• Sonuç bulunamadı

Caner Taslaman, Allah’ın Varlığının 12 Delili, (Destek, İstanbul, 2016, 232 sayfa.)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Caner Taslaman, Allah’ın Varlığının 12 Delili, (Destek, İstanbul, 2016, 232 sayfa.)"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

437 Kitap Tanıtımı |Caner Taslaman

Allah’ın Varlığının 12 Delili

etmeyen yazar, zamansız bir Tanrının zamanın içindeki olayları bileceği ve müdahale edebileceği fikrini daha makul görmektedir (s.247).

Müellif, sonuç bölümünde ise fatalizm hakkında ileri sürülen çözüm önerilerini ve bunlara yönelik itirazları basit bir dille özetlemekte, bu çözüm önerilerinin yapısını analiz ederek bunların geçerliliklerini irdelemektedir. Aynı zamanda bu çözüm denemelerinin ne kadar ikna edici oldukları hususunu okurun takdirine bırakmaktadır.

Batı düşüncesindeki Fatalizm problemini Tanrının ön bilgisi ve özgür irade bağlamında ele alan Özgökman, eserinde bu konuda öne sürülen çözüm denemelerini kronolojik bir sırayla incelemektedir. Öne sürülen çözüm denemelerine bakıldığında, okurlara bu sorun hakkında farklı bir bakış açısı kazandıracağını söylemek mümkün görünmektedir. Bu nedenle, problemin çözümü için farklı bakış açılarını içeren söz konusu eser, bu soruna ilişkin çözüm önerilerini merak eden araştırmacılar için kaynak eser niteliği taşımaktadır.

Beşir AYDİN

Mardin Artuklu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi

Caner Taslaman, Allah’ın Varlığının 12 Delili,

(Destek, İstanbul, 2016, 232 sayfa.) İnsanın dünyaya gelmesiyle birlikte yaptığı ilk şey, kendisini ve çevresini tanıma faaliyetidir. Düşünen bir varlık olarak insan, hayatının ilk evrelerinde çevresindeki her şeyin onun için tasarlandığını varsayar. Ancak bir müddet sonra evrenin büyüklüğünü ve kendisinin bu devasa düzenin küçücük bir parçası olduğunu fark eder. Bu fark edişle birlikte hayatı ve varoluşunu sorgulayan insan; varlığının nedenini, varlık sahasındaki varlıkları var edenin neliğini ve varoluşun sebeplerini aramaya başlar. Bu problemlere karşılık olarak içinde yaşadığı toplumun inançları bir takım cevaplar üretse de buna ilişkin tatminsizlik, insanın cevap bulma arayışına girmesine sebep olur. Bu arayışın çıkış noktası, “Tanrı var mı?” sorusudur. Bu hususa ilişkin farklı yaklaşımların varlığından söz edilebilir. Bu yaklaşımlardan iki zıt noktada görüş belirten akımlar ise teizm ve materyalist-ateizmdir. Söz gelimi teizm Tanrı vardır cevabını verirken materyalist-ateizm ise Tanrı diye bir şeyin olmadığını öne sürmektedir. Bu iki zıt görüş de kendisi dışındaki düşüncelerin hak olmadığı iddiasıyla, ortaya koydukları inanç biçimlerini delillendirme yoluna gitmektedir. Bunun sonucu olarak da din adamları ve filozoflar tarafından konuya ilişkin birçok eser kaleme alınmıştır. Bu eserlerden biri de teizmi savunan Caner Taslaman’ın, Allah’ın Varlığının 12 Delili adlı kitabıdır.

Taslaman kitabın giriş bölümünde Allah’ın varlığının delillendirilmesinin, İslam akidesi bağlamında ne kadar önemli olduğuna dikkat çekmektedir. Zira Allah’ın varlığına iman, İslam dininin temel şartıdır. Bu imana ulaşmada aklın vazgeçilmez bir rolü vardır. Yazar da bu gereklilikten yola çıkarak Allah’ın varlığının akla dayalı temellerinin olduğunu göstermeye çalışmaktadır. Bunu yaparken de Kur’an-ı Kerim’in Fussilet suresi 53. ayeti ve Zariyat suresi 20-21. ayetlerinden yola çıkmaktadır. Bu nedenle dış dünyadaki gözlemleri sonucunda ortaya koyduğu kanıtları evren delili, insanın iç dünyasına bakarak ortaya koyduğu kanıtları da fıtrat delili olarak iki grupta toplamaktadır (s.16).

Kitabın birinci bölümünde evren delillerinden söz eden yazar, kozmolojik delil gibi klasik delilleri farklı adlandırmalarla yeniden bahse konu etmektedir. Bu klasik delilleri açıklarken modern bilimin Big Bang

(2)

438

Artuklu Akademi | Journal of Artuklu Academia5 (2) 2018

teorisi, entropi yasası gibi bilimsel ve matematiksel verilerinden yararlanmaktadır. Bu veriler ile materyalist-ateizmin “mutlu tesadüf” olarak adlandırdığı, her şeyin bir tesadüf sonucunda oluştuğu fikrini de çürütmeye çalışmaktadır. Taslaman, teizmin evrene ilişkin mevcut yasaları, materyalist-ateizmden daha iyi açıkladığını belirtmektedir. Bunun sonucu olarak da teizmin materyalist-ateizme tercih edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır (s.119).

Müellif, ikinci bölümde, fıtrat delillerini savunurken mantıksal akıl yürütmelere özellikle yer vermekte ve detaylı anlatımlarla da delillerini zenginleştirmektedir. Taslaman önermelerinde materyalist-ateizm ile teizmin ayrıldığı noktaları tespit ederek bu noktalar üzerinden delillere dair düşüncelerini kanıtlamaya çalışmaktadır. Ayrıca fıtrat delillerinin evren delilleri gibi somut olmaması gerekçesine dayanarak bu delilleri açıklarken gündelik yaşantıdan aldığı örneklerden yararlanmaktadır. Bu anlatım tarzıyla da delillerin daha kolay anlaşılmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Söz gelimi iradenin varlığını ortaya koyarken gün içerisinde giydiğimiz kıyafetler arasındaki seçimlerimizi iradeye bir örnek olarak göstermektedir (s.169-170).

Genel hatlarıyla bakıldığında Taslaman’ın, kullandığı argümanlar ile materyalist-ateizmin görüşlerini çürütmeye çalışarak Allah’ın varlığını kanıtlamayı amaçladığı görülmektedir. Bu amaca uygun olarak klasik delillerle yetinmeyip bunları yeni bilimsel sonuçları kullanarak güncelleme çabasındadır. Bu yönüyle eser din felsefesi alanında çalışan akademisyenlerle lisansüstü öğrencilerinin yanı sıra, Tanrı’nın varlığı konusuna ilgi duyan genel okuyucu kitlesine hitap etmektedir.

Sabit EROĞLU

Mardin Artuklu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi

Referanslar

Benzer Belgeler

Özetle mesele şudur; şayet bir beldede Allah'tan başkasına dua etmek ve bunun tamamlayıcıları olan ameller ortaya çı- karsa; belde ehli bunu devam ettirirse; bunun için

Böylece gelen hediyeyi onlarla paylaşırdı.” Buhârî, Rikâk, 17 Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem ilmin önemine dikkat çekmek için bir hadisinde şöyle

İslamiyet’in tamamıyla ve resmen tanınmış ve diğer dinler ile eşit olduğu ve Müslümanlarının da bütün diğer resmen tanınmış dinler gibi, tam olarak medenî hürriyet

Vakit, ilim talebi için, ibadet, r ızık kazanmak, çocuk e ğitimi ve salih ameller için gerekli bir şeydir ve sahip oldu ğun en değerli şeydir.. Vakit tek sermayendir,

Bu iki doktor, çörek otu ile ilgili laboratuvar çal ışmalarında şu sonuca ulaştılar: "dört hafta boyunca günde iki kere bir gram çörek otu kullan ımı, lenf

etkinliklerimizi gerçekleştirmede değerlendiririz. Bu konu ile ilgili başkalarının sunduğu farklı çözüm önerilerini dinleriz. Bakış açılarını inceleriz. Çözüme

Allah’ın bilgisi, Allah’ın irade ettiği hususlarda etkili ol- duğunda bu, Allah’ın egemenliği ve iradesi için bir sınırlanma olarak görülmüyorsa; Allah’ın iyiliği

Bu üç nitelik şu demektir: Güzel olan ı doğrulamak ki güzel olan cennettir, Allah’a isyandan sakınmak ve tüm hayat ını Allah için vermek üzerine inşa etmek.. Bunlar