• Sonuç bulunamadı

KATHLEEN: Bir saniye. (Kendine çekidüzen verir ve kapıyı açar.)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "KATHLEEN: Bir saniye. (Kendine çekidüzen verir ve kapıyı açar.)"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

JOE: (Dışarıdan.) Kathleen?

KATHLEEN: Bir saniye. (Kendine çekidüzen verir ve kapıyı açar.) JOE: Merhaba.

KATHLEEN: Burada ne işin var?

JOE: Hasta olduğunu duydum, seni merak ettim ve sana--(içeriden sesler duyar) İçeride biri mi var?

KATHLEEN: Hayır. Ha, o sesler mi? Alışveriş Kanalı.

JOE: O porselen bebeklerden mi alıyorsun?

KATHLEEN: Evet düşünüyordum. () Beni işimden ettin-- JOE: Evet öyle oldu sanırım --

KATHLEEN: Halime bakıp eğlenmeye mi geldin?

JOE: Hayır.

KATHLEEN: iş teklif etmeye mi? -- JOE: Hiçbir zaman --

KATHLEEN: Çünkü benim planlarım var ve pek çok teklif aldım. Şey bana iş teklif etti--aslında şey--

JOE: Eski sevgilim--?

KATHLEEN: --Ooo, eski?

JOE: Ayrıldık.

KATHLEEN: Bu çok kotu olmuş. Birbirinize çok yakışıyordunuz.

(eliyle ağzını kapatır) Öyle demek istemedim. Bana ne yapmış olursan ol böyle bir şey söylemem affedilemez. Ama seni her gördüğümde-

(2)

JOE: Bu laflar kontrolsüzce ağzından çıkıyor.

KATHLEEN: Evet.

JOE: Sana çiçek getirdim.

KATHLEEN: Yaa. (kendini zorlayarak) Teşekkür ederim.

JOE: Bunları suya koyayım mı?

JOE: Sen hastasın, bu kadar ayakta kalma.

JOE: Tamam, bir vazo lazım? Vazo?

KATHLEEN: Sol üst tarafta.

JOE: George’un selamı var. Hasta olduğunu ondan öğrendim.

KATHLEEN: George nasıl?

JOE: İyi. Gerçekten gayet iyi. İş yerinde devrim yaptı. Çocuk edebiyatı konusunda doktoran yoksa onun bölümünde çalışamazsın.

KATHLEEN: Papatya çok severim.

JOE: Söylemiştin.

KATHLEEN: Çok arkadaş canlısı duruyorlar. Sen de papatyaların en arkadaş canlısı çiçek olduğunu düşünmüyor musun?

JOE: Düşünüyorum.

KATHLEEN: Ne zaman ayrıldınız?

JOE: Bir kaç hafta önce.

KATHLEEN: Herkes ayrılıyor. Sen. Ben. Tanıdığım başka biri de sevgilisiyle asansörde ayrılmış. Sanırım asansördeydi. Ya da hemen

(3)

dışında. Karıştırdım. Sanırım. Kafede seni gördüğümde, onu bekliyordum ve ben—

JOE: -- büyüleyiciydin.

KATHLEEN: Büyüleyici falan değildim.

JOE: Öyle gözüküyordun. Çay?

KATHLEEN. Evet (lütfen). Üzgündüm. Ve felakettim.

JOE: Bal?

KATHLEEN: Evet (lütfen).

JOE: Felaket olan bendim.

KATHLEEN: Bak bu da doğru. Ama benim bahanem yok.

JOE: Ah. Ne demeye çalıştığını anlıyorum. Bu çok ilginç. Ben felaket bir insan olduğum icin felaket olmak dışında yapabileceğim bir sey yok.

Bunu demeye çalışıyorsun. Ama sorun değil. Seni isten çıkardım, bu yüzden benden nefret etme hakkin var.

KATHLEEN: Senden nefret etmiyorum—

JOE: Ama beni asla affetmeyeceksin. Ayni Elizabeth gibi.

KATHLEEN: Kim? JOE: Ask ve Gururdaki Elizabeth Bennet. Fazla gururluydu—

KATHLEEN: Ask ve Gurur’dan nefret ettiğini sanıyordum.

JOE: Ya da o çok önyargılı ve Mr Darcy mi fazla gururluydu? Asla hatırlayamıyorum. (Duraksama) Kişisel bir şey değildi—

KATHLEEN: Bu ne demek oluyor? Bundan çok sıkıldım. Anlaşılan bu senin için kişisel değildi ama benim için öyle, bir çok kişi için öyle.

Kişisel olmanın nesi yanlış ki zaten?

(4)

JOE: Hiç bir şeyi.

KATHLEEN: Yani, ne olursa olsun, herhangi bir şeyin her zaman biri için kişisel olması gerekir zaten.

KATHLEEN: Kafam karışmaya başladı. Niye gelmiştin? Hep unutuyorum.

JOE: Arkadaşın olmak istemiştim.

KATHLEEN: Aa.

JOE: Böyle bir şeyin mümkün olmadığını biliyordum ama ne diyebilirim ki? Bazen bir erkek asla mümkün olmayanı ister.

Sana bir soru sorabilir miyim?

KATHLEEN: Ne soracaksın?

JOE: Daha sonra kafedeki o adamla ne oldu?

KATHLEEN: Hiçbir şey.

JOE: Ama onun için deli olmuyor musun?

KATHLEEN: Evet oluyorum.

JOE: O zaman neden onunla uzaklara kaçmıyorsun? Neyi bekliyorsun?

KATHLEEN: (Duraksama.) Onu o kadar da iyi tanımıyorum.

JOE: Gerçekten.

KATHLEEN: Onunla tanışma hikayem-- Ah Tanrım buna inanmayacaksın ama onu yalnizca—

JOE: Dur tahmin edeyim. İnternetten tanıyorsun.

KATHLEEN: Evet.

(5)

JOE: Mesajınız Var.

KATHLEEN: Evet.

JOE: Çok güçlü iki kelime KATHLEEN: Evet.

JOE: Onun için mutluyum. Gerçi--- küçük bir öneride bulunabilir miyim? Bence onunla buluşmalısınız. Ya da hayır, sözümü geri

alıyorum. Onun için deli olduğun biriyle neden tanışmak isteyesin ki?

KATHLEEN: Eğer tavsiye isteyecek olursam, gerçekten soracağım son kişi-- (Joe eliyle onun ağızını kapatır)

JOE: Senin en kotu halini açığa çıkardığımın farkindayim ama dur, ileride çok pişmanlık duyacağın şeyler söylememen için sana yardımcı olayım. (elini kızın ağızından çeker.)

JOE: Umarım çabuk iyileşirsin. Baharda New York’u kaçırmak gerçekten yazık olurdu.

KATHLEEN: Papatyalar için tesekkur ederim.

JOE: Kendine iyi bak.

KATHLEEN: Bakarım.

JOE: Hoşçakal.

KATHLEEN: Hoşçakal

Referanslar

Benzer Belgeler

Sinema filmlerini diğer sanat eserlerinden ayıran en önemli özelliklerden biri olan kurgu, içinde bulunduğumuz dünyayı benzer ama farklı olarak bir gösterir çünkü

• Histidin, formiminoglutamat ve glutamat üzerinden, folik asit koenzim olarak kullanılarak..

1939’lu yıllarda Türkiye’nin ve dünyanın sorunları ile ilgili denemeler yazmış, Avrupa’daki faşizmin etkisi ile Türkiye’de Turancılığın yeniden

“anan kurban olsun sana'' gibi tabirler hariç, kurban gitmek, kurban vermek, kurban etmek, kurban seçmek, kurbanl ık koyun gibi bakmak.... gibi deyimlerin

• 36-38.haftalar arasında sezaryen doğum planlanır (insersiyon anomalisi 35.GH).. • Kan bankası ile irtibata geçilir, olası massif transfüzyon

İzlem sürecinde, karşı cinsiyet davranışları daha erken yaşta ve şiddet- li olarak başlayan ve ergenlik dönemine kadar ısrarlı olarak devam eden iki olgumuzda (Olgu A ve

ağırlaşması – Ankara Ticaret Odası – Beyaz – Evvel – Normal Şartlar Altında 5-Tersi, dişin üstündeki ince zar – Tersi, yemeklik bir et cinsi – Çinko’nun simgesi

Onun mimarı vasıtalarla ifadesini tesbit ve tebellür ettirmek için bu çok bir zaman değildir; bil- hassa ki, bütün dünyayı tesiri altına