• Sonuç bulunamadı

1939-1945 Dünya savaşırken Türkiye:Zehirli gaz korkusu...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "1939-1945 Dünya savaşırken Türkiye:Zehirli gaz korkusu..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

O

1

939-40 Kışı Türkiye'de başlamıştır, ilk karlar düş­ mektedir, Avrupa'da harp vardır ama hem Fransa'da, hem İngiltere'de, hem Almanya’da sa­ vaşmaya değil, Noel’in kutlanma­ sına hazırlanılmaktadır. Dünya basınında askerlerin ve silahların yerine donatılmış çam ağaçları­ nın fotoğrafları yayınlanmaktadır.

Meşhur Maginot (Majino) ve Slegflred (Zlgfrld) hatlarından da artık oraları ziyaret edip birlikle­ re şarkı söyleyen veya temsil ve­ ren ünlü artistlerin İsimleriyle bir­ likte, o vesileyle bahsedilmekte­ dir: Marucia ¿havailer, Maginot’-

ta, Anny Ondra Slegfrled’tedir! Böyle olunca Türkiye’de de hayat her geçen gün biraz dana norma­ le dönüşmektedir.

Daha Avrupa'da harp rüzgâr­ ları esmeye başladığında hükü­ met oralardaki vatandaşlarımıza, özellikle öğrencilerimize “ yurda dönmelerinin iyi olacağT’nı du­ yurmuştur. Nitekim bunlar Al­ manya Lehistan'a saldırmadan yola çıkmışlardır. Talebelerin mü­ him bir kısmı Almanya’dan, mü­ tebakisi de İsveç ve Belçika'dan gelmektedirler.

• Korkulu rüya:

zehirli gaz

Bir hafta sonra da trenle Fransa’daki Türklerden bir grup döner. “ Paris’ten gelen Türk yol­ culara Fransızlar bir dostluk eseri olmak üzere gaz maskesi vermiş­ lerdir” . O günlerin korkulu rüya­ sı zehirli gazdır. Herkes bunun kullanılacağından endişe etmek­ te, tedbir almaktadır. İstanbul’da da maskelerle tatbikat yapılmak­ ta, okullarda bunların nasıl takı­ lacağı öğretilmektedir. Pasif ko­ runmayla ilgili talimatnameler ya­ yınlanmaktadır. İstanbul'da bu İş­ le 46—47 yaşlarında on bin kişi görevlendirilmiştir.

A raştırm a A sistan ı: FİDAN TÜRKENT F otoğraf: SELAHATTİN GİZ

Hazırlayan

METİN

TOKER

Yurt dışındaki öğrenciler çağrılıyor, müzelerdeki eserler Iç Anadolu;'ya

gönderiliyor, ihtiyat erler silah altına alınıyordu

zehirli gaz

korkusu

1

Günün Olayları

• İstanbullular

mebuslardan neler

istiyorlardı?

• iki ay sonra da

dönüyorlar

Başka bir tedbir müzelerde 6 Eylül tarlhliCumhuriyet’In bildir­ diğine göre “ İstanbul müzeleri dün ziyaretçilere kapatılmıştır” . Tarihî eserlerden bir kısmı İç Anadolu'ya gönderilmekte, nak­ il kâbll olmayan bir kısmı ise "gizil tutulan mahzenler” e yer­ leştirilmektedir. Memleketin ba­ zı mıntıkalarındaki İhtiyat erler de blrbuçuk ay talim ve terbiye İçin askerlik mükellefiyeti kanununun 58. maddesi uyarınca silah altına çağrılmaktadır. Ancak bu, “ sefer­ berlik İlân e d ildiği veya edileceği” yolunda söylentilere sebebiyet verince başbakanlık bir tebliğ yayınlar ve herkesten İşi, gücü İle uğraşmasını ister. Askere alınma mahallî bir olaydır.

Bunlar hep eylül ayı hareket­ leridir. Yani, Polonya’nın işi he­ nüz bitirilmemiştir, orada savaşıl­ mazadır. Maarif Vekâleti 25 Ey- 101’de Almanya’daki ve Fransa’­ daki bütün talebelerin, İsviçre, İtalya, Ingiltere ve Belçika'daki devlet talebelerinin yurda dön­ mesini emreder. Fransa ve Al­ manya dışındaki özel dövizli ta­ lebeler kendi bildikleri gibi yapa­ caklardır. Gelenler buradaki fa­ kültelere yerleştirilir. Ancak vazi­ yet bir süre sonra tavsar. Kasım ayında ise "Avrupa’da dönen ta­ lebelerin tahsillerine devam et­ mek üzere tekrar mekteplerine la­ desine karar verilir” .

Harbin tesiri artık hemen sa­ dece piyasadadır. O sıralar bir “ Pazarlıksız satış kanunu” yürür­ lüktedir. İki yıldan beri de sözde tatbik edilmektedir. Bir gazetenin başlığı şöyledlr:

“ İşini bilenler eskisi gibi ça­ tır çatır pazarlık yapıyorlar. Ne ol­ du ise kendilerini yaldızlı tabela­ lara kaptıran safdillere oldu” . Pi­ yasanın karışıklığı o usulü tama- miyle ortadan kaldırır. Bu arada ev kiraları da mesele olur. Gerçi “ Ev kiralarının arttığı yolunda İle­ ri sürülen şikâyetler neticesi ya­ pılan tetkikte bunun münferit ba­ zı şikâyetlere dayandığı ve aslın­ da klralann yükselmemiş olduğu gibi Beyoğlu ve Şişli’de on sene evveline göre düşük oyduğu an­ laşılmıştır” . Ama Cihangir’de ve Flruzağa'da ev sahiplerinin "or­ tada hiçbir sebep mevcut değil­ ken kiralara beş ile on lira arasın­ da zam yapmak istedikleri” tes- bit edilir. O tarihte Cihangir’de denize bakan dört odalı bir apart­ man dairesinin aylık kirasının otuz lira olduğu düşünülürse bu, üçte bir zam demektir.

Başka bir açıkgözlük “ ayarı bozuk altınlar’Ma yapılmaktadır. “ Bazı kimselerin fazla kazanç hır­ sıyla düşük ayarlı altınlardan ya­ pılmış bilezikleri üzerine yaldız vurmak suretiyle 22 ayar altın fi­ yatına satmaya teşebbüs ettikleri görülmektedir.”

Bu sırada İstanbul Polis Mü­ dürlüğü yaptığı takip neticesi Havyar Handa Teoprostos, Fillp ve Hayım adlı üç karaborsacıyı tevkif eder. Üstlerinde 100 ster­ lin, 350 drahmi, 3 bin liret ve “ bir çok mark” bulunur. Bunların bu- . raya ecnebi para getirerek harice yî altın kaçırdıkları anlaşılır. ^

• Ama hayat

devam eder

Bunlar Avrupa'daki harple il­ gili marifetlerdir. Ayrıca normal yaşam tabiî devam etmektedir:

BURSA (özel) • Buranın Atlas köyünde kör bir kız komşusu bir kadın tarafından “ nişanlın gel­ miş, seni görmek İstiyormuş” di­ ye kandınlmış ve kendisini nişan­ lısına götürecek olan zata teslim edilmiştir. Zat kızı bir orman ke­ narına götürüp “ İşte, nişanlın” demiş ve kendisi nişanlısı gibi davranarak kör kıza tecavüz ve berbat etmiştir. Yanlışlığı anla­ yan biçare, adamı yakalayıp

kö-Cihangir ve

Firuzağa'da ev sahipleri

kiralan 5-10 lira

artırdılar. Bazı

açıkgözler düşük ayarlı

altınlara ya ld ız vurarak

22 ayar fiyatına

sattılar

ye götürmüş ve adam tevkif edil­ miştir (7.11.1939).

★ ★ ★

BURSA (özel) ■ Şehrimizde çirkin bir vaka olmuştur. Üç kişi evinin kapısını çalmakla meşgul olan sağır ve dilsiz genç kızı ya­ kalayarak ve başına palto atarak kaçırmışlar ve Pınarbaşı mezarlı­ ğında zavallıyı berbat etmişlerdir. Suçlular yakalanarak meşhud suç mahkemesine verilmişlerdir. Üçü de yaşlı başlı İnsanlardır. (26.10.1939).

Harbin başlamasıyla birlikte yiyeceklerden ev kiralarına her şey yükselişe geçti.

Ama fiyatlar lira zannedilmesin. Hepsi kuruştur. Yani bir kilo saf Urfa yağı:

130 kuruş.

Maskeli balolar, millî kıyafetli balolar harp yıllarının umuma açık eğlenceleriydi. Bunlar daha ziyade başkentte, onun

dar sosyetesi içinde rağbet görürdü ama ¡stanbul'dakiler de pek eğlenceli geçerdi.

İstanbul mebusları senede bir defa partilerinin ilçe merkezlerinde

veya h a lk ­ evlerin d e

halk odalarında vatandaşların dertlerini böyle yarı gelip din­

lerlerdi.

1

940 yılı yaklaşırken, İstanbul milletvekilleri seçim bölgelerine gel

inişler ve halka tem aslar yapm ışlardır. Bu tem aslarda milletvekille­

ri — o zam anlar kendilerine “ m ebus” deniliyor ve “ mebus bey”

diye hitap olunuyordu— 350 adet dilek tesbiı etmişlerdir. Cum huriyet ga­

zetesinin bildirdiğine göre, bu dileklerin “ en önem lileri” şunlardır:

1. A raav utkö yü 'n de bir ilk m ektep yapılması.

2. Beyoğlu sem tinde dolaşan kimsesiz serseri çocukların toplattınlm ası.

3. Bel. tahsildarlannın muayyen m üddetten evvel mükelleflere baciz ih­

barnam esi gönderm em eleri ve halka kolaylık göstermeleri.

4. Tramvay İşçilerinin İ ş K anunu’na m ugayir olarak bir saatten fazla ça­

lıştırılm am ası.

5. İlk tahsil çağındaki çocuklardan bazılan m ecburi tahsile tâbi tutulm a-

dıklann dan bunun önüne geçilmesi.

6. M ecidiyeköy’nde bir m ekteb yapılması, köy sokaklanna lam balar kon ­

ması, sabah ve akşam lan ameleler için tram vaylarda ucuz amele biletleri

ihdası.

7. Tarihim izde ismi geçen büyük şahsiyetlerin, bu m eyanda Evliya Çelc-

bi’yle Şinasi’nin ortadan kalkan m ezarlarının tesbiti.

:

Bilhassa gençlerin hassasiyetle üstünde durdukları bir konu ekaliyetin

yabancı dilde bağıra çağıra konuşması ve bazı dükkânların gece ecnebi plak­

lar çalmasıdır.

Bütün yukarıdaki hususlarda ilgili dairelere gereken haberler gitmiştir.

• Bu operet başka operet

• ; \ u n

İstanbul’da İstiklâl C addesi’nde 26 n o .’lu binada Halk Opereti namifc fa­

aliyette bulunan Mulenruj müessesesinin C .H . Partisi’yle hiçbir alâkası ol­

madığını tavzihe A .A . m ezunudur.

i î ;

• Her köy MilG Şefi

seyredecek

C H P ’nin teşebbüs ile evvelce iki kıymetli ressamımıza yapıtırılan Millî Şef

yahut Fsmet İnö nü 'n ün resimleri köy odalarına ve köy mekteplerine varın­

caya kadar bütün devair ve müessesata yetecek m iktarda basılmak üzere

bir müesseseye sipariş verilmişti. Bu müessesece hazırlanan nümuneler be­

ğenilerek derhal teksire başlanm ası, tebliğ edilmiştir. Birinci Kanunun

10’undan evvel peyderpey tesellüme başlanacak olan bu resimlerin her yerde

muntazam ve mazbut bir şekilde asılmasını temin İçin çerçeveli olarak te-

viz partice düşünülm üş ve icabeden tedbirler alınmıştı.

GÜNÜN İLÂNLARI

Dünya sinemacılığının şaheseri

Marie Antoinette

MELEK İPEK Norma Shearer Tyrone Power

4 B. teşrin çarşamba akşamı Frans nüshası ve tng. Nüshası Dikkat: 2 devre ve 16 kısımlık olan bu film bir defada gösterilecektir. Fiyatlarda zam yoktur. Çarşamba gecesi için numaralı koltuklar şimdiden satılmaktadır. Me- lek’te localar kamilen saülmışür. Müteakip geceler için dahi şimdiden yerlerimizi kapatabilirsiniz. Cumhuriyet 2.10.1939

Ademi iktidar ve bel gevşekliğine

HERMOBİN

tabletleri her eczanede bulunur.

(P.K . 1255) G alata-İst.

Çocuk hekimi

Dr. Ahmet Akkoyunlu

Taksim-Talimhane Palas 4. Pazardan maada her gün saat

15.00’ten sonra.

Göz mütehassısı

Dr. Şükrü Ertan

(Cağaloğlu Nuruosmaniye Cad. no. 5 Dr. Osman

Şerafettin Apt.)

Lig maçları en çok 3 bin

lira hasılat yapıyordu

5 liralık hakemler.

ilk.orta ve liselerde öğretim başlıyordu

Kitap sıkıntısı var!..

1

9 3 9 sonbaharı. İlkokullar, o rta-

dır ve bunlar bir komisyon tarafından

Umum M üdürü Faik Reşit Bey’in

bası-okullar ve liseler açılmıştır. O r-

sözlü olarak yapılır. Başaranlara orta-

na demeci şudur:

taokul ve liselerin imtihan tali-

okul ve lise diploması verilir. Ortaokul

ve o fta n,cklep kilaplarm .

matnamesi de ilân olunmuştur. Ders yılı

mezunları liselere otomatik şekilde alı-

.

. . . .

. . .

kt

s i r i . r i ,

3 ’’kanaat notu devresT’ne aynim ,ştıı.

nırlan Lise mezunlan üniversiteye

gire-\ / * » » ;

yık başından

o

bilmek ,çın ayrıca bır “ olgunluk ıırnt,-

V

vab vBerm ek İm kân,m bazen

güçleştir-A rab k ’a- 2 Devre: 11 güçleştir-A ralık lan 10

h a n ,’na tab, tu ulurlar. O, yazılıdır.

mek(e jse de erlesj ünü ^

„5o k .

\ 3 Devre: 1 M art’tan ders yüı

Öğretim başlar, ama 1939 da da bir

s g n ||r iam am lanm akt!ldlr. Lise ki, ap.

sonuna kadardır. Notlar öğretmenler ta-

sıkıntı yardır: Okul kitaptan bulunana-

|ann dan da son

ders|erine

rafından her devre bitiminden beş gun

m aktadır, verılenn bunları aram aktan

. . . . ... , kit!ın|9r h . niİ7

- »

t *

"

' î

»:

c a n i .n ç ı k m ı ş t ır .b i r ç o k « S H m k i -

S f i ” “

S S S S Ü

S i

seler uç sınıftır. Bunların bınnc, ve ıkına

tapç, dolaşm akta, ayaklarına kara su-

i inde sa(

(lk a n |masl için M aarif

sınıflarında geçebilmek ıçm uç kanaat

1ar inmektedir. Gazeteler onlann feryat-

M atbaas| bü,ün {eşki|âtly|a geceli

gün-notu ortalamasının en az beş olması la-

lanyla M u d u r

düzlü çalışm aktadır. Kitabların

mem-zımdır. Tam not, 10 dur.

ORTALIK T O Z P E M B E

leket dahiline yayılış, günü gününe

ta-.

. . .

Bura karşılık resmi açıklamalar bu-

kip olunm aktadır. Mekleblerin

açıldı-Ortaokulların da, liselerin de son

tun kitapların mevcut olduğunu bıldır-

- ü bütü (

ii merkezlerinde

ki-sımflannda ise, “ bitirme imtihan,” var-

mektedir. M aarif Vekâleti Neşriyat

fab*“

a ç.kması temin olunm uş­

tu r."

LİRA D E Ğ İL , KURUŞ!

« V â t l ^

R

:>.fec-v ^

O lay, bugünkü olaydır am a,

1

1939’da fiyatlar biraz değişiktir. İşte, 18

Eylül 1939 günü “ M aarif Vekâleti Mek­

tep K itapları" başlığı altında yayınla-

nan bir üste:

(İsimleri ve fiyatları)

1. Yeni İlk Cağrafya 4. sınıf 21 krş.

5. sınıf 30 krş.

2. Solfej - 54 krş.

_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _

_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _

3. Refik H alid’in

.J L

Yezidin K ız ı... 60 krş.

Bir Avuç Saçma ... ” krş.

^

Bir İçim Su ... ” krş.

• *> müh#- V s ' ■

Ağa Paşanın Hatıratı ... " krş.

Ay Peşinde ...

Memleket Hikâyeleri ... ” krş.

V v ’* s

j j

İstanbul’un Bir Yüzü ... ” krş.

Deli ... ” krş.

ciltlerini almak isteyenlere 25 krş. fark

ilâvesi. (M ektepler ve kitapçıların yan-

: \

^

lışsız ve en m üsait fiyatlarla alm ak için

Çocuklar yazın bilip, okullarının başladığına mı üzülsünler, kitapçılarda

semilı Lütfü ve Suhulet kitabevlerine

kuyruk oluşturup vakit öldürdüklerine mi?

m üracaat etmeleri.)

4

Bir Galatasaray-Fenerbahçe maçında iki kaptan. GalatasaraylI Avni ve Fenerbahçeli Cevat’ın arasında

hakem Ahmet Adem brüt beş lira ücretle idare ettiği maçta topların havasını kontrol ediyor.

10 kuruş

vererek

sabahtan

akşama kadar

19 Mayıs

Stadyumunun

Maraton Kulesi

arkasında ye*

alan patinaj

\

sahasında

kayıtabiliyordu

A

V R U PA ’da harp çıkarken, T ürkiye’de yeni spor sezo­nu d a başlam ak üzereydi. Sporun yeri gazetelerde b u ­ günle kıyaslanmayacak kadar küçük, çeşnisi ise, çok d a­ ha zengindi. T abiî en büyük ilgiyi gene futbol çekerdi, am a a t­ letizm, tenis ve yüzme m üsabakalarını da kalabalık kütleler iz­ lerdi. A n k a ra ’nın da kendine öz bir spor hayatı vardı. O rada da futbolun yanında bilhassa a t koşu lan ve tenis ile kayak son derece canlıydı.

10 KU RUŞA AKŞAM A KA DAR

Z aten o yıllar A nkara son derece m edenî bir başkent gö- rüntüsündedir. H ipodrom u vardır, paraşüt kulesi vardır, atış poligonu vardır, golf sahası vardır, tenis klübü vardır, buz üze­ rinde patinaj yapılabilm ektedir. İşte, U lus’tan bir haber:

“ 19 Mayıs S tadyom u’nun M araton Kulesi arkasında h a­ zırlanm ış olan patinaj sahasında havaların m üsait gitmesiyle tekrar faaliyete geçilmiştir. Saha biraz daha büyütülm üş, m ü­ zik ve ufak bir de büfe teinin edilm iştir. Bay ve bayanlar 10 kuruş m ukabili akşam a k ad ar güzel bir spor günü yaşayabil­ m ektedirler.”

Bu da başka bir haber:

“ Dün Halkevi ve A nkara bölgesine bağlı klüplerle Siya­ sal Bilgiler O kıılu, Z iraat ve Gazi T erbiye E nstitüleri, Devlet K onservatuvarı, Polis Koleji kayakçıları 200 kişiden fazla bir kafile halinde Dikınen’in karlı sırtlarında kayak yaparak, akor­ deon çalarak ve dans ederek eğlendiler.”

A T Y A RIŞLA R IN IN Z A R İF BAYANLARI

At yarışlarının 1 num aralı seyircisi ismet İnönü olduğu için bu yarışlar çok seçkin izleyiciler çekm ektedir. U lus bu yarışla­ rın reslm altlarını şöyle verm ektedir: “ Dün h ipodrom da son­ b ah ar at yarışları sona erm iştir. Kalabalık bir halk kütlesi ve bu arad a, birçok zarif bayanlar yarışları alakayla takip etm iş­ lerd ir.”

İnönü bazen arad a bir büyükelçiyi kabul etm ekte, bu da siyasî olay yaratm aktadır. M illî Şef konserlerin ve temsille­ rin de m üdavimidir. Bunlar başkentte boldur: " P a ris ’te ve Ma- nih’te m eşhur piyanistlerin talebesi olarak yetişmiş genç kon- servatııvar m uallimi M ithat Fenm en ilk piyano konserini b a­ şarıyla vermiştir. Şef Dr. P raetorius’ıın yönelimindeki konserde B eethoven’in eserleri çalınm ıştır.”

A nkara radyosunda da opera geceleri düzenlenm ektedir. Ayrıca, A nkara P alas’ta sık sık balolar verilm ektedir. B unlar­ da lokom otifliği d ah a ziyade hariciyeciler ve eşleri y ap m ak ta­ dırlar. A ralık sonunda bir “ Millî K ostüm lü b a lo ” olacaktır. T ertip kom itesinde sonraların birçok büyükelçisi vardır:

Ce-vat A çıkalın, Basrl L o star, Selahaddin A rbei, Bülent Uşaklı- gil, nureddin Vergin, Settar Aksel, Şefkati İstinyeli, Dariîş Tu- nahgil. B alonun fiyatları d a şöyledir: 2 bayan, 1 bay = 6 lira; 1 bayan, bir bay = 5 iira; 1 kişi = 3 lira.

H A K E M E G Ö ZL Ü K , A Ğ Z IN A D Ü D Ü K

Eylül başında Türkiye Yüzme ve Atletizm Şam piyonası bi ter, ikisini de İstanbul kazanır. M elih 200 metreyi 22.7’de, 40,' m anialıyı 57.9’d a koşm uş, 1500 m etrede Rıza M aksud 4.7 iı - yeni T ürkiye rekoru kırm ıştır. Y üksekte jerfi 1.78’i, sı­ rıkla atlam ada M uhiddin 3.50’yi geçmişler, Arat gülleyi 14.04’e, diski 39.62’ye atm ıştır.

Yüzmede İse, 200 m etre serbest 2.39.2’de, 100 m etre sır­ tüstü 1.25’te, 1500 m etre 24.20.4 ’de yüzülınektedlr.

1 E k im ’de İstanbul lig m açları başlar. H aftan ın en önem ­ li maçı Fenerbahçe ile G alatasaray arasın d ad ır. Eski G alata­ saraylI, yeni Fenerli R ebii’nin attığı tek golle Fenerbahçe 1-0 kazanır. Beşiktaş ise, T o p k a p ı’yı 12-0 yener. Ama G alatasaray- F enerbahçe m açına itiraz vardır. Şöyle kİ:

" G .S .ile F .B . arasında geçen h afta yapılan lig m açında hakem tarafın d an çalınan bir d ü dükten sonra, E .B .’nin yap tı­ ğı gol üzerine vâki olan itiraz tetkik edilm iştir. M açın hakemi verdiği raporda golden evvel düdük çalmış olduğunu zikretmesi üzerine ortaya yeni bir hadise çıkm ıştır. H akem rap o ru n u tet­ kik etmek üzere toplanan hakem kom itesi, rapor üzerinde ıızun boylu tetkfkat y aptıktan sonra şu kararları verm iştir:

1- H akem in golden evvel diidiik çalm ış olması dolayısıy­ la, lo pun oyun harici olması ve yapılan göliiıı sayılm am ası,

2~ Nizamsız yapılan bir golden sonra oyuna devam ın ni­ zamsız addedileceği,

3- G ayrlnizam î cereyan eden bir m açın neticesi m uteber sayılamayacağı için futbol kavaidi ıımıımiyeslnc göre maçın ye­ niden yapılm ası. H akem heyeti,hakem ra p o ru n d ak i sarahate binaen G .S . - F.B . m açının yeniden yapılm ası ile, hakem in hu dikkatsizliği dolay ısıyie de kendisine bir İhlar vermiş ve bu k a­ rarı Yüksek H akem K om itesi’ne bild irm iştir.”

5 L İR A L IK H A K E M L E R BU KA D A R O LU R!

A ncak, hakem ler de ne yapsınlar? Bir yıl evvelki m açlar sonunda hakem lerin aldıkları tazm inat 86 liradır. En aşağısı 300, en yukarısı 3 bin Ura hasılat yapan lig maçlarında yeni mev­ sim hakem tazm inatının 5 liradan 10 liraya çıkarılm ası uygun görülm üş, ancak bu çok bulunarak gene 5 liraya indirilm iştir. Birinci küm e m açlarında o rta hakem 5, yan hakem ler 2, İkinci küm ede 3 ve 1 lira alacaklardır.

Haberi veren gazete tavzih etm ektedir: Bu rakam lar brüt tü r!..

a

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Sinop elekt- rik ışığını sis düdüğü sayesinde ilk d e f a görmüş ve binanın ve düdük tesisatının sonsistem olu- şu halkın ziyaretlerini sıklaştırmış, zaten güzel

İkinci Mahmut devrinde yapılan umumi bir tamirat esnasında harici kaplama ve bina- nın çatısı fotoğrafta görülen şekle konmuştur.. İstanbul merkezinde böyle klâsik bir evin

1936 senesinden evvel diploma almış olan mimar- lardan yalnız yüzde yirmi yedisi, 1939 senesinde diploma almış olan mimarlardan ise yüzde altmış üçü henüz bir iş

Mimar, binada eski Türk mimarisinde olduğu gibi - suya hususî bir ehemmiyet vermiştir, havuzlar, havuz taşları, sebil- ler ve bunların geceleri projektörlerle ziya

İstenilen miktarda ahizeler bağlanmasına imkân veren (anten takviye tertibatı) nı havi müşterek antenler bilhassa büyük apartmanlar için elverişlidir.. Böyle bir tesi-

Çinli Hacı Hinen Tsang'ın şehadetinden de anladığımıza göre daha Mi- lâdî Birinci ve İkinci asırlarda harap olan Kinişka manastırı, seyyah Hacının da söylediği

aksam ve girdiler bu tekellerden elde edilmektedir. Yatınm malları sanayiinin % 38,4 gibi büyük bir kesimini teşkil eden taşıt sanayiinin nasıl dışa ba- ğımb olduğunu da

Yabancı sermayeye ilâç aktif maddeleri yapmaları hususundaki telkinler üzerine karşı tedbir o'arak yabancı fabrikalar (dışarıda ya- pıp memleketimize satmak istedikleri)