulamasından dolayı eseri, İslam dünyasında şöhret bulmuş, böylece el-Câmi‘u’s-sahih hadis sahasında genel kabul gören üçüncü kitap olmuştur.6

(11)

Tirmizî’yi bütün muhaddisler “Sikat”tan saymış7, Buhârî ondan hadis rivayet

etmiştir.8 O, eserini tamamladıktan sonra, Hicâz, Irak ve Horasan âlimlerine sunmuş, onlar

esere olan hayranlıklarını şu şekilde dile getirmişlerdir: “Bu kitap kimin evinde bulunursa, sanki onun evinde konuşmakta olan Peygamber vardır.”9

Tirmizî’nin eseri el-Câmi'u’s-sahih ve es-Sünen diye bilinir. Çünkü o, hadisleri fıkıh bâblarına göre tasnif etmiştir. Hadisleri zikrettikten sonra; senetteki râvilerin durumunu ve hadisin sıhhatini kendi uslubuyla bazı kavramlarla ortaya koyar. O, hadislerin sonunda “Hasenun”, “Hasenun Sahihun”, “Hasenun Garibun”, “Hasenun Sahihun Garibun” veya “Garibun” gibi terimler kullanır. “Hasen” kavramını ilk kullananın Tirmizî olduğu söylenir.10 “Hasen” ve “Garib” kavramlarıyla ne kast ettiği kendisi açıklamıştır11.

Tirmizî hadis senetleriyle ilgili değerlendirmeler yaptıktan sonra söz konusu rivayetin ortaya koyduğu hükümle ilgili olarak; “Sahabe ve Tabiin”in görüşlerine yer verir. Daha sonra ise derin fıkıh bilgisini göstererek; hadisle amel edilip edilmediğini, konuyla ilgili tarafların delillerini ve kendi görüşünü ortaya koyar. İşte bu özelliklerinden dolayı Tirmizî’nin el-Câmi'u’s-sahih’i günümüze kadar önemini koruyarak gelmiştir.

Tirmizî’yi ilim dünyasındaki görkemli konuma getiren diğer önemli haslet ise, yazmış olduğu “el-‘İlel” isimli çalışmasıdır. O burada, kendilerinden fıkhî nakillerde bulunduğu tarafları senetlerle verir. el-Câmi'u’s-sahih’te rivayet ettiği hadislerin senetlerinde yer alan rical ile ilgili yorumları da el-‘İlel’de bulmak mümkündür.

Ebu İsa et-Tirmizî’nin hoca talebe ilişkileri için şunları söylemek mümkündür:12

Tirmizi; Buhârî(ö.256), Muslim(ö.261), İbn Mâce(ö.273), Ebu Davud(ö.275) ve Nesâî(ö.303) ile şu dokuz hocadan hadis rivayetinde ortaktır:

1-Abbas b. Abdulazim el-‘Anberî(ö.246)

7 Zehebî Tirmizî ile ilgili şunları nakleder: “ İlim sahibi Hafız Muhammed b. İsa b.Sevre Ebu İsa et-Tirmizî,

Câm’i sahibi olup sikâlığı üzerinde ittifak edilmiş bir kişidir. Muhammed b.Hazm’ın (ö.456), Kitâbu’l-isâl’ın Ferâiz bölümünde Ebu İsa için ‘Meçhul’ dediğine bakılmaz. Çünkü o, Tirmizî’nin el-Câmi‘u’s-sahih’i ile el-‘İlel’i görmemiştir. Bunlar kendisine ulaşmamıştır.” (Zehebî, Mizânu’l-i’tidâl, 3/117)

Tirmizî’nin el-Câmi‘u’s-sahih’ini tahkik eden Ahmed Muhammed Şakir de Zehebî gibi düşünür.(Ahmed Muhammed Şakir, a.g.e.,s.87)

8 Zehebî, Tezkuirat’ül-huffâz, 2/635; Ahmed Muhammed Şakir, a.g.e., s.83

لا ىلص لا لوسر لاق لاق ديعس يبأ نع ةيطع نع ةصفح يبأ نب ملاس نع ليضف نب دمحم انثدح رذنملا نب يلع انثدح ام درص نب رارضل تلق رذنملا نب يلع لاق كريغو يريغ دجسملا اذه يف بنجي دحل لحي ل يلع اي يلعل ملسو هيلع نم لإ هفرعن ل بيرغ نسح ثيدح اذه ىسيع وبأ لاق كريغو يريغ ابنج هقرطتسي دحل لحي ل لاق ثيدحلا اذه ىنعم هبرغتساف ثيدحلا اذه ليعامسإ نب دمحم ينم عمسو هجولا اذه (Menakıb 21/3727)

9 Zehebî, a.g.e.,s.634; Kâtib Çelebi, a.g.e.,1/559; Ahmed Muhammed Şakir, a.g.e., s.88

10 İbn Salâh, Ulumu’l-hadis, 29-40; Tehânevî, Kavâid fi ulumi’l-hadis (trc. İbrahim Canan) s.39; Uğur Mücteba,

“Hasen”, DİA, 16/375; 11İlelü’t-Tirmizî, ثيدح لك اندنع هدانسإ نسح هب اندرأ امنإف نسح ثيدح باتكلا اذه يف انركذ امو ىسيع وبأ لاق امو نسح ثيدح اندنع وهف كاذ وحن هجو ريغ نم ىوريو اذاش ثيدحلا نوكي لو بذكلاب مهتي نم هدانسإ يف نوكي ل ىوري هجو نم لإ ىوري ل ابيرغ نوكي ثيدح بر ناعمل ثيدحلا نوبرغتسي ثيدحلا لهأ نإف بيرغ ثيدح باتكلا اذه يف انركذ دحاو 12 6.dipnot kaynakları

(12)

2-Ebu Hafs ‘Amr b. Ali el-Fellâs (ö.249) 3-Nasr b.Ali el-Cehdemî(ö.250)

4-Ya’kub b. İbrahim ed-Devrekî(ö.252) 5-Muhammed b. Beşşâr Bundâr (ö.252) 6-Muhammed b. Müsennâ Ebu Mûsâ(ö.252) 7-Ziyâd b.Yahyâ el-Hassânî(ö.254)

8-Muhammed b. Ma’mer el-Kaysî el-Bahrânî(ö.256) 9-Ebu Sa’îd el-Eşucc Abdullah b. Sa’îd el-Kindî(ö.257)

Tirmizî ayrıca şu hocalardan da hadis almıştır:

1-Süveyd b. Nasr b. Süveyd el-Mervezî(ö.240) 2-Kuteybe b. Said es-Sekafî (ö.240)

3-Ebu Mansur Ahmed b. Ebî Bekr(ö.242) 4-Ali b. Hâcr el-Mervezî (ö.243)

5-Abdullah b. Mu’avîye el-Cumehî(ö.243)

6-Muhammed b. Abdilmelik b. Ebi’ş-Şevârib (ö.244) 7-İbrahim b. Abdillah b. Hâtim el-Herevî(ö.244) 8-İsmail b. Musa el-Fezârî es-Süddî( ö.245)

Tirmizî’den pek çok kimse rivayette bulunmakla beraber el-Câmi‘u’s-sahih’i ondan bütünüyle veya kısmen kaç kişinin rivayet ettiği kesin olarak bilinmemektedir. Fakat eserin râvisi olarak bilhassa şu altı kişinin ismi zikredilmektedir:

I-Ebu’l-Abbas Muhammed b. Ahmed b. Mahbûb el-Mahbûbî(ö.346) A)Ebu Ali el-Mervezî(ö.391)

1)İbn Hevc el-Harrâ(438)

a)Ebû Tâhir el-Bağdâdî, Ebü’l-Hüseyin(İbnü’t-Tuyûrî)(ö.505) aa) Ebu Bekir İbnü’l-Arabî(ö.543)

B-Cerrâhî (ö.412)

1-Ezdî (ö.487), Gurcî(ö.481), Tiryâki (ö.483) a) Ebü’l-Feth el-Kerûhi(ö.548)

b)İbn Asâkir(ö.571)

II-Ebu Hâmid Ahmed b. Abdullah et-Tâcir III-Ebu Sa’îd Heysem b. Kuleyb eş-Şâşî(ö.335)

(13)

V-Ebu Muhammed Hasan b. İbrahim el-Kattân VI-Ebu’l-Hasan el-Fezârî

III-Tirmizî’nin Sünen’inde Tebarüz Eden Hukukçuluğu A-Sünen’in Fıkıh Tarihi Açısından Önemi

Tirmizî’nin yaşadığı hicri 3. asır, fıkıh ilminin olgunlaşma dönemidir. Dolayısıyla mezheplerin görüşlerinin yerleşip yaygınlaşmaya başladığı, mezheplerin ikinci kuşaklarının, mezhebin görüşlerini delillendirmeye başladığı bir dönemdir.

Dördüncü asırda ise fakihlerin ihtilaflarını delilleriyle vermeye başlayan “hilâfiyât” alanınıda eserler yazıldı. Böylece “hilâf” ilminin kurucuları olarak kabul edilen Taberi ve Tahâvî “el-İhtilâf” larını bu dönemde yazdılar. Bunları takip eden dönemde ise hilâfta; Debûsi(ö.430), İbn Münzir(ö.318), Nâsihi, el-İsbicâbi, Muhammed el –Berkî(ö.274), el-Âsîli, Abdulvehhab el-Bağdâdî(ö.360), İbn Rüşd el-Hafîd(ö.595), Hüseyin el-Beyhâki(ö.458), -el-Cüveynî(ö.478), el-Gazzâli(ö.505) gelir.13

Ulemanın ihtilaflarıyla beraber, içtihatlarının gerekçelerini de ele alan hilâf kitaplarında yer almayan birçok tarafı ve delilleri Tirmizî’nin Sünen’inde bulmak mümkündür. Tirmizî günümüzde müntesibi pek kalmamış olan; Evzâ’î(ö.157), Abdullah bin Mübârek(ö.181), Süfyân es-Sevrî(ö.161), İbn Râhûye(ö.238) gibi mezheplerin yanında Ebu Hanife(ö.150), İmâm Mâlik(ö.179), İmâm Şâfiî(ö.204) ve İmam Ahmed b. Hanbel’in(ö.241) de fıkhını delilleriyle beraber bize iletir. İşte bundan dolayı, kanaatimizce Tirmizî’nin Sünen’i İlk Hilâf kitabı olma özelliğini taşır. Nureddin Itr’da hilaf kitaplarında bulamadığı farklı görüşlerdeki çeşitliliği Sünen’de bulduğunu söylemektedir.14

Sünen’in fıkıh tarihi açısından önemli diğer bir özelliği ise burada yer verilen görüşlerin belirli senetlerle naklidir. Tirmizî mezheplerin görüşlerini belirli senetlerle almıştır. Yani hadisleri nasıl senetlerle almışsa, mezheplerin görüşlerini de aynı şekilde senetlerle nakletmiştir. O, ‘ilel’inde hangi mezhebin görüşünü kimin vasıtasıyla verdiğini belirtir. Kanaatimizce bu yöntem Tirmizî’ye özgüdür. Böylece o, fıkhî görüşlerini bir hadisçi hasasiyetiyle senetlerle nakleder.

Tirmizî mezheplerin görüşlerini şu tariklerle almıştır.

1-Süfyân es-Sevrî’nin görüşleri 15

13 İzmirli İsmail Hakkı, İlmi Hilâf, s. 3-15; Özen, Şükrü “Hilâf”, DİA, 17/527

14 Itr, Nureddin el-İmâm et-Tirmizî ve’l-muvâzenetü beyne Câmii’hi ve beyne’s-Sahîheyn, s.383

15نب لا ديبع انثدح يفوكلا نامثع نب دمحم هب انثدح ام هرثكأف يروثلا نايفس لوق نم هنم ناك امف : يروثلا نايفس لاوقأ دنس

(14)

a-Muhammed b. Osman el-Kûfî (ö.224) Ubeydullah b. Musa(ö.213)

b-Ebû’l-Fadl Mektum b. Abbas et-Tirmizî Muhammed b.Yûsuf el-Feryâbî (ö.212)

2-Mâlik b. Enes’in görüşleri16

a-İshâk b. Mûsâ el-Ensârî(ö.244) Ma’an b. İsâ el-Kazzâr(ö.198) b-Ebû Mas’ab el-Medenî(ö.243) c-Mûsa b. Hizâm(250)

Abdullâh b. Mesleme el-Ka’nebî(ö.221)

3-Abdullah b. Mübârek’in görüşleri17

Ahmed b. Abdu’l-E’alâ kanalıyla aşağıdaki tariklerle almıştır. a-İbn Vehb Muhammed b. Müzâhim(ö.209)

b-Ali b. Hasan(ö.215) c-’Âbdân(ö.221) Süfyân b. Abdilmelik d-Vehb b. Zem’ât Fezâlet en-Nesevî e-Hibban b. Mûsâ (ö.223)

4-İmam Şâfiî’nin görüşleri18

a-Hasan b. Muhammed ez-Ze’ferânî(ö.260) b-Ebû’l-Velîd el-Mekkî 16 نعم انثدح يراصنلا ىسوم نب قاحسإ هب انثدح ام هرثكأف سنأ نب كلام لوق نم هيف ناك امو:سنأ نب كلام لاوقأ دنس ام هنمو سنأ نب كلام نع يندملا بعصم وبأ هب انربخأف موصلا باوبأ نم هيف ناك امو سنأ نب كلام نع زازقلا ىسيع نب سنأ نب كلام نع يبنعقلا ةملسم نب لا دبع انثدح لاق مازح نب ىسوم هب انربخأ 17 كرابملا نب باحصأ نع ىلعلا دبع نب دمحأ هب انثدح ام وهف كرابملا نب لوق نم هيف ناك امو:كرابملا نب لاوقأ دنس لا دبع نع نسحلا نب يلع نع يور ام هنمو كرابملا نب نع محازم نب دمحم بهو نب نع يور ام هنمو كرابملا نب نع هلو كرابملا نب نع ىسوم نب نابح نع يور ام همو كرابملا نب نع كلملا دبع نب نايفس نع نادبع نع يور ام هنمو كرابملا نب نع انركذ نم ىوس نوملسم لاجر 18 ناك امو يعفاشلا نع ينارفعزلا دمحم نب نسحلا هب انربخأ ام هرثكأف يعفاشلا لوق نم هيف ناك امو :يعفاشلا لاوقأ دنس ىيحي نب فسوي انثدح يذمرتلا ليعامسإ وبأ هب انثدح ام هنمو يعفاشلا نع يكملا ديلولا وبأ هب انثدحف ةلصلاو ءوضولا نم انيلإ هب بتكو كلذ عيبرلا انل زاجأ دقو يعفاشلا نع عيبرلا نع ءايشأ هنم ركذو يعفاشلا نع يطيوبلا يشرقلا

(15)

c-Ebû İsmâil et-Tirmizî(ö.280)

ca-Yûsuf b.Yahyâ el-Kureşî el-Buveytî(ö.231) cb-Rebi’(ö.280)

5-Ahmed b. Hanbel’in görüşleri19

a-İshâk b. Mansûr(ö.251) c-Muhammed b. Mûsâ el-Esam 6-İshâk b. Rahûye’nin görüşleri a-İshâk b. Mansûr (ö.251) b-Muhammed b. Mûsâ el-Esam c-Muhammed b. Aflâh

Fıkıh tarihi açısından Sünen’in diğer önemli bir özelliği ise Tirmizî’nin kendi dönemine kadar olan süreçte ulemanın icmâ ettiği bazı konuları belirtmesidir. Bu anlamda Sünen, aynı zamanda bir icmâ’ kitabıdır.

B-Tirmizî’nin Fıkıhta İzlediği Mezhep

Tirmizî fıkıhta her hangi bir mezhep izlememiştir. Kendi içtihadıyla hükümler ortaya koymuş, farklı görüşleri mukayese ederek sonuçlara varmıştır. Tirmizî, Sünen’inde kullanmış olduğu “Ashâbuna” (انباحص أ ) kavramıyla, hüküm çıkarırken “Ehl-i Hadis” ekolu mensuplarının yöntemini kastetmiştir. O bu kavramla, kendisi gibi düşünen ilim adamlarını ifade etmektir. Yoksa iddia edildiği gibi20 onun bundan kastı sadece Ehl-i Hadis ekolü diye

kategorize edilen, bazı mezhep alimlerini ifade etmek değildir. Tirmizî naslardan hüküm çıkarma noktasında metot olarak, Ehl-i Kûfe’yi kendine yakın görmez. O, Ehl-i Hadis ekolunun yöntemini tercih eder. Bundan dolayı da içtihat ettiği konulardaki görüşü, bir çok yerde bu ekole, yani Ehl-i Hadis ekolune mensup mezheplere yakındır.

Tirmizî fıkıhta bir mezheb izlememiştir. Tirmizî ile ilgili olarak bu noktada şunları söylemek mümkündür: Tercihlerinde de görüleceği üzere Tirmizî, her hangi bir mezhebe bağlı değildir. O, her hangi bir mezhebin mukallidi olmadığı gibi, sıradan bir muhalif de

19

هب انربخأ ام وهف ميهاربإ نب قاحسإو لبنح نب دمحأ لوق نم ناك امو: ميهاربإ نب قاحسإو لبنح نب دمحأ لاوقأ دنس روصنم نب قاحسإ نم هعمسأ مل ينإف دودحلاو تايدلاو جحلا باوبأ يف ام لإ قاحسإو دمحأ نع روصنم نب قاحسإ هب انربخأ ميهاربإ نب قاحسإ ملك ضعبو قاحسإو دمحأ نع روصنم نب قاحسإ نع مصلا ىسوم نب دمحم هب ينربخأو فوقوملا هيف يذلا باتكلا يف ههجو ىلع اذه انيب دقو قاحسإ نع حلفأ نب دمحم

(16)

değildir. Görüşlerini naklettiği mezheplerden, farklı düşündüğü konularda deliller getirerek, karşı tarafın delillerini kendi uslûbu ile analiz eder. Ulaştığı sonuca göre de tercihte bulunur. Mesela, İmam Şâfiî’nin “sıcak havalarda öğlenin tehiri” konusundaki görüşüne21 katılmaz.

Şâfiî’nin bu konudaki görüşünün delil açısından zayıf olduğunu ortaya koymak için de deliller getirir. Yine İmam Şâfiî’nin “Hayız Kanı Bulaşmış Elbisenin Yıkanması,”22 konusundaki

“kanın hacmi dirhemden az bir miktarda da olsa yıkanması gerekir,” görüşünü “aşırılık” olarak görür23.

Tirmizî sadece İmam Şâfiî’nin değil, diğer mezheplerin de görüşlerini yer yer eleştirmiştir. Mesela “Mestin Süresi” konusunda İmam Mâlik’in görüşüne katılmaz.24 “Ateşte

Pişen Yiyeceklerden Dolayı Abdest” konusunda da Hanbelilerin görüşlerine katılmaz. Bilindiği üzere Hanbeliler, bu konuda deve etini tahsis ederek sadece deve etinden dolayı abdest alınamayacağını düşünürler.25 Ancak Tirmizî “Ateşte Pişen Yiyeceklerden Dolayı

Abdestin Terki” başlığıyla verdiği hadisin, bu konuda nesh edici olduğunu söyleyerek26

Ahmed b. Hanbel’in görüşüne katılmaz.

21 Şirâzî, el-Mühezzeb fi fikhi’l-İmâmi’ş-Şâfiî,1/53 22 Tahâret (104/138) 23 يبنلا تلأس ةأرما نأ ركب يبأ تنب ءامسأ نع رذنملا تنب ةمطاف نع ةورع نب ماشه نع ةنييع نب نايفس انثدح رمع يبأ نب انثدح هيف يلصو هيشر مث ءاملاب هيصرقا مث هيتح ملسو هيلع لا ىلص لا لوسر لاقف ةضيحلا نم مدلا هبيصي بوثلا نع ملسو هيلع لا ىلص لهأ فلتخا دقو حيحص نسح ثيدح مدلا لسغ يف ءامسأ ثيدح ىسيع وبأ لاق نصحم تنب سيق مأو ةريره يبأ نع بابلا يفو لاق ىلصو هلسغي ملف مهردلا رادقم مدلا ناك اذإ نيعباتلا نم ملعلا لهأ ضعب لاق هلسغي نأ لبق هيف يلصيف بوثلا ىلع نوكي مدلا يف ملعلا ضعب بجوي ملو كرابملا نباو يروثلا نايفس لوق وهو ةلصلا داعأ مهردلا ردق نم رثكأ مدلا ناك اذإ مهضعب لاقو ةلصلا داعأ هيف نإو لسغلا هيلع بجي يعفاشلا لاقو قاحسإو دمحأ لوقي هبو مهردلا ردق نم رثكأ ناك نإو ةداعلا هيلع مهريغو نيعباتلا نم ملعلا لهأ كلذ يف ددشو مهردلا ردق نم لقأ ناك Tahâret (104/138) 24هيلع لا ىلص لا لوسر ناك لاق لاسع نب ناوفص نع شيبح نب رز نع دوجنلا يبأ نب مصاع نع صوحلا وبأ انثدح دانه انثدح نسح ثيدح اذه ىسيع وبأ لاق مونو لوبو طئاغ نم نكلو ةبانج نم لإ نهيلايلو مايأ ةثلث انفافخ عزنن ل نأ ارفس انك اذإ انرمأي ملسو نب يلع لاق حص ي لو تب اث نب ةم يزخ نع يلدجلا لا دب ع يب أ نع يع خنلا ميه اربإ نع دامحو ةب يتع نب مك حلا ىور دقو حيحص يف انك روصنم نع ةدئاز لاقو حسملا ثيدح يلدجلا لا دبع يبأ نم يعخنلا ميهاربإ عمسي مل ةبعش لاق ديعس نب ىيحي لاق ينيدملا تباث نب ةميزخ نع يلدجلا لا دبع يبأ نع نوميم نب ورمع نع يميتلا ميهاربإ انثدحف يعخنلا ميهاربإ انعمو يميتلا ميهاربإ ةرجح لاس ع نب ناوفص ث ي دح بابلا اذه يف ءي ش نس حأ ليعامس إ نب دم حم لاق ني فخلا ىلع حس ملا يف ملسو هي لع لا ىلص يبن لا نع نايفس لث م ءاهقفلا نم مه دعب نمو نيعباتلاو ملسو هيلع لا ىلص يبنلا باحص أ نم ءاملعلا رثكأ لوق وهو ىس يع وبأ لاق يدارملا ىسيع وبأ لاق نهيلايلو مايأ ةثلث رفاسملاو ةليلو اموي ميقملا حسمي اولاق قاحسإو دمحأو يعفاشلاو كرابملا نباو نب ناوفص يروثلا ىور دقو حصأ تيقوتلاو ىسيع وبأ لاق سنأ نب كلام لوق وهو نيفخلا ىلع حسملا يف اوتقوي مل مهنأ ملعلا لهأ ضعب نع ىور دقو مصاع ثيدح ريغ نم اضيأ لاسع نع ثيدحلا اذه (Tahâret 71/95-96) 25İbn Kudâme, el-Muğnî, 1/141 26 لكأف ةاش هل تحبمحم انثدحو نايفس لاق ارباج عمس ليقع نب دمحم نب لا دبع انثدح لاق ةنييع نب نايفس انثدح رمع يبأ نب انثدح لاق أضوتي ملو رصعلا ىلص مث لكأف ةاشلا ةللع نم ةللعب هتتأف فرصنا مث ىلصو رهظلل أضوت مث هنم لكأف بطر نم عانقب هتتأو نع بابلا يفو ذف راصنلا نم ةأرما ىلع لخدف هعم انأو ملسو هيلع لا ىلص لا لوسر جرخ لاق رباج نع ردكنملا نب د ركب يبأ وبأ لاق ةملس مأو نامعنلا نب ديوسو رماع مأو ةيمأ نب ورمعو مكحلا مأو عفار يبأو دوعسم نباو ةريره يبأو سابع نباو قيدصلا هاور امنإ هدانسإ لبق نم بابلا اذه يف ركب يبأ ثيدح حصي لو ىسيع نب ماسح ركب يبأ نع سابع نب نع نيريس نب نع كصم نم ىورو ظافحلا ىور اذكه ملسو هيلع لا ىلص يبنلا نع سابع نب نع وه امنإ حيحصلاو ملسو هيلع لا ىلص يبنلا نع قيدصلا ءاطع نب ورمع نب دمحمو ةمركعو راسي نب ءاطع هاورو ملسو هيلع لا ىلص يبنلا نع سابع نب نع نيريس نب نع هجو ريغ حصأ اذهو قيدصلا ركب يبأ نع هيف اوركذي ملو ملسو هيلع لا ىلص يبنلا نع سابع نب نع دحاو ريغو سابع نب لا دبع نب يلعو يروثلا نايفس لثم مهدعب نمو نيعباتلاو ملسو هيلع لا ىلص يبنلا باحصأ نم ملعلا لهأ رثكأ دنع اذه ىلع لمعلاو ىسيع وبأ لاق نأكو ملسو هيلع لا ىلص لا لوسر نم نيرملا رخآ اذهو رانلا تسم امم ءوضولا كرت اوأر قاحسإو دمحأو يعفاشلاو كرابملا نباو رانلا تسم امم ءوضولا ثيدح لولا ثيدحلل خسان ثيدحلا اذه Tahâret (59/80)

(17)

Tirmizî “İstiska Namazı” başlığıyla açtığı bâbta ilgili rivayetleri verdikten sonra mezhepler arasındaki ihtilaflardan bahseder. Konu ile ilgili değerlendirme yaparken, Ebû Hanife’nin bu konudaki “İstiska namazı kılınmaz, insanlardan elbiselerini ters giymeleri istenmez, bilakis insanlar toplanır dua ederler.” görüşünü27 verdikten sonra “Ebû Hanife,

sünnete muhalefet etti” ifadesini kullanır. Tirmizî’nin burada “sünnete muhalefet etti” ifadesini kullanması kanaatimizce çok önemlidir.

Bunlardan da görüleceği üzere Tirmizî her hangi bir mezhebi taklit etmemiştir.

C -Tirmizî’nin Fıkhî Amaçla Kullandığı Kavramlar

Tirmizî hadisleri naklettikten sonra (ىس يع وب أ لاق ) diyerek hadisle ilgili senet tenkidi yapar. Sonra hadisle amel edilip edilmediğini belirterek, tarafları zikreder. Hadisten çıkarılan hükmü, fıkhî bir metotla inceler. Konuyla ilgili kendi değerlendirmeleri varsa yapar. Taraflara ve delillerine yer verir. İşte Tirmizî, bu fıkhî değerlendirmeleri yaparken bazı kavramlar kullanır. Tirmizî’nin kullandığı kavramlar şunlardır:

1 - Ehlu’l-İlm (ملعلا لهأ)

Tirmizî bu kavramı çok kullanır. Bazen buna “ilim ehlînin çoğunluğu”, “bazısı”, “tümü” gibi kelimelerde ekler. Veya ; “Bu konuda ilim ehli arasında bir ihtilaf bilinmemektedir”, “Bütün ilim ehli” gibi tamlamalar da kullanır. Tirmizî bu kavramları kullandıktan sonra konu ile ilgili Sahabe ve Tabiin’in görüşleri ile daha sonraki dönemden fakihlerin fetvalarına yer verir. Bunun örnekleri Sünen’de pek çoktur.28 Mesela Tirmizî, İkindi

namazının erken kılınmasıyla ilgili olarak 29 rivayet ettiği şu hadiste, (ىس يع وب أ لاق)

kelimesinden sonra şu açıklamalarda bulunur.

لا لوسر ىلص تلاق اهنأ ةشئاع نع ةورع نع باهش نب نع ثيللا انثدح ةبيتق انثدح

سنأ نع بابلا يفو لاق اهترجح نم ءيفلا رهظي مل اهترجح يف سمشلاو رصعلا ملسو هيلع لا ىلص

ريخأت يف ملسو هيلع لا ىلص يبنلا نع اضيأ عفار نع ىوريو لاق جيدخ نب عفارو رباجو ىورأ يبأو

حصي لورصعلا

27 Mevsîlî, el-İhtiyâr li t’alili’l-Muhtâr 1/71

28 Tahâret (14/18), (15/19), (30/38), (29/379, (57/78); Salat (228/3069, (230/308), (272/369); Zekât (3/620), (10/632); Oruç (13/699), (34/732); Hac (10/820),(16/830), (74/913); Cenaze (15/990), (25/1004);Nikâh (14/1102), (15/1104), (44/1145); Rada’ (3/1150), (15/1179); Talak (15/11919; Buyu’ (17/1230), (70/1311);Diyet (3/13909, (6/13949; Hudud (11/1438), (20/1450)

(18)

نم ملعلا لهأ ضعب هراتخا يذلا وهو حيحص نسح ثيدح ةشئاع ثيدح

ىسيع وبأ لاق

نيعباتلا نم دحاو ريغو سنأو ةشئاعو دوعسم نب لا دبعو رمع مهنم ملسو هيلع لا ىلص يبنلا باحصأ

قاحسإو دمحأو يعفاشلاو كرابملا نب لا دبع لوقي هبو اهريخأت اوهركو رصعلا ةلص ليجعت

Nebi’nin(s.a) ashabından; Hz. Ömer, Abdullah b.Mesud, Ayşe, Enes ve Tabiin’in bir çoğu, ikindi namazının erken kılınması gerektiğini, geciktirilmesini ise kerih gördüklerini nakleder. Ve Abdullah b. Mübârek, Şâfiî, Ahmed b. Hanbel ve İshâk’ın da bu şekilde düşündüklerini belirtir.

Tirmizî “Bu konuda ilim ehli arasında bir ihtilaf bilinmemektedir”, “Bütün ilim ehli” ifadeleri ile de icmâ’nın gerçekleştiğini belirtir.30 Mesela Hayızlının namaz ve oruç ibadetiyle

ilgili olarak;

ةشئاع تلأس ةأرما نأ ةذاعم نع ةبلق يبأ نع بويأ نع ديز نب دامح انثدح ةبيتق انثدح

ءاضقب رمؤت لف ضيحت انادحإ تناك دق تنأ ةيرورحأ تلاقف اهضيحم مايأ اهتلص انادحإ يضقتأ تلاق

يضقت ل ضئاحلا نأ هجو ريغ نم ةشئاع نع ىور دقو حيحص نسح ثيدح اذه ىسيع وبأ لاق

ةلصلا يضقت لو موصلا يضقت ضئاحلا نأ يف مهنيب فلتخا ل ءاهقفلا ةماع لوق وهو ةلصلا

İlim ehlînin üzerinde icmâ’ ettiği hüküm (alimlerin ortak görüşü); “Hayızlı kadın, hayızlıyken geçirdiği namazları kaza etmez. Fakat, oruçlarını kaza eder” der.

2- Ehlu’l- Kûfe (ةفوكلا لهأ )

Tirmizî’nin kullandığı bir başka kavram Ehl-i Kûfe kavramıdır.31 Onun bu kavramdan

kastının ne olduğu konusunda bazı tartışmalar yapılmıştır. Ehl-i Kûfe’den kastının Ebû Hanife olduğunu ve bilerek Ebû Hanife’yi zikretmediği ile ilgili değerlendirmeleri irdeleyen Nurettin Itr, Tirmizî’nin Ebû Hanife ile ilgili özel bir amacının olmadığını söyler.32 Itr, Tirmizî’nin

30 Tahâret (11/15), (34/44), (90/1229, (101/134); Salat (188/2539, (260/351), (206/287); Zekât (11/634), (14/639); Savm (15/705); Hac (83/926), (84/927); Nikah (18/1107), (20/110); Rada’ (1/11469; Buyu’ (36/13759; Diyet (1/1386); Hudud (15/1444)

31 Tahâret (32/85), (63/86); Salat (131/178), (170/230) 32 Itr, a.g.e., s.86-88

(19)

“Ehl-i Kûfe” kelimesini bütün Ehl-i Rey ekolüne mensup kimseler için kullandığını belirtikten sonra buna delil olarak, şunu getirir.33

ذوعم تنب عيبرلا نع ليقع نب دمحم نب لا دبع نع لضفملا نب رشب انثدح ديعس نب ةبيتق انثدح

امهيتلك هينذأبو ةمدقمب مث هسأر رخؤمب أدب نيترم هسأرب حسم ملسو هيلع لا ىلص يبنلا نأ ءارفع نب

ادانسإ دوجأو اذه نم حصأ ديز نب لا دبع ثيدحو نسح ثيدح اذه ىسيع وبأ لاق امهنوطبو امهروهظ

حارجلا نب عيكو مهنم ثيدحلا اذه ىلإ ةفوكلا لهأ ضعب بهذ دقو

Tirmizî burada Ehl-i Kûfe kavramını kullandıktan sonra, bu kavramdan kimi kastettiğini açıklayarak Veki’ ve Cerah’ı zikreder. Bundan da anlaşılıyor ki, onun kastı bütün Kûfe ekolüdur.34 Aslında o bu kavramı “Ehl-i Hadis” yani hadis ekolüne karşılık olarak

kullanır. Bilindiği gibi hicri 2. yüzyılda fıkıh, büyük bir gelişme dönemi yaşamıştır. İşte bu yüzyılda yayılan bu ekoller, bu ve sonraki dönemlerde kemikleşmeye başlamış, yöntem ve eserleri İslam toplumu arasında şöhret bulmuşlardır.35 Tirmizî’nin yaşadığı hicri 3. asır bu

ekollerin iyice yerleştiği asırdır.

3- Ashabuna (

انباحصأ

)

Tirmizî bu kelimeyi de bir çok yerde kullanmıştır.36 Onun bundan amacı kendi

benimsediği görüştür. Aslında (

انباحصأ

) lafzıyla mensup olduğu ekolu yani hadis ekolunu işaret etmektedir. “Öpmeden Dolayı Abdest Almak Gerekir mi?” konusunda abdestin gerekmediğine dair getirdiği şu hadiste, (

انباحصأ

) kavramını kullanır.37

نب نيسحلا رامع وبأو نليغ نب دومحمو عينم نب دمحأو بيرك وبأو دانهو ةبيتق انثدح

لا ىلص يبنلا نأ ةشئاع نع ةورع نع تباث يبأ نب بيبح نع شمعلا نع عيكو انثدح اولاق ثيرح

تكحضف لاق تنأ لإ يه نم تلق لاق أضوتي ملو ةلصلا ىلإ جرخ مث هئاسن ضعب لبق ملسو هيلع

لا ىلص يبنلا باحصأ نم ملعلا لهأ نم دحاو ريغ نع اذه وحن ىور دقو ىسيع وبأ لاق

سنأ نب كلام لاقو ءوضو ةلبقلا يف سيل اولاق ةفوكلا لهأو يروثلا نايفس لوق وهو نيعباتلاو ملسو هيلع

33 Tahâret (25/33) 34 Itr, a.g.e., s.287

35 Itr, a.g.e., s.383; Karaman, Hayrettin, İslam Hukuk Tarihi, s.163-165; Kılıçer, Esad, İslam Fıkıhında Rey

Taraftarıları, s.47-60

36 Tahâret (31/41), (59/80), (70/41); Salat (131/178), (220/294), (396/560); Savm (38/738), (43/744); Cenaze (75/1077); Nikah (33/1128);Buyü’ (12/1221), (29/1252)

(20)

باحصأ نم ملعلا لهأ نم دحاو ريغ لوق وهو ءوضو ةلبقلا يف قاحسإو دمحأو يعفاشلاو يعازولاو

يف ملسو هيلع لا ىلص يبنلا نع ةشئاع ثيدح انباحصأ كرت امنإو نيعباتلاو ملسو هيلع لا ىلص يبنلا

دانسلا لاحل مهدنع حصي ل هنل اذه

Şöyle der: “Ashabımız, bu konudaki Hz. Ayşe hadisini senette yer alan râvilerin zayıf

olmalarından dolayı terk etti ( amel etmedi). Böylece o, bu kavramla Ehl-i Hadis ekolüne

mensubiyetini ifade eder.

4- Esahhu (

حصأ

)

Tirmizî’nin kullandığı başka bir kavram da “Esahhu” kavramıdır. O bu kavramla tercihte bulunur. Onun tercih şekilleri ileride inceleneceği için şimdilik detaya girmeyeceğiz. Tirmizî bu kavramı da bir çok yerde kullanmıştır.38 Örnek olarak şunu vermek mümkündür.

“Hutbe okunurken kişi namaz kılabilir mi?” konusunda o şöyle bir hadis nakleder.39

بطخي ناورمو ةعمجلا موي لخد يردخلا ديعس ابأ نأ حرس يبأ نب لا دبع نب ضايع نع

كب اوعقيل اوداك نا لا كمحر انلقف هانيتأ فرصنا املف ىلص ىتح ىبأف هوسلجيل سرحلا ءاجف يلصي ماقف

موي ءاج لجر نأ ركذ مث ملسو هيلع لا ىلص لا لوسر نم هتيأر ءيش دعب امهكرت ل تنك ام لاقف

لا ىلص يبنلاو نيتعكر ىلصف هرمأف ةعمجلا موي بطخي ملسو هيلع لا ىلص يبنلاو ةذب ةئيه يف ةعمجلا

رمأي ناكو بطخي ماملاو ءاج اذإ نيتعكر يلصي ةنييع نب نايفس ناك رمع يبأ نب لاق بطخي ملسو هيلع

هاري ئرقملا نمحرلا دبع وبأ ناكو هب

ةقث نلجع نب دمحم ناك ةنييع نب نايفس لاق لوقي رمع يبأ نب تعمسو ىسيع وبأ لاق

دعس نب لهسو ةريره يبأو رباج نع بابلا يفو لاق ثيدحلا يف انومأم

ضعب دنع اذه ىلع لمعلاو حيحص نسح ثيدح يردخلا ديعس يبأ ثيدح ىسيع وبأ لاق

يلصي لو سلجي هنإف بطخي ماملاو لخد اذإ مهضعب لاقو قاحسإو دمحأو يعفاشلا لوقي هبو ملعلا لهأ

لاق يشرقلا دلاخ نب ءلعلا انثدح ةبيتق انثدح حصأ لولا لوقلاو ةفوكلا لهأو يروثلا نايفس لوق وهو

نسحلا لعف امنإ سلج مث نيتعكر ىلصف بطخي ماملاو ةعمجلا موي دجسملا لخد يرصبلا نسحلا تيأر

ثيدحلا اذه ملسو هيلع لا ىلص يبنلا نع رباج نع ىور وهو ثيدحلل اعابتأ

38 Tahâret (65/77),(71/96); Salat (119/57), (22/296), (344/470); Oruç (26/722), (63/779); Nikah (41/1139), (24/1115); Rada’ (2/1148); Talak (17/1193), (23/1204); Buyü’ (23/1240), (52/1284), (38/1378); Diyet (16/1412); Hudud (10/1437), (13/14409

(21)

Tirmizî; Şâfiî, Ahmed b. Hanbel ve İshâk gibi bazı alimlerin bu hadisle amel ederek “Kişi namaz kılabilir”derken, Süfyân-ı Sevrî ve Kûfe Ehli, bu durumda “Kişi oturur, namaz

kılamaz” görüşlerini rivayet ettikten sonra, tercihte bulunarak birinci görüşün daha sahih

olduğunu söyler.

5- Ruhsat (

ةصخرلا

)

Tirmizî bazen de ruhsat kelimesini kullanır40. O ruhsat kelimesine başlıklarda yer

verir. Onun kullandığı bu kavram, söz konusu rivayetler hangi hükmü ifade ediyorsa, bu hüküm konusunda ruhsat bulunduğunu ortaya koymak içindir. Mesela Tirmizî şu örnekte ruhsat kelimesini mubah anlamında kullanmıştır.

لوب وأ طئاغب ةلبقلا لابقتسا نع يهنلا يف باب

نم ءاج ام باب

كلذ يف ةصخرلا

D- Tirmizî’nin Kullandığı Yöntem ve Teknikler

İmam Tirmizî, Sünen’inde görüşlerini iki şekilde ortaya koyar: O, hadisle ilgili değerlendirmesini ya hadise başlık seçerken belirtir ya da hadisin sonunda yaptığı yorumda ortaya koyar. Sünenlerde bulunmayan fıkhî başlıkları kendi yorumundan çıkardığı sonuçlarla, kendi uslûbu ile ortaya koyar. Onun bu özelliği kendine özgüdür. Onun hadis sonunda yaptığı değerlendirmeler de yine ona ait bir özelliktir. Şimdi onun yöntem ve tekniklerini ele alalım.

Bâb Başlıkları

Tirmizî, bâb başlıklarını rast gele seçmedi: Onun başlıkları seçerken göz önünde tuttuğu değerlendirmeler vardır. Bazen soru kalıbı kullanır bazen de bir birini takip eden zıt başlıklar seçer. Bundan amaç, nâsih - mensûh ilişkisini ortaya koymaktır. Bazen de hadisten çıkarılabilecek hükme göre başlık seçer.

Onun başlık seçerek ortaya koyduğu bu usûlu şu şekilde tasnif etmek mümkündür.

1-Tirmizî’nin İçtihadını Belirten Bâb Başlıkları

40Tahâret (7/9), (9/13), (48/65); Salat (126/1699, (210/2839, (432/613); Savm (19/711), (20/714), (21/715), (49/753), (61/775); Hac (24/842);Cenaze (25/10049, (29/1013), (52/1044), (60/1054); Buyü’ (7/1213), (47/1287); Edâhi (14/1510)

(22)

Tirmizî’nin bu yöntemle kullandığı teknikler şunlardır

:

a-Soru Kalıbını Kullanmak

Fakihler arasında ihtilaf edilen bir konuda o kendi tercihini bâb başlığını soru kalıbıyla kullanarak belirtir. Mesela namaz kılındığı vakit, namazın birinci ve üçüncü rekatlarında secdeden kalkılırken oturulmadan mı kalkılır yoksa oturulduktan sonra mı secdeye kalkılır konusunda “Secdeden Nasıl Kalkılır?” (

دوجسلا نم ضوهنلا فيك

) diye bir başlık seçer41. Hadis

ile ilgili değerlendirme yaparken de kendi görüşünü belirtir. Böylece o, fakihler arasındaki ihtilaflı olan bu konuda görüşünü bazen bu şekilde soru kalıbı kullanarak ortaya koyar.

b-Peşi Sıra Birbirine Zıt Başlıklar Kullanmak

Tirmizî peş sıra zıt başlıklar seçerek söz konusu konusu konu ile ilgili, iki hükmün bulunduğunu ve en son gelen hükmün birincisini nesh ettiği belirtir. Mesela “Ateşte Pişen Yiyeceklerden Dolayı Abdest Almak” “Ateşte Pişen Yiyeceklerden Dolayı Almamak” diye iki başlık seçerek,42 bu konudaki nâsih - mensûh ilişkisine dikkat çeker

يف ءاج ام باب

رانلا تريغ امم ءوضولا

يف ءاج ام باب

رانلا تريغ امم ءوضولا كرت

c-Hadisten Çıkarılan Hükme Göre Başlık Koymak

Tirmizî fıkhî görüşünü belirtmek için bazen de hadisten çıkardığı hükmü başlık olarak kullanır. Buna örnek olarak şunu vermek mümkündür43.

ام باب

هل اهعيبي رمخلا يمذلا ىلإ عفدي نأ ملسملل يهنلا يف ءاج

اندنع ناك لاق ديعس يبأ نع كادولا يبأ نع دلاجم نع سنوي نب ىسيع انربخأ مرشخ نب يلع انثدح

لاق هوقيرهأ لاقف ميتيل هنإ تلقو هنع ملسو هيلع لا ىلص لا لوسر تلأس ةدئاملا تلزن املف ميتيل رمخ

41 Salat (213/287): ءاج ام باب فيك يبنلا ىأر هنأ يثيللا ثريوحلا نب كلام نع ةبلق يبأ نع ءاذحلا دلاخ نع ميشه انربخأ رجح نب يلع انثدح:دوجسلا نم ضوهنلا نسح ثيدح ثريوحلا نب كلام ثيدح ىسيع وبأ لاق اسلاج يوتسي ىتح ضهني مل هتلص نم رتو يف ناك اذإ ناكف يلصي ملسو هيلع لا ىلص ناميلس ابأ ىنكي كلامو انباحصأ ضعبو قاحسإ لوقي هبو ملعلا لهأ ضعب دنع هيلع لمعلاو حيحص 42 Tahâret (58/79), (59/80); Salat (297/405) 43 Buyu’ (37/1263)

(23)

هجو ريغ نم يور دقو حيحص نسح ثيدح ديعس يبأ ثيدح ىسيع وبأ لاق كلام نب سنأ نع بابلا يفو

هرك امنإو لخ رمخلا ذختت نأ اوهركو ملعلا لهأ ضعب اذهب لاقو اذه وحن ملسو هيلع لا ىلص يبنلا نع

دجو اذإ رمخلا لخ يف مهضعب صخرو لخ ريصي ىتح رمخ هتيب يف ملسملا نوكي نأ ملعأ لاو كلذ نم

فون نب ربج همسا كادولا وبأ لخ راص دق

Tirmizî burada hadisten şu hükmü çıkarmıştır. O hüküm de, “Müslüman hiçbir şekilde içki alım –satımı yapamaz”dır.

2-Hadisle İlgili Yorumlar

Tirmizî’nin esas önemli yönü, hadisleri verdikten sonra onlarla ilgili olarak sıhhat durumu belirtmesi ve söz konusu hadisle amel edilip edilmediğini açıklamasıdır. Onun eseri bu anlamda (mezhepler arasındaki ihtilafları ve hadis delillerini açıklaması açısından) mukayeseli hukuk özelliği taşır. Böylece yaşadığı döneme kadar olan süreçte İslam fıkıh mezhepleri ve görüşleri bilinir. O yaptığı değerlendirmelerde sahabe, tabiin ve yaşıtlarından olan değişik düşünce ekollerinin kurucusu ve müntesiplerinin düşüncelerine yer verir. “Sünen’in Fıkıh Tarihi Açısından Önemi ve Tirmizî’nin Fıkıhta İzlediği Mezhep” konusunda da işlendiği üzere, şunları söylemek mümkündür.

a- Tirmizî yaşadığı döneme kadarki İslam düşünce tarihinin tüm mirasına sahiptir. O bir çok hocadan hadis rivayetinin yanı sıra, fıkıhta da önemli bir şahsiyettir. ‘İlel’inde belirttiği üzere naklettiği görüşleri kimin vasıtasıyla aldığını, bir hadisçi hassasiyetiyle, senetle bildirmektedir. Onun bu özelliği son derece önemlidir. O, Ebû Abdillah Süfyân b. Said es-Sevrî‘nin (ö.161/778) görüşlerini iki (2), Mâlik b.Enes’in(ö.179/795) üç (3), Abdullah b. Mübârek’in (ö.181/797) beş (5), Muhammed b. İdris eş-Şafi’i’nin (ö.204/819) üç (3), Ahmed b. Hanbel’in (ö.241/855) iki (2), İshak b. İbrahim’in (ö.238/853) görüşlerini ise üç (3), tarikle bize iletmektedir.

b- Sünenin diğer önemli özelliği değişik bölgelere ait fıkıh uygulamalarına ve görüşlerine yer vermiş olmasıdır. Tirmizî konu ile ilgili kendi görüşünü vermeden önce ulemanın ihtilafı varsa bunu nakleder. İcmâ’ varsa mutlaka icmâ’yı nakleder. İhtilafın gerekçelerini belirtir. Bazen de tercihlerde bulunur. Onun bu yönü (delilleri tartışması) hilâf ilmi açısından önemlidir. “Tirmizî’nin Cami’si farklı fıkıh uygulamarıyla doludur. Onun sayesinde Sahabe ve Tabiinin farklı görüşlerine ulaşıyoruz. Gerek günümüze ulaşmış, gerekse de zamanla müntesibi pek kalmamış mezheplerin fıkhınını ondan öğrenebiliyoruz. Onun bir

(24)

konudaki farklı görüşleri vermesi ancak hilâf kitaplarına ait bir özelliktir. Yaptığım incelemede, Muhammed b. Nasır el-Mervezî(ö.294/907), İbn Cerîr et-Taberî(ö.310/927) ve Ebû Ca’fer et-Tahâvî (ö.321/933) gibi hilâf kitaplarında bulamadığım fıkhî zenginliği Tirmizî’de buldum. Ebû İsa’nın kitabı, özellikle uzun süre yaşamış olmasına rağmen günümüzde müntesibi pek kalmamış olan; Şam bölgesinin imamı el-Evzâî’nin mezhebi, Irak bölgesi ulemasından Süfyân b.Said es-Sevrî’nin mezhebi ve Horasan ulemasından İbn Râhûye diye meşhur İshak b. İbrahim el-Hanzalî’nin mezheplerini iletmesi açsından hilâf ilminde önemli bir kaynaktır.44 Kanaatimizce bu anlamda günümüze ulaşmış ilk hilâf

kitabıdır.

Tirmizî, hadisle ilgili yorumlarda kendi fıkhını genelde arka plana atmıştır. Görüşlerini bazen (

انباحصأ

) diyerek belirtir, bazen tercihte bulunur, bazen de icmâ’yı naklederek bir anlamda söz konusu icmâ’ya katıldığını ortaya koyar. İşte onun bu özelliğinden dolayı yani her konuda kendi görüşünü açıkça ortaya koymaması nedeniyle geçmişten günümüze kadar o sadece bir hadisçi olarak değerlendirilmiştir. Ancak onun görüşlerini belirtmede kullandığı yöntem ve teknikler alışılagelmişin dışındadır. Onun görüşü bazen bâb başlığıdır. Bazen de yorumlar kısmındaki hadisle ilgili değerlendirmesidir. Biz burada onun, görüşlerini belirtmede kullandığı usûlleri ve tercih yollarıyla icmâ’yı nakledişini inceleyeceğiz.

a-İçtihadı Belirten Yorumlar

Tirmizî kendi görüşlerini genelde “arkadaşlarımız böyle dedi”, “onların da söylediği gibi” şeklindeki kavramlarla belirtir.45 “İmamla cemaatın niyeti bir olmak zorunda mıdır?”

konusundaki değerlendirme yaparken

انباحصأ

diyerek görüşünü verir.46

لبج نب ذاعم نأ لا دبع نب رباج نع رانيد نب ورمع نع ديز نب دامح انثدح ةبيتق انثدح

مهمؤيف هموق ىلإ عجري مث برغملا ملسو هيلع لا ىلص لا لوسر عم يلصي ناك

دمحأو يعفاشلا انباحصأ دنع اذه ىلع لمعلاو حيحص نسح ثيدح اذه ىسيع وبأ لاق

ةزئاج هب مت ئا نم ة لص نأ كلذ لبق اهلص ناك دقو ة بو تكملا يف موقلا لج رلا مأ اذإ اولاق قاحسإو

نع يورو رباج نع هجو ريغ نم يور دقو حيحص ثيدح وهو ذاعم ةصق يف رباج ثيدحب اوجتحاو

44 Itr, a.g.e., s.383

45 Tahâret (31/41), (59/180); Salat (131/178); Cenaze (75/1077); Nikah (33/1128); Hudud (29/1462) 46 Salat (410/583)

(25)

رهظلا ةلص اهنا بسحي وهو رصعلا ةلص يف موقلاو دجسملا لخد لجر نع لئس هنأ ءادردلا يبأ

مهو رص علا يلص ي وهو مامإب موق مت ئا اذإ ةفو كلا لهأ نم موق لاق دقو ة زئاج هتلص لاق مه ب مت ئاف

مومأملا ةينو ماملا ةين فلتخا ذإ ةدساف يدتقملا ةلص نإف هب اودتقاو مهب ىلصف رهظلا اهنأ نوبسحي

Burada tarafları ve görüşleri belirtir. Kûfe ulemasının niyet birliğini şart koştuğunu, Şâfiî, Ahmed b.Hanbel ve İshâk’ın ise bunu şart koşmadıklarını belirtir. Kendi görüşünün de “şart olmadığı şeklinde olduğunu” (

انباحصأ

) ifadesiyle belirtir.

b-Tercihini Belirten Yorumlar

Tirmizî bazen de yorumlar kısmında tercihler yapar. Önce tarafları ve delillerini verir. Sonra tercihini yapar. Onun tercihlerini şu şekilde tasnif etmek mümkündür:

ba-Hadisin Zâhirine Göre Tercih

Tirmizî’nin tercih şekillerinden birisi de, hadisin zahirini dikkate almaktır. Mesela, eşi ölmüş kadın, iddetin içinde doğum yaparsa hangi iddeti bekler konusunda hadisin zâhirine göre tercih yapar.47

دوسلا نع ميهاربإ نع روصنم نع نابيش انثدح دمحم نب نيسح انثدح عينم نب دمحأ انثدح

اموي نيرشعو ةسمخ وأ نيرشعو ثلثب اهجوز ةافو دعب ةعيبس تعضو لاق ككعب نب لبانسلا يبأ نع

اهلجأ لح دقف لعفت نإ لاقف ملسو هيلع لا ىلص يبنلل كلذ ركذف اهيلع ركنأف حاكنلل تفوشت تلعت املف

ةملس مأ نع بابلا يفو لاق هوحن روصنم نع نابيش انثدح ىسوم نب نسحلا انثدح عينم نب دمحأ انثدح

يبأ نم اعامس دوسلل فرعن لو هجولا اذه نم روهشم ثيدح لبانسلا يبأ ثيدح ىسيع وبأ لاق

ىلع لمعلاو ملسو هيلع لا ىلص يبنلا دعب شاع لبانسلا ابأ نأ فرعأ ل لوقي ادمحم تعمسو لبانسلا

اهجوز اهنع ىفوتملا لماحلا نأ مهريغو ملسو هيلع لا ىلص يبنلا باحصأ نم ملعلا لهأ رثكأ دنع اذه

دمحأو يعفاشلاو يروثلا نايفس لوق وهو اهتدع تضقنا نكت مل نإو اهل جيوزتلا لح دقف تعضو اذإ

لوقلاو نيلجلا رخآ دتعت مهريغو ملسو هيلع لا ىلص يبنلا باحصأ نم ملعلا لهأ ضعب لاقو قاحسإو

حصأ لولا

47 Talak (17/1193)

(26)

Tirmizî hadisle ilgili şu değerlendirmelere yer verir.

Şâfiî, Ahmed b. Hanbel ve İshâk; bu durumdaki kadının iddeti “Doğum yapmasıdır.” derken, bazı alimler ise bu kadının iddeti “en son bitecek olan yani en uzun iddettir.” derler. Ancak birinci durumadaki görüş daha sahihtir.

bb-Hadisten Çıkarılan Mâna İle Tercih

Tirmizî’nin bazen de hadisten çıkardığı mâna ile tercihte bulunur. Mesela, meclis muhayyerliği konusunda, önce hadise anlam verdir, sonra deliller getirerek hadisten istihraç ettiği hükme göre tercih yapar48

تعمس لاق رمع نب ا نع عفان نع ديعس نب ىيحي نع ليضف انثدح ىلعلا دبع نب لصاو انثدح

عاتبا اذإ رمع نب ا ناكف لاق اراتخي وأ اقرفتي مل ام رايخلاب ناعيبلا لوقي ملسو هيلع لا ىلص لا لوسر

عيبلا هل بجيل ماق دعاق وهو اعيب

ورمع نب لا دبعو سابع نب لا دبعو مازح نب ميكحو ةزرب يبأ نع بابلا يفو ىسيع وبأ لاق

ةريره يبأو ةرمسو

نم ملعلا لهأ ضعب دنع اذه ىلع لمعلاو حيحص نسح ثيدح رمع نب ثيدح ىسيع وبأ لاق

ل نادبلاب ةقرفلا اولاقو قاحسإو دمحأو يعفاشلا لوق وهو مهريغو ملسو هيلع لا ىلص يبنلا باحصأ

ملكلاب ةقرفلا ينعي اقرفتي مل ام ملسو هيلع لا ىلص يبنلا لوق ىنعم ملعلا لهأ ضعب لاق دقو ملكلاب

يورو ىور ام ىنعمب ملعأ وهو ملسو هيلع لا ىلص يبنلا نع ىور وه رمع نب نل حصأ لولا لوقلاو

ةزرب يبأ نع يورو اذكهو هل بجيل ىشم عيبلا بجوي نأ دارأ اذإ ناك هنأ هنع

Tirmizî bu konuda; Şâfiî, Ahmed b. Hanbel ve İshâk’ın “furkat, yani ayrılma bedenledir.”şeklinde düşündükleirini, bazı alimlerin ise “furkat sözledir” dediklerini rivayet eder. Tirmizî bunları belirttikten sonra birinci görüşü tercih eder.

c-İcmâyı Belirten Yorumlar

Tirmizî yorumlar kısmında bazen de, icmâ’yı nakleder. Mesela “Binit üzerinde namaz kılmak caizdir,” konusunda hadisi verdikten sonra bu konudaki söz konusu icmâ’yı nakleder.49

48 Buyü’(216/1245-1246-1247) 49 Salat (260/351)

(27)

لاق رباج نع ريبزلا يبأ نع نايفس انثدح لاق مدآ نب ىيحيو عيكو انثدح نليغ نب دومحم انثدح

ضفخأ دوجسلاو قرشملا وحن هتلحار ىلع يلصي وهو تئجف ةجاح يف ملسو هيلع لا ىلص يبنلا ينثعب

رباج ثيدح ىسيع وبأ لاق ةعيبر نب رماعو ديعس يبأو رمع نباو سنأ نع بابلا يفو لاق عوكرلا نم

ل ملعلا لهأ ةماع دنع اذه ىلع لمعلاو رباج نع هجو ريغ نم ثيدحلا اذه يور دقو حيحص نسح ثيدح

وأ ةلبقلا ىلإ ههجو ناك ام ثيح اعوطت هتلحار ىلع لجرلا يلصي نأ اسأب نوري ل افلتخا مهنيب ملعن

اهريغ

Burada Tirmizî, “Bütün ilim ehli” (

ملعلا لهأ ةماع

) kavramını kullanarak konu ile ilgili icmâ’yı nakleder.

Referanslar

Benzer Belgeler

هذه تدروو .هنع الله ضير تبثا نب ديز نع تبثا نب ديز نب ةجراخ نع ناوكذ نب الله ننسلا في لةاسرلا. .دنازلا بي أ نبا نع ر كاب نب دمحم نع ليصولما لىعي قيرطب يقيهبلل

دعاوقلا : لملجا في طخ هتت ام ْبِرعَأ :عبارلا

هيلع الله ىلص بينلا جوز ةصفح نع رمع نب نع عفنا نع جشلأا نب الله دبع نب يركب نع نيابتقلا سابع نب شايع مح لك ىلع ةبجاو ةعملجا ملس و هيلع الله ىلص الله لوسر لاق تلاق ملس و

لاق هنأ يرغ هلثم ركذف لاق ملس و هيلع الله ىلص الله لوسر نأ نيهلجا رماع نب ةبقع نع يمرضلحا كلام نب يرفن

Hiç şüphesiz bu konuda en önemli çalışmalardan biri İbnü′l-Cezerî′nin de (ö. Hüzelî′yi ayrıcalıklı kılan husus ise, genç yaşta memleketinden çıkıp

Ekoloji Kolektifi tarafından tasarlanıp düzenlenen, ekolojik mücadeleyi sinema ile buluşturup SİNEKOLOJİ ismi verilen film festivali, 2008 den bu yana Mersin, Adana, Bursa

[r]

يضر رمع نبا نع هيبأ نع ديز نب دممح نب مصاع نابرخأ نوراه نب ديزي انثدح نىثلما نب دممح نيثدح يأ نوردتأ ( نىبم ملس و هيلع الله ىلص بينلا لاق : لاق امهنع الله..