SANAT
• ZEYNEP ORAL
laktiialitp
Gül verir yonca alırızBülbül verir serçe alırız Edebiyat verir yalınsöz alırız Şarkı verir türkü alınz Tekses verir çokses alınz Halı verir kilim alınz Kara tahta verir hayat alınz Diploma verir değer alınz Lisan verir dil alınz Tespih verir pergel alınz Hacıyagı verir zeytinyağı alınz Meta verir fizik alınz
Turan verir memleket alınz Hemşeri verir yurddaş alınz Salon verir sokak alınz Hazırlop verir ahnteri alınz Canan verir dost alınz Gözyaşı verir ümit alınz.
Şu yukardaki şiir var ya, her satın güzellik, sevinç, umut, coşku dolu şu şiir, bundan 30 küsur yıl önce bir dergiyi, bir düşünceyi, bir inancı muştu- luyordu. Bu dergi, Orhan Veli ve arkadaşlarının çıkardıkları tek yapraklık “ Yaprak” der- gisiydi.
Yukardaki şiir, “ Yaprak” dergisinin ilkelerini bir bakıma açıklıyor. Bunlara şunlan ek leyebiliriz: “ Yaprak” , gericili ğe, yobazlığa, zorbalığa, ikiyüz lülüğe karşıydı. Yaprak bi limde, düşüncede ve sanatta gerçekçilikten yanaydı. Y ap rak, düşünce özgürlüğünden, barıştan, yarınlardan, sanatın toplumla birey arasında köprü kurmasından, Türkçe’nin en güzel, en doğru biçimde kul lanılmasından yanaydı... Bir avuç genç (bugünün büyük yazarları, ozanları) kendi ola naklarıyla sürdürdü bu çabayı. “ Yaprak” da yazanları sırala maya kalksam bitecek gibi değil. Sait Faik, Orhan Kemal. Sabahattin Eyuboğlu, Bedri Rahmi, Ahmet Muhip Dranas, yazanlar arasında yitirdikleri mizin birkaçı.
İlk sayısı, 1 Ocak 1949’da çıkan, her onbeş günde bir, 28 sayı, yâni on dört ay çıkan bu dergiyi, Orhan Veli’nin ölü münden (14 Kasım 1950) sonra arkadaşları bir kez daha “ Son Yaprak” diye yayınladılar.
Bundan otuz küsur yıl ön cesine yetişememiş olan bu günün gençleri, “ Yaprak” der gisini o günlerde gözden ka çırmış olanlar, o günlere yeti şip dergiyi de okuyup zaman içinde dergiyi yitirmiş olanlar, bu gün yeniden, “ Y a p ra k ” ı okuyabiliyor, biriktirebiliyor. Çünkü, 1 ekimden beri Mil liyet Sanat Dergisi, “ Yap rak” ın tıpkıbasımını ek olarak okurlarına veriyor. Bugüne dek her ayın birinde ve onbeşınde
ORHAN VELİ...
Y A P R A K
ikişer “ Yaprak” olmak üzere “ Yaprak” ın ilk altı sayısı bin lerce okura ulaştı. Yaprak’lann
tümü mayıs ayında tamam
lanacak. Sanat Dergisi’nin bu girişimi üzerine ne düşündük lerini sorduk yazarlarımıza, işte aldığımız yanıtlar:
OKTAY A K B A L
“ Yaprak dergisinin okurla rından biriyim. Bütün sayıla rım titizlikle uzun yıllar sak ladım. Ama zaman içinde hepsi yitip gitti. Bu yüzden Milliyet Sanat Dergisi’nin Yaprak’lan yeniden bastırmasına çok sevin dim. Bu bir başlangıç olmalı. Yaprak gibi, çağdaş kültürü müzde,yazınımızda önemli etki l e r i görülmüş dergiler, bugün kü kuşaklara sunulabilmeli. Yaprak’ı güncel yaşama kavuş turanlara teşekkür borçluyuz.” M ELİH CEVDET AND AY
“ Yaprak dergisinin, Milli yet Sanat Dergisi /aracılığıyla tıpkıbasımının yapılması, çok yararlı kanısındayım. O gün den bu güne yazınımızda bir kaç kuşak yetişti. Ben bu yeni kuşaklara bağlı yazar ve ozan ların çoğunun Yaprak der gisini görmediklerni sanıyo rum. Biz, genellikle geçmişi mizi çok az bilen insanlarız... Yaprak birkaç kişinin emek lerini bir araya koyarak ve önemli güçlüklere karşı gelerek çıkardıkları bir dergiydi. Sanı yorum ki, etkili oldu. Yaprak dergilerinin tümü bende bile yoktu. Şimdi, bu girişimle ben de eksiksiz Yaprak kolek siyonuna sahip olacağım.” (Be lirtelim: “ Tümü bende biloyok- tu” diyen Melih Cevdet An- day, “ Yaprak” ® her sayısına katkıda bulunmuş sanatçılar dan biriydi.)
CEM AL SÜREYA
“ Yaprak dergisinin Milliyet Sanat'ın eki olarak verilişine çok sevindim. Yeni kuşaldar için az bulunur bir olanak bu. Milliyet Sanat, bu jestini sür dürmelidir, diyorum. Az çık mış, küçük oylumlu dergiler için iş kolay... Ama büyük dergiler? Onların da ilk sayılan verilemez mi?”
HALDUN TANER
“ Sanat Dergisi, Yapıuk'ıu tıpkıbasımım yaparak, o sarar mış sahifeleri, tozunu silkele yip bugünün sanat okurlan önüne seriyor... Böylelikle Sa nat Dergisi, bugünkü kuşak- iann bilmediği, eskilerin de unutmaya yüz tuttuğu emek-
Sayfayı çeviriniz
15
lalitüalilt»
SANAT
tar bir sanat dergisine karşı, hem vefab, hem tarihî bir hatır latma işlevini yerine getiri yor.”
Y A ŞA R KEM AL
“ Yapak dergisi, halk kültü rüne, toplumcu sanata bilinçle yönelişin 1950’lilerde odak nok tası oldu. özellikle Orhan Veli’- nin halk şiiri öykünmeciligine kadar varan bu tutkusu, kül türümüze, sanatımıza köklü lük, zenginlik kazandırdı. O günlerde Yaprak dergisi, yö resinde toplananlar tutuculu ğa, gericiliğe karşı da etkin bir savaşım verdiler. Bir ülkede kişilikli bir sanat yapmanın bir bütün olduğunu gösterdiler.
Yaprak dergisinin tıpkıbası mının yeniden yayınlanması, ül kemizde insancıl değerlerin, sa natsal değerlerin bilinçle altüst edildiği, karmakarışık olduğu, kimi kesimlerde bir aydın çürü mesinin elle tutulurcasma bi- çimlendirildiği bir döneme rast ladı. Sanat yapıtının zamamnı aşabilmesinin sebepleri arasın da bir de çok boyutluluğun olduğunu Y aprak dergisini okuyunca bir daha iyice an lıyoruz.
3 1
. ölüm yıldönüm ünde sizin ifin
O R H A N VELİ'den se çtik le rim iz
P İR E L İ Ş İİR A Y R IL I ŞB u ne a c a ip b ilm e c e ! B a k a k a lırım g id e n g e m in in a rd ın d a n ; N e g ü n d ü z b ite r, ne g e c e . A ta m a m k e n d im i d e n iz e , d ü n y a g ü ze l; K im i s ö y le riz d e rd im iz i; S e rd e e rk e k lik var, a ğ lıy a m a m . N e h e k im a n la r, n e h o c a .
K A R Ş I
K im i iş in d e g ü c ü n d e , G e rin b e d e n im , g e rin ; K im in in d o n u y o k k ıç ın d a . D o ğ an g ü n e k a rşı, A ğ ız var, bu ru n var, k u la k var, D u y u r, d u y u ra b ilirs e n , A m a h e p s i b a ş k a b iç im d e . E lin in , k o lu n u n g ü c ü n ü , K im i p e y g a m b e re in an ır; K im i s a a t k ö s te k d o n a n ır; E le g ü n e ka rşı. K im i k â tip o lu r, y a zı ya zar; K im i s o k a k la rd a d ile n ir. >ak! d ü n y a re n k le r iç in d e ! Bu g ü zel d ü n y a iç in d e S evin s e v in e b ilirş e n , K im i k ılıç ta k a r b ö ğ rü n e : K im i u y a r d ü n y a se y rin e ; İn s a n lığ ın h a lin e k a rşı. K arı h e s a b ın a g e c e le ri, D u rm a d a n iş liy e n s a a tle rd e G ü n d ü z le ri b a b a h a y rın a . D iş li d iş liy e karı;
Bu d ü ze n b ö y le m i g id e c e k ? D iş lile rin a ra s ın d a . P ire le r fille r i y u ta c a k ; G ü ç s ü z g ü ç lü y e k a rş ı. Y e d i n ü fu s lu h a n e y e H e rk e s b ir ş e y e k a rşı.
Ü ç b u ç u k ta y ın y e te c e k ? K ü ç ü k h a n ım , y a ta ğ ın d a , u y k u d a . K a rış ık b ir iş v e s s e lâ m . R ü y a la rın a k a rşı.
D eli d o lu y a z a r k a le m .
Y a z d ığ ı d a ne? B ir sürü G e rin b e d e n im , g e rin İp e s a p a g e lm e z k e lâ m . D o ğ an g ü n e k a rşı.