• Sonuç bulunamadı

2.1. Kuramsal Çerçeve

2.1.5. Öğretim Programlarında Yer Alan Ortak Temel Beceriler

2.1.5.2. Yaratıcı düşünme becerisi

Literatürde yaratıcılık ve yaratıcı düşünme üzerine çok sayıda farklı tanım

bulunmaktadır. Bu tanımların çoğu ortak noktalarda buluşsa da birbirinden ayrışan yönleri de vardır. Yaratıcılık, “Herkesin aynı şekilde gördüğü (düşündüğü) bir şey üzerinde fazla düşünebilme yeteneği, tutum ve davranışı; önceden var olan nesne veya kavramları ele alıp, bunları yeni bir amaç için farklı ve sıra dışı şekillerde ilişkilendirme becerisidir.” şeklinde tanımlanır (Doğan, 2011, s. 169). TDK’ nın Türkçe sözlüğünde ise yaratıcılık:

“Her bireyde var olduğu kabul edilen, bir şeyi yaratmaya iten farazi yatkınlık.” şeklinde tanımlanmaktadır. Torrance (1996) yaratıcılığı, “Sorunlara, aksaklıklara, bilgi

eksikliklerine, kayıp ögelere, uyumsuzluğa karşı duyarlı olma, güçlüğü tanımlama, güçlüğe çözüm arama ve kestirimde bulunmak” olarak tanımlamaktadır (akt. Özden, 1997, s. 108).

Tanımlar incelendiğinde, yaratıcılığın bazılarına göre süreç, bazılarına göre ise ürün olduğu görülmektedir. Ancak bu tanımların ortak noktasının; yaratıcılığın yeni ve farklı bir şey yapmak olduğu ya da gözlenebilen bir ürüne bağlı olarak yaratıcılığın

değerlendirilebileceği şeklinde olduğu görülmektedir (Uysal, 2009, s. 67). Yaratıcılığın özü, problemin farkına varılması, problemin tanımlanması, problemle ilgili bilgilerin toplanması gibi bilimsel araştırma yapma aşamalarının yanında, olası çözüm yolları üretme, bu çözümleri sınama ve farklı bir çözüme ulaşmayı içerir (Doğan, 2011, s. 175). Yaratıcı düşünme; buluşçu, yenilik arayan ya da eski sorunlara yeni çözümler getiren ve özgün düşüncelerin ortaya çıkmasını sağlayan bir düşünce biçimidir. Bilgi çağında, bilgi üretme ortamında yaşam bulması ve geliştirilmesi gereken bir olgudur (Yenilmez ve Yolcu, 2007, s. 96). Yaratıcı düşünmenin yeni ilişkiler kurma, yeni sonuçlara açılma ve yeni çözümler geliştirme etkinliği olduğu da söylenebilir (Yıldırım, 1988, s. 31).

Yaratıcı düşünen kişilerin diğer kişilere göre farklı özellikleri vardır. Yaratıcı düşünen insan; farklı olmayı göze alabilir, bir durum karşısında çok çabuk yargılara varmaktan uzak durur, alternatif yollar bularak kalıpların dışına çıkar ve farklı bakış açılarıyla bakabilir, değişik yöntem ve yaklaşımları denemekten kaçınmaz, hızlı düşünür, kavramları ilişkilendirebilir, benzerlik ve farklılıkları ayırt edebilir, hayal gücü zengindir

ve hayal kurmaktan kaçınmaz (Vural, 2008, s. 29).Pratik zekâ, sınırlandırılmamış bakış açısı, önyargılardan arınmış olmak, problem çözme yeteneği ve hayalleri sınırlandırmama, yaratıcı bir insanın sahip olduğu önemli özelliklerdendir (Öztunç, 1999, s. 6). Görüldüğü gibi yaratıcı düşünme özelliği ya da tutumu, kişinin benzer düşünce kalıplarını kırıp olaylara veya durumlara diğer kişilerden farklı yaklaşmasını gerektirir. Yaratıcı düşünme becerilerinin geliştirilmesinin asıl öneminin bireyin düşünme sınırlarını genişletmesi,

karşılaşılan problemler karşısında tek bir çözümle yetinmeyen bireyler olabilmesini sağlama çabası olduğunu söylenilebilir (Öztürk, 2010, s. 17).

Yaratıcı düşünme süreci bireyin bir soruna çözüm bulma çabası olarak görülebilir. Yaratıcı sürecin ilk aşaması olan “hazırlık” aşaması kişinin soruna çözüm

olabilecek bilgiler toplama, konuya ilişkin bakış açısı edinme ve konunun detaylarını öğrenme aşamasıdır. Yeterince sorunla ilgilenen ve bilindik yollarla soruna çözüm bulamayan kişi, daha sonra dikkatini doğrudan sorunla ilgilenmekten uzaklaştırdığı ‘kuluçka’ aşamasına girer. Bu aşama genellikle bilinçaltında olan düşünce ve fikirlerin ortaya çıkması için tanınan süreyi ifade eder. Bu arada, sorunla ilgili fikirler kişinin beyninde olgunlaşır. Birden bire yaratıcı fikir ortaya çıkar. AHA! Aşaması olarak da bilinen bu aşama “aydınlanma” olarak tanımlanır. Son aşama olan “doğrulama” aşamasında üretilen yaratıcı fikrin geçerliliği

denenerek test edilir (Kadayıfçı, 2008, s. 17).

Literatüre bakıldığında yaratıcılığı etkileyen bazı faktörler olduğu görülmektedir. Bu faktörler şu şekilde sıralanabilir: Zekâ, yetenekler, benlik algısı, başa çıkma

davranışları ve güdülenme düzeyi. Yaratıcılık ile zekâ arasında belirli bir alt düzey sınırında ilişki başlar; ancak bu ilişki için üst düzey sınırından bahsedilemez. Yaratıcılığı olumlu yönde etkileyen özelliklerden biri de yeteneklerdir. Kişiler yetenekli oldukları alanlarda, yaratıcılıklarını daha rahat ortaya çıkarabilirler. Kişilerin olumlu benlik algısı, sabırlı olup zorluklar karşısında çözüm üretebilme durumları ve güdülenme düzeylerinin yüksek oluşu yaratıcılıklarının ortaya çıkmasını sağlayabilir (Doğan, 2011, s. 175).

Yaratıcı düşüncenin bireylere kazandırılmasında eğitim sisteminin ögeleri büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla da bu anlamda okullara ve öğretmenlere büyük görevler düşmektedir. Okul ortamındaki eğitim öğretim ortamı yaratıcılığın ortaya çıkarılmasını

sağlayacak şekilde düzenlenmelidir. Bu hem programların işleyişine hem de program dışı uygulamalara yansıyabilmelidir. Ders içeriklerinde, sosyal etkinliklerde, projelerde vb. okul yaşamındaki tüm çalışmalarda yaratıcı düşüncenin ortaya çıkması için ortam oluşturulmalıdır (Çetingöz, 2002, s. 26-29). Yaratıcı düşünme özelliği eğitim sayesinde bireylere kazandırılabilir. Bu nedenle okul içindeki ve okul dışındaki tüm uygulamalarda, öğrencilerin farklı düşünebileceği, farklı çalışmalar yapabileceği ve öğrencilerin aktif olabileceği etkinliklere yer vermenin, yaratıcı düşünme becerisinin geliştirilmesi açısından yararlı olacağı düşünülmektedir. Yaratıcılığı engelleyen faktörler olarak; algısal, duygusal, kültürel, öğrenilmiş, bireysel engeller ve yüklü program engelleri belirtilmiştir. Kalabalık sınıflar, ezberciliğe dayanan bir eğitim sistemi, katı kuralcı otoriter bir disiplin anlayışı, başarının üzerinde aşırı derecede durulması, alaycı tutum, bazı kültürel yaptırımlar ve değer yargıları da yaratıcılığın gelişimini engelleyen etkenlerdir (Erdem, 2005, s. 189). Bireyin toplumdan başka olmaya yanaşamaması, farklı olmayı göze alamaması, çalıştığı alanda yeterli bilgiye sahip olmaması, hata yapmaktan korkması, mükemmeliyetçi olması gibi etmenler de yaratıcılığın engelleri arasında sayılabilir (San ve Güleryüz, 2004, s. 5).

Yaratıcı düşünme becerisinin öğretim programlarındaki ifade edilişi ve bu beceriye ilişkin alt beceriler şöyledir (MEB, 2006b, s. 9):

Yaratıcı düşünme becerisi; öğrencilerin bir temel fikri ve ürünü değiştirme, birleştirme yeniden farklı ortamlarda kullanma ya da tamamen kendi düşüncelerinden yola çıkarak yeni ve farklı ürünler ve bilgiler üretme, olaylara farklı bakabilme, küçük çaplı da olsa bazı buluşlar yapabilmeyi kapsar. Ayrıntılı fikirler geliştirme ve zenginleştirme, sorunlara ve benzersiz ve kendine özel çözümler bulma, fikirler ve çözümler ortaya çıkarma; bir fikre, ürüne çok farklı açılardan bakma, bütünsel bakma gibi alt becerileri içerir.