• Sonuç bulunamadı

1.8. Problem cümlesi

1.14.1. Yurt Ġçinde Yapılan AraĢtırmalar

Çulha ve Dereli (1987). AraĢtırmada, iletiĢim sorunlarının ülkemizde artma

eğilimi gösterdiği vurgulanmaktadır. ĠletiĢim sorunları olarak; duygu ve düĢüncelerini açıkça söyleyememek, rahat konuĢamamak, yaĢ ve sosyal statü olarak daha büyüklerle rahat konuĢamamak, bir arkadaĢ grubuna girememek, karĢıt cinsle arkadaĢ olamamak belirtilmektedir.

Özezen (2003). Bu çalıĢmada, sözlü iletiĢim ortamlarında bilginin nasıl

aktarıldığı konusu üzerinde durulmuĢtur. Günümüzde toplumsal değiĢimler, yaĢamın her alanını olduğu gibi sözlü iletiĢim türlerini de etkilemekte, yeni gereksinimlerle yeni türler ortaya çıkmakta veya var olan türler biçim ve içerik değiĢtirmektedir. Böylelikle, kaynaklarda hiç yer almayan yeni sözlü iletiĢim türlerinden de söz etmek gerekmektedir. Bu çalıĢma, konuya dikkat çekmek ve sözlü iletiĢim türlerinin

adlandırılması ve sınıflandırılması ile ilgili birtakım önerilerde bulunmak amacıyla hazırlanmıĢtır.

Günay (2003). AraĢtırma, sınıf yönetiminde öğretmenlerin iletiĢim becerilerine

iliĢkin algılarını değerlendirmek amacıyla yapılmıĢtır. AraĢtırmanın verileri, kiĢisel bilgiler formu ve Öğretmen ĠletiĢim Becerileri Ölçeği (ÖĠBÖ) ile toplanmıĢtır. AraĢtırmanın örneklemi üzerinde ölçeğin geçerlik güvenirlik çalıĢması yeniden yapılmıĢtır. Bu araĢtırmayla 2002-2003 öğretim yılında Adana ili Seyhan ve Yüreğir merkez ilçeleri ilköğretim okullarda görev yapan 272 sınıf öğretmenine ulaĢılmıĢtır. Sınıf öğretmenlerinin kendi iletiĢim becerilerine iliĢkin algılarının nasıl olduğu ve bu algıların; cinsiyet, kıdem, okulların sosyo-ekonomik düzeyi ve okuttukları sınıf düzeyi değiĢkenleri açısından anlamlı bir fark yaratıp yaratmadığı araĢtırılmıĢtır. Verilerin analizinde yüzde , frekans, aritmetik ortalama, t-testi ve tek yönlü varyans analizi teknikleri kullanılmıĢtır.

AraĢtırmada elde edilen bulgulardan Ģu sonuçlar çıkarılmıĢtır:

Öğretmenlerin kendi iletiĢim becerilerine iliĢkin algıları çok olumludur.

Öğretmenlerin kendi iletiĢim becerilerine iliĢkin algılarında cinsiyete göre anlamlı bir farklılık bulunamamıĢtır.

Sınıf öğretmenlerinin kendi iletiĢim becerilerine iliĢkin algılarının kıdeme göre farklılaĢtığı saptanmıĢtır. 21 yıl ve üstü kıdeme sahip sınıf öğretmenlerinin, 1-5 yıl, 6-10 yıl ve 11-15 yıl kıdeme sahip sınıf öğretmenlerine göre kendi iletiĢim becerilerine iliĢkin algıları yüksektir.

Sınıf öğretmenlerinin çalıĢtıkları okulların sosyo-ekonomik düzeylerine göre kendi iletiĢim becerilerine iliĢkin algılarının farklılaĢtığı saptanmıĢtır. Buna göre üst SED okullarda çalıĢan sınıf öğretmenlerinin alt SED okullarda çalıĢan sınıf öğretmenlerine göre, orta SED okullarda çalıĢan sınıf öğretmenlerinin de yine alt SED okullarda çalıĢan sınıf öğretmenlerine göre kendi iletiĢim becerilerine iliĢkin algıları olumludur. Öğretmenlerin kendi iletiĢim becerilerine iliĢkin algılarının çalıĢtıkları okulların sosyo-ekonomik düzeylerinin yükselmesiyle doğru orantılı olarak olumlulaĢtığı görülmüĢtür.

Sınıf öğretmenlerinin, okuttukları sınıflara göre kendi iletiĢim becerileri iliĢkin algılarında, anlamlı bir farklılık bulunamamıĢtır. Sınıf öğretmenlerinin kendi iletiĢim becerilerine iliĢkin algıları, okuttukları sınıflara göre değiĢmemekte, benzerlik göstermektedir.

Korkut (2005). AraĢtırmada 12 saatlik iletiĢim becerileri eğitiminin,

yetiĢkinlerin iletiĢim becerilerini değerlendirme düzeyleri üzerindeki etkisi araĢtırılmıĢtır. AraĢtırma farklı bankalarda çalıĢan 10 kadın 6 erkek (25-43 yaslarında) 16 kisi ile gerçekleĢtirilmistir. Veri elde etmek için iletiĢim becerilerini değerlendirme ölçeği ile katılımcıların bazı kiĢisel bilgilerini almaya yönelik olan “KiĢisel Bilgi Formu” kullanılmıĢtır. Elde edilen sonuçlara göre deneysel iĢlem olarak kullanılan eğitim, bireylerin iletiĢim becerilerini değerlendirme düzeylerinde artıĢ sağlamaktadır. Bu bulgulara göre adı geçen programın benzer amaçlı çalıĢmalarda kullanılabileceği yorumuna varılmıstır.

Arslan (2005). AraĢtırmada üniversite öğrencilerinin kiĢilerarası çatıĢma çözme

ve problem çözme yaklaĢımları, yükleme karmaĢıklığı açısından incelenmiĢtir. Bu araĢtırmanın evrenini Selçuk Üniversitesi‟nin farklı fakültelerinde öğrenim görmekte olan öğrenciler oluĢturmaktadır. AraĢtırmanın çalıĢma evreni, Eğitim Fakültesi, Mesleki Eğitim Fakültesi ve Teknik Eğitim Fakültesi‟dir. AraĢtırma örneklemi 2003-2004 eğitim-öğretim yılında bu fakültelerin çeĢitli bölümlerinde öğrenim görmekte olan 1.2. 3. ve 4. sınıf öğrencilerinden tesadüfi olarak seçilmiĢtir. AraĢtırma örneklemi 190‟ı erkek ve 257‟si kız olmak üzere toplam 447 öğrenciden oluĢmaktadır. Öğrencilerin, yükleme karmaĢıklığının yüksek ya da düĢük olması değiĢkenine göre, kiĢilerarası çatıĢma çözme ve problem çözme yaklaĢımlarının puan ortalamaları arasındaki farkın önem kontrolü t testi ile yapılmıĢtır. Yükleme karmaĢıklığının, kiĢilerarası çatıĢma çözme ve problem çözme yaklaĢımlarını açıklama gücü ise, basit doğrusal regresyon analizi ile hesaplanmıĢtır. Yükleme karmaĢıklığı, kiĢilerarası çatıĢma çözme ve problem çözme yaklaĢımları puanları arasındaki iliĢkinin analizi ise Pearson Momentler Çarpım Korelasyon Katsayısı tekniğinden yararlanılmıĢtır.

Sorias (1986). AraĢtırmada, toplumsal ruh sağlığının hedefi olarak, bireyin

temel ihtiyaçlarını karĢılayan ve yaĢamını sürdürmesini sağlayan sosyal iliĢkilerin güçlendirilmesini belirtmektedir. Ruh sağlığı üzerinde son yıllarda yapılan çalıĢmaların giriĢkenlik (atılganlık) düzeyinin yüksekliğinin ruh sağlığını korumaya yarayan destek

sistemi olarak görev yaptığı, stres durumlarında fiziksel ve ruhsal çözüntüyü azaltabileceği ifade edilmiĢtir.

Sorias; Brady, Eisler,Miller ve Person‟dan da yararlanarak bireyler arası doyum verici iletiĢim biçimi olan anlatımcılık (expresiveness) ile atılganlığı içine alan sosyal becerinin yararlarını bireyin olumsuz ya da olumlu duygularını iliĢki içinde olduğu birey ya da bireylere anlatabilmesini, kendi haklarını savunabilmesini, kendisine ters gelen istekleri geri çevirebilmesini, gerektiğinde baĢkalarından yardım isteyebilmesinin kolaylaĢtırılması Ģeklinde özetlemiĢtir.

DavranıĢ modifikasyonu ilkelerine dayanan sosyal beceri ya da giriĢkenlik eğitiminin psikiyatrik bozukluğu olmayan bireylerin diğer insanlarla iliĢkilerinin daha doyum verici olmasını sağlamak, karĢılarına çıkan fırsatları en iyi Ģekilde değerlendirmek, depresyon, mental gerilik, Ģizofreni ve kiĢilik bozuklukları tedavisinde yararlı olabilecek yöntem olarak gösterilmiĢtir.

Benzer Belgeler