• Sonuç bulunamadı

TİRMİZİNİN KAMU VE ÖZEL HUKUKA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ I-TİRMİZİ’NİN KAMU HUKUKUNA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

A- Aile Hukuku

Tirmizî’nin görüşlerini ortaya koyduğu konulardan birisi de aile hukukudur. Aşağıda görüleceği üzere Tirmizî, Mut’a nikahı, Köle azat etmeyi mehir saymak, Süt babalık ve iddet konularında görüş belirtmiştir.İşt biz burada bunları ele alacağız.

1-Mut’a Nikahı

Tirmizî mut’a nikah konusunda şu hadisi nakleder.181

ةعتملا حاكن ميرحت يف ءاج ام باب

يلع نب دمحم ينبا نسحلاو لا دبع نع يرهزلا نع نايفس انثدح رمع يبأ نب انثدح

رمحلا موحل نعو ءاسنلا ةعتم نع ىهن ملسو هيلع لا ىلص يبنلا نا بلاط يبأ نب يلع نع امهيبأ نع

ربيخ نمز ةيلهلا

نسح ثيدح يلع ثيدح ىسيع وبأ لاق ةريره يبأو ينهجلا ةربس نع بابلا يفو لاق

نب نع ىور امنإو مهريغو ملسو هيلع لا ىلص يبنلا باحصأ نم ملعلا لهأ دنع اذه ىلع لمعلاو حيحص

رمأو ملسو هيلع لا ىلص يبنلا نع ربخأ ثيح هلوق نع عجر مث ةعتملا يف ةصخرلا نم ءيش سابع

قاحسإو دمحأو يعفاشلاو كرابملا نباو يروثلا لوق وهو ةعتملا ميرحت ىلع ملعلا لهأ رثكأ

نع يروثلا نايفس انثدح ةبقع نب ةصيبق وخأ ةبقع نب نايفس انثدح نليغ نب دومحم انثدح

مدقي لجرلا ناك ملسلا لوأ يف ةعتملا تناك امنإ لاق سابع نب نع بعك نب دمحم نع ةديبع نب ىسوم

اذإ ىتح هئيش هل حلصتو هعاتم هل ظفحتف ميقي هنأ ىري ام ردقب ةأرملا جوزتيف ةفرعم اهب هل سيل ةدلبلا

مارح وهف نيذه ىوس جرف لكف سابع نب لاق } مهناميأ تكلم ام وأ مهجاوزأ ىلع لإ { ةيلا تلزن

181 Nikâh (29/1121)

Ali b.Ebû Tâlib Nebi’nin(s.a.) “Muta nikahını ve ehli eşşek etinin yenmesini Hayber’de yasakladığını bildirdi.”

Tirmizî’ye göre Mut’a nikahı yasaklanmıştır. O bu görüşünü “Mut’a Nikahının

Haram Kılınması” (

ةع تملا حاكن مي رحت

) şeklindeki bâb başlığı açarak ifade etmiştir. Tirmizî Mut’a nikahının haram kılındığı konusunda, Hz. Ali, Sebre el-Cehenî ve Ebû Hureyre’den gelen rivayetlerin sahih olduğunu söyleyerek, bu rivayetlerle amel eder. İbn Abbas’ın önce Mut’a nikahını caiz gördüğünü, ancak daha sonra bu görüşünden vaz geçtiğine ilişkin rivayetlerin bulunduğunu söyler. Ancak bu rivayetlerle ilgili değerlendirmeler yapmaz. İbn Abbas’tan, Muta nikahı konusundaki görüşleri ile ilgili olarak şunları rivayet eder.182

“Mut’a İslam’ın ilk dönemlerinde vardı. İnsanlar tanımadıkları yabancı yerlere giderlerdi. Bu yerlerde kalacakları zamana kadar, bu ikamaet süresince evlenirlerdi. Böylece kadın evlendiği bu erkeğin eşyalarına göz kulak olurdu. Bu şekildeki nikah “....eşleri ve cariyeleri hariç”183 ayeti ininceye kadar uygulandı.Bu ayet indikten sonra, artık kişinin şu

iki( eşi ve cariyesi )si dışındakilerle cinsel ilişkisi haram kılındı.”

Tirmizî Mut’a nikahının cevazına ilişkin görüşün dayanağı olarak zikredilen ve İbn Abbas’a atf edilen bu rivayetleri İbn Abbas’ın kendi sözleriyle ret eder.

Mut’a nikahının yasaklandığı konusuda Caferîler dışındaki bütün islam uleması müttefiktir.184

2-Köleyi Azat Etmeyi Mehir Saymak

Tirmizî bu konuda şu hadisi rivayet eder.185

اهجوزتي مث ةملا قتعي لجرلا يف ءاج ام باب

لوسر نا كلام نب سنأ نع بيهص نب زيزعلا دبعو ةداتق نع ةناوع وبأ انثدح ةبيتق انثدح

ةيفص نع بابلا يفو لاق اهقادص اهقتع لعجو ةيفص قتعا ملسو هيلع لا ىلص لا

نم ملعلا لهأ ضعب دنع اذه يلع لمعلاو حيحص نسح ثيدح سنأ ثيدح ىسيع وبأ لاق

نا ملعلا لهأ ضعب هركو قاحسإو دمحأو يعفاشلا لوق وهو مهريغو ملسو هيلع لا ىلص يبنلا باحصأ

حصأ لولا لوقلاو قتعلا ىوس ارهم اهل لعجي ىتح اهقادص اهقتع لعجي

182 Nikâh (29/1122) 183 Müminun 23/6

184 Şîrâzî, a.g.e., 2/46; Kâsânî, a.g.e., 2/272-273; İbn Rüşd, a.g.e., 2/48; İbn Kudâme, a.g.e., 6/644;

“Şi’a’dan Caferiler, Mut’a nikahının haram kılınmadığını söylerler” (Muhammed Cevad Muğniyye, a.g.e.,

5/238-246

Enes b. Mâlik “Resulullah’ın (s.a.) Hz. Safiyye’yi (r.anh) azat edip evelendiğini, böylece ıtkını ona mehir saydığını bildirdi.”

Tirmizî, bu hadisin altı şahidiyle beraber sahih olmasına dayanarak, ıtkın mehir sayılabileceğini söyler.

Bu konuda Tirmizî şunarı rivayet eder:

İshâk ve Ahmed b.Hanbel, hadisin zahiriyle amel ederek ıtkın mehir sayılabileceğini söylerler. İmam Mâlik ve Hanefîler ise ıtkı mehir saymazlar. Şâfiî ise, eğer taraflar razı olursa kadına mehri misli vermek şartıyla nikah caiz olur. Yok eğer taraflar razı olmazsa bu durumda nikah caiz olmaz.”demiştir.

Tirmizî bu konuda Şâfiî’nin birinci görüşünü nakletmiştir. İmam Şâfiî’nin son görüşü, “Cariye kendisini azatlayan kişiyle nikâh istemezse, kendisini azatlayana kendi kıymetini vermesi gerekir” dir.186

Böyle bir durumda ıtkın mehir sayılamayacağını söyleyenler şöyle demişlerdir:

“Azatlama mülkün izalesidir. Mülkiyet yok olunca tasarruf yetkisi de yok olur. Böylece azatlamayla tasarruf yetkisi de biter. Azatlama mülkiyetin izalesi olunca; mülkiyet yok olduğunda artık cariyeden faydalanma da biter. Bu şekildeki akitle cariye azatlandığı vakit, artık cariye kendisi kendine Mâlik olur. Bu durumda cariye ile nikah akdi vardır, şeklinde bir söz nasıl söylenebilir?”

İmam Şâfiî, “Cariye kendisini azatlayan kişiyle nikâh istemezse, kendisini azatlayana kendi kıymetini vermesi gerekir.”demiştir. Çünkü Şâfiî’ye göre cariye, efendisinin zararına yol açmıştır. Efendisinin cariyesini azad etmesinin sebebi, evlilik yoluyla ondan faydalanmaktır.187

Değerlendirme

Cariyenin, ıtkının mehir sayılması, hem cariye hem de efendi için menfaat sağlayıcı bir durumdur. Çünkü burada, kadının kölelikten kurtulması, efendinin de mehir vermeksizin evlenmesi söz konusudur. Mülkiyetin izalesi noktasında ise; mehrin evlilikten önce verilmesi söz konusu olamayacağına göre hadiste zikredilen “Itkını mehri saydı” denildiğinde bir tebdil yani, ıtkın yerine mehrin yer almasıdır. Burada azatlamayla mehir arasında zamanın geçmesinden bahsedilmeyeceğine göre, mülkiyetin izalesi olmamıştır. Zaten buna cevaz verenler, azatlamayla mehir sayma arasında oluşulabilecek bir fasılanın, nikahı batıl kılacağının söylerler.188

186 Şîrâzî, a.g.e., 2/56; İbn Rüşd, a.g.e., 2/18; İbn Kudâme, a.g.e., 6/527; İbn Abidin, Redu’l-muhtâr, 2/402 187 Şîrâzî, a.g.e., 2/57

Bilindiği üzere Hz. Muhammed’e (s.a) peygamberliğin verildiği hicri yedinci yüz yılda kölelik sistemi mevcut idi. Dolayısıyla İslam çağlar boyu devam edegelmiş olan köleliliği kucağında buldu. İslam azatlamayı, bazı suçların keffareti bağlamında görmüş, şaka yoluyla da olsa “Azat ettim” sözüyle, azatlamanın gerçekleşeceğini bildirmiştir. Kanaatimizce, ıtkın mehir sayılması yoluyla, azatlamanın gerçekleşmesi de bu bağlamda değerlendirmek gerekir. Tersini düşünmek, bu hedefi izale eder. Kaldı ki ıtkının mehir sayılmasını uygun görmek, Peygamberimizin fiilinin gereğidir.189Hz. Ali, S’aid b.el-

Müseyyeb, İbrahim en-Neh’ai, Tâvus, Atâ b. Ebi Rebâh, Katâde gibi bir çok Sahabe ve Tabiin de ıtkın mehir sayılabileceğini söylemişlerdir.190Bu durumu, sadece Peygambere ait bir

hususiyet olduğunu iddia edenlere şunları söylemek mümkündür:

Eğer bu durum, peygamberden başkası için caiz olmasaydı, Peygamber bunu mutlaka söyleyecekti. Peygamberin fiillerindeki esas, onun fiillerinin kendisine özel olduğunu gösteren bir delil olmadıkça, bizim hakkımızda da geçerli olmasıdır.

3-Süt Bâbalık

Tirmizîye göre süt bâbalık nikahta haramlık sebebidir. O bu konuda Hz.Ayşe’den gelen şu hadisi rivayet eder.191

لحفلا نبل يف ءاج ام باب

ءاج تلاق ةشئاع نع هيبأ نع ةورع نب ماشه نع ريمن نب انثدح للخلا يلع نب نسحلا انثدح

لوسر لاقف ملسو هيلع لا ىلص لا لوسر رمأتسا ىتح هل نذآ نأ تيبأف ىلع نذأتسي ةعاضرلا نم يمع

هنإف لاق لجرلا ينعضري ملو ةأرملا ينتعضرأ امنإ تلاق كمع هنإف كيلع جليلف ملسو هيلع لا ىلص لا

كيلع جليلف كمع

باحصأ نم ملعلا لهأ ضعب دنع اذه ىلع لمعلاو حيحص نسح ثيدح اذه ىسيع وبأ لاق

لهأ ضعب صخر دقو ةشئاع ثيدح اذه يف لصلاو لحفلا نبل اوهرك مهريغو ملسو هيلع لا ىلص يبنلا

حصأ لولا لوقلاو لحفلا نبل يف ملعلا

Hz.Ayşe(r.anh) şunları nakletti:

189 Buhârî, Nikâh 12-13; İbn Mâce, Nikâh 1957; Ebu Dâvud, Nikâh 2054; 190 İbn Kudâme, a.g.e., 6/529-532; Mübârekpûrî, a.g.e., 4/257-258

“Süt amcam yanıma gelmek isteyince, Resulullah’a(s.a.) sormadan ona izin vermedim. Resulullah’a(s.a.) durumu ilettim. Bunun üzerine Hz. Peygamber(s.a);“yanına gelebilir. O

Senin amcandır.”dedi. Ben de “Ama kadın beni emzirdi erkek değil”dedim. Peygamber(s.a.) “O senin amcandır, yanına gelebilir.”dedi.

Tirmizî bu konudaki ihtilafları naklettikten sonra, tercihinin “Süt bâbalığın, nikahta

haramlık sebebi olması” şeklinde olduğunu söyler.

Tirmizî’nin bu görüşü, dört mezhep ulemasının görüşüyle mutabıktır. Bu konuda Hz.Ayşe, İbn Zübeyr ve İbn Ömer; süt babalığın haramlık sebebi olmadığını söylerler. 192

Buna muhalefet edenler şöyle demişlerdir:

Eğer süt babalık haramlık sebebi kabul edilmezse, “Kur’an-ı Kerim’deki “sizi

emzirmiş olan analarınızla, süt kız kardeşleriniz size haram kılındı.”193ile “Doğurmaktan

dolayı nikahları düşmeyen kimselerin emzirmeden dolayı da nikahları düşmez”194hadisinin,

Hz. Ayşe hadisiyle neshedilmiş olması gerekir. Çünkü bu hadis, sözü geçen ayet ve hadiste bildirilmeyen bir hükmü ifade eder. Ayrıca her hangi bir konunun ana hükümlerini beyan eden nassları, nadir ve belirli şahıslar hakkında varid olan hadislerle, ret etmek doğru değildir.

Kanaatimizce cumhurun görüşü racihtir.

4-İddet

Tirmizî, kocası ölmüş kadının iddetinin, ölüm iddeti bitmese bile doğumla biteceğini söyler. Onun delili ise şu hadistir.195

عضت اهجوز اهنع ىفوتملا لماحلا يف ءاج ام باب

نع ميهاربإ نع روصنم نع نابيش انثدح دمحم نب نيسح انثدح عينم نب دمحأ انثدح

نيرشعو ةسمخ وأ نيرشعو ثلثب اهجوز ةافو دعب ةعيبس تعضو لاق ككعب نب لبانسلا يبأ نع دوسلا

اهلجأ لح دقف لعفت نإ لاقف ملسو هيلع لا ىلص يبنلل كلذ ركذف اهيلع ركنأف حاكنلل تفوشت تلعت املف اموي

بابلا يفو لاق هوحن روصنم نع نابيش انثدح ىسوم نب نسحلا انثدح عينم نب دمحأ انثدح

نم اعامس دوسلل فرعن لو هجولا اذه نم روهشم ثيدح لبانسلا يبأ ثيدح ىسيع وبأ لاق ةملس مأ نع

192 Serahsî, a.g.e., 5/123; İbn Rüşd, a.g.e., 2/32; İbn Kudâme, a.g.e., 6/582-583; Şirbînî, 3/176 193 Nisa 4/23

194 Buhârî, Nikâh, 20 195 Talak (17/1193)

لمعلاو ملسو هيلع لا ىلص يبنلا دعب شاع لبانسلا ابأ نأ فرعأ ل لوقي ادمحم تعمسو لبانسلا يبأ

اهنع ىفوتملا لماحلا نأ مهريغو ملسو هيلع لا ىلص يبنلا باحصأ نم ملعلا لهأ رثكأ دنع اذه ىلع

يعفاشلاو يروثلا نايفس لوق وهو اهتدع تضقنا نكت مل نإو اهل جيوزتلا لح دقف تعضو اذإ اهجوز

نيلجلا رخآ دتعت مهريغو ملسو هيلع لا ىلص يبنلا باحصأ نم ملعلا لهأ ضعب لاقو قاحسإو دمحأو

حصأ لولا لوقلاو

“Sübey’a kocasının ölümündün yirmi üç veya yirmi beş gün sonra doğum yaptı

.Nifastan temizlenince evlenmek istedi. Onun bu isteği halk tarafından hoş karşılanmadı. Durum Nebi’ye(s.a.) haber verilince o şöyle buyurdu:

‘Evlenmek isterse evlensin, çünkü onun iddeti bitmiştir’ ”

Dört mezhep ulemasın bu konudaki görüşleri şu şekildedir:

Hanefî, Şâfiî ve Hanbeliler, “Bu durumdaki kadının iddeti, doğumla biter”demişlerdir. Mâlikîler ise “Ölüm iddeti ile gebelik süresinden hangisi daha sonra tamamlanırsa, kadının iddeti o dur.”demişlerdir. Mâlikîler, “İçinizden ölenlerin bıraktığı eşeler kendi kendilerin dört

ay on gün beklerler”196 ayetiyle “Yüklü kadınların iddeti doğum yapmalarıyla tamamlanır”

ayetlerini cem ederek ve İbn Abbas’ın bu konudaki fetvasına dayanarak bu durumdaki kadın, iki süreden en uzununu bekler.” demişlerdir.197

Tirmizî’nin bu konudaki görüşü cumhurun görüşüyle mutabıktır.

Değerlendirme

Deliller değerlendirildiği vakit; gebe kadınların doğum yapmalarıyla iddetlerinin bittiğini bildiren ayetin hükmünün, Mâlikîlerin dediği gibi sadece boşanan eşlerle ilgili olmadığı görülür. Ayrıca Sübey’a hadisinin farklı tariklerle gelen şahid ve mütabilerinin sahihliliğinin yanısıra198 Ebû Hureyre(r.a.) gibi sahabeden bazılarının da bu şekilde

düşünmeleri sebebi ile kanaatimizce, Tirmizî’nin de içinde bulunduğu cumhurun görüşü tercihe şayandır.

196 Bakara 2/228

197 Serahsî, a.g.e., 6/31; İbn Rüşd, a.g.e., 2/79-80; İbn Kudâme, a.g.e., 7/473-474; Şirbînî , a.g.e., 3/338 198 İbn Mâce, Talak 2027; Nesâî, Talak 3511-3512-3514-3515

Benzer Belgeler