• Sonuç bulunamadı

2.2. İlgili Araştırmalar

2.2.2. Yurt dışında yapılan araştırmalar

Aşağıda, ders dışı etkinlikler ve temel beceriler konularıyla ilgili yurt dışında yapılmış çalışmalara ait bilgilerden verilmiştir.

2.2.2.1. Ders dışı etkinlikler ile ilgili yapılan araştırmalar.

Gholsan (1985) çalışmasında, öğrenci başarısı ve ders dışı etkinliklere katılımı inceleyerek Amerikan eğitim sisteminde tarihsel süreçte öğrenci etkinliklerinin nasıl geliştiğini ortaya koymuştur. Öğrenci etkinliklerinin gelişimini dört dönemde inceleyerek şu sonuçlara ulaşmıştır: 1870-1900 yıllarını kapsayan birinci dönemde, tüm eğitimcilerin ders dışı etkinlikleri reddettiği ve öğrenciye en az faydanın resmi programın dışındaki programlardan sağlanabileceğini kabul ettikleri görülmüştür. İkinci dönem olarak kabul edilen 1900-1920 yıllarında ise ders dışı etkinliklere katılımın pasif olduğu; ancak

eğitimcilerin ders dışı etkinliklere katılımın bazı öğrenme fırsatları yarattığını fark ettikleri görülmüştür. 1920-1956 yıllarında geçen üçüncü dönemde, ders dışı etkinliklere katılımın aktifleştiği, eğitimcilerin bu etkinliklerin faydasına inanmaya başladıkları ve okulların çoğunun ders dışı etkinliklere yer verdiği belirtilmiştir. Son dönemde öğrencilerin

etkinliklere katılmaları için teşvik edildiği, etkinliklere katılan öğrencilere etkinlik sonunda ödül verildiği ve birçok okulun öğrenci etkinlikleri yerine işbirlikli program (Co-

curricular) adını kullandığı tespit edilmiştir.

Miranda’nın (2001) okul destekli ekstra program aktivitelerinin öğrencilerin akademik başarısına olan etkisini araştıran çalışmasında, 1996 ve 2000 yılları arasındaki mezunlardan müzik, drama, görsel sanatlar veya spor aktivitelerine katılan 361 öğrenci örnekleme alınmıştır. Öğrenciler aktivitelerine göre alt gruplara ayrılarak; öğrenci bilgileri cinsiyete, aldıkları aktiviteye, kümülatif not ortalamalarına, SAT puanlarına ve ACT puanlarına göre kayıt altına alınmıştır. Araştırma sonucunda, müzik etkinliğine katılanların kümülatif not ortalamaları ile SAT VE ACT puanlarının spor etkinliğine katılanlardan daha fazla olduğu; yabancı dil, tarih, matematik ve fen bilimlerinde müzisyenlerin sporculara göre daha yüksek not alığı belirlenmiştir. ACT puanlarında drama etkinliğine katılanların sporculardan ve hiçbir etkinliğe katılmayanlardan daha fazla puan aldıkları belirlenmiştir Genel olarak müzik etkinliğinin öğrenci başarısı üzerinde çok önemli bir etkiye sahip olduğu ve etkinliklere katılmayan öğrencilere göre müzik etkinliğine katılanların daha fazla puan aldıkları görülmüştür. Araştırmanın sonuçlarıyla, eğitimde sanatsal etkinliklerin çok önemli olduğu ortaya koyulmuştur.

Sproston’un (2005) araştırması, ders dışı etkinliklerden tiyatroya katılımın kişisel gelişimi etkileyen faktörlerini incelemeyi amaçlamıştır. Rekabetçi bir ruhla yapılmayan ve tüm öğrencilere açık olan etkinliklere 7-12 yaş arası öğrenciler, yaş düzeylerine

bakılmadan katılabilirler. Araştırma verileri öğrencilerden, mezunlardan, öğretmenlerden ve ebeveynlerden elde edilmiştir. Öncelikle katılımcılara, kişisel gelişimde ders dışı etkinliklerin etkisinin olup olmadığı sorularak onların deneyimleri göz önünde

bulunduruldu. Ardından öğrencilerin uzun dönemdeki etkinliklere katılımları izlendi. Araştırma sonucunda ders dışı etkinliklere katılımın, öğrencilerin çevre ile ilişkilerinin gelişmesine katkı sağladığı görüldü. Ayrıca etkinliklere katılımın öğrencilerin ruh halini geliştirdiği, ergenlik dönemlerine olumlu destek sağladığı ve kişisel gelişimlerini

hızlandırdığı görülmüştür.

Kinakin’in (2009) araştırmasında, ders dışı etkinliklerin ortaöğretim sonrasındaki değerine yönelik öğrenci algılarını belirlemeye çalışmıştır. Bu araştırmanın ana odak noktası, ders dışı etkinlikler açısından kurumsal destek unsurlarını ve öğrencilerin

ortaöğretim sonrasında belirli bir kuruma kayıt olmalarındaki ders dışı etkinliklerin etkisini belirlemeyi amaçlamıştır. Öncelikler muhtemel ortaöğretim sonrası öğrencilerin

belirlenmesi için görüşmeler yapılmıştır. Araştırma yöntemi olarak eylem araştırması seçilmiş, süreç boyunca derinlemesine kişisel görüşmelerle öğrencilerden veriler toplanmıştır. Veriler mevcut ortaöğretim sonrası öğrenciler ve olası ortaöğretim sonrası öğrenciler olmak üzere iki farklı gruptan elde edilmiştir. Araştırma sonuçları, öğrencilerin genellikle okul seçimlerinde, kurumun belirgin özelliklerini temele aldıkları ve ders dışı etkinliklerin yapılmasının öğrenciler için çok önemli olduğu, öğrencilerin aidiyet hissi duymasını kolaylaştırdığı tespit edilmiştir.

Wyble (2009) ders dışı etkinliklere katılım ile böyle bir katılımın üniversiteye giriş hakkı kazanmaya karşı algılanmış değerler arasındaki ilişkiyi ortaya koymak için yaptığı araştırmasını, 312 lise öğrencisi ile yapmıştır. Araştırmanın verileri anket yardımıyla toplanmıştır. Araştırmacı, ders dışı etkinliklere katılım ile böyle bir katılımın üniversiteye

giriş hakkı kazanmaya dair elde edilmiş değerler arasındaki ilişkinin belirgin ancak güçlü olmadığı sonucuna ulaşmıştır. Öğrencilerin, ders dışı etkinliklere katılımın onları

üniversiteye kabul edilme sürecine hazırladığı konusunda aynı fikre vardıkları belirlenmiştir.

Lau, Hsu, Acosta ve Hsu (2014) tarafından yapılan “Üniversitedeki Ders Dışı Etkinliklerin Mezuniyet Sonrası İş Bulmadaki Etkisi” adlı araştırmada, ders dışı etkinliklere katılan öğrencilerin mezun olduktan sonra istihdam edilebilirlikleri

incelenmiştir. Araştırma verileri; üniversitede öğrenci meclislerine, spor, müzik ve sanat kulüplerine üye olan öğrencilerin katılımıyla elde edildi. Sonuçlar, ders dışı etkinliklere katılımın; öğrencilerin mezun olduktan sonra iş bulabilmelerini etkilediğini göstermiştir. Ayrıca spor kulüplerine katılan öğrencilerin, liderlik becerilerinin; müzik kulübüne katılan öğrencilerin ise yaratıcılık becerilerinin gelişmesine etki ettiği görülmüştür.

2.2.2.2. Temel beceriler ile ilgili yapılan araştırmalar.

Walker ve Finney (1999) tarafından yapılan “Yüksek Öğretimde Beceri Gelişimi ve Eleştirel Düşünme” konulu araştırma, eleştirel düşünmenin yükseköğretimde araştırma becerilerini nasıl desteklediğini belirlemeye çalışmaktadır. Araştırmada, eleştirel

düşünmenin öğrencilerde eleştirel farkındalığı artırdığı ve öğrenmeyi daha bilinçli duruma getirdiği sonucuna ulaşılmıştır.

Barbee (2001) tarafından yapılan ve iletişim becerilerinin gelişimi ile öğretimdeki durumunu araştıran çalışmada betimsel model kullanılmıştır. Araştırma verileri Amerikan Derneği tarafından geliştirilen on beş kategorili likert tipi ölçeğin internet aracılığıyla katılımcılara ulaştırılması yoluyla elde edilmiştir. Katılımcıların % 50’den fazlasının iletişim becerileri eğitimin; öğretimde etkili olduğunu, diğer becerilerin gelişimini de desteklediği belirttiği görülmüştür.

Thomson’ın (2009) ilköğretim başarısında düşünme becerilerinin etkilerini karma yöntemle araştırdığı çalışması; öğrencilerin genel başarılarına düşünme becerileri eğitimi için kullanılan programının etkisini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Araştırma verileri öğrencilerin sınav puanlarından ve odak grup görüşmelerinden elde edilmiştir. Araştırma sonuçları, düşünme becerileri eğitimi programının öğrencilerde akıl yürütme becerilerini geliştirdiğini göstermiştir. Programın uygulandığı her öğrencide olumlu yönde değişimin olduğu, ancak bu etkinin devlet tarafından uygulanan testlerle ölçülemediği bulunmuştur. Çünkü bu testlerin öğrencilere sunulan düşünme becerilerini, problem çözme , mantık kullanma gibi becerileri içermediği belirtilmiştir.

McGarrity’nin (2013) “Toplum genelindeki üniversite programlarında eleştirel düşünme becerisini geliştirmek için bir model örneği” adlı araştırmasında karşılaştırmalı vaka incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Bu araştırma için New York’taki üniversitelerin yüksekokul programlarında eleştirel düşünme modelleri incelenmiştir. Araştırma

sonucunda, öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerinin geliştirilmesi, örgütsel değişimin ve fakülte gelişiminin sağlanması için eleştirel düşünme modeli sunulmuştur.