• Sonuç bulunamadı

3. Yezidiler Merkezli Kaynaklar

3.5. Yezidilerin Kutsal Kitapları

Yezidilerin dinleri, hele kutsal kitapları hakkında yabancılara bilgi vermeleri kesin bir Ģekilde yasaktır. Bu yüzden Yezidilik dünya ilim âlemi için uzun süre bir muamma olarak kalmıĢtır.217

Yezidilerin iki tane kutsal kitabı vardır. Bunlar Kitâp ül- Cilve veya Celve (Vahiy/Tecelli Kitabı) ve Mushaf-ı ReĢ (Kara Kitap)‟tir. Kitâp ül- Cilve, Yezidilerce Melek Tavus tarafından ġeyh Adî‟ye vahyolunduğu kabul edilir. Burada Melek Tavus, Dünyayı yaratan Tanrının Dünya iĢlerini havale ettiği baĢ melek, ġeyh Adî ise vahy geldiği için bir peygamber konumundadır. Erol Sever; kitapla ilgili olarak “bu kitabın kimin tarafından yazıldığı bilinmiyor. Ġmzasız bir kitap. Tek bir kiĢi

215

Uludağ, Agm, s. 381. 216

Muammer Ulutürk, “Etno-Dinsel Bir Topluluk olan Ezidilerin Batman ve Çevresindeki Son YerleĢim Yerleri ve Nüfusları Üzerine”, Turkis Studies, Volume 8/5, Ankara 2013, s.843.

217

Turgut Akpınar, “Yezidilik ve Ġlgi Çekici Ġnançları, Adetleri” Tarih ve Toplum Aylık Ansiklopedik Dergi, C. 23, S. 133, Ġstanbul Ocak 1995, s. 44.

veya koleftif çalıĢmanın sonunda uzun bir zaman dilimi içerisinde ortaya çıkmıĢ olduğu belli oluyor”218 demektedir. Genel yargı ise Kitâp ül-Cilve‟nin ġeyh Adî tarafından sekreteri Fahrettin‟e dikte ettirildiği kabul edilmektedir. Bu kitap, Tanrısal bir açıklama kitabı olduğu için Yezidi dinine bağlı olanların uyması gereken kuralları içermektedir. Diğer kitap Mushaf-ı ReĢ ise yazıldığı zaman ve yazarı veya yazarları belli olmamakla beraber Hasan el Basrî tarafından yazıldığı düĢünülmektedir. Mushaf-ı ReĢ‟te, Yezidi mitolojisini ve cemaat üyelerinin uyması gereken kurallar yer almaktadır. Kitab ül-Cilve sekiz sayfa ve 109 satır; evrenin yaratılıĢının anlatıldığı Mushaf-ı ReĢ ise 12 sayfa 152 satırdır.219

Bir sır dini olması nedeniyle bu kitaplar uzun süre bilinmezken bu kitaplardan ilk bahseden Arapça mecmualardan, Beyrut‟ta çıkan (نانجلا ةلجم) sahibi olmuĢtur. Daha sonra (فطتقملا ةلجم) da bir Avrupalı onlarla beraber bir müddet kaldıktan sonra, hulasa olarak Yezidilerden bahsetmiĢtir. Neticede (ءإىضلا ةلجم) onlardan geniĢ geniĢ bahisler vermiĢtir. Ve nihayet (قشملا ةلجم) diğer birçok konulardan yayınlar yapmıĢtır. Ve daha sonra, bir büyük yazar; Musul‟da onların Arapça yazma kitaplarına muttali olmuĢtur. Bu kitapları metinleri ve Ġngilizce tercüme1eri ile birlikte Lir Amerika mecmuasında neĢretmiĢtir.220

Kitapların ilk bilinen Arapça metinleri O. H. Parry ve I. Joseph tarafından221

yayınlanmasıyla, bu kitapların getirdiği öğreti dinler tarihi araĢtırmacıları tarafından öğrenilmiĢ olmuĢtur.

Dünya genelinde kitapların çeĢitli nüshaları vardır. Avusturya nüshasının Kürtçe metni oldukça düzensiz ve karıĢık olup asılsız yargılar içermektedir. Amerika nüshası, Avusturya nüshasından biraz farklıdır. Amerika nüshasında bazı ilaveler; ibarelerde de bazı takdim ve tehirler mevcuttur. Bu nüshada bir de ek kısmı mevcuttur. Bu ekte bazı dini kurallar ile Yezidi emir ve Ģeyhlerin mertebeleri açıklanmıĢ, Yezidi evliyalarının kerametleri anlatılmıĢtır. Ekte ayrıca vezin ve ibareler değiĢken biri ġeyh Adî‟ye övgü, diğeri Yezidilerin namazda okuduğu bir ilahi olmak üzere iki tane ilahi vardır. Ekte ayrıca Osmanlı devletininYezidileri zorunlu askerlik hizmetini yapmaya çağırması üzerine Yezidilerin yazdığı dilekçenin metni vardır.222

Her iki kitap Arapça/Kürtçe yazılmıĢtır. Yezidiler Tanrı‟nın Cennette Kürtçe konuĢtuğunu düĢündüğü halde neden Arapça yazdıkları sorusu gündeme gelmiĢtir. Aslı

218

Erol Sever, Age, s. 61. 219

Sami Kılıç, “Yezîdîlik ve Yezîdîlikte Harrânî Ġzleri”, Turkish Studies, Volume 6/3, 2011, s. 289. 220

Mehmet Aydın, ”ġeytana Tapma Yezidilerin Ġnanç Esasları”, Ankara Üniversitesi Dergisi, s.359 221

Akpınar, Agm, s. 45. 222

bugün bilenen en eski nüshalar Ģu anda elimize geçmemiĢ olan Kürtçe nüshalardan istinsah edilmiĢ olabileceği gibi Arap dilinin zenginliği nedeniyle mutasarrıflar tarafından bu Ģekilde yazıldığı da düĢünülmektedir. 20. Yüzyılın baĢında Arapça, Farsça Ģifreli harf sistemiyle Kürtçe yazılmıĢ bir metnin bulunmasıyla ve yazı siteminin Bağdadlı Karmelit Papazı Anastaste Marienin bir Yezidi dönmesinden bu metinleri alıp istinsah etmesiyle bilinen metinlerden daha eski metinler çözülmüĢtür. Asıl metnin dili, Süleymaniye civarında yaĢayan Bebe Kürtlerinin kullandığı Mukri lehçesine benzemekte ise bugünkü konuĢtukları dilden farklıdır. Bu Ģifreli metnin daha evvel Arapça yazılıp yazılmadığı veya böyle bir metne dayanıp dayanmadığı kesin olarak bilinmemektedir. Papaz Anastaste Marie, sonradan temin edebildiği iki Arapça metindende yararlanarak, her iki kitabı da Ģifreli metinden Arap harflerine çevirmeyi baĢarmıĢtır.223

Konunun daha iyi anlaĢılması için bu iki kitabın içeriğini verecek olursak;

3.5.1. Kitab’ül Cilve: 224

Kitab-ı Celve bir mukaddime ve beĢ fasıldan meydana gelmektedir:

Mukaddime:

1- Bütün mahlukattan evvel mevcut olan Melek-i Tavus‟tur.

2- Onu Abd-Tavus, kendi has milletini temyiz ve tefhim etmek ve dalaletten kurtarmak için hu âleme gönderdi.

3- Ve hu iĢin baĢlangıcı Ģifahen, kelamı teslim ile olup sonra Cilve namı ile adlandırılan bu kitap vasıtası oldu. Ki bunu, dinden hariç olanların okumaları caiz değildir.

Birinci Fasıl:

1- Ben var oldum. ġimdi de mevcudum. Mahlûkat üzerinde, saltanat ve tahtı idaremde olanların cümlesinin mesalih ve iĢlerini tedhir suretiyle ilanahihaye kalacağım.

2- Ġhtiyaç anında, bana itimat edip beni çağıranların yanında hemen hazır olurum. 3- Bütün Ģerler benim iĢtirakimle olur.

223

Akpınar, Agm, s. 45. 224

4- Bana mukavemed eden mahzun veve nadim olur.

5- Diğer ilahlar benim iĢime karıĢamazlar. Ve ben kati kaide olarak vaz'ettim ki her insan o veya bu tanrılara tapmaktan içtinap etsin.

Ġkinci Fasıl:

1- Yeryüzünde olan her Ģey benim kudretimle olmaktadır. 2- Bana sadık olanlara, her türlü surette görünürüm. 3- Ben verir ve geri alırım, fakir ve zengin ederim.

4- Bu dünyada tarafımdan tehdit olunan müddetten ziyade kimsenin yaĢamına müsaade yoktur. Ġstersem, diğer bir âleme tenasuhi ervah tariki ile gönderirim.

Üçüncü Fasıl:

1- Ben kitapsız irĢad ederim. Göze görünmeyen türlü türlü sebeplerle beni sevenleri ve havassımı doğru yola sevk ederim.

2- Yerin altında saklı olan hazine ve defineler malumumdur. 3- Mucizelerimi gösteririm.

4- Âlemin top yekûn idaresi benim elimdedir.

Dördüncü Fasıl:

1- Hükmümü benden baĢka diğer ilahlara vermem dört anasır, dört zaman ve dört erkanı, mahlukatın zürriyeti için lûfettim.

2- Yahudi, Hristiyan, Müslüman ve sair eenebilerin kitaplarından benim vaz'ettiğim kaidelere mutabik ve muvafık olanları makbuldur.

BeĢinci Fasıl:

1- Ey bana iman edenler! ġahsımı ve sureti mi tekrim edin. Çünkü senelerden heri ihmal ettiğiniz iĢi derhatır ettirir.

2- ġeriatime kulak veriniz.

3- Talimatımı saklayınız. Yahudi, Hristiyan, Ġslam ve sairler gibi hariç olanlara söylemeyiniz. Kitabınızı vermeyiniz.

3.5.2 Mushaf-ı RiyĢ (ReĢ) = Kara Kitap:225

1- Bidayette sırrı azizinden Allah beyaz bir inci halkayı yarattı. Yine Angar namında bir kuĢ halk ederek, halkayı onun sırtına koydu. Kırk bin sene hu inci kuĢun sırtında kaldı.

2- Ġlk gün, pazar günü Allah Azazil namındaki bir Melek yarattı ki bu, cümlenin reisi olan Tavusu'l-Melektir.

3- Sonra yedi kat göğü ve yeri yarattı. Fahrettin insan, hayvan ve kuĢ yarattı. Bunları, keten torbaların içine koydu. ĠĢte o vakit beraberinde ki, Ġnci ayrılıp dört parça oldu. Ve inciden su çıktı, deniz oldu. Dünya deliksiz yuvarlak oldu. Ve Allah Cebraili bir kuĢ suretinde yarattı.

4- Allah'ın emri ile Cebraile beyaz incinin iki parçası geldi. Bir parçasını yerin altına, diğer parçasını da semanın kapısına, sonra semaya güneĢ ve ay yerleĢtirildi.

5- Beyaz incinin kalıntılarından yıldızlan yarattı ve süs olmak üzere onları göğe yükseltti. Ve ziynet olsun diye meyveli ağaçları yarattı.

6- Sonra FerĢ üzerinde ArĢ halketti. ĠĢte o zaman Allah Adem ile Havva'yı yaratacağım, ondan, ġaharbin Cebri vücuda getireceğim. Ondan yeryüzünde bir millet olur. O milletde Melek-i Tavusa hürmet edecektir. Ve milleti Yezidiye diye anılacaktır. Sonra, ġeyh Adi'yi LâleĢe gönderdi.

7- Sonra da Allah Karadağ'a indi. Ve haykırdı ve otuz bin Melek yarattı. Sonra onları Melek-i Tavusa teslim etti. Ve onları göklere çıkardı. Sonra, Allah, Kudüs diyarına indi.

8- Cebraile dünyanın dört köĢesinden toprak, hava, ateĢ ve su getirmesini emretti. Bunların cümlesinden Âdemi yarattı. Ve Cebraile, Âdemi Firdevse ithal etmesini söyledi. Ve Âdeme "Buğday" yemeği yasak etti.

9- Melek Tavus Allah'a, "Eğer Âdem bu meyveden yemezse onun nesli nasıl çoğalır?" diye sordu. Allah ona: "Bütün emir ve tedbiri senin eline teslim ettim" dedi.