• Sonuç bulunamadı

1.11. Ġlgili AraĢtırmalar

1.11.2. Yurtiçinde Yapılan AraĢtırmalar

Ülkemizde kaynaĢtırma eğitimine iliĢkin sınıf öğretmenleriyle yapılan araĢtırmalar incelendiğinde sınıf öğretmenlerinin kaynaĢtırma eğitimine iliĢkin görüĢlerini (Metin ve Çakmak Güleç, 1998; Önder, 2007; Uysal, 2004), tutumlarını (Avcıoğlu, Eldeniz Çetin ve Özbey, 2005; Diken ve Sucuoğlu, 1999) belirlemeye yönelik yapılan pek çok araĢtırmaya rastlanmaktadır. Bunların yanında sınıf öğretmenlerinin kaynaĢtırma eğitimine iliĢkin tükenmiĢlik düzeylerinin (Özdemir, 2008), yeterliklerinin (Babaoğlan ve Yılmaz, 2010; Nizamoğlu, 2006), kaynaĢtırma eğitimine yönelik görüĢlerinin ve gönüllülüklerinin (Rakap ve Kaczmarek, 2010) belirlendiği ve kaynaĢtırmaya yönelik uygulanan bilgilendirme programları sonrasında

48 sınıf öğretmenlerinin görüĢlerinin alındığı çalıĢmalar (Metin, Güleç ve ġahin, 2009; YıkmıĢ, ġahbaz ve Peker, 1998b; Türkoğlu, 2007) bulunmaktadır.

Metin ve Çakmak Güleç (1998) tarafından Çanakkale‟de resmi ilköğretim okullarında görev yapan ve tesadüfi örnekleme yoluyla seçilen 165 öğretmenle yapılan çalıĢmada sınıf öğretmenlerinin kaynaĢtırma eğitimine yönelik görüĢleri hazırlanan bir anket formuyla belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Bulgular, çalıĢmaya katılan öğretmenlerin kaynaĢtırma uygulamalarının normal geliĢim gösteren çocuğa ve öğretmene özürlü/farklı bireylere karĢı duyarlılık, özürlü çocuğa ise sosyalleĢme fırsatı sağladığını düĢündüklerini ortaya koymuĢtur. Bununla birlikte, sınıf öğretmenlerinin, kaynaĢtırmanın, yapmıĢ oldukları çalıĢmalara ek olarak kendilerine materyal ve bilgi gereksinimi doğurduğunu ayrıca, ailelere danıĢmanlık gibi ek yükler getireceğini ifade etmiĢlerdir.

Diken ve Sucuoğlu (1999) kaynaĢtırma uygulamalarına yönelik öğretmen tutumları üzerine yapmıĢ oldukları çalıĢmalarında, sınıfında zihin engelli öğrenci bulunan ve bulunmayan sınıf öğretmenlerinin kaynaĢtırmaya yönelik tutumlarını karĢılaĢtırmıĢlardır. AraĢtırmada bu amaç doğrultusunda, Ankara‟nın Mamak ilçesinde toplam 109 sınıf öğretmenine "KaynaĢtırmaya ĠliĢkin GörüĢler Ölçeği" uygulanmıĢtır. AraĢtırma bulguları, her iki gruptaki sınıf öğretmenlerinin tutum puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadığını ve öğretmenlerin kaynaĢtırmaya karĢı olumsuz tutum içinde olduklarını açığa çıkarmıĢtır. Ayrıca, çalıĢmada sınıf öğretmenlerinin tutumlarının olumlu yönde değiĢtirilmesine yönelik çalıĢmalara ağırlık verilmesinin gerekliliği de vurgulamaktadırlar.

Uysal (2004) “KaynaĢtırma Uygulaması Yapan Öğretmenlerin KaynaĢtırmaya ĠliĢkin GörüĢleri” konulu bir araĢtırma yapmıĢtır. ÇalıĢmada Türkiye‟nin farklı illerinde görev yapan, 26‟sı sınıf öğretmeni olmak üzere toplam 41 öğretmene 10 maddelik açık uçlu soru maddelerinden oluĢan bir anket formu uygulanmıĢtır. ÇalıĢmaya katılan öğretmenlerin yarıdan fazlası kaynaĢtırmanın yararlı olmadığını ve tamamlanması gereken pek çok eksiğinin olduğunu ifade etmiĢlerdir. Öğretmenlerin %10‟unun kaynaĢtırma konusunda olumlu yanıt verirken, diğerleri ise, kaynaĢtırma uygulamalarının iĢleri zorlaĢtırdığı Ģeklinde görüĢ belirtmiĢlerdir.

49 Avcıoğlu, Eldeniz Çetin ve Özbey (2005) Kocaeli ilinde görev yapan sınıf ve branĢ öğretmenlerinin kaynaĢtırmaya yönelik tutumlarını belirlemek amacıyla bir çalıĢma yapmıĢladır. Bu amaç doğrultusunda, altı sınıf ve altı branĢ öğretmeninden yapılandırılmıĢ görüĢme tekniği ile elde edilen veriler içerik analizi tekniklerinden frekans analizi ile analiz edilmiĢtir. Öğretmenler, kaynaĢtırma eğitimi ile ilgili yeterli bilgi ve beceriye sahip olmadıklarını ve bu konuyla ilgili yoğun bir eğitim almaları gerektiğini belirtmiĢlerdir. AraĢtırmaya katılan öğretmenlerin büyük çoğunluğu, normal sınıf düzeninde önemli değiĢiklikler yapılması gerektiğini, özel gereksinimli öğrencilerin normal sınıfta davranıĢ sorunları yaĢanacağını ve sınıf kontrolünün daha zor olacağını ifade etmiĢlerdir. KaynaĢtırma eğitiminin özel gereksinimli öğrencide akademik geliĢmeyi sağlamayacağını belirten öğretmenler, özel sınıftaki ayrıĢtırılmıĢ eğitimin özel gereksinimli öğrencinin duygusal ve toplumsal geliĢimi açısından daha yararlı olduğunu rapor etmiĢlerdir.

Nizamoğlu (2006) sınıfında kaynaĢtırma öğrencisi bulunan sınıf öğretmenlerinin kaynaĢtırma eğitimindeki yeterliklerini saptamak amacıyla 2005–2006 eğitim öğretim yılı bahar döneminde Bolu ili merkezinde bulunan 10 ilköğretim okulunda sınıfında kaynaĢtırma öğrencisi bulunan 12 sınıf öğretmeni ile görüĢmeler yapmıĢtır. Yarı- yapılandırılmıĢ görüĢme tekniği kullanılarak yapılan çalıĢmada sınıfında kaynaĢtırma öğrencisi bulunan sınıf öğretmenlerinin kaynaĢtırma eğitimindeki yeterliklerine iliĢkin görüĢlerini belirlemek için “KaynaĢtırma Becerilerini Öz Değerlendirme Aracı” kullanılmıĢtır. AraĢtırma sonucunda, sınıf öğretmenlerinin özel gereksinimli öğrenciyi belirleme, öğretimde ve değerlendirmede uyarlamalar yapma, BEP uygulama gibi konularda yeterli olmadıkları belirlenmiĢtir.

Bilen (2007) yaptığı çalıĢmada sınıf öğretmenlerinin kaynaĢtırma uygulamalarında karĢılaĢtıkları sorunlarla ilgili görüĢlerini ve çözüm önerilerini belirlemeyi amaçlamıĢtır. AraĢtırmacı bu amaç doğrultusunda, 2006–2007 eğitim öğretim yılında Ġzmir ilinde öğretim yapan resmi ve özel ilköğretim okullarında görev yapan toplam 120 sınıf öğretmenine Antonak ve Larrivee (1995) tarafından geliĢtirilen “KaynaĢtırmaya ĠliĢkin GörüĢler Ölçeği” ve araĢtırmacı tarafından hazırlanan yapılandırılmıĢ görüĢme formu uygulamıĢtır. AraĢtırma sonucunda, sınıf

50 öğretmenliğinden mezun olan öğretmenlerin olmayanlara göre, kaynaĢtırma eğitimi alanların almayanlara göre, rehberlik servisinden destek alanların almayanlara göre kaynaĢtırmaya iliĢkin daha olumlu tutumlara sahip oldukları belirlenmiĢtir. Ayrıca, öğretmenler sınıfların kalabalık olduğunu, BEP hazırlamadıklarını, okul yönetiminden, diğer personelden, rehberlik servisinden alınan desteğin yetersiz olduğunu, özel eğitim uzmanlarının olmadığını, okulun fiziki yapısının kaynaĢtırmaya uygun olmadığını ifade etmiĢlerdir. Öğretmenler, özel gereksinimli öğrenci ile ilgili önceden bilgilendirilmediklerini ve aileler ile iĢbirliğinin de yeterli düzeyde olmadığını vurgulamıĢlardır.

Türkoğlu (2007) “Ġlköğretim Okulu Öğretmenleriyle GerçekleĢtirilen Bilgilendirme ÇalıĢmalarının Öncesi ve Sonrasında Öğretmenlerin KaynaĢtırmaya ĠliĢkin GörüĢlerinin Ġncelenmesi” adlı çalıĢmasında bilgilendirme çalıĢmalarının ilköğretim okulu öğretmenlerinin kaynaĢtırmaya iliĢkin görüĢlerine etkisini incelemeyi amaçlamıĢtır. AraĢtırmacı, araĢtırmaya gönüllü olarak katılan 22 öğretmenle yarı- yapılandırılmıĢ görüĢmeler yapmıĢtır. AraĢtırma sonucu, bilgilendirme çalıĢmasının öğretmenlerin kaynaĢtırmaya iliĢkin görüĢlerini olumlu etkilediğini, bilgilendirme çalıĢmaları öncesinde kaynaĢtırma eğitimine sıcak bakmayan öğretmenlerin, bilgilendirme sonrasında kaynaĢtırma uygulamalarının oldukça yararlı olduğunu düĢündüklerini ortaya koymuĢtur.

Önder (2007) ilköğretim okullarında görev yapmakta olan sınıf öğretmenlerinin zihin engelli öğrencileri için sınıfta gerçekleĢtirdikleri öğretim uyarlamalarını belirlemek amacıyla 29 sınıf öğretmeni ile yarı yapılandırılmıĢ görüĢmeler gerçekleĢtirmiĢtir. AraĢtırmanın sonuçlarına bakıldığında, kaynaĢtırma uygulamalarını yürüten sınıf öğretmenlerinin tamamının özel eğitim ile ilgili herhangi bir programa katılmadığı, 19 öğretmenin kaynaĢtırma uygulamaları hakkında olumsuz görüĢ bildirdiği belirlenmiĢtir. Ayrıca 17 öğretmenin sınıfta özel gereksinimli öğrenci için uyarlama yapmadıkları, öğretmenlerin büyük bir bölümünün özel gereksinimli öğrenci için ek öğretim amaçları belirlemeyip sadece derslerde daha basit konulara yer verdikleri, 28 öğretmenin uyarlamalar için destek almadıkları, 21 öğretmenin ise destek hizmetlerden yararlanmadıkları araĢtırmada elde edilen diğer sonuçlardır.

51 2007 yılında Çanakkale ilindeki sınıf öğretmenlerine eğitilebilir zihin yetersizliği olan çocuklar, BEP ve kaynaĢtırma hakkında hizmet-içi eğitim verilmiĢ, öğretmenlerin hizmet öncesi eğitimden önce ve sonra görüĢme tekniğiyle hem hizmet içi eğitime iliĢkin hem de kaynaĢtırma eğitimine iliĢkin görüĢleri belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Metin, Güleç ve ġahin (2009) tarafından yapılan bu çalıĢmada, araĢtırmaya katılan 11 öğretmen, hizmet öncesinde ve sonrasında kendilerinin kaynaĢtırma uygulamaları konusunda oldukça kapsamlı bilgiye ihtiyaç duyduklarını belirtmiĢlerdir. Öğretmenler ayrıca, sınıf mevcudunun ve kaynaĢtırılan öğrencilerin fazla olması nedeniyle iĢlerinin daha da zorlaĢtığını, okul yönetiminden gerekli desteği alamadıklarını, hizmet içi eğitim sonrasında öğrendiklerini uygulamak için çaba sarf ettiklerini, kaynaĢtırmaya daha olumlu bakmaya baĢladıklarını, daha yeterli olduklarını, neler yapabilecekleri konusunda bilgilerinin arttığını bildirmiĢlerdir.

Özdemir (2008) sınıfında kaynaĢtırma öğrencisi olan ve olmayan öğretmenlerin tükenmiĢlik durumlarını belirlemek amacıyla bir çalıĢma yapmıĢtır. Bu amaç doğrultusunda, sınıflarında kaynaĢtırma öğrencisi olan ve olmayan öğretmenlere uygulanmak üzere anket hazırlanmıĢtır. Hazırlanan anket UĢak ilinde 39 ilköğretim okulunda görev yapan 503 öğretmene uygulanmıĢtır. AraĢtırma sonucunda, sınıfında kaynaĢtırma öğrencisi bulunan öğretmenlerin, sınıfında kaynaĢtırma öğrencisi bulunmayan öğretmenlere göre daha fazla tükenmiĢlik yaĢadıkları ve öğretmenlerin öz yeterlik algıları arttıkça tükenmiĢliğin tüm boyutlarında azalma meydana geldiği ifade edilmiĢtir. Ayrıca, özel eğitim ile ilgili herhangi bir eğitim alan sınıf öğretmenlerinin eğitim almayan sınıf öğretmenlerine göre kaynaĢtırma eğitimi için daha olumlu bir tutum içerisinde oldukları da araĢtırmanın sonuçları arasında yer almaktadır.

Rakap ve Kaczmarek (2010) Türkiye‟deki sınıf öğretmenlerinin kaynaĢtırmaya yönelik görüĢlerini ve gönüllülüklerini belirlemek amacıyla 2006-2007 öğretim yılında yedi ayrı ilde (Kastamonu, Konya, Samsun, Aksaray, Sinop, Tokat, Ağrı) görev yapan toplam 194 sınıf öğretmeniyle bir çalıĢma yapmıĢlardır. AraĢtırma sonuçları, sınıf öğretmenlerinin kaynaĢtırma eğitimi ile ilgili olumsuz görüĢlere sahip olduklarını ve sadece %35‟inin özel gereksinimli öğrencileri sınıflarında eğitmek konusunda gönüllü olduklarını göstermiĢtir. Bunun yanında, öğretmenlerin çoğu özel gereksinimli

52 öğrencilerin eğitimine yönelik yeni beceriler öğrenmek için hizmet içi eğitim alarak bilgilenmek ve bu bilgileri sınıflarında uygulamak istedikleri belirlenmiĢtir.

Babaoğlan ve Yılmaz (2010) sınıf öğretmenlerinin kaynaĢtırma eğitimindeki yeterliklerini belirlemek üzere Burdur il merkezinde görevli 40 sınıf öğretmeni ile bir çalıĢma yapmıĢlardır. Tarama modelinde olan bu çalıĢmada öğretmen görüĢlerinin ortaya çıkarılması amacıyla öğretmenlerle yarı-yapılandırılmıĢ görüĢmeler yapılmıĢ, elde edilen sonuçlar içerik analizi ile irdelenmiĢtir.AraĢtırmacılar yaptıkları çalıĢmada, sınıf öğretmenlerinin çoğunun, kaynaĢtırma eğitimi ile ilgili herhangi bir eğitim almadıklarını ve kaynaĢtırma eğitimi konusunda kendilerini yetersiz gördüklerini belirtmiĢlerdir.

Yurt dıĢında ve yurt içinde yapılan bu araĢtırmalar genel olarak değerlendirildiğinde, sınıf öğretmenlerinin kaynaĢtırma eğitimine yönelik olumsuz görüĢ (Uysal, 2004; Bilen, 2007; Önder, 2007; Rakap ve Kaczmarek, 2010) ve olumsuz tutuma (Diken ve Sucuoğlu, 1999; Avcıoğlu, Eldeniz Çetin ve Özbey, 2005) sahip oldukları görülmektedir. Sınıf öğretmenleri kaynaĢtırma konusunda kendilerini yeterli görmemekte (Avcıoğlu, Eldeniz Çetin ve Özbey, 2005; Babaoğlan ve Yılmaz, 2010; Nizamoğlu, 2006) ve özel gereksinimli öğrencilerinin gereksinimlerini karĢılamakta (Avramidis ve Kalyva, 2010; Horne ve Timmons, 2009), zamanı yönetmekte sorunlar yaĢamakta (Horne ve Timmons, 2009; Tsui- Fang, 2010) ve bu konuda bilgilendirilmeye gereksinim duymaktadırlar (Avcıoğlu, Özbey ve Eldeniz Çetin, 2005; Metin ve Çakmak Güleç, 1998; Opdal, Wormnaes ve Habayeb, 2001; Rakap ve Kaczmarek, 2010). Bununla birlikte sınıf öğretmenleri kaynaĢtırma eğitimi sürecinde destek görmemekte (Bilen, 2007; Önder, 2007), desteğe (Kwapy, 2004; Horne ve Timmons, 2009; Werts, Wolery, Snyder, Caldwell ve Salisbury, 1996) ve bazı düzenlemelere (Opdal, Wormnaes ve Habayeb, 2001) gereksinim duymaktadırlar. KaynaĢtırma eğitimi yapan sınıf öğretmenlerinin tükenmiĢlik düzeylerinin yüksek olmasına karĢın (Özdemir, 2008), hoĢgörülü, esnek (Olson, Chalmers ve Hoover, 1997), sakin ve kabul edici (Soodak, Podell ve Lehman, 1998) bir tutuma sahip öğretmenlerin kaynaĢtırmaya yönelik tutumlarının olumlu olduğu görülmektedir. Sınıf öğretmenlerinin görüĢ ve tutumları, bilgilendirme çalıĢmaları (Metin, Güleç ve ġahin, 2009; Türkoğlu,

53 2007), hizmet içi eğitim (Jobe, Rust ve Brissie, 1996) ve destek eğitim hizmeti sağlanarak yapılan kaynaĢtırma uygulamaları yoluyla (McLeskey, Waldron, So, Swanson ve Loveland; 2001; McLeskey ve Waldron, 2002) olumlu yönde değiĢmektedir. Son olarak, yapılan çalıĢmalar öğretmenlerin yaĢ, cinsiyet, mesleki deneyim gibi demografik karakteristik özelliklerinin kaynaĢtırmaya yönelik tutumlarla anlamı bir iliĢkisi bulunmadığını göstermektedir (Ackah, 2010; Jobe, Rust ve Brissie, 1996; Tsui-Fang, 2010).

Tüm bu araĢtırmalar ve sınıf öğretmenlerinin kaynaĢtırma eğitimindeki rol ve iĢlevleri dikkate alındığında, sınıf öğretmenlerinin yaĢadıkları sorunların belirlenmesinin, görüĢ ve önerilerinin alınmasının kaynaĢtırma eğitimine katkı sağlayacağı inancı bu araĢtırmanın çıkıĢ noktasını oluĢturmaktadır.