• Sonuç bulunamadı

3. GEREÇ VE YÖNTEM

3.2. KULLANILAN ÖLÇEKLER

3.2.7. Zarit Bakıcı Yükü Ölçeği

Bakım Verme Yükü Ölçeği Zarit, Reever ve Bach-Peterson tarafından 1980 yılında geliştirilmiştir (175) Ölçeğin Türkçe geçerlilik ve güvenirliliği İnci ve Erdem (2006) tarafından yapılmıştır (176). Özlü ve arkadaşları tarafından orijinal versiyonu 22 maddeli olan ölçeğin Türkçe geçerlilik ve güvenilirlik çalışmasında 3 madde çıkarılmış ve Türkçe versiyonu 19 maddeden oluşmuştur (177).

Bakım gereksinimi olan bireye bakım verenlerin yaşadığı stresi değerlendirmek amacıyla kullanılan bir ölçektir. Bakım verenlerin kendisi ya da araştırmacı tarafından sorularak doldurulabilen ölçek, bakım vermenin bireyin yasamı üzerine olan etkisini belirleyen 22 ifadeden oluşmaktadır. Ölçek asla, nadiren, bazen, oldukça sık ya da hemen her zaman şeklinde 0’dan 4’e kadar değişen Likert tipi değerlendirmeye sahiptir. Zarit Bakım Yükü Ölçeğinde 5’li likert tipi bir skala kullanılmıştır. Ölçekten en az 0, en fazla 88 puan alınabilmektedir. Ölçekte yer alan maddeler genellikle sosyal ve duygusal alana yönelik olup, ölçek puanının yüksek olması, hissedilen bakım yükünün yüksek olduğunu göstermektedir (178).

3.3. İSTATİSTİKSEL YÖNTEMLER

Verilerin istatistiksel değerlendirmesi Statistical PackagefortheSocialSciences (SPSS) for Windows sürüm 20.0 kullanılarak yapıldı. Kategorik değişkenler için tanımlayıcı istatistikler, sayı ve yüzdeler olarak, sayısal değişkenler için ise ortalama ± standart sapma ve minimum-maksimum değerleri olarak sunuldu.

Sayısal verilerin analizinde normal dağılıma uygunluk Kolmogrov Simirnov ve Shapiro-Wilk testleri ile incelenmiş olup, normal dağılım özelliği gösteren sayısal veriler için bağımsız iki grup arasındaki ortalama farkı Student’s T testi ile, normal dağılım özelliği göstermeyen sayısal veriler için ise bağımsız iki grup arasındaki medyan farkı Mann-Whitney U testi ile incelendi. Kategorik değişkenlerin kendi aralarındaki analizleri Chi-Square koşulu sağlandığı durumlarda ChiSquare test istatistiği, sağlanmadığı durumlarda ise Fisher’s Exact Test istatistiği kullanılarak yapıldı. NMS ve zarit skorunu etkileyen faktörlerin belirlenmesinde her değişken için tek değişkenli doğrusal regresyon analizi yapıldı. Veriler %95 güven düzeyinde incelenerek p değeri 0,05’ten küçük ise testler anlamlı kabul edildi.

4. BULGULAR

4.1. HASTALARIN DEMOGRAFİK VE KLİNİK ÖZELLİKLERİ

Çalışmamıza 44’ü erkek (%73,3), 16’sı kadın (%26,7) olmak üzere toplam 60 hasta dahil edildi. Yaş ortalaması 69,2±8,93 (min-maks:41-82) yıl olarak bulundu.

Hastaların 16’sı 65 yaş altı (%26,7) iken, 44’ü 65 yaş ve üstündeydi (%73,3).

Hastaların eğitim durumlarına bakıldığında ilkokul mezunu olan (n=27, %45) hasta sayısı diğerlerine göre daha fazlaydı. Çalışmaya katılan hastaların kronik hastalıklarına bakıldığında ise sık hipertansiyon (HT) (n=20, %33,3) daha sonra diabetes mellitus (n=10, %16,7) gözlendi.

Hastaların Mini Mental Durum Test puanları ortalama 27,9±2,14 (minimum-maksimum: 25-30) saptanmıştır. Anksiyete ölçeği total skoru ortalama 6,80±4,16 iken depresyon ölçeği total skoru ortalama 6,78±3,82 olarak bulunmuştur. Hastane anksiyete ve depresyon ölçeği değerlendirmesi sonucunda 11 hastalarımızın (%18,3) anksiyete skoru >11’in üstünde iken, 14 hastamızın (%23,3) depresyon

skoru >11’in üstünde bulunmuştur. Hastaların demografik ve klinik özellikleri Tablo-22’de gösterildi.

Tablo-22. Hastaların demografik ve klinik özellikleri

Parkinson hastaları (n=60) n (%)

Yaş, yıl, ortalama±SS (Min-Maks) 69,2±8,93 (41-82)

Cinsiyet,

Erkek 44 (73,3),

Kadın 16 (26,7)

Eğitimdurumu

Okur yazar değil 7 (11,7)

İlkokul 27 (45)

Ortaokul 8(13,3)

Lise 11 (18,3)

Üniversite 7 (11,7)

Komorbid hastalıkları, n (%)

HT 20 (33,3)

DM 10 (16,7)

KAH 11 (18,3)

BPH 3 (5)

Hastane anksiyete ve depresyon ölçeği, Ortalama±SS (Minimum-maksimum)

Anksiyete skoru 6,80±4,16 (1-16)

Depresyon skoru 6,78±3,82 (0-15)

Min: minimum, maks: maksimum, HT: Hipertansiyon, DM: Diyabetes mellitus, KAH: Koroner arter hastalığı, BPH: Bening prostat hiperplazisi, SS: Standart sapma

Hastaların Parkinson hastalıkları değerlendirildiğinde ortalama hastalık süresi 4,58±5,62 (1-30) yıldı. Hastaların 42’si (%70,0) 5 yıl ve altında,18’i (%30,0) 5 yıl üstünde Parkinson hastalığı süresine sahipti.

Hastaların Modifiye Hoehn-Yahr skalasına göre evreleri incelendiğinde; en sık Evre 2 hastalığa sahip olgular (n=26, %43,3) olduğu bunu Evre 1 (n=20, %33,3) hastalığın takip ettiği gözlendi (Şekil 1). Ayrıca hastalar da akinetik-rijid tip hastalık oranı tremor dominant olan tipe göre daha fazla orandaydı (Şekil 2).

Şekil-1. Parkinson hastalarının Hoehn-Yahr evresine göre dağılımı

Şekil-2. Araştırmaya katılan hastaların hastalık başlangıç şekli dağılımı

Araştırmaya katılan hastaların Parkinson hastalığı klinik özellikleri Tablo-23’te yer almaktadır.

Tablo-23. Parkinson hastalığı klinik özellikleri

Özellik Parkinson hastaları (n=60) Minimum-maksimum

Yaş grupları, n (%)

<65 yaş 16 (26,7)

≥65 yaş 44 (73,3)

Hastalık süresi, yıl, ort±SS 4,58±5,62 1-360

Hastalık tipi, n (%)

Tremor dominant form 27 (45,0)

Akinetik form 33(55,0)

LED (mg), ort±SS 299,61±174,63 0-1050

BPHDÖ total, ort±SS 53,58±24,09 7-96

BPHDÖ1 16,55±6,61 3-27

BPHDÖ2 14,8±7,70 0-37

BPHDÖ3 21,61±10,51 2-54

BPHDÖ4 0,61±2,51 0-14

Hoehn-Yahr Evresi, ort±SS 1,82±0,67 1-3

mg: miligram, SS:standart sapma, BPHDÖ:Birleşik Parkinson Hastalığı Derecelendirme Ölçeği, LED: levodopa eşdeğer dozu

4.2. PARKİNSON HASTALARININ NON-MOTOR SEMPTOMLARI 4.2.1. Non-motor Semptomların Analizi İle Non-motor Semptomların Cinsiyet, Yaş, Hastalık süresi ve Hastalık Tipine Göre Dağılımı

Non-motor Semptom Ölçeği-NMSÖ-TR toplam puanları incelendiğinde; ortalama 14,18±5,75 olarak bulundu. Nokturnal non-motor semptom boyutundan elde edilen puan ortalaması (2,35±1,54) ile gastrointestinal alt boyuttan elde edilen puan ortalaması (2,28±1,77) yüksek olup bunu dikkat/bellek alt boyuttan elde edilen ortalama puan (1,93±1,03) izliyordu. Non-motor semptomlara ait analiz sonuçları Tablo-24’de ve şekil-3’te gösterildi.

Tablo-24.Non-motor semptomların analizi

Non-motor Semptom Ölçeği Minimum-maksimum Ortalama±SS

Gastrointestinal 0-7 2,08±1,77

Üriner 0-2 1,61±0,66

Cinsel 0-2 1,58±0,78

Kardiyovasküler 0-2 1,00±0,66

Dikkat/bellek 0-3 1,93±1,03

Algı 0-2 0,48±0,77

Duygudurum 0-2 1,05±0,79

Noktural semptom 0-5 2,35±1,54

Diğer 0-4 1,88±1,18

Toplam 3-24 14,18±5,75

SS: Standart sapma

Şekil-3. Non-motor semptomların dağılımı

Kadın (n= 16) hastaların NMSÖ-TR ortalama puanı (14,56±5,86) ve erkek (n=44) hastaların NMSÖ-TR ortalama puanı (14,04±5,77) karşılaştırıldığında anlamlı farklılık gözlenmedi (p>0,05).

Hastalarda <65 yaş grubu NMSÖ-TR toplam puan (12,62±6,31) ile ≥65 yaş grubunda NMSÖ-TR toplam puan (14,75±5,50) açısındanda her iki grup arasındaanlamlı fark görülmedi (p>0,05).

Parkinson hastalığı tipine göre non-motor semptomlar değerlendirildiğinde ise akinetik rijit Parkinsonu olan hastalarda NMSÖ-TR toplam puan ortalaması 14,78±6,47, tremor dominant hastalarda ise 13,44±4,75 saptandı ve anlamlı bir fark yoktu (p=0,243).

4.2.2. Nokturnal Non-motor Semptom Alt Grubunun Analizi, Nokturnal Non- motor Semptomların Cinsiyet, Yaş, Hastalık Süresi ve Hastalık Tipine Göre Dağılımları

Nokturnal non-motor semptomların dağılımı Tablo-25’de ve Şekil-4’te gösterilmektedir. En sık izlenen nokturnal non-motor semptom 24. soru olan

‘yoğun, canlı ya da korkutucu rüyalar gördünüzmü?’ olan soruya evet cevabı olarak bulundu (n=34, %56,7).

Tablo-25. Nokturnal non-motor semptomlar

Nokturnal non-motor semptomlar n (%)

Gündüz uykululuğu (NMSÖ-TR, Soru 22) 26 (%43,3)

Uykusuzluk (insomnia) (NMSÖ-TR, Soru 23) 29 (%48,3)

Kötü rüyalar (NMSÖ-TR, Soru 24) 34 (%56,7)

REM uykusu davranış bozukluğu (NMSÖ-TR, Soru 25) 30 (%50,0)

Huzursuz bacak sendromu (NMSÖ-TR, Soru 26) 22 (%36,7)

Şekil-4. Nokturnal non-motor semptomlar.

Nokturnal non-motor semptomlara ait ortalama puan kadın hastalarda 2,12±1,14 erkek hastalarda 2,43±1,67 bulundu ve anlamlı farklılık gözlenmedi (p=0,438). 65 yaş altı hastalarda nokturnal non-motor semptomlara ait ortalama puan (2,0±1,67) ile 65 yaş ve üzeri hastalarda nokturnal non-motor semptomlara ait ortalama puan (2,47±1,50) karşılaştırıldığında ise nokturnal semptom ortalama puanlarının 65 yaş üzerinde daha yüksek olduğu (Şekil-5) ancak her iki grup arasında anlamlı bir farklılık olmadığı dikkat çekmiştir (p=0,287).

Şekil-5. Nokturnal non-motor semptom alt grubunun 65 yaş altı ve üzeri hastalardaki ortalama puanları

Akinetik-rijid hastalık tipine sahip olanlarda nokturnal non-motor semptomlar 2,36±1,59, tremor dominant hasta grubunda ise 2,33±1,51 olarak değerlendirildi ve iki grup arasında anlamlı farklılık gözlenmedi (p=0,976).

4.3. PARKİNSON HASTALARININ BAKICI DURUMU VE BAKICI YÜKÜ DEĞERLENDİRMELERİ

Çalışmaya katılan hastaların bakıcı durumu değerlendirildiğinde, bakıcıların yaş ortalaması 57,18±14,58 (min-maks: 26-83) yıl ve 43 erkek (%71,6), 17 kadın (%28,4) olarak bulundu. Hastaların bakıcıları ile olan yakınlık durumuna bakıldığında çoğunluğu hasta eşiydi (n=41, %63,8). Bakıcıların uyku için oda ve yatak durumları değerlendirildiğinde ise çoğunluğu (n=29, %48,3) hasta ile aynı yatakta uyuyordu. Bakıcılara ait özellikler Tablo- 26’de gösterildi.

Tablo-26. Araştırmaya katılan hasta bakıcılarının özellikleri

Bakıcı n (%)

Cinsiyet

Erkek 43 (71,6)

Kadın 17 (28,4)

Yaş, ortalama±SS 57,18±14,58

Bakicı yakınlık durumu, n (%)

Eşi 41 (68,3)

Çocuğu 17 (28,3)

Bakıcı 2 (3,3)

Uyku durumu

Hasta ile ayni yatakta 29 (48,3)

Hasta ile ayni oda ancak farkli yatak 9 (15,0)

Farklı oda 22 (36,6)

SS: standart sapma

Bakıcı yükü, Zarit Bakıcı yük ölçeği ile değerlendirildiğinde, ölçek skor ortalaması 36,16±10,75 bulundu. Ayrıca ölçek skoru kadın bakıcılarda 35,58±10,90, erkek bakıcılarda 37,64±10,5 idi (p=0,735). Bakıcıların yaşı ile bakıcı yükü (Zarit bakıcı yükü ölçek skoru) korelasyonu değerlendirildi ve anlamlı fark saptanmadı (rs=0,62, p=0,635). Ayrıca aynı oda ve aynı yatağı paylaşan hasta bakıcıları bir grup farklı odada uyuyan bakıcılar bir grup olduğunda bu gruplar arasındaki zarit bakıcı yükü ölçeği birinci grupta 37,26±11,21 ikinci grupta 34,27±9,85 bulundu ve anlamlı farklılık saptanmadı (p=0,607).

4.4. PARKİNSON HASTALARININ YAŞAM KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

SF-36 yaşam kalitesi ölçeği alt gruplarının değerlendirmesinde fiziksel rol güçlüğü (ortalama puan 20,90±39,05) ve emosyonel rol güçlüğü (ortalama puan 15,84±35,80) alt gruplarında hastalar daha düşük puana sahipti bu da bu alanlardaki yaşam kalitesinin kötü olduğunu göstermekteydi. SF-36 ölçeğine ait ortalama değerler Tablo 27’de gösterilmektedir.

Tablo-27. SF-36 Yaşam kalitesi ölçeği alt birimlerinin dağılımı

SF-36 alt grupları Ortalama±SS Min -maks

Fiziksel fonksiyon 53,91±27,93 0-100

Fiziksel rol güçlüğü 21,25±39,27 0-100

Emosyonel rol güçlüğü 16,1±36,04 0-100

Enerji/canlılık/vitabilite 44,74±17,03 5-85

Ruhsal sağlık 64,01±17,41 8-92

Sosyal işlevsellik 55,08±28,79 0-100

Ağrı 51,58±23,61 0-100

Genel sağlık algısı 47,33±20,15 5-90

SS: Standart sapma, min: minimum, maks: maksimum

4.5. NOKTURNAL NON-MOTOR SEMPTOMLARIN BAKICI YÜKÜ VE HASTA YAŞAM KALİTESİ KORELASYON ANALİZLERİ

Nokturnal non-motor semptom skoru ile Zarit Bakıcı yükü ölçek skoru arasında korelasyon değerlendirildiğinde anlamlı ilişki saptanmadı (rs=-0,62 p=0,635).

Ayrıca nokturnal non-motor semptomlara sahip <65 yaş hastalar (n=16)ve ≥65 yaş hastalar (n=44) olarak değerlendirildiğinde bu gruplar arasında Zarit bakıcı yük ölçek skoru açısından anlamlı fark gözlenmedi (p>0,05) (Tablo-28).

Tablo-28. Nokturnal semptomları olan hastaların yaşa göre Zarit bakıcı yükü skorları

Nokturnal semptomları olan hastalar

Zarit Bakıcı yük ölçek skoru P değeri

Min-MaksOrtalama±SS

<65 yaş 19-59 35,93±12,3 0,7

≥65 yaş 19-59 36,25±10,28

SS: standart sapma, min: minimum, maks: maksimum

Nokturnal non-motor semptom skoru ile SF-36 yaşam kalitesinin ölçeğinin alt skor puanlarının korelasyonu değerlendirildiğinde FF (p=0,012), ECV (p=0,001), RS (p=0,018), Sİ (p=0,007), ağrı (p=0,012), GSA (p=0,021) ile istatistiksel olarak anlamlı korelasyon saptanmıştır. Bu ilişki tablo-29’da verilmiştir.

Tablo-29. Nokturnal non-motor semptom skoru ile SF-36 yaşam kalitesinin ölçeğinin alt skor puanlarının korelasyonu

SF-36

Nokturnal non-motor semptom skoru

SF-36 rs p

FF -0,323 0,012*

FRG -0,198 0,129

ERG -0,216 0,098

ECV -0,417 0,001*

RS -0,303 0,018*

-0,344 0,007*

AĞRI -0,323 0,012*

GSA -0,297 0,021*

FF: Fiziksel fonksiyon, FRG: Fiziksel rol güçlüğü, ERG: Emosyonel rol güçlüğü, ECV:

Enerji/canlılık/vitabilite, RS: Ruhsal sağlık, Sİ: Sosyal işlevsellik, GSA: Genel sağlık algısı, RS:

korelasyon katsayısı.

Non-motor semptom ölçeği nokturnal alt grubu puanının 65 yaş altı ve üstü hastalarda yaşam kalitesi alt birimlerine ait ortalama puanlarına bakıldığında ise her iki grupta yaşam kalitesinin fiziksel rol güçlüğü ve emosyonel rol güçlüğü alt birimlerinde en düşük puanlar gözlenmiştir. Gruplar arasında yaşam kalitesinin fiziksel fonsiyon alt grup ortalama puanı 65 yaş ve üstünde (69,06±26,72), 65 yaş altına göre (48,40±26,56) yüksekti ve bu da anlamlı bir farklılık oluşturmaktaydı (p=0,011). Diğer gruplarda istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (p>0,05).

Tablo-30.Nokturnal semptomların iki yaş grubunda yaşam kalitesi puanları ve karşılaştırılması

Yaşam kalitesi

Nokturna lnon-motor semptomları olanlar, <65 yaş

(Ortalama±SS)

Nokturnal non-motor semptomu olanlar, ≥65 yaş

(Ortalama±SS)

p değeri

FF 69,06±26,72 48,40±26,56 0,011*

FRG 25,0±40±82 19,88±39,09 0,566

ERG 20,81±40,13 14,39±34,77 0,456

ECV 47,03±16,25 43,9±17,41 0,496

RS 62,0±21,71 64,75±15,80 0,853

62,5±35,35 52,38±25,95 0,317

AĞRI 52,96±28,52 51,07±21,91 0,626

GSA 46,87±21,43 47,5±19,92 0,946

SS: Standart sapma, FF: Fiziksel fonksiyon, FRG: Fiziksel rol güçlüğü, ERG: Emosyonel rol güçlüğü, ECV: Enerji/canlılık/vitabilite, RS: Ruhsal sağlık, Sİ: Sosyal işlevsellik, GSA: Genel sağlık algısı

4.6. NOKTURNAL NON-MOTOR SEMPTOMLARIN YAŞAM KALİTESİ VE BAKICI YÜKÜ İLE İLİŞKİSİNİN REGRESYON ANALİZİ İLE

DEĞERLENDİRİLMESİ

Yaşam kalitesini etkileyen parametreleri değerlendirmek için yapılan tek değişkenli regresyon analizleri Tablo-31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38‘de verilmiştir. Bulgular değerlendirildiğinde SF-36 alt birimlerinden FF (p=0,016), ECV (p=0,0), RS (p=0,01), Sİ (p=0,012), ağrı (p=0,05) ve GSA (p=0,016) için en önemli artışa neden parametre nokturnal non-motor semptomlar olarak bulunmuşken; FRG (p=0,0) alt birimi için depresyon, ERG (p=0,001) alt birimi için ise BPHDÖ total ve depresyon en önemli değişken olarak değerlendirilmiştir. Hastalık başlangıç tipi ile yaşam kalitesi arasında anlamlı ilişki bulunmamıştır.

Tablo-31. FF için regresyon analizi

FF için tek değişkenli regresyon modeli

**Cinsiyet ve yaş ile düzeltilmiş, *p<0,05

Tablo-32. FRG için regresyon analizi

FRG için tek değişkenli regresyon modeli

**Cinsiyet ve yaş ile düzeltilmiş, *p<0,05

Tablo-33. ERG için regresyon analizi

ERG için tek değişkenli regresyon modeli

Tek değişkenli regresyon modeli Düzeltilmiş model**

**Cinsiyet ve yaş ile düzeltilmiş, p<0,05

Tablo-34. ECV için regresyon analizi

ECV için tek değişkenli regresyon modeli

Tek değişkenli regresyon modeli Düzeltilmiş model**

**Cinsiyet ve yaş ile düzeltilmiş, *p<0,05

Tablo-35. RS için regresyon analizi

RS için tek değişkenli regresyon modeli

Tek değişkenli regresyon modeli Düzeltilmiş model**

**Cinsiyet ve yaş ile düzeltilmiş, *p<0,05

Tablo-36. Sİ için regresyon analizi

Sİ için tek değişkenli regresyon modeli

Tek değişkenli regresyon modeli Düzeltilmiş model**

**Cinsiyet ve yaş ile düzeltilmiş, *p<0,05

Tablo-37. Ağrı için regresyon analizi

Ağrı için tek değişkenli regresyon modeli

Tek değişkenli regresyon modeli Düzeltilmiş model**

**Cinsiyet ve yaş ile düzeltilmiş, *p<0,05

Tablo-38. GSA için regresyon analizi

GSA için tek değişkenli regresyon modeli

Tek değişkenli regresyon modeli Düzeltilmiş model**

**Cinsiyet ve yaş ile düzeltilmiş, *p<0,05

Zarit bakıcı yükü için Tablo-39’da görüldüğü gibi toplam NMS, nokturnal NMS, levodopa dozu ve BPHDÖ total puanı bakımından istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur.

Tablo-39. Zarit için regresyon analizi

Zarit için tek değişkenli regresyon modeli

Tek değişkenli regresyon modeli Düzeltilmiş model**

**Cinsiyet ve yaş ile düzeltilmiş

5. TARTIŞMA

Parkinson hastalığı kronik, progressif bir hareket bozukluğu hastalığıdır. Hastalık progressif özelliği kardinal motor semptomları ve buna ek non-motor semptomlar ile hastalarda bir yük oluşturabilmekte hatta dizabiliteye neden olabilmektedir.

Ayrıca bireylerin yaşam kalitesini etkileyebilen önemli nörolojik hastalıklardan biri olup hastalık progresyonu ile de bu bireylere bakmakla yükümlü bakıcılara da bir yük oluşturabilmektedir (179-182).

Parkinson hastalığında nonmotor semptomlar gün geçtikçe daha fazla dikkat çekmeye başlamıştır. Hastalığın prodromal döneminde başlayan nonmotor semptomlar hastalık progresyonu ile de önemli hale gelebilir (10). Parkinson hastalarının izleminde her ne kadar motor semptomlarından yakınsa da non-motor semptomlar üzerine farkındalığın artması ve sorgulanması ile de bu semptomların sık gözlendiği dikkat çekmiştir. Bizim çalışmamızda nonmotor semptomlar NMSÖ-TR ile sorgulanmış ve evre fark etmeksizin tüm hastalarımızda görülmüştür. Bununla ilgili literarüde yer alan çalışmalara bakıldığında; çok merkezli 1072 kişinin katıldığı PRIAMO çalışmasında sorgulama ile hastaların

%98,6’sında NMS görülmüştür. En sık psikiyatrik semptomlar (%66,8) takiben uyku bozuklukları (%64,1), gastrointestinal sistem bozuklukları ve ağrı (%61,0), yorgunluk (%58,1), üriner sistem problemleri (57,3) ve dikkat /bellek (%59) problemleri gözlenmiştir (183). Chaudhuri ve ark.’nın çok merkezli bir çalışmasında ise 242 Parkinson hastasında nonmotor semptomlar NMSQuest ile değerlendirilmiş ve ölçek puanı ortalama 10,47±5,01 saptanmıştır (184). Kore’de yapılan başka bir çalışmada da 74 Parkinson hastasına uygulanan NMSQuest ortalama puanı 12,40±5,50 bulunmuş (185). Daha fazla sayıda hasta ile yapılan (n=545) başka bir çalışma ile de uygulanan NMSQuest ortalama puanının 10,30±5,4 olduğu rapor edilmiştir ve en sık üriner semptomlar bunu depresyon/anksiyete (%48) ve dikkat/bellek (%42) bozukluğu izlediği görülmüştür (186). Biz de çalışmamızda ölçek total puanını biraz yüksek olmakla birlikte literatüre benzer şekilde bulduk. Ayrıca yine literatür de daha önce bildirildiği gibi her evre hasta grubunda non-motor semptomların olduğunu da gözlemledik (187).

Biz non-motor semptomların alt grubunda ise en sık nokturnal olan non-motor semptomları saptadık bunu gastrointestinal non-motor semptomlar izlemekteydi.

Non-motor semptomlar sık görülmesinin yanı sıra bir başka önemli yanı da hastaların yaşam kalitesi ve bakıcı yükünü de etkileyebilmesidir (188-190). Bu bilgi temelinde özellikle gece olanların hastaların uyku kalitesini etkileme ve bunun sonucunda yaşam kalitesini bozma ayrıca da bakıcı yükünü artırma üzerine daha da etkili olabileceği hipotezi ile bu çalışmada Parkinson hastalarında nokturnal, uyku ile ilişkili olabilen nonmotor semptomları belirleyip bunun yaşam kalitesi ve bakıcı yüküne etkisini değerlendirdik. Nokturnal NMS gündüz uykululuğu, uykusuzluk, kötü rüyalar, REM uykusu davranış bozuklukları ve huzursuz bacak sendromu semptomlarına yönelik sorularla değerlendirilmiştir. Sonuçta hastalarımızda en sık kötü rüya görme mevcutken bunu RUDB izlenmiştir. Bizde literatür ile benzer şekilde bu semptomların sorgulama ile ortaya çıktığını fark ettik (188). Fransa’da Faslı hastalar üzerinde yapılan bir çalışmada da en sık görülenler arasında (%80,6) olduğu bildirilmiştir (191). Ayrıca nokturnal özellik gösteren bu semptomlarda özellikle canlı rüya ve kabus görmenin de zamanla progresyon da gösterebileceği bilinmektedir (192). RUDB Parkinson hastalığında sık gözlenmekte (%15-47) birlikte hastalığın öncü bulgusu da olabilmektedir (114,193,194). PH’da uykuda yaralanma ve RUDB araştıran 61 hasta ve bakıcısı ile yapılan bir çalışmada hastaların %15 inde RUDB görülmüş ve bu hastaların bakıcısına zarar verdiği de görülmüştür (195). Bizim çalışmamızda REM uykusu davranış bozukluğu %50 oranında görülmüştür. Bu çalışmada nokturnal non-motor semptomların varlığını saptadıktan sonra bunları hastalık tipine göre de karşılaştırdık ancak farklılık gözlemlemedik. Bu durumda literatür ile benzerdi (185,196). Ayrıca hastaların yaşı ile nokturnal NMS görülme sıklığına bakıldığında ise 65 yaş üstünde semptomların anlamlı olmasa da daha yüksek olduğunu saptadık.

Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi (WHOQOL) grubu yaşam kalitesini;

‘Hastanın, hem içinde yaşadığı kültürel yapı ve değerler sistemi bağlamında, hem de kendi amaçları, beklentileri, standartları ve endişeleri açısından, yaşamdaki durumu ile ilgili kişisel algısı’ olarak tanımlamaktadır (197). Yaşam kalitesi hastalık bağlamında ise fiziksel, psikolojik ve sosyal refahın bir kombinasyonu olarak tanımlanabilmektedir. Parkinson hastalığında da yaşam kalitesi üzerine klasik olarak motor semptomların olumsuz etkisi bilinmekte, non-motor semptomların etkisine ait kanıtlarda gün geçtikçe artmaktadır (198). Non-motor

semptomların yaşam kalitesine etkisi hastalığın erken dönemlerinden itibaren olabildiği gösterilmiştir (189). Parkinson hastalığında yaşam kalitesini değerlendirmek için çeşitli ölçekler mevcuttur (199). Biz çalışmamızda hastalarımızın yaşam kalitesini Parkinson hastalığında geçerliliği de kanıtlanmış olan SF-36 ölçeği ile değerlendirdik. SF-36 ölçeğinin Türk toplumu için normalize edildiği çalışmada değerlere göre yaş ve hastalık varlığı nedeni ile karşılaştıramadık ancak bakıldığında Parkinson hastalarımızda yaşam kalitesinin düşük olduğu dikkat çekti (174). Müler ve ark.’nın çalışmasında erken evrede ve henüz tedaviye başlanmamış PH’larında SF-36 yaşam kalitesi ölçeğinin hem fiziksel hem mental bölümünün non motor semptomlardan daha fazla etkilediği saptanmıştır. Üç yıl sonraki değerlendirmede, hastalar tedavi altındayken de benzer sonuçlar alınmıştır.

Yorgunluk, depresyon ve duysal yakınmalar ilk 3 yılda yaşam kalitesini en fazla etkileyen non motor semptomlar olarak tanımlanmıştır. Yaşam kalitesinin fiziksel bölümünü en fazla etkileyen non motor semptom yorgunluk, motor semptom ise yürüme bozukluğu ve kişisel ihtiyaçları gerçekleştirebilme becerisi olarak saptanmıştır (189). Rodriguez-Violante ve ark.’nın çalışmasında yaşam kalitesini etkileyen ana faktörler motor bozukluk ve non motor semptomların sayısı olarak bulunmuştur. Bu çalışmada yaşam kalitesini bozan en önemli non motor bulgular depresyon/anksiyete, kardiyovasküler bulgular ve hafıza olarak saptanmıştır (200).

Parkinson hastalarında uyku ve uykudaki bozukluklarının yaşam kalitesini etkileyen önemli bir faktör olduğu da bilinmektedir (201,202). Bu hasta grubunda uykuyu gece olan motor ve nonmotor semptomları da sorgulayan Parkinson Hastalığı Uyku Ölçeği genel kabul gören bir ölçek olup Türkçe geçerlilik çalışması da mevcuttur (203,204). Bu çalışma da ise biz özellikle gece olan non-motor semptomları sorgulamak ve belirlemek istediğimiz için NMSÖ kullandık. Ayrıca nonmotor semptom yaşam kalitesi ilişkisi çalışmalar da bildirilmiş ancak nokturnal nonmotor semptomlar ile yaşam kalitesi ilişkisi üzerine bir çalışma ile de farklılığımız oldu. Çalışmamızda nokturnal nonmotor semptomların yaşam kalitesi ile ilişkisi regresyon analizi ile değerlendirildiğinde fiziksel fonksiyon, emosyonel rol güçlüğü, enerji/canlılık/vitabilite, ruhsal sağlık, sosyal işlevsellik, ağrı ve genel sağlık algısı ile ilişkili olduğu gözlenmiştir. Benzer şekilde nokturnal nonmotor semptomların emosyonel rol güçlüğü dışındaki bu parametreler ile de korele olduğu

da dikkat çekmiştir. Nokturnal nonmotor semptomları olan hastalar 65 yaş altı ve

da dikkat çekmiştir. Nokturnal nonmotor semptomları olan hastalar 65 yaş altı ve