• Sonuç bulunamadı

Rıza Tevfik'ten fıkralar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Rıza Tevfik'ten fıkralar"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TAKVİMDEN BİR YAPRAK

Rıza Tevfikten fıkralardı

0

^

2ÎT

ULUNA Y

i »

c

A

llah gani gani rahmet ey- sathisin küreklere yapışırlar, İAd ln TMnrn IPaİT- «TA« l-aa«f«>n4-l n al «a vtaa w« n »at Ta nlı-aM ‘ leşin... Üstadım Rlza Tev-

fik ’in Istanbula, İstanbul mizahı­ na, İstanbul tiplerine dair ne gü­ zel fıkraları vardı...

Merhumun Şehirli miza­

hının en tanınmış şahsiyetlerin­ den olan Kanbur N azifl çok se­ verdi; bir gün, ona dair şu fık ­ rayı anlattı:

«Ben, Enderunlu Emin, Kan­ bur N a zif Kandillide Akıntı Bur mında denizi seyrediyorduk. Kan dillinin akıntısı şiddetli akar, ek­ seriya kayıklar buradan yedek­ le geçerler. Fakat bazı kayıklar yirm i para yedek parasını

İktl-var kuvvetle dayanarak akın­ tıyı sökerler... Baktık, aşağıdan bir ateş kayığı geliyor; kürekçi­ ler yedekçi parası vermemek 1- çin küreklere asılmışlar, dümen­ de oturan da ufacık bir durakla­ ma olmamasını kollıyarak onla­ rı teçcl’ eyliyor: «H a uşaklar... Göreyim sizi...» K ayık akıntıya girmek üzere... Hamlacıların ba- zuları gerilmiş, korkudan gık de­ miyorlar. K ayık hizamıza geldi.. Iskarmozlar çatırdıyor... Dümen oi küreklerin seyrine uydurduğu hamleyi tekrar ediyor : ^ P a ba­

r x

banı lıa!... Ha babutıı ilin...» Kanbur Nazif, birden hükmet­ ti:

— Kıza Bey! Ben şu kayığı durduracağım...

Enderıınlu Emin:

— Haltetme N azif! Herifleri kızdırırsın... Soııra dayak ye­ riz...

Demeğe kalmadı; N azif bir­ denbire kayıkçılara bağırdı:

— 1,'ıırrr!...

Kayıktakiier, başında Aziziye kalıp fes, sırtında boyca bir set­ re, elinde doksan dokuzlu teşbih­ le kerli ferli bir adam görünce ufak bir tereddüde düştüler. A- larında kısa bir paso paroladan sonra:

— Durduk ğam, dediler... Ne istiyon ?

Kanbur N a zif gayet ciddî bir tavırla sordu:

— Topunuz kaç kişisiniz? Dümende oturar saydı. — On üç kişiyiz ağam... N a zif:

— Topunuzun da...

Diye bir küfür savurmaz mı? Kayıkçılar:

— Ulan... H erif avradımıza sövdü...

Feryadı ile rıhtıma yanaştı­ lar, kimi dümen yekesini, kimi basamak tahtasını, kimi ıskar­ moz tokmağını kaptı, dışarıya uğradılar; Nazifle Emin kaçtı­ lar; kayıkçılar Kandilli çarşısı­ nı dört dönüyorlar; rastgelene de soruyorlar:

— Kaııburu gordünnü

gan-buru.

Kahvede oturan biri:

— Canım, dedi, ne yapacaksı­ nız kaııburu?..

Hepsi birden elleri ile bir ka­ rış boy işaret ederek bağrıştı­ lar:

— Aman efendi! şuncağız İki kat ganbur topumıızır' avratına sövdü de kaçtı, naşı aramıya-

lım ?

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu nakillerde bir vericiden alınan kök hücreler alıcının kendi kök hücrelerinin yerine konuyor, ancak önce alıcının kendi kök hücrelerinin radyasyonla ya da ilaçla

Çün­ kü Türkçe, fakat pek acemi ve bo­ zuk bir Türkçe ile söylemmiş bir­ çok değersiz lâflarla dolu müntehi- Uat kitapları okudum ki adları be­

Merhum Albay Hasarı Rıza Bey’in kızı, merhum Yarbay Asım Bey’in eşi, merhume Ahsen Hanım’ın kardeşi, merhum General Necip Zobu, şehit Cevdet Rıza,

O halde bü yük vapurlardaki kumaşlı yerler lüks m u’ Birçok zaman yolcuların haklı isyanlarını mucip olan bu nokta da ehemmiyetle dikkate alınmalıdır.

Bu karşılamaya varsanız , hemen diyim ki size,b iz çok - tan bıraktık bıyık altından gül­ m eyi, 142 dişim izle birden gü­ lüyoruz.. Bu da ancak zekamızı

Çalışma arkadaşı olarak pek kolay değil, çok dikkatli olmak lazım.. Ken­ disi perfeksiyonist olduğu için etrafın­ dan da böyle şey

Rahmetli Çallı için gösterilen muhabbet ve | saygıda her şey yerli yerinde ve tastamamdır, î Onu resim tarihimize böyle

[r]