• Sonuç bulunamadı

1.11. Ġlgili AraĢtırmalar

1.11.1. Yurt DıĢında Yapılan AraĢtırmalar

Alan yazın incelendiğinde, yurt dıĢında öğretmenlerin kaynaĢtırma eğitimine iliĢkin görüĢlerini (Horne ve Timmons, 2009; Opdal, Wormnaes ve Habayeb, 2001; Soodak, Podell ve Lehman,1998; Werts, Wolery, Snyder, Caldwell, Salisbury, 1996), ve tutumlarını (Avramidis ve Norwich, 2002; Avramidis ve Kalyva, 2010; Jobe, Rust ve Brissie, 1996; Kwapy, 2004; Tsui-Fang, 2010) belirlemeye yönelik yapılan pek çok araĢtırmaya rastlanmaktadır. Bunların yanında sınıf öğretmenlerinin aynı çalıĢmada hem görüĢlerinin hem de tutumlarının belirlenmeye çalıĢıldığı (Olson, Chalmers, Hoover, 1997) ve üniversite-okul iĢbirliği ile hazırlanıp uygulanan kaynaĢtırma programları hakkında öğretmen görüĢlerinin alındığı çalıĢmalar da (McLeskey, Waldron, So, Swanson ve Loveland; 2001; McLeskey ve Waldron, 2002) bulunmaktadır.

Werts, Wolery, Snyder, Caldwell ve Salisbury (1996) okulöncesi ve sınıf öğretmenlerinin, sınıflarında kaynaĢtırma eğitimi alan özel gereksinimli öğrencilerine yönelik destek ve kaynakların gerekliliği ve ulaĢılabilirliği hakkındaki görüĢlerini belirlemeye çalıĢmıĢlardır. AraĢtırmacılar bu amaç doğrultusunda, ABD‟nin farklı bölgelerinde görev yapan 1430 öğretmene -anasınıfından baĢlayarak altıncı sınıf öğretmenlerine kadar elektronik posta aracılığıyla bir anket uygulamıĢlardır. Özel gereksinimli öğrencileri olan öğretmenler, kolay ulaĢamadıkları çeĢitli destek ve kaynaklara duyulan gereksinimlerinden söz etmiĢlerdir. Sınıfında ağır derecede engeli olan öğrencisi bulunan öğretmenlerin, sınıfında hafif derecede engeli olan öğrencisi

43 bulunan öğretmenlere göre kaynak ve desteklere daha çok gereksinim duydukları belirlenmiĢtir.

Jobe, Rust ve Brissie (1996) sınıf öğretmenlerinin kaynaĢtırma eğitimine yönelik tutumlarının, yaĢ, cinsiyet, mesleki deneyim, kaynaĢtırma ile ilgili hizmet içi eğitim alma ve özel eğim öğretmenliği deneyimi değiĢkenlerine bağlı olarak değiĢip değiĢmediğini belirlemek amacıyla 162 sınıf öğretmeniyle bir çalıĢma yapmıĢlardır. Yapılan bu çalıĢmada sınıf öğretmenlerinin kaynaĢtırmaya iliĢkin tutumlarının nötr olduğu belirlenmiĢtir. Bunun yanında yaĢ, cinsiyet, mesleki deneyim değiĢkenleriyle öğretmen tutumları arasında bir iliĢki bulunmazken, kaynaĢtırmaya yönelik hizmet-içi eğitim alma ve özel eğitim öğretmenliği deneyimi ile öğretmenlerin kaynaĢtırmaya yönelik tutumları arasında olumlu yönde bir iliĢki olduğu belirlenmiĢtir.

Olson, Chalmers ve Hoover (1997) sınıf öğretmenlerinin kaynaĢtırmayla ilgili tutumlarını ve görüĢlerini incelemek amacıyla okul yönetimleri ve özel eğitim öğretmenleri tarafından kaynaĢtırma eğitiminde en etkili öğretmenler olarak nitelendirilen 10 öğretmenle görüĢmeler yapmıĢlardır. AraĢtırmada elde edilen sonuçlara göre etkili kaynaĢtırma öğretmeni olarak tanımlanan sınıf öğretmenlerinin kendilerini hoĢgörülü, düĢünceli, esnek olarak tanımladıkları, sınıftaki tüm öğrencilerin sorumluluklarını üstlendikleri, özel eğitim uzmanları ile olumlu bir Ģekilde çalıĢtıkları ve özel gereksinimli öğrencileri ile ilgili ümitleri olduğunu belirttikleri görülmüĢtür. Sınıf öğretmenleri ayrıca, kaynaĢtırma eğitimi ile ilgili temel yaklaĢımlarını, öğrencilerle yakın iliĢkiler kurmak ve öğrencilerine karĢı kabul edici bir tutum içinde olmak Ģeklinde belirtmiĢlerdir.

Soodak, Podell ve Lehman (1998) 188 sınıf öğretmenine, sınıflarında kaynaĢtırma eğitimine tabi tutulan özel gereksinimli öğrencileri ile ilgili sorular sormuĢlar ve öğretmenlerin verdikleri yanıtları reddedici/kabul edici tutum ile tedirgin/sakin tutum olmak üzere iki boyutta değerlendirmiĢlerdir. Elde edilen sonuçlar, öğretmenlerin kaynaĢtırmaya iliĢkin görüĢ ve düĢüncelerinin, özel gereksinimli öğrencilerin özelliklerinin ve okul ikliminin yukarıda ifade edilen boyutlarla iliĢkili olduğunu göstermiĢtir. Özellikle, öğretmen yeterliği yüksek olan, farklı öğretim etkinlikleri düzenleyen ve diğer öğretmenlerle iĢbirliği yapan öğretmenlerin

44 kaynaĢtırmaya iliĢkin kabul edici bir tutum içinde oldukları belirlenmiĢtir. Bununla birlikte sınıfında zihin yetersizliği veya davranıĢ bozukluğu olan öğrenci olan, sınıf mevcudu az olan ve öğretmen yeterliği yüksek olan sınıf öğretmenlerinin, daha az stresli oldukları, kaynaĢtırma eğitimi konusunda deneyimli olan öğretmenlerin ise kaynaĢtırmaya yönelik daha reddedici bir tutum içinde oldukları görülmüĢtür.

Opdal, Wormnaes ve Habayeb (2001) Filistin‟deki sınıf öğretmenlerinin özel gereksinimli öğrencilerin kaynaĢtırılması ile ilgili görüĢlerini belirlemek amacıyla altı okulda toplam 90 öğretmene anket uygulamıĢlardır. Yapılan bu çalıĢmada sınıf öğretmenleri özel gereksinimli öğrencilere, genel eğitim okullarında eğitim alma hakkı tanınması gerektiğini bildirmiĢlerdir. AraĢtırmaya katılan öğretmenler, özel gereksinimli öğrencilerin eğitim ihtiyaçlarını karĢılayabilmek için genel eğitim okullarında bazı düzenlemelere ihtiyaç duyduklarını ifade etmiĢlerdir. Ayrıca, öğretmenler özel gereksinimli öğrencilerin özelliklerine yönelik bilgi ve becerilere değil, kaynaĢtırma eğitiminde yeterliklerinin artmasına yönelik bilgi ve becerilere ihtiyaç duyduklarını belirtmiĢlerdir.

McLeskey, Waldron, So, Swanson ve Loveland (2001) üniversite-okul iĢbirliği ile hazırlanan ve uygulanan “KaynaĢtırma Okulu Programı”nın sınıf öğretmenlerinin görüĢlerini nasıl etkilediğini belirlemeye yönelik bir çalıĢma yapmıĢladır. Bu amaç doğrultusunda, kaynaĢtırma eğitimi uygulayan okullarda görev yapan sınıf öğretmenleri ile kaynaĢtırma eğitimi uygulaması yapmayan okullarda görev yapan sınıf öğretmenleri olmak üzere, altı ilköğretim okulunda toplam 162 sınıf öğretmenine 30 maddelik bir anket uygulamıĢlardır. “KaynaĢtırma Okulu Programı” uygulamasının yapıldığı okullarda sınıf öğretmenlerinin kaynaĢtırmaya yönelik, uygulamaya katılmayan öğretmenlerden daha olumlu görüĢler belirtikleri belirlenmiĢtir. Programa katılan sınıf öğretmenlerinin, katılmayan öğretmenlerin aksine kaynaĢtırma uygulamalarını destekledikleri, kendilerini yeterli hissettikleri, özel gereksinimli öğrencileri eğitimine yönelik iĢbirliği yapma konusunda daha gönüllü oldukları ve kaynaĢtırma eğitiminin özel gereksinimli öğrenciye yararları olduğunu düĢündükleri belirlenmiĢtir.

Avramidis ve Norwich (2002) öğretmenlerin kaynaĢtırmaya iliĢkin tutumlarını kaynak taraması yoluyla belirlemeye çalıĢmıĢlardır. Yapılan araĢtırma sonucunda,

45 öğretmenlerin kaynaĢtırma felsefesine yönelik olumlu tutumlara sahip oldukları ancak, “tam kaynaĢtırma” yaklaĢımını benimsemedikleri ortaya çıkmıĢtır. Öğretmenlerin özel gereksinimli öğrencilerin, gereksinimleri doğrultusunda okullara yerleĢtirilmeleri konusunda farklı tutumlara sahip oldukları belirlenmiĢtir. Ayrıca, bu araĢtırmada, öğretmenlerin hafif derecede yetersizliği olan ya da bedensel veya duyusal yetersizliği olan öğrencilerin kaynaĢtırılmasını, davranıĢ problemleri ve çeĢitli öğrenme problemleri olan öğrencilerin kaynaĢtırılmasına oranla daha çok istedikleri de ortaya çıkmıĢtır.

McLeskey ve Waldron (2002) özel gereksinimli öğrencilerin kaynaĢtırıldığı altı ilköğretim okulunda uygulanan ve kaynaĢtırma programı kapsamında programda ve öğretim metotlarında yapılan yeni düzenlemelere yönelik öğretmen görüĢlerini incelemiĢlerdir. Bu amaç doğrultusunda, altı ilköğretim okulunda bulunan özel eğitim sınıfları kapatılarak, bu sınıflarda eğitim gören özel gereksinimli öğrenciler normal sınıflara yerleĢtirilmiĢtir. Okulda özel gereksinimli öğrencilerin gereksinimleri doğrultusunda yeni düzenlemelere gidilmiĢ, hem öğretmene hem de özel gereksinimli öğrenciye destek hizmet sağlanmıĢtır. Yapılan bu düzenlemeler sonucunda, sınıf öğretmenleri programda, öğretim metotlarında ve değerlendirme yöntemlerinde yapılan değiĢiklerin olumlu yararları olduğunu belirtmiĢlerdir. Ayrıca, bu uygulamada öğretmenler, rollerinin değiĢtiğini, okulda iĢbirliği ve takım çalıĢmasının doğduğunu da ifade etmiĢlerdir.

Kwapy (2004) öğretmenlerin kaynaĢtırmaya yönelik tutumlarını belirlemek amacıyla anasınıfı, ilköğretim ve özel eğitim öğretmenleriyle bir çalıĢma gerçekleĢtirmiĢtir. Nicel ve nitel araĢtırma yöntemlerinin kullanıldığı bu çalıĢmada 250 öğretmene 16 maddeden oluĢan bir tutum ölçeği uygulanmıĢtır. Ayrıca öğretmenlerden oluĢan dört farklı grupla odak grup çalıĢması yapılmıĢtır. Yapılan araĢtırmanın sonucunda öğretmenlerin kaynaĢtırma eğitimine yönelik yeni bilgiler edinmeye açık oldukları, en çok davranıĢ bozukluğu olan çocukların eğitiminde zorlandıkları belirlenmiĢtir. Öğretmenler, kaynakların yetersizliği nedeniyle ve okul yönetimi tarafından desteklenmedikleri için özel gereksinimli öğrencilerin eğitiminde sorun yaĢadıklarını belirtmiĢlerdir. AraĢtırmacı bunların yanı sıra öğretmenlerin kaynaĢtırma

46 eğitimi fikrine sıcak baktıklarını ancak, engelli öğrencilerin ihtiyaçlarını gidermek konusunda kaynak ve destek eksikleri olduğunu ifade etmiĢlerdir.

Avramidis ve Kalyva (2010) mesleki deneyim ve mesleki eğitimin Yunanistan‟daki sınıf öğretmenlerinin kaynaĢtırmaya yönelik tutumlarına olan etkisini belirlemek amacıyla kaynaĢtırma eğitimi uygulayan okullarda görev yapan 155 sınıf öğretmeniyle bir çalıĢma yapmıĢlardır. Bu çalıĢmada araĢtırmacılar, öğretmenlerin genel olarak kaynaĢtırma kavramına yönelik olumlu tutumlara sahip olduklarını ancak, özel gereksinimli öğrencilerin gereksinimlerine bağlı olarak yaĢadıkları güçlüklere iliĢkin görüĢlerinin çeĢitlilik gösterdiğini belirlemiĢlerdir. Özel gereksinimli öğrencilerin kaynaĢtırılması konusunda deneyimli olan öğretmenlerin, hiç kaynaĢtırma eğitimi yapmamıĢ ya da kısa bir süre yapmıĢ öğretmenlere göre daha olumlu tutumlara sahip oldukları da araĢtırmanın bulgularından biridir. AraĢtırmacılar, kaynaĢtırma konusunda yapılan uzun dönemli eğitimlerin, öğretmenlerin kaynaĢtırmaya iliĢkin olumlu tutum geliĢtirmelerindeki etkisini de vurgulamaktadırlar.

Horne ve Timmons (2009) sınıf öğretmenlerinin, özel gereksinimli öğrencilerin kaynaĢtırılmasının etkileri ile ilgili düĢüncelerini belirlemek amacıyla bir çalıĢma yapmıĢlardır. Bu çalıĢma için 25 öğretmen arasından rastgele seçilen 20 öğretmene tutum, algı ve kaygıları belirlemeye yönelik sorular içeren 62 maddelik bir anket uygulanmıĢtır. ÇalıĢmanın bir diğer aĢamasında, anket uygulanan 20 öğretmen içerisinden rastgele seçilen beĢ öğretmenle ise görüĢmeler yapılmıĢtır. Bu çalıĢmanın sonucuna göre, öğretmenlerin kaynaĢtırmaya olumlu baktıkları, ancak, bu süreçte desteğe gereksinim duydukları belirlenmiĢtir. Ayrıca, öğretmenlerin temel kaygılarının zamanı planlamak ve tüm öğrencilerin ihtiyaçlarını karĢılamak olduğu, bunun yanında öğretmenlerin sınıftaki gereksinimleri farklı öğrencilerin artan ihtiyaçlarını karĢılayabilmek için sürekli bir eğitime gereksinim duydukları da araĢtırmada elde edilen bir diğer sonuçtur.

Taiwan‟daki eğitimcilerin kaynaĢtırma eğitimine yönelik yeterlikleri ve gönüllülüklerini belirlemek amacıyla Tsui-Fang (2010) tarafından 60 yönetici, 412 sınıf öğretmeni ve 41 özel eğitim öğretmeniyle bir çalıĢma yapılmıĢtır. ÇalıĢmada eğitimcilerin, kaynaĢtırma kavramına ve kaynaĢtırmanın sosyal yararlarına iliĢkin

47 olumlu tutumlara sahip oldukları ancak, kaynaĢtırma uygulamaları ile ilgili görüĢlerini açıklamadıkları ve kaynaĢtırmanın akademik yararlarına yönelik kısmen olumlu tutuma sahip oldukları rapor edilmiĢtir. ÇalıĢmada eğitimciler, özel gereksinimli öğrencilerin gereksinimleri doğrultusunda eğitim alacakları ortamların ayrılabileceğini düĢündüklerini belirtmiĢlerdir. Katılımcılar hizmet-içi eğitime gereksinim duyduklarını, kaynaĢtırma eğitiminde yasal prosedürleri bir engel olarak gördüklerini ve kaynaĢtırma eğitimine yönelik uygulamalarda daha fazla zamana gereksinim duyduklarını ifade etmiĢlerdir. Son olarak çalıĢmada, öğretmenlerin yaĢlarının ya da hizmet yıllarının, özel gereksinimli öğrencilerin kaynaĢtırılmasına yönelik görüĢleri ya da tutumlarıyla yüksek düzeyde bir iliĢkisinin bulunmadığı belirlenmiĢtir.

Ackah (2010) çalıĢmasında sınıf öğretmenleri ile orta öğretimde görev yapan öğretmenlerin kaynaĢtırmaya iliĢkin tutumlarının cinsiyet, mesleki deneyim ve lisansüstü eğitim alma gibi değiĢkenlerle iliĢkili olup olmadığını belirlemeye çalıĢmıĢtır. AraĢtırmacı bu amaç doğrultusunda 132 öğretmene 20 maddelik bir anket uygulamıĢtır. AraĢtırmanın sonucuna göre, öğretmenlerin kaynaĢtırmaya iliĢkin tutumları ile cinsiyet, mesleki deneyim ve lisansüstü eğitim alma gibi değiĢkenler arasında bir iliĢki bulunmadığını belirlenmiĢtir. ÇalıĢmada elde edilen bir diğer bulgu da, kırsal ya da kentsel bölgede görev yapma değiĢkeninin öğretmenlerin tutumlarında anlamlı bir farklılığa neden olmadığı yönündedir.