• Sonuç bulunamadı

Ülkemizde, bu çalışmanın kapsamındaki eleştirel düşünme becerisi ve bilimsel süreç becerileri ile ilgili pek çok disiplini içine alan ve hemen her sınıf düzeyinde yapılmış çok fazla çalışma bulunmasına rağmen, üstün zekâlı ve yetenekli öğrencileri kapsayan deneysel çalışmaların sayısı oldukça sınırlıdır. Dolayısıyla yurt dışındaki birçok araştırmacıya benzer şekilde ülkemizdeki araştırmacılar da spesifik olarak bu konuların üstün yetenekli öğrencilerle yapılmış olanlarını belirtmekten ziyade normal zekâ bölümünde bulunan bireylerle yapılan çalışmaları kaynak göstermiştir. Ancak bu çalışmada, disiplinlerarası yaklaşım, eleştirel düşünme becerileri ile bilimsel düşünme becerileriyle alakalı üstün yetenekli öğrencilerle yapılmış olan çalışmalardan bahsedilecektir.

Çalıkoğlu (2014), çalışmasında, üstün zekâlı ve yetenekli öğrenciler için derinlik ve karmaşıklık özellikleri temel alınarak farklılaştırılmış fen eğitiminin akademik başarı, bilimsel süreç becerileri ve tutum değişkenlerinde etkili olup olmadığını araştırmıştır. Araştırmada zenginleştirme anlayışı içerisinde, derinlik ve karmaşıklık yapılarına uygun olarak “Canlılar Dünyasını Gezelim ve Tanıyalım” ünitesine işlenerek farklılaştırılan eğitime uygun bir çalışma planı oluşturulmuştur. Araştırmada, kontrol gruplu ön-test son- test deneysel desen kullanılmıştır. İstanbul ili Beyazıt Ford Otosan İlköğretim Okulu 5. sınıfta öğrenim gören 19 üstün zekâlı ve yetenekli öğrenci ile gerçekleştirilen araştırma neticesinde farklılaştırmanın üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilerde bilimsel süreç becerileri değişkenleri için etkili olduğunu göstermiştir. Deney grubunda yer alan öğrencilerin bilimsel süreç becerileri ön-test ve son-test puanları arasında son-test lehine anlamlı bir fark bulunmuş, öğrencilerin bilimsel süreç becerileri son-test puanları olumlu yönde gelişme göstermiştir. Kontrol grubundaki üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilerin bilimsel süreç becerileri ön-test ve son-test puanları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır.

Atalay (2014), üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilerin akademik, bilişsel ve duyuşsal beklentilerini karşılayacak bir sosyal bilgiler dersi program ünitesi geliştirmiş ve etkinliği sınamıştır. İlköğretim 4. sınıf düzeyindeki üstün zekâlı ve yetenekli bireyler için bir üniteyi farklılaştırılarak özgün bir ünite programı hazırlamış, Beyazıt Ford Otosan İlköğretim Okulu'nda 4. sınıf düzeyindeki 21 üstün zekâlı ve yetenekli birey ile uygulamasını yapmıştır. Araştırmada "Kontrol Gruplu Ön-test Son-test Deney Deseni” kullanılmış olup deney grubunda, 'Bütünleştirici Eğitim Programı Modeli' temele alınarak farklılaştırılmış bir öğretim programı ve ders materyalleri kullanılarak sosyal bilgiler dersi öğretimi yapılırken, kontrol grubunun öğrenme-öğretim sürecine herhangi bir müdahalede bulunulmamıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre üstün zekâlı ve yetenekli bireylere yönelik hazırlanan 'Farklılaştırılmış Sosyal Bilgiler Dersi Ünite Programı' öğrencilerin akademik başarılarını, sosyal bilgiler dersine karşı tutumlarını, eleştirel düşünme ve yaratıcılıklarını anlamlı düzeyde arttırmıştır.

Ercan (2013), üstün yetenekli olarak tanılanan öğrencilerin fen alanındaki yeteneklerini ortaya çıkarmak için bir tanılama model önerisi geliştirmiş ve bu modelin önerisinin etkinliğini bilimsel süreç becerileri, problem çözme gibi değişkenler ile test etmiştir. Araştırmacı üstün yetenekli öğrencilerin fen alanındaki bazı becerilerinin tespiti ile bilimsel yaratıcılıklarını da belirlemek üzere yaptığı çalışmasında karma desen

kullanmıştır. Uygulama Trabzon Bilim Sanat Merkezi’nde öğrenim gören yirmi üç üstün yetenekli öğrenci ile Bilim Sanat Merkezi’nde eğitim almayan ve üstün tanısı konmamış elli sekiz öğrenci ile on hafta süre ile gerçekleştirilmiştir. Öğrencilere yönelik veri toplamak amacıyla on dört veli ve Bilim Sanat Merkezleri’nde görev yapan üç fen ve teknoloji öğretmeni ve bir okul müdürü ile yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Araştırmanın sonuncu, üstün yetenekli öğrencilerin fen alanındaki yaratıcılık, problem çözme, bilimsel süreç becerileri, eleştirel düşünme gibi yeteneklerini ortaya çıkarması beklenen Fen Alanında Yetenekleri Belirleme Testi’nde üstün yetenekli tanısı konulmamış öğrencilere nazaran daha olumlu sonuçlar ortaya koyduğunu göstermektedir. Öğrencilerin Bilimsel Yaratıcılık Ölçeği’nden aldığı puanlar değerlendirildiğinde yine üstün yetenekli tanısı konmuş bireylerin daha yüksek puanlar aldığı fakat bu puanların beklenen düzeyde olmadığı görülmüştür. Üstün yetenekli öğrencilerin zekâ konusunda özgüveni olduğu ancak bilimsel yaratıcılık ve bilimsel problemleri çözme konusunda özgüven bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu bulguların veli ve öğretmenlerden elde edilen verileri de destekler nitelikte olduğu ifade edilmiştir.

Sayı (2013), üstün zekâlı öğrenciler için bir İngilizce programının geliştirerek, programın etkililiğini sınadığı araştırmasında ilköğretim 5.sınıf düzeyinde öğrenim gören 24 üstün zekâlı öğrenci ile araştırmasını sürdürmüştür. Deney grubundaki öğrencilere araştırmacı tarafından farklılaştırılan “Health Problems” ünitesi uygulanırken, kontrol grubundaki öğrenciler mevcut öğretmenleriyle, öğretimlerine müdahale edilmeden derslerini tamamlamışlardır. Araştırmada öğrencilerin eleştirel düşünme becerileri ile ilgili veriler Cornell Eleştirel Düşünme Ölçeği ile tespit edilmiştir. Verilerin analizi sonucunda elde edilen bulgularda üstün zekâlı öğrencilere yönelik olarak hazırlanan İngilizce programının öğrencilerin başarılarını, eleştirel düşünme düzeylerini ve yaratıcılıklarını anlamlı düzeyde arttırdığı tespit edilmiştir.

Susam (2012), ilköğretim 4. ve 5. sınıf fen ve teknoloji dersi ile matematik dersinde üstün zekâlı öğrencilere yönelik uygulamaların değerlendirilmesi amacıyla nicel boyutunda tarama modelinden, nitel boyutunda ise durum çalışması kullanarak bir çalışma yapmıştır. Araştırmada, Beyazıt Ford Otosan İlköğretim Okulunda görev yapan 1 müdür, 1 müdür yardımcısı, 10 sınıf öğretmeni, 2 matematik öğretmeni, 2 fen ve teknoloji öğretmeni ile yine bu okulun 4. ve 5. sınıflarında okuyan 97 öğrenci ile Üstün Zekâlıların Eğitimi Anabilim Dalında görev yapan 6 Öğretim Elemanı yer almaktadır. Araştırmacı her sınıf düzeyinde, her ders için ayrı ayrı olmak üzere geliştirdiği ölçme aracı görüşme formları ile

verileri toplamıştır. Hem öğrencilerden hem de yönetici, sınıf öğretmenleri, fen ve teknoloji dersi öğretmenleri, matematik öğretmenleri ve öğretim elemanlarından toplanan verilerden elde edilen bulgulara göre, öğretmenlerin 4. ve 5. sınıf fen ve teknoloji ile matematik programlarının öğrencilere üst düzey düşünme becerileri, bilimsel bakış açısı, fen ve matematik bilimlerine ilgi, problem çözme becerisi kazandırmadığını; programların içeriklerinin yetersiz olduğunu, öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarını karşılayamadığını, üstün zekalı öğrenciler için yeterince güncel olmadığını, diğer derslerle kısmen ilişkilendirildiğini, işlevsel olmadığını, esnek davranılamadığını, haftalık ders saatlerinin yeterli olmadığını, bireysel öğretim yapılması için sınıf mevcutlarının uygun olmadığını, öğrencilerin kendi kendilerini değerlendirmelerine fazla fırsat verilmediğini, ölçme ve değerlendirme yöntemlerini yeterli bulmadıklarını düşündükleri ortaya çıkmıştır. Benzer görüşte olan yöneticiler bunlara ek olarak, programların esnek olmadığını, sınıf mevcutlarının daha az olması gerektiğini, okul imkânlarını üstün zekâlı öğrenciler için yetersiz ya da kısmen yeterli olduğu, ders kitaplarının eksik olduğu, rehberlik hizmetlerinin yeterli olmadığı, üstün zekâlı öğrencilerin programlarının normal zekâlı öğrencilerin programlarından farklı olmadığı, üstün zekâlı öğrencilerin beklentilerinin karşılanamamasının sorunlara neden olduğunu ifade etmişlerdir. Öğretim elemanları da benzer şekilde, Türkiye'de üstün zekâlı öğrencilere yönelik programların olmamasının büyük bir eksiklik olduğu, üstün zekâlılara yönelik uygulamaların yetersiz olduğu, dünyadaki gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında geride kaldığı, Üstün Zekâlılar Öğretmenliği Anabilim Dalı'ndan mezun olan öğrencilerin kendi alanlarında çalışmalarına fırsat verilmediği, mezun olanların özel eğitim kurumlarında görevlerini yapabildikleri, oysa bu öğretmenlerin Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı devlet okullarında istihdam edilmesi gerektiğini belirtmişlerdir.

Çalışmanın devamında anne ve baba eğitimi değişkenlerine göre yapılan analizlerin sonucunda dikkate değer sonuçlar elde edilmiştir. Anne eğitim durumu ilköğretim olan öğrencilerin, üniversite düzeyi olanlara göre 4. sınıf fen ve teknoloji dersi değerlendirme süreci etkinliklerini daha yeterli buldukları belirlenmiştir. 5. Sınıf düzeyinde de benzer şekilde anne eğitim durumu ilköğretim olan öğrenciler 5. sınıf fen ve teknoloji dersi değerlendirme süreci etkinliklerini anneleri lise, üniversite ve lisansüstü mezunu olan öğrencilerden daha yeterli buldukları görülmüştür. Kız öğrencilerin 5. sınıf fen ve teknoloji dersi programında yer alan değerlendirme süreci ile ilgili maddelere erkek öğrencilere göre bakış açısının daha olumlu olduğu, 5. sınıf matematik programının

kazanımlarını, içeriğini, öğretme-öğrenme sürecini ve değerlendirme sürecini daha yeterli buldukları bulgusuna ulaşılmıştır.

Bapoğlu (2010), üstün yetenekli ve normal çocukların yaratıcı ve eleştirel düşünme düzeylerini belirlemek amacıyla yaptığı çalışmanın sonucunda, üstün yetenekli öğrencilerin eleştirel düşünme puanlarının normal öğrencilere göre daha yüksek olduğunu bulmuştur. Ayrıca öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerinin varsayım boyutu dışında cinsiyetin önemli bir değişken olmadığı, orta sosyo-ekonomik düzeye sahip öğrencilerin alt ve yüksek sosyo-ekonomik düzeydekilere göre daha yüksek puan aldıkları, anne-baba eğitim durumunun etkili olduğunu, büyük olan yaş gruplarının lehine, kardeş sayısının önemli bir etken olduğu bulunmuştur. Araştırmada, öğrencilerin eleştirel düşünme becerileri ile yaratıcı düşünme becerilerinin ölçülmesinde kullanılan ölçekler arasında yüksek ve doğru bir orantı olduğu da bulgular arasındadır.

Karabey (2010), üstün yetenekli öğrencilerin matematikte yaratıcı problem çözmeye yönelik erişi düzeylerinin ve eleştirel düşünme becerilerinin belirlenmesi amacıyla, 32’si 6. sınıf ve 32’ si 7. sınıf olmak üzere devlet okulunda ve özel okulda okuyan 64 üstün yetenekli öğrenci ile bir çalışma yapmıştır. Çalışmanın sonucunda 7. sınıf öğrencilerinin eleştirel düşünme becerilerinin 6. sınıf öğrencilerine göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, 6. sınıf öğrencilerinin Matematikte Üstün Yetenekliliğe Yönelik Kriter Testi Sonuçları ile Watson-Glaser Eleştirel Akıl Yürütme Gücü arasında anlamlı kuvvetli aynı yönlü bir ilişki olduğu, benzer sonucun 7. sınıf öğrencileri içinde elde edildiği ancak 6. sınıf öğrencilerine göre daha zayıf olduğu görülmüştür. Bulgulardan elde edilen sonuçlara göre 6. sınıf ve 7. sınıf öğrencilerin yaratıcı problem çözme becerileri ve eleştirel düşünme becerileri arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmiş, korelasyonun kuvvetli ve aynı yönlü olmasının yanı sıra 6. sınıf öğrenciler lehine daha yüksek olduğu bulgusu elde edilmiştir.

Altıntaş (2009), üstün yeteneklilerin eğitiminde kullanılan üç aşamalı Purdue modelini kullanarak 7.sınıfta öğrenim gören üstün yetenekli öğrenciler için matematik alanında, Bilinçli Tüketim Aritmetiği konusu ile ilgili örnek etkinlik tasarlamış ve bu etkinliğin öğrencilerin matematik başarısına, eleştirel düşünme becerilerine ve matematik problemi çözme tutumlarına etkisini araştırmıştır. Araştırmacı tasarladığı etkinliklerin normal seviyedeki öğrencilerde de etkisini incelemiştir. Örneklemde, Beyazıt Ford Otosan ilköğretim okulundaki toplam 25 üstün yetenekli öğrenci ve 22 normal seviyedeki öğrenci

uygulanırken, kontrol grubu öğrencilerine milli eğitim müfredatındaki konuyla ilgili etkinliklerle dersler tamamlanmıştır. Yapılan analizler sonunda deney ve kontrol grubu karşılaştırılmış, modele dayalı olarak geliştirilen etkinliklerin deney grubundaki öğrencilerin başarı, eleştirel düşünme ve matematik problemi çözme tutumlarını arttırmada etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

İşlekeller (2008), tarafından yapılan araştırmada, eleştirel düşünme becerilerini temel alan Türkçe öğretiminin üstün ve normal zihin düzeyindeki öğrencilerin erişi, eleştirel düşünme düzeylerine ve Türkçe dersine olan tutumlarına etkisi incelenmiştir. Araştırmada, Beyazıt Ford-Otosan İlköğretim Okulu beşinci sınıf öğrencilerinden seçilen iki grup araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Deney grubunda eleştirel düşünme becerileriyle geliştirilmiş Türkçe ders uygulamaları yapılırken kontrol grubu geleneksel öğretim yaklaşımıyla derslerine devam etmiştir. Araştırmanın bulgularına göre, üstün zekâlı öğrencilere yönelik hazırlanan programının öğrencilerin başarı testi, eleştirel düşünme becerileri ve Türkçe dersi tutumlarını arttırdığı gözlenmiştir.

Doğan (2004), 6. 7. ve 8. sınıf düzeyindeki üstün, normal ve düşük yetenekli gruplarla yürüttüğü çalışmasında genel yetenek, bilimsel düşünme becerisi, fen başarısı ve fen tutumu arasındaki ilişkileri incelemiştir. Çalışmanın bulgularına göre öğrencilerin fen tutumu ve genel yetenek puanlarının farklı olmadığı tespit edilmiştir. Bilimsel düşünme becerisi puanları açısından değerlendirildiğinde üstün ve düşük yetenekli 7. sınıf öğrencilerinin, üstün ve düşük yetenekli 6. sınıf öğrencilerininkinden anlamlı derecede yüksek puanlara sahip olduğu görülmüştür. Cinsiyet değişkeninin etkisine bakıldığında fen notlarının kız öğrenciler lehine anlamlı derecede yüksek olduğu gözlenmiştir. Ayrıca üstün yetenekli öğrenciler düşük ve orta yetenekli öğrencilere göre anlamlı derecede yüksek fen notlarına ve fen tutumuna sahip oldukları bulgusuna rastlanmıştır. Bunun yanı sıra üstün yetenekli grubun bilimsel düşünmenin iki modeli olan korelasyonel düşünme ve hipotetik muhakemeyi ölçen mülakat puanlarının da diğer öğrencilerden daha yüksek olduğu bulgular arasındadır.

İlgili yerli literatür çerçevesinde üstün yetenekli bireylerin eğitim öğretimi ile alakalı son yıllarda yapılan çalışmaların artan bir seviyede olduğu dikkat çekmiştir. Araştırmacıların üstün yetenekli bireylerin bu önemli ihtiyacı karşılama adına çalışmalar yapısı öğretim sistemimizin bu çok önemli sorununu çözme adına sevindirici bir gelişme olarak nitelendirilebilir.

BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde araştırma modeli, çalışma grubu, veri toplama araçları, verilerin toplanması, uygulama süreci, araştırmacının rolü ve verilerin analizi yer almaktadır.