• Sonuç bulunamadı

2.12. İlgili Araştırmalar

2.12.2. Yurt İçi Yapılmış Araştırmalar

Turan ve Karabacak (2008) tarafından yapılan araştırmada “Sosyal Bilgiler Öğretmen Kılavuz Kitaplarının Öğretimdeki Yansımalarının ne boyutta olduğunu ortaya çıkarma amaçlanmıştır. Araştırmada Rize Çayeli’nde görev yapan 180 öğretmene, araştırmacılar tarafından geliştirilen 31 soruluk bir anket uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; öğretmenlerin bir kısmı kılavuz kitaplarının bilgi de içermesi gerektiğini belirtmektedir. Öğretmenlerin bazıları ise kılavuz kitapların öğretmeni tembelleştirdiği yönünde görüş bildirmiş bu na karşı bir kısım öğretmende kılavuz kitapların öğretmene yön verdiği ve geliştirdiği görüşünü bildirmiştir. Sonuç olarak öğretmenlerin büyük bir bölümü öğretmen kılavuz kitaplarının eğitimde

kullanılması konusunda olumlu görüş bildirmekte ve yeni müfredatın gerekli olduğuna inanmaktadır.

Kulantaş (2007) tarafından yapılan araştırmada “4. Ve 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersinde Kullanılan Öğrenci Ders ve Çalışma Kitapları ile Öğretmen Kılavuz Kitaplarının, Öğretmen, Öğrenci ve Veli Görüşlerine Göre Değerlendirilmesi” amaçlanmıştır. Araştırmada, genel tarama modeli kullanılmış olup, Ankara ili Keçiören ve Haymana ilçelerindeki okullarda görev yapan 220 4. ve 5. sınıf öğretmeni, 832 öğrenci ve 628 öğrenci velisinin 4. ve 5. sınıf sosyal bilgiler öğrenci ders ve çalışma kitaplarının içerik, fiziksel ve görsel özellikler, dil ve anlatım, ölçme ve değerlendirme özelliklerine ilişkin görüşleri, istek, beklenti ve önerileri anket kullanılarak belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; 4.ve 5. sınıf Sosyal Bilgiler öğretmen kılavuz kitabında önerilen strateji, yöntem ve tekniklerle ilgili bilgi ve açıklamaların yetersiz olduğu, önerilen etkinliklerin okulun bulunduğu çevre şartlarına göre değiştirilebilecek esnekliğe sahip olmadığı, önerilen etkinliklerde öğrencilerin bireysel farklılıkları ve öğrenme stratejilerinin yeterince dikkate alınmadığını, işlenişin takibi için öğretmene yönelik rehber ilke ve yönergeler açısından yetersiz olduğu, kılavuz kitapta ara disiplinler ve ara disiplinlerin kazanımlarla nasıl ilişkilendirilip işlenecekleri konusunda verilen açıklamaların yetersiz olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.

Erdoğan (2007) tarafından yapılan “İlköğretim 3. Sınıf Türkçe Dersi Öğretmen Kılavuz Kitabı ve Öğrenci Çalışma Kitabının Yapılandırmacı Yaklaşıma Uygunluğu” adlı çalışmada ilköğretim 3. sınıf Türkçe dersi öğretmen kılavuz kitabı ve öğrenci çalışma kitabının yapılandırmacı yaklaşıma uygunluk düzeyinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Literatürden yararlanarak yapılandırmacı yaklaşıma uygun Türkçe dersi öğretmen kılavuz kitabı ve öğrenci çalışma kitabında bulunması gereken özellikler belirlenmiştir. Belirlenen bu özellikler ışığında ilköğretim 3. sınıf Türkçe dersinde kullanılan bir öğretmen kılavuz kitabı ve öğrenci çalışma kitabı doküman incelemesi yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda, incelenen öğretmen kılavuz kitabının yapılandırmacı yaklaşıma uygunluk düzeyi genel anlamda yetersiz bulunurken, öğrenci çalışma kitabının uygunluk düzeyi kısmen yeterli bulunmuştur.

Seven (2001) “İlköğretim Sosyal Bilgiler Ders Kitapları Hakkında Öğretmen Ve Öğrenci Görüşleri” başlıklı araştırmasında, 7 değişik ilde bulunan 18 ilköğretim okulunun 4-5-6-7. sınıflarında okuyan 2757 öğrenci ile bu öğrencilerin Sosyal Bilgiler dersine giren 60 öğretmenden Sosyal Bilgiler ders kitabı hakkında bilgi toplamıştır. Araştırma sonuçlarına göre, öğretmenler öğrencilere oranla Sosyal Bilgiler ders kitaplarına daha eleştirel bir gözle bakmışlardır. Sosyal bilgiler ders kitaplarının fiziksel durum, harita, şekil, fotoğraf, ölçek, kroki, plan vb. durumlar; içerik; hazırlık ve değerlendirme soruları açılarından bazı sorunlar taşıdığı görülmüştür. Bunun nedeni olarak; ders kitaplarını öğretmenlerin seçmemeleri, öğretmenlerin deneyimleri, öğretmenlerin ders kitabını öğrenciye oranla daha çok incelemeleri, öğrencilerin başarı durumları, Sosyal Bilgiler ders kitaplarının öğrenciler tarafından kullanım şekli gibi nedenlerle açıklanmıştır.

Bek (2005) tarafından yapılan araştırmada, “İlköğretim (4-5-6-7.) Sınıf Sosyal Bilgiler Ders Kitaplarında Yer Alan Harita-Metin İlişkisi” belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın evrenini İlköğretim Sosyal Bilgiler ders kitapları oluşturmaktadır. Örneklemi ise İlköğretim Sosyal bilgiler ders kitaplarından 12’si oluşturmaktadır. Araştırmada doküman inceleme yöntemi kullanılmış ve her bir sınıftan üçer adet olmak üzere 12 adet kitap taranmıştır. 2003-2004’te 4.5.6.7. sınıflarda okutulan sosyal bilgiler ders kitaplarında yer alan haritaların metinle ilişkisi, hedefe uygunluğu, ilgi çekiciliği, yazı, renk, baskı kalitesi açılardan değerlendirilmeye çalışılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, haritaların metni tam anlamıyla yansıtmadığı, konularla haritaların birbirini tamamlamadığı, hedef davranışlara uygun olmadığı, haritalarda kullanılan yazı puntosu, baskı kalitesi ve renk uyumunun öğrenci dikkatini çekemediği sonucu ortaya konmuştur.

Daşcan (2000) “İlköğretim Altıncı ve Yedinci Sınıflarda Okutulan Sosyal Bilgiler Ders Kitaplarının Öğrenci Başarısına Etkisi Konusunda Uzman, Denetçi, Yönetici ve Öğretmen Görüşleri Nelerdir” başlıklı çalışma, Ankara merkez ilçelerinde görev yapan 10 denetçi, 54 uzman, 15 okul müdürü ve 160 öğretmenin ders kitaplarının öğrenci başarısına etkisi hakkındaki görüşlerini belirlemek amaçlı yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, görüşlerine başvurulan kişiler ders kitaplarının öğrenci başarısını olumlu bir şekilde etkilediğini düşünmektedirler. Eğitim Programları ve Öğretim Alanı Profesörler Kurulu İlköğretim 1-5. Sınıflar Öğretim Programlarını

Değerlendirme Toplantısı Sonuç Bildirisinde (2005: 6) yeni müfredata göre hazırlanmış ders kitabı, öğrenci çalışma kitabı ve öğretmen kılavuz kitaplarına ilişkin şu eleştirilerde bulunulmuştur: “Ders kitapları, öğrenci ve öğretmen çalışma kılavuzları yapılandırmacı yaklaşıma göre değil, klasik, idealist, realist yaklaşıma göre düzenlenmiştir. İçeriğin böyle düzenlenmesi savunulan ve programın dayandırıldığı felsefeye terstir. Ayrıca eğitim durumlarında önerilen yöntem ve teknikler, kazanımları öğrenciye mal etmede yetersiz kalmaktadır; çünkü çok değişik, uygun öğretme-öğrenme yöntem ve tekniklerinin birlikte işe koşulması gerekmektedir. Sınama durumları ise açık ve anlaşılır değildir. İşe koşulması önerilen ölçme araçları neyi, nasıl ölçeceği anlaşılır şekilde düzenlenmemiştir. Özet olarak, öğretmenlerin programın uygulanmasında belirsizliklerden ve yetersizliklerden kaynaklanan çok yönlü güçlükleri, sorunları ve eğit im gereksinimleri vardır.

Çetin (2008) “6. Sınıf Yeni Sosyal Bilgiler Ders Kitabının (2005) Öğretmen Görüşlerine Göre İncelenip Değerlendirilmesi” başlıklı çalışmasında Afyonkarahisar il ve ilçe merkezlerinde bulunan 42 ilköğretim okulunda görev yapan 117 öğretmene anket çalışması uygulanmıştır. 6’ncı sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabı, hazırlık çalışmaları, değerlendirme soruları, bilimsel içerik, dil/anlatım, görsel düzen, fiziksel yapı, gerekli öğeler ve yardımcı materyaller açısından incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda 6. Sınıf Yeni Sosyal Bilgiler Ders Kitabının görsel açıdan, hazırlık çalışmaları ve yardımcı materyaller açısından yetersiz bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır. Erdoğan (2007), tarafından yapılan “İlköğretim Sosyal Bilgiler 5.Sınıf Öğretim Programının Uygulanmasının Öğretmen Görüşleri Doğrultusunda Değerlendirilmesi (Selçuklu İlçesi Örneği)” başlıklı çalışmada programın temel öğeleri olan Etkinlik, Uygulama, Müfredat ve Değerlendirme ile ilgili alanlarda 67 beşinci sınıf öğretmenine uygulanan anket sonuçlarına göre; ilçe ve okul koşullarına göre yapılandırılmış örnek etkinliklerin uygulanmasında sıkıntıların yaşandığı, etkinliklerin uygulanmasında en önemli eksikliğin materyal konusunda yaşandığı, etkinliklerin hepsinin sınıf ortamında sunulması aşamasında zaman yetersizliği yaşandığı bunun yanında etkinlik temelli öğrenmede öğrencilerin işbirliği yaparak birbirlerinden öğrenme fırsatı yakalayabildikleri ve sadece mihver dersler değil diğer derslerde de kılavuz kitap uygulamasının olumlu olacağı sonucuna ulaşılmıştır.

Ulu Kalın (2007), tarafından yapılan, “Sosyal Bilgiler Öğretim Programı (2004) ve 4.Sınıf Sosyal Bilgiler Ders Kitabının İncelenmesi” adlı çalışmada yeni program dâhilinde hazırlanan ilköğretim 4.sınıf Sosyal Bilgiler Ders Kitabının geçerliliğini saptamaya çalışmıştır. Çalışmada nicel destekli nitel veri analizi kullanılmış, Artvin ili Ardanuç ilçesinde görev yapan 36 ilköğretim 4. ve 5. sınıf öğretmenine uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre bölgesel ve yöresel farklılıkların göz ardı edildiği, etkinliklerin uygulanmasında kullanılacak araç-gereçlerin temin edilebilmesi için gerekli ekonomik olanakların bazı bölgelerde yaşayan aileler için yetersiz olduğu; ayrıca okulda mevcut olan eğitim araç-gereçlerinin (projeksiyon aleti, bilgisayar, laboratuar malzemeleri) de bu etkinlikler için sınırlı kaldığı ortaya çıkmıştır. Öğretmenler ders kitabındaki bilgileri eksik gördüklerini ve yardımcı bir kaynağa ihtiyaç duyduklarını belirtmişlerdir. Ayrıca ders kitabındaki değerlendirme basamağındaki formları gereksiz buldukları ve yönergeyi takip edemedikleri sonucuna varılmıştır. Yönergeyi takip edememelerinin en büyük sebebinin yeni program ve öğretim yöntemleri ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmadıkları anlaşılmıştır. Öğretmenlerin diğer bir sorunu da değerlendirme kısmındaki zaman aşamasında görüldüğü ortaya konmuştur.

Kamber (2007) “2005–2006 Yeni Öğretim Programında Sosyal Bilgiler Dersi Etkinliklerinin Uygulanabilirliğinin İncelenmesi” başlıklı çalışmasında 2005–2006 öğretim yılının II. döneminde Uşak il merkezinde eğitim veren 60 ilköğretim okulunun 4. ve 5. sınıflarında görev yapan 178 öğretmene araştırmacı tarafından geliştirilen anket uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, öğretmenler yapılandırmacı yaklaşıma olumlu bakmaktadırlar. Sosyal Bilgiler programı içindeki etkinlikleri uygulamak için gerekli materyalleri bulmada zorlandıklarını ancak bu etkinlikleri bulundukları çevreye uyarlayabilme konusunda sıkıntı yaşamadıklarını, geleneksel yaklaşımdan farklı olarak yapılandırmacı yaklaşımın ölçme değerlendirme konusunda getirdiği yeniliklerden süreç değerlendirmenin ve ürün dosyası değerlendirmenin öğretmenler tarafından uygulandığı ancak etkinlikler için ayrılan zamanın yetersiz olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Tay (2005) “Sosyal Bilgiler Ders Kitaplarında Öğrenme Stratejileri” başlıklı çalışmasında ders kitaplarında öğrenme stratejilerinin öğrencilere hazır verilmesinin, onların bu stratejileri kullanabilmelerini sağlayacağını belirtmiştir. Bunu sağlamanın bir

yolunun da ders kitaplarının öğrenme stratejileri ile düzenlenmesi olduğunu ve öğrenme stratejileriyle donatılmış Sosyal Bilgiler ders kitaplarının, öğrencilerin öğrenme düzeylerini artıracağı sonucuna ulaşmıştır.

Gökçe (2006) “Fen ve Teknoloji Dersi Programı ile Öğretmen Kılavuzunun İçsel Olarak Değerlendirilmesi ve Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar” başlıklı çalışmasında, yapılandırmacı yaklaşıma göre hazırlanan ilköğretim 5. sınıf Fen ve Teknoloji Programı ünite düzeninin ve öğretmen kılavuzunun, program geliştirilirken esas alınan anlayış ve hareket noktalarına uygunluğu ve öğretmenlerin uygulamada karşılaştıklarısorunların neler olduğu belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmada 5. sınıf Fen ve Teknoloji Programı’nın ünite düzeni ve MEB tarafından hazırlanan öğretmen kılavuzu, araştırmacı tarafından programda esas alınan anlayış ve hareket noktaları çerçevesinde incelenmiş ve içsel değeri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Öğretmenlerin uygulamada karşılaştıkları sorunların belirlenmesi için araştırmacı, Balıkesir il merkezinde görev yapan 107 beşinci sınıf öğretmenine anket uygulanmış ve araştırmada Fen ve Teknoloji dersi ünite düzeninin, özellikle programda esas alınan anlayışa tam olarak uyulmadığı belirlenmiştir. Öğretmen kılavuzu için de benzer bulgulara ulaşılmıştır. Ancak öğretmen kılavuzunda önerilen ölçme değerlendirme tekniklerinin programda yer alan ölçme değerlendirme tekniklerine oranla daha çeşitli olduğu belirlenmiştir. Öğretmenlerin uygulamada karşılaştıkları temel sorunlar ise öğretmenlerin yapılandırmacı öğretmen rollerini yeterince sergileyememelerinden ve sınıf mevcutlarının fazlalığı nedeniyle programın etkili bir biçimde uygulanamamasından kaynaklandığı ortaya çıkmıştır.