• Sonuç bulunamadı

Anadili Türkçe olanların Arapça öğrenirken dilbilgisinde yaptıkları yanlışlar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Anadili Türkçe olanların Arapça öğrenirken dilbilgisinde yaptıkları yanlışlar"

Copied!
350
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

ANADİLİ TÜRKÇE OLANLARIN ARAPÇA ÖĞRENİRKEN

DİLBİLGİSİNDE YAPTIKLARI YANLIŞLAR

HÜSEYİN POLAT

DOKTORA TEZİ

YABANCI DİLLER EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(3)

i

TELİF HAKKI ve TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren 36 ay sonra tezden fotokopi çekebilir.

YAZARIN

Adı : Hüseyin

Soyadı : POLAT

Bölümü : Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı Arapça Öğretmenliği

İmza :

Teslim Tarihi : / /2016

TEZİN

Türkçe Adı : Anadili Türkçe olanların Arapça öğrenirken dilbilgisinde yaptıkları yanlışlar

İngilizce Adı : Grammatical mistakes of native Turkish language speakers while learning Arabic language

(4)

ii

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Hüseyin POLAT İmza:

(5)
(6)

iv

TEŞEKKÜR

“Anadili Türkçe olanların Arapça öğrenirken dilbilgisinde yaptıkları yanlışlar” adlı tez çalışması, Arapça öğrenen ve anadili Türkçe olan bireylerin Arapça dilbilgisinde yaptıkları yanlışların tespit edilip çözüm önerilerini sunulmasını amaçlamaktadır. Bu çalışmanın hazırlanmasında başta tez danışmanım Prof. Dr. Musa Yıldız olmak üzere Doç. Dr. Mehmet Hakkı Suçin, Doç. Dr. Kemal Tuzcu, Yrd. Doç. Dr. Derya Adalar Subaşı, Yrd. Doç. Dr. İbrahim Ethem Polat, Yrd. Doç. Dr. Celal Turgut Koç ve Yrd. Doç. Dr. Murat Özcan’a teşekkürlerimi sunarım.

Hüseyin POLAT Doktora Öğrencisi

(7)

v

ANADİLİ TÜRKÇE OLANLARIN ARAPÇA ÖĞRENİRKEN

DİLBİLGİSİNDE YAPTIKLARI YANLIŞLAR

(Doktora Tezi)

Hüseyin POLAT

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Haziran 2016

ÖZ

Anadili Türkçe olan bireylerin Arapçanın dilbilgisini öğrenmede karşılaştıkları sorunların ele alındığı bu çalışmada Gazi Üniversitesi, Arapça Öğretmenliği Anabilim Dalı; Ankara Üniversitesi, İlâhiyat Fakültesi; Kırıkkale Üniversitesi, Arapça Mütercim Tercümanlık Anabilim Dalı ve Kara Harp Okulu’nda Arapça öğrenen öğrencilerin yazılı anlatım kâğıtları incelenmiştir. Araştırmanın uygulama kısmına 283 öğrenci katılmıştır. Araştırmanın kuramsal kısmındaki anlaşılmasında zorlanılabilecek olan durumlarda çeviri yoluna gidilmiştir. Arapçada olmasına rağmen Türkçede bulunmayan dilbilgisi konuları ve Türkçede olmasına rağmen Arapçada bulunmayan dilbilgisi konuları ayrı başlıklar hâlinde incelenmiştir. Uygulama kısmında, yanlış yazılan ifadeler koyu renkle yazılmış olup doğruları yanlarına yazılmıştır. Bazı durumlarda eksik yazılan ifadeler parantez içinde belirtilmiştir. Bazı cümlelerde birçok yanlış tespit edilmiştir. Bu tür cümlelerde sadece ilgili konuda yapılan yanlışlar düzeltilmiş olup diğer yanlışlar olduğu gibi bırakılmıştır. Araştırmanın uygulama sonucuna göre anadili Türkçe olan bireylerin Arapça dilbilgisinde zorlandıkları tespit edilmiştir. Arapça dilbilgisinde yapılan yanlışların en çok sözcükbilimi, cer harfleri, cinsiyet, ad tamlaması, sıfat tamlaması ve olumsuz aktarımda olduğu görülmüştür. Araştırmanın sonunda Arapça dilbilgisinde yapılan yanlışların ortadan kaldırılması için önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler : Dil, Arapça Öğretimi, Yabancı dil öğretim yöntemleri, Arapça dilbilgisi

Sayfa Adedi : 348

(8)

vi

GRAMMATICAL MISTAKES OF TURKISH NATIVE SPEAKERS

WHILE THEY LEARNİNG ARABİC LANGUAGE

(Ph. D. Thesis)

Hüseyin POLAT

GAZI UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES

June 2016

ABSTRACT

This study focused on Turkish native speaker’s grammatical mistakes when they learn Arabic language. During the study the papers that wrote by the studens who learn Arabic language in Gazi University, Arabic Teaching Department; Ankara University, Faculty of Theology; Kırıkkale University, Arabic Interpreting Department and Military Academy. 283 students participated in the implementation of the research. It was translated in cases that are diffucult to understand in the theoretical part of the thesis. Grammar topics which are in Turkish, but it is not in Arabic or which are in Arabic, but it is not in Turkish are discussed under separate headings. Incorrect statements are written in bold and the correct forms of them are written on the side. The incomplete written statements are written in brackets in some cases. It has seen many wrong in some sentences. In these cases only the mistakes made on that subject has been corrected and others have been left as it was. According to the results of the research applications, Turkish native speakers who are learning Arabic language have difficulties in learning the Arabic grammar. It has been found that grammar mistakes made in Arabic grammar usually at word science, hurūf al-jarr, gender, noun phrase, adjective clause and negative transfer. There have been some suggestions in order to avoid from the mistakes which are made in Arabic during learning it at the end of this thesis.

Key Words : Language, Teaching Arabic Language, Foreign language teaching methods, Arabic grammer

Page Number : 348

(9)

vii

İÇİNDEKİLER

ÖZ ... v

ABSTRACT ... vi

İÇİNDEKİLER ... vii

TABLOLAR LİSTESİ... xiv

ŞEKİLLER LİSTESİ ... xv

KISALTMALAR LİSTESİ ... xvi

GİRİŞ ... 1 1.1. Problem Durumu ... 1 1.2. Araştırmanın Amacı ... 6 1.3. Araştırmanın Önemi ... 6 1.4. Araştırmanın Varsayımları... 7 1.5. Araştırmanın Sınırlılıkları ... 7 1.6. Tanımlar ... 8

1.7. Araştırma Konusuyla İlgili Çalışmalar ... 18

1.7.1. Yüksek Lisans ve Doktora Çalışmaları ... 18

1.7.2. Makaleler... 25

KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 31

2.1. Türkçe ve Arapçanın Dilbilgisi Açısından Karşılaştırılması (Karşıtsal Çözümleme) ... 32

2.1.1. Biçimbilgisi (Morfoloji) Açısından ... 36

2.1.1.1. Kelime ... 36

2.1.1.2. İsim ... 37

2.1.1.3. Cinsiyet ... 37

2.1.1.4. İsimlerde Çoğul ve İkililik (Tesniye) ... 39

(10)

viii

2.1.1.6. Belirtme Öğesi ... 42

2.1.1.7. Cer Harfleri, Ad Durum Ekleri ... 43

2.1.1.7.1. Adın Yalın Durumu ... 44

2.1.1.7.2. Belirtme Durumu ... 44 2.1.1.7.3. Yönelme Durumu ... 44 2.1.1.7.4. Bulunma Durumu ... 45 2.1.1.7.5. Çıkma Durumu ... 45 2.1.1.7.6. Tamlayan Durumu ... 46 2.1.1.7.7. Eşitlik Durumu ... 48 2.1.1.7.8. Araç Durumu ... 48 2.1.1.8. İyelik Ekleri ... 49

2.1.1.9. Fiil ve Fiillerde Zamanlar ... 50

2.1.1.9.1. Basit Zamanlar ... 54

2.1.1.9.1.1. Şimdiki Zaman ... 54

2.1.1.9.1.2. Belirli Geçmiş Zaman ... 56

2.1.1.9.1.3. Gelecek Zaman ... 58

2.1.1.9.1.4.Belirsiz Geçmiş Zaman ... 60

2.1.1.9.1.5.Geniş Zaman ... 61

2.1.1.9.1.6. Emir Kipi ... 63

2.1.1.9.1.7. İstek Kipi ... 64

2.1.1.9.1.8. Dilek Kipi ... 66

2.1.1.9.1.9. Şart Kipleri ... 67

2.1.1.9.1.10. Gereklilik Kipi (Şimdiki ve Gelecek Zaman İçin) ... 70

2.1.1.9.1.11. Yeterlilik Fiili (Şimdiki ve Gelecek Zaman İçin) ... 71

2.1.1.9.1.12. –imek (olmak) Fiili ... 72

2.1.1.9.2. Birleşik Zamanlar ... 73

2.1.1.9.2.1. Hikâye Birleşik Zamanlar ... 73

2.1.1.9.2.1.1. Şimdiki Zamanın Hikâyesi ... 74

2.1.1.9.2.1.2. Geniş Zamanın Hikâyesi ... 74

2.1.1.9.2.1.3. Gelecek Zamanın Hikâyesi ... 75

2.1.1.9.2.1.4. Belirsiz Geçmiş Zamanın Hikâyesi ... 75

(11)

ix

2.1.1.9.2.1.6. Şart Kipinin Hikâyesi ... 76

2.1.1.9.2.1.7. Gereklilik Kipinin Hikâyesi ... 76

2.1.1.9.2.1.8. Yeterlilik Fiilinin Hikâyesi ... 77

2.1.1.9.2.2. Rivâyet Birleşik Zamanlar ... 77

2.1.1.9.2.2.1. Şimdiki Zamanın Rivâyeti ... 77

2.1.1.9.2.2.2. Geniş Zamanın Rivâyeti ... 78

2.1.1.9.2.2.3. Gelecek Zamanın Rivâyeti ... 78

2.1.1.9.2.2.4. Belirsiz Geçmiş Zamanın Rivâyeti ... 78

2.1.1.9.2.2.5. Dilek Kipinin Rivâyeti ... 79

2.1.1.9.2.2.6. Şart Kipinin Rivâyeti ... 79

2.1.1.9.2.2.7. Gereklilik Kipinin Rivâyeti ... 79

2.1.1.9.2.2.8. Yeterlilik Fiilinin Rivâyeti ... 80

2.1.1.9.3. Tezlik Fiilleri ... 80

2.1.1.9.4. Zamîrler ... 80

2.1.1.10. Yapım Konusu ... 81

2.1.1.10.1. Fiilden Fiil Yapma ... 82

2.1.1.10.2. Fiilden İsim Yapma ... 83

2.1.1.10.3. İsimden İsim Yapma ... 83

2.1.1.10.4. İsimden Fiil Yapma ... 84

2.1.1.10.5. Fiillerde Çatı ... 84

2.1.1.10.5.1. Edilgen Çatı ... 85

2.1.1.10.5.2. Ettirgen Çatı ... 86

2.1.1.10.5.3. İşteş Çatı ... 86

2.1.1.10.5.4. Dönüşlü Çatı ... 87

2.1.2. Cümle Yapısı (Sentaks) Açısından ... 87

2.1.2.1. Yüklem Bakımından... 87 2.1.2.2. Özne Bakımından ... 88 2.1.2.3. Nesne Bakımından ... 89 2.1.2.4. Tamlamalar Bakımından ... 90 2.1.2.5. Cümle Bakımından ... 90 2.1.2.6.Ulaçlar Bakımından ... 92

(12)

x

2.1.2.8. Adlaştırma Bakımından ... 95

2.1.2.9. Bağlaçlar Bakımından ... 96

2.1.2.10. Zarflar (Belirteçler) Bakımından ... 97

2.1.3.Anlam Bilgisi Bakımından ... 101

2.2. Arapça ve Türkçe Dilbilgisindeki Benzer Yönler ... 101

2.3. Arapça ve Türkçe Dilbilgisindeki Farklı Yönler ... 102

2.3.1. Mazi Fiilin Kullanıldığı Yerler ... 102

2.3.2. Muzâri Fiilin Kullanıldığı Yerler ... 107

2.3.3. Emir Fiili ... 111

2.3.4. Mastarların Kullanımı ... 112

2.3.5. ةبراقملالاعفأ،عورشلالاعفأ،ىحضأ،ىسمأ،دعيمل،داع،حبصأ،لاح،حار،لظ،راص،حبصأ Fiilleri (Nâsıh Fiiller, Harfler) ... 113

2.3.6. Mubteda ve Haber ... 114 2.3.7. İsim Fiiller ... 116 2.3.8. İsmu’l-Fâil ... 118 2.3.9. İsmu’l-Mefûl ... 120 2.3.10. İsmu’t-Tafdil ... 120 2.3.11. Mubâlağâ İsimleri ... 121

2.3.12. Zaman ve Yer İsimleri ... 121

2.3.13. Âlet İsimleri ... 121

2.3.14. Hâl Cümlesi ... 121

2.3.15. Sıfatu’l-Muşebbehe (Niteleme Sıfatları, Sıfat Tamlaması) ... 122

2.3.16. Özellikli Harfler ... 123

2.3.16.1. Cer Harfleri ... 123

2.3.16.2. Yemin (Kasem) Harfleri ... 126

2.3.16.3. İstisna Harfleri ... 127

2.3.16.4. Nidâ (Çağırma) Harfleri ... 127

2.3.16.5. Fiili Andıran Harfler ... 128

2.3.16.6. Şaşırma ve Sürpriz İfade Eden Harfler... 128

2.3.16.7. Ayrıntı (Tafsîl) Harfleri ... 128

2.3.16.8. Uyarma (Tenbîh) Harfleri ... 129

(13)

xi

2.3.16.9.1. Muzâri Fiili Nasb Eden Harfler ... 129

2.3.16.9.2. Muzâri Fiili Cezm Eden Harfler ... 129

2.3.16.9.3. Muzâri Fiili Gelecek Zamana Çeviren Harfler ... 129

2.3.16.9.4. Şart Harfleri ... 129

2.3.16.9.5 İhtimal Bildiren Harf ... 129

2.3.16.9.6. Sakındırma Harfleri ... 130

2.3.16.9.7. Bağlaç Harfleri ... 130

2.3.16.9.8. Soru Harfleri ... 130

2.3.16.9.9. Açıklama Harfleri ... 130

2.3.16.9.10. İstiftâh (Cümleye Başlama) Harfleri ... 130

2.3.16.9.11. Olumsuzluk Harfleri ... 131

2.3.16.9.12. Cevap Harfleri ... 131

2.3.17. Başlama Bildiren Fiiller ... 131

2.3.18. Umut Fiilleri ... 132

2.3.19. Bedel... 132

2.3.20. Mebnî (Son Harfinin Okunuşu Değişmez) Durumlar ... 132

2.3.21. Nâibu’l-Fâil (Sözde Özne) ... 133

2.3.22. Tahzîr (Sakındırma) ... 133

2.3.23. İğrâ (Teşvik) ... 133

2.3.24. İhtisâs (Açıklama Cümlesi) ... 134

2.3.25. Gayru Munsarıf (Çekime Uğramayanlar) ... 134

2.3.26. İsim Fiiller ... 135 2.3.27. Sayılar ... 135 2.3.28. Saatler ... 150 2.3.29. Mefûller ... 153 2.3.30. Belirlilik Konusu ... 156 YÖNTEM... 159 3.1. Araştırmanın modeli ... 159 3.2. Evren ve Örneklem ... 159

3.3. Verilerin Toplanması ve Analizi ... 161

BULGULAR VE YORUM ... 163

(14)

xii 4.1.1. Cinsiyet Konusu ... 166 4.1.1.1. Adlarda Cinsiyet ... 166 4.1.1.2. Fiillerde Cinsiyet ... 167 4.1.2. Çoğul ... 169 4.1.3. Belirtme Öğesi ... 170

4.1.4. Ad Durum Ekleri (Cer Harfleri) ... 172

4.1.5. Arapça Dilbilgisindeki Yapım Konusuyla İlgili Yanlışlar ... 175

4.1.5.1. Fiilden Fiil Yapımıyla İlgili Yanlışlar ... 175

4.1.5.2. Fiilden İsim Yapımıyla İlgili Yanlışlar ... 176

4.1.5.3. İsimden İsim Yapımıyla İlgili Yanlışlar ... 176

4.1.5.4. İsimden Fiil Yapımıyla İlgili Yanlışlar ... 177

4.1.6. Arapça Fiillerdeki Çekim Konusuyla İlgili Yanlışlar ... 177

4.1.7. Eril ve Dişil Zamîrlerin Karıştırılması Yanlışları ... 177

4.1.8. Tekil ve İkili Zamîrlerinin Karıştırılması Yanlışları ... 178

4.1.9. Çoğul Zamîrlerinin Karıştırılması Yanlışları ... 178

4.2. İkinci Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorumlar ... 179

4.2.1. Cümle Öğelerinin Sıralanışı Yanlışları ... 179

4.2.2. Tamlayan Durumu (İzafet) ve İyelik Ekleri Yanlışları... 180

4.2.3. Sıfat Tamlaması Yanlışları ... 182

4.2.4. Sıfatlardaki Karşılaştırma Yanlışları ... 183

4.2.5. Adlaştırma Yanlışları ... 184

4.2.6. Zarflaştırma Yanlışları ... 185

4.2.7. Ortaçlardaki (Sıfat Fiil) Yanlışlar ... 186

4.2.8. Ulaçlardaki Yanlışlar ... 188

4.2.9. Özne Yüklem Uyumu Yanlışları ... 188

4.2.10. Soru Zamîrleri Yanlışları ... 189

4.2.11. ،ناك،ةبراقملالاعفأ،عورشلالاعفأ ،ىحضأ،ىسمأ،دعيمل،داع،لاح،حار،لظ،راص،حبصأ ،نأ ،سيل نإ Fiilleri, Edatları ve ةسمخلاءامسلااÖzel Duruma Sahip Beş İsim ... 189

اذه وه ل سي مهم امهم . ... 190 4.2.12. Mefûl Yanlışları ... 190

4.2.13. Mubteda ve Haber Yanlışları ... 191

(15)

xiii

4.4. Dördüncü Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorumlar ... 197

4.5. Beşinci Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorumlar ... 197

4.6. Altıncı Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorumlar ... 199

4.7. Yedinci Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorumlar ... 199

4.8. Sekizinci Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorumlar ... 200

4.9. Dokuzuncu Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorumlar ... 204

4.10. Onuncu Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorumlar ... 207

4.11. On Birinci Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorumlar ... 210

4.12. On İkinci Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorumlar... 210

4.13. Dilbilgisi ve Bilgi Formuna İlişkin Bulgular ve Yorumlar ... 210

4.14. Güçlük Durumu ... 223 SONUÇ VE ÖNERİLER ... 227 5.1. Sonuç ... 227 5.2. Öneriler ... 229 KAYNAKÇA ... 237 EKLER... 249

EK-1: Anket Formu ... 249

EK-2: Anket Sonuçları (Kara Harp Okulu) ... 251

EK-3: Anket Sonuçları (Gazi Üniversitesi) ... 252

EK-4: Anket Sonuçları (Kırıkkale Üniversitesi) ... 253

EK-5: Anket Sonuçları (Ankara Üniversitesi) ... 254

EK-6: Arapça Dilbilgisi Alanında Yapılan Yüksek Lisans ve Doktora Çalışmaları . 255 EK-7: Arapça Alanında Yapılan Yüksek Lisans ve Doktora Çalışmaları ... 278

EK-8: Uygulamaya Katılanların Yazılı Anlatım Kağıtlarından Örnekler ... 327

(16)

xiv

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Bilgi Formu ve Dilbilgisi Formuna Göre Eğitim Görülen Kurumlar ... 160

Tablo 2. Yazılı Anlatım Kâğıtlarına Göre Eğitim Görülen Kurumlar ... 160

Tablo 3. Yazılı Anlatım Konularının Uzmanlardan Aldıkları Puanlar... 162

Tablo 4. Katılımcıların Cinsiyetine Göre Dağılım Oranları ... 211

Tablo 5. Katılımcıların Yaşlarına Göre Dağılım Oranları ... 211

Tablo 6. Katılımcıların Okudukları Sınıflara Göre Dağılım Oranları ... 212

Tablo 7. Katılımcıların Bilgi Formunda Yer Alan Diğer Konularla İlgili Görüşleri ... 213

Tablo 8. Anket Formuna Göre Katılımcıların Arapça Dilbilgisiyle İlgili Görüşlerinin Aritmetik Ortalama ve Frekansları ... 223

(17)

xv

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Bilgi formu ve dilbilgisi formuna göre eğitim görülen kurumlar ... 160

Şekil 2. Yazılı analtım kağıtlarına göre eğitim görülen kurumlar ... 161

Şekil 3. Katılımcıların cinsiyetine göre dağılımı ... 211

Şekil 4. Katılımcıların yaşlarına göre dağılımı ... 212

Şekil 5. Katılımcıların okudukları sınıflara göre dağılımı ... 213

Şekil 6. Dilbilgisinde genel olarak zorlanma oranı ... 213

Şekil 7. Kelimeleri öğrenmede zorlanma oranı ... 214

Şekil 8. Cinsiyet konusunda zorlanma oranı... 214

Şekil 9. Belirlilik konusunda zorlanma oranı ... 215

Şekil 10. Çoğul yapma konusunda zorlanma oranı ... 215

Şekil 11. Cer harfleri konusunda zorlanma oranı ... 216

Şekil 12. Yapım konusunda zorlanma oranı ... 216

Şekil 13. Fiil çekiminde zorlanma oranı ... 216

Şekil 14. Zamirler konusunda zorlanma oranı ... 217

Şekil 15. İzafet konusunda zorlanma oranı ... 218

Şekil 16. Sıfatlar konusunda zorlanma oranı ... 218

Şekil 17. Adlaştırma konusunda zorlanma oranı ... 219

Şekil 18. ،سيل،ناك،ةبراقملالاعفأ،عورشلالاعفأ ،ىحضأ،ىسمأ،دعيمل،داع،لح،حار،لظ،راص،حبصأ ،نإ أ ءامس سمخلا konularında zorlanma oranı ... 219

Şekil 19. Mefuller konusunda zorlanma oranı ... 220

Şekil 20. Edatlar konusunda zorlanma oranı ... 220

Şekil 21. Sayılar konusunda zorlanma oranı ... 221

Şekil 22. Saatler konusunda zorlanma oranı ... 221

Şekil 23. Arapçanın kurallarını öğrenmede zorlanma oranı ... 222

(18)

xvi

KISALTMALAR LİSTESİ

bkz. bakınız

a.g.e. adı geçen eser

D d, t I ı, i, u, ü A a, e C c, ç vd. ve diğerleri vs. ve saire

AÜ Ankara Üniversitesi

KÜ Kırıkkale Üniversitesi

GÜ Gazi Üniversitesi

KHO Kara Harp Okulu

MEB Milli Eğitim Bakanlığı

s. sayfa

S. Sayı

TDK Türk Dil Kurumu

(19)

1

GİRİŞ

Bu bölümde problem durumu, araştırmanın amacı, araştırmanın önemi, sınırlılıklar, varsayımlar ve tanımlara yer verilmiştir.

1.1. Problem Durumu

Seslerden oluşan toplumsal bir kurum olan dil hem toplumun anlaşmasında bir araç hem de kültürün taşıyıcısı olma özelliğine sahiptir. Dilin ne zaman ortaya çıktığı konusu değişik varsayımlara dayanmaktadır (Ergin, 2011, s.24; Özbay, 2002, s.15; Aksan, 2009, s.11). İnsanlar tarih boyunca dil ile anlaşmalarının yanı sıra birtakım işaretlerle de anlaşma yoluna gitmişlerdir. Ancak dil denen sistem bu anlaşmanın tam ve eksiksiz olarak sağlanmasına imkân vermektedir. Toplumların sahip oldukları kültürel zenginlikler de sonraki nesillere dil aracılığıyla aktarılmaktadır (Kılınç & Şahin, 2012, s.1). Dili, sözlü ve yazılı olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür:

Sözlü Dil: Konuşurken kullanılan seslerdir.

Yazılı Dil: Konuşulan seslerin yazıya aktarılmasıdır (Ergenç, 1995, s.13). Dil, “anadili” ve “yabancı dil” diye de ikiye ayrılmaktadır:

Anadili ise bireyin ailesinden, annesinden ve yakın çevresinden öğrendiği dildir.

Yabancı Dil: Bireyin ailesinde ve bulunduğu ortamda kullanılmayıp başka milletler tarafından kullanılan dildir (Polat, 1998, s.5).

Dünyada birçok dil konuşulmakla beraber dillerin sayısı kesin olarak bilinmemektedir (Aksan, 2009, s.17). Konuşulan dillerin sayıları ve yapıları konusunda değişik çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar eski Yunanlılara kadar dayanmaktadır (Polat, 1998. s.6; Lyons, 1991, s.18).

(20)

2

Bu araştırmaya konu olan Arapça ile ilgili dil çalışmaları ise 8. yüzyılda özellikle Sibeveyh’in tespitleri sayesinde sistematik bir hâl almaya başlamıştır.

Batıda 19. yüzyıla gelinceye kadar yapılan dil araştırmaları eski Yunanca ve Latinceye dayanmaktadır. 1786 yılında Bengal’de hekim olarak çalışan Williams Jones’un, Sanskritçe, Latince ve Yunancanın tek kaynaktan türemiş oldukları fikri büyük ilgi uyandırmıştır. Bu dönemden sonra özellikle bu araştırmaya da konu olan dillerin ve dilbilgilerinin karşılaştırılmasıyla ilgili çalışmalar konusunda yeni bir dönem başlamıştır (Demir, 2011, s.184). Yakınçağdaki dil çalışmaları ise 18. yüzyılda Francis Bacon ve Leibniz, Herder, Wilhelm Humboldt gibi bilim adamları sayesinde büyük ilerlemeler kaydetmiştir (Aksan, 2009, s.19-20; Suveyd, 1993, s.49).

Dil araştırmaları konusundaki ciddi çalışmaların 20. yüzyılda ortaya çıktığı görülmektedir (Ekmekçi, 1983, s.106-107; Walter, 1986, s.83).

Yabancı dil öğretimi tarihsel süreç içerisinde bazı aşamalardan geçerek günümüzde çeşitli yaklaşım, yöntem ve tekniklere dayandırılmaktadır. Bu bağlamda Arapçanın yabancı dil olarak öğretimi de yeni yaklaşım, yöntem ve tekniklerle yapılmaya çalışılmaktadır. Günümüzde Arapçanın Türkiye’de öğretimi orta, lise ve yüksek öğretim kurumlarında yeni gelişmeler ışığı altında yapılmaya çalışılmaktadır. Ancak Arapçanın anadili Türkçe olanlara öğretimi konusundaki başarılar eskiden beri önemli tartışma konusu olmuştur. Dil araştırmaları 20. yüzyıla kadar genellikle dilbilgisi üzerinde yoğunlaşırken 20. yüzyılın son zamanlarında ve günümüzde bu konudaki araştırmalar dinleme, okuma, yazma, konuşma gibi beceriler üzerinde yoğunlaşmıştır.

Sesler, harfler, heceler, kelimeler ve cümleler dilin temel taşlarıdır. Cümlelerden oluşan bir metinde yapı, tür, görev, işleyiş ve anlamlar dilbilgisi yardımıyla incelenip çeşitli kurallar konulmaktadır. Dilbilgisi; sesbilgisi, morfoloji, sözdizim gibi dili oluşturan temel öğelerin araştırılmasında da önem arz etmektedir. Dilbilgisi; düzenleyici kurallar, eğitime yönelik faaliyetler, konuşma, yazma gibi faaliyetlerde de en temel konudur. Dilbilgisi, ayrıca klasik, üretimci, işlevsel, söyleyiş, metinbilgisi gibi alt dallara ayrılmaktadır (Peçenek, 2008, s.71). İlkokuldan üniversiteye kadar olan ve öğrenilerek edilen dilbilgisi “okul dilbilgisi”, araştırma amacıyla kullanılan dilbilgisi için de “bilim dilbilgisi” tanımları kullanılmaktadır.

(21)

3

Okul dilbilgisinin 1780 yıllarında Fransa’da başlayıp 1870 yılında birinci aşamayı tamamladığı varsayılmaktadır. Buna göre okullarda öğretilecek dilbilgisinin tespit edilmesi gerekmekteydi. Yüzyılı aşkın bir süre devam eden okul dilbilgisi araştırmaları sonucunda 1920’li yıllarda okullarda dilbilgisi programları önemli yer tutmuştur. 1960’lı yıllara gelince okul dilbilgisindeki bazı öğeler çıkarılmış ve dil ile diğer bilimler arasındaki ilişkileri güçlendirilmeye yönelik çalışmalar artmıştır. 1970 ve 1995 yıllarında okullardaki dilbilgisi kavramında bazı değişiklere gidilmiştir. Bu son değişiklere de “yeni dilbilgisi” adı verilmiştir (Güneş, 2013, s.72-78).

1970 ve 1995 yıllarında değişime uğrayan yeni dilbilgisi ile önceki dönemleri kapsayan geleneksel dilbilgisi arasında; teori, amaç, içerik, etkinlik ve yöntem bakımından farklılıklar bulunmaktadır. Yeni dilbilgisi, biçimi ikinci plana itip mantığı ön plana çıkarmaktadır. Ayrıca dilbilgisi kurallarını öğretmek yerine dilin kendisini öğretmeyi amaçlamıştır.

Geleneksel dilbilgisinde konular, dilbilim uzmanı tarafından belirlenip açıklanırken yeni dilbilgisi anlayışına göre konular, dil eğitimi uzmanları ve eğitimciler tarafından belirlenmektedir. Geleneksel anlayışa karşın yeni dilbilgisi anlayışta dilbilimiyle ilgili her konuya ağırlık verilirken yeni dilbiligisi anlayışında dilin kullanımına ağırlık vermektedir. Bu ikinci anlayışta önemli olan günlük dildeki metinlerdir. Oysa geleneksel dilbilgisinde günlük dil önemli değildir. Önemli olan kuralların adlarının ezberletilmesidir. Yeni dilbilgisinde ise eğitim alanındaki bilimsel yöntem, yaklaşım ve kurallar önemlidir. Ayrıca ezber yerine keşfetmek gerekir.

Geleneksel dilbilgisinde dilbilgisi zorunlu bir amaçtır. Dilbilgisindeki tüm içerik öğretilir. Yeni dilbilgisinde ise dilbilgisi sadece bir araçtır.

İçerik bakımından geleneksel dilbilgisinde tüm içerik üzerinde durulmakta, ilkokuldan itibaren tüm dilbilgisi konuları öğretilmektedir. Bazen dilbilgisi programları tekrar edebilmektedir. Dil olayları açıklanıp öğretilmektedir. Dilbilgisi kurallarının yanı sıra dilbilgisi kavramları da yoğun olarak öğretilmektedir. Yeni dilbilgisi anlayışına göre ise önemli olan günlük dildeki dilbilgisi olaylarıdır. Dilbilgisinde gerekli olanlar öğretilir. İlköğretimden itibaren öğretilen dilbilgisindeki içerik aşamalıdır. Esas olan cümle ve metindir.

(22)

4

Geleneksel dilbilgisinde sayıları yedi yüze kadar ulaşabilen tüm terimler öğretilirken yeni dilbilgisinde en fazla yirmi tane terimin öğretilmesiyle yetinilmektedir.

Geleneksel dilbilgisinde kurallar peş peşe sıralanırken yeni dilbilgisinde öğrencinin düzeyi gözetilmektedir. Etkinlikler ise toplama, çıkarma, birleştirme, ekleme ve değiştirme gibi beş temel üzerinde yapılmaktadır.

Geleneksel dilbilgisinde tümden gelip soyuttan somuta, kuraldan uygulamaya, genelden özele doğru bir sistem vardır. Keşfetme süreci bulunmamaktadır. Yeni dilbilgisinde ise tümevarım, somuttan soyuta, değişimden kurala, özelden genele söz doğru devam eden bir durum konusudur. Burada keşfetme önemlidir.

Okuma yazmayla başlayan dilbilgisinin kavranılması dilin yazılı veya sözlü dilde kullanımı bakımından oldukça önemlidir. Bireyin kelimeleri tanıyıp okumaları, zihinsel becerilerini geliştirmeleri açısından da önemlidir.

Diğer yandan hem geleneksel hem de yeni dilbilgisinde kullanılan bazı yöntem ve teknikler bulunmaktadır. Geleneksel dilbilgisinde bütün dilbilgisi terim ve kurallarının ayrıntılarıyla öğretildiği dilbilgisi yaklaşımı bulunmaktadır. 1980’li yıllarda ise geleneksel dilbilgisi yaklaşımına tepki olarak kelime öğretimine dayalı bir yaklaşım benimsenmiştir. Kelimeler kullanıldıkları ortamlara göre gruplanarak öğretilmiştir. 1990’lı yıllarda “Bahçede”, “Pazarda”, “Şehirde”, “Hava Kirliliği” gibi temalara dayalı kelime grupları oluşturulmuştur. Kelime öğretimi, sınıf içinden başlayarak somuttan soyuta doğru devam etmiştir. Dil öğretiminde doğrudan öğretim yönteminin kullanıldığı kelime öğretimi uzun yıllar geçerli olmuştur.

Dilbilgisi öğretimindeki bir diğer yaklaşım da tekrarların, pekiştirmelerin ve alışkanlık hâline getirmenin temel alındığı davranışçı dilbilgisi öğretimidir. Uzun yıllar uygulanan bu yöntem zihinsel becerileri geliştirmediği için zamanla terk edilmiştir.

Dilbilgisi öğretiminde Noam Chomsky tarafından savunulan bilişsel yaklaşım ise dilbilgisinin bir edinim süreci olduğunu ileri sürmektedir. Bu görüşe göre çocukların dilbilgisi kurallarını öğrenmeleri yetişkinden farklıdır. Çocukların dili sosyal şartlara bağlı olarak edindiği savunulmaktadır.

(23)

5

Dilbilgisinin öğretimi konusunda iletişim boyutunu öne çıkaran iletişimsel yaklaşım, gelişim ve etkileşimi savunan yapılandırıcı yaklaşım gibi yaklaşımlar bulunmaktadır (Güneş, 2013, s.72-89; Peçenek, 2008, s.74).

Arapça dilbilgisinin öğretimi konusunda tarihi süreç içerisinde oldukça fazla çalışma bulunmaktadır. Ancak günümüz dil ve dilbilgisi öğretimi teori ile yöntemleri ışığında yapılan çalışmalarında yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu bağlamda özellikle anadili Türkçe olan bireylerin Arapçanın dilbilgisini kavrayıp alışkanlık hâline getirmede zorlandıkları görülmektedir.

Her dilin kendine özgü bir yapısı bulunmaktadır. Anadili Türkçe olan bireyler de Arapça öğrenirken farklı zorluklarla karşılaşabilmektedirler. Bu zorluklar özellikle de dilbilgisi alanında daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır (Aydın, 2010, s.322).

Bu araştırmada “Arapça öğrenen ve anadili Türkçe olanların yazılı anlatımlarında yaptıkları dil yanlışları nelerdir?” sorusu ele alınmıştır. Bu problem cümlesini cevaplayabilmek için aşağıdaki alt problemler araştırılmıştır.

1. Biçimbilgisinde yaptıkları yanlışlar nelerdir? 2. Sözdiziminde yapılan yanlışlar nelerdir? 3. Sözcükbiliminde yapılan yanlışlar nelerdir? 4. Bağlaçlar konusunda yapılan yanlışlar nelerdir? 5. Edatlar konusunda yapılan yanlışlar nelerdir?

6. Kontekst (bağlam) içinde zamanların karşılaştırılması konusunda yapılan yanlışlar nelerdir?

7. Cümlede mantık yürütme yanlışları nelerdir?

8. Arapçanın kurallarını bilmemekten dolayı yapılan yanlışlar nelerdir? 9. Olumsuz aktarımdan kaynaklanan yanlışları nelerdir?

10. Genelleme yanlışları nelerdir? 11. Sayılarda yapılan yanlışlar nelerdir? 12. Saatlerde yapılan yanlışlar nelerdir?

(24)

6 1.2. Araştırmanın Amacı

Anadili Türkçe olan bireyler açısından Arapça; yazma, okuma ve konuşma becerileri bakımından kavranılması zor dillerden birisidir. Bu zorlukların başında da dilbilgisi yapısı gelmektedir. Dilbilgisi yapısının kavratılmasında uygulanan yaklaşım, teknik, yöntem, araç ve gereçlerin yanı sıra bireyin Arapça öğrenme hedefi de önemli roller oynamaktadır. Bu çalışmada Arapça dilbilgisinin anadili Türkçe olan bireyler tarafından kavranmasındaki güçlükler araştırılıp tespitler yapılmıştır.

Bu araştırmanın amacı, anadili Türkçe olan bireylerin Türkiye’de Arapça öğrenirken Arapça dilbilgisinde yaptıkları yanlışların tespit edilip bu yanlışların ortadan kaldırılması için çözüm önerileri sunmaktadır. Bu amaç doğrultusunda Arapça dilbilgisi konusundaki zorlukları ve yöntemlerle ilgili sorunları belirlenmeye çalışılmış ve bu alandaki eksikliklerin giderilmesi için çözüm önerileri sunulmuştur.

1.3. Araştırmanın Önemi

Arapça; ülkemizde yüzlerce yıldan beri öğretilen bir yabancı dildir. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren modern Arapçanın kurumsal olarak öğretimi çok fazla göze çarpmasa da klasik Arapça toplumun değişik katmanları tarafından rağbet görmeye devam etmiştir. Bu dönemde yabancı dil olarak yoğunlukla İngilizce öğretilmiştir. Arapçanın temel kaynak dil olduğu İlahiyat fakültelerinde dâhi İngilizcenin bazen Arapçadan daha önemli hâle geldiği zamanlar olmuştur. Ancak son yıllarda Arap dünyasındaki siyasi ve ekonomik olaylar ülkemizde modern Arapçanın öğretimini hızlandırmıştır. Bu nedenle Arapçanın ülkemizde nasıl öğretileceği konusu, çeşitli bilimsel çalışmalarda tartışılmaya başlanmıştır. Klasik ya da medrese usulü öğretim ile modern dil öğretim yöntemleri aracılığıyla öğretimi arasında zımnen bazı mücadeleler ortaya çıkmıştır. Günümüzde hâlâ birçok kurum ve kuruluşta klasik öğretim yöntemi geçerliliğini korusa da modern Arapçanın öğrenilmesinde bu yöntem oldukça yavaş kaldığı için yeni yöntemler ve tekniklere olan eğilimler gittikçe artmaktadır (Doğan, 2006, s.84). Bu bağlamda dil ve edebiyat ile tercümanlık bölümlerinin sayısının arttığı gözlemlenmiştir. Sayıları sürekli artan bu bölümlerdeki Arapça öğretim yöntemleri arasında ortak bir program bulunmamaktadır. Ayrıca Arapça öğretimine yönelik ders materyalleri ve kaynaklar konusunda da sorunlar devam etmektedir (Aydın,

(25)

7

2013, s.14). Hem ortaöğretim hem de yükseköğretimde uzun yıllar Arapça öğretilmesine rağmen istenilen düzeyde bir başarı elde edilemediği birçok araştırmada belirtilmiştir (Semerci, 2012, s.4)

Yabancı dil öğretiminde bazen ikinci plana itilen dilbilgisi öğretimi zamanın dil öğretim yöntemleri modasına uygun olarak son yıllarda özellikle modern dil öğretim yöntemlerinde bir araç olarak görülerek önemsiz hâle getirimliye çalışılmıştır (Peçenek, 2008, s.76). Ancak teorideki bu araç olma özelliği uygulamada farklı olmuştur. Ülkemizdeki Arapça öğretiminde de dilin işlevselliği göz önüne alınarak dilbilgisi öğretimi göz ardı edilmeye çalışılmaktadır. Bu durumda ülkemizdeki Arapça dilbilgisi, klasik yöntemde temel konu olurken modern yöntemlerde üzerinde durulmayacak bir konu olmuştur. İki yöntem arasındaki bu aşırı farklılık Arapça dilbilgisinin öğretimini ve öğrenimini sorun hâline getirmiştir.

Bu çalışma, Arapça dilbilgisinin anadili Türkçe olan bireyler tarafından öğrenilip kavranmasına yardımcı olacaktır. Türkiye’de dilbilgisinin araç olarak görüldüğü yöntemlere göre Arapça öğrenen bireylerin, Arapça dilbilgisinde yaptıkları yanlışların analizi sayesinde Arapçanın öğretilmesi konusuna katkılarda bulunacaktır.

1.4. Araştırmanın Varsayımları

-Araştırmaya katılan bireylerin ölçme araçlarındaki soruları, samimi olarak cevaplandıracakları varsayılmaktadır.

- İncelenen yazılı anlatım kâğıtları konuyla ilgili gerçek bilgileri yansıtmaktadır.

-Araştırmada kullanılacak olan yazılı anlatım kâğıtlarının bireylerin Arapça dilbilgisini öğrenirken karşılaştıkları zorluklarını belirlemede yeterli olacağı varsayılmıştır.

1.5. Araştırmanın Sınırlılıkları

- Gazi Üniversitesi, Arapça Öğretmenliği Bilim Dalı; Ankara Üniversitesi, İlâhiyat Fakültesi; Kırıkkale Üniversitesi, Arapça Mütercim Tercümanlık Anabilim Dalı ve Kara Harp Okulu’nda Arapça öğrenen öğrencilerle sınırlıdır.

(26)

8

-Arapça bölümlerindeki bireylerin Arapça öğreniminde karşılaştıkları zorluklara yönelik yazmış oldukları yazalı anlatım kâğıtlarından edilen verilerle sınırlıdır.

1.6. Tanımlar

Dil ةغللا: Seslerden oluşmuş toplumsal bir müessesedir (Ergin, 2011, s.24) . Dil bir toplumun anlaşma vasıtası olduğu gibi aynı zamanda bir kültür taşıyıcısıdır (Özbay, 2002, s.15). Dil, kişilerin kendi aralarında konuşarak anlaşmasını temin eden doğal bir araç olup ortaya çıktığı ve kuralların nasıl konulduğu tahmine dayalı olan anlatım sistemidir.

Dilbilim ةغللا ملع: Dilin bilimsel temeller çerçevesinde incelenmesidir (Lyons, 1991, s.11). Anadili ملأا ةغل: Başlangıçta anneden daha sonra aile ve çevreden edinilen dildir (Özdemir, 1983, s.19-20).

Yabancı Dil ةيبنجلأا ةغللا: Anadilin dışında öğrenilen ikinci dildir (Doğan, 2006, s.17). Sözlü Dil ملاكلا ةغل: Konuşurken kullanılan seslerdir.

Yazılı Dil ةباتكلا ةغل: Konuşulan seslerin yazıya aktarılmasıdır (Ergenç, 1995, s.13). Kültür ةفاقثلا: Latince bir kelime olup toprağa bir şey ekmek, irfan gibi anlamlardadır. Dilbilgisi دعاوقلا: Dilin hem işleyiş hem de sunmuş olduğu düzeni göstermekte olup biçimbilim ve söz dizimi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bir kurallar bütünü olan dilbilgisi; dildeki ses, kelime, cümle ve anlam gibi özellikleri ele alarak bunlar arasında ilişkiler kurmaktadır. Eskiden dilbilgisi kuralları ezber yoluyla öğretilirken günümüzde yeni yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır:

- Dilin kuralları sezdirilerek öğrencinin fark etmesini sağlamak, - Dilbilim çalışmalarından yararlanmak,

- Öğrenme ortamını beceri kazandıracak hâle dönüştürmek,

- Yazma ve konuşma becerilerinden yararlanmak (Karadüz, 2009, s. 286-303; Demirel, 2007, s.91-100).

Anlambilim (Anlam Bilgisi) ةللادلا ملع: Dilin anlam yönünü, dilde bulunan sesleri, kelimelerin ve cümlelerin anlamlarını inceleyen bilim dalıdır. Dilin düşünce yönünü, sesle

(27)

9

düşünce arasındaki ilişkiyi incelemekte olup durgun ve gelişmeli anlam bilgisi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır (Aksan, 2009, s.30; el-Fecr, 2014, s.287; Suçin, 2004, s.216).

Metindilbilim صنلا ةغل ملع: Metinlerin hem büyük hem de küçük yapılarını iç ve dış bağlamlar çerçevesinde ele alıp incelemektedir (Karataş, 2010b, s.554).

Biçimbilim (Biçim Bilgisi) فرصلا ملع: Genellikle eklemeli dillerde geçerli olan bu bilim dalı dildeki kök sözcükleri, ekleri ve görevlerini ele almaktadır (Korkmaz, 2009, s.5-10; Aksan, 2009, s.28).

Sözcükbilimi (Sözcük Bilgisi) تادرفملا ملع : Her kelimeyi kendisinin de bulunduğu anlam alanı içinde inceleyen bilim dalı olup toplumla sıkı ilişkiler içindedir (Aksan, 2009, s.30). Sesbilim (Ses Bilgisi) تاوصلأا ملع: Dünyadaki tüm dillerde bulunan sesleri bir bütün olarak ele alıp aralarındaki benzerlik, farklılık, ortaklık gibi ilişkileri inceleyen bilim dalıdır (Aksan, 2009, s.26; el-Fecr, 2014, s.284).

Sözdizimi (Dizim Bilgisi) وحنلا : Cümleler sözcüklerin dizilmesiyle oluşmaktadır. Bu diziliş sırasında bazı diller arasında benzerlikler görülmektedir. Dizim Bilgisi söz konusu dizilişteki benzerlikleri ya da farklılıkları inceleyen bilim dalıdır (Korkmaz, 2009, s.9-42; Aksan, 2009, 29).

Cümle ةلمجلا: Bir yargıyı bildirmektir. Bu yargı ise bazen tek bir çekimli fiil olduğu gibi bazen de fiille kullanılan kelimeler dizisidir (TDK, 2005, s.377). Arapçada cümle; kelime, lafız, kelam, kelim ve terkîb konularıyla ilişkilidir. Cümleyi anlayabilmek için kelimeleri bilmek gerekmektedir (Öral, 2014, s.2).

Yaklaşım جاهنم: Dil öğretimiyle ilgili prensip ve yöntemleri anlatır (Richards & Rodgers, 2001, s.20). Ayrıca dilin nasıl öğrenildiği konusuyla da ilgilenir (Köksal & Varışoğlu, 2012, s.82).

Yöntem بولسأ: Bir yaklaşımı metoda dönüştürmek için bir eğitim sistemi tasarlamak gerekir (Richards & Rodgers, 2001, s.20). Yöntem, hangi yaklaşımı kullanarak dil öğretmeye başlanmışsa onun ilkelerine uygun olarak bu kuralların hayata geçirilmesidir (Köksal & Varışoğlu, 2012, s.82).

(28)

10

Âkıl (Düşünebilen) لقاع: Arapçadaki kelimelerin ad olduğu isimlerin düşünebilme yeteneğine sahip olup olmaması durumudur (Tunoğlu, 2010, s.11-24; Elmasoğlu, 2006, s.9-26).

Bâb (Fiil Kalıbı) باب: Sözlük anlamı itibariyle “kapı” olup dilbilgisinde kısım, bölüm kavramlarını karşılamaktadır. Arapçadaki fiil çekimleri belirli bâblara göre yapılmaktadır. Bâbların ise kendilerine özgü kuralları bulunmaktadır (el-Lebedî, 1985, s.28).

Cem (Çoğul) عمج: Arapçada kelimenin anlamına ya da türüne göre iki türlü çoğul bulunmaktadır. Arapçada çoğullar konusunun kendine özgü kuralları ve kullanım yerleri bulunmaktadır (el-Lebedî, 1985, s.50).

Cemu’l-Muennes (Dişil Çoğul) ثنؤملا عمج: Arapçada dişil kelime düzenli ve düzensiz olmak üzere iki tür çoğul formuna sahiptir. Her iki formun da kendine özgü kullanımları bulunmaktadır (Tunoğlu, 2010, s.11-24; Elmasoğlu, 2006, s.9-26).

Cemu’l-Muzekker (Eril Çoğul) ركذملا عمج: Arapçadaki eril kelimelerin düzenli ve düzensiz olmak üzere iki tür çoğul formu bulunmaktadır. Her iki formun da kendine özgü kullanımları bulunmaktadır (Tunoğlu, 2010, s.11-24; Elmasoğlu, 2006, s.9-26).

Cemu’t-Teksîr (Düzensiz Çoğul) ريسكتلا عمج: Arapçadaki bazı kelimelerin çoğul formları çoğul yapma kuralına bağlı kalmadan tamamen duyuma dayalıdır Her iki formun da kendine özgü kullanımları bulunmaktadır (Tunoğlu, 2010, s.11-24; Elmasoğlu, 2006, s.9-26).

Cer (Kesra Hali) رج: Arapçada ismin son harfinin kesra olması durumudur. Cer ifadesi aslında fiilin anlamını etki ettiği nesneye yükleme ifadesidir (el-Lebedî, 1985, s.43).

Cezm (Sukûn Hâli) مزج: Arapçada fiilin son harfinin cezm olmasıdır. Genel olarak fiillerin son harfini cezm eden bazı edatlar bulunmaktadır (el-Lebedî, 1985, s.45).

Damme (Ötre) ةمض: Bir harfin okunması sırasında dudakların kapatılıp açılmasıdır. Dilbilgisinde ise kelimenin son harfinin “u” şeklinde okunmasıdır. Bazen düzenli eril çoğullarda, ikili isimlerde ve beş isim olarak nitelenen grupta olduğu gibi sesle okunmayıp harekeyle okunduğu da görülmektedir. Arapçada dammenin kendisine ait kullanım yerleri ve kuralları bulunmaktadır (el-Lebedî, 1985, s.94, 135).

(29)

11

Efâlu’l-Hamse (Beş Fiil) ةسمخلا لاعفلأا: Önüne cezm ya da nasb edatları geldiği zaman sonundaki ن harfi düşen fiillerdir. نيلعفت تنأ،نلاعفت امتنأ،نلاعفت امه ،نلاعفي امه ،نولعفت متنأ ،نولعفي مه Ancak ن harfinin yerine ا harfi eklenmektedir (Günday & Şahin, 2012, s.115).

Esmâu’l-Hamse (Beş İsim) ةسمخلا ءامس : وذ ،وف ،مح ،خأ ،بأ isimleri olup bu isimlerin cümle لاا içindeki okunuşları harekeler yerine harflerle olmaktadır. Nasb durumunda, isim kökünün sonuna adnumurud fer ا و cer durumunda ise ي harfleri getirilmektedir (Erol, 2006, s.96-97). رضح لأا ب . ابأ تيأر . بلاطلا يبأ دنع .

Örneğin “وذ” isminin çekimi şu şekildedir.

وذ / اذ / يذ / وذ ي ْيوذ ، ووذ ، / اتاوذ ،تاذ ،ولوأ / تاوذ ،يتاوذ / تلاوأ

Eşdizim ( بحاصت): Cümle içinde tayin edilmiş bir kelimenin diğer kelimelerle oluşturduğu doğal birlikteliktir. Basit olarak iki kelimenin bir araya gelmesi şeklinde tarif edilse de eşdizim bu birlikteliğin ayrıntılarını ele almaktadır. Çünkü iki kelimenin bir araya gelmesinin bazı kuralları ve yöntemleri bulunmaktadır. Bir araya gelen her iki kelime eşdizimi oluşturmamaktadır (Önder, 2014, s.6-117; Suçin, 2004, s.219).

Fâil (Özne) لعاف: Fiil cümlesinde fiili yapan öğe olup kendine özgü kuralları ve kullanım yerleri bulunmaktadır (Albiladi, 2012, s.43; el-Lebedî, 1985, s.176).

Fetha (Üstün) ةحتف: Sözlük anlamı itibariyle ağzın, bir harfin sesletimi için açılmasıdır. Arapça ilk harekelendiği zaman sadece harfin üzerine bir nokta konmasıyla gösterilmekteydi. Ancak Ebu’l-Esvad ed-Duelî, harfin üzerine yatay bir çizgi koyarak günümüzde kullanılan şeklini belirtmiştir. Bu işaret ismin son harfinin “a,e” okunmasını sağlamaktadır (el-Lebedî, 1985, s.169).

Haber (Yargı) ربخ: Arapçadaki isim cümlesi öğesidir. Arapçada bu terim ile ilgili olarak da birçok tanım yapılmıştır. Genel olarak isim cümlesinde yargı bildiren kısımdır (Albiladi, 2012, s.34; Ülker, 2013, s.28; el-Lebedî, 1985, s.72).

Harfu’l-Cer (Cer Harfi) رجلا فرح: Arapçada fiil dışındaki kelimelerin başlarına bitişik ya da ayrı olarak gelmekte olan harfler, edatlardır. Sayıları yirmi üç kadar olsa da aktif olarak kullanılmayanlar da bulunmaktadır. Genel olarak başına geldiği kelimenin son harfini “i”

(30)

12

şeklinde okutmaktadır. Bazen cümlenin ya da fiilin anlamını değiştirebilmektedir (Gültekin, 2013, s.24).

Harfu’t-Tarif (Belirlilik Harfi) فيرعتلا فرح: Arapçada ismin başında isme bitişik olarak bulunan لا takısı olup başına geldiği ismi belirli hâle getirmektedir (Topaloğlu, 1989, s.140; Gültekin, 2013, s. 18).

İfsmu’l-Mefûl (Sıfat Fiil) لوعفملا مسا: Arapçada edilgen fiilden türeyen edilgen sıfat fiil olup Türkçedeki ortaçların bir türüdür (Güllü, 2010, s.16; el-Lebedî, 1985, s.178).

Mu‹reb (Değişebilen) برعم : Fiil veya ismin son harfinin okunuşuyla ilgilidir. Bazı isimlerin son harfinin okunuşu değişmemektedir. Bu tür isimlere mebnî isimler denmektedir. İsmin son harfi fetha ise a,e, kesra ise i ve damme ise u şeklinde okunmaktadır. Bu okunuş dışında okunuş bulunmamaktadır. İsmin son harfi tüm okunma türlerine uygun ise bu tür isimlere irablı (mu‹

reb) isimler denmektedir. Genellikle isimler irablıdır (Erol, 2006, s.32-34).

İsmu’l-Fâil (Sıfat Fiil) لعافلا مسا: Arapçada fiilden türeyen, etken sıfat fiil olup kendisinden önceki ya da sonraki fiili yapan özne konumundadır. Türkçedeki ortaçların bir türü olup hem geçişli hem de geçişsiz fiilden elde edilmektedir (Güllü, 2010, s.14; el-Lebedî, 1985, s.176).

İsmu’l-Mevsûl (Ortaç Harfi) لوصوملا مسا: Cümlede temel cümleyi tamamlayıp anlam bakımından destekleyen cümledir. Genellikle çekimi bulunmamaktadır (Çelik, 2015, s.12; Erol, 2006, s.50).

İsmu’t-Tafdîl (Üstünlük Durumu) ليضفتلا مسا: Karşılaştırma sıfatı olup bazen en üstün özellik olma durumunu da ifade etmektedir (Güllü, 2010, s.20).

Kelâm :ملا ك Arapçada bağımsız cümleye kelâm denmektedir (Aydın, 2007, s.53; el-Lebedî, 1985, s.196).

Kesra (Esre) ةرسك: Arapçada ismin son harfinin “i” şeklinde okunmasıdır. Kendisine özgü kullanım yerleri bulunmaktadır (el-Lebedî, 1985, s.195).

Lâzım (Geçişsiz) مزلا: Arapçada etkisi öznesini geçmeyip sadece öznede karar kılan veya doğrudan nesne almayan fiillerdir (Karataş, 2013, s.276).

(31)

13

Malûm (Etken) مولعم: Arapçada öznesi belirtilen fiil türüdür (Karataş, 2013, s.276; el-Lebedî, 1985, s.159).

Mansûb (Fethalı) بوصنم: Arapça nahiv bilgisinde ismin veya fiilin nasb olmasıdır. Mefûlu Bih, Fîh, Mutlak, Leh, Ma‹ah; ayrıca müstesna isim, hâl, temyiz, munâdâ, kâne fiilinin haberi, inne edatının ismi mansûbdur (el-Lebedî, 1985, s.225).

Marife (Belirli) ةفرعم: Arapçada فرع fiil kökünden gelen bir kelime olup belirsizliğin karşıtıdır. Belirsiz bir ismin belirli hâle getirilmiş şeklidir (Gürkan, 2004, s.358). Ancak nahiv bilimciler tarafından tam bir tanımı yapılmamıştır (el-Lebedî, 1985, s.104).

Mazi “Madi” (Geçmiş) يضام: Fiilin, konuşulan zamandan önce meydana geldiğini anlatmaktadır. Arapçada mazi fiilin son harflerinin okunuşu cümlenin durumuna göre değişiklik göstermeyip mebnîdir (el-Lebedî, 1985, s.216).

Mebnî (Değişmez) ينبم: Arapçada bir kelimenin son harfinin her durumda aynı hareke ile okunmasıdır. Özel duruma sahip harfler, mazi fiilin bazı durumları, zamîrler, munfasıl zamîrler, bazı muttasıl zamîrler, mevsûl isimler, işaret isimleri, şart isimleri mebnîdir (Erol, 2006, 32-35; Sevinç, 2012, s.214). Murab kavramının zıt anlamlısıdır (el-Lebedî, 1985, s. 26).

Mechûl (Edilgen) لوهجم: Arapçada öznesi söylenmeyen yapı olup bu yapıda özne bazen çeşitli amaçlar için özellikle düşürülmektedir (el-Galâyînî, 1966, C.I, s.49-50). Arapçada edilgen yapının لوعفملا لعف ،لوعفملل لعفلا ينب ،لعافلا ىمسم ريغ ،هلعاف مسي مل ام ،لوهجملل ينبملا لعفلا gibi ondan fazla adı bulunmaktadır. Herhangi bir illetli harfin bulunmadığı ve aslı üç harften oluşan geçmiş zaman fiilinden birinci harf damme, ortadaki harf ise kesra olmaktadır. İçinde illetli harfin bulunduğu üç harf temelli fiilleri de aynı kalıpta edilgen yapılmaktadır. Ancak üç harf temelli fiiller ecvef fiil grubunda ise bu durumda ortadaki harfin harekesinin yanı sıra kendisi de değişikliğe uğrayarak birtakım kurallar gereği bazen و bazen de ي harfine dönüşmektedir. Dört ve daha fazla harf temelli fiillerde edilgen elde etmenin kendine özgü kuralları bulunmaktadır (el-Lebedî, 1985, s.56).

Mecrûr (Kesralı) رورج : Arapça nahiv bilgisinde ismin cer olmasıdır. Cer harflerinden م sonraki isimler ve isim tamlamasındaki ikinci isimler mecrûrdur (el-Lebedî, 1985, s.45). Meczûm (Sukûnlu) موزجم: Arapçada fiilin son harfinin cezm edilmiş hâlidir. Özel cezm edatları vardır. Genellik muzâri fiil meczûm olmaktadır (el-Lebedî, 1985, s. 48).

(32)

14

Med (Uzatma) دم: Arapçada bir harfin uzun olarak okunmasıdır (el-Lebedî, 1985, s.210). Mefûl (Tümleç) لوعفم : Cümlede fiilden etkilenen öğedir. Türkçede dolaylı ve zarf لا tümleci olarak adlandırılmakta, Arapçada ise mefûl çeşitlerine girmektedir (Albiladi, 2012, s.29-31; Gürkan, 2001, s.55; el-Lebedî, 1985, s.176).

Mefûlu Bih هب لوعفم : Arapçada fiilden etkilenen öğe çeşididir. Türkçede nesne olarak da لا adlandırılabilmektedir (Albiladi, 2012, s.28-31).

Mefûlu Fîh هيف لوعفم : Arapçadaki yer ve zaman zarflarını belirten öğedir (Arabacı, 2011, لا s.39-49).

Mefûlu Lieclih (Leh) هلجلأ لوعفم : Fiilin yapılış nedenini açıklamakta olup Türkçede –dığı لا için, -sın diye gibi anlamlarla karşılanabilmektedir (Arabacı, 2011, s.34-38).

Mefûlu Ma‹ah هعم لوعفم : Türkçede birlikte, beraber ve boyunca anlamına gelen mefûl لا çeşididir (Arabacı, 2011, s.50-52).

Mefûlu Mutlak قلطم لوعفم : Beş mefûlden biri olup fiilin anlamını pekiştirme, yapılış لا şeklini ve türünü, yapılış sayısını belirtme gibi işlevleri görmektedir. Arapçada buna bağlantısız mefûl de denmektedir (Arabacı, 2011, s.25-34; el-Lebedî, 1985, s.140).

Merfû (Dammeli) عوفرم: Arapçada ismin son harfinin damme olmasıdır. Cümledeki özne (fâil), sözde özne (nâibu’l-fâil), mubteda, haber, kâne fiilinin ismi, inne edatının haberi merfûdur (el-Lebedî, 1985, s.94).

Mevsûf (Belirtilen) فوصوم: Arapçadaki sıfat tamlamasında kendisine sıfat atfedilen, nitelenen isimdir. Sıfattan önce gelmektedir. Genel olarak sıfat her bakımdan bu isme uymak zorundadır (Gültekin, 2013, s.18).

Mubteda (Özne İsim) أدتبم: Arapçadaki isim cümlesi öğesidir. Bu terim ile ilgili olarak Arapçada birçok tanımları bulunmaktadır. Ancak bu öğenin isim cümlesindeki özne konumundaki kısım olduğu konusunda görüş birliği vardır (Albiladi, 2012, s.34; Ülker, 2013, s.8; el-Lebedî, 1985, s.17; Gültekin, 2013, s.22).

Muennes (Dişil) ثنؤم: Arapçadaki ثنأ fiil kökünün ليعفت kalıbından edilgen ortaç hâlidir. Ağırlıklı olarak yumuşaklık ve zayıflık ifade etmektedir. Sözlük anlamı itibariyle muzekker (eril) kelimesinin karşıtıdır (Yıldırım, 2003a, s.196). Bazı kelimeler tabiatı itibariyle dişil bir cinsiyeti gösterdiği için dişil olduğunu gösteren harfler olmasa bile

(33)

15

dişildir. Vücudun bazı organlarının adları dişildir. Kelimenin dişil olması ile ilgili ayrıca birçok kural bulunmaktadır. Muenneslik kavramı gerçek ve yapay muennes olmak üzere iki gruptan oluşmaktadır. Ayrıca bazı kelimeler dişil olması yönünde herhangi bir kanıt olmamasına rağmen mecâzi olarak dişildir (el-Lebedî, 1085, s.14).

Muevvel (Yapay) لوؤم: Arapçada iki türlü mastar bulunmaktadır. Birincisi duyuma dayalı doğal mastarlar olup aslı üç harften oluşan fiillerin mastarları bu türdendir. İkincisi ise muzâri fiilin başına mastar edatının getirilmesiyle elde edilmektedir. Doğal olan birinci mastar türünün aksine yapay olarak üretilmiş mastarlardır. Sonradan mastar türetme işine muevvel denmektedir (el-Lebedî, 1985, s.15).

Mufred (Tekil) درفم: Her bir şeyin tek olma durumudur. Tek olan her bir varlığın Arapçada ikili ve çoğul hâli bulunmaktadır (el-Lebedî, 1985, s.170).

Munfasıl (Ayrı) لصفنم: Arapçada bir zamîrin kelimeden sonra bitişik olarak yazılmasıdır (Tunçer, 2006, s.11-25).

Musenna (İkili) ىنثم: Arapçada çekimli ismin ya da fiilin ikili olma durumunu ifade etmektedir. Ref durumunda tekil ismin sonuna نا harfleri eklenirken, nasb ve cer durumunda ني harfleri getirilir anacak buradaki ي harfi sâkin olup cezmlidir. Musennanın kendine özgü kuralları ve kullanım yerleri bulunmaktadır (el-Lebedî, 1985, s. 40)

Muteaddî (Geçişli) يدعتم: Arapçada etkisi öznesini aşıp nesneye ihtiyaç duyan fiildir (İbâde, 2005, s.227-228). Bazı fiillerin etkisi sadece bir nesneye olurken bazıları birkaç nesneye aynı anda etki edebilmektedir (el-Lebedî, 1985, s.146-147).

Muttasıl (Bitişik) لصتم: Arapçada bir zamîrin kelimeye ayrı olarak yazılmasıdır (Tunçer, 2006, s.11-25; el-Lebedî, 1985, s.244).

Muzâf (Tamlayan) فاضم: Arapça isim tamlamasında tamlaman kısma verilen addır (Gültekin, 2013, s.18)

Muzâfun ileyh (Tamlaman) هيلإ فاضم: Arapça isim tamlamasında tamlanan kısma verilen addır (Gültekin, 2013, s.18)

Muzâri (Şimdiki) عراضم: Şimdiki, geniş ve gelecek zamanı ifade eden fiil yapı biçimidir. Mazi fiilin başına أ،ي ،ت ،ن harflerinin getirilmesiyle elde edilmektedir. Ancak muzâri fiildeki tüm harflerin okunuşları mazi fiilden farklıdır (el-Lebedî, 1985, s.133).

(34)

16

Muzekker (Eril) ركذم: Arapçadaki ركذ fiil kökünün ليعفت kalıbından edilgen ortaç hâlidir. Ağırlıklı olarak sertlik ve güç ifade etmektedir. Sözlük anlamı itibariyle muennes (dişil) kelimesinin karşıtıdır (Yıldırım, 2003a, s.196). Bazı eril kelimeler eril bir canlıya isim olduğu için doğası gereği eril olmakla birlikte bazıları da tamamen duyuma dayalı olup kuralsızdır (el-Lebedî, 1985, s.85).

Nahiv (Cümle Bilgisi) وحنلا Arap dilbilgisinin cümle bilgisini konu edinen bilim dalıdır. : Günümüzdeki dilbilim tariflerine göre “sentaks, cümle yapısı” gibi kavramların karşılığıdır (Tunç, 2006, s.3). Kelime anlamı itibariyle yol, cihet, yön, yönelmek, kastetmek gibi anlamlara gelmektedir. Arapçadaki bu bilim dalının başlangıcına yönelik birçok dönemde birçok tartışma yapılmasına rağmen kesin bir ortak görüş bulunamamıştır (Yayar, 2006, s.39; Yetik, 2014, s.3).

Nâibu’l-Fâil (Sözde Özne) لعافلا بئان: Arapçada etken yapıdaki fiilin mefûlü olup edilgen etken fiil edilgen duruma getirilince bu mefûl öznenin (fâil) yerine geçerek fâilin vekili anlamına gelen nâibu’l-fâil anlamını almaktadır. Bu kavram Arapçada ،هلعاف مسي مل ام لوعفم

هلعاف مسي مل ام مسا ،

،لعافلا ماقم مئاقلا لاا

لعافلا ماقم ميقأ ام لوعفم ،لعافلا ماقم ميقأ ام ،لوعفملا ةلزنم راص يذلا مس

gibi ifadelerle de karşılanmaktadır (Karataş, 2013, s.276; el-Lebedî, 1985, s.232).

Nasb (Fetha Hâli) بصن: Arapçada ismin veya fiilin son harfinin fetha olması durumudur (el-Lebedî, 1985, s.225).

Nâsih خصان: Arapçada isim cümlesine gelen ve cümleye hem şeklen hem de anlam bakımından etki eden harfler, fiillerdir (Ülker, 2013, s.45).

Nekira (Belirsiz) ةركن: Sözlük anlamı itibariyle bilmemek, tanımamak anlamına gelmekte olup belirli bir anlamı göstermeden kendi cinsi içinde yaygın bir anlam ifade eden belirsiz isimdir. Nekre isim hem tekil hem de çoğul olabilmektedir. Türkçede herhangi bir anlamında da kullanılabilmektedir (Kaçar, 2005, s.166).

Ref (Dammeli Hâli) عفر: Arapçada kelimenin damme olması durumudur. Dammenin de kendine özgü kuralları bulunmaktadır (el-Lebedî, 1985, s.94).

Sâlim (Sorunsuz) ملاس: Arapçada bir fiilin kökünü oluşturan harflerde hemze, şedde ve illetli harfler bulunmaması durumudur (el-Lebedî, 1985, s.106).

Sarf (Biçimbilim, Biçim Bilgisi) فرصلا: Arapçada İslâmiyetin ilk yıllarında dilbilgisi konusu tek bir başlık adı altında toplanmaktaydı. Ancak zamanla “sarf” ve “nahiv” olmak

(35)

17

üzere ikiye ayrıldı. Sarf fiil çekimlerini ele almaya başladı. Günümüzdeki dilbilimi tariflerine göre “morfoloji” terimi bu kavramı karşılamaktadır (Tunç, 2006, s.3). Sözlük anlamı itibariyle döndürme, uzaklaştırma, bir hâlden başka bir hâle çevirme demektir (Yayar, 2006, s.4; Yetik, 2014, s.4; el-Lebedî, 1985, s.125).

Semâî (Duyuma Dayalı) يعامس: Arapçada bazı kelimelerin okunuşları ve yazılışları kurallarla açıklanmayıp duyulduğu şekilde ifade edilmektedir. Bu tür kullanıma ise duyuma dayalı denmektedir (Öral, 2014, s.79)

Sıfat (Belirten) ةفص: Adlara veya ad soylu kelimelere getirilen belirtme türüdür. Arapçadaki sıfat belirmiş olduğu isimden sonra gelmekte olup cinsiyet, sayı ve okunuş bakımından bazı istisnalar dışında nitelediği isimle uyum içindedir (Gültekin, 2013, s.18). Sıfatu’l-Muşebbehe ةهبشملا ةفص: Türkçedeki ortaç türlerinden olup türetildiği fiilin ifade ettiği sıfatlardaki devamlılığı ifade etmektedir (Güllü, 2010, s.18).

Sukûn (Sessiz) نوكس: Arapçada ismin veya fiilin son harfinin harekesiz okunması durumudur. Kelimeyi sukûn okumanın birtakım kuralları bulunmaktadır (el-Lebedî, 1985, s.105).

Şedde ةدش: Arapçada bir harfin iki kısma ayrılıp birincisinin sâkin ikincisinin de harekeli okunmasıdır.

Şibih Cümle (Yalancı Cümlecik) ةلمجلا هبش: Zarf olan ya da üzerine cer harfi gelmiş isimler olup bu yapıda bir yargı bulunmaktadır (Çörtü, 2006, s.335). .يتيب يف )دجوي( يملق Arapçada şibih cümlenin kendisine özgü kullanım kuralları ve yerleri bulunmaktadır (el-Lebedî, 1985, s.111).

Tenvîn نيونت: Arapçada ismin son harfinin “an, in, un” şeklinde okunmasıdır. Başka bir ifadeyle kelimenin sonuna “nûn” sesini getirmektir. Vurgulama amacı gütmeden kelimenin sonuna söyleyişte okunan, ancak yazarken ya da durunca gösterilmeyen harekesiz nûn sesidir (Sevinç, 2012, s.310).

Ukûd دوقع: Onluklar anlamında olup Arapçada 20-90 arasındaki onlukları belirtmektedir. Bu sayılarda cinsiyet aranmamaktadır. Kendilerinden sonra gelen birlikler ise tekil ve nasb hâlindedir (Günday & Şahin, 2012, s. 313; Polat, 2014, s. 6-10; Işık, 2014, s.39-169).

(36)

18

Hata Analizi: Öğrencinin yabancı dili kullanırken yazılı ve sözlü anlatım sırasında yapmış olduğu dilbilgisi hatalarının analizidir. Bu tür hatalar, genel olarak anadilin dilbilgisinin hedef dilin dilbilgisinden farklı oluşundan kaynaklanmaktadır. Bazen de hedef dil ile anadilin köken bakımından aynı olmaması yabancı dil öğrenen bireyin öğrendiği dildeki ifadelerinde hata yapmasına neden olabilmektedir. Birey, yabancı dil öğrenirken ya da öğretirken hedef dili kullandığı sırada yapmış olduğu hataların dilbilimcilerin belirtmiş oldukları prensip ve yöntemlere göre tespit edip tanımlanması hata analizinin temelini oluşturmaktadır (Şanal, 2008, s.597). Hedef dilde yapılan hatalar ise “diller arası hatalar”, “dil içi hatalar” ve “gelişimsel hatalar” olmak üzere birkaç esas üzerinde incelenmektedir (Subaşı, 2010, s.9-10).

1.7. Araştırma Konusuyla İlgili Çalışmalar

Arapça öğretimi konusundaki araştırmalar özellikle son yirmi yıla kadar çoğunlukla edebiyat ve dil çalışmaları olarak görülmektedir. Ancak yabancı dil öğretim yöntemleri ve tekniklerinin gelişmesiyle birlikte söz konusu çalışmalar öğretime yönelmeye başlamıştır. Türkiye’de bu konuda yapılan araştırmalar temelde bu araştırmanın yapıldığı Gazi Üniversitesi olmak üzere ilâhiyat fakültelerinde gerçekleşmiştir. Arapçanın öğretimiyle ilgili akademik düzeyde yapılan araştırmalar çoğunlukla Türkçe ve Arapçanın dilbilgisi bakımından karşılaştırılması, dinleme, okuma ve yazma eğitimi gibi alanlardadır. Türkiye’nin Arap dünyası olan ilişkilerinin son yıllarda artması ve Türkiye dış politikasının Arap ülkelerine yönelik bakış açısındaki değişiklikler Arapçanın anadili Türkçe olan bireylere öğretimi konusundaki çalışmaların çoğalmasına olumlu katkılarda bulunmuştur.

1.7.1. Yüksek Lisans ve Doktora Çalışmaları

Gültekin (1996) yapmış olduğu yüksek lisans çalışmasında Arapçadaki tenvîn ve kısımlarını inceledikten sonra gayru munsarıfın nedenlerini ele almıştır. Ayrıca çekime uğramama durumunun çekime uğrama hâllerini tespit etmeye çalışmıştır (Gültekin, 1996, s.4-114).

Türker (1996) yapmış olduğu doktora çalışmasında Arapçadan Türkçeye geçen alıntı kelimeleri araştırmıştır. Araştırmasının giriş kısmında Türkçe ve Arapçanın tarihçesine göz

(37)

19

attıktan sonra alıntı kelimeler üzerinde durarak Türkçedeki Arapça kökenli alıntı kelimeleri incelemiştir. Çalışmasında Arapçadan Türkçeye aktarılan kelimelerin genellikle ad soylu kelimeler olduğunu tespit etmiştir.

Ürün (1989) yapmış olduğu yüksek lisans çalışmasında Arapçadaki bağlaçları ele almıştır. Çalışmasında bağlaçlar ve özelliklerini inceledikten sonra bağlaçları gruplandırmıştır. Daha sonra araştırmanın yapıldığı dönemde kullanılan bağlaçlardan örnekler sunmuştur. Cangir (2002) yapmış olduğu yüksek lisans çalışmasında İmam Hatip Liseleri’nde Arapça öğretiminde karşılaşılan sorunlar konusunu ele almıştır. Çalışmasında Türkiye’deki Arapça öğretimini araştırdıktan sonra çalışmasına konu olan lisenin tarihsel gelişmesini aktararak çalışmanın yapıldığı dönemde Arapçanın öğretimi sırasında karşılaşılan sorunları; Türkçe ve Arapçanın yapılarından, kitaplardan, öğretim programından, öğretmenden ve öğrencilerden kaynaklanan sorunlar bağlamında incelemiştir.

Sevinç (2004) yapmış olduğu doktora çalışmasında Arapçadaki cümle yapısını ve biçimini araştırmıştır. Dilin tanımı, genel özelliklerini anlattıktan sonra dilleri sınıflandırıp Arapçanın özelliklerini incelemiştir. Çalışmasının son bölümünde ise cümle tahlillerini yapmıştır.

Can (2005) yapmış olduğu yüksek lisans çalışmasında Arapçadaki cer harflerini araştırıp sınıfladıktan sonra söz konusu harflerin görevleri ile kullanıldığı yerleri örnekleriyle birlikte incelemiştir.

Alhamss (2006) yapmış olduğu yüksek lisans çalışmasında Türkçede ortaç yapma yollarından birisi olan Arapça mevsûl konusunu yüksek lisans tezi olarak ele almıştır. Çalışmasında mevsûllerin genel özelliklerini araştırıp kısımlarını incelemiştir. Konuyla ilgili örneklere de yer verdiği çalışmasında bu alanda yapılan araştırmalara bağlı kalmıştır. Elmasoğlu (2006) yapmış olduğu yüksek lisans çalışmasında Arapçadaki çoğulları ele almıştır. Tarihteki önemli Arapça dil okullarını sıraladıktan sonra çoğul konusunu ayrıntılı bir şekilde incelemiştir. Çalışmasının sonunda çoğul vezinlerini örnekleriyle birlikte sıralamıştır.

Öztürk (2006) yapmış olduğu yüksek lisans çalışmasında Arapçadaki harf, kelime ve öğe düşürülmesini ele almıştır. Çalışmasında genel olarak hazf (düşürme) kavramını

(38)

20

inceledikten sonra hazfedilen öğelerin hazf edilme şartlarını örnekleriyle birlikte açıklamıştır.

Erol (2006) yapmış olduğu yüksek lisans çalışmasında Arapçadaki i’râb (cümlenin öğeleri) konusunu ele almıştır. Çalışmasında Arapçanın kısa bir tarihini anlattıktan sonra i’râb konusunun dayanmış olduğu temelleri, nahiv bilimiyle olan ilişkisini, Arapçadaki kelime türlerini ve bu kelimelerin okunuşları ile ilgili kuralları araştırmıştır.

Irmak (2006) yapmış olduğu yüksek lisans çalışmasında Arapçadaki nâsıh (داك) gibi fiil gruplarını ele alarak Türkçeyle karşılaştırıp özelliklerini örnekleriyle sıralamıştır.

Koç (2006) yapmış olduğu yüksek lisans çalışmasında Arapça ve Türkçedeki zamîrleri karşılaştırmıştır. Çalışmasında Arapça ve Türkçedeki zamîrlerdeki farklılıkların bulunduğunu tespit etmiş ve anadili Türkçe olan bireylerin Arapça öğrenirken zamîrleri kavramalarına yönelik tavsiyelerde bulunmuştur.

Tunçer (2006) yapmış olduğu yüksek lisans çalışmasında Arapçadaki zamîrler konusunu ele almıştır. Araştırmacı çalışmasında Arapçadaki ilk filolojik çalışmaları anlattıktan sonra dil okullarını anlatmış ve zamîrleri hem nahiv hem de belağat açısından incelemiştir. Çalışmanın son bölümünde ise Arapça ve Türkçedeki zamîrleri karşılaştırmıştır.

Gedikoğlu (2006) yapmış olduğu yüksek lisans çalışmasında Arapçadaki yemin konusunu ela almıştır. Yemin olgusunun tarih ile ilgili bilgi verdikten sonra yemin çeşitleri, kullanım yerleri ve kullanım türleri hakkında bilgi verip Kur’ân-ı Kerîm ve hadîslerden örnekler sunmuştur.

Yayar (2006) yapmış olduğu yüksek lisans çalışmasında Arapçadaki mustesna konusunu ele almıştır. Araştırmasında nahiv ve sarf biliminin tarihçesini inceledikten sonra Arapçayla ilgili en önemli dil okullarını araştırmış ve mustesna konusu hakkında bilgiler sunmuştur.

Avcı (2006) yapmış olduğu yüksek lisans çalışmasında Arapça kökenli Osmanlıca sözcükleri incelemiştir. Çalışmasında Osmanlıcanın tarihi gelişimi ve yapısını araştırdıktan sonra Arapçada çoğul durumundayken Osmanlıcada tekil olarak kullanılan kelimeleri ve Arapçada Osmanlıcaya geçerken anlam daralması, anlam genişlemesi, anlam kaymasına

Şekil

Tablo 1. Bilgi Formu ve Dilbilgisi Formuna Göre Eğitim Görülen Kurumlar
Şekil 2. Yazılı analtım kağıtlarına göre eğitim görülen kurumlar
Tablo 3. Yazılı Anlatım Konularının Uzmanlardan Aldıkları Puanlar

Referanslar

Benzer Belgeler

Sosyal güvenlik hukukunda, belirli durumlar dışında borçlanma (bu konuda ağırlıklı düzenlemeyi içeren 5510 sayılı Yasanın 41. maddesi) yoluyla sigortalılık

3 numaralı yere ise arabaya bindiğimizde takmamız gereken kemerin adını yazmıştır. Buna göre aşağıdaki harflerden hangisi boşluklarda yer almaz?. a) b)

Ayrıca yapılan araştırma, projenin temel sorusu olan ‘Farklı zaman ve mekanlarda gerçekleşen savaşlar kendilerine resim sanatında nasıl yer bulur ve resim sanatını

Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Anabilim Dalı Başkanlığı’nın ve danışmanların uygun görüşü göz önünde bulundurularak, aşağıda adı geçen

Her yönüyle iç içe geçmiş Türk-Arap kültürünün engin mirası, tarihte yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, pek çok değerli çalışmayla bugüne kadar gelmiş

Fakültemiz Tarih Bölümü öğrencisi S***** I*****’ın, daha önce aldığı ve devamsızlıktan kaldığı TAR-324 Osmanlı Şehircilik Tarihi seçmeli dersinin açılmaması

01- Müzik Bölümü 2019-2020 Eğitim Öğretim Yılı Bahar Yarıyılı ders görevlendirme teklifinin Bölüm Başkanlığından geldiği şekliyle sisteme işlenmesinin uygunluğuna

Fakültemiz Bölümlerine ait 2020-2021 Eğitim Öğretim Yılı Güz Yarıyılı Arasınav ve Final sınavlarına ilişkin not bildirim ve not düzeltme taleplerinin