• Sonuç bulunamadı

Mescid-i Nebevî'nin Yapıldığı Günden Bu Yana Geçirdiği Genişletme Girişimleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mescid-i Nebevî'nin Yapıldığı Günden Bu Yana Geçirdiği Genişletme Girişimleri"

Copied!
46
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

¥AFILMĞI (SÜNİİH İÜ HAMA mçMMÛt

D r . I b r a h i m A T E Ş

iyanet İşleri B a ş k a n l ı ğ ı n ı n yeni ve yararlı girişimlerinden biri olan "Camiler Hafta-sı" m ü n a s e b e t i y l e kaleme aldığımız b u 1 m ü t e v a z i makalemizde Asr-ı Saadet'de ya­ pılan mescidlerle Haremeyn-i- Şerifeyn'in ikincisi olan Mescid-i N e b e v i n i n genişletilmesi yolunda atılan adımları g ö z d e n g e ç i r m e y e çalışacağız. A n ­ cak bundan ö n c e ; kısaca bu mescidin y a p ı m ı n a d e ğ i n m e d e de fayda m ü l a h a z a ediyoruz.

İslâm dünyasının dört b u c a ğ ı n d a yüzyıllardır y a p ı l a g e l e n ve sayısı yüzbinleri a ş a n çeşitli tip ve ebattaki cami' ve mescidlerin ilk nüvesi olan Mes­ cid-i N e b e v î ' n i n y a p ı m ı n d a sahabelerle birlikte Hz.Peygamber (S.A.V.) de bizzat çalışmıştır. B a ş ­ langıçta uygulanan y a p ı tarzı, kullanılan malzeme ve d ü ş ü n ü l e n hacim y ö n ü n d e n m ü t e v a z i bir şekil ve ebatta meydana getirilen bu mescid, daha son­ raki yıllarda zaman zaman vâki m ü d a h a l e l e r l e ge­ nişletilerek bazı ilavelerde b u l u n u l m u ş t u r . B u ge­ n i ş l e t m e ç a l ı ş m a l a r ı n d a , M ü s l ü m a n l a r ı n H z . Pey­ gamber (S.A.V.)'e olan sonsuz sevgi ve saygılarıy-la, her g e ç e n yıl artan ihtiyaçlar ö n e m l i etken o l ­ m u ş t u r . Ö n c e l e r i mescidin dışında olan H ü c r e - i Nebeviyye^ bilahare 8 8 H . ( 7 0 7 M . ) yılında Emevî Halifesi Velid bin Abdülmelik'in Medine Va­ lisi olan Ö m e r bin Abdülaziz t a r a f ı n d a n mescidin içine alınmıştır. B ö y l e c e b e ş vakit n a m a z l a r ı n ya­ n ı n d a gerek H z . Peygamber (S.A.V.)'i ziyaret et­ mek, gerekse Peygamberimizin minberi ile kabri a r a s ı n d a k i Ravza-i Mutahhara'da i b â d e t ve zikr-i H a k etmek amacıyla artan izdihamı gidermek için mescidin daha sonraki yıllarda birkaç defa genişle­ tilmesi y ö n ü n e gitmek zorunlu olmuştur.

Mekke-i M ü k e r r e m e ' d e k i K â b e - i Mu'azza-m a ' n Mu'azza-m ç e v r e s i n d e k i Mescid-i H a r â Mu'azza-m ' d a n sonra M ü s l ü m a n l a r ı n g ö n l ü n d e ikinci derecede s e ç k i n yeri olan bu mescid; k o n u m , şekil ve m u h t e v â ba­ k ı m ı n d a n daha sonra yapılan c â m i ve mescidlere büyük ölçüde ö r n e k o l m u ş t u r . Diğer taraftan

Hz.Peygamber (S.A.V.)'in Medine-i M ü n e v v e r e ' y e u l a ş m a s ı n ı takip eden g ü n l e r d e ilk iş olarak bu mescidi y a p m ı ş o l m a s ı n ı g ö z ö n ü n d e bulunduran devlet büyükleri, daha sonra kurulan ş e h i r l e r d e ilk iş olarak c â m i y a p m a y ı gelenek haline getirmişler­ dir. Y a p ı l a n c â m i veya külliyenin ç e v r e s i n d e yer alan mektep, medrese, dâruşşifa, k ü t ü p h a n e , ima­ rethane, ç e ş m e , hamam ve benzeri ilmî ve içtimaî tesislerle kurulan yeni şehirlerin t e m e l i n i atagel-m i ş l e r d i r . Ş e h r i n k u r u l u ş u n d a ilk n ü v e o l a n c â m i n i n ç e v r e s i n d e yapılıp, gecenin karanlığını gi­ deren ayın çevresindeki parlak yıldızlar gibi, y ö r e halkını aydınlatarak i n a n ç , d ü ş ü n c e , sosyal hayat­ larında ö n e m l i rol oynayan b u tesislerin çevrelerin­ de ise evlerle işyerieri yapılmıştır.

M E S C İ D İ N E B E V İ N İ N Y A P I L I Ş I :

Milâdî 6 2 2 yılının s o n b a h a r ı n d a Mek­ ke'den M e d i n e ' y e g ö ç eden H z . P e y g a m b e r (S.A.V.), a r k a d a ş ı Hz.Ebubekir'le birlikte Sevr M a -ğ a r a s ı ' n d a üç gece kalmış ve 10 günlük yolculuk­ tan sonra 2 0 Eylül 6 2 2 M . tarihine denk gelen Rebiulewel ayının 2 0 . g ü n ü n d e Medine yakınında­ ki Küba'ya ulaşmışlardır. Medine'ye g e ç m e d e n ö n ­ ce burada kısa bir s ü r e ^ k a l m ı ş ve b u arada

1. Önceleri Hz.Aişe'nin odası iken bilahare Hz. Peygamber (S.A.V.)'in ve daha sonra Hulefâ-i Râşidîn'den Hz. Ebu-bekir ve Hz.Ömer'in defnedildiği mübarek yerdir. 2. Hz.Peygamber (S.A.V.)'in Küba'da kaldığı süre hakkında

değişik rivayetler vardır. Şeyh Mahmud Hudari Bey

"Nuru'l-Yakîn" adlı eserinin 85. sayfasında bu

sürenin-bir kaç gece olduğunu ifade etmektedir.

Abdusselam Harun'a ait "Tehzîbu Sîrct-i ibni

Hi-şam" adlı eserin I . cildinin 125. sayfasında, söz konusu,

sürenin Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Perşembe olmak üzere 4 gün olduğu belirtilmektedir.

İbrahim Rıfat Paşanın "Mir'âtü'l-Haremeyn" adlı ese­ rinin I. cildinin 460. sayfasında bahse konu sürenin 10 gün olduğu ifade edilmektedir.

Halebli ve Şâfi mezhebinden olan A l i bin Burhaned din'in "Sîre-i Halebiyye" diye bilinen "lnsânu'1-uyûn

(2)

fî-Dr.Ibrahim A T E Ş Kur'ân-ı K e r î m de takva ü z e r i n e o l d u ğ u bildirilen

Kuba Mescidi'ni'^ tesis etmiştir.

Daha sonra Medine'ye ulaştığında, Halid bin Zeyd E b û Eyyûb Ei-Ensârî'nin evinde ağırlana­ rak burada yaklaşık yedi ay kadar kalmıştır. Ebu Eyyûb El-Ensarî'nin B e n i ' n - N e c c â r Mahallesindeki evinin ö n ü n d e devesinin ç ö k t ü ğ ü yeri mescid yap­ mak isteyen Hz. Peygamber (S.A.V), burayı sahip­ leri olan Sehl ve S ü h e y l adlarındaki iki yetim ç o ­ cuktan 10 dinara satın almıştır. Ö n c e l e r i h u r m a kurutmak için kullanılan bu yer, Hz. Peygamber (S.A.V)'in emriyle eski kalıntılardan arındırılıp üze­ rindeki hurma ağaçları kesilmiş ve caminin y a p ı ­ m ı n a b a ş l a n ı l m ı ş t ı r . D u v a r l a r ı k e r p i ç , s ü t u n l a r ı hurma a ğ a c ı n d a n yapılan Mescid-i N e b e v i n i n ta­ v a n ı hurma dalı ve yapragıyla ö r t ü l m ü ş , kapısının sögeleri t a ş t a n yapılmıştır. Duvar temelleri yakla­ şık ü ç a r ş m ^ derinliğinde olup, taşla yapılmıştır. Yüksekliği n o r m a l insan boyundan biraz fazla, bo­ yu g ü n e y d e n kuzeye 70 arşın ( 3 3 . 6 0 m.) ve eni 6 3 arşın ( 3 0 . 2 4 m.) olan bu mescidin y a p ı m ı n d a fiilen çalışan Hz. Peygamber (S.A.V.) böylece sa­ habeleri çalışmaya teşvik etmiştir. Mescidin yapılışı e s n a s ı n d a sahabeleriyle birlikte: "Ahiret haı/nndan başka haı/ır yoktur. Allabım Ensarla Muhacirle­ re rahmet et." a n l a m ı n d a şu beyiti eşsiz bir uyum ve vecd içinde söylemiştir:

Kıble tarafından üç revakı ile bir alanı ve üç kapısı olan bu mescidin y a n ı n d a ve ona bitişik ola­ rak Hz.Peygamber (S.A.V.) için iki oda yapılmış­ tır. Üzerleri hurma dallarıyla örtülen odalardan biri Hz.Peygamber (S.A.V.) zevcelerinden Zem'a kızı Sevde'ye, diğeri de H z . A i ş e ' y e ait idi. Sahabeler­ den bir kısmının evleri de Mescid-i Nebevî'nin çev­ resinde idi. Dogu tarafında Ebu Eyyûb El-Ensarî ve Osman bin Affân'ın evleri bulunuyordu. G ü n e y ta­ rafında Hz. Ö m e r ' i n evi, bunların batı tarafında ise H z . Peygamber (S.A.V.)'in a m c a s ı H z . A b b a s ' ı n evi, batı tarafında Hz.Ebubekir'in evi, kuzey tara­ fında ise H z . A b d u r r a h m a n bin Avf'in evi bulunu­ yordu. Bilahare y a p ı l a n g e n i ş l e t m e girişimleri ile bu evlerin -büyük bir kısmı yıkılmıştır. H a s t a l a n d ı ­ ğ ı n d a H z . A i ş e ' n i n o d a s ı n a g e ç e n Hz.Peygamber (S.A.V.), refik-i âlâ'ya intikal edince, bu odaya def-nedilmiştir. Bundan iki yıl üç ay sonra vefat eden H z . Ebubekir ile, o n d a n o n yıl sonra vefat eden Hz. Ö m e r de bu odada t o p r a ğ a verilmiştir.

Mescidin kıblesi ö n c e Kudüs'e d o ğ r u kuzey tarafında olup, Medine'de yaklaşık o n yedi ay ka­ dar geçirdiği s ü r e içinde bu tarafa y ö n e l e r e k na­ maz kılan Hz.Peygamber (S.A.V.) ve Sahabeler, kıblenin Kabe'ye çevrilmesi emredildikten sonra K â b e - i Mu'azzama'ya y ö n e l m e y e b a ş l a m ı ş l a r d ı r . B ö y l e c e Mescid-i N e b e v î ' n i n kıblesi g ü n e y tarafına

çevrilerek, ö n c e l e r i g ü n e y tarafında bulunan kapısı k a p a t ı l m ı ş , buna karşılık kuzey tarafında bir k a p ı yapılmıştır.

Hicretin 7. yılının başlarında Hayber Gazve­ sinden d ö n e n H z . Peygamber (S.A.V.), mescidi d o ğ u , batı ve kuzey taraflarından biraz genişlete­ rek kare haline getirmiştir. B ö y l e c e her k e n a r ı 100 zira' (yani yaklaşık 5 0 m.) olup 2 4 7 5 m ^ lik bir alana sahip olmuştur.

Hicretin birinci yılında belirtilen şekilde sade ve m ü t e v a z i bir şekilde yapılan Mescid-i N e b e v î , g ü n ü m ü z e kadar küçüklü büyüklü bir takım geniş­ letme ve o n a r ı m çalışmaları geçirmiştir. İlki ikinci halife H z . Ö m e r (R.A.) z a m a n ı n d a b a ş l a y a n ve so­ nu b u g ü n k ü Suudi Arabistan Kralı Fehd bin A b d ü -laziz t a r a f ı n d a n gerçekleştirilen s ö z k o n u s u çalış­ malar, Kâbe-i Mu'azzama dışında d ü n y a d a hiç bir esere g ö s t e r i l m e y e n eşsiz bir ilgi ve itina ile yürü-tülegelmiştir. Kur'ân-ı K e r î m ^ ve hadis-i şeriflerde yer alan buyruk ve teşviklerden ilham alan Müslü­ manlar, b a ş t a Mescid-i N e b e v î olmak ü z e r e y a ş a ­ dıkları yerlerde y a p ı l a n c â m i ve mescidlerin ya­ p ı m , b a k ı m ve o n a r ı m ı n d a pay almak için yarış y a p a r c a s ı n a akın etmişlerdir. B u gaye ile kurduk­ ları sayısız vakıflar yoluyla, milyarları a ş a n d e ğ e r d e mal varlığını c â m i , mescid ve namazgah gibi ma-bedlerin hayatiyetini devam ettirmeye kaynak bı-rakmı^ardır. Yapılan veya yenilenen her mescidin bir cennet sarayına denk olacağı inancıyla, bir du­ varında bir taşı, tuğlası veya h a r c ı n d a bir damla emek teri olacak kadar dahi olsa katkıda bulunma­ ya gayret g ö s t e r m i ^ e r d i r .

İ m a n ve irfan gücüyle başlatılıp, im'ân ve ir­ fanla yürütülen bu şuurlu gayret ve hareket saye­ sinde d ü n y a n ı n d ö r t b u c a ğ ı n d a yükselen kubbeleri ve g ö k d e l e n minareleri ile dikkatleri üzerine ç e k e ­ cek nitelikte incelik ve zerafette olan onbinlerce c â m i ve mescid, islâm mimarisinin ö l ü m s ü z eserle­ ri olarak yıllardır b ü y ü k bir ihtişamla ayakta dur­ m a k t a d ı r . B u n l a r ı n b a ş ı n d a ise Mescid-i N e b e v î

sîrcti'l-emîni'l- me'mûn" adlı eserinin 1. cildinin 59.

sayfasında ise bir rivayete göre 4 gece olduğu nakledil­ dikten sonra, Buharîden nakledilen başka bir rivayete göre 10 küsur gece olduğu belirtilmektedir. Aynı eserde İbni Ukbe' nin rivayetinde bu sürenin 22 gece olduğu, Huda ve Sahih-i Müslim'deki rivayete g ö r e ise Hz. Peygamber (S.A.V.)'in Küba'da 14 gün kaldığı belirtil­ mektedir.

3. Bu hususla ilgili olan âyet-i kerime Tevbe Sûresinin 108. âyeti olup, me'âli şöyledir: "...İlk gününden beri Al­ lah'a karşı gelmekten sakınmak için kurulan Mescidde bulunan daha uygundur. Orada, arınmak isteyen insan­ lar vardır. Allah arınmak isteyenleri sever."

4. Şeyh Mahmud El-Hudari Bey, Nuru'l-Yakîn,s.85 16. Baskı, 1960 Kahire.

5. Bir arşın 48 cm. dir.

6. Bu hususla ilgili âyet-i Kerimelerden biri Tevbe Sûresinin 18. ayeti olup, meâli şöyledir: "Allah'ın mes-cidlerini sadece, Allah'a ve âhiret gününe inanan, namaz kılan, zekat veren ve ancak Allah'tan korkan kimseler o-narır; işte onlar doğru yolda bulunanlardan olabilirler..."

(3)

MESCİD-1 NEBEVI'NIN GEÇİRDİĞİ G E N İ Ş L E T M E GİRİŞİMLERİ 7 gelmektedir. İslâm dünyasının geçirdiği değişiklik­

lerle olayların bu mescide yansıdığı ilk bakışta g ö ­ rülmektedir. Öyle k i , g e ç e n yüzyıllarda İslâm ülke­ lerinde beliren değişik m i m a r î usûl ve uygalamala-rın üstüste gelip girift g ö r ü n ü m arzeden etkileri iz­ lenmektedir.

Türk-lslâm mimarisinin d â h i üstadı Mimar­ başı Koca Sinan'ın d ü ş ü n d ü ğ ü m u h t e ş e m o n a r ı m ve g e n i ş l e t m e plânının y a n ı n d a , Mısır sanatının şa­ heseri olan m i h r â b işlemeciliği g ö z k a m a ş t ı r a c a k güzellikteki hat ve tezhib ürünleri ile b a ş d ö n d ü r ü c ü incelikteki T ü r k ve A c e m halıcılığının eşsiz ürünleri hemen hissedilen hususlardır. B u g ü n k ü hali ile is­ lam m i m a r î , tezyini ve el s a n a t l a r ı n ı n g e l i ş m e , t e k â m ü l ve terakkisine tanıklık eden Mescid-i N e b e v î ' n i n evsaf ve özelliğini böyle m ü t e v a z i bir makalede dile getirmek m ü m k ü n o l a m ı y a c a ğ ı n d a n bu hususu okuyucularımızın Mescid-i Nebevî'yi zi­ yaretlerinde tetkiklerine tevdi ediyoruz. Zira hiç bir zaman duymak g ö r m e k gibi değildir.

M E S C I D - Î N E B E V I - D E Y A P ı L A N G E ­ N I Ş L E T M E L E R :

1. tkinci halife Hz.Ömer (R.A.) dö­

neminde yapılan ilk genişletme: Çığ gibi b ü y ü y ü p gelişen İslâm Devletinin sı­ nırlarının g e n i ş l e m e s i ve her g e ç e n g ü n Müslü­ m a n l a r ı n s a y ı s ı n ı n a r t m a s ı sonucu, Mescid-i Nebevî'nin ihtiyacı karşılayamayacak hale geldiğin­ den genişletilmesi zorunlu olmuştur. Zira Mescid-i N e b e v î , Namaz ibadetinin e d â edildiği yer olma gi­ bi ana fonksiyonunun y a n ı n d a , M ü s l ü m a n l a r ı n ö n e m l i konuları g ö r ü ş m e k ü z e r e toplandıkları, çe­ şitli h u s u s l a r ı t a r t ı ş ı p s o n u ç l a n d ı r m a k ü z e r e bir araya geldikleri ve ilim öğrendikleri bir merkez idi. Gerek ibadet, gerekse bu gibi işlerde Mescid-i N e b e v î ' n i n M e d i n e h a l k ı ile H z . P e y g a m b e r ' (S.A.V.)'i ziyarete gelen M ü s l ü m a n l a r ı n hepsini kapsayacak kadar b ü y ü k ve g e n i ş olmadığını g ö ­ ren Hz. Ö m e r , yapılışından 17 yıl sonra Hicretin

17. yılında o g ü n ü n ihtiyacını karşılayacak nisbet-te, küçük ç a p t a bir g e n i ş l e t m e yapma cihetine git­ miştir (Bkz. belge 14). Mescidin g ü n e y tarafından 5 metre, batı t a r a f ı n d a n 10 metre ve kuzey tara­ fından 15 metre ilave yapılan bu g e n i ş l e t m e , tıpkı Hz.Peygamber (S.A.V.) z a m a n ı n d a yapılan sadelik ve asıl y a p ı şeklinde olmuştur. D o ğ u tarafından hiç bir ilave y a p ı l m a y a n bu g e n i ş l e t m e d e , ikisi d o ğ u , ikisi batı ve ikisi de kuzey tarafından olmak üzere k a p ı sayısı 6'ya çıkarılmıştır. G ü n e y tarafından ya­ pılan ilave ile Hz.Abbas bin Abdülmuttalib'in evi mescide alınmıştır. H z . Ö m e r D ö n e m i n d e g e r ç e k ­ leştirilen bu g e n i ş l e t m e d e Mescid-i Nebeviyye'ye

o

yapılan toplam ilave 110 m olmuştur.

2 . Üçüncü halife Osman bin Affân (R.A.) zamanında yapılan genişletme ve tadilat:

H z . Ö m e r z a m a n ı n d a yapılan küçük ç a p t a k i belirtilen basit g e n i ş l e t m e girişiminden 12 yıl son­

ra 3. halife H z . O s m a n ' ı n z a m a n ı n d a hicretin 2 9 . yılında ikinci g e n i ş l e t m e girişiminde bulunulmuştur (Bkz. belge 14). T o p l a m olarak 4 9 6 m ^ civarında olan bu g e n i ş l e t m e d e y a p ı malzemesinde de deği­ şiklik yapılmıştır. Mescidin g ü n e y , batı, kuzey ve d o ğ u taraflarında y a p ı l a n birer revakın y a n ı n d a , duvarları taş ve kireçle yapılmıştır. Daha ö n c e hur­ ma a ğ a c ı n d a n yapılmış olan sütunlar da t a ş l a r d a n yapılmış olup bu taşlar, kurşun ve demirle birbirine kenetlendirilmiştir. Sütunların dış kısımları ise ka­ lem işiyle tezyin edilmiştir. H u r m a dalları ve yap-raklarıyla örtülü olan t a y a n ı ise s â c a ğ a c ı ^ ile ka­ patılmıştır. Kapıları H z . Ö m e r d ö n e m i n d e k i gibi al­ tı adet olarak, olduğu gibi bırakılmıştır. A n c a k da­ ha sonra bu kapılardan kuzey tarafından iki tanesi kapatılmış ve Sultan Abdülmecit d ö n e m i n d e yapı­ lan o n a r ı m a kadar bilinen dört k a p ı kalmıştır. Sul­ tan A b d ü l m e c i t d ö n e m i n d e ise kuzey tarafına be­ şinci kapı ilave edilmiştir. Diğer taraftan g ü n ü m ü ­ ze kadar H z . O s m a n (R.A) m i h r a b ı diye bilinen m i h r a b ı da ilave etmiştir. B u mihrab daha sonra, Ö m e r bin Abdülaziz ve M e h d î bin Mansur tarafın­ dan yapılan g e n i ş l e t m e girişimlerinde y e n i l e n m i ş ­ tir. Hz.Osman (R.A) z a m a n ı n d a mescid seviyesin­ den iki arşın (96 cm.) y ü k s e k ve alçıdan yapılmış olan bu mihrab, Ö m e r bin Abdülaziz ve M e h d î ta­ rafından sac ağacı ile yenilenmiş, ayrıca M e h d î za­ m a n ı n d a mescidin seviyesine indirilmiştir.

3. Emevîler Döneminde yapılan ge­ nişletme ve ilâve girişimi:

E m e v î l e r D ö n e m i n d e Halife Velid bin A b -dülmelik'in halifeliği z a m a n ı n d a 8 8 H . (707 M.) yı­ lında geniş ç a p t a bir g e n i ş l e t m e ve yenileme girişi­ minde bulunulmuştur. Velid bin Abdülmelik'in vali­ si Ö m e r bin Abdülaziz tarafından yürütülüp 8 8 H . (707 M.) yılında başlatılarak 9 1 H . (710 M.) yılın­ da tamamlanan bu ç a l ı ş m a l a r d a mescidin d o ğ u ,

o

batı ve kuzey taraflarında toplam olarak 2 3 6 9 m'^ lik yeni bir ilave yapılmıştır (Bkz. belge 14). Y a p ı ­ lan bu ilavede Hz. Peygamber (S.A.V.) ile Hz. Ebubekir ve H z . Ö m e r (R.A.)'in medfun oldukları H ü c r e - i Nebeviyye ile Hz. Peygamber (S.A.V.)'in zevcelerinin odaları da mescidin m u h t e v a s ı n a alın­ mıştır. Kaldınlan her taşın yerine bir diğeri konu­ lan bu yenileme ve g e n i ş l e t m e d e H ü c r e - i Nebeviy-ye'nin üzerine b e ş g e n şeklindeki y a p ı itina ile inşa edilmiştir. B u yapının b e ş g e n şeklinde o l m a s ı , da­ ha sonra K â b e ' y e benzetilmemesi yolundaki dü­ ş ü n c e d e n d o ğ m u ş t u r . Diğer taraftan mescidin ta­ b a n ı mermer d ö ş e n m i ş , duvarları çinilerle kaplan­ mış ve tavanı altınla tezyin edilmiştir. Ayrıca Pey­ gamber m i h r a b ı n a fevkalade itina gösterilmiştir. B ü t ü n bunların dışında mescide d ö r t minare yaptı­ ran Ö m e r bin Abdülaziz bu girişimiyle minare ya­ p ı m ı n d a öncülük etmiş, mescidin genel olarak ori­ jinal şeklini k o r u m u ş ve ona b u g ü n k ü mescidlerin g ö r ü n ü m ü n e benzer bir g ö r ü n ü m sağlamıştır.

(4)

4 . Abbasiler Döneminde yapılan

genişletme girişimi:

Abbasiler D ö n e m i n d e , halife M e h d î bin Mansur'un halifeliği z a m a n ı n d a yapılan g e n i ş l e t m e çalışmalarında Ö m e r bin Abdülaziz'in yaptığı şe­ kil k o r u n m u ş ; sadece Mescidin kuzey t a r a f ı n d a n avlusu k ı s m ı n d a y a p ı l a n ilavelerle yetinilmiştir (Bkz. belge 14). T o p l a m olarak 2 4 5 0 m ^ ' y i bulan ve mescidin daha ö n c e k i y ü z ö l ç ü m ü n ü n 1/3 ü ci­ varında olan bu ilave g e n i ş l e t m e ile avlunun çevre­ si, revaklar ve sütunlar üzerine yapılan kubbelerle çevrilmiştir.

5 . Memlukler döneminde yapılan

yenileme, onarım ve ilave girişimleri: 6 5 4 H . (1256 M.) yılının Ramazan ayının başlarında Cuma gecesi s ö n d ü r ü l m e y e n bir kandil­ den meydana gelip, Mescid-i N e b e v i n i n t a m a m ı n ı kapsayan bir y a n g ı n çıkmıştır. Mescidin avlusunda 5 7 6 H . (1180 M.) yılında En-Nâsır li-Dini'llâh ta­ rafından y a p ı l a n ve mescidin mahzeni olarak kul­ lanılan Zahire kubbesinin dışında her tarafı yan­ mıştır. Halife Müsta'sım Bi'llâh'a bir yazı yazan A b ­ dullah bin M u n t a s ı r Bi'llâh bu üzücü haberi duyur­ muştur. Bunun üzerine Halife Müsta'sım Bi'llah hac mevsiminde bir takım sanatkarlarla birlikte âlet, edevat ve malzeme g ö n d e r e r e k 6 5 5 H . (1257 M.) yılında yenileme çalışmasını başlatmıştır.

Y e m e n h ü k ü m d a r ı Melik Muzaffer de bu gaye ile bazı a h ş a p ve inşaat malzemesi g ö n d e r ­ miştir. Keza Mısır h ü k ü m d a r ı Nureddin A l i bin el-Muiz de bir miktar inşaat malzemesi g ö n d e r e r e k yapılan çalışmalara katkıda b u l u n m u ş t u r . Yürütü­ len bu yenileme ç a l ı ş m a l a r ı Zahir Baybars El-B u n d u k d â r i d ö n e m i n d e bitirilmiştir. 7 0 5 H . (1305 M.) ve akabindeki yıl Nâsır M u h a m m e d bin Kala-vun, mescidin orta alanının d o ğ u ve batısındaki ta­ vanları yenilemiştir. Sonra 7 2 9 H . ( 1 3 2 8 M.) yı­ lında mescidin kıble tarafından avlusu y ö n ü n e dü­ ş e n iki revak yapılmıştır. Bilahare bu revaklarda meydana gelen bozukluk 8 3 1 H . (1427 M.) yılın­ da Eşref Barsbay tarafından ele alınarak onarılmış ve yenilenmiştir. 8 5 3 H . (1449 M.) yılında Zahir Ç a k m a k , Ravza-i M u t a h h a r a ' n ı n tavanı ile mesci­ din o n a r ı m a m u h t a ç olan yerlerinin tavanlarını ye­ nilemiştir. 8 7 9 H . ( 1 4 7 4 M.) yılında Eşref Kayıd-bay, mescidin bazı tavanlarıyla sütunları, duvarlan ve minarelerini de ihtiva eden g e n i ş k a p s a m l ı bir o n a r ı m y a p t ı r m ı ş t ı r . 8 8 6 H . ( 1 4 8 1 M.) yılında Mescid-i N e b e v i n i n ana minaresinin alemine dü­ ş e n bir yıldırım sonucu, ikinci kez meydana gelen y a n g ı n d a ^ mescidin b ü y ü k bir kısmı y a n m ı ş t ı r . Sadece H ü c r e - i Nebeviyye ile avludaki kubbenin kurtulduğu bu y a n g ı n d a mihrab, minber, el-yazma-sı kitaplar ve mushaf-ı şeriflerin hepsi y a n m ı ş t ı r . Bunun ü z e r i n e Mısır h ü k ü m d a r ı Eşref K a y ı d b a y , Emir Sungur Cemali'yi 100 u aşkın sanatkar ve külliyetli miktarda inşaat malzemesi ile birlikte Me-dine-i M ü n e v v e r e ' y e g ö n d e r m i ş t i r . Gerekli o n a r ı m ve yenilemenin yapıldığı bu ç a l ı ş m a ile ilk defa

Hücre-i Nebeviyye'nin üzerine bir kubbe yapılmış­ tır. S ü r d ü r ü l e n bu yenileme ve o n a r ı m çalışmala­ rında, ana minareden başlanılmıştır. B u minarenin y a p ı m ı n d a n sonra kıble duvarı yapılmış ve o n u n • akabinde dogu duvarının y a p ı m ı n a başlanılmıştır. B u arada H z . O s m a n m i h r a b ı genişletilmiş ve üst kısımına bir kubbe inşa edilmiştir. H ü c r e - i Nebe­ viyye'nin kubbesi üzerine, sütunlar üzerine oturan b ü y ü k bir kubbe daha yapılması sonucu, dogu du-van ile Hücre-i Nebeviyye'nin arası daralınca mes­ cide, dogu t a r a f ı n d a n 2 tam 1/4 arşın genişletil­ miştir. Ayrıca Hücre-i Nebeviyye ile Kıble duvan a r a s ı n d a bir büyük kubbe ile onu çevreleyen üç kü­ çük kubbe yapılmıştır. Diğer taraftan Selam kapısı­ nın ö n kısmında da iki kubbe yapılmıştır. Y a p ı l a n

o

ilave miktarı 120'm ye ulaşan bu çalışmalarda Se­ lam kapısı beyaz ve siyah mermerlerle itinalı bir şekilde yenilenmiştir (Bkz. belge 14). H z . O s m a n m i h r a b ı ö z e n l e tezyin edilmiş, H ü c r e - i Nebeviyye ile çevresinin ve kıble duvarının mermer işçiliği ye­ nilenmiştir. Ayrıca mescidin ö n kısmı, Hz. Pey­ gamber (S.A.V.) z a m a n ı n d a yapılan kısmın seviye­ sine kadar indirilip düzeltilmiştir. Asıl Mescid-i N e b e v î ' n i n kıble tarafındaki sınırı ü z e r i n d e meyda­ na getirilen d i â m e ^ üzerinde minberle Hücre-i Ne­ beviyye a r a s ı n d a bir peygamber m i h r a b ı yapılarak tezyinine itina gösterilmiştir. Ayrıca m e r m e r d e n bir müezzinler mahfeli yapılmıştır. Daha sonra batı duvarının Selam kapısı ile Rahmet kapısı arasında­ ki b ö l ü m ü y a p ı l m ı ş t ı r . B â b ü ' r - R a h m e minaresinin y a p ı m ı n d a n sonra da Mescid-i N e b e v î civarında Selam kapısı ile Rahmet kapısı a r a s ı n d a M a h m e -viyye adı verilen bir mektep yapılmıştır. Kayıdbay d ö n e m i n d e yürütülen bu yenileme ve ilave çalış­ m a l a r ı n d a 1 2 0 . 0 0 0 dinar harcanmıştır.

6. Osmanlılar zamanında yapılan

yenileme, onarım ve ilave girişimleri: M ü s l ü m a n - T ü r k l e r i n C a m i , Mescid ve na­ mazgah gibi mabedlerin y a p ı m , b a k ı m ve o n a r ı m ı ­ na gösterdikleri ilgi herkes t a r a f ı n d a n bilinmekte­ dir. Bilhassa Kabe-i M u ' a z z a m a ' n ı n ç e v r e s i n d e k i Mescid-i H a r a m , Medine-i M ü n e v v e r e ' d e k i Mes­ cid-i Nebevî ve Kuds-i Şerifteki Mescid-i Aksâ'ya gösterdikleri itina her türlü takdir ve tavsifin üstün­ dedir. Ö t e d e n beri Türklerin bu yakın ilgisini g ö ­ ren Mekke Şerifinin 1517 M . yılında Yavuz Sultan Selim'in Kahire'ye muzaffer bir şekilde girmesin­ den sonra, Mekke ve Medine'nin a n a h t a r l a r ı n ı ve mukaddes emanetleri bu ulu hakana vermek üzere o ğ l u n u Mısır'a g ö n d e r m i ş o l m a s ı , T ü r k l e r i n bu alandaki şeref ve itibarını ortaya koyan tarihî bir olaydır. Mısır'a muzaffer olarak girmenin akabinde

8. Mustafa Nebil, "El-Medinetü'l-Ivlünevvere- Tıybetü'l-Hicâz", EI-Arabî Dergisi, Sayı. 252, Sahife-82, Ku­ veyt Tanıtma Bakanlığı Yayınlan, 1979.

9. Lügat manası destek, dayanak ve payanda olan bu ke­ limeden, burada Hz. Peygamber (S.A.V.) zamanındaki eski kıble duvarının yerini belirlemek üzere yaklaşık bir metre yükseklikte yapılan ve bir kaç yerinde kapı gibi geçidi olan mânia kastedilmiştir.

(5)

MESClD-1 NEBEVÎ'NIN GEÇİRDİĞİ G E N İ Ş L E T M E GlRlŞlMLERl 9 hiç bir Sultana nasip olmayacak şekilde Mekke ve

Medine'nin anahtarlarını teslim almak gibi son de­ rece ö n e m l i ve onurlu bir mazhariyyetten ş ı m a r -m a y ı p , tersine kendisini H â d i -m ü ' l - H a r e -m e y n ilân eden bu b ü y ü k T ü r k S u l t a n ı , gerek Mescid-i Ha­ ram ve gerekse Mescid-i Nebeviyye'ye ilgisini daha da arttırmıştır. B ö y l e c e O s m a n l ı Sultanları Mescid-i N e b e v î ' n Mescid-i n bakımı, yakıt, sergMescid-i ve benzerMescid-i Mescid-ihtMescid-iyaç­ larıyla görevlilerinin giderlerini karşılamaya her ge­ ç e n yıl artan bir t e m p o ile ilgi ve itinalarını devam ettirmişlerdir .Sadece padişahların öngördükleri tah­ sisatlarla da yetinilmemiş, ileri gelen devlet adamla­ rı ile durumu müsait olan bir ç o k v a t a n d a ş tarafın­ dan g ö n d e r i l e n para ve değerli a r m a ğ a n l a r ı n ya­ n ı n d a m ü t e a d d i d vakıf gelirinden Surre alayları^° ile külliyetli miktarda paralar, Haremeyn-i Şerifeyn görevlileri ile mücavirlerine verilmek ü z e r e g ö n d e -rilegelmiştir. B u arada O s m a n l ı l a r d ö n e m i n d e Mescid-i Nebevî'nin genişletilmesi için bir defa Sul­ tan A b d ü l m e c i t z a m a n ı n d a girişimde b u l u n u l m u ş olmakla beraber, m ü t e a d d i d defalar irili-ufaklı bir takım o n a r ı m girişimlerinde bulunulmuştur.

8 6 0 H . (1455 M.) yılından sonra Ş e y h Do­ ğ a n a d ı n d a k i zat t a r a f ı n d a n minber-i N e b e v î ' n i n batı tarafında yapılıp, önceleri Hanefi m i h r a b ı diye bilinen ve g ü n ü m ü z d e S ü l e y m a n m i h r a b ı denilen mihrab, 9 3 8 H . ( 1 5 3 1 M.) yılında K a n u n î Sultan S ü l e y m a n t a r a f ı n d a n beyaz ve siyah mermerlerle yeniden yapılmıştır. B u n u n için de S ü l e y m a n m i h ­ rabı adını almıştır. Daha sonra 9 8 0 H . (1572 M.) yılında I I . Selim t a r a f ı n d a n yeniden ele a l ı n a r a k o n a r ı l a n bu mihrab, altın ile nakışlı çinilerle tezyin edilmiştir. A r k a tarafına da açık sülüs yazı ile bu padişahın ismi yazılmıştır.

1 2 3 3 H . (1817 M.) yılında H ü c r e - i Nebe-viyye'nin ü z e r i n d e k i kubbeyi y a p t ı r a n Sultan I I . M a h m u d , 1 2 5 5 H . (1839 M.) yılında bu kubbenin o n a r ı m ı n ı y a p t ı r m ı ş ve yeşil renge boyatılmasını emretmiştir.

Sultan I I . M a h m u d z a m a n ı n d a Mescid-i N e b e v î ve Medine-i m ü n e v v e r e d e k i d i ğ e r bazı m ü b a r e k yerler ü z e r i n d e y ü r ü t ü l e n o n a r ı m çalış­ m a l a r ı bundan ibaret değildir. B a k ı m ve o n a r ı m ı gereken yerler; görevlendirilen teknik personel ta­ rafından vakit geçirmeksizin z a m a n ı n d a ele alına­ rak, itinalı bir şekilde ve bu m ü b a r e k yerlerin say­ gınlığına uygun b i ç i m d e onarılmıştır. H i ç bir har­ camadan k a ç ı n ı l m a y a n bu girişimler için gerekli nakit para hesaplanarak her yıl surre e m i n i (bkz.dip not. 10) ile Medine-i M ü n e v v e r e ' y e g ö n ­ derilmiştir. Y a p ı m ve b a k ı m işleri ö n c e d e n hazırla­ nan keşifler uyarınca tayin edilen bina eminleri ta­ rafından y ü r ü t ü l e r e k s o n u ç detaylı bir şekilde İs­ tanbul'a bildirilmiştir. B u hususla ilgili olarak yaptı­ ğımız a r a ş t ı r m a ve inceleme çalışmalarında Sultan II. M a h m u d d ö n e m i n d e belirtilen t ü r d e n girişimle­ re ait 14 adet belge tesbit ettik. B u belgelerden iki­ si Mescid-i N d j e v î ' n i n özel olarak imal edilen halı­ larla tefrişi, 12si de Mescid-i Nebevâ ve diğer m ü b a r e k yarlerin b a k ı m ve o n a n m ı ile ilgilidir.

Tarihimizin şeref levhaları olan bunlar ve benzeri belgeler, atalarımızın Haremeyn-i Şerifeyn ile diğer m ü b a r e k yerlere gösterdikleri ilgi ve say­ gıyı dile getirmektedir. S ö z konusu bu belgelerden ilk üçü aynı tarihli, aynı konuya ait olmakla bera­ ber muhteva y ö n ü n d e n değişik özellik arzettikleri için ü ç ü n ü de ardarda sunmakta fayda m ü l â h a z a ediyoruz:

B e l g e : 1

"Medine-i Münevvere Ravza-i Mutahhara-i mütâreke pMutahhara-iş-gâh-ı ma'âlî Mutahhara-iktMutahhara-inâhında mescMutahhara-id- mescid-i şermescid-if dâhmescid-ilmescid-inde mmescid-ihrâb-ı Hazret-mescid-i Osman radmescid-i-

radi-ye anhü'l-Mennân makâm-ı mübârekesinin kubbe-i âlîsi ve mihrâb-ı şerifinin cânib-i yemi­

ninde tahminen onbeş zirâ' mikdar dîvârının müceddeden inşâsı lâzım geldiğine binâen işbu mevâki'-i mübârekenin, ol mahall-i mübâreke-ye me'mûr mühendis halîfesi ma'rifetit;le mu'âı;ene ve keşf ile i'mâr ve inşâlarına şürû' ve mübâşeret ettirilmek üzere masârıfâtı içün bâ-irâde-i seniyye ale'l-hisâb Evkâf-ı Hümâyûn hazînesinden yetmişbin kuruş Surre-i Hümâ­ yûn Emini efendiye altun olarak i'tâsiyle irsâli bâbmda bâ-takarrür şeref-efzâ-yı sahîfe-i südûr olan hatt-ı humâyûn-ı şâhâne ve sâdır olan fermân-ı âlî mûcibince bâ-fermân-ı şerîf kaydo-lunup meblağ-ı mezbûr yetmiş beş bin kuruş ale'l-hisâb-ı merkumun hazine-i mezkûreden al­ tun olarak emîn-i mumâileyhe i'tâ ile irsâli içün işbu sûret verildi. Fî 23 M. 1246"

Mescid-i N e b e v î ' n i n kıble d u v a r ı n d a k i Hz. Osman m i h r a b ı n ı n kubbesi ile m i h r a b ı n s a ğ tara­ fında tahmini o n b e ş arşın kadar duvarın y a p ı m ı ile ilgili olan bu belgenin^ ^ incelenmesinden de anla­ şılacağı üzere:

1. Mescidi N e b e v î ' d e Ravzai M u t a h h a -ra'nın ö n tarafındaki Hz. O s m a n m i h r a b ı denen m i h r a b ı n üst kısmındaki kubbe ile bu m i h r a b ı n s a ğ tarafındaki o n b e ş arşın m i k t a r ı n d a k i duvarın yeni­ den yapılması için gerekli kontrol ve keşif çalışma­ larını y a p m a k ü z e r e bir m ü h e n d i s kalfasının bu m ü b a r e k yere gitmekle görevlendirilmesi,

2. H a z ı r l a n a n keşfe g ö r e derhal imar ve in­ şaatın başlatılması,

3. Y a p ı l a c a k h a r c a m a l a r ı k a r ş ı l a m a k için Evkâf-ı H ü m â y û n H a z i n e s i n d e n bu hesaba 7 5 . 0 0 0 kuruş^^ tahsis edilmesi.

10. İbrahim Ateş, "Osmanlılar zamaranda Meld<e V B Medi­ ne'ye Gönderifen Para ve Hediyebr.", Vakıflar Dergisi, Savj 13, Salıife 113-170, VGM Yayınları, 1981 Ankara. 11. Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinde muhafaza edilen

964 nolu defterin 339. sayfasında kayıtlı 23 Muharrem-1246 H . (1.5.1830 M.) tarihli ilm u haber kaydı. 12. M.Zeki Pakalın'a ait 'Tarih Deyimleri ve Terimleri

SözlUğü" adlı eserin I. didinin 34. sayfasındaki "Akçe"

maddesinde kuruş hakkında: "Bir kuruş 40 para, bir pa­ ra 3 akçe, 1 akçe 3 pu! idi." denilmektedir.

(6)

4 . Tahsis edilen bu m e b l a ğ ı n Hac mevsi­ minde Hicaz'a hareket edecek olan Surre Alayının Eminine altın olarak teslim edilip, Medine-i Mü-newere'ye g ö n d e r i l m e s i ile ilgili irade-i seniyye^^ ve bu maksatla s â d ı r olan hatt-ı h u m â y û n ^ ' ^ ve f e r m â n ^ ^ u y a r ı n c a s ö z ü g e ç e n m e b l a ğ ı n Surre Eminine teslim edilerek belirtilen hesaba gönderil­ mesi için bu ilm u haberin verildiği belirtilmektedir.

B e l g e : 2

"Medîne-i Münevvere Ravza-i Mutahhara-i Mütâreke pîşgâh-ı ma'âlî Mutahhara-iktMutahhara-inâhında MescMutahhara-id-Mutahhara-i Şerif dâhilinde mihrâb-ı Hazret-i Osman

Radi-ye anhü'l-Mennân makam-ı mütârekesinin kubte-i âlîsi tecdîd-i inşâ olunmak üzere tu

ta-rafda ti'l-intihâb mühendis halifesi ta'[;îni ile mahallinde mu'â\^ene ve keşf ile i'mâr ve inşâsına şürû' ve mütâşeret olunmak üzere ta'yîn olunacak mühendise ne mikdâr harc-ı râh ve mihnet-i hizmet-i mezkûrede bulunduk­ ça ne kadar mâhiye verilmesi irâde buyrulur ise Hazine-i Evkâf-ı H u m d y û n ' c / a n te'diı;esi hususu bâ-takrîr lede'l-inhâ ta'yin olunacak mü­ hendis gâ^/et mütefennin ve erbâb olmak üzere onbin kuruş harc-ı râh ve mâhi^ıe bin kuruş da­ hi Hazîne-i mezkûreden i'tâ ve tahsis kılınması bâbında şeref-efzâ-yı sahîfe-i südûr olan hatt-ı h u m d y û n - ı şâhâne ve sâdır olan fermân-ı âlî mucibince bâ-fermân-ı şerîf fcayd olunup mucibince mühendis halîfesi mûmâ ile\;he on­ bin kuruş harc-ı râh ile mâhiı/e tahsîs kılınan bin kuruşun Hazîne-i mezkûreden i'tası içün iş­ bu sûret verildi. Fî 23. M. 1246".

Y u k a r ı d a işaret edildiği gibi bu b e l g e ^ ^ i n konusu da 1 n o l u belgenin konusunun aynıdır. Ancak muhteva olarak biraz değişiklik arzetmekte-dir. Şöyle k i :

1. Mescid-i N e b e v î ' n i n içinde ve Ravza-i M u t a h h a r a ' n ı n ö n k ı s m ı n d a bulunan Hz. O s m a n (R.A.) m i h r a b ı n ı n y ü c e kubbesinin yeniden y a p ı m ı için g ö r e v l e n d i r i l e c e k m ü h e n d i s kalfasının seçile­ rek tayin edilmesi,

2. Böylece kontrol ve keşif işleminin mahal­ linde y a p ı l a r a k imar ve inşasına başlanılması için tayin edilecek m ü h e n d i s e verilecek h a r c ı r a h ile hizmeti m ü d d e t i n c e ö d e n e c e k aylık m a a ş ı n Evkâf-ı H ü m â y û n Hazinesinden karşılanması ile ilgili takri­ rin inhâ edildiğinde atanacak m ü h e n d i s i n son de­ rece sanatkar ve işinin ehli o l m a s ı şartıyla onbin k u r u ş ve bin k u r u ş aylık tahsis edilerek Evkâf-ı H ü m â y û n Hazinesinden verilmesi h a k k ı n d a sâdır olan hatt-ı h ü m a y u n ve ferman uyarınca, sözü ge­ ç e n m ü h e n d i s kalfasına belirtilen miktarda harcı­ rah ve m a a ş ı n verilmesi için bu kaydın düşüldüğü belirtilmektedir.

B e l g e : 3

"Medîne-i Münevvere nevveraha'llahu Te'âlâ ilâ ^/evmi'l-âhirede tâb-ı Mekke nâm ma­

halle ismi^/le müsemma olan mevkide mevhar-i

mevcûdât Sei>i;id-i kâinât aleyhi afdalu's-salâti ve e / c m e / ü ' t - t o h i y y â t efendimiz hazretlerinin Mescid-i Şerîf-i nebevîleri mürûr-ı ezmân ile ziyâdesinle harâba müşrif olduğuna binâen iş­ bu ebniye-i müteterrekenin ol mahall-i mütâ­ rekeye me'mûr mühendis halîfesi ma'rîfetiyle keşif ve mu'âyenesi ve me'mûrları mu'âvene-tiyle inşâsına şürü' ve mütâşeret olunmak üze­ re masârifatıyçün bâ-irâde-i seniyye ale'l-hisâb olarak Hazîne-i Evkâf-ı Humâyûn'dan ellibin kuruş Surre-i Hümâyûn Emini Efendiye

tesli-men irsâli babında bâ-takrîr şeref-efzâ-yı sahîfe-i südûr olan hatt-ı humâyûn-ı şâhâne ve sâdır olan fermân-ı âlî mûcibince tâ fermân-ı şerîf kaydolunup metlağ-ı meztûr ellitin kuruş ale'l-hisât-ı merkûmun hazine-i merkûmeden emîn-i mûmâ ileyhe teslîmen irsâli içün iştu sûret verildi. Fî 23 M. 1246"

Tetkikinde de g ö r ü l e c e ğ i ü z e r e bu belge^^ tarihi 1 ve 2 nolu belgelerin aynı olmakla beraber, muhteva y ö n ü n d e n bazı farklı hususlar ihtivâ et­ mektedir. Bu belgeye g ö r e :

1. Mekke kapısı diye adlandırılan mevkideki Mescid-i N e b e v î ' n i n 2 3 M . 1 2 4 6 H . ( 1 . 5 . 1 8 3 0 ) tarihde zaman aşımıyla fazlasıyla harap olmaya maruz bir vaziyet arzetmesine binaen, bu m ü b a r e k yerlere bakmakla görevlendirilen m ü h e n d i s kalfası tarafından muayene ve keşf edilmesi,

2. Y a p ı l a n keşfe g ö r e m ü h e n d i s kalfasının m e m u r l a r ı n ı n yardımlarıyla inşasına başlanılması,

3. Y ü r ü t ü l e c e k y a p ı işlerinde harcanmak ü z e r e irâde-i seniyye ile Evkâf-ı H ü m a y u n Hazine­ sinden tahsis edilen ellibin k u r u ş u n surre eminine teslim edilerek mahalline ulaştırılmasını ö n g ö r e n hatt-ı h ü m â y û n ve fermân-ı âlî uyannca m e z k û r m e b l a ğ ı n s ö z ü g e ç e n surre eminine verilmesi için bu kaydın düşüldüğü görülmektedir.

Medine-i M ü n e v v e r e ' d e k i Kuba Mescidi ile diğer kutsal yerlerin icab eden y a p ı ve o n a r ı m har­ c a m a l a r ı n ı n Evkâf-ı H ü m â y û n Hazinesinden karşı-4. paragrafında ise, yine l<uruş hal<l<ında: "Kuruşun ak­ çe olan raid altına nisbetle bidâyeten sülüs, sonraları nı­ sıf derecesinde noksan idi. Meselâ; altın 60 akçe ise ku­ ruş 40 akçe; altm 160 akçe olduğu vakit kuruş 80 ak­ çeye olur idi." denilmektedir.

13. Padişahın bir işin yapılması veya yapılmaması hakkında verdiği emir yerinde kullanılır bir tabirdir (Bkz.M.Zeki . Pakalm, a.g.e., C.ll, s.78).

14. Padişahlar tarafından bir maslahat zımnında ısdar olu­ nan yazılı emirler hakkında kullanılır bir tabirdir (Bkz.a.g.c, C.I, s.767).

15. Bir iş veya maslahat siparişini mutazammın padişah ta­ rafından verilen yazılı emir manasına gelir bir tabirdir (Bkz.M.Zeki Pakalın a.g.c.C.I, s.607).

16. Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinde muhafaza edilen 964 nolu defterin 340. sayfasında kayıtlı 23 Muharrem 1246 H . (1.5.1830) tarihli belge.

17. Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinde muhafaza edilen 964 nolu defterin 340. sayfasında kayıtlı 23 M . 1246 H . (1.5.1830) tarihli belge.

(7)

MESCID-I NEBEVÎ'NİN GEÇİRDİĞİ G E N İ Ş L E T M E GİRİŞİMLERİ 1 1 l a n m a s ı h a k k ı n d a k i irade-i seniyyeden söz edilen

bir b a ş k a belge^^ de bina eminligine tayin edilen kişi ile alacağı ücret ve vefatından sonra yerine ge­ tirilen kişi h a k k ı n d a bazı bilgiler yer almaktadır. B u belgede:

1. 1 2 4 6 H . (1830 M.) tarihinde Mescid-i Nebevî'nin her türlü idâri işlerine bakmakla görevli olan Harem-i Nebevi şeyhinin H a c ı İsa A ğ a olduğu, 2 . Medine-i M ü n e v v e r e ' n i n suru dışındaki Kuba mescidi ile Medine'deki diğer m ü b a r e k bina­ ların imar ve inşa masraflarının Evkâf-ı H ü m â y û n Hazinesinden karşılanmasına dair z a m a n ı n padişa­ hı Sultan 11. Mahmud'un irade-i seniyyesi olduğu,

3. Medine'deki mescid, medrese ve k ü t ü p ­ hane gibi binaların y a p ı m ve o n a r ı m işlerini yürüt­ mek ve denetlemekle görevlendirilen bina eminine Evkâf-ı H ü m a y u n Hazinesinden aylık 1 5 0 0 k u r u ş m a a ş ödendiği,

4 . Bina eminligine, Sultan 1. M a h m u d ' u n Medine'de ihya ettiği k ü t ü p h a n e n i n hafız-ı kütüb-i evveli ( b a ş m e m u r u ) olan M e h m e d Aziz Efendi'nin atandığı,

5. K ü t ü p h a n e b a ş m e m u r l u g u n d a n Medi­ ne'deki m ü b a r e k binaların bina eminligine naklen atanan M e h m e d Aziz Efendi'nin yeni g ö r e v i n e Gurre-i M u h a r r e m 1 2 4 4 H . ( 2 . 7 . 1 8 2 8 M.) tari­ hinde başlayıp, kısa bir s ü r e sonra 12 Muharrem

1 2 4 5 ( 3 . 7 . 1 8 2 9 M.) tarihinde vefat etmesiyle açı­ lan bu g ö r e v e d a m a d ı A l i V a h i d Efendi'nin Ş a m Valisi Rauf P a ş a t a r a f ı n d a n tayin edildiği belirtil­ mektedir.

Bilahare adı g e ç e n A l i Vahid'in g e ç i m sıkın­ tısı ç e k t i ğ i n d e n bahisle m a a ş ı n ı n , selefi M e h m e d Aziz'in m a a ş ı gibi 1 5 0 0 kuruşa çıkarılması yolun­ daki talebi üzerine sâdır olduğu anlaşılan ferman'^ ^ da m a a ş ı n ı n 1 0 0 0 kuruş olarak tespit edildiği be­ lirtilmektedir. Medine-i M ü n e v v e r e ' d e imar ve ih­ yası kararlaştırılan m ü b a r e k b i n a l a r ı n b a k ı m ve o n a n m ı n a itina gösterilmesiyle ilgili ö n e m l i emir­ leri ihtiva eden bu fermanı aynen sunuyoruz:

B e l g e : 4

"Medîne-i Müneuuere'de makâmât-ı âliı/enin binâ emîni olan Ali Vahid zâde

kadru-hu hüküm; Medine-i Münevvere nevveraha'lla-hu Te'âlâ ilâ \^evmi'l-âhirede bundan akdem imar ve inşâlarına irâde-i seni];yem müte'allik olan ebni\^e-i mübârekeye binâ emini nasb olu­ nan Mehmed Aziz'in 245 senesi Muharreminin 12. gününde vefatı vukuu ile kusûr-ı ebni{;enin emr-i i n ş â s ı , sen ki mumâ ileı^hsin sana ihâle olunarak sene-i merkûme Şabanının onbeşine kadar kusûr-ı ebni\;e-i şerife dahi hitâm bul­ muş ve mu'ahharen ta'mir ve tanzimi irâde kılı­ nan ebni];e-i d/iyeye dahi sen binâ emini nasb olunmuş olduğuna binâen 47 senesi Muharre­ mine kadar müddet-i me'mûriijetin 19 mâha bâliğ olmuş ise de selefin misüllü mâhiye

bin-beşer yüz kuruş ma'âşdan bir akçe makbuzun olmayup emr-i ta'ayyüşde zarurete dûçâr oldu­ ğundan bahisle güzeşte ma'âşınm îtâsına müsâ'ade-i seniyyem erzân kılınması hususu bu defa tarafından der-bâr-ı şevket-karâr-ı . mülûkâneme takdim kılman arızada dere ve

iş'âr olunmuş olmakdan nâşî keyfiyet ve iktizâsı mütehayyizân-ı ricâl-i devlet-i aliyyem-den hâlen Evkâf-ı Hümâyûnum nâzın iftihâr Es-Seyyid Mehmed Tahir dâme mecdududan lede'l-istilâm, selefin müteveffâ-yı mûmâ ileyhe mukaddemâ hin-i me'mûriyetinde muktezâ-yt irâde-i seniyyem üzre binbeşeryüz kuruş ma'âş tahsis kılınmış ise de sana me'mûriyetinin evânında selefin misüllü ma'âş îtâsı tasrîh ol­ mamış olduğuna ve mâhiye biner kuruş ma'âş tahsisi nisâbmda göründüğüne binâen ebniye-i mezkûreye htn-ı mübaşeretinden işbu 47 sene­ si Cemâziye'l-âhiresi gâyetine değin mâhiye bi­ ner kuruştan yirmibeş ayda cem'ân îcâbeden yirmibeşbin kuruşun Evkâf-ı Hümâyûnum Ha­ zinesinden hâlen Surre-i Hümâyunum Emîni mu'teberrân-ı ricâl-i devlet-i âliyyemden iftihâr El-Hâc İbrahim Edhem dâme mecduhuya tesltmen irsâli irâde-i seniyyeme menût idüğini i'lâm edüp mûcibince meblağ-ı mezbûrun itâsı hususuna irâde-i mekârimâde-i mülûkâneme ta'allukuyla ol bâbda hatt-ı humâyûn-ı şevket makrûn-ı pâdişâhânem sahife-i pirây-ı südûr ol­ muş ve mantûk-ı münîfi üzre meblağ-ı mezbûr Evkâf-ı Hümâyûnum Hazînesinden ihrâc ile surre-i hümâyûnum emîni mûmâ ileyhe teslîmen gönderilmiş olmağla bi-mennihi Te'âlâ emîn i mûmâ ileyh huccâc-ı hidâyet-minhâc ile ol cânib-i mağfiret-câlibe lede'l-vürûd irsâl olunan meblağ-ı mezbûru ahz-u kabz birle me'mûr olduğun iş bu hizmet-i celîleyi kendüne sermâye-i iftihâr bilerek ta'mîr ve ihyâsına irâde-i seniyye-i mülûkânem mü­ te'allik olan bi'l-cümle ebniye-i mübârekenin kemâl-i metânet ve rasânet üzre ta'mîr ve tanzîmi emr-i ehemmine sâdıkâne ve müstakîmâne ikdâm ve dikkat eylemen fermanım olmağın tenbîhen ve ihtimâmem mahsûsan işbu emr-i celîlü'l-kadrim ısdâr ve surre-i hümâyûnum emîni mumâ ileyh ile tisyâr olunmuştur. İmdi vusûl-ı emr-i şerîfimde meblağ-ı mezbûru emîn-i mûmâ ileyhden ahz birle bâlâda muharrer olan emr-i

pâdişâhânem üzre harekete sarf-ı vus' ve mak-diret eylemen irâde-i seniyye-i pâdişâhânem muktezsâsmdan idüği ve bu bâbda i'râz ve rehâvet ve kusûr ve batâet misüllü vaz' ve hâlet vukû'u bir vechle câiz olmadığı ve Haremeyn • 18. Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinde muhafaza edilen

964 nolu defterin 3 5 1 . sayfasında kayıtlı olup, divanî yazı ile kaleme alınmış ve 30 satırdan ibaret olan 7 Re-ceb-1246 H . (12.12.1830) tarihli belge.

19. Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinde muhafaza edilen 964 nolu defterin 428. sayfasında kayıtlı, 30 satırdan ibaret olup divanî yazı ile yazılan Evasıt-ı Receb-1247 tarihli ferman

(8)

muhasebesine ve Evkâf-ı Humâi/ûnum zimmet defterlerine ilm u haberleri verildiği malûmun oldukda ber-vech-i muharrer amel ve hareket­ le î/d-yı muktezâ-];t me'mûriyet ve sakâkat-ı amen der-meyân-ı gayret ve hilâf-ı rızâ vaz'ı tecvizden fe'ânî ve mübâ' adet eylemen bâbmda fî Evâsıt-ı Receb 1247."

A s l ı n d a bina e m i n i A l i Vahid'in m a a ş ı n ı n arttırılması yolundaki i s t e ğ i n e binaen çıkarılmış olan bu f e r m a n ı n incelenmesinden de anlaşılacağı üzere;

1. M e h m e d A z i z i n 12 Muharrem 1 2 4 5 H . ( 3 . 7 . 1 8 2 9 M . ) tarihinde vefatıyla, o tarihte h e n ü z t a m a m l a n m a m ı ş olan bazı y a p ı işleri, yerine tayin edilen A l i Vahid'in g ö r e v z a m a n ı n d a aynı yılın Ş a ­ ban ayının o n b e ş i n e kadar yedi ay üç g ü n gibi kısa bir s ü r e d e bitirildiği,

2 . Bilahare o n a r ı m ve tanzimi istenilen di­ ğ e r binalar için A l i Vahid'in bina emini olarak ta­ yin edildiği ve 1 2 4 7 H . ( 1 8 3 1 M.) yılının Muhar­ rem ayma kadar hizmet süresinin 19 aya ulaşmış o l m a s ı n a ragmen m a a ş ı n ı n , selefi gibi 1 5 0 0 kuruş ü z e r i n d e n değil, 1 0 0 0 kuruş ü z e r i n d e n ö d e n e c e ğ i ve a y n ı yılın Cemaziye'l-âhir ayının sonuna kadar aylık biner k u r u ş t a n olmak ü z e r e 25 ayda toplam olarak 2 5 . 0 0 0 kuruş ö d e n e c e ğ i ,

3. Belirtilen m a a ş , surre emini H a c ı İbra­ h i m Edhem'le Medine'ye g ö n d e r i l e r e k ondan tes­ lim alıp g ö r e v e devam etmesi ve y ü r ü t m e k t e oldu­ ğu y ü c e hizmeti kendisine iftihar sermayesi bilerek o n a r ı m ve tanzimi h a k k ı n d a irade-i seniyye sâdır olan m ü b a r e k yerlerin y a p ı m ve o n a r ı m ı n a sada­ kat, d o ğ r u l u k ve dikkatle itina g ö s t e r m e s i n i n emredildiği,

4 . Surre emini ile g ö n d e r i l e n bu fermanda belirtilen yerlerin y a p ı m ve o n a r ı m ı n a ciddiyet ve titizlikle ihtimam gösterilmesinin p a d i ş a h e m r i ol­ d u ğ u açıklanarak, bina emininin buna g ö r e gereği­ nin ifası için hareket ederek ç a b a g ö s t e r m e s i ; gev­ şeklik, taksirât, işi y a v a ş t a n alma gibi h o ş görül­ meyen ve câiz olmayan davranışlardan uzak durul­ m a s ı n ı n emredildiği belirtilmektedir. Aynı tarihte Harem-i Nebevi Ş e y h i olan Hafız Isa A ğ a , Medi-ne-i M ü n e v v e r e kadısı, muhafızı ile Medine'deki m ü b a r e k yerlerin bina emini A l i Vahid ve M ü h e n ­ dis kalfası İzzet'e hitaben yazılıp g ö n d e r i l e n b a ş k a bir f e r m a n ^ ° da ise, Mescid-i Nebevi içindeki bazı b ö l ü m l e r l e Medine'deki diğer bazı m ü b a r e k yerle­ rin o n a r ı m ı ve yenilenmesi ile ilgili olarak aşağıda­ ki hususlara yer verilmiştir:

1. Medine-i M ü n e v v e r e ' d e bulunup dah& ö n c e imar ve inşalan h a k k ı n d a irade-i seniyye be­ lirmiş olan kutsal yerlerden Kuba mescidi ile aşağı­ da isimleri belirtilen diğer yerlerden o n a r ı m ı bitiri­ lenlerle daha sonra o n a r ı m ı ve yenilenmesi isteni­ len yerlerin istanbul'dan g ö n d e r i l e n m ü h e n d i s kal­ fasının marifetiyle keşif ve ölçümleri yapılarak, ge­ rekli g e r ç e k h a r c a m a l a r ı belirten bilgileri ihtiva

eden defterlerin İstanbul'a g ö n d e r i l m e s i h a k k ı n d a bir ö n c e k i yıl ( 1 2 4 6 H . / 1830 M.) çıkarılıp g ö n d e ­ rilen emirler u y a r ı n c a m e z k û r m ü b a r e k yerlerin sözü edilen m ü h e n d i s , bina emini ve diğer memur­ ların marifetiyle keşif ve ölçümleri yapılmıştır.

2. Buna g ö r e t e r c ü b e için üç ayrı yerde bi­ rer arşınlık üç değişik tür duvar yaptırılarak d e ğ e r ­ lendirme yapmak suretiyle fiat tesbiti yapılıp, ayrı ayrı keşif defterieri hazırlattırılmıştır.

3. S ö z konusu m ü b a r e k yerlerden Mescid-i Nebevi dahilindeki H z . O s m a n m i h r a b ı n ı n kubbesi ile sair m ü l h a k a t ı n ı n o n a r ı m ı için 7 0 . 0 0 0 , Mescidi Nebevî'nMescidin y a p ı l a n MescidiçMescidin 5 0 . 0 0 0 , Sultan I I . M a h -mud'un Medine'de ihya e t m i ş o l d u ğ u medresenin müderrisi ile k ü t ü p h a n e n i n b a ş m e m u r u n u n m e ş r u ­ ta haneleri (lojmanları)nın o n a r ı m ı için 1 0 . 0 0 0 ku­ ruş, fiat fazlasıyla birlikte altın olarak ve ilgili hesa­ ba kaydedilerek surre e m i n i H a c ı Necib'e teslim edilmek suretiyle g ö n d e r i l e n bir yük^-^ kırksekiz bin k u r u ş , s ö z ü g e ç e n bina emininin bilgisiyle ve yasal bir şekilde teslim o l u n m u ş t u r .

4 . H z . Peygamber (S.A.V.)'in b a b a s ı Hz. Abdullah'ın t ü r b e s i n i n genişletilmesi için satın alı­ nan a r s a n ı n h ü c c e t i g ö n d e r i l m i ş o l d u ğ u n d a n ba­ hisle, s ö z ü g e ç e n defterlerde belirtildiği ü z e r e , o tarihten itibaren onarılıp yapılacak m ü b a r e k yerler için külliyetli miktarda para ile taşçı, k a l e m - k â r (kalem işçisi), sıvacı, n a k k a ş , k u r ş u n c u , demirci ve benzeri ustalardan otuz kişi işçinin istanbul'dan g ö n d e r i l m e s i n i n g e r e k t i ğ i , hacıların d ö n ü ş ü n d e saltanat m a k a m ı n a iletildiğinde ve söz konusu def­ terlerle hüccetin s u n u l m a s ı sonucu keyfiyet ve ge­ r e ğ i Evkâf-ı H ü m â y û n N â z ı n Seyyid M e h m e d T â h i r ' e s o r u l d u ğ u n d a , mezkur defterlerde gösteril­ diği ve Evkâf-ı H ü m â y û n nezaretindeki Zimmet ve serki defterlerinden hesap edildiği veçhile o n a r ı m ve yenilenmesi biten yerlerden:

a- Kuba Mescidi'nin kubbeleriyle s ü t u n ve duvarlarının ç o ğ u yenilenmiş, diğer yerleri de yeni­ lenmiş gibi o n a n m ı t a m a m l a n m ı ş o l d u ğ u n d a n is­ tanbul ve Mısır'dan g ö n d e r i l e n inşaat malzemesin­ den b a ş k a , bu mescidin inşaat masrafı keşfi uya­ rınca bir yük ellibir bin dörtyüz seksenbir,

b. Kuba M e s c i d i y a k ı n ı n d a k i H z . A l i (R.A.)Mescidi'nin yeniden y a p ı m masrafı olarak o n altı bin ikiyüz o n b e ş b u ç u k ,

c- Hz. F â t ı m a (R.A.) Mescidi'nin yenilenme­ si masrafı olarak o n altı bin sekiz yüz.

20. Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinde muhafaza edilen 964 nolu Ahkâm defterinin 447-448 sayfalarında kayıt­ lı olup, Dvanî yaa ile yazılmış ve 80 sstııdan ibaret olan Evosıt-ı Receb 1247 H . (Z7.12.1831 M.) tarihli ferman, 2 1 . M.Zeki Pakalın, a.g.e. III. cilt, 639. sayfasında Yükle

ilgili olarak şöyle denilmektedir:

"Yük, yüzbin akçe yerinde kullanılır bir tâbirdir. Beşyüz kuruş yerinde "kese" kullanılırdı. Milyon, milyar tabirleri Avrupalılarla sıkı ternaslardan sonra kullanılmaya baş­ lanmıştır. Eskiden bir milyon yerine on yük denilirdi."

(9)

MESClD-1 NEBEVÎ'NIN GEÇİRDİĞİ G E N İ Ş L E T M E GlRlŞlMLERl 13 d- Kuba Mescidi civarında yeniden yapılan

Hz. Peygamber (S.A.V.)'in U m r e m a k a m ı n ı n mas­ rafları olarak o n b e ş bin otuz üç,

e- Sultan Abdulhamid t a r a f ı n d a n Medine'de yapılan medresenin o n a r ı m ve tanzimi masrafları olarak yirmi bir bin beşyüz y i r m i iki k u r u ş ki yuka­ rıda tamamen o n a r ı l a r a k tanzim edildiği açıklanan m ü b a r e k yerlerin İstanbul'dan g ö n d e r i l e n malze­ me ve e ş y a tutarı olan para ile beraber harcanan m e b l a ğ ı n toplam olarak iki yüz otuz ikibin beşyüz yirmi d ö r t b u ç u k k u r u ş o n b e ş a k ç e y e ulaşmıştır. S ö z ü g e ç e n Kuba Mescidi ile diğer m ü b a r e k yerler ve H a m î d i y e Medresesi için ö n c e d e n ve sonradan E v k â f - ı H ü m â y û n H a z i n e s i n d e n S u r r e - i H ü m â y û n a teslim edilerek g ö n d e r i l e n m e b l a ğ l a r ve fiat fazlasının eklenmesi ile birlikte, iki yük sek­ sen yedi bin ikiyüz altmış b e ş kuruşa bâlig o l m u ş ­ tur. Mezkûr harcamalar bu m e b l a ğ d a n düşürülerek yapılan d e n k l e ş t i r m e d e bina eminine elli d ö r t bin yediyüz kırk k u r u ş kırk b e ş a k ç e fazla teslimat ya­ pılmış olduğu meydana çıkmıştır.

Daha sonra o n a r ı m ı istenilen m ü b a r e k yer­ lerden:

a. Mescid-i N e b e v î izinde ve Ravza-i Mutah-hara'nm ö n k ı s m ı n d a k i H z . O s m a n m i h r a b ı n ı n kubbesiyle sütunları ve sag tarafındaki duvarının o n a r ı m ı için Mısır'dan g ö n d e r i l e n malzemelerin dı­ şında fazla iş açıldığından dolayı, h a z ı r l a n a n keşif g e r e ğ i toplu halde y a p ı l a c a k h a r c a m a n ı n bir yük yirmi yedi bin ü ç yüz o n ,

b . Mekke kapısı adıyla adlandırılan yerde bulunan Mescid-i Şerîf-i N e b e v î ' n i n o n a r ı m ve ya­ pımı h a r c a m a l a r ı olarak üç yük otuz b e ş bin yüz altmış altı,

c. H z . Peygamber (S.A.V.)'in b a b a s ı H z . Abdullah'ın t ü r b e s i n i n kubbesinin ö n c e d e n yapıl­ m ı ş ve y a p ı l a c a k olan yeri ile d i ğ e r b ö l ü m l e r i n i n inşaat masrafları olarak bir yük yüz bir,

d. Kuba Mescidi ö n ü n d e k i eski sebilin ona­ rım ve y a p ı m masrafları olarak o n dokuz bin do­ kuz yüz altmış,

e. Y i n e K u b e Mescidi c i v a r ı n d a k i Bi'r-i H â t e m Kuyusu ile bitişiğindeki mescidin yeni­ den y a p ı m masrafları olarak dokuz bin üç yüz dok­ san b e ş ,

f. Sultan I I . Mahmud'un medresesi m ü d e r r i ­ sinin m e ş r u t a hanesinin o n a r ı m masrafı olarak o n bin b e ş ,

g. Sultan I I . M a h m u d ' u n K ü t ü p h a n e s i n d e görevli b a ş m e m u r a ait m e ş r u t a hanenin o n a r ı m masrafları olarak yedi bin beşyüz bir,

k u r u ş k i yeniden inşa ve tamir o l u n m u ş ve olunacak mezkur yapıların masrafları keşif g e r e ğ i ve t a h m i n î olarak toplam altı yük dokuz bin d ö r t yüz otuz sekiz kuruşa ulaşmış o l d u ğ u n d a n sözü ge­ ç e n eski surre-i h ü m a y u n e m i n i ile bir ö n c e k i yıl g ö n d e r i l e n bir yük kırk sekiz bin k u r u ş , o n a r ı m ı

bitmek ü z e r e olan m ü b a r e k y a p ı l a r ı n m a s r a f l a r ı için ö n c e d e n bu hesaba g ö n d e r i l m i ş olan paradan hesaplanandan b a ş k a b â k î g ö r ü n e n elli d ö r t bin yedi yüz kırk kuruş bu defa keşfi y a p ı l a n yerlerin y a p ı masrafları yekunundan iki kalem a ş a ğ ı vanldı-gı surette, söz konusu binaların o n a r ı m ı için d ö r t yük altı bin altıyüz doksan yedi b u ç u k kuruş o n ak­ ç e n i n de g ö n d e r i l m e s i lazım o l m u ş t u r .

Ancak sözü g e ç e n m ü h e n d i s , Medine-i Mü-nevvere'de ö n c e d e n y a p ı l m ı ş ve y a p ı l a c a k olan m ü b a r e k yerlerin t a m a m ı n ı , hacıların Medine'ye gelip gittikleri kısa bir s ü r e d e keşif ve ölçümlerini y a p ı p , gereken h a r c a m a l a r ı m ü m k ü n mertebe in­ celeyerek müfredatıyla keşif defterlerini g ö n d e r m i ş ise de layık-ı veçhiyle tetkike vakit m ü s a i t o l m a d ı ­ ğ ı n d a n daha ö n c e yapılmış olan yapıların masraf­ ları layık o l d u ğ u şekilde yazılıp deftere geçilmiş ol­ m a d ı ğ ı , d ö n e n bazı kimseler t a r a f ı n d a n haber ve­ rilmiş o l d u ğ u n d a n bahisle H a r e m - i N e b e v î Ş e y h i , Medine Kadısı ve Muhafızının g ö r ü ş birliği ve ne­ zaretlerinde sözü g e ç e n bina e m i n i ve m ü h e n d i s i n görüşüyle son derece dikkat ve itina ile yeniden ke­ şif ve tahmin yapılıp g e r ç e k masrafları incelenerek:

1. Gereken defterlerin takdim edilmesi, 2. Mescid-i N e b e v î ve Hz. Osman m i h r a b ı ­ nın Kubbesi ile diğer yerlerinde imar ve inşalarına b a ş l a y a r a k az bir zaman zarfında bitirilmesine dik­ kat ve itina gösterilmesi,

3. B u a m a ç l a Evkâf-ı H ü m a y u n Hazinesin­ den m ü n a s i p miktarda p a r a n ı n bu hesaba veril­ mek ü z e r e Surre-i H ü m a y u n Emini H a c ı İbrahim Edhem'e teslim edilerek Medine-i M ü n e v v e r e ' y e gönderilmesi,

4 . Yukarıda sözü edilen otuz adet usta ve iş­ çinin gerekli h a r c ı r a h ve masrafları Evkaf-ı H ü m a ­ yun Hazinesinden k a r ş ı l a n m a k ü z e r e temin edilip, denizyoluyla Medine-i Münevvere'ye gönderilmesi,

5. S ö z ü g e ç e n m ü b a r e k yerlerin o n a r ı m ve y a p ı m ı için keşfedilen harcama tutarı olan 4 yük 6 . 6 0 0 küsur kuruşa mahsuben Evkaf-ı H ü m a y u n Hazinesinden 2 5 0 . 0 0 0 kuruş g ö n d e r i l m e s i ,

6. Surre Emini ile g ö n d e r i l e c e k bu mebla­ ğın bina emini tarafından teslim alındığında, ö n c e ­ likle daha ö n c e yapılmış olan yapıların yeniden la-yık-ı veçhiyle keşif ve t a h m i n i y a p ı l a r a k , g e r ç e k masrafları etraflıca incelenmek suretiyle gereken müfredat defterlerinin g ö n d e r i l m e s i ,

7. Daha sonra Mescid-i N e b e v î ve Hz. Os­ m a n m i h r a b ı ile diğer yerlerin y a p ı m ı n a başlanıl­ m a s ı ,

8. Y ü r ü t ü l e n o n a r ı m ve y a p ı işlerinin son derece m u h k e m ve s a ğ l a m o l m a s ı n a itina gösteril­ mesi ve kısa bir sürede tamamlanarak ı ^ p ı l a n ona­ rım çalışmalarını gösterir defterlerin g ö n d e r i l m e a ,

p a d i ş a h emri olduğu belirtilerek,bu emirlere dikkatle ve titizlikle uyulması ve tersine olan her­ hangi bir d a v r a n ı ş t a n kaçınılması vurgulanmıştır.

(10)

A n c a k Medine-i M ü n e v v e r e ' d e k i sözü edilen m ü b a r e k yerlerin o n a r ı m , y a p ı m ve tanzimi ile b i ­ na e m i n i tayini ve benzeri hususlar h a k k ı n d a sâdır olan yedi adet ayrı ayrı evamir-i şerife ile Evasıt-ı Receb-1247 H . (9 Aralık 1 8 3 1 M . ) tarihli olup yu­ k a r ı d a s ö z ü edilen f e r m a n ı n surre e m i n i H a c ı Ed-h e m t a r a f ı n d a n Ed-hasbelkader maEd-halline ulaştırıla-m a d ı g ı 1 2 4 9 H . ( 1 8 3 3 M . ) t a r i h l i b a ş k a bir belge^^ de belirtilmektedir.

S ö z konusu emirler ve g ö n d e r i l m e s i karar­ laştırılan m e b l a ğ l a r ı n ertesi yıl mahalline yeni surre e m i n i Seyyid A h m e d A g a v a s ı t a s ı y l a mahalline ulaştırılarak ö n g ö r ü l e n o n a r ı m ve y a p ı hizmetleri­ n i n yerine getirilmiş o l d u ğ u a y n ı belgenin muhte­ v a s ı n d a n a n l a ş ı l m a k t a d ı r .

Sunulan belgelerle bilgilerden O s m a n l ı Sul­ t a n ı I I . M a h m u d ' u n , Mescid-i Nebevi ile M e d î n e - i M ü n e v v e r e ' d e k i d i ğ e r mescid, medrese, m e k t e p , k ü t ü p h a n e ve t ü r b e l e r i n b a k ı m ve o n a r ı m ı n a ne kadar ö n e m verdiği ortaya ç ı k m a k t a d ı r . H e r yıl bu m ü b a r e k yapıların b a k ı m ve o n a r ı m ı n a harcanmak ü z e r e g ö n d e r i l e n külliyetli miktarda p a r a n ı n y a n ı n ­ da m ü h e n d i s , m i m a r ve s a n a t k a r l a r ı n b u gaye ile b o l miktarda ö d e n e n m a a ş ve h a r c ı r a h l a r l a İstan­ bul'dan M e d i n e - i M ü n e v v e r e ' y e g ö n d e r i l m e s i , bu hususta g ö s t e r i l e n ilgi ve itinanın bir b a ş k a belirti­ sidir. Ö y l e k i , y ü r ü t ü l e n o n a r ı m ve yenileme çalış­ m a l a r ı n ı n b ü y ü k bir dikkat ve itina ile s ü r d ü r ü l ü p o n a r ı l a n yerlerin m u h k e m ve s a ğ l a m bir şekilde kı­ sa bir s ü r e i ç i n d e bitirilmesi için g ö n d e r i l e n m ü ­ hendis kalfası ve maiyyetindeki personel ile yetinil-m e yetinil-m i ş , daha üst d ü z e y d e n teknik eleyetinil-man g ö n d e ­ rilmiştir. B u hususu y a p t ı ğ ı m ı z a r a ş t ı r m a ve incele­ mede tespit ettiğimiz d ö r t ayrı belgede g ö r m e k t e ­ yiz. A y n ı tarihi t a ş ı y a n bu belgelerden biri ferman, d i ğ e r l e r i bu f e r m a n g e r e ğ i y a p ı l a n işlemleri dile getiren tafsil t ü r ü n d e n ilm u haber kayıtlarıdır.

H a r e m - i Mescid-i Nebevi Ş e y h i Hâfız Isa A ğ a ile Medine-i M ü n e v v e r e kadısına hitaben yazı­ lan bu ferman^^ aynen şöyledir:

B e l g e : 6

"Şeı;hü'l-Harem-i Nebevi Hâfız İsa Ağa dâme uluvvuhu\;a ve Medine-i Münevvere kadı­ sına hüküm ki, mu'teberân-ı hcâl-i devlet-i a/iy-yemden Evkâf-ı Humâı;ûnum nâzın Es-Seı^^/id

22. Valaflar Gene! Müdürlüğü Arşivinde muhafaza edilen 965 nolu Ahkâm defterinin 72-73. sayfalarında kayıtlı, divanî yazı ile yazılmış ve 28 satırdan ibaret olan bu bel­ ge aynen şöyledir:

Belge: 5

"Medîne-i Münevvere nevveraha'llahu Te'âlâ ilâ yeu-mi'l-ahirede mukaddemen i'mdr ve inşâlarına irâde-i haiiriyet ifâza-i seniyye-i lâhâne ta'allukuyla me'miıru rna'rifeti\;le resîde-i hüsn-i hitâm olan Mes­ cid-i Şerîf-i Kuba ve makâmât-ı u/yâ-yı sdire-i sa'âdet - ihtiva ebniye/erınin ve gerek mu'ahharen ta'mîr ve tanzimine irâde-i keramet ifâde-i mülûkâne ta'alluk eden mihrâb-t şerîf-i Hazret-i Osman ve Mescidü'l-gamâm ismiyle müsemma Mescidü'n-Nebevî aletj-hi's-selâm ve vâki' sâire-i ma'lûmenin dâr-ı a/ij/yeden

bı'7-intihâb gönderilen mühendis halifesi ma'rifeti ve ma'rifet-i şer'-i şerîf ve me'mûrîn-i şâire marifetlerim­ le keşf ve mu'âyenesiyle mikdâr-ı masârıf-ı inşâiye/erini mübeyyin defterleri takdîm ve inşâ ve tanzimlerine şürû' ve mübâşeret olunmak üzre baş­ ka ve zikrolunan ebniye-i müteberreke masânfât-ı inşâiyelerine mahsuben mukaddem gönderilmiş olan mebâliğden mâ'ada Hazîne-i Evkâf-t Humöl/ûn'dan iki yük elli bin kuruş irsâl kılınmış olduğunu hâvi başka ve yine Medîne-i Rahmet-defînde Bâbu's-Selâm nâm mahalde ihyâ-kerde-i şâhâne olan medrese-i celîle kütübhâne-i münîfe müderris ve hademe-i sâiresine mu'ayyen vazâ'if ve sâirenin ma'a zam gönderildiğini muhtevî başka ve yine Medîne-i Münevvere'de vâki' Hamîdiye medre­ se-i celîlesinde mahfuz olan kütüb-i şerife ber-mûceb-i irâde-i seniyye tanzîm kılınan kütüb-hâne dolâblarma vaz' ile şürûtu mucibince amel olunmak bâbında başka ve sâlifü'l-beyân ebniye-i müteberreke binâ emîni sâbık Azız Efendi'nin vefâtı vukûuyla ye­ rine dâmâdt Ali Vahîd Efendi binâ emîni nasb ve ta'yîn olunduğunu müş'ir başka ve emîn-i mûmâileyh Ali Vahîd Efendi'nin yirmibeş aylık gü-zeşte ma'âş olarak hazîne-i merkûmeden yirmibeş bin kuruş irsâl olunduğunu mübeyyin başka ve sâlifü'z-zikr i'mdr ve inşâ buyrulan Mescid-i Şerîf-i Küba'nın kadîmden hademesi olan Şeyh Hamza'ya vakf-ı celîl-i şahaneden imamet içün senevi yüz yir­ mi ve hitabet içün altmış ve oğlu Şeyh Mehmed'e dahi müezzinlik ue kayyımlık içün altmışar kuruş-dan cem'an mûmâileyhimâya senevî üçyüz yirmi ku­ ruş vazîfe ta'yîniyte cihât-ı merkûme uhdelerine tevcîh ve kaleminden lâzım gelen berâtları bi't-tastîr tesyîr kılınmış idüğüni mutazammın başka ve iki yüz kırk yedi senesi Evâsıt-ı Recebinde dîvân-ı hümâyûn tarafından başka şeref-südür olan evâmir-i aliyye ile meblağ-ı mezkûr ve cihât-ı mezkûrenin Ha­ remeyn Muhâsebesinden tasdîr ettirilen iki kıt'a berâtları ve zamm-ı vazîfe husûsunun sûret defteri, Evkâf-ı Hümâyûn nâzın Sâbık müteveffâ Tâbir Efendi ma'rifetiyle surre-i hümâyûn emîni sâbık sa'âdetlü El-Hâc Edhem Efendi'ye tevdı'an ol savb-i şeref-evbe gönderilmiş olup ancak meblağ-ı mezbûr iki yük elli bin kuruş ile binâ emini mûmâ ileyhin güzeşte ma'âşı olan yirmibeşbin kuruş ki cem'an iki yük yetmişbeş bin kuruş hasbe'l-kader mahalline vâsıl otamayıp Haztne-i Evkâf-ı Humâyûn'da emâneten hıfz ettirilmiş ve evâmir-i aliyye-i mezkûre ile mârru'z-zikr berâtlar esnâ-yı râhda zâyi' olmuş ol­ duğundan bahisle mebâliğ-i mezkûre işbu sene-i mübârekede surre-i hümâyûn emîni nasb ve ta'yîn kılınan dergân-ı âlî kapucu-başılarından Seyyid Ah­ med Ağa'ya bi't-tevdî' irsâl olunmak üzre zikr olu­ nan evâmir-i aliyye dîvân-ı hümâyûn tarafından tasdîr ve berât-ı şerîfe-i mezkûrenin dahi zâyi'den tahrtriyçün Haremeyn-i Şerîfeyn muhâsebesine ilm ü haberi i'tâ ve tesyîr olunmak hususu irâde-i seniy-yeye menût idügüni mütehayyizzân-ı ricâl-i devlet-i aliyyeden hâlen Evkaf-ı Hümâyûn nâzın atufetlü efendi hazretleri bâ-takrîr ifâde etmiş ve keyfiyet huzur-ı humâyûn-ı hazret-i şâhâneye lede'l-arz ol veçhile tanzim ve ıcrâsma mübâderet olunması mazmûmuna hatt-ı şerîf-i kerâmet-i redîf-i mülûkâne leuha-tırâz südûr olarak mantûk-ı münîfi üzre divân-ı hümâyûn tarafından zâyi'den evâmir-i aliyye isdâr kılınmış olmağla zikr olunan vazâif berâtlarının dahi zâyi'den tasdîri içün Haremeyn-i Şerîfeyn muhâsebesine işbu ilm ü haber verildi. Fî. 18 Cemâziye'l-âhir-1249"

23. Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinde muhafaza edilen 965 nolu Ahkâm Defterinin 116-117. sayfalarında ka­ yıtlı olup, divanî yazı ile yazılmış ve 34 satırdan ibaret olan 19 Cemaziyel-Ahir-1250 H . (12 Ekim 1834 M.) tarihli f e r m a n .

Referanslar

Benzer Belgeler

70 yılında tamamen yıkılan Süleyman Mabedi’nden geriye bugün sadece batı duvarı kalmıştır.. Mabedin yerine daha sonra Müslümanlar tarafından Mescid-i Aksa

lamalar düzeyinde istatistiksel düzenlilikler gösterir, istatistik, bir ekonomik birimin pazar içerisindeki yaşantısını düzenlemesinde olduğu gibi, daha büyük ölçekte,

Sustainable Development Goals) erişilebilmesi için 2020 öncesinde Dünya Bankası tarafından yapılan bir hesap- lamaya göre 2030 yılına kadar 2,5 trilyon dolara ihtiyaç

Aşağıda aynı ortamda bulunan, başlangıç hacimleri aynı ve uçlarına ağırlık bağlı balonların çeşitli sıvılar içinde batması sırasında oluşan

1. gün satılan dürüm sayısı, aynı gün satılan pizza sayısından 75 tane fazla olmuş ve 2.. Beraber sinemaya gitmek isteyen Ece ve İpek, uygun oldukları zaman

Sanat Burs Programı kapsamında lisans, yüksek lisans ve doktora düze- yinde eğitim almak üzere uzun dönem programlar çerçevesinde burslan- dırılan seçkin öğrenciler;

MATEMATİK.. Aşağıda renkleri dışında özdeş olan mavi, sarı ve kırmızı renkli kartlar verilmiştir. Her renkten eşit sayıda kart bulunmaktadır.. Dizilen bu kartların

Öğrencilerimiz yaşadıkları aile ve akraba çevresinden yapacakları araştırma sonucunda öğrenecekleri Şarkışla ilçesine özgü yemeklerle ilgili çalışmaları okul