• Sonuç bulunamadı

A. Türk Hukukunda Mali Sonuçlar

5. Yoksulluk Nafakası

Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek

taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.

Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” hükmünü içermektedir.

Yoksulluk nafakası sırf sosyal ve ahlaki düşüncelerle kabul edilmiş bir müessesedir668. 743 sayılı önceki Türk Medeni Kanunu yoksulluk nafakasını 144. maddesinde nafaka başlığı altında düzenlemişti. Değişiklikten önceki bu maddenin hükmüne göre, erkeğin kadından yoksulluk nafakası talep edebilmesi kadının refah halinde bulunması koşuluna bağlanmıştı669. Bu madde 1988 tarih ve 3444 sayılı kanunla değiştirildi. Yürürlükte olan Türk Medeni Kanunu da bu değişikliği aynen

667 ÖZTAN, Aile, 495.

668 FEYZİOĞLU, 308.

benimsemiştir670. Yoksulluk nafakasını isteyebilmek için tamamen kusursuz olmak şartı sözü geçen değişiklikle ortadan kalkmıştır. Ancak nafakayı talep eden taraftan kusurunun diğer tarafın kusurundan ağır olmaması gerekir671.

Türk kanun koyucu, yoksulluğa düşen tarafın, boşanmaya sebep olan olay ya da olaylarda daha ağır kusuru olmamak şartıyla geçimi için davalı tarafın ekonomik gücü oranında belirlenecek bir miktar paranın süresiz olarak kendisine nafaka olarak ödenmesini isteyebileceğini öngörmüştür672.

Boşanma sonrası ödenecek bu nafaka, evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğindedir673. Taraflar, boşanmanın fer’i hükümlerinin kendilerine verdiği imkana dayanarak yoksulluk nafakasının süresini ve miktarını ararlarında kararlaştırabilirler674.

Yoksulluk nafakası, ceza veya tazminat niteliğinde değildir. Bilakis, boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacına yönelik olarak öngörülmüş bir hükümdür675. Yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için bazı şartların bulunması gerekir. Bunları ayrı başlıklar altında inceleyeceğiz.

a. Boşanmaya Karar Verilmiş Olmalıdır

Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için boşanmaya karar verilmiş olmalıdır. Bu şartı Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesindeki (boşanma yüzünden) ifadeden

670 AKINTÜRK / ATEŞ KARAMAN, 302.

671 HATEMİ, 95.

672 GÜRSOY / BULUT, 299.

673 ZEVKLİLER / HAVUTÇU / GÜRPINAR, 359.

674 ÖZTAN, Aile, 497.

çıkarabiliriz. Yargıtay bir karında676 “ Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için

tarafın istekte bulunması gereklidir, ancak bu isteğin mutlaka dava dilekçesinde bulunması gerekmez yargılama aşamasında da yoksulluk nafakası isteği dile getirilebilir. Öte yandan yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için boşanmaya karar verilmiş olması zorunludur.” diyerek boşanmaya karar verilmesinin zorunlu olduğunu

vurgulamıştır.

b. Talep Şartı

Hakimin, yoksulluk nafakasına karar verebilmesi için yoksulluğa düşen tarafın talepte bulunması gerekmektedir. Talep olmadan hakim resen yoksulluk nafakasına karar veremez677. Yargıtay bir kararında678 “ Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi

için diğer yasal koşulların yanında öncelikle miktarı da belirtilmek suretiyle bu konuda açık talebin bulunması zorunludur. Yoksulluk nafakası ile ilgili talep bulunmadığı halde istek dışına çıkılarak nafakaya hükmedilmesi hatalıdır.” diyerek bunu teyit etmiştir.

Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında talep edilebileceği gibi, boşanma davası sonuçlandıktan sonra açılmış ayrı bir dava ile talep edilebilecektir679. Boşanma davasından sonra açılacak yoksulluk nafakası davasında tarafların kusuru boşanma davası içindeki kanıtlara göre değerlendirilir680.

c. Yoksulluğa Düşmek

Boşanma sebebiyle eşlerden birisinin yoksulluğa düşmüş olması gerekmektedir. Yoksulluğa düşmekten maksat, kendi mali kaynakları veya çalışma gücü ile geçimini

676 YGHD, 22.12.2010, E.2010/2-649, K.2010/683 (www.kazanci.com 29.12.2012).

677 DURAL / ÖĞÜZ / GÜMÜŞ, 146; CEYLAN, 107.

678

YGHD, 26.12.2001, E.2001/2-1152, K.2001/1169 (www.kazanci.com 29.12.2012).

679

KAÇAK, Davalar, 145.

sağlamaktan yoksun bulunmaktır681. 3444 sayılı Kanundan önce, yoksulluğun önemli olması gerekiyordu. Şimdiki düzenlemeye göre ise, her derecedeki yoksulluk için nafaka istenebilmesi mümkündür682. Buna ek olarak henüz yoksulluğa düşmemiş, fakat boşanma halinde ileride yoksulluğa düşmenin olasılığının bulunduğu durumlarda da yoksulluk nafakası talep imkanı getirilmiştir683.

Yoksulluğa düşme boşanma sonucu meydana gelmesi gerekir. Buna ek olarak yoksulluk gerçek bir yoksulluk olmalıdır684. Yoksulluk nafakasının şartları, boşanma kararının kesinleştiği tarihe göre belirlenir685.

d. Talep Eden Tarafın Kusursuz veya Daha Az Kusurlu Olması

Önceki Türk Medeni Kanunu’nun 144. maddesi değişmeden önce, nafaka talep eden tarafın kusursuz olması gerekiyordu. 3444 sayılı Kanundan sonra yoksulluk nafakası talep edecek olan tarafın hiç kusursuz değil de daha az kusurlu olması yeterlidir. Buna karşın, talepte bulunan tarafın boşanmada daha kusurlu olması durumunda, yoksulluğa düşmüş olsa bile, lehine nafakaya karar verilemez686.

Yoksulluk nafakası talep eden tarafın kusurunun, diğer tarafın kusurundan ağır olup olmadığı somut olayın özelliklerine göre belirlenmelidir. Tamamen kusurlu eş lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmeyecektir687.

681 OĞUZMAN / DURAL, 146.

682 ZEVKLİLER / ACABEY / GÖKYAYLA, 938.

683 ZEVKLİLER / HAVUTÇU / GÜRPINAR, 359; KAÇAK, Davalar, 145.

684

KAÇAK, Davalar, 150; SERİN OF, 81.

685 CEYLAN, 108.

686 DURAL / ÖĞÜZ / GÜMÜŞ, 147.

Her iki eşin de eşit kusurlu olması halinde, Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin bir hüküm öngörülmemiştir. Bu halde, yoksulluk nafakasına hakkaniyet gereği hükmedilmelidir688. Yargıtay bir kararında689

Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda her iki taraf da eşit kusurludur. Davalı kadının mevcut olan parası onu yoksulluktan kurtaracak miktarda değildir. Bu sebeple davalı lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekir.” diyerek bunu teyit etmiştir.

e. Nafakanın Diğer Tarafın Mali Gücüyle Orantılı Olması

Hakimin takdir edeceği yoksulluk nafakasının, bunu ödeyecek olan tarafın mali gücüyle orantılı olması gerekmektedir690. Nafaka yükümlüsünün ödeme gücü yoksa, yoksulluk nafakasına karar verilmez. Buna karşılık, nafaka yükümlüsünün varlıklı olması halinde, onun talep edenin yoksulluğunu giderecek miktardan daha fazla ödemesine karar verilmesi olamaz691. Nafaka davacı tarafın zorunlu gereksinimlerine yeterli miktarda olmalıdır, yoksa evlilik imkanlarının aynısını sağlayacak bir miktara hükmedilmesi zorunlu değildir692.

Türk Medeni Kanunu’nun 176. maddesinin birinci fıkrasına göre, maddi tazminatta olduğu gibi, yoksulluk nafakasının da toptan veya durumun gereklerine göre irat şeklinde ödenmesine karar verilebilir. Maddenin üçüncü fıkrasının hükmü uyarınca, irat biçiminde ödenmesine karar verilen yoksulluk nafakası, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evlenmiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Aynı maddenin 4. fıkrası, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde

688 ÖZTAN, Aile, 499.

689 YGHD, 13.06.2001, E.2001/2-468, K.2001/502 (www.kazanci.com 29.12.2012).

690 AKINTÜRK / ATEŞ KARAMAN, 304; CEYLAN, 111.

691

DURAL / ÖĞÜZ / GÜMÜŞ, 147.

iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir hükmüne getirmiştir. Anılan maddenin son fıkrasında ise, maddi tazminata olduğu gibi hakim, istem halinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabileceği hükmünü getirmiştir.

Yoksulluk nafakasına süresiz olarak hükmedilebilir. 3444 sayılı Kanundan önce, eski Türk Medeni Kanunu’nun 144. maddesine göre, yoksulluk nafakası bir yıllık süre ile sınırlanmıştı693.

Şunu da belirtmemiz gerekir ki, Türk Medeni Kanunu’nun 143. maddesinin ikinci fıkrası evlenmede aile cüzdanını gösterdikten sonra dini törenin yapılabileceğini belirtmiştir. Bu durumda resmi nikahtan sonra kadın lehine yapılan açık veya zımni olarak mehir geçerli olup olmadığıdır. Bu konu ile ilgili öğretide ve mahkeme kararlarında fikir birliği yoktur. Bir görüşe göre bu anlaşmalar geçerli, diğerine göre ise geçersizdir. Bu görüş ayrılıkları, anlaşmanın hukuki mahiyetindeki farklılıktan doğar694. Yargıtay bir kararında695 “ Resmi nikah yapılmadan birlikteliğin sona erdiği sabittir.

Ancak resmi nikahın yapılmamasında kusurun kimde olduğu kanıtlanmamıştır. Davacıya bu evlilik nedeniyle mehir olarak 100 gram altın verildiği sabittir. Bu altınların davalının oturumdaki beyanından davacıya bilezik olarak verildiği ve daha sonra borçları nedeniyle satılıp davalı tarafından kullanıldığı anlaşılmıştır. Şu durumda, altınlar davacının şahsi eşyası olmuştur. Gayriresmi evlilik de olsa davalı eşin evin ihtiyaçlarını giderme yükümlülüğü vardır. Davacının şahsi eşyası olan altınları satarak evin ortak ihtiyaçlarını gideremez. Bu haliyle mehir olarak verilen altınların bedeline hükmedilmelidir.” demiştir.

693 ZEVKLİLER / ACABEY / GÖKYAYLA, 939; ZEVKLİLER, 851.

694 ÖZTAN, Bilge, Resmi Nikahtan Sonra Yapılan Mehir Anlaşması Geçerli midir?, Prof. Dr. Ali

BOZER’e Armağan, Ankara 1998, 393.

Önceki Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önceki kararlaştırılan mehir anlaşmaları geçerlidir. Yargıtay bir kararında696 “ Türk Medeni Kanununun

yürürlüğe girmesinden önce kıyılan nikah dolayısıyla kararlaştırılan mihri müeccelin, anılan yasanın yürürlüğe girmesinden sonra boşanma üzerine ödenmesi gerekir.”

diyerek bunu teyit etmiştir.

B. Irak Hukukunda Mali Sonuçlar

Irak Hukuku’nda boşanmanın mali sonuçları, müeccel mehirin muaccel hale gelmesi, boşama tazminatı ve iddet döneminde nafaka olmak üzere üç ayrı başlık altında incelenecektir.