• Sonuç bulunamadı

Başlık: KUTSAL BALIKLARIN ÖLÜMÜ DOLAYISİLE URFA BALIK GÖLÜNDE BİR İNCELEMEYazar(lar):DENİZ, EşrefCilt: 14 Sayı: 4 DOI: 10.1501/Vetfak_0000002009 Yayın Tarihi: 1967 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: KUTSAL BALIKLARIN ÖLÜMÜ DOLAYISİLE URFA BALIK GÖLÜNDE BİR İNCELEMEYazar(lar):DENİZ, EşrefCilt: 14 Sayı: 4 DOI: 10.1501/Vetfak_0000002009 Yayın Tarihi: 1967 PDF"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A. U. Veteriner Fakültesi Anatomi Kürsüsü Prof. Dr. S. Doğuer

KUTSAL BALıKLARıN ÖLÜMÜ DOLAYISİLE URFABALIK GÖLÜNDE BİR İNCELEME

Eşref Deniz*

Giriş

Kısa bir süre önce, Ağustos i967 de, Urfa ilimizdeki Kutsal Balık Gölünde, balıklar için yaşama koşulları bozuldu ve yüzlerce balık bu yüzden öldü. Sayın Urfa Valisi Kemal Gazezoğlu ilc Cum-huriyet, Milliyet gazetelerinin uyarmaları ve Tarım Bakanlığı Ziraat Genel Müdürlüğü Su Ürünleri Şubesinin yazısı üzerine A. Ü. Veteri-ner Fakültesi Su Ürünleri, Balıkçılık ve Av Hayvanları, Kürsüsünün gösterdiği.lüzumla Urfa'ya gidilmiş, balık havuzları ve birdenbire ortaya çıkan ölüm olayının nedenleri incelenmiştir. (Şekil: ı).

U rfa'daki balık gölü dinsel bir tarihe dayandınlan orijinal bir göldür (10). Ta, Nemmt zamanına uzanmakta efsane ... Söylentiye göre Nemrut, Hazreti İbrahim'i yakmak istemiş bugünkü havuz-ların bulunduğu yerde... Çevrenin bütün odunları yığılmış oraya. Ateşlenmiş odunlar. .. Hazreti İbrahim mancınıkla ateşe fırlatıldığı anda oluvermiş olanlar: Alevler su, ve yanan odun parçaları da bu-günkü kara balıklar olmuşlar ... Hazreti İbrahim'den ötürü de kutsal-lık kazanmış oranın suyu ve bakutsal-lıkları. Suyu şifa imiş hastakutsal-lıklara . Balıklarda şanslı çıkmışlar, dokunulmazlık elde etmişler bugüne dek .

Materyal ve Metod

Bu çalışmaya konu olan materyal Urfa ilimizdeki Kutsal Balık Havuzları ile bu havuzlarda yaşayan balıklardır. tki adet olan bu havuzların suyu ve içindeki balıklar morfolojik, biyolojik,

(2)

yolojik ve toksikolojik yönlerden incelemelere tabi tutulmuşlardır. Bulgular literatür verilerile tartışılmıştır.

Araşt'ırma ve Sonuç

a) Balık Havuzları: Urfa'daki Kutsal Balı'k Havuzları, Urfa

ili içinde, Belediyenin İcara verdiği güzel bir parkı süsleyen iki bü-yücek havuz ile bu havuzlardan taşan suların dolaştığı çevre su kanal-larından şekillenmiştir (Şekil: 2). Havuzların küçüğü Aynelzelha (Şekil: 3), büyüğü Halilülrahman adile anılmaktadır. Yapılan ince-lemede, balık havuzlarının büyük bir itina ilc, zamanında inşa edildiği anlaşılmıştır. Aynelzelha 29 X53 Xi m. büyüklükte olup i 537 mJ, Halilülrahman'ise 153 X20 Xi m. lik kapasitesi ile 3160 mJ su almak-tadır. Her iki havuzun suyu da, havuzların dibindeki 3-4 adet kay-naktan gelmektedir. Suyun fazlası 25cm.lik kanallarla dışarıya akmak-ta, yakındaki bir camin.in avlusunda açıkda dolaşmakakmak-ta, hatta caminin içine girerek orada Hazreti İbrahim'in mağarasım şekillendirmekte-dir. Dolayısiyle balıklar da bu kanallardan geçerek caminin içine kadar gelmekte ve abdest alanların ayakları dibinde dolaşmaktadır-lar. İnsanlara o kadar alışmışlar ki, hiç ürkmeden bu işi yapmaktadır-lar.

Havuzların duvarı 80 X40 x30 cm. büyüklükteki düzgün, işlen-miş taşlardan yapılmış, havuzun dibi de kalkerleşmiştir. Bi~bağlayıcı kanalla iki havuzun suyu birbirine karışmaktadır. Havuzların plan ve yapım tekniği, bugünün modern balık yetiştirme havuzlarına (Fish pond, Hatchery) çok uymaktadır.

b) Su: Havuzların kaynak suları inceleme yapıldığı anda orta durulukta, hiraz bulanıkça idi. Hastalığın çıkışını ve mortalitenin yüksek oluşunu izleyen güİılerde, Urfa Veteriner Müdürlüğünün bil-dirdiğine göre, havuzun suları son derecede kirli ve iyice bulanık imiş. Urfa Belediyesi ve Veteriner Müdürlüğünün birlikte çabaları ile havuzların dibi bir hayli temizlenmiş ve suyun akımı sağlanarak kirli suların değişimi de kısmen olsun temin edilmiştir. Bütün bunlara karşılık halen havuzlar civarında belli bir kokuşma hissediliyordu. Havuzların yüzeyi çeşitli artıklarla ve balık ölüleri ile bulaşık durum-daydı.

Ayrıca, Ağustos 1967 ayında Urfa'da çevre ısısının {Ooe

dolay-larında (gölgede) olduğu, bu yüzden havuz suyu sıcaklığının da çok yüksek olduğu tesbit edildi (yüzeyde 28-30°C). Gerekli termometre olmadığından havuzun çeşitli derinliklerindeki sıcaklık ölçüiemedi.

(3)

Kutsal balıkların iiliimii 505

c) Balıklar: Her iki havuzdaki tatlısu balıklarının şu speeİes'lerİ

ayırt edilebilmiştir:

i . Sazan (Cyprinus carpio), çok az miktarda,

2. Sarı balık (Leuciscus cephal us),

3. Tatlısu kefali (Squalus cephalus). Bunlardan sayıca en fazla olanı sonuncusu, tatlısu kefalidir. (Şekil: 4). Her üç balığın da 3-4 kg. gclenleri olduğu gibi, küçükleri ve yavruları da mevcuttur. Balık türlerinin standart boyları da 50-io cm. arasında değişmektedir. Yaşlı tatlısu kefalleri daha koyu, siyahımtrak renktedirler. Bunun için halk bunlara genellikle "Kara balık" adını vermiştir.

Yaptığımız ortalama populasyon analizlerine göre her iki havuz-daki tahmini

.

balık miktarı şöyledir:

Aynelzelha: 1600, Halilülrahman: 3200.

Balıklar orta derecede hareketli ve toplu sürüler halinde dolaşı-yodardı. Bazıları yavaş, isteksiz hareket ediyorlardı (Şekil: 5). Bu tiplerir.. yüzgeçIeri (özeııikle dorsal yüzgeç) kapalı, az gergindi. Yine bunlann baş, sırt ve vücutlarının yan taraflarında esmer-beyaz leke-ler vardı. Söz konusu lekeleke-ler bazılarında kırmızımtrak yara şeklinde görülüyordu. Havuzların dibinde ve bazen de su yüzeyinde olmak şartıyle birinci gün (orada kalınan) LO, ikinci gün 6, üçüncü gün 2

ölü balık bulundu. .

Balıkların Beslenmeleri: Kutsal balıkların başlıca gıdasını parkta

satılan ve hayır yapmak için umutlanan kimseler tarafından satın alınarak, balıklara tabaklarla serpiştirilcn haşlanmış nohut, mısır, mevsimine göre kıyıimış salatalık, karpuz, domatesIe ekmek ve pide şekillendiriyordu. Bu besleme tamamen rasgele, bilgisizce olup hiç bir kontrole de bağlı değildir. Balıklara bu biçimde verilen gıdaların temiz olmayıp, hastalık yapıcı etkenlerle bulaşık olduğu ve her zaman olabileceği anlaşıldı. Ayrıca haşlanmış nohutların fermente olduğu da tesbit edildi.

Balıkların İncelenr:ıesi: Eski ölü ve yeni ölmi.\ş balıklarla ağır hasta

olduğu anlaşılan balıkların (20 adet) yapılan klinik ve otopsi

etüdlerin-de solungaç kemer ve filamentlerinin şişmiş ve solgun renkte oldu-ğu, solungaç yapraklarının üzerlerinin bir mukus ileörtüldüğü, bazılarında da solungaç filamentlerinin (Gill filaments) ve çıkın tılarının (Gill rakers) birbirine yapışmış olduğu görüldü. Birkaç balıkta pec-toral ve abdominal yüzgeçlerin kaidelerinde peteşilere rastlandı. İç organların yapılan incclemesinde mide, pilorik caeeum ve barsak muhtevasının çok az, kıvamının yumuşak ve renginin de sarımtrak

(4)

olduğu izlendi. Bütün organ ve kasıarda anemik bir görünüş vardı. Böbreklerde bir erime "lysis" hali görüldü. Bir iki balıkta iyice kokuş-muştu.

Ayrıca balıklardan alınan örnek materyal Ankara'ya getirilmiş ve Veteriner Fakültesi Bakterioloji ve Salgınlar Kürsüsünde bakterio-lojik ve virabakterio-lojik yönden araştırmaya konulmuştur. Araştırma sonu-cunda gerek bakteriolojik ve gerekse viralojik ekimierde hiç bir üreme olmamıştır. Öteyandan, Farmakoloji ve Toksikoloji Kürsüsünde yapılan su analizlerinde de herhangi bir toksik etken bulunmamıştır. Böylelikle bir tarım savaş ilacının suya karışma ihtimali de ortadan kalkmıştır. Yalnız laboratuvar analizinde suy.un Oksijen nisbetinin litrede i mgr. dan aşağı olduğu saptanmıştır.

Bunların dışında, havuzlarda 500-1000 kadar bahk ölümü

oldu-ğu sorillarak öğrenilmiştir.

Sonuç

Kısa zamanda balık havuzlarında kütle halinde bir mortaliteye sebep olan nedenler şöyle sıralanabilir:

Havuzlarda yıllardanberi hiç bir temizlik, özellikle dip temizliği yapılmamıştır. Dışardan rastgele atılan, kontrolsüzce yedirilen gıd:.ı artıkları, metabolizma artıkları, suda çürüyen her tüclü organik ve anorganik birikintiler suda CO2 in artmasına ve aksine Oksijen

oranının düşmesine sebep olmuştur. Bunun yanında çevre ısısının yük-sek olması ve bahk miktarının olaganüstü artmış oluşu da yine O2

nisbetinde bir düşüklüğe yolaçmış ve balıklar oksijen yetersizliğinden ölmüşlerdir. Zaten, ölümün patlak verdiği anlarda balıkların su b.y-naklarına hücum etmeleri oralarda toplanmaları ve havaya fırlama-ları, ölümün birdenbire artması ve kütle halinde oluşu, havuzların temizlenmesinden sonra mortalitenin hemen hızını kaybetmesi ve nihayet duraklaması oksijen yetersizliğine işaret etmektedirler.

Tartışnıa

Bugün, tatlısu balıklarının yetiştirildiği modern balık havuzla-rındaki sularda bulunması gereken normal dissolved Oksijen nisbeti litrede 3-5 mgr. (3-5:i .000 .000p. p.m) olarak kabul edilmektedir (ı).

Fakat, bazı özel durumlarda balıkların daha düşük Oksijen nisbetine adapte olabilecekleri de aynı yazar tarafından ilave edilmiştir. Yalnız, düşükseviyede bir Oksijen konsantrasyonunun da ölüme götürebile-ceğine özellikle dikkat çekilmiştir (1,5).

(5)

Kutsal balıkların Ölümü 507

Mount (9) litrede 3 mgr. Oksijenin kritik bir sınır olduğunu bildirmiştir. Diğer taraftan Moos ve arkadaşı (8) su ısısının artmasının, oksijen kullanımını artıracağından, sudaki dissolved Oksijenin nisbe-tini düşüreceğini belirtmişlerdir.

Ayrıca, pisikültür yapılan havuzlarda, prensip olarak ı kgr. canlı balık ağırlığı için 75 kgr. taze su hesaplanmaktadır. Eğer heçeri-de bir hastalık çıkmışsa, bu oranın ı: ı 00 olması istenmektedir (2). Bunların dışında Tarzwell (ı ı), sulardaki organik pol\ution'un (kirlenmenin)" araştırılması gereğine, Hutchens ve arkadaşları ise, organik maddelerin dekomposisyonunun sudaki COı miktarını

artı-racağına balıkçılık yönünden işaret etmişlerdir (6). Ye nihayet bir araştırıcı, havuz balıkları için litrcde 0.5 mgr. Oksijeni (bazı tatlısu balıkları için) letal doz olarak ileri sürmüştür (9). Bir başka araştırıcı da bu seviyeyi 0.3 olarak tesbit etmiştir (7).

Araştırmadan elde ettiğimiz bulgu ve sonuçlar yukarıdaki li-teratür verileri ile karşılaştırılacak olursa, Urfa Balık Gölünde organik kirlenmenin çok fazla oluşu; bununla ilgili olarak COınisbetinin

art-ması; kutsaloldukları için tüketim olanağı bulamayan balıkların olağanüstü üremeleri sonucu, havuzlardaki balık ağırlığı: Su

ağırlığı-ı : ağırlığı-ı00 oranının bozulması ve Ağustos ı967 ayında ve mortali tenin

çıktığı günlerde Urfa'da hava sıcaklığının 40cC dolaylarında (en yüksek 40,3c c) olması havuzların suyundaki balık hayatı için elzem

olan Oksijen miktarını düşürmüş ve ı000 kadar balık oksijen

yeter-sizliğinden ölmüşlcrdir. Yaptığımız ortalama hesaplara göre, bu kadar ölümden sonra bile halen Aynelzelha'da' 300, Halilülrahman'da 1000

dolaylarında balık fazlalığı vardır. Bunların yanısıra, havuzların dibi ve suyun yüzeyi gereğince temizlenmemiştir. ÖLÜ balıkların bile ha-vuzda terkedildiği görülmüştür.

Ölüm daha çok, yaşlı ve iri boydaki balıklarda olmuştur. Balıkların vücutlarında görülen yaraların da, sayıları çok fazla olan balıkların, zaman zaman ve ani yemlenmeleri sırasında, toplu bir şekilde ve hırsla, sıçrayarak yeme saldırırken sırt yüzgeçlerinin kemikli (hard rays) uçlarının birbirlerine çarparak meydana geldiği kanısına varılmıştır (Şekil: 6) .

Urfa Kutsal Balık Gölü ile ilgili düşüncelerimiz, bir rapor halinde çalışmanın sonuna eklenmiştir.

Isı yüksekliği, organik kirlenme ve balık fazlalığı gibi faktörlerin sebep olduğu Oksijen yetersizliğinden ileri gelen ani ve kütle halindeki balık ölümü olayı yurdumuzda ilk defa tesbit edilmiş bulunmaktadır.

(6)

Öze t

ı967 yılı Ağustos ayında Urfa ilimizin Kutsal Balık Havuzların-da birdenbire ortaya çıkan kütle halindeki balık ölümü dolayısiyle, adı geçen havuzlar ve balıklar mortalite nedeni yönünden incelen-miştir. Havuzların kutsallığı Hazreti İbrahim'e atfedildiğinden, buradaki balıkların avlanması ve yenilmesi yasak olmuştur. Bu araş-tırmada aşağıdaki hususlar tesbit edilmiştir:

i . Dinsel inanıştan dolayı avlanıp yenmedikleri için havuzlar-daki balık miktiuı olaganüstü artmıştır.

2. Havuzlarda üç tür balık teşhis edilebilmiştir (Cyprinus

car-pıo, leuciscus cephal us, sq ual us cephal us)"

3. Ağustos ayında hava ısısı Urfa'da 40°C dolaylarında olduğu için havuz suyunun slcaRlığl da çok yüksekti.

4. Ayrıça havuzların suyu son derecede kirlenmişti.

5. Balıkların ve suyun bakteriolojik ve farmakolojik-toksikol~jik muayeneleri negatif bir sonuç vermiştir.

Sonuç olarak, yukarıda sıralanan üç ana faktörün (aşırı balık çoğalması, havuz suyunun son derecede kirlenmesi ve su sıcaklığının çok yüksek olması) suda bir Oksijen yetersizliğine yol açarak büy~k miktarda balık ölümüne sebep olduğu kabul edilmiştir.

z

u s a nı nı e n fa s s u n g

Untersuchungen über die erhöhte Fischsterbliçhkeit in Fischteichen in der Unıgebung von Urfa

Mitte August 1967 trat plötzlich eineerhöhte Sterblichkeit dcr Fische in zwei Fischteichen in der Umgebung von Urfa auf, die dem Prophet tbrahim geweiht waren. Aus rcIigiösen Gründel). durftein diesen Teichen nicht gefischt werden. Zur Klaerung des gelıauftcn Auftretens der Fischsterblichkeit wurden sowohl das Wasse~ der Teiche als auch die Fische in dicsen Teichen uI1tersuclıt. Hierbei

wurde folgendes festgestcllt: e

i . Da aus rcligiösen Gründen in Teichcn nicht gefısclıt werden d urfte, war der Fischbestand erlıeblich vcrmehrt.

2. Es wurdc im Teiclı drei Fischarten (Cyprinus carpio, Leu-ciscus cephalus, squalus ccphalus) identifiziert.

(7)

Kutsal balıkların Ölümü 509

3. Infolge der intensiven Sonnenbestrahlung (in Süd-Anatolien herrscht im Semmer Temperatur bis zu 40°C im Schatten) war die Tcmparatur sehr hoch.

4. Ferner wurde fCstgesteııt, dass das Wasser dcr Teiche stark verunreinigt war.

5. Bakteriologische Untersuchungcn sowohl der Fische als au ch des Wassers hatten ein negatives Ergebnis.

Es wird daher angenommcn, dass die oben genannten drei Faktoren (starke Fischvermchrung, hohe Erwarmung und Verunrei-nigung des Teichwasscrs) zu einem Oxygenmangel des Wassers und damit zu einer erhöhten Fischsterblichkeit geführt haben.

Suınınary

Studies on the High Fish-Mortality in the Fishponds around Urfa

In mid August of 1967, a sudden high fish mortality occured in two holy fishponds of Urfa, which were consecrated after prophet ıbrahim. Becouse of religious reasons, no fishing is permitted in these lakes. In order to find out the reason of this outbreak both water and fishes of thcse two ponds were throughly investigated. The findings were as foIlows:

i . As fishing is not permitted by rcligious purposes in these ponds, the numbers of fishes were enor~ously increased.

2 • Three fish species (Cyprinus carpio, Leucuscus Cephalus,

squalus cephalus) were identified in the ponds.

3. MostIy in summer months temperature of the surface water of these ponds was high (summer temperature in shodow 40CC) due to direct effect of the sunshine.

4. In addition to this, it was observed that, water of the ponds was highly contaminated with organic poııution.

5. Bacteriological investigations both of water and fishes were negative.

Therefore, it has been accepted that, the above mentioned three factors (high fish population, temperature and organie poııution) coused an oxygen deficiency which became the main factor in the mortality of the said ponds.

(8)

-

510 Eşref Deniz

Teşekkür

Bu çalışm<ı-da kıymetli yardımlarını gördüğüm ba'jta Urfa Valisi Kemal Gazezoğlu, Urfa Veteriner Müdürlüğü mensuplarına, bak-teriolojik etüdleri yapan ve bu seya!ıate katılan Veteriner Fakültesi Bakterioloji ve Salgınlar Kürsü,ü Asista:ıı Dr. Erdoğan Finei ile su analizlerini yap:ı:1 aynı fakültenin Fa:makJloji ve Tok>ikol~ji Kür-süsün: buca:la şü'{I'anlar,m, sunmayı bir lnrç bilirim.

Literatür

i - Brown, M. E. (I 957): Tlze P~ysiolog)'

~f

Fisltes. Vol. II, 4°3-41 :), Aeademie Press Ine. Publ., New York.

2 - Davis, A. S. (I956): Cl/lture and Dismses

~f

Ganıe Fislzes. 3°7,

Univ. of Calif. Press, Los Angeles.

3 - Deniz, E, (I 962): Balık Yetiştirme ve Kültüründe Veterinerliğin

Rolü. (Çeviri: K.V. Glushankov), T. Vet. Hele Dem. Derg.,

184-185, 73-75.

4 - Deniz, E. (I 966): Doğu Anadolu'nun Kalkındırılmasında Su ()rün-lerinin Özellikle Tatlısu Balıkçılığının Öııemi (Içsular Balıkçılı/},ı). Türk Tic. Odaları Sanayi Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği Matbaası, Ankara.

5 - Haley, R., Davis, S. P., Hyde,

J.

M. (1967): Envirol/mental Stress and Aeronıoııas JJquefaciens in Americaıı and Threadfin Shad Mortalilies. Progressive Fish-Culturist, 29, 4, 193.

6 - Hutchens, L. H., Nord, R. C. (I 956): Fis/ı Cullurel Manuel. 129-139, U.S. Dept. of Interior, Branch of Game ('.nd Fish and Hateheries, Albuquerque, New Mexieo.

7 - Leitritiz, E. (ıgGo): Tmut al/d Salmaıı Culll/re, Stale of Calif. Dept. of Fish and Game, 13.

S - Moss, D. D., Scott, D. C. (I 96 i): Dissolved-Oxygeıı Requirements of Three Species of Fish. Trans. Am. Fislı. Soe., 90, 377-393.

9 - Mount, D. i. (I 96i): DevelolJmeııt of A System for Conlrolling

Dissolved-Oxygen Content of Water. Trans. Am. Fish. Soe. 90, 323-324.

ıo - Okutan, Ö. (1967): Cumhllr£vet Gazetesi, 8 Ağ. 1967. 15/1-54, r.

i i - Tarzweil, C. M. (I 96i ): Report of Committe on Water Pol/ution. Trans. Am. Fish. Soe. 90, 119-120.

(9)

Kutsal balıkların ölümü

LTrfaK UtSa

ı

B a

ı

1k G ö

ı

ü'n e

ı

iiŞ k i n .

Düşünceleriıniz

su

Alınması gereken koruma ve hij)'en tedbirleri:

i . Urfa Veteriner Müdürlüğünün tavsiyesi üzerine temizlenmiş olan havuzların bugünkü durumu yine de, balık hayatı için ye-terli değildir. Havuzların bakımı sistemli olmalı, havuz dibi ve duvarlar kazınarak esaslı bir şekilde temizlenmeli, kireçle badana edilmelidir. Bunu izleyerek suyun da değişimi sağlanmalıdır. Bu iş için balıklar önce havuzlardan birine aktarılmalıdır (3).

2- Su kaynaklarının tıkanan ağızları açılmalı ve havuzlara bol

te-miz suyun gelmesine kolaylık sağlanmalıdır.

3. Dış çevre ile bağlantısı olan taşma kanalları da temizlenmeli, bu kanallara dışardan zararlı artıkların karışmasına engel olun-malıdır.

4. Havuzlara insanların yüzme amacı ile girmeleri kontrol altına alınmalı .• bu yolla olabilecek her türlü kirlenme önlenmelidir. 5. Su yüzeyinin günlük temizliği ya:pılmalıdır.

6. Balıkların rasgele beslenmeleri önlenmeli, beslenme şekli iyice kontrol altına alınmalıdır. Bu amaçla suyun limnolojik bir etüdü yapılmalı, böylece suyun kimyasal ve fiziksel yapısı ile plankton durumu incelenerek, balıkların ihtiyacı olan besin ve vitaminler eklenmelidir (4).

7. Havuzlardaki balık adedi tesbit edilmeli ve normal balık: su oranı her zaman değişmez kılınmalıdır. Yıllık üretim fazlası herhangibir şekilde değerlendirilmelidir. Cıvarda yeni havuzlar açarak oralara aktarılmaları bir tcdbir olabilir. Balık fazlalığıriın havuzda ölüme yol açacağı unutulmamalıdır.

8. Beslenme şekli tam<!.men pirimitif ve rasgele olan balıkların, bil-gili bir şekilde, günlük rasyonla beslenmelerinin, halkın verecekse bu tip yemden satın alarak vermesinin alışkanlık haline getiril-mesi gerekir. Günlük bir yem reçetesi şöyle olabilir: M ısır, Acı bakla, pamuk çekirdeği küspesi, tahıl unu, bir miktar et (herhangi bir hayvan eti). 500 kgr. balık için günlük miktar 20 kgr.

kadar-dır. Bunlar çiğ verilebildiği gibi, haşlanarak veya unlarla bulama yapılarak verilebilir.

9. Havuzları ve balıkları Hazreti İbrahim'e atfedilen bu kutsal yörenin, o çevre ve hatta ülkemizin sosyal durumu göz önüne

(10)

alınırsa, bu güzel havuzların ve çevresindeki kale ve mcdrescnin restore edilerek modern bir turistik alan haline getirilmesinde, iç ve dış turizm yönünden büyük fayda getireceği kanısındayız.

io. Yakalamak ve yememek konusunda dinsel bir inancı olan halkın bu tutumu bir bakıma, gıpta edilecek bir özelliktir. Ancak bu inanç sayesinde havuzlar ve binlerce balık bugüne dek, bütün güzelliği ile korunabilmektedir. Bu kuvvetli inanç, hayvan ve doğa sevgisini en kökten bir biçimde hallctmiştir. Daha etrafını tanırken, suyun, balıkların güzelliğini inanarak seyreden insan-larda şekillenecek tabiat sevgisi ve onu koruma içgiiclüsü başka hiç bir yoldan bu kadar kolay sağlanamaz, Onun için devletin bu yöreyi ve ilgili alanı "Ulusal Park" haline sokması ve gereken önemi vermesi turizm değerlerimize kıymetli bir köşe daha ek-lenmesine yardım edecektir.

Bu güzel, görülmeye değer değerden ötürü, Urfalıları kutlar, böyle doğal örnek bir tatlısu balık gölünün her ilimize örnek olma-sını bütün içtenliğimizle dileriz.

Yazı "Dergi razı Kuruluna" 13. ı .i968 günü gelmiştir.

Şekil: 1. Urfa balık gölünde oksijen yetersizliğinden iilen balıklar inceleniyor. (Fig.: ı.Fishcs of holy fishponds of Urfa died duc to oxygcn deficiency -have bcing

(11)

_.. _-- -' - --- ..--.--1 i i ~ ~

=-r:r

=-t '"::ı ::ı o'

'"

El c: ö?-,.... .:;, 3: tb ll.,-, n '" r;ı ... ..• _.1. <n W

-. i

~

- -I

..

-

~ '-\I/YJ.

'f

~. r \:IJ i 4m.DerjnMıc ~ ~a n.:~ ~ . _ _ __. _ _ _ - .__ '.___ _ j( ••~nak

Şekil: 2. Urfa Kutsal Balık Havuzlarının şematik krokisi. (Fig.: 2. A schematic drowing shows the holy fish ponds of Urfa)

:~-

~-.

~

(12)

Şekil: 3. Aynelzelha havuzunun (halk An"ılha diyor) park içinde görünüşü. (Fig.: 3. A photograph showing one of the holy fishponds named Aynclzelha)

Şekil: 4. Kutsal balıklardan halkın "Karabalık" diye isimlendirdi~i "Squalus cephalus".

(13)

Kutsal halıklıırm Ölümü 515

Şekil: 5. Halilülrahnıan havuZllnda hasta balıklardan biri yüzerken görülmektedir. Yavaş yüzen balığın vücudundaki beyaz lekelere, yaralara dikkat çekilmiştir. (Fig.: 5. One of the sick fishes in the pond. Attcntion is taken to the slowly

swimming motian and wounds on the body side of the rısh.)

Şekil: 6. Rir avuç yeme saldıran yüzlerce balık köpükler içinde. Balıklar işte bu anda, birbirlerini sırt yüzgeçlerile yaralamaktadırlar.

(Fig.: 6. Hundreds of fishes atıacking to the food. At this time theyare wounding each other)

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonuç olarak, gruplar arasında canlı ağırlık artışı ve yem tüketimi ilc serumdaki total kolesterol ve protein de-. ğerleri istatistik olarak

Konsantre yemlere organik selenyum (Sel-Plex) ve mikatoksin bağlayıcının (Mycosorb) ayrı ayrı ve kom- bine olarak kullanılmasının Montafon melezi sığırlarda besi performansı

Özet: Güç doğum şikayeti olan Simeııtal bir düvenin klinik muayenesinde, prolapsus vagina ve çift çıkışlı cervix olgusu be- lirlendi.. Iki cervix kanalı caudal

se- lekti&#34;er und spezifiseher (X,- !\drenorezcptor-I\gonist so\\ohl des zentralen als auch des peripheren :'-Jer- vensystems (20), Die Wirbmg von Mcdetomidin tritt

Our results were indieated that while the eontra- lateral testiele was eompared with the control group, ıhe unilateral testiele torsion atIeeted the average semi- nifemus

kollagen demetler (Şekil 6k) ve az sayıd,} kıkIrllak hıİl' resinden (Şekil 5a) olu')tuğu helirleııdı. Bu ıknıeıkrın ya. nıııda cauelal uçta \'e merkezde farklı

köpek ve kedilerde gözün korpus sı- liyaresinde hağ doku içerisinde az sayıda bağ doku mast hüeresi hulunmaktadır. Bağ doku mast hücrelerinin pi- roninofili özellikleri köpek

glikoz, indirekt biliruhin ve Na miktarı ile doymamış (!cmir bağlama kapasitesinde yaşa paralel olarak azalma: toplam demir bağlama kapasitesinde artma ve alkalen fosfataz