• Sonuç bulunamadı

Tirmizî bu konuda şu rivayeti nakleder128

دوجسلا نم ضوهنلا فيك ءاج ام باب

نب كلام نع ةبلق يبأ نع ءاذحلا دلاخ نع ميشه انربخأ رجح نب يلع انثدح

ىتح ضهني مل هتلص نم رتو يف ناك اذإ ناكف يلصي ملسو هيلع لا ىلص يبنلا ىأر هنأ يثيللا ثريوحلا

اسلاج يوتسي

ضعب دنع هيلع لمعلاو حيحص نسح ثيدح ثريوحلا نب كلام ثيدح ىسيع وبأ لاق

127 İbn Hazm, a.g.e., 3/120-121; Şîrâzî, a.g.e., 1/88; Merğînânî, a.g.e. 1/65 ; İbn Kudâme, a.g.e. ,2/12; İbn Hacer,

a.g.e., 3/349; Mübârekpûrî, a.g.e., 2/401-403

ناميلس ابأ ىنكي كلامو انباحصأ ضعبو قاحسإ لوقي هبو ملعلا لهأ

Ebû Kilâbe, Mâlik b.Huveyris el-Leysî’nin Nebi’yi (s.a.) ,namaz kılarken gördüğünü, namazın tek rakatlarında tam oturup doğrulmadıkça, ayağa kalkmadığını rivayet etti.

ةمأوتلا ىلوم حلاص نع سايلإ نب دلاخ انثدح ةيواعم وبأ انثدح ىسوم نب ىيحي انثدح

هيمدق رودص ىلع ةلصلا يف ضهني ملسو هيلع لا ىلص يبنلا ناك لاق ةريره يبأ نع

يف لجرلا ضهني نأ نوراتخي ملعلا لهأ دنع لمعلا هيلع ةريره يبأ ثيدح ىسيع وبأ لاق

اضيأ سايإ نب دلاخ لاقيو لاق ثيدحلا لهأ دنع فيعض وه سايلإ نب دلاخو هيمدق رودص ىلع ةلصلا

يندم وهو ناهبن همسا حلاص وبأو حلاص يبأ نب حلاص وه ةمأوتلا ىلوم حلاصو

Ebû Hüreyre (r.a) “Nebi’nin (s.a.) namazda ayaklarının üst kısmı üzerine basarak (kıyama) kalktığını ”rivayet etti..

Tirmizî birinci rivayetin sahih, ikinci rivayetin ise senet zincirinde yer alan Hâlid b. İlyâs adındaki râvinin hadiste zayıf olmasından dolayı, hadisin zayıf olduğunu söyler. Tirmizî’ye göre secdeden kalkılacağı vakit, oturmak gereklidir. O, görüşünü (

انباحصأ

) kavramı ve (

دوجسلا نم ضوهنلا في ك

) “Secdeden nasıl kalkılır” diyerek bâb başlığıyla belirtmiştir. Delili ise, birinci rivayetin sahih olmasıdır.

İmam Şâfiî ve İshâk, namazların tek rekatlarında (1,3) secdeden kalkmadan önce oturmanın gerekli olduğunu söylerken Ebû Hanife, İmam Mâlik ve Ahmed b. Hanbel ise secdeden kalkarken oturmanın gerekmediğini söylerler.129

Hanefi, Mâlikî ve Hanbelilerin delilleri şunlardır:

1-“Hz.Peygamber namazda ayaklarının göğüsleri üzerine kalkardı” ve “Hz.Peygamber Efendimiz, namazın ilk rekatın ikinci secdesinden başını kaldırdığı zaman, oturmadan ayağa kalkardı”130 hadisleri, secdeden kalkışın nasıl olacağını ortaya koymaktadırlar.

2-“Nebi(s.a.) namazda ayaklarının üst kısmı üzerine basarak (kıyama) kalkardı” hadisi sahih değildir. Sahih olsada bu hadis, özür sahibi olan kişinin durumunu belirtir.

129 Serahsî, a.g.e., 1/23; Kâsânî , a.g.e., 1/210-211; Merğînânî, a.g.e., 1/51; İbn Rüşd, a.g.e., 1/107-108; İbn Kudâme, a.g.e., 1/522-525; Mevsîlî, a.g.e , 1/52; Şirbînî, a.g.e., 1/172; Mübârekpûrî, a.g.e., 2/165-168; 130 Ebu Dâvud, Salat,966

Değerlendirme

Tirmizî’nin Mâlik b. Huveyris kanalıyla rivayet ettiği hadisi Buhâri’de131 geçmekte

olup sahihtir. İkinci grubun getirdiği hadisler ise sıhhat açısından Tirmizî’nin delil aldığı hadisle aynı derecede değildir. Bundan dolayı kanaatimizce Tirmizî’nin namazların birinci ve üçüncü rekatında secdeden kalkılırken önce oturulur sonra kalkılır görüşü racihtir.

I-Namazı Kaç Rekat Kıldığını Bilmemek İlgili rivayetler şöyledir.132

ناصقنلاو ةدايزلا يف كشيف يلصي لجرلا يف ءاج ام باب

ىيحي نع يئاوتسدلا ماشه انثدح ميهاربإ نب ليعامسإ انثدح عينم نب دمحأ انثدح

لاق لاقف يلصي فيك يردي لف يلصي اندحأ ديعس يبل تلق لاق لله نب ينعي ضايع نع ريثك يبأ نب

يفو لاق سلاج وهو نيتدجس دجسيلف ىلص فيك ردي ملف مكدحأ ىلص اذإ ملسو هيلع لا ىلص لا لوسر

ةريره يبأو ةشئاعو دوعسم نباو نامثع نع بابلا

نم ديعس يبأ نع ثيدحلا اذه يور دقو نسح ثيدح ديعس يبأ ثيدح ىسيع وبأ لاق

نيتنثلاو ةدحاولا يف مكدحأ كش اذإ لاق هنأ ملسو هيلع لا ىلص يبنلا نع يور دقو هجولا اذه ريغ

لمعلاو ملسي نأ لبق نيتدجس كلذ يف دجسيو نيتنث امهلعجيلف ثلثلاو نيتنثلا يف كش اذإو ةدحاو امهلعجيلف

دعيلف ىلص مكردي ملف هتلص يف كش اذإ ملعلا لهأ ضعب لاقو انباحصأ دنع اذه ىلع

ينثدح لاق دعس نب ميهاربإ انثدح يرصبلا ةمثع نب دلاخ نب دمحم انثدح راشب نب دمحم انثدح

ىلص يبنلا تعمس لاق فوع نب نمحرلا دبع نع سابع نب نع بيرك نع لوحكم نع قاحسإ نب دمحم

ردي مل نإف ةدحاو ىلع نبيلف نيتنث وأ ىلص ةدحاو ردي ملف هتلص يف مكدحأ اهس اذإ لوقي ملسو هيلع لا

لبق نيتدجس دجسيلو ثلث ىلع نبيلف اعبرأ وأ ىلص اثلث ردي مل نإف نيتنث ىلع نبيلف اثلث وأ ىلص نيتنث

ملسي نأ

نب نمحرلا دبع نع ثيدحلا اذه ىور دقو حيحص بيرغ نسح ثيدح اذه ىسيع وبأ لاق

نمحرلا دبع نع سابع نب نع ةبتع نب لا دبع نب لا ديبع نع يرهزلا هاور هجولا اذه ريغ نم فوع

ملسو هيلع لا ىلص يبنلا نع فوع نب

131 Buhârî, Ezan,142 132 Salat (291/396-398)

Ebû ‘İyad b. Hilâl, Ebû Sa’id’e şunu sordum:

“Bazımız namaz kıldığında kaç rekat kıldığını bilmeyecek kadar tereddüde düşüyor”

dedim. Bunun üzerine Ebû S’aid Resulullah’tan(s.a.) şunu rivayet etti.

“Biriniz namaz kıldığında kaçıncı rekatte kaldığını bilemeyecek kadar dalmışsa

oturur halde iki secde yapsın”

Abdurrahman b.Avf, Nebi’den(s.a.) şunu işittiğini bildirdi:

“Biriniz namaz kıldığında bir mi, iki mi konusunda tereddüt ederse bir, iki mi üç mü

şeklinde tereddüt ederse iki, üç mü dört mü kıldığında tereddüt ederse üç rekat üzerine tamamlasın, selamdan önce iki secde yapsın.”

Tirmizî, birinci rivayetin sahih ve dört şahidinin olduğunu söyledikten sonra, ikinci rivayetin de sahih olduğunu ifade eder.

Tirmizî’ye göre kıldığı namazın rekatlarında tereddüt eden kişi, kıldığı rekat sayısının azına itibar ederek namaza devam eder. Selamdan önce secde yaparak namazını tamamlar. O bu konuda iki başlık açarak rivayetlerde bulunmuştur. İlki “Selamdan önce Sehiv secdesi” başlığıdır. Bu rivayetleri verdikten sonra hadislerin sahih olduklarını belirtmiştir. Diğer başlık da “ Selam ve konuşmadan sonra, sehiv secdesi”dir. O, bu konudaki rivayetleri, konuşmadan dolayı selamdan sonra sehiv secdesi yapma şeklinde anlamıştır. Böylece sehiv secdesinin selamdan sonra yapılmasını uygun görür. Tirmizî burada namazda kaç rekat kıldığını bilmeyen kişi sehiv secdesi yapmaz. Namazı iade eder görüşüne karşı çıkar.

Tirmizî’nin delili; sehiv secdesinin selamdan önce yapılmasını bildiren hadislerin sahih olmasıdır. Selamdan sonra yapılmasını bildiren hadislerin ise, konuşmanın araya girdiği durumu bildiren mensuh olan rivayetler olmasıdır.

Şâfiîler: “Namazın rekatlerinde tereddüt eden kişi, aza itibar eder, selamdan önce sehiv secdesi yapar”derler. Bu durumunu tersini bildiren hadisleri ise Şâfiîler mensuh görürler.

Mâlikîler: “Sehiv secdesi, namazdaki fazlalıktan dolayı ise selamdan sonra, eksiklikten dolayı ise selamdan önce yapılır.”demişlerdir.

Hanefîler: “Bu durumdaki kişi sürekli tereddüt etmeyen bir kişi ise, namazı batıl olur. Ancak sürekli tereddüt eden biriyse kendi kanaatine göre hareket eder. Hiçbir şeye karar veremezse en azına göre namazı tamamlar ve selamdan sonra secde yapar.”133der.

Kanaatimizce Hanefilerin görüşü tercihe şayandır.

İ-Namazı Unutarak Geçirenin Kaza Vakti

Tirmizî bu konu ile ilgili olarak şu hadisi rivayet eder.134

ةلصلا ىسني لجرلا يف ءاج ام

لاق لاق كلام نب سنأ نع ةداتق نع ةناوع وبأ انثدح لاق ذاعم نب رشبو ةبيتق انثدح

اهركذ اذإ اهلصيلف ةلص يسن نم ملسو هيلع ا ىلص ا لوسر

ةرمس نع بابلا يفو

ةداتق يبأو

يف لاق هنأ بلاط يبأ نب يلع نع ىوريو حيحص نسح ثيدح سنأ ثيدح ىسيع وبأ لاق

نب دمحأو يعفاشلا لوق وهو تقو ريغ يف وأ تقو يف اهركذ ام ىتم اهيلصي لاق ةلصلا ىسني لجرلا

ىتح لصي ملف سمشلا بورغ دنع ظقيتساف رصعلا ةلص نع مان هنأ ةركب يبأ نع ىوريو قاحسإو لبنح

بلاط يبأ نب يلع لوق ىلإ اوبهذف انباحصأ امأو ا ذه ىلإ ةفو كلا لهأ نم موق به ذ دقو س مشلا تب رغ

هنع ىلاعت لا ىضر

Enes b. Mâlik Resulullah’ın şöyle söylediğini rivayet ett:

“Vaktinde hatırlamaması sebebiyle namazı kazaya kalan kişi, unuttuğunu hatırladığı anda namazı kılsın”

Tirmizî gerek uyuma gerekse de unutmadan dolayı kazaya kalmış olan namazların kazası noktasında, zaman açısından her hangi bir sınırlamanın olmadığını düşünür. O bu konuda Hz. Ali ve Hz. Ebu Bekir’e atf edilen şu rivayetleri zikreder.

Unutmadan dolayı namazı kazaya kalan kişinin durumu hakkında Hz.Ali’nin şöyle dediği nakleder:

“Namaz vakti olsun veya olmasın kişinin hatırladığı zaman namazını kılmalıdır.”

Hz. Ebu Bekir’in ikindi namazını kılmak için uyandığında, güneşin batmak üzere olduğunu görünc, batıncaya kadar namazı kılmadığını rivayet eder.

Tirmizî, özür sebebiyle kazaya kalan namaz için kerahet vaktinin söz konusu olmadığını söyler. Unutulmamalıdır ki buradaki namazlar farz namazlardır. O, Sünnetler için her hangi bir görüş belirtmemektedir.

Kerahet vakitleri; güneşin doğuşu, zevali ve batışı vakitleridir ki bu vakitlerde namazın kılınması noktasında dört mezhebin görüşü şu şekildedir:

Hanbeliler, Şâfiîler ve Mâlikîler kerahet vakitlerinde namaz kılınabileceğini söylerler. Hanefîler ise kerahet vakitlerinde namaz kılımsnın caiz olmadığını düşünürler. Günün ikindi namazının kazasını bundan istisna ederek güneşin batması esnasında da olsa günün ikindi namazının kılınabileceğini söylerler.135

Hanefilerin delilleri şunlardır:

1-“Resulullah(s.a), şu üç vakitte namaz kılmamızı, ölülerimizi gömmemizi yasakladı. Güneşin doğuşundan bir mızrak boyu yükselinceye kadar, tepe noktasına gelişinden yana kayışına kadar, batıya meyletmesinden tamamen batışına kadar” hadisi bu vakitlerdeki yapılması yasaklanan işleri bildirmiştir.

2-Hz.Peygamber’in(s.a), “Kim güneş batmadan ikindi namazının bir rekatına kavuşursa o, namazın tamamına ulaşmış gibidir.”hadisi ikindi namazının farzını bu yasaktan istisna eder.

Değerlendirme

Namazın kılınmasının bazı vakitlerde yasaklandığına dair rivayetler sahihtir.136Ancak

bu rivayetlerde farz, sünnet ayırımı yapılmamıştır. Bu rivayetler namazın çeşidi açısından umum ifade ederler. Hanefilerin delil aldıkları “Kim güneş batmadan önce ikindi namazının bir rekatına kavuşursa o, namazın tamamına ulaşmış gibidir.”137hadisi kanaatimizce birinci

hadisi tahsis eder. Yani hadiste belirtildiği üzere kişinin uyku ve unutma gibi bir mazereti varsa bu takdirde farzları yasak vakitlerde de kılabilir. Ama sünnet ve nafile namazlar için bunu söyleyemeyiz. Kanaatimizce Tirmizî’nin görüşü racihtir.

J-Tahiyatta Şehadet Parmağını Kaldırmak

Benzer Belgeler