• Sonuç bulunamadı

Başlık: EMEVİLER DÖNEMİ İÇ SİYASİ GELİŞMELERİ (41-132/661-750)Yazar(lar):AYCAN, İrfanCilt: 39 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000815 Yayın Tarihi: 1999 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: EMEVİLER DÖNEMİ İÇ SİYASİ GELİŞMELERİ (41-132/661-750)Yazar(lar):AYCAN, İrfanCilt: 39 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000815 Yayın Tarihi: 1999 PDF"

Copied!
28
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EMEViLER DÖNEMİ

İç sİYAsi GELİşMELERİ

(41-132/661-750)

Doç. Dr. İrfan AYCAN*

1- Muaviye b. Ebi Süfyan ve Emevi Devletinin Kuruluşu:

Emevi devleti 41/661 yılında Muaviye b. Ebi Süfyan tarafından ku-f!llmuştur. Devletin Emeviler adını alması ise kurucusu Muaviye'nin Ümeyoğulları ailesine mensup olması sebebiyledir. Böylece Muaviye b. Ebi Süfyan'l~ birlikte İslam toplumunda devlet yönetimi bir hanedanı'n ya da bir ailenin eline geçmiş oluyordu. Muaviye'nin hicretin 41. yılında Hz. Hasan'la yapmış olduğu linIaşmadan sonra, müslümanlarca bu yıla birlik yılı manasına gelen "Amü'l-Cemaa" adı verilmiştirl. Muaviye'nin Kufe'de halktan bi~t almasıyla son yıllarda farklı iki siyasi ve idari yapı-ya bölünmüş olan Islam dünyapı-yası yeniden birleşmiş oluyordu. Ancak bu son anlaşma ile iktidar olma yolunda son adımını atan Muaviye'yi bir çok

dahili problemler bekliyordu. .

Muaviye, dt?vlet yönetimini ele aldıktan sonra siyasi otoriteyi pekiş-tirmeye, Irak ve Iran bölgesinde sürekli başkaldm halindeolan Harici ha-reketlerini bastırmaya kararlıydı.

Devletin sınırları Buhara'dan Kayrevan'a, Güney Yemen'den İstan-bul sınırlarına, oradan Hicaz bölgesine, Şam'a, Cezayir'e, Irak'a, Erme-nistan'a, Mısır'a, Fas'a, Anadolu ve İran'a, Horasan ve Ceyhun nehrinin öbür yakasına kadar ulaşmaktaydı2• Tabiatiyle böylesine çok geniş bir arazinin güvenliğini sağlamak ve üzerindeki insanları idare etmek kolay , bir iş değildi. Dolayısıyla kudretli idareciler gerekiyordu. Bu büyük coğ-rafya idari taksimat açısından Suriye, Irak, Mısır ve Hicaz olarak dörde aynldı. Ardından da bu bölgeleri yönetecek idarecileri belirlemeye

koyul-du.

* Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Ögretim Üyesi.

ı.

Halife b. Hayyat, Tarih, 203; İbn Abdirabbih, el-Ikdü'I-Ferid V, 109-1 i i; Mes'Odi,

MurOc,

ın,

4.

2. tbn Abdirabbih, VU, 275-282; Dayfullah el-Batayine,

(2)

Onun üst düzey Jönetici olarak belirlediği kimselerden Mervan b. el-Hakem, Abdullah b. Amir, Said b. el-As, gibi kimseler hem Hz. Osman döneminin yönetic:ilei hem de Ümeyye ailesinin mensuplarıydı. Amr b. el-As, Muğire b. Şııbt~ve Ziyad b. Ebihi de geçmiş dönemlerde kendileri-ni ispatlamış beceri.kli kimselerdi. Muaviye döneminde kabilesi ne olursa olsun kudretli, beceıikli ve toplumda nüfuz sahibi kimselere yer veril-di.

Muaviye b. Ebi Süfyan, eskiden olduğu gibi yönetimi ele aldıktan sonra da Suriye bölgesini kendi deruhtesinde bıraktı. Devletin yönetim merkezini Şam'a nakleden Muaviye, burada oturur, Suriye bölgesindeki diğer yerleşim merkellerine yöneticiler tayin ederdi. Ayrıca bu bölgenin yöneticilerini yine bu bölgenin insanlarından seçmeye gayret ederdi.

Mısır ise, iktidaıı ele geçirmede Muaviye'ye yardımlarından dolayı Amr b. el-As'a bıraklmıştı3• Amr b.el-As vefat edinceye kadar Mısır'ın

siyasi, idari ve ekon)mik durumu merkezden özerk olarak kendisinin elindeydi.

Muaviye, Irak'lIl yönetiminde ise Sakif kabilesinden yararlandı. Sakif kabilesine: bı.: önceliğin tanınmasının sebebi, bu kabilenin Emevllerle geçmişe dayanan siyasi, sosyal, ekonomik ve dinı ilişkilerle4,

Muaviye'nin saltanatnın devam ettirilmesinde bu kabilenin kilit rol oyna-masıdır. Bu konuda N.uğire b. Şube ile Ziyad'ın gayetleri zikre değerdir.

Muaviye, iktidan boyunca kendi akrabalarından da istifade etti. Ancak onlan hiçbir ıaman kilit noktalara getirmedi, karşısına alternatif bir güç olarak çıkma! ınna müsaade etmedi. Emevi iktidarının siyasi gü-cünün bir simgesi giti kabul edilen hacc emirliği ile5 Hicaz'ın yönetimi kendi ailesinden kjfr1s(~lereverilmişti6• .

Muaviye, daha sc nra da değineceğimiz gibi, yönetimin başlangıç yıl-larında Irak'ta dengeyi birbirine karşıt iki kesimi karşı karşıya getirmekle sağladı. Kendisine iktdar yolunu açan askeri ve siyası gücünü, i.ç hesap-laşmalardaheba olmaması için onlan bu işten uzak tuttu. Ozellikle Harietlerin ayaklanımlarında, onlara karşı daha deneyimli olan Hz. Ali taraftarlarından istifade etti. Bu durum va!ilerce vilayetlerde halktan giz-lenme ihtiyacı bile dııyulmuyordu7• Alınan bütün bu önlemlere rağmen Kufe ve Basra'da idar. otorite sağlanabiimiş değildi. Anarşiye müsait bir

3. İbn Abdirabbih, V. 9:-93.

4. İbn Hişam, 11,483; Hemdanı, Kitabü'l-İkllt, II, 230; Yakut, Mu'ceınü'l-Buldan, VI,

9-12; Hüseyin Muhaınmed Süleyman, Rıcaıu'l-İdare fj'd-Oevlcti'I-Eıneviyye,

130-131.

5. Yakubı, II, 239.

6. İbn Sa'd, V, 35; Bd1i;~url, Ensab, V, 126; Taberi, Tarih 11,176.

(3)

EMEVİLER DÖNEMi iç SiYASİ GELişMELERi 149

ortam mevcuttu8• Giderek şikayetlerin arttığı ve idarede aczin ortaya

çık-tığı Basra'da vali Abdullah b. Amir azledildi. Muaviye, Basra vilayetinin idaresi için uygun bir isim arıyordu. Daha önCe üstlendiği görevlerde li-yakatını ispatlarnış otoriter bir kimse olan Ziyad, Ba~ra varililiği için uygun bir isimdi. Bu sebeple Muaviye, Emevi ailesinin tüm karşı çıkışla-nna rağmen Ziyad'ı Ebu Süfyan'a nisbet ederek kendi nesebine bile ilhak etme riskini göze aldt

Ziyad, hicrl 45(665) yılının ortalarına doğru Basra'ya vali olarak tayin edildiği zaman kendi ekibi ile geldilo. Basra'da şuyO bulan çeşitli fe-nalık ve yolsuzlukları sert önlemler alarak yok etmeye çalıştı. Edebi ki-taplara konu olan meşhur girişsiz hutbesini burada okudull. Bu hutbede geçmişte idareden kaynaklanan hataların tekrarlanmayacağını, maaşların ödeneceğini, buna karşılık tam itaat istediğini belirterek, Basra'da gece sokağa çıkma yasağı ilan etti, uymayanları cezalandırdı. Ziyad bunlara ilaveten birçok İcraatta bulundu. 500 kişiden oluşan bir muhafız birliği edinerek onlarla resml geçit töreni düzenledi. Bu özel birlik Basra'nın büyük camiinden hiç uzaklaşmazdı. Aynca Ziyad, Horasanı Basra'daki fesat ortamından etkilenmesi sebebi ile idari yönden dörde a)'ırdı12.

Öte yandan daha özerk bir şekilde yönetilen Mısır'ın, vali Amr b.el-As' ın 43/664 yılı Ramazan bayramında 13 vefat etmesi ile merkeze yeni-den bağımlılığı arttı. Bu yilzyeni-den Muaviye, Mısır'ı kendisine eskisinyeni-den daha güçlü bir şekilde bağlamak için kardeşi Utbe b. Ebi Silfyan'ı vali tayin ettil4• Fakat Utbe'nin yaklaşık bir yıl sonra vefatı ve Mısırlıların genel isteği üzerine Amr b ....el-As'ın faziletli oğlu Abdullah Mısır'a tayin edildi.1S

Ancak Muaviye, 47/667 yılında Abduııah'ı valilikten azlederek, on-ların Mısır üzerindeki tekellerine son verdi; bundan sonrada Amr'ın ço-cuklarını idareye yaklaştırmadı. Çünkü Muaviye, bir valinin bir yerde uzun dönem valilik yapmasının ortaya çıkaracağı mahsurlarının farkın-daydı. Bu sebeple o valileri çoğu yerde kısa dönemler için tayin ederek valilerin sadakatIarım ispat etmek için çabaladıkları bir dönemde de ken-dilerini azlediyordu.

8. Taberi, II, 20, 67-68, 73.

9. Taberi, II, 69.70; ibn Abdirabbih, V, 267,273-274; Mes'udi, Murfic, lll, 16.

ıo.

Taberi, II, 71,79; ibn A'sem, II, 3ll; İbn Abdirabbih, V, 270. IL. Cahız, el-Beyan, II, 6; Taberi, II, 74; İbn Abdirabbih, V, 270.

12. Belazuri, Ensab, IV, 221; Taberi II, 79; Yakut, Mu'cemu'l-Buldan, I, 65-66, 318, 508;IV,6-8,259,314; V, 112,396-397.

13. Belazuri, FutOh,230; Taberi, II, 28. 14. İbni Ta~lberdi,l, 122-124.

(4)

Abdullah'ın Mısı "dan azledilinesinden sonra, Mısır'ın Muaviye'ye geçmesinde çok {:meği geçen ve eskiden beri Hz. Osman taraftarlığıyla bilinen Muaviye b. Hudeyc tayin edildi.16 Üç yıl valilik yapan Muaviye b. Hudeyc, başka bir Hz. Osman taraftan Mesleme b. Muhalled'in vali tayin edilmesiyle görevinden azledildİ. Mesleme ve onun Mısır bölgesinde tayin ettiği görevlileri .IJuaviye'nin vafatına kadar görevlerine devam etti-ler17• Muaviye'nin iktidarının 10. yıllarına gelindiğinde Irak ve Mısır'ın tek elde toplanması, M edine valiliğinin sık sık el değiştirmesil8 siyasi

oto-ritenin tek elde toplameıası amacına yöneliktİ. Elbette Muaviye, bu amacı-nı gerçek1eştirirkl~n o taya koyduğumuz bu genel mülahazalar dışında karşı karşıya kaldığı ö eıemli problemler de vardı ve onlardan en önemlisi. harici hareketiydi.

a- Muaviye b. El ıi Süfyan ve Hariciler:

Haricilik, Hz. Aji ve Muaviye'nin başını çektikleri siyası hareketlere karşı bir reaksiyon olması sebebi ile, bu türlü cereyanlara mahsus ifrat ve tefrit özelliklerini iize inde taşıyan bir harekettİ. Hariciler, bilhassa tah-kimden sonra Hz. Ali'ye karşı ayaklanma girişiminde bulunmuşlardı, üs-telik harici hareketine mensup birisinin, Hz. Ali 'ye suikast düzenleyip. onu öldürmesi, Hz. Ali taratarlarının bu harekete karşı olan tutumlarını katı bir düşmanlıı1a çevirmiştİ. Muaviye kendi döneminde Hz. Ali taraf-tarlarının bu duygul:ınnı çok iyi değerlendirerek, onlardan Harici isyanla-rının bastınlmasınd~ı s muna kadar yararlandı. Hz. Ali taraftarları ise ken-dilerini bu hususta gö ıüllü askerler olarak addedip, imarnlarını katleden bu kimseleri amarısı ~ takiplerine almışlardı. Bu arada tabii olarak haricilerin Muaviye v,~ Hz. Ali taraftarlarınca tek hedef görülmesi veya bu iki taraf Haricilercı: aynı düşman gibi kabul edilmesi, ülked,e iki taraf arasında siyası bir yıııııuşamayı da beraberinde getirmişti 19.

Hariciler, yaklaşıK (41/60) 20 yıl süren Muaviye iktidarı boyunca mevcut idareye karşı 16 defa isyan girişiminde bulunmuşlardı. İsyan giri-şimlerinin bir kısmına 300-500 kişilik bir kısmınada 30-40 kişilik grub-larla katılan20 aşırı idedizm malulu diyabileceğimiz bu kimseleri,

sayıları-nın azlığı ve diğer mÜ:ilümanlar tarafından tepki ile karşılanmaları, onları mücadelelerinden alıkı ıymuyordu21 •

16. Taberi. II, 84. 17. Taberi.

n.

93. 94. 18. Taberi, 11.164-165.

19. 1.Aycan, Muaviye b. Ebi Süfyan. 208. 20. Bellizuri. Ensab.IV.J 63-168.

(5)

EMEVİLER DÖNEMı ıÇSIT ASı GELİŞMELER! 151

Hariciler, genelde bedevilerden oluşmaktaydı. Sert mizaçl.ılık, şairlik ve hatiplik onlllfln en önemli özelliklerindendi. Herhangi bir bedevi kabi-lesinin, arada bir anlaşma yoksa, öteki kabilelerin mensuplannı hazır düş-man olaraK gördükleri gibi, hariciler de kendileri dışındaki herkesi farklı görüşlerdeki müslümanlar olsa bile, kanı dökülebilecek düşmanlar olarak görmekteydi22 •

Muaviye'nin Hz. Hasan'la anlaşıp idareyi almasından sonra hariciler "şek ve şüphesi olmayan bir günün gelip çattıgını yani Muaviye ile müca-dele zorunlulugunun ortaya çıktıgını belirterek isyan-bayragını çekmişler-dir. Hesap dışı bir problem olarak ortaya çıkan bu harekete karşı Muavi-ye, Şam askerlerinden Haricilerden kat kat fazla olan askeri bir birlik gönderdi. Ancak Şam askerleri yaman hasımlanna karşı açık bir maglubi~~

.

yet almıştı .

Çiçegi burnunda devlet başkanı Muaviye karşılaştıgı bu ciddi man-zara karşısında, maglubiyetin faturasını KOfelilere çıkartırken bundan sonra Haricilere karşı' yürütülecek politikanında altını çiziyordu. KOfelilere " ... bu aşınlannızın işini halletmedikçe, sizin için benim ya-nımda nzık ve eman yoktur" diyerek Muaviye, Irak'tan neş'et eden bu problemin yine Iraklılarca halledilmesini istiyordu. Muaviye'nin bu tehdit içeren konuşması karşısında KOfeliler Haricilere karşı asker çıkarmak du-rumunda kaldılar25..

Haricilere karşı çıkanlan bu askerlerin tamamının Hz. Ali taraf tarla-nndan oluştugunu, Haricilerin şaşkınlığından ve bu askerlerin konuşmala-nndan anlayabiliriz. çünkü Hariciler, bu askerlerin kendileriyle savaşma-larına bir anlam veremiyorlar ve bu askerlere; "Yazıklar olsun size! Bizden ne istiyorsunuz, Muaviye bizim ve sizin düşmanınız degil mi? Bı-rakın bizi, onlarla savaşalım. Eger başanrsak sizi düşmanınızdan kurtar-mış oluruz. Eger onlar bizi magıup edip, yok ederlerse bu sefer siz bizden kurtulmuş olursunuz,,26 diyorladı.

/ Özellikle Mugire b. Şube'nin Kufe'ye vali olarak tayin edilmesinden sonra, şehirde tam bir hoşgörü ve toleransın hakim olduğu söylenir. Zira o, düşünceler eyleme dönüşmedikçe insanlann farklı farklı düşünmeleri-nin normal oldugu na inanıyordu27. Ve o, insanlan değişik düşüncelerin-den dolayı takibat altına almamıştır. Ancak özellikle Hariciler, valinin bu

22. Watt, İslam Düşüncesinin TeşekkUlDevri 24.

23. Belazuri,EnsAb,IV, 163; Yakut, Mu'cemü'I-BuldAn, V, 278,279. 24. Taberi, II, 10.

25. Halife b. Hayyat, Tarih, 203; Belhuri, EnsAbIV, 164.

26. Taberi, II, 10. \ .

27. Taberi,II,19-20.

(6)

futumunu fırsat bilerek: insanlan isyana teşvik ediyordu. Onlar bu hareket~ leriyle ecir ve sevab uınuyorlardı.

Emeviler için başağnsı durumunda olan bu duruma Muaviye de tole-ransh yaklaşmak için tabaladı. Kendisinin halife olduğuna şehadet etme-leri, isyan etmey(:c(~klerine, adam öldürmeyeceklerine söz vermeleri ha-linde müsamahakaı (avranılmasını istiyordu28• Ancak Muaviye'nin ve valisinin bu uzlaşmacı yaklaşımlan karşı tarafta müsbet ilgi görmedi. Vali, Muğire bu rahastz edici durumda Kufe'de yerleşik kabilelerden yardım istedi ve bUlıdHda nisbi olarak başanlı oldu. Fakat işler çığlOndan \ çıkınca vali Kufe'niıı emniyetinden sorumlu Kabisa'ya "Daha önce Hariciler'le savaşına tususunda tecrübeleri olan Ali taraftarlarının gönde-rilmesinin iyi olacaüır ı" belirtiyordu.29 Doğrusu Hz. Ali taraftarlan da bu işe pek gönüllü idikr.

Kufe' de patlak v ~ren bu hadiseler giderek yayılma istidadı gösteri-yor, Basra'da ve Irak'" bağlı diğer bölgelerde de olaylara sebeb oluyordu. Hicrl 45/665 yılında Basra'ya vali tayin edilen Ziyad, önceleri meseleye itidalle yaklaşmak ist( miş, fakat onun bu tavn kabul görmeyince sertleş-meye başlamıştı. O, b1konuda HaridIerin öldürdükleri gibi öldürülınele-ri, Haricilik'ten vazgeçenlerin de çeşitli mükafatlarla mükafatlandınlma-lannı30 emretmiştir.

Hicrl 50/670 yılnda Muğire b.Şube'nin vefatıyla Irak'ın tamamı Ziyad'ın sorumluluj~u'ıa verilmiştir. Ziyad döneminde Irak'ta halkı i.~are-ye karşı kışkırtan Harieller'in elebaşlan yakalanarak idam edildiler. Oldü-rülen kimselerin cesetlerinin teşhir edilmesi Harici sempatizanları arasın-da caydıncı bir etki U)andırınıştır31 •

53/673 yılında Ziyad'ın ölümü ile yerine geçen oğlu Ubeydullah za~ manında da Haridler ~izliliği terkederek açıktan açığa Muaviye ve yöne-tim aleyhindeki faaUyetlerine devam etmişler, vali de babasının politika-sını devam ettircn:k Hariciler üzerine şiddetle gitmiştir. Haricl1erin, halktan bazılanm soqusuz sualsiz öldürmeleri, şehir halkınında şartsız olarak idareden yan.a tavır koymalanna sebep olmuştur. Bu nedenle idare-nin bazı operasyonlar.nda Hariciler polistan ziyade halk tarafından

ceza-. 32

landınlmışlardır.

Sonuç olarak Mtaviye devlet başkanı olmasıyla birlikte Irak'ta yö-. netimin, toplumun caı güvenliğini ortadan kaldıran Haricller g~bi şedit

28. Belazun,Ensab,IV, 66-167.

29. Taben, II, 37. ,

30. Belazun, Ensab., IV, 174.

31. Halife, Tarih, 220-22 ı;Belazun, Ensab., IV, 176-177.

(7)

EMEvtLER DöNEMİ İçSİYASİ GELİşMELER! 153

bir düşmam karşısında buldu. Ancak politik bir deha Muaviye, bu şedit düşmanla mücadeleyi dogrudan üstlenmek yerine, muktedir valileri eliyle eski Iraklı muhaliflerine yaptırması, onun bu işten karlı çıkmasına sebep olmuştur. Ancak 20 yıllık bu dönemde yöneticilerin ve Iraklı kabilelerin harici hareketini yok edebildiklerini söylemek oldukça zordur. Uygulanan şiddetle cezalandırma ve öldürme politikası Haricileri inançlarına daha sıkı sarılmaya itmiş ve çok sınırlı da olsa toplumda taban oluşturmalarına

33

sebep olmuştur .

b- Muaviye ve Hz. Ali taraftarları

Muaviye ve Hz. Ali'nin temsil etmiş oldukları iki kesimin ilişkilerini incelerken hicri 30/650-651 yılından başlayarak 41/661 yılına kadar devam edegelen siyasi ve içtimai hadiseleri gözönünde bulundurmak ge-rekir. çünkü Muaviye'nin Hz. Ali veya onun taraftarlarıyla olan münase-betleri Hariciler gibi çok daha yeni ve yalnızca dini anlayış farklılıkların-dan ziyade, siyasi sebebler ve geçmişteki bir dizi hadiseler üzerine

kuruluydu. . \

\

Muaviye dönemine gelince iki taraf arasındaki ilişkiler sözkonusu edildiginde, düşmana karşı kullanılabildikleri ölçüde yönetimin müsama-hakar bir tavır içinde oldugunu görmekteyiz. Hariciler gibi şedid bir gru-bun ortaya çıkışı iki kesim arasında nisbi bir yumuşamaya vesile olmuş fakat bu kalıcı olmamıştır.

Başlangıçta Hz. Hasan'ın idareyi Muaviye'ye teslim etmesini baba-sının taraftarlarından bir kısım kimselerin hoş karşılamadıklarım söyleye-bilirii4• Nitekim bunlardan baZıları Muaviye ile mücadeleyi terk ettiği veya bu konuda yetersiz kaldığı için onu kınarlarken, Basra'da Humran b. Eban isyan ederek şehri ele geçirmiş3s hatta Hüseyin b. Ali'yi halife ola-rak başa geçmeye çağırmıştır36. Ancak Muaviye kısa süre içerisinde me-selenin dallarnp budaklanmaması için Basra'ya askeri birlik göndererek

şehri yeniden teslim almıştır37. .

Muaviye ile Hz. Ali taraftarlarının münasebetlerinin menfi bir çizgi-de çizgi-devam etmesinin bir diğer neçizgi-deni çizgi-de Şam'da başlatılan bir geleneğin devam ~ttirilmeye çalışılmasıdır38.

33. Aycan,1.,a.g.e., 224.

34. Fesevi, Kitabü'l-Marife ve't- Tarih, III, 317; BeHizuri,Ensab, IV, 243. 35. Bellizun, Ensab, IV, 243; Taberi, II, 1i

36. İbn A'sem, Futuh,ll,298.

37. Bellizun,Ensab,IV, 190.

(8)

Basra'da me~;citte Busr b. Ebi Ertat'ın Hz. Ali'ye veryansın edip lanet okuması şehir halkı ve özellikle de Ziyad'ın kardeşi Ebu Bekr'e ta-rafından tepkiyle karşılanmıştır39 Aynı şekilde Kufe'de de Hz Osman'ın

, tebeil edilip Hz. Ali'ııin kütülenmesi de Kufe'liler tarafından tepkiyle karşılanmıştır.40 Muaviye yönetiminin özellikle Irak bölgesinde siyasi

muhaliflerini karalama ve sindirme politikasının yanında ekonomik baskı yolunu da kullandığı ~örülür. Vali Muğire'nin Kufe meseldinde Hz. Ali ve taraftarlarının aleyhinde konuştuğu bir esnada, Hucr b. Adiy'in yüksek sesle "sen ihtiyarlıktan kime sevgi duyacağını şaşırdın. Sen bize kestiğin maaşlarımızı ver, bunu kesmek senin hakkın değil, sen kendinden önceki-lerin yapmadığı bir şeye çok düşkün oldun" diye bağırması ve orada bulu-nanlarca desteklener,ek "bizim boş lafa karnımız tok, kesilen maaşlarımızı istiyoruz" demeleri41 Kufe' de çok kimsenin idareye muhalif olmaları

ne-deniyle ekonomik b2.skıyla karşılaştıklarını gösterir.

Bu dönemde idaıenin psikolojik, siyasi ve ekonomik baskısından bahsedilirse de daha S(ınraları bu baskının değişik boyutlara ulaşması ne-ticesinde Hz. Ali tarafıarları Muğire'den sonra onun kadar iyi bir valinin gelmediğini itiraf etm(:k durumunda kalmışlardır42• İki kesim 'arasındaki ilişkiler Ziyad'ın saf (eğiştirip Muaviye tarafına geçmesiyle değişik bir boyut kazanmıştır. Zi~'ad'ın' Basra'da okuduğu meşhur hutbesinden, bu şehirlerde otoritenin yok olup, kanunsuzluğun hakim olduğunu anlamak-tayız. Ziyad hutbesirıdt bu fesadı ortadan kaldıracağını belirterek, özellik-le Muaviye'nin muhaliflerinden el ve dillerini idare üzerinden çekmeleri-ni istemiş ve şehirde yatsı namazından sonra sokağa çıkma yasağı

a \

uygulamıştır . .

Muğire b. Şube"nin vefatıyla Kufe valiliğini de üstlenen Ziyad, bura-da bura-da hallkı ibura-dareye karşı bura-davranışlarınbura-da ölçülü olmaları konusunbura-da uyar-mıt Hatta bu uyarılaıa uymadığı gerekçesiyle Evfa b. Hısn isminde bir kişiyi öldürtmüştUr45.

Ziyad'ın Kufe caniinde Hucr b. Adiy'i hedef gösteren konuşması iki taraf arasında iyi gitrneyen işlerin şiddete dönüşme temayülünü ortaya koyuyordu. Hucr'u ikr:a çabaları46 polisin Hucr'u valiye getirme teşebbü-- SÜ47hep boşa gitmiştir. Vali Kufe eşrafını topladı ve onlara" ... bir elinizle

39. Taberi, 11,12; İbn A's~m, ll, 298.

40. Belazuri, Ensab, LV, 2 B;Taberi, II, 112; İsfehani, KitabU'I-Eğani, XVI, 2-6 v.d.

41. Taberi,1I,112-113

42. Taberi, II, 112-1 14. ~

43. Belazuri, Ensab, IV, 1~6- 197; İbn A 'sem, ll, 303-304; İbn Abdirabbih, V, 270.

44. Belazuri, Ensab, IV, 2~2-245, 271; Yakubi, II, 230; Temimi, KitabU'I~Mihen 116.

45. Taberi, II, 89.

46. Belazuri, Ensab, IV, 2~7-250.

(9)

EMEVİLER DÖNEMİ İç sİY ASİ GELİŞMELER! 155

yaralıyor diğer elinizle tedavi ediyorsunuz. Bedenleriniz benimle amma kalpleriniz mecnun, ahmak Hucr ile, sizler benimlesiniz, kardeşleriniz, oğullarınız ve aşiretiniz Hucr ile. Bu sizin hilelerinizdendir. ValIahi ya suçsuzluğunuzu gösterirsiniz' ya da öyle bir orduyla gelirinıki, onlarla sizin eğri ve kamburlarınızı düzeltirim ... " dedi.48

Ziyad, bu teşebbüslerinden herhangi bir sonuç elde edememiş, uzun polisiye haberlerden sonra teslim olmaktan başka yol bulamayan Hucr, validen eman talep ederek Muaviye'nin yanına gönderilmesini istemiştir. Hucr, teslim olup hapsedildikten 49 sonra onun arkadaşlarıda peşpeşe tu-tuklanıyorlardı. Hucr ve arkadaşları, Muaviye'ye olan biatlerini bozmak, insanları titne ve isyana teşvik etmekle ve halifeye lanet okumakla itham ediliyordu. Aynca Hucr, Turabiyye-Sebeiyye sapıklarının reisi olarak

va-so

sıflandın1ıyordu .

Ziyad'ın tutuklayıp Muaviye'ye gönderdiği ve öldürülerek cezalan-dınlmalannı istediği bu kimseler hakkında Muaviye biraz tereddütte kal-dığı muhakkaktır. Onun bu kararsızlığında elbette Yemen kökenli kabile-lerin etkisi büyüktü. Bu kabilekabile-lerin arzusu tutukluların öldürülmesinden ziyade sürgün edilmeleri şeklinde idi. Muaviye bu kabilelerin baskısı kar-şısında ondört tutukludan sekizini affettL Araya birçok şefaatçinin girme-sine rağmen Hucr'un affedilmemesi, Muaviye'nin onu potansiyel bir teh-like olarak görmesindendir~l. Neticede Hucr ve beş arkadaşının idam edilmesi~2 toplumun her kesiminde intial ile karşılan~!. Özellikle Hz. Aişe, Sa'd b. Ebi Vakkas, Hz. Hüseyin, Abdullah b. Omer, Hasan el-Basri gibi kimseler açıkça Muaviye 'yi tenkit ettiler~3.

Sonuç Olarak Muaviye döneminde, Hz. Ali taraftarları psikolojik, siyasi ve ekonomik baskıya maruz kalmış, idare onların saygısını kazana-cak herhangi bir girişimde bulunmamıştır. Nitekim devletin Harictler'e , karşı seferber ettiği Hz. Ali taraftarları, başkaları adına hareket etmekten \

memnun olmadıklarını çeşitli vesilelerle ortaya koymuşlardır. Harictler'in hem Muaviye'yi hem de Hz. Ali taraftarlarını hedef alan ta-vırlarının ardından bu iki kesim arasında meydana gelen yumuşama is-yancıların belirli bir noktaya kadar kontrol altına alınmasıyla birlikte, ye-rini yavaş yavaş sertliğe terketmiştir. Hz. Ali taraftarlarının sebeb oldukları h~~seler, Muaviye ve onun idarecilerinin İcraatlarına tepki nite-liğindedir. Ozellikle Irak'ta ortaya çıkan bu tepkiler, Muaviye'nin valile-rince, öldürülme de dahil alınan sert önlemlerle yok edilmeye çalışılmış-tır~.

48. BeHlzuri,Ensab, IV, 246; Taberi, D, 117-118. 49. Bellizun, Ensab, IV, 250-252; Taberi, Il, 124-126.

50. Taberi,D, 137.

sı.

Bellizuri,Ensab, IV, 257; Taberi, D, 137-140.

52. İbn Habib, IGtabü'l-Muhabber, 292; Bellizuri, Ensab, IV, 259; Taberi,n,142. 53. Bellizuri, Ensab, IV, 261-264; Futuh, 299; Taberi,n,144-146.

(10)

c- Saltanat yönetimine geçiş hazırlıkları

Kendisinden sonr;ı yerine geçecek kimseyi daha hayatta iken ilan ~tme veya seçme şeklinde ifade edilebilecek olan "Veliahdlık" sistemi, ne Islam öncesi Arap-kabile yönetim sistemine ne de islamın şura prensibine uygun düşüyordu. Mü dümanların tarihinde böyle bir sistemi tesis edip yerleştiren ilk kimse Muaviye b. Ebi Süfyan olmuşturss.

Apcak gerek İslara öncesinde gerekse sonradan Araplarda böyle bir sistemin ~evcut olnıa:'ışı onun hiç bilinmediği anlamına gelmez. Nite-kim Hz. Hasan, hilafet Muaviye'ye devrederken" ... halifeliğin kendisin-den sonra başkasına gı:çmeyeceği ve yeni halife seçiminin müslümanlar arasında oluşturulacak şura tarafından yapılacağı" şartını koşmuştuS6•

Fakat uygulama bu şekilde olmadı. Hicri SO'lili yıllara yaklaşıldığında Muaviye'ninyaşı da ikrlemiş dUl1.!mdaydı.Yezid'in veliahd ilan edilme-si fıkri onun hep zihnindeydi. Muhtemeldir ki o fıkrin ortaya atılmasını vilayetlerdeki memu:i"lannın organizesiyle olmasını bekliyordu. Bu sebeb-le o bazı görevlisebeb-lerinı: mesele hakkındaki görüşlerini de soruyordus7. Ancak bu meseleyi ülk ~ gündemine ilk sokanın siyasi mülahazalan sebe-biyle Kufe valisi Muğiıe b. Şube olduğu da belirtilirs8.

Her ne suretl,: olursa olsun o yılların genel idari ve siyasi politikaları incelendiğinde pek de :esadüfı olmayan hadiselerin peşpeşe sıralandığını görmek mümkündür. Hz. Hasan'ın şaibeli ölümüs9 Yezid'in zorla cihada gÖİ1derilmesi60 Irak'ın ve Mısır'ın birer valiye bağlanması, bu tarihten sonra Yezid'in ha(: emidiği yapması61 Yezid'in Mekke ve Medine'de hal-kın gönlünü almak 'için bahşişler vermesi62 Muaviye'nin bizzat umre yapma bahanesiyle Hkaz'ı ziyareti, orada görüşmelerde bulunması63 hep

Yezid'in veliahdliği ilf ilgili olup, meseleye çok önem verildiğiniortaya koyar.

Muaviye, valilerine mektuplar yazarak şehirlerinden önde gelen kim-seleri Yezid'in velialıd"iğinin tasdiki için Şam'a gönderilmesini istiyordu. Gelen heyetlerin h.49/669 dan itibaren Muaviye ile Şam'da buluştukları

55. Ayean, t,246.

56. Thn A'sem, ıı,293.

57. Yakubi, II, 220; Taher:, 11,174-175; İbnu'l-Esir, el-Kamil, III, 249-250.

58. İbn Kuteybe, eı-imam:, I, 142; Taberi, II 173.

59. Hz. Hasanlın, hanıınh nndan Ca'de binti el-Eş'as b. Kays tarafından zehirlendigi,

zehirlerne işini Muavi {e'nin bazı vaadleri karşılıgında yaptığı, d~a sonra bu hanı-mın Yezid'le evlendi! i belirtilir. Bkz. Mes'udi, Murı1c, III, 4,5; ıbn Ebi Useybia, TabakaW'I-Etıbba, 17"; İbnu't-Esir, a.g.e., III, 228.

60. İbn Abdirabbill, V, 1Li; İbnu'I-Esir, a.g.e., III, 227-228. 61. Taberi, 11,156; İbnu'l-Esir, a.g.e.,III, 243.

62. tbn Sad, IV, 182: tbn A'sem,II, 333-335; tbn Abdirabbih, V,117.

(11)

EMEVİLER DÖNEMİ İç sty Asİ GELİŞMELER! 157

- belirtilirM. Fakat irak ve Hicaz heyeti Suriye ve Mısır heyetlerinin aksine meseleyi hoş karşılamadıklarını ve erken bulduklarını belirtmişlerdir. Bi-lahere Ziyad'ın, Yezid'in bir devlet büyüğünde olmaması gereken kötü alışkanlıklarından arınması şarQ.yla bu işe ikna edildiği6S Medine valisi

Mervan 'ın ise meseleye olumsuz yaklaşması sebebiyle valilikten azledil-diği belirtilirM,

Muaviye, oğlu Yezid'e biat alabilmek için tam yedi sene uğraş verdi. Her hac mevsiminde insanlan ona biate davet etti. Vilayetlerden gelen heyetlerle danışma amacıyla görüşme ve anlaşmalarda bulundu. Bu hu-susta ancak h. 55 veya 56 da (675-676) belirli bir, noktaya geldi. Hicaz da biat etmeyen ve idareye meydan okuyan beş kişi- y~. Hüseyin b. Ali, Abdullah b. Abbas, Abdullah, b. Zübeyr, Abdullah b. Omer, Abdurrah-man b. Ebibekr- dışında61 insanların çoğunluğunun tasvibini aldı. Elbette

biat etmeyen bu kimselerin Hicazlılar üzerinde etkileri mevcuttu. Muavi-ye ömrünün sonuna kadar bu kişileri ikna etmeMuavi-ye çalıştı. Ancak bir sonuç elde etmedi.68 Nihayet oğlu Yezid'e muhaliflerine karşı alacağı tedbirleri

vasiyet ederek h.60/680 yılında vefat etti.69

2- Kerbela olayı:

Muaviye vefatından önce Yezid'e bıraktığı vasiyette " ... Hicaz halkı-m gözet, çünkü senin aslın ve soyun pnlardandır. Onlardan senin katına gelene ikramda bulun; yanında oturam gözet, Irak halkını gözet, senden hergün bir valinin azlini isterlerse dahi azlet, çünkü bir valinin azli, sana karşı yüzbin kılıcın çekilmesinden daha kolaydır, musibetin kimin başına geleceğini bilemezsin. Suriye halkını da gözet, onları sırdaş edin; sana düşmanından herhangi bir tehlike gelirse onu Şam1ılarla defet, iş bitince Suriye halkını kendi ülkelerine geri döndür. Başka yerlerde ikamet etme-sinler ki ahlakları değişmesin, senin aleyhine ancak üç kişiğen korkarım. Bunlar Hüseyin b. Ali, Abdullah b. Zübeyr ve Abd~ııah b. Omer'dir. Hü-seyin b. Ali hakkında umarım ki Allah sana kafi gelecektir. Çünkü Allah onun babasını öldürdü, kardeşinide yardımsız bıraktı. Zübeyr'in ..oğluna gelince o kindar bir beladır. Ona galip gelirsen parça parça et. Omer'in oğluna gelince, takva onu susturmuştur, sen onu ahireti ile başbaşa bıra-kırsan o da seni dünya işlerinde serbest bırakır." diyordu.70

-64. Cahız, el-Beyan, I, 211; İbn Abdilhaleem, Futfihu Mısır ve Ahbliruha 234-235; İbn

Abdirabbih, I, 156.

65. Taberi, 11,174.

66. İbn Kuteybe, el-İmame, I, 151; İbn A 'sem, III, 332.

67. Taberi,II.175.

68. Halife, Tarih, 213-218; İbn Kuteybe, a.g.e., 153-157; Taberi, II, 176.

69. Dineveri, Ahbarü't-Tıvlil 227-228; Taberi, 11,196; İbn A'sem, Il, 345-346; İbn

Ab-dirabbih, N, 175; V, 122.

70. Cahız, el-Beyan, 11,131; Bellizuri, Ensab, I, 4, 100, 144, 145; Taberi, Tarih, II, 197.

(12)

Muaviye vefat ı~ttikten sonra vasiyetinde belirttiği kişiler oğlu Yezid'e biat etmedileı. Yezid, Medine valisi Velid b. Ebi Süfyan'a mek-tup yazarak biat etmeyenl~rin biatlerinin alınmasını istedi. Vali, Abdullah b. Abbas ve Abduııar b. Omer'in biatlerini almaya muvaffak oldu. Biat için vali konağına çağnlan Hüseyin b. Ali ise halkın huzurunda olmayan bir biatın işe yaramayacağını belirterek izin istedi. Abdullah b. Zübeyr,. sıranın kendine gel{ ceğini anlayınca gece vakti değişik bir yolla Mekke'ye kaçtı. Arb nndan gönderilen askeri bir birlik onun Mekke 'ye ulaşmasına engelolarıadı. Bu olaydan hemen sonra nahoş olayların ola-bileceğini farkeden Hüseyin b. Ali'de aile efradıyla bir gece gizlice Mekke'ye gitti71 •.

Muaviye'nin vl~fIJı, iki önemli kişinin Mekke'ye gidişi Kufelileri he-yecana getirmişti. Hü;eyin b. Ali'ye mektup yazarak Kufe'ye gelmesini istemişlerdi. Abdullar b. Zübeyr bir taraftan "Biz muhacirlerin oğullan-yız, biz bu işe Eme"H~rden daha layıkız" diyor, diğer taraftan da Hüseyin b. Ali'ye "Benim dı~(ırada taraftarlanm olsa bende giderim" diyerek onu Kufe'yegitmeye te~ivikediyordu. Hüseyin b. Ali, Kufe'ye gitmeye arzulu idi, kendisinin Mekke 'den aynımasını teşvik edenlerin niyetlerini de an-lamıştı. Fakat bütün b ınlara rağmen o bu tehlikeli yürüyüşten geri döndü-rülemedi.n

Kufe'de Hz. Hus ~yin'e çıkanlan davetiyenin heyecanı bir kaynaşma-ya dönüşmüş, vaJi Nl'man b. Bişr halkı idareye karşı herhangi kaynaşma-yanlış bir hareket hususunda uy ırma durumunda kalmıştı. Ama gelişmelerıtehlikeli görülüyordu. Valini.n yetersizliği makamından olmasına neden oldu. Ye-rine Basra valisi Ubeydullah b. Ziyad t~yin edildi. Ubeydullah, sert otori-ter mizaçlı bir idareci idi. Kufe halkına şu uyanlarda bulundu. "Halife beni şehrinize vali ve harac: işlerinize tayin etti. Bana mazlum olanınıza iyilik etmeyi, yoksuıl ırınızı doyurmayı, devlete itaat edene iyi muamele etmeyi, asi ve fitnedbre karşı katı davranmayı emretti .. Ben burada onun emrini uygulayacak, isteklerini yerine getireceğim. Iyiliklerinize. karşı müşfık bir baba, itaat edenlerinize karşı bir kardeş gibi davranacağım: Kılıç ve kırbacım c:m:'İmi kabul etmeyen, bana karşı çıkanların üzerinde olacaktır. Artık herke~,dilediğini yapabilir".

Hz. Hüseyin, ~,m;:asının oğlu Müslim b. Akii'i şehirdeki durumu iz-lemesi ve kendisine bilgi göndermesi için Kufe'ye göndermişti. Fakat şe-hirde ki sıkıyönetinı havası Müslim'in hiçbir varlık gösteremeden Hani b. Urve'nin evine sı~;ınmasına sebeb oldu. Kufe'nin önemli kişilerinden. Hani, Müslim'e yataldık etmekten Müslim'de halkı isyana teşvik etmek-ten suçlanarak idam e mdiler.

71. Belazun, Ensab, I, 4.300-301; Taben, Tarih, II, 217-220.

(13)

EMEVİLER DÖNEMİ İç sİY Asİ GELİşMELERİ 159

Öte yandan Kufe'ye dogru tehlikeli yolculuga çıkan Hz. HUseyin, sivil ve resmi hUviyetli birçok kimsenin kendisini bu yolculuktan caydır-ma girişimlerine aldırmadan yoluna. devam etti. Sa'lebiye adı verilen yerde MUslim'in öldürOldügü haberi geldi. Yanındakilerdenbazıları, "Allah için buradan geri dön. Kufe'de senin yardımcın ve taraftarın yok-tur. Hatta onların sana karşı tavır almalarından korkarız" dediler. Fakat Müslim'in çocukları "Ya intikamımızı alırız, ya da babamız gibi şehid oluruz, ama asla geri dönmeyiz,,73 diyerek geri dönülmesine karşı çıktılar. Kısa süre sonra vali Ubeydullah b. Ziyad'ın askeri bir birligi Hz. yin'in yolunu kesti. Geri dönmek için artık geç kalınmıştı. Hz. Hüse-yin 'inin geri dönme talebi dahi reddedildi.

Bu birlik Hz. Hüseyin'i Bagdat'ın yaklaşık 100 km güneybatısında ki Kerbela adı verilen yere kadar izledi. Bu~~da Hz. Hüseyin'i valinin kendisiyle savaşmak üzere göndermiş olduğu O~er b.Sa'd b. Ebi Vakkas komutasında başka bir askeri birlik bekliyordu. Omer, Hz. Hüseyin'i son bir defa Yezid'e biat etmeye çağırdı. O ise bunu reddediyor, geri dönmek istiyordu. Neticede h.61 senesinin Muharrem ayının onuncu gününde (lO Ekim 680) iki taraf savaşa başladı. Tamamı Iraklılardan oluşan Ubeydul-lah'ın askerleri savu~masız ve çok az sayıdaki Hz. Hüseyin ve adamlarını şehid ettiler. Irak ordusu Hz. Hüseyin'in kesik başını, kızlarını, kızkardeş" lerini ve küçük oğlu Ali'yi vali Ubeydullah'a götürdüler. Vali de Yezid'e gönderdi. Meydana gelen bu wihsiz, elim olay bütün müslümanları çok derinden yaralamış ve Yezid ile Emevi hanedanına karşı toplumda nefret hisleri kabarmıştır. Tarih boyunca da bu yara kanamaya devam etmiştir74. Kerbela hadisesinden sonra, Yezid döneminde müslümanları derin-den yaralayan bir olay da 63/683 yılında meydana geldi. Kaynaklarımız-da Harre vak'ası olarak geçen ve islamın kutsal kıldıgı üç şehirden birisi olan Medine, dolayısıyla birçok sahabi ve çocuklarının Yezid'in gönder-digi askerlerin saldırısına ve hertürlü talanına maruz kalmasıdır. Yezid . dönemi ile birlikte müslümanların kutsal saydıkları mekanlar, meflıum1ar ve değer verdikleri şahsiyetler eski önemlerini yitirmiş ve Suriye'lilerin saldırılarına uğramıştır. Kısacası Yezid, icraatlarıyla insanların asırlarca sürecek nefretlerini kazanmıştır.

Şam'da Yezid'in yaşantısı Medine'lilerin isyariına sebeb olmuş ve hızlarını alamayanlar Medine'de Ümeyyeoğullarını Mervan b. el-Hakem'in evinde ablukaya almışlardı. Yezid'in valileri kanalıyla uyarısı işe yaramadı. Sonunda Müslim b. Ukbe komutasında onbin kişilik bir ordu hazırlayarak Medine'ye gönderdi. Komutanına "onları üç 'defa tes-lim olmaya çagır, eger.testes-lim olmazlarsa onlarla savaş, savaşı kazandığın

73. Taberi, Tarih, II, 274. 74. Taberi, Tarih, II, 369-377.

(14)

takdirde onlann herşeylerini, mal, silah, hayvan ve yiyeceklerini ya~ma-lamak için askeri serb ~st bırak, üç günden sonra bir şeye doku ndurma ...11

şeklinde emir verdi.75

Yezid dönemind( ki üçüncü önemli olay yine 64/684 yılında bu sefer Meleke şehrinin Suıiye'li askerlerin saldırısına maruz kalmasıdır. 64 yılı başında Melekeliler v~ Hicazlılar Abdullah b. Zübeyr'e birit etmişlerdi. Medine'ye saldırıdan sorıra Kabe'nin de tehdit altında oldu~unu gören Hariciler, Medine'der. kaçıp kurtulanlar, Muhtar es-Sakafi ve atkadaşla-rıyla bir dış askeri yaı dım niteli~inde olan 200 kişilik Habeşli okçıı guru-bu Meleke'ye gelerek Kabe'yi korumaya ve Abdullah b. Zübeyr'e

yar-76

dımcı olmaya çahştıla r.

Medine'yi tahrib eden ordu Mekke'ye do~ru yol alırken, Suriye'li as-kerlere karşı koyma gücü bulunmayan Abdullah b. Zübeyr, askerleriyle birlikte Kabe 'ye sı~;ın:lı. EbO Kubeys ve Ahmer da~lanna mancınık kuran Suriye askerleri atı'lar. taşlar ve ateşli mızraklarla Kabe'nin örtüsünün ve ahşap kısmının tahıib olmasına neden oldular. Bu kuşatma Yezid'in ölüm haberi gelmesinden s )nra kalkmış ve Suriye'li askerler Şam'a geri dön-müşlerdir. Böylece Yezid döneminde iç politikada meydana gelen bu üç büyük fitne, asırlal'ca müslümanlar arasına düşünce ayrılı~ı tohumlanm atan olaylar olmuşlardır.

3- Emevi Devileti'nin Süfyanilel'den Mervanilere geçişi:

Yezid b. Muaviye'nin ~64/684 yılında vefatından sonra Suriyeliler onun 21 yaşındaki oğlu Muaviye b. Yezid'e biat ederlerken Hicazlılar da Abdullah b. Zübeyr'e biat etmişlerdi. II. Muaviye'nin ya da Muaviye b. Yezid'in sağlıklı bir Hmse olmadı~ı.~ncak sa~duyulu bir kişi olduğu kay-naklanmızdaki bilgiler arasındadır. Uç ay veya kırk gün gibi kısa bir süre yönetirnde kalan II, Muaviye bir gün camide insanlara "Benim size halife olamayaca~ım, bu gt.revi üstlenmekte aciz olduğum muhakkaktır. Bunu bilmekle'ben~per size Ebu Bekr'in tavsiye etti~i gibi birini tavsiye edemi-yorum. Size Omı~r b. el-Hattab'ın yaptığı gibi aralarından birini halife se-çecek altı kişilik biırŞıra tayin etmek istedim. Onlan da bulamadım. Artık

siz kendi işinizi da]la iyi bilirsiniz, diledi~iniz birini kendinize halife ola-rak seçin" demiş ve:h alifeliken ferag~ıt etmiştirn.

Muaviye'ye "Kerdeşin Halid'i yerine halife tayin et." diyenlere "Bu; işin' günahını yüklı~n~mem" şeklinde cevap vererek dedesi Muaviye'ye babası Yezid'e eleştirilerde bulunmuştur, Mesela babası Yezid için " ... bize işlerin en uğır geleni, onun yattı~ı yerin kötiilü~ünü bilmemizdir.

75. Mus'ab ez-Zülıeyri, Nesebu Kureyş, 127; Taberi, Tarih, 11,423.

76. Belazuri, Ensab, JJ4, 343, 347; Mes'udi. Murilc, III, 81.

(15)

'EMEvtLER DöNEMI ıÇ siYAsı GELIşMELERI 161

Onun vardıAı yer"ne kötü bir yerdir! çünkü o RasuluUah'ın torununu kat-letti, haramı mübah kıldı ve: Kabe'yi tahrib etti. Ben sizin zulmünüzü yüklenip taşıyacak deAilim, sizi işinizle başbaşa bırakıyorum. Eger dünya hayırlı ise biz ondari payımızı almışızdır. Yok şerse Ebu Süfyan'ın soyu-nun payına düşen onlara yeter,,78 şeklinde cevap verdigi rivayet edilir. Muaviye b. Yezid bu konuşmasından sonra evine kapanmiş, kısa bir müd-det sonra da vefat etmiştir.

Muaviye b. Yezid'in bu şekilde devlet başkanlıgından vazgeçmesi, dedesi Muaviye b. Ebi Süfyan tarafından kurulan hanedanlıgın inkirazı demektL Hatta bu sırada insanların birçoğu Abdullah b. Zübeyr'e biat ediyorlardı. Üstelik bu düşüncede olan Emevi ailesi mensuplah dahi vardı79. Böylesi bir durumda bazı Sakif kabilesi mensubları, dostları Emeviler' e destek ve cesaret vererek onların ülkeyi yeniden kontrol altına almalarına ve hanedanlığın devam etmesine yardımcı oldularBO.

64 yılında ortaya çıkan bu otorite boşluğu esnasında Irak'ta önce kendisine biat almak isteyen ancak halkın elinden zor kurtulan vali Ubey-dullaJ:!:b. Ziyad Şam'a kaçtı. Ubeydullah, İbn Zübeyr'e biat etme tikrinde olan Umeyyeoğulla.clıı Cabiye de toplayarak çok tartışmalı geçen bir' top-lantıdan sonra Ümeyyeoğul1arının en yaşlı üyesi olan Mervan b. El-Hakem'in devlet başkanı olmasını sagladı81. Böylece devlet başkanlığı Em~vi ailesi içinde kalmakla birlikte, ailenin bir başka koluna, Ebu'l-As b. Ümeyye'nin torunu Mervan b. el-Hakem'e geçmiştir.

Mervan'ın devlet başkanlıgına getirilmesinin sebebIerinden biri de Muaviye b. Yezid'in vefatından sonra kendisine biat edilmesi istenilen Yezid'in ogıu Halid'in, Abdullah b. Zübeyr gibi Emeviler'in siyasi muha-. liti kimselerle mücadele edebilecek güçte görülmemesindendir. Aynca genç Halid'in Emeviler'in ve onların destekçilerinin tamamının birligini temin edebilecegindeh de endişe edilmekteydL Bu sebeble Mervan, Emeviler'in hatta Kureyş'in bir büyüğü olarak başa geçirilmiş, ancak o da istenilen ve arzu edilen neticeyi elde edememiştir. çünkü Mervan'ın işba-şına gelmesiyle öteden beri Emeviler'i destekleyen ve toplumda Kuzeyli-Güneyli Araplar ya da Kelbiler-Kaysiler şeklinde isimlendirilen kabileler arasındaki denge politikası kaybolmuş, aralarında ciddi çatışmalar çık-mıştır. Artık bu taı:ihte~ itibaren Kelbiler ve Kaysiler iktidarı nüfuzları içine alarak müsbet ya da menti yönde etkileyen güç odakları haline gel-mişlerdir. Aynı zamanda kabileler arasındaki bu çatışmaların Emevi Dev-leti 'nin zayıflamasında önemli rolü olmuştur.

\

7S. Yakubi, Tarih,ll, 254. 79, Taberi, II, 472.

SO. İbn Kuteybe, el-Mearif, 395-396; Taberi,ll, IS6 v.d. Sl. Taberi, II, 460-461,472-476,482.

(16)

Mervan'ın iş baş: na gelmesinden sonra teşebbüs ettiği ilk iş, Irak ve Mısır'da kendisini halife ilan eden Abdullah b. Zübeyr'e karşı savaş ilan etmekoldu. Hicaz'a !,önderdiği ordu yenilerek perişan bir vaziyette geri döndü. Ancak Mısır'ı ele geçirmek için bizzat kendisi harekete geçti, kısa bir süre içinde de Mın'ı Abdullah b. Zübeyr'in elinden aldı.

Mervan'ın iktidan esnasında yaptığı önemli bir değişiklikte veliahd-lik meselesidir. Bu döıemden itibaren çok veliahd tayin edilmesi söz ko-nusu olmuştur. Mervan Cabiye'de Emevi ailesine vermiş olduğu, yöneti-min kendisinden sorra Halid b. Yezid ve Amr b. Said'e geçeceği şeklindeki sözünü tııtrıadı ve oğulları Abdülmelik ve Abdülaziz'i veliahd tayin ederek 65 yılı F.amazanında vefat etti. Mervan'ın ölümünde siyasi mülahazaların söz kor usu olduğu da belirtilir.

4- Abdülme1ilt v ~Emeviler'in Yükselme Devri:

Mervan'ın vefatı: ıla yerine geçen oğlu Abdülmelik; babasından sade-ce Mısır ve Suriye'nin yönetimini devralmıştır. Emevi devletinin ikinci kurucusu sayılan Abd'ilmelik yönetimi esnasında Hicaz ve Irak'ta Abdul-lah b. Zübeyr, yine Irak'ta Muhtar es-Sakafi ve değişik küçük yerleşim bölgelerinde hüküm s'İren lIarictler'le mücadele etmek durumunda kaldı. İçeride siyasi hakimiyeti yeniden tesis etmek, dışarıda devletin eski sınır-larını yeniden egemenlik altına almak onun ilk hedefleri old~.

a- Muhtar b. EbiUbeyd es- Sakati ile mücadele:

Muhtar, Hz. AU He Hüseyin taraftarlığı ve onların davası adına hare-ket ettiğini belirten biı kimse idi. Fakat Muhtar'ın bu iddiaları söz konusu kimselerin.~vlatlan tarafından da şüpheyle karşılanmış ve samimi bulun-mamıştır. üzellikle Yı~zid b. Muaviye döneminden itibaren o, Emevi kar-şıtı hareketlerin içinde olmuştur. Kabe'nİn kuşatılmasında Yezid'in ordu-suna karşı Abdullah b. Zübeyr'le hareket etmiştir. 66/685yıhnda İbn Zübeyr'den umduğu i:giy i görerneyince, ona karşı harekete geçmiş, valiyi şehirden kovarak şehri eline geçirmiştir. Kısa bir süre içinde Basra hariç,. Azerbaycan, Isfahan, Hemedan ve Musul'a egemen güç olarak valilerini tayin etmiştir. GeTIri bu durum Abdülmelik'ten ziyade bölgede hakim olan Abdullah b. Ziibı~yr'i ilgilendiıriyordu. Fakat devletin eski sınırlarını egemenliğialtına almcık isteyen Abdülmelik'i de meşgul ediyordusı.

Bu sebeple Abdiilmelik, Irak'taki karşı .direnişi kırİnak için babası Mervan tarafından g.kevlendiırilen Ubeydullah b. Ziyad'dan görevine devam etmesini istedi. Ubeydullag, Irak'ta İbn Zübeyr'i destekleyen Kaystler'i tesirsiz hale getiren kısmi başarılarından sonra karşısında Muh-tar ve komutanlarım bulau. MuhMuh-tar'la yapılan ilk savaşta başarı elde eden

(17)

EMEVİLER DÖNEMİ İç SİY ASİ GELİşMELERİ 163

Ubeydullah, 67 yılı Muharrem ayında Hazir nehri kenarında yapılan vaşta ordusu yenildi, Ubeydullah ve komutan Hüseyin b. Numeyr bu sa-vaşta öldü83•

Muhtar, Emeviler'e karşı elde ettiği bu başandan sonra İbn Zübeyr'e baş vurarak irak ve bağlı bölgelerdeki durumunun yasallaştınlmasıııı iste-di. Fakat İbn Zübeyr bu isteği reddettiği gibi kardeşi Mus'ab'ı lrak'a vali tayin ederek Muhtar'la mücadeleyi emretti. Gerçekten Mus'ab, Muhtar problemini halletmek için işine dört elle sarıldı. Mus'ab'ın ordusu karşı-sında tutunamayan Muhtar, 67 yılı Ramazanında Mus'ab'ın askerlerince öldürüldü84•

b- Abdölmelik'in Irak seferi:

Muhtar probleminin ortadan kalkması Abdullah b. Zübeyr'i sevindir-diği gibi Abdülmelik'i de sevindiriyordu. çünkü o uzun vadeli düşünüyor ve bir gün egeme~iği altına alacağı bu bölgede bir engelin ortadan kalktı-ğına inanıyordu. Ulke içi istikrara çok önem veren Abdülmelik, hatta o sı-rada tehlike arzeden Bizans'la anlaşma yoluna giderek, 69/689 yılı yazın-da Irak'a ilk askeri seferini düzenledi. Abdülmelik, Suriye'den aynıdıktan kısa bir süre sonra akılda olmayan başa geldi, 65 yılında Cabi-ye'de Emevı ailesi atarafından Mervan ve Halid b. Yezid'den sonra veli-ahd ilan edilen fakat Mervan' ın iş başına gelmesinden sonra veliahdliği iptal edilen Amr b. Said el-Eşdak, kendisini Şam'da halife ilan etmişti. Derhal Şam'a geri dönen Abdülmelik, Amr ve taraftarlarını Şam surları içinde muhasara. etti ve onlara teslim olmaları halinde bağışlayacağını söyledi. Teslim olan Amr, bizzat Abdülmelik tarafından kafası kesildi85•

Abdulmelik, Şam'daki buayak.lanma girişimini bastırdıktan sonra yeniden Irak'a yöneldi. Ancak kış şartlan sebebiyle herhangi \lir başarı elde edemeden geri dönmek zorunda kaldı. 71/691 yılında yeniden Irak'a karşı harekete geçen Abdülmelik, Mus.'ab'la karşılaşmak için Bağdat ya-kınlarındaki Meskin'de karargah kurdu, Abdülmelik, Meskin civarındaki Bacumeyra da karargah kuran Mus'ab ve komutanlarına teslim olmaları halinde önemli makam ve mevkiler vadetti. Ancak Abdullah b. Zübeyr' e ihanet etmeyen Mus'ab, Deyrü~l-Cesalik adı verilen mevkide savaşa baş-ladılar, savaşın ilk başlarında ıbrahim b. Malik el-Eşter gibi önemli bir komutanını kaybeden ve bazı askeri birlikleri savaştan kaçan Mus'ab ye-nilgiden ve ölümden kurtulamadı86•

Abdülmelik savaştaki bu. üstünlüğünden so~ra Kufe'ye girdi ve halk-tan biat aldı. Arkasından da ıbn Zübeyr' in önemli komuhalk-tanları ve Basra

i 83., Taberi,II,708-716.

84. Taberi,II, 740-750. 85. Taberi,II, 784-790. 86. Taberi,II, 810.

(18)

,

halkı da Abdülmelik'i tanıdı, Abdülmelik'i tanımayan Horasan valisi ise bir isyan neticesinde öldürüldü. Böylece 71/691 yılı sonlannda Hicaz dı-şında ki Suriye, Mısır, ::rak ve bağlı bölgeler Abdülmelik'in hilafetini

ta-87 nımış oldu.

c- Mekke'nİn kuşatılması ve İbn Zübeyr'İn katli:

Abdülmelik, Kufe'jen daha Şam'a dönmeden önce Taif'li bir öğret-men Haccac b. Yusu:f es-Sakafi'yi 2000 kişilik Suriye'lilerden oluşan bir askeri birlik ile Mekke'ye gönderdi. Amaç Hicaz'ı da ele geçirmekti. 692 yılı ocak ayında Taif'{ gelerek karargah kuran Haccac, Mekke üzerine sürekli taciz kuvvetleri gönderiyordu. ıbn Zübeyr'e t?Jdürücü darbeyi

VUf-mak için Abdülmelik't(:n yardımcı kuvvet,ler istedi. Uç aydan beri Taif'te karargah kuran Hacca::, 500 kişilik yardımcı kuvvetlerin gelmesi ile Mekke'nin güney batJsjnda olan Ebu Kubeys dağına yerleşti.

Haccac'ın Abdu.llClhb. Zübeyr'i Mekke'deki bu kuşatması 692 yılı (Zilhicce 72) hac mevsimine rastlamıştı. Haccac, askeri birliklerinin hac-cetme arzulanmn geri revrildiği gerekçesiyle Mekke ve Kabe'nin kutsal mekan olı.işlanna aldınnayarak Kabe'ye ve hacılar üzerine mancınıklarla taş yağdırdI. Kutsal r~ekanlann ve hacılann böyle bir saldırıya maruz kal-malan Abdullah b. Oner gibi bazı kimselerin Haccac'la görüşmelerine

i sebeb oldu. Haccac ha( esnasında saldınlan dur~urdu ancak hacılann pek

çoğ~ mağdur durumda olan Abdullah b. Zübeyr tarafına geçti.

Mekke de uygulanan muhasara ve ambargo, şehirde sosyal hayatı durdurma noktasına getirmiş, yiyecek fiyatlan aşırı derecede yükselmiş, açlık baş göstermiştitr. Sıkı muhasara altında uygulanan gıda ambargosu İbn Zübeyr'in Hac:cEıc'a karşı direnişini kırmiştır. İbn Zübeyr'in askerleri hatta oğullan kendisin. yalmz bırakmak durumunda kalmışlardır. Muha- ' saranın yedinci ayında kendisine sadık bir avuç askeriyle Haccac'a karşı 'taarruza geçen Abdull ıh b. Zübeyr, 73/692 Ekiminde öldürüldü. Cesur, dindar ancak siyaseten zayıf olan Abdullah b. Zübeyr'in Hicaz'da dokuz yıl süren ha1ifeliğiböy .ece sona ermiş oldu88•

d- Diğer bazı kaıışıklıkların bastırılması:

Abdülmelik döneminde Mu~tar ve Ab~ullah b. Zübeyr'in muhalefet-lerinin kınlmasıyla işlerin bir nebze yola girdiği düşünülebilirse de bu isabetli bir tesbit sayılmaz. Zira yukarıda zikrettiğimiz kesiml~rle müca-dele esnasında bu dun'mu fırsat bilen haricller, güç kazanarak Iran'ın gü-neyini ele geçirmiş1erci. Bölgenin denetimi Abdulmelik'e geçtikten sonra haricllerle mücadeh~ caha da hızlandı. Fakat bir netice elde edilemedi.

87. Yakubi, Tarih, II, 26:. Taberi, II, 813.

88. Yakubi, Tarih, H, 26(;.267; Taberi,H, 850-854.

(19)

EMEVİLER DÖNEMİ ıÇ SiYASı GELİşMELERİ 165

Ancak Hicaz valisi Haccac'ın Irak valiliğine getirilmesiyle (75/695) işler değişti. Ziyad gibi Irak'ta sıkı bir denetim oluşİ;Uran Haccac, Iraklılan da harekete geçirerek 78/697 yılında İran'da yapılan kanlı bir çarpışma sonu-cu haridlerin büyük bir kısmı kılıçtan geçirildi. Geride kalan haricilerse el-Ahsa çöllerinde mecburi iskana tabi tutuldular89•

!

Abdülmelik, Irak ve Hicaz bölgesindeki problemleri hal yoluna koy-duktan sonra anlaşmalannı çeşitli nedenlerle bozmuş Irak'a bağlı bölgele-ri egemenliği altına almaya teşebbüs etmişti. Bu iş için Haccac'ı Irak'ın yanında bütün doğu vilayetlerinin valisi yapmıştı. 79/698 yılında bu . amaçla Ubeydull.ah b. Ebi Bekr komutasında sefere çıkanlan bir ordu

Bust çöllerinde çok acı bir mağlubiyet aldı.

Haccac, bu mağlubiyet karşısında Basra ve Kufe'de muhaliflerden-ancak ücretlerini peşin alan- Tavus adlı bir ordu oluşturdu. Başına da Ab-durrahman b. Muhammed b. el-Eş'as'ı getirdi. 80/699 yılında yola çıkan ordu Afganistan içlerinde düzenli bir şekilde ilerliyordu. Fakat kısa bir süre sonra Abdurrahman, Haccac'la yönetim tarzı ve acil zafer talebIeri sebebiy~~ anlaşmazlığa düştü. Bu durum ordu konutanının isyanına kadar sürdü. Ozellikle kendilerinin Haccac tarafından kullanıldıklarına, siyası mülahazalarla yurtlanndan uzaklara tutulduklanna kani olan askerler Ab-durrahman'a biat ederek Haccac'la mücadeleye karar verdiler.

. 81/700 yılında Irak'a geri hareket eden Abdurrahman ve ordu Hac-cac'a Irak'ta çok zor anlar yaşattı. Yaklaşık dört yıl çeşitli zeminlerde devam eden bu mücadele Abdurrahman'ın Bilst'a kaçmasıyla sona doğru yaklaştı. Haccac, Abdurrahman'ın sığındığı Rutbil'i uzun süre vergi al-mamak gibi tekliflerle kendisine iadesi konusunda ikna etti. Abdurrah-man ise H~ccac'ın eliyle ölmektense intihar etmeyi tercih etti.

Abdülmelik, yaklaşık 20 yıllık idaresi döneminde devletin otoritesini bölgede sağlamaya çalıştı. 86/705 yılında vefat ettiği zaman yerine oğlu Velid b. Abdülmelik geçti. On yıl sürec~k devlet başkanlığı sırasında İslam coğrafyası en büyük sınırlanna ulaşmış, bu sınırlann içinde bir refah devleti oluşmuşıu. O babasından devraldığı mirası her bakımdan daha da ileri götürdü. Toplum içindeki siyasi yapıya ve kabileciliğe hiçbir zaman alet olmadı. Emevi devleti onun zamanında ulaşabileceği en

yük-90 .

sek noktaya ulaştı . .

5.Emevİ Devleti'nin güç kaybetmesi:

96/715 yılında Velid'in vefat etmesiyle yerine Süleyman b. Abdül-me lik geçti. Fakat onun devlet başkanı olması kolayolmadı. Velid

haya-89. Yakubi, Tarih, II, 274-275.

(20)

tında kardeşi Süleyma~ı'ı veliahdlıktan aZlederek oğlu Abdülaziz'i veli-ahd tayin etmek istemiş fakat onun bu gir1şimine Haccac ve Kuteybe b. Müslim'in dışında kirrse destek vermemi~ti. Bu arzusunu gerçekleştire-meden vefat eden Vdiıl'den sonra Süleyman işbaşına geldi fakat toplum-da ilişkiler, kabile mücadeleleri yeniden :)aşladı. Kuzeyliler-Güneyliler ya da Kaysiler-Kelbileı diye bilinen kabileler tekrar mücadeleye giriştiler. Bu tarihten itibaren kılbilelerden biri açık olarak işbaşına geçen devlet . başkanının yanında yeralmış, diğeri de mut.alefette kalmıştır. Tabii olarak muhalefette olmakla bazı mağduriyetler ve eziyetler de beraberinde

gel-miştir. .

Süleyman iş başlila gelir gelmez. Vdid devri görevlilerini azletti, kendisinin devlet başk ını olmasına karşı !;elen Haccac yanlıJanna baskı uyguladı. Velid döneminde hapsedilenlerirı hepsi salıverildi. Iç siyasette-ki değişiklikleri, Velid döneminde hapsedilmiş ve hapisten kaçarak kurtu-lup Süleyman b. Aodllmelik'e sağınan Yezid b. Muhelleb yapmıştır. Yezid, Süleyman'a destek vererek Velid'in oğlu Abdülaziz'in devlet baş-kanı olmasını engeıı.~lliiş, Süleyman da buna karşılık olarak Yezid'i Irak genel valiliğine getirmiştir91 •.

Süleyman dönemİlin en önemli hadisderinden biri İstanbul'un fethi-ne yeniden teşebbü~: edilmesidir. Süleyman kardeşi Mesleme'yi, İstan-bul'un fethi için hazırlılnan orduya, kara ve deniz ordusunun başkomutanı

tayin etmiştir. ....

Mesleme b. Abdilmelik, Çanakkale boğazını geçerek İstanbul surlan önüne geldiğinde Rur:ılar kendisine anlaşma önerdiler. Fakat o bunu kabul etmedi. Bu and, düşmana karşı yetersiz kalması sepebiyle İmpara-. tor Teod~sius tahttan indirilerek öldürüldü. Ruml~ Leon Izeriyan'ı impa-rator olmaya davet etiler. İstanbul'un fethine Süleyman'ı teşvik eden Leon karadan ilerleye 1İslam ordusundan aynlarak İstanbul' a kaçtı ve

tahta geçti ve İslam ordusu hakkında bilgi sahibi olduğu için, R~m ateşi ile donanınaya ve müh ımmata büyük kayıı,lar verdirdi. Mesleme Istanbul kuşatmasını bırakmadı ama, yardım alamadıklan için açlık ve sefalet için-de bir kış geçirdilt:r. İıı~baharda Mısır ve Kuzey Afrika'dan bÜ.yükoranda yardım gelmiş, ordu toparlanmış, ancıık Rum ateşine çare bulunamadığı için ..sonuç alınamamıştır. Bu sırada Süleyman b'. Abdülmelik ölm~ş, yeri-ne Omer b. Abdü!aziz 99/717 yılında devlet başkanı olmuştur. Omer b. Abdülaziz, Mesleme'y~ geri dön emri venniş, geri dönen ordu RumIann saldınlanna maruz kalı nış ve pekçok zarar 'görmUştür92•

91. Yakubi, Tarih, ll, 295-296; Taberi, 11,1311-1313. 92. Taberi, 11,1315-1317.

(21)

EMEVİLER DÖNEMİ İç sty Asİ GELİşMELERİ 167

a- Ömer b. Abdülaziz'İD başarılı yönetimi ile iç huzurun sağlan-ması:

Anne tarafından Ömer b. Hattab, baba tarafından da Mervan b. el-Hakem'in torunu olan Ömer b. Abdülaziz, Emevilerin muanzlannın dahi hayırla yadettiği, ilim, adalet ve salih a~eliyle meşhur olmuş, kişilik açı-sından fevkalade önemli bir şahsiyettir. Iyi bir eğitim almıştır.

Ömer b. Abdülaziz, Velid'in devlet başkanı olmasıyla birlikte Hicaz valiliğine_tayin edilmiş, önceki valilerin keyfi tutumlannın aksine ilim adamlanndan oluşan on kişilik danışma meclisi kurmuş ve bütün önemli işleri mecliste görüştükten sonı:!l uygulamaya koymuştur. O bu yönetim tarzıyla büyük itibar kazandı. Oyleki Irak'ta Haccac'ın sert idaresinden kaçanlar Medine'ye sığınıyordu. Bu yüzden Haccac ile aralan açıldı ve Haccac'ın Velid'i ikna etmesiyle, yeqi yıl süren Hicaz valiliği, 93 yılında azledilmesiyle sona erdi93, Aslında Ömer b. Abdülaziz'in azledilmesinde

diğer önemli bir amil de, Velid'in Süleyman b. Abdülmelik'i veliahdlik-ten azlederek kendi oğlunu veliahd tayin etmek istemesine karşı çıkması-dır. Bu meselede o Süleyman b. Abdülmelik'i desteklemesi sebebiyle, Süleyman dı;ı.danışmanlannın ve ilim adamlarının tavsiye ve arzulan doğ-rultusunda, Omer' i kendine veliahd tayin etmiştir.

Ömer b. Abdülaziz, devlet başkanı olur olmaz devletin toplumsal te-o mellerini sağlamlaştırmaya ve tabanda mey~ana gelen bölünmüşlükleri gidermeye yönelik ıslahat çalış~alan yaptı. Islam toplumunun bünyesin-den neş'et ebünyesin-den harici hareketi, Omer b. Abdülaziz devrinde Irak, Arabis-tan ve Kuzey Afrika'daki mu.~alefet faaliyetlerini durdurarak, kendisine halife olarak biat etmişlerdir. Omer b. Abdülaziz kendilerine ilgi ve alaka göstermiş, sorunlannı dinlemiştir. Muaviye b. Ebi Süfyan devrinde başla-yan hutbelerde Hz. Ali'yi yerme işi kaldınlmış ve Hz. Ali taraftarlannın gönlü kazanılmıştır. Idari silsileyi de Halife, vali, kadı ve vergi memuru şeklinde oluşturarak başanlı olmuştur.

Bu dönemde, önceki Emevi Devleti başkanlan tarafından ele geçiril-miş Hıristiyanlara ve Musevilere ait ibadethaneler kendilerine iade edil-miştir. Ömer b. Abdülaziz valilere gönderdiği mektupla gayr-i müslim ve zımmi halkın hukukunun gözetilmesini ve kendilerine hoşgörülü davra-nılmasını istemiştir. Müslüman olmalan halinde kendilerinden harac alın-mayacağını belirterek Kuzey .Afrika'da Berberiler ve Maveraünnehir böl-gesindeki kavimler arasında Islamiyetin hızla yayılmasını temin etmiştir. Diğer taraftan Haccac zamanında vergiler konan ve kendilerine ikinci sınıf halk muamelesi yapılan müslümanlar için valilerine emirler gönde-rerek hangi ırktan ve kökenden olursa olsun müslümanlara eşit muamele-de bulunulmasını istemiştir.

(22)

Ömer b. Abdülazi,;'in 'bu İcraatlan miislümanlar arasında bir banş havası esmesine ve birçı)k gayri müslimin ihtida etmesine sebeb oldu. Bu banş havası içer,işind(: eIIönemli ilmi gdişnıe hadislerin tedvininin

yapıl-mış olmasıdır. Omer b. A.bdülaziz'in ikibuç1jk yıllık süren bu başanlı yö-'netimi 101/720 tarihinde vefat etmesiyle s~n buldu94•

b- Huzur ortamının yerini karışıldıklara bırakması:

Ömer b. Abdülaziı'in vefatıyıa önceden babası Abdülmelik tarafın-dan veliahd tayin edilen Y~?id, Hiçbir güç lilkle karşılaşmatarafın-dan 101/720

yılında tahta geçti. Yeıid, Omer b. Abdülaziz'in yönetim tarzını değil, daha önceki Emevi ba~kanlannın yönetim tarzını uygulamaya koyunca rakkase ve şarkıcılar d'~vlet ~aşkanlığı sar,ıyında yuvalanmaya ve işret alemleri yapmaya başladılar. Ozellikle Habbabe ve Sallame isimli iki şar-kıcı Yezid'i derinden et'dlcy'erek, ülke yönetimine direk müdahaleye baş-lamışlardı9s• Saraydaki •.çık açık yapılan müzik, şiir ve içki alemleri, top-lumda ve Emevi ailesi içinde büyük t~~pki[ere yolaçtı. Yezid saraydaki eğlencesi yüzünden top .um içine çıkmıyor, hatta Cuma namazlannı kar-deşi Mesleme b. Abdülınelik kıldınyordu. Yezid çok tutkun olduğu Hab-babe adlı kadın şarkıcı (ildüğünde o kadar üzüldü ki bu üzüntüye dayana-madı ve kısa bir süre :>üıırada kendisi ö)d.ü96•

Yezid b. Abdülmelik'in', Yezid b. Muaviye'nin toru,l1Uolması, diğer taraftan hanımının Hac(ac b. Yusurun akrc.basıolması Omer b. Abdüla-ziz'in ortadan kaldımıa;'a çalıştığı Kuzeyli-Güneyli veya Mudari-Yemeni kabile çatışmalarının yeniden 9rtaya çıkma:;ına sebeb oldu. Bu isyan ha-reketlerine tipik bir ör.nı:k, Süleyman b. Abdülmelik devrinde Irak ve Ho-rasan valiliği yapan, Onıer b. Abdülaziz devrinde Maveraünnehir de yap-tığı fetihlerden elde etti ği ganimetler hakkında yanlış bilgi vermekten ve hazinenin hakkını öden:emekten.~olayı valilikten azledilip hapse attınlan . Yezid b. Muhalleb'in isyanıdır: Omer b. Abdülaziz'in vefat cttiği sıralar-da hapisten kaçan Yezid b. Muhalleb, Ezd'in yaşadığı Basra'ya gitmiş, Ezd ve Repia gibi büyi.:k kabileler etrafında toplanmış, valiyi esir almış, İran bölgesinde büyük ~üç kazanmıştı97•

Yezid b. Abdülımlik, Irak'ta başgöstı~ren bu isyana karşı, kardeşi Mesleme'yi gönderdi: 102/720 yılında Kufıı yakınlarında yapılan savaşta Mesleme'nin ordusu '(ezid'i mağlub etti, ordusu kılıçtan geçirildi. Yeme~Jlerin geri kahınl an da kılıçtan g.'~çirildi ve Kaysilere mensub Irak valisi Omer b. Hubeyre de valiliği süresince Yemenilere kötü muamelede

94. Taberi, 11,1361.

95. Taberi,n,1364-1365. .

96. İbn Abdirabbih,VII, 6~; Isfahani, Egani, 5445-~i446. 97. Taberi,II,1379-1383.

(23)

EMEVİLER DÖNEMİ İç SİYASİ GELİŞMELER! 169

bulunmuştur. Bu arada Harici hareketleri tekrar başgöstermeye başladı ve üzerlerine gönderilen orduları mağlub ettiler. Sonunda Mesleme Irak'taki bu isyanları bastırdı ve elebaşıarını öldürdü.

Bu dönemde Kuzey Afrika'daki Berbenler arasında da, müslüman olan gayri arab unsurlardan tekrar vergi alınmasıyla huzursuzluklar çık-mış, Berberiler valiyi öldürmüş ve kendi istedikleri valiyi iş başına getir-mişlerdir.

Yezid b. Abdülmelik'in vefatıyla 105/724 yılında kardeşi Hişam b. Abdülmelik Emevi Devleti'nin başkanı oldu ve daha önce ikamet ettiği Şam'a bağlı Rusafe'yi yönetim merkezi yaptı98•

Hişam'm, dikkatli ve iyi bir devlet adamı olduğu, bütün gününü dev-let işleriyle geçirdiği belirtilir. Hişam'ın vergiyi arttırması ve Hz. Ali ta-raflarlarına müsamah~~z bir tavır sergilernesi bazı isyanların patlak ver-mesine sebeb oldu. ümer b. Abdülaziz devrindeki tutum tamamen değişmiş, maliyedeki açığı kapatmak için mevaliye yeni vergiler yüklen-miş, Seyhun nehri civarında bazı şehirleri ele geçiren Haris b. Süreyc isyan etmiştir. Haris kendisini mehdi ilan etmiş, kendisinin Allah tarafın-dan gönderildiği iddiasında bulunmuştur.

Horasan ve Maveraünnehir' deki bu gelişmelerin önünü alamayan vali Asım b. Abdullah azledilip yerine Esed b. Abdullah el-Kasn tayin edilince işler düzene girmeye başlamıştır. Haris, işgal ettiği yerlerden geri

çekilmeye mecbur kalmıştır. .

Hişam zamanının önemli olaylarından biri de Hz. Ali'nin torunların-dan Zeyd b. Ali b./Hüseyin b. Ali ile taraftarlarının isyanı ve isyanın kanlı: l?ir şekilde bastırılmış olmasıdır. Irak'taki karışıklıkları önlemek için ümer b. Hübeyre azledilerek yerine Haccac'ın yanında yetişmiş, sert mi- . zaçlı, disiplini seven Halid b. Abdullah el-Kasn tayinedildi. ünun onbeş yıllık Irak valiliği esnasında sukunet hakim olmuş ve önemli bir olay meydana gelmemiştir. Kendisi hakkında yapılan bazı iddialar Halid' in 73Ş. yılında azledilmesine sebeb olmuştur. Halid'den sonra yerine Yusuf b. ümer gelmiş ve bu dönemde meydana gelen Zeyd b. Ali isyanı, Zeyd b. Ali'nin öldürülmesi ile neticelenmiştir99•

Hişam'ın vefatını müteakip 125/743 yılında, yaşamakta olduğu Filis-tin'den gelerek Şam'da devlet başkanlığını devralan II. Velid, babası II. Yezid gibi günü;nü gün eden, devlet başkanlı:ğı ile bağdaşmayan bir ya-şantı içinde idi. Ilk gençlik yıllarını sarayda geçiren II. Velid, ciddiyetsiz-liği ve sorumsuzluğu sebebiyle saraydan uzaklaştınlarak Filistin'de yaşa-maya zorlanmıştı.

98. Yakubi. Tarih. II. 316.

(24)

170

'I

---

-İRFANAYCAN

II. Velid, devlet ba}k.anlığını ele alır almaz yeniden gençliğini geçir-diği çöle döndü. SarayıLda güzel kadınlar, şarkıcılar ve şairler çerçevesini sarmıştı. Geceleri içki ai.emleri tertipleyen II. Velid, çoğu zaman at yanş-lan ve av partileri tertip"erdi. II. Velid;in önem verdiği arkadaşları arasın-da bir Hiristiyan olan Kasım b. Tufeyl gibi kimseler de vardı.

II. Velid, Hişam diıneminin bütün devlet görevlilerini azletti. Devlet hazinesini kısa bir zaın~nda tüketti. Göreve getirdiği memurlar görevleri-ni suistimal ediyorlardı. Bütün bu olumsuzluklar sonucu Emevı ailesi II. Velid'in azledilmesine, onun yerine III. Yezid b. Velid b. Abdülmelik'in tahta çıkanlmasını hralaştırdı. Ailesi tarafından dahi dışlanan II. Velid, Filistin'de Bahra sarayına çekildi. Kendisine bağlı küçük bir birlikte Şam'dan gelen

m.

Yı~z.!dve askerlerince öldürüldülllO.Bu hareket çöküşe geçen bir hanedanın a.y~kta kalma çabasından başka bir şey değildi.

126/744 yılında talıta.geçen Yezid b. Velid bir cariyeden doğma ilk Emevı devlet başkanıdır. Omer b. Abdülaziz'i örnek almaya çalışmıştır. Biat töreni esnasınd,a yapılan konuşmada, zorla inşaat yaptırmamayı, kanal açtırmamayı, a!~lI vergi yüklememeyi, bir bölgeden elde edilen ge-lirin yine o bölgey(~ haıcanacağını, ne kendilerinin ne de karılarının kötü yollara sapmamalamıı ;ağlamak için askerleri gereğinden fazla ordu da tutmamayı, gayr-i müsOimlere hoşgörülü davranmayı ve zayıfların kuv-vetlilerden yapacağı ~;ikayetleri dinleyeceğini belirtir. Bu vaadlerinin ken-disi tarafından yerine gı:tirilmediği takdirde cezalandırılmasını ve azledil-mesini isterloı.

Bu hutbe, çözülmekte olan topluma yeniden çeki-düzen verme özle-minden başka bir şey ('eğildir. Bütün bu vaadlere rağmen Humus, Filis-tin, Şam, Yemame Vf: Iıak gibi bölgelerde halk ayaklanırken, Horasan

va-lisi Nasr b. Seyyaı"e Ermeni stand-Azerbaycan valisi Mervan b. Muhammed, Yezid'e b:at etmediler. Doğu vilayetlerinde bu işler olup bi-terken Kuzey Afrika'da da ayaklanmalar ortaya çıkmaya başlamıştır ..

Yezid, devletin otoritesini sağlamak için bazı tayinlerde bulundu, fakat onun altı ay ,gilıi kısa süren bir saltanatın sonucunda ülserden ölümü, arzularını gerçe:deştirmeye fırsat vermedilOı.

Yezid'in ölümü ilı: 126/744 yılında tahta geçen İbrahim b. Velid'de bir carlyeden doğma Eıilcvı devlet başkanıydı. Yezid'in kardeşi olan İbra-him'i Şam'dan başka h',çbir bölge ahalisi halife olarak tanımamıştır. O da kardeşi gibi Kelb kabilc:sine dayanmak istemiş ama ülkenin her tarafında-ki kanşıklıklar, ayak] ar.malar hız kazanmıştırıo3•

100. Yakubi, Tarih, II, 333-334; Taberi, Tarih, 11,1775-1776. 101. Taberi, Tarih, 11,1834.1835.

(25)

EMEVİLER DÖNEMİ İç sİY ASİ GELİşMELERİ 171

c- Ermenistan ve Azerbaycan valisi Mervan b. Muhammed'in ayaklanması:

Ermenistan ve Azerbaycan valisi Mervan b. Muhammed, II. Velid'in mirasçısının haklarını korumak bahanesiyle ayaklandı ve Suriye üzerine yürüdü. Kısa sürede kedisine katılanlar çoğaldı, özellikle Kays kabilesi onu tamamen destekliyordu: Mervan'ın ordusu Şam'a girmeden önce Hişam'ın oğlu Süleyman ile ıbrahim, Şam'da bulunan hazineleri yanları-na alarak Kelb kabilesinin merkezi olan Tedmur'e kaçtılar. Safer 127/744 yılında Şam'a giren Mervan, halktan biat aldı. İbrahim b. Velid'in sonra-dan kendisine biat etmesiyle, devlet başkanlığı hususunda bir problem kalmadılO4 •

6- Emevi Devleti'nin çöküşe geçmesi:

Mervan b. Muhammed, akıllı, zeki,güçlüklere tahammüllü ve kül-türlü bir kimse idi. Ancak Mervan devletin çöküşü esnasında işbaşına gel-mesi sebebiyle onun çöküşüne mani olamadı, faydalı işler yapmaya zemin ve fırsat bulamadı.

Mervan b. Muhammed'in yaklaşık beş yıllık devlet başkanlığı çok kanşıklıklar içinde geçti. Bir taraftan kabile çekişmeleri, bir taraftan harici isyanları, Hz. Ali ahfadının isyan girişimleri, bir diğer taraftan da iktidarı ele geçirmek amacıyla girişimlerde bulunan bazı hanedan men-subları ile Mervan'ı tanımayan valiler en büyük sorunları oluşturuyordu. Mervan, yönetim merkezini Harran'a aldLKısa bir süre sonra Suriye'de Sabit b. Nuaym'ın başlattığı isyan, Hıms, Şam ve Filisten'e yayıldı. Suri-ye üzerine bizzat gelen Mervan, isyanı bastırdı ve Sabit'i idam etti.

Suriye'den sonra Irak'a yönelen Mervan, burada iki cephe ile karşı-laştı. Hariciler ve Hz. Ali taraftarları. Hariciler Hicaz, Yemen ve Irak'ın büyük bir kısmını ellerine geçirdiler. Mervan, Irak?ta haricileri Dicle ır-mağının ötesine doğru sürdü. 129/747 senesinde Abdullah b. Yahya adlı harici, Hadramevt'i ve San'a'yı ele geçirip, hazinelerine el koydu. Aynı yıl Mekke ve Medine'yiEbu Hamza ele geçirdi. Mervan b. Muhammed Ebu Hamza'nın üzerine Muhammed b. Atiyye .se-Sa'di'yi bir orduyla gönderdi ve Ebu Hamza ve askerleri kılıçtan geçirilerek Hicaz tekrar Mervan b. Muhammed'in kontrolüne girmiş olduıo~. Öte yandan Şia'dan Hz. Ali'nin kardeşi Cafer'in soyundan gelen Abdullah b. Mu.aviye, imam tayin edilerek Hz. Ali taraftarları ayaklanmıştı. Mervan b. Muhammed'! halife olarak tanımayan Kufe valisi de bu işe yardımcı olmuştu. Mer-van'ın gönderdiği orduya mağlub olan Abdullah b. Muaviye Horasan'a

kaçtı. .

Bu ayaklanmalar sırasında asıl.tehlike ve E~evi hanedanına son ve-recek Abbasi hareketi baş gösterdi. Imam seçilen ıbrahim b. Muhammed,

ıo3. Yakubi, Tarih, II, 335. ıo4. Taberi, Tarih, 11,1826-1834.

ıo5. Yakubi, Tarih,lI, 339-340.

(26)

ın

İRFAN AYCAN

propagandacIlarını iil~eni n her tarafına davasını yaymak için gönderdi .. Bunun neticesi 1301747 yılında Horasan'da Abbası taraftarlarının yoğun olduğu bölgelerde AtbaslIer adına hutbe okunmaya başlandı. Buradan 129/747 yılında Horasan'a gönderilen Ebu Müslim'in büyük başarılar elde ettiği anlaşılır. Horasan valisi Nasr b. Seyyar, yardım alamaması se-bebiyle Tus şehri yak'.Olarında Abbasner'e mağlub oldu. 132/749 yılına kadar yapılan savaşlaıda Emeviler mağlub oldular ve Irak'a kadar çekil-diler. Artık Abbasiler'e Irak yolu açılmış oluyordu. Abbasi taraftarı ordu Safer 132/749 Eylül tarihinde Kufe'ye girerek Şehri ele geçirdi. Ebu-l-Abbas' a biat alındı.

Suriye'de sıkışıp kalan Mervan.b, Muhammed, Zap suyu kenannda Abdullah b. Ali konıu'asındaki orduya yenildi ve Musul, Harran, Humus, Şam, Filistin yoluyla Mısır'a kaçtı. Ancak Abdullah b. Ali'nin kardeşi Salih b. Ali tarafından Mervan b. Muhammed saklanmış olduğu Busayr adlı kilisede yakalandı ve öldürüldü. Böylece 41/661 yılında Muaviye b. Ebi Süfyan tarafından tesis edilen Emevi hanedanı, yaklaşık bir asır yaşa-dıktan sonra tarihe kanşarak 132/750 yılında yerini Abbas! hanedanın bı-raktı106•

a-Emevi Devktinin çöküş sebebIeri:

Yaklaşık bir asır varlığını devam ettirebilen Emev! hanedanının çö-küşünü hazırlayan ve :ıızlandıran sebebIeri burada birkaç maddede özetle-memiz gerekirse şunhn söylemek mümkündür: .

1- En önemli husus, üzeri küll~nmiş olan kabilecilik anlayışının top-lumda yeniden hortlatılmasıdır. üzellikle bu durum Mervan b. EI-Hakem'in iş başına gdmesiyle ortaya çıkmıştır. Biri diğerinden sonra sal-tanata geçmek üzere id veliahd tayin edilmesi, Arap kabileleri arasındaki düşmanlığı, rekabeti :cörüklemiştir. Bu kimselerin iktidar hırsları, karşı-lıklı ve dönüşümlü o: arak kabileleri kullanmalarına ve Kuzeyli-Güneyli ya da Mudari-Yem~nf. diye toplumu parçalara ayırmalarına yol açmıştır. Toplumda sürekli dı:vam eden bu kabile mücadeleleri, devletin za"" yıflamasına ve çökmesine tesir eden en önemli nedenlerden olmuş-tur.

2- Emevi devleti bir Arap devletidir. Muaviye b. Ebi Süfyan'İn dev-leti tesis etmesiyle birlikte bu özellik kendini toplumda hissettirmiş, iler-leyen yıllarda çok daha belirgin bir şekilde, katı bir milliyetçilik olarak uygulanmıştır. Arap (,lmayan tebeaya hatta müslüman olsalar dahi farklı muamelede bulunulmuştur. Bu durum gayr-ı Arap unsurların devlete ve Araplara bakış tarzın:. etkilemiş, onlardan nefret etmelerine yol açmıştır. Tabii olarak bu kesilIJer devlet aleyhtarı ya da EmevlIer aleyhine düzen-lenen her harekette y( rini almışlardır. Emevi devletinin çöküşünde de gö-rüldüğü üzere anahta: rolü meva1İ dediğimiz bu Arap olmayan unsurlar oynamıştır .

Referanslar

Benzer Belgeler

Temel madde üreticisi ülkelerin kartel - benzeri birlikler oluş- turmasıyla güdülen başlıca amaç daha yüksek fiyata daha az mal ihraç ederek bir yandan döviz

(durum), bertaraf edilmiş görünüyor: Kendi arsası üzerinde başka­ sının malzemesi ile inşaat yapan kimseyi, bunu kendi emeği veya kendi işçileriyle yapmasına yahut

de en az on üye bulunduran yani en az bir grupu (T.B.M.M .ortak grupuyla C. Senatosu grupu veya Millet Meclisi grupu) bulunan siyasî partilere tanınmıştır. Ya­ sama

İlk Türk Aile Hukuku «code»unu teşkil eden 157 maddelik 1917 Hukuk-i Aile Kararnamesi böyle bir espri ile hazırlandıktan sonra, Mecelle'nin neşir ve ilânmdaki usul

2 Lisans yönetmelikleri ve ders programları için Mumcu, age., s.. BÎR YÖNETMELİK ÇALIŞMASI 5 İhtimalleri arttırmak mümkündür. Sonuçda belki bütün bu unsurlar şu veya

stand an Geld öder Geldesvvert die Summe von 300 USA Dollar (5000 türkische Lira) übersteigt, sind Landgerichte zustaendig. in Ankara, is­ tanbul und izmir sind beim

Mamafih, En Yüksek Mahkeme kara­ rın bozulması istenmeyen kısımlarını bozamaz (bakınız aksi için: RSFSR, ZPO m. Eğer En Yüksek Mahkeme, kararı bozarsa, kural olarak,

Sela- hattin Keyman 1973 -1974 ders yılında Strasbourg Hukuk Fakül­ tesinde misafir öğretim üyesi olarak dersler verdiler.. Ayrıca bu yıl Strasbourg Hukuk