Yetki Paylaşımı

Okul müdürlerine “çalışanlarla yetki paylaşımı yapılmakta mıdır? Nasıl?” sorusu yöneltilmiş ve deneyimlerini paylaşmaları istenmiştir. Bu kapsamda okul müdürleri, müdür yardımcıları başta olmak üzere kurul - komisyonlar ve öğretmenlere yetki paylaşımı yaptıklarını ifade etmişlerdir. Bununla birlikte bazı okul müdürleri sorumluluğun kendilerinde olduğunu belirterek okulun genelini ilgilendiren konularda öğretmenlere yetki vermek istemediklerini söylemişlerdir. Aşağıda katılımcı görüşlerine yer verilmiştir.

(Y1, D, O): “Çalışanlarla yetki paylaşımı, kurul ve komisyonlarımız var yapıyoruz fakat en başta da belirttiğim gibi personel şu anda bu yetkiyi kullanmaktan çekiniyor. Çünkü yetki kullandığında bir sorumluluk almış oluyor ve bu sorumluluğun karşılığında da olumsuz bir olay olduğunda hesabını verebilmesi gerekiyor. Bu noktada özellikle son 1-2 yıldır çalışanlarımız yetki kullanmıyor, bütün yetkilerini komisyonda da olsa, en son okul müdürü müdür yardımcısına havale etmek istiyor. Son noktayı onun koymasını istiyor. Onların talimatıymış gibi işlemin yapılmasını istiyor ve sorumluluktan sıyrılmak istiyor. Bu da üzüyor tabi bizi.”

(Y2, D, İ): “Tabi ki kurul komisyonlar mutlaka var. Diyelim ki mesela servis araçları denetleme komisyonumuz var mesela. Orada yetki hepimizin. Sadece ben değilim hepimiz kontrol yaparız hepimiz altına imza atarız. Diyelim ki mesela okulun kayıtlı demirbaşları. Onlar da yine sorumluluk hepimizdedir. O kurul komisyonda kime verdiysem. Kurul komisyondaki görevli kişi başta olmak üzere diğer arkadaşların da vardır sorumluluğu.”

(Y3, D, İ): “Ben hiçbir görev üstlenmem mesela, bütün yetkilerimi müdür yardımcılarıma dağıtmış durumdayım. Bu aslında bir rahatlık, asıl çalışmamız gereken alanlara fırsat verdiği gibi bazı teknik uygulamaları unutturabiliyor. Ben MEBBİS’i, E-Okulu rahat şekilde kullanamıyorum artık. Çünkü o tür görevleri ve yetkiyi verdiğim için uygulamadığınız zaman unutuyorsunuz. Sorumluluk sizde kalmak kaydıyla yetki devri yapıyorsunuz ama o yanlış yaptığı zaman “sen yanlış yapmışsın, sorumluluk senin” şeklinde bir uygulama çirkindir. Yanlış olabilir, o sorumluluğu ben alırım. Ben bu arada öğretmenlerle, öğrencilerle daha yakın daha etkili ilişkiler kurabiliyor ve orada daha rahat çalışabiliyorum.”

(Y5, D, A): “Müdür yardımcısı karar alma yetkisine sahip. Öğretmenler kendi alanıyla ilgili karar alma yetkisine sahip, ama bilgilendirmeyi sene başında kurulda söylüyoruz, hangi alanlarda karar alabileceklerini. Çünkü üst kısmı, getireceği olumsuzlukları bilmeyebilirler. Bu bir eksiklik değil. Ne ile karşılaşacaklarını, aldıkları kararların onlara nasıl dönebileceğini de tahmin edemeyebilirler. O yüzden bunların nedenlerini açıklayarak, şu alanlarda karar alabilirsiniz diyoruz. Riskleri en aza indirgeyerek karar alabileceklerini. Çünkü takdir edersiniz ki okulun tüm

sorumluluğu okul yöneticisinde. Ciddi anlamda bir karar alacaklarsa bunu bizimle paylaşmaları gerektiğini. Bunu paylaşması kurumu açığa düşürmemek içindir. Yetki kullanabilirler, ama bilgi dâhilinde, kendi alanları ile ve şu sınırlılıkta. Bu sınırlılık resmi prosedürden kaynaklı olması gereken bir sınırlılık.”

(Y7, D, O): “Okulumuzda yetki paylaşımı sınırlı, onu açık şekilde söyleyelim. Çünkü yetki dediğiniz zaman kişiye sorumluluğun yanında kendi resmi olan yetkinizi de aktarmak durumundasınız. Bunu aktardığınız zaman kanun gereği siz bu sorumluluktan kurtulmuş olmuyorsunuz. Bu yüzden yetki paylaşımını sadece müdür yardımcılarım arasında yapıyorum. Öğretmen arkadaşlara yetki paylaşımı konusuna girmedik, girmeyi düşünüyorum ama müdür yardımcılarımla yetki paylaşımı yapıyorum. Toplantıların olduğu zamanlarda arkadaşlara bilgi veriyorum. Şu toplantıdayım, şu kadar sürme imkânı var diye. Bu durumlarda müdür yardımcılarına, öğretmenlere izin verme yetkisi veriyorum.”

(Y8, D, İ): “Biz komisyonlarımızı aktif çalıştırıyoruz okulumuzda. Genelde okullarda kurulan komisyonlar aktif çalışmazlar. Örneğin muayene kabul komisyonu. Aldığınız bir malın veya hizmetin nasıl olduğuna ilişkin öğretmenler standart imza atarlar. Mesela geçenlerde okulumuza trambolin aldık. O işe 3 tane arkadaşı görevlendirdik. Arkadaşlar bunu almadan önce piyasa araştırmasını yaptılar. O arkadaşlara gidin beğenin alın, parasını okul olarak biz ödeyeceğiz dedik. Yetkinlikleri olduğunu düşündüğümüz alanlarda yetkinliği olduğunu düşündüğümüz arkadaşı görevlendiriyoruz.”

(Y12, Ö, İO): “Muhakkak oluyor. Bu işi yapacak insanı eğer tanıyabilirseniz, yetkilerinizi veriyorsunuz. Müdür yetkilerini devretmek zorundadır. Müdürün işi verdiği yetkileri takip etmektir. İş iyi yapılsın da, sınırsız yetki veriyoruz.”

(Y15, D, O): “Müdür yardımcılarımla ilgili yetki paylaşımı yapabildiğimiz bölümler var. Öğretmenlerle ilgili de, diyelim ki bir ekip oluşturduk, o ekibe çok müdahale etmiyoruz, onlara destek olmaya çalışıyoruz. Onlar da zaten yönetmeliklere, kurallara uymak zorunda. Kurullar vasıtasıyla yetki paylaşımı yapabiliyoruz. Formal olmayan şekilde yetki paylaşımı yaptığınız zaman sıkıntı çıkıyor.”

(Y19, Ö, İ): “Yetki paylaşımı yapmak zorundayız. İşi paylaştırmak zorundayız. Her işe ben yetişeyim anlayışı olamaz zaten. Bu, o işlerin altında boğulmak demektir. O yüzden insanlara yetkiler ve sorumluluklar verip, sonuçlarını değerlendirmek gerekir. Biz daha çok takibini yapıyoruz. Mesela bir öğretmene bilim şenliği yapacaksınız denir. Öğretmene de yetki veririz. Artık o işin sorumluluğu, içinin doldurulması o öğretmene aittir.”

(Y22, Ö, İO): “Tabi ki yetki paylaşımı yapıyorsunuz resmiyetin müsaade ettiği ölçüde. Çünkü bütün işleyişi sizin yürütmeniz mümkün değil. İnsana iş verip yetki vermezseniz bir yere gidemezsiniz. Müdürün yetki paylaşımını yaptığı kişiler ilk etapta müdür yardımcılarıdır. Onlar da ölçüleri aşmayacak kadar yetkilerini kullanırlar. Sene başı kurullarda görev dağılımı yaparsınız. Kurul ve komisyon liderleri belirlersiniz. Zümre başkanı mesela ilk etapta zümresiyle ilgili kişilerin görev

anlamında danışacağı ilk merciidir. Öğrenci ve veli karşısında kurumu sıkıntıya sokmayacak kararlar noktasında yetkilendirme öğretmenler açısından da olabilir.” (Y25, D, İ): “Okul müdürü olarak bütün yetkilerimi müdür yardımcılarıma devrettim. Mesela sosyal etkinliklerin müdürü A müdür yardımcısı. Müdür yardımcılarıma da “Siz memur değilsiniz, idarecisiniz, amirsiniz. Her işi bana sormayın. Şu işi şöyle yaptık, sonuçlandırdık deyin, sonuçlarına ben katlanırım” derim. Kendi işlerini kendilerinin yürütmesini isterim. Ama bunu uygulamakta zorlanıyorum. Biz yine de size soralım diyorlar.”

(Y26, D, İ): “Kurullarımızda yetki paylaşımı yapıyoruz. Hepsine biz yetişemeyiz. Mesela süt komisyonuna müdür yardımcısıyla bir öğretmen seçiyorum, ben ilgilenmiyorum. Onlar yapıyorlar. Görevleri veriyorum ama kurullar dışında yetki paylaşımı çok yapmıyorum. Küçük bir okul olduğumuz için müdür yardımcımla yapıyoruz. Öğretmenleri mümkün olduğunca suya sabuna dokundurtmuyoruz işin gerçeği, gerek de kalmıyor zaten.”

(Y27, Ö, İO): “Müdür yardımcılarına okul olarak işleyişte tam anlamıyla yetki veriyoruz. Yeter ki verilen yetkinin arkasında durulsun, takip edilsin, onunla ilgili çalışmalar yapılsın. Böyle bir yetki paylaşımı söz konusu.”

(Y28, Ö, O): “Olmazsa olmazımız. Bir kere her hafta zümre başkanları toplantısı yaparız. Zümre başkanlarına bir takım yetki ve görevler veriyorum. Onlar da zümrelerine veriyor. Yetki devrini yapmazsam hiçbir iş yapamam ben. Birileri bazı yükleri almak zorunda.”