• Sonuç bulunamadı

Başlık: İNTİHAR GİRİŞİMİ OLAN KADINLARIN DUYGULARINI AÇMA DAVRANIŞI*Yazar(lar):ORAL, E. Arzu Cilt: 3 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Kriz_0000000100 Yayın Tarihi: 1995 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: İNTİHAR GİRİŞİMİ OLAN KADINLARIN DUYGULARINI AÇMA DAVRANIŞI*Yazar(lar):ORAL, E. Arzu Cilt: 3 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Kriz_0000000100 Yayın Tarihi: 1995 PDF"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kriz Dergisi 3 (1-2). 201-205

YAS REAKSİYONU, PSİKOJENİK AMNEZİ: BİR OLGU

E. Arzu ORAL", Refia PALABIYIKOĞLU"

Yaşamın herhangi bir döneminde karşılaşılabı-len kayıp yaşantıları bireykarşılaşılabı-len değişik şekillerde et­ kileyebilmektedir. Etkilenmeler, bireyin sahip oldu­ ğu kültür, alt kültür ve bireysel özelliklere göre farklı şekillerde görülebilmektedir. Her ne şekilde olursa olsun verilen tepki, kaybın yarattığı dayanıl­ maz acıyla ilgilidir.

Kayıba karşı verilen duygusal tepkilerin yapısı ve yoğunluğu kaybedilen kişiyle o anda varolan ilişki, ölümün algılandığı şekil, koşullar ve kişilik ya­ pısı gibi bir çok farklı faktöre dayalıdır. Duygular üzüntü, hüzün ve depresyondan öfke, konfüzyon ve boşluğa kadar geniş bir yelpazede yeralabılır (Freud 1956; MacNab, 1989; Öztürk, 1981; Say­ dam 1990; Volkan 1990) Ölüme karşı verilen reak­ siyonlar, psikiyatrik tanı sınıflamalarından DSM III-R'da, herhangi bir psişik bozukluğa bağlanmayan, ancak takıp ve tedavisine gerek duyulabılen du­ rumlar başlığı altında komplıkasyonsuz yas tanısı olarak yer almaktadır

Yas süreci, günlük yaşamın kendılığındenlığı ye­ niden oluşturulana dek değişimin ortaya çıkardığı soruna çözümler arandığı bir süreçtir Yeterli çö­ zümlerin bulunamama olasılığı açısından tehlikeli, yeni olanakların çıkartılabilmesi açısından ise yara­ tıcılığın eyleme geçırılebıldığı bir dönemdir. Bu an­ lamda yas süreci aynı zamanda bir kriz süreci

ol-Uzm P s k , A Ü Psikiyatrik Kriz Uygulama ve Araştırma Merkezi

** Doç Dr (Psk), A U Psikiyatrik Kriz Uygulama ve Araştırma Merkezi

maktadır (Sayıl, 1989) Bu bağlamda, A.Ü. Psiki­ yatrik Kriz Uygulama ve Araştırma Merkezı'ne baş­ vuran anne ve ağabeyini bir trafik kazası sonrası kaybeden bir genç kızın geçmişini ve geçmişiyle il­ gili tüm bağlarını "unutma" şeklinde yaşadığı yas reaksiyonu ve buna yönelik müdahale aktarılacak­ tır

Olgu öyküsü ve müdahale süreci tablolar halin­ de sunulmuştur

OLGU ÖYKÜSÜ

-H.T , 23 yaşında, bayan, lise mezunu, nişanlı, pazarlamacılık yapıyor

Merkeze Başvurusu, acil servis aracılığı ile ve H.T.'nın yakınları tarafından yapılmıştır Refakatçi­ lerle yapılan görüşmede H T 'nın anne ve ağabeyi­ nin bir trafik kazasında öldükleri ve babasının da yaralı olarak kurtulduğu; H T 'nın bunu öğrendikten bir süre sonra ağlayarak uykuya daldığı uyandığın­ da da hiç bir şeyi hatırlamaz hale geldiği öğrenil­ miştir. Görüşmeye geldiklerinde H T kendisi, olay ve geçmişe ait tum bilgileri, yaşantıları ve anıları hatırlamaz durumdaydı Oldukça çokkun bir görün­ tü sergiliyordu.

ilk görüşme hala oğlu ve amca oğlu ile yapılmış­ tır. Görüşmede H.T.'nın durumu ve mevcut soruna açıklık kazandıracak bilgiler vermek yerine, aile hakkında genel bilgi vermekle yetınıldığı dikkat çek­ miştir. Kız kardeşinin kaçarak evlendiği, babasının Kumar oynadığı ve anne-baba arasının sorunlu

(2)

ol-duğu aktarılmıştır (Bu görüşme yapılırken H.T. ve amca kızı dışarıda beklemektedirler). Söylemekte zorlandıkları konular olduğu-düşünülmüş, bu zor­ luk, bir yönüyle olayın yeni olmasına da bağlana­ rak üzerinde durulmamıştır. Aynı gün öğleden sonra yapılan görüşmede, nişanlının annesi ve amca kızı da yer almıştır. H.T.'nin yaklaşık 15 gün önce anneyle tartışarak evden ayrıldığı öğrenilmiş­ tir. Görüşme başladıktan bir süre sonra kayınvalide erkeklerin dışarı çıkmasını isteyerek, H.T.'nin an­ nesinin evlilik dışı ilişkileri olduğunu ve H.T.'nin bu konuda çok zorlandığını çoğu zaman nişanlının ai­ lesini beğendiğini ifade ettiğini söylemiştir. Amca kızının da bu konuda verdiği bilgilerden sonra tüm yakınlarına H.T.'nin anneyle ilişkisinde zorluklar çerçevesinde bilgilendirme yapılmış ve destekleri­ nin önemi vurgulanmıştır.

Kayınvalidenin müdahaleci ve kontrolcü yanına dikkat edilerek H.T.'nin amca kızı ile birlikteliği des­ teklenmiştir. H.T.'nin merkezde kalış süresinin uzun, terapistiyle birlikte olması; görüşmelerin amca kızı ile işbirliği kurularak sürdürülmesi; mü­ dahale sürecinde rüyalar ve fotoğrafların kullanıl­ ması planlanmıştır. H.T.'nin yanısıra aile yakınları ile de görüşmelerin sürdürülmesine karar verilmiş­ tir. Psikiyatri kliniği nöbetçi hekimleriyle de işbirliği yapılmış ve merkezin çalışma saatlerinin dışında başvurabilecekleri konusunda bilgilendirme yapıl­ mıştır.

YAPILAN GÖRÜŞMELER VE MÜDAHALEDE İZLENEN YOLLAR

İlk görüşmeler daha çok bilgi toplama amacıyla kullanılmıştır. H.T.'nin yakınlarının aile ve H.T. ile ilgili bilgi vermekte ki zorlanmaları nedeniyle ilk üç görüşmede müdahaleyi planlayabilecek düzeyde bilgi edinilebilmiştir. H.T.'nin aile sistemi hakkında aşamalı bilgi alındığı için hastanın öyküsü, yapılan görüşmeler doğrultusunda aktarılmıştır. Hastanın öyküsünde stres veren zorlayıcı alanlar da tablo halinde sunulmuştur.

H.T. ile başvurduğu ilk hafta günde 2 olmak üzere toplam 6 bireysel, ikinci ve üçüncü haftalar­ da bu yoğunluk azaltılarak toplam 12 bireysel gö­ rüşme, 5 yakınları ile görüşme yapılmıştır. Görüş­ me süreleri 40-150 dakika arasında değişmiştir.

H.T. ile yapılan ilk görüşmede sorulan sorulara bilgi sahibi olmadığı, ancak kendisine iletilen bilgi­ ler şeklinde cevaplar vermiştir (örn;

çalışıyormu-şum, sözlüymüşüm). Sessiz, durgun olarak gözle­ nen H.T. geçmişe dair hiç bir şey hatırlamadığını, kim olduğunu bilmediğini ifade etmiştir. Böylesine bir hatırlamamada çevresinde yer afan kişilere karşı herhangi bir tehdit yaşamadığı dikkati çekmiş­ tir.

H.T. ilk görüşmelerde iki kez, gördüğü rüyaları kendiliğinden anlatmıştır, ilkinde çıplak insanlar ol­ duğunu, hareketsiz yatmakta olduklarını, onlara sevgiyle sarılıp ağladığını ifade etmiştir. O insanla­ rın kendisinin anne, baba ve kardeşi olduğunu öğ­ rendiğini, uyuyor gibi yattıklarını belirtmiştir. Ayrıca ilginç bir şey yaşadığını belirten H.T. evde televiz­ yona öylesine bakarken şişman, gözlüklü, bıyıklı bir adam gördüğünü, ağzından "yazık bu adam da öldü", sözünün çıktığını söylemiştir. Buna bir anlam veremediğini; sorguladığında amca kızının açıkla­ dığını belirtmiştir (T.V.deki adamın yaklaşık 4 ay önce ölen cumhurbaşkanı olduğu anlaşılmıştır).

ikinci gün öğleden sonra yapılan görüşmede, sözlüsü, onun ailesi ve ilişkileri konusunda konu­ şulduğu bir aşamada nişanlının ve kendisinin arka­ daşı olduğu söylenen bir kız arkadaşından dolayı yaşadığı beğenmeme ve kıskançlık duygusu üze­ rinde durulurken unutma sürecinde bir anlık çözül­ me yaşanmış ancak hemen kapanmıştır. Daha sonraki görüşmede H.T. yine o gece gördüğü rüya­ dan sözetmiştir. Rüyasında babası olan bir insanı gördüğünü, kalabalık bir yerde "bu senin baban" dediklerini, yan yana oturduklarını, babasının ken­ dine birşeyler anlatmaya çalıştığını, kötü birşeyler olduğunu, önüne geçilemez birşeyler olduğunu an­ lattığını söylemiştir. Ancak rüyadaki insanları ger­ çek yaşamda herhangi bir yere oturtamadığını be­ lirtmiştir. Diğer görüşmelere göre daha sıkıntılı ve gergin olduğu gözlenen H.T. çok sıkıldığını ifade etmiştir. Terapiste, yaşadıklarını sorgulayan tarzda sorular sormaya başlayan H.T.'nin kötü bir olay, acı bir olay, bir kayıp gibi aşamalı açıklamaların ar­ dından daha fazla ilerlememesi, kim sorusunu sor­ maması dikkati çekiyordu. Görüşmenin sonunda ai­ lesiyle ilgili bir olumsuz yaşantısı olduğu ve bunun anne, baba ve ağabeyi ile ilgili olduğu şeklinde açıklamalar yapılmıştır. Aynı gün yapılan diğer gö­ rüşmede fotoğraflar üzerinde çalışıldı. Aile hakkın­ da bilgi verilerek, anneyle ilgili olumsuz duyguları üzerinde durulmuş; anlaşmazlıkları konuşulurken üzgün ve çökkün bir hal aldığı gözlenmiştir. Tüm görüşmelerde gözlenen yutkunma tepkisinin fotoğ­ raflara bakarken yoğunlaştığı dikkati çekmiştir.

(3)

Gö-Aik

• Aile içi kopuk iletişim - Annenin ağabey ile koalisyonu - Anne ve ağabeyin reddi • B a b a n ı n k u m a r oynaması - Aileye a l t e r n a t i f oluşturma çabası - Nişanlının kronik hastalığı - Mezhep farklılığı D o m i n a n t b i r kayınvalide Gelişim Süreci Sosyal, Kişisel, Cinsel, Dinsel, Politik uyumların sağlanması süreci - Baba ile sınırlı ilişki

- Ekonomik zoruluklar A n n e n i n p a r a karşılığı evlilik dışı ilişkileri - Kız kardeşin kaçarak evlenmesi N i ş a n l ı i l e kayınvalidenin aile içinde iç içe girmesi (kendi anne ve ağabeyi gibi)

- Nişanlının hastalığı ile ilgili duyguların paylaşılmasında zorluk kızı Arkadaş Amca (destekleyici) - Akran gruplarında y e r a l a b i l i y o r (Folklor grubuna dahil - Lise mezunu - Sabit işi -yok (pazarlamacılık yapıyor)

- İş koşullan zaman zaman kötüleşiyor.

Sürekli ve tutarlı sosyal destek kaynağı

- • Mevcut "Denge" Durumu (Kriz) Anneyle Tartışma

I

- Nişanlıyla ortak İŞ k u r m a , koşulların düzelmesi - İş ortamında kayınvalidenin müdahalelerinin olması - * •

Dengenin Bozulması Kaygı ve Depresyonun Artması

I

Kaygı ve depresyonun azaltılması ihtiyacı

i

Çözüm arayışı-evden ayrılma - Anne ve ağabeyin ölümü - Babanın yaralanması - Aile bütünlüğünün bozulması

I

Mevcut ego gücünde zayıflama Yetersiz başetme kaynaklan

i

- Nişanlının ölüm tehdidi - Nişanlının ailesinden destek bulamama - Aile ve nişanlının ailesine bağımlı oluşu anlamama Alternatif Yokluğu-Kararsızlık

I

Suçluluk Duygulan-Utanma

i

Ölümün ve Suçluluk Duygularının İnkârı Bağımlılık Korkularının Artması

I

Kaygı ve Depresyonun Artması

I

Mevcut Desteklerin Yetersizliği Kaygı ve Depresyonun Azaltılması İhtiyacı

I

Amnezi

(4)

rüşmenin sonunda neden hala hatırlayamadığına sinirlendiğini ifade etmiştir (bu görüşme hafta sonu yapılmıştı).

Hafta başı yapılan görüşmede son görüşmenin yapıldığı gece ağlayarak uyandığı ve yaşadıklarını hatırladığı öğrenilmiştir. Oldukça durgun olduğu gözlenen H.T. ile duyguları paylaşılmış, olayları anlatması sağlanmıştır. Zaman zaman gözlerinin dolduğu, ağladığı gözlenen H.T.'ye genel olarak ölüme verilen tepkiler, yas reaksiyonu konusunda bilgilendirme yapılmıştır.

Bundan sonraki görüşmelerde ailesi ve aile bi­ reyleri ile ilişkisi hakkında değerlendirmeler yapıl­ mış, ilk başlarda özellikle abi hakkında konuşmayı tercih eden H.T.'nin anneyle ilgili konuşmalarda zorlandığı gözlenmiştir. Babanın hastane bakımı­ nın tamamlanmasından sonra eve dönüşüyle bera­ ber çevresinde düzenlemeler yapılmış, ilişkilerini ayarlaması konusunda konuşulmuştur.

H.T. ile sözlüsü ve ailesi hakkında konuşuldu­ ğunda sevgi ve beğenisinin yanısıra kayınvalidesi­ ne karşı yaşadığı olumsuz duygular, H.T.'nin aile ilişkileri ve mezhep farklılığı nedeniyle nişanlının ailesince reddedilmekten duyduğu rahatsızlık hak­ kında konuşulmuştur. Sözlüsü ile kayınvalidesi arasında bağımlı ilişkinin kendi için zorluğu, kayın­ valide ile yaşadığı rekabet duyguları ve bunların organizasyonu üzerinde durulmuştur.

H.T.'nin kendi ailesi ile yaşadığı sorunlar hak­ kında değerlendirme yapılırken de ailede yaşanan sorunlarla başetme yollan hakkında konuşulmuş­ tur. Tehdit edici olay ya da durumlardan kaçmanın sıklıkla kullanılan bir savunma olduğu saptanmış­ tır; kız kardeş kaçarak evlenmiş, ağabey evden uzakta bir yerde çalışmaya başlamıştır, H.T.'de dönmesini mümkün kılacak şekilde de olsa evden ayrılmıştır. Ancak tamamiyle bağımsız bir davra-nışdan ziyade ilişkinin kopmadığı bir tarz benim­ senmiştir. Bunlara ek olarak annenin erkeklerle iliş­ kisini babanın bildiği halde doğrudan tepkilerinin olmaması, annenin ağabeyle yakın ilişkisinin olma­ sı da ilişki sorunlarının çözülmesi yerine kaçışı ter­ cih etmelerine bir örnektir. Bütün bunlar dikkate alı­ narak, H.T. ile ailesi arasındaki ilişkinin aslında sevgiye dayalı olduğu, fakat kişisel alanda ve ileti­ şimlerinde zorluklar nedeniyle yaşanan öfke ve kız­ gınlıklar olabileceği ve insanların en çok sevdikleri­ ne kızacakları konuşulmuştur. Kızmak ve

öfkelenmenin onları sevmediği ya da onlar tarafın­ dan sevilmediği anlamına gelmediği ifade edilmiş­ tir. Aileye karşı yaşadığı bağımsızlığın bir yönü olan maddi alanda bağımsızlığını sağlama eğilimi ise daha sağlıklı bir mücadeleyi gösterebilmektey-se de, anne-baba arası maddi tartışmalarda kendi­ sinin para vererek sorunu her defasında halletme­ ye kalkışması da, maddi gelirini aileyle bir iletişim yolu, ailenin bütünlüğünü korumanın bir yolu olarak gördüğü şeklinde yorumlanabilir. H.T.'nin annesi ve teyzesinin erkeklerle ilişkisi olması teyzenin bu ko­ nuda H.T.'ye yönelik imalarının olması H.T.'nin kimlik gelişim ve özdeşim modeli oluşturma süre­ cinde oldukça etkili görülmekte ve H.T.'nin özellikle anneyle ilişkisini olumsuz yönde etkilemektedir.

Zamanında, dönemine uygun olarak yaşanma­ mış gelişimsel krizler sözkonusudur. Temel güven duygusunun azlığı, çoğu zaman gergin, tartışmalı ve tutarsızlıkların olduğu, sevgi bağının olmasına karşın iletişim sorunlarının yaşandığı bir ailede ol­ masının getirdiği karşıklıklar tamamen sağlıklı bir kimlik geliştirmeyi zorlu kılan öğeler olabilmektedir. Hem aile içinde gerginliklerin olması hem de aile­ nin sosyal bağlarının istendik düzeyde olmayışı, anne nedeniyle çocukların reddedilişi bağlantı obje­ sinin kim olacağı ve ne gibi özelliklere sahip olması gerektiği konusunda karar vermeyi zorlaştıran şey­ ler olmuştur. H.T. böylesine yaşadığı sıkıntılar ne­ deniyle ölüm sonrası dissosiyatif bir amnezi (DSM-IV) geliştirmiştir. Bu, ölüme verilen bir tepki olmak­ tan ziyade, ölüm öncesi yaşantılarında karmaşık duyguların yer alması ve ölüm olgusuna verilen tepkiyi şiddetlendirmesi ile görülen bir yas tepkisi­ dir, içinde bulunduğu yaş grubu itibariyle, aileyle çatışma yaşamaya eğilimi de dikkate alınırsa, bu çatışmalı ortamın yaratabileceği karışıklıklar daha da kolay anlaşılabilecektir. Kaldı ki ergenlik dönemi sosyal, kişisel, cinsel, dinsel, politik uyumların sağ­ landığı, özerkliğin geliştirildiği, belirli bir yaş grubu­ nu tanımlamasına karşın dönemin sonlanmasına ait tam bir kesim noktası belli takvim yaşına bağlı değildir; ne tür uyum mekanizmalarının kullanıldı-ğıyla ve hem duygusal hem de maddi bağımsızlığa ulaşılma derecesiyle yakından ilgilidir (Muuss 1975).

insan olarak, belirli gelişim dönemlerinden ge­ çerken yaşamın kontrol edilemezliği nedeniyle de pek çok olayla karşılaşılmaktadır. İşte H.T.'de kendi kimliği ve bireyselliği ile mücadele ettiği bir dönemde çatışmalı ilişkide bulunduğu yakınlarını

(5)

kaybetmiş ve yaşamında yeni organizasyonlar ihti­ yacı ortaya çıkmıştır.

H.T.'nin oluşan bu sistem değişikliği ile sağlıklı şekilde başetmesı için de genel krize müdahale il­ keleri çerçevesinde çözüm aranmış ve karar dö­ nemlerinde daha farklı davranışlar göstermesi üze­ rinde durulmuştur. Öncelikle yaşadığı olaylar ve bu olayların yarattığı duyguları paylaşması sağlanmış, ölüme karşı verdiği tepkilerin açıklanması ve anla­ şılmasına çalışılmış, yaşayabileceği kızgınlık, piş­ manlık, suçluluk duyguları üzerinde durulmuştur. Yas reaksiyonunun her bir aşaması ve sürecin

KAYNAKLAR

Freud, S (1956) "Mournıng and Melancholıa". Collected Papers Vol IV (Ed Jones Ernest) The International Psycho-analytıcal Lıbrary, No 10, London Hogart Press and The Instıtute of Psycho-Analysıs

Mac Nab, F (1989) "Paınful Feelıngs The Goal of Rehabılıtatıon" Life After Loss (Ed Francıs Mac Nab), Millenium Books, Phıladelphıa

Muuss, R E (1975) Theorıes of Adolesence 3 'd Ed Random House, New York

genel özellikleri kendi koşullarına uyarlanarak zaman zaman gözden geçirilmiştir. H.T.'nin kendini gerçekleştirme, kendine hedef koyma yolundaki ça­ baları desteklenmiştir.

H.T. ile irtibat zaman zaman telefonla da kurul­ muş; kendisi, amca kızı ve kayınvalidesi arayan ki­ şiler olmuştur. Buna ek olarak izleme görüşmesi adına anne ve ağabeyin ölüm yıl dönümünde aran­ mıştır. En son irtibat 1994-1995 yılbaşı döneminde ve Mart 1995'te olmuş ve H.T. nişanlısından ayrıl­ dığını, Ankara'da bir iş bulduğunu ve oturduğu yeri değiştirdiğini ifade etmiştir.

Özturk, O (1981) "Benliğin Savunma Düzenekleri" Ruh Sağlığı ve Hastalıkları (Yay Sor Orhan Öztürk) Meteksan Ankara

Saydam, B (1990) "Yas Reaksiyonu" Depresıf Hastalıklar (Duz Eflatun Adam) i U T F Psikiyatrı Anabılım Dalı Mezuniyet Sonrası Eğitim Çalışmaları 22-24 Mayıs 1989 Talat Matbaacılık, İstanbul

Sayıl, I (1989) "Psikiyatride Kriz Kavramı ve Krize Müdahale" XXV Ulusal Psikiyatrik ve Nörolojik Bilimler Kongresi 15-21 Ekim 1989 Mersin

Volkan, Vamık D (1992) Nesne İlişkileri Kuramı Çerçevesinde Gelişim ve Organizasyon Başbakanlık Basımevi Ankara

Referanslar

Benzer Belgeler

Thus, we expect that sensitivity of FPI to information and asymmetric information advantage of FDI by its nature would cause capital liberalization in emerging

(2006) point out, studies on the determinants of nutritional label use have found that individual characteristics (gender, age, education), situational, behavioral

Katolik Kilisesi'nin "Tanrı'nın evrensel kurtuluş pıanı" öğretisi çerçe- vesinde Yahudilik ve İslfun'a bakışını ele aldığımız bu çalışmada vardığı- mız

Buraya kadar nakledilenbilgiler göstermektedir ki; hicri birinci asnn sonlarına kadar re'y, doğal bir meleke olarak görülmekte; olumsuz bir niteleme şöyle dursun, bil ald

Kategorile- rin zorunlu oluşları ancak toplumsal nitelikleriyle açıklanabilir."7 Zaman ve mekan kategorilerinin menşei problemini de aynı akıl yürütme ile ele alan

Tarih, belli bir bireyin yahut toplumun, kendi geçmişinden bulundu- ğu halihazır ana değin kotarabildiği, metafizik bir söyleyişle, bilincine va- rabildiği tüm müktesebat,

96/715 yılında Velid'in vefat etmesiyle yerine Süleyman b. Abdül- me lik geçti. Fakat onun devlet başkanı olması kolayolmadı.. tında kardeşi Süleyma~ı'ı veliahdlıktan

Tamada and Baba 2 first identified Beet necrotic yellow vein virus (BNYVV) as the cause of rhizomania when they isolated the virus from infected plants of sugar beet fields in