• Sonuç bulunamadı

1. YEREL YÖNETİM, YEREL DEMOKRASİ, YEREL SİYASET VE BÜYÜKŞEHİR

1.2. Yerinden Yönetim

Türkiye’de idare merkezi yönetim ve yerinden yönetim olmak üzere iki şekilde örgütlenmiştir. Anayasası’nın 123’üncü maddesinde de “idarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır” hükmü yer almaktadır.

Yerinden yönetim, yerel özellikteki kamusal hizmetlerin, devletin kendi tüzel kişiliğinin dışında başka kamu tüzel kişileri tarafından yerine getirilmesi için bazı kamu güç ve yetkilerinin daha az yetkili bir otorite ile paylaşılmasıdır (Nadaroğlu, 2001: 20).

Günday’a (2004: 61) göre yerinden yönetim, halka arz edilecek bazı hizmetlerin başkent örgütü ve taşra teşkilatları tarafından değil, merkezi otorite dışından onun hiyerarşik yapısı içinde yer almayan kamu tüzel kişileri tarafından yerine getirilmesidir.

Bu tanımların ortak noktası merkezi yönetimin dışında farklı bir tüzel kişiliğin yeni bir yönetim anlayışının ortaya çıkmış olduğudur.

Yerinden yönetimde yapılan kamusal hizmet ile alakalı alınacak kararlar ve bu kararların uygulanması aşamasında merkezi idarenin hiyerarşik denetimi söz konusu olmamaktadır (Yıldırım vd., 2011: 38). Burada söz konusu denetim idari vesayettir.

1.2.1. Yerinden Yönetim Türleri

Yerinden yönetimin siyasi yerinden yönetim ve idari (yönetsel) yerinden yönetim olarak iki türü vardır.

1.2.1.1. Siyasi Yerinden Yönetim

Siyasi yerinden yönetim, siyasi gücün merkezi yönetim ve mahalli yönetim birimleri arasında paylaşımıdır. Bu yönetim anlayışında merkez tüm siyasi otoriteyi elinde bulundurmamaktadır, siyasi otorite bölüşülmüştür (Ulusoy ve Akdemir, 2006: 48).

Siyasi yerinden yönetim Keleş’e (2011: 93) göre, çoğunlukla federal sistemin

uygulandığı devletlerde, bu devletlerin anayasaları tarafından, ulusal kimliği olmayan yerel birimlere tanınan özerk veya yarı özerk statü şeklinde bir yapılanmadır.

Federal sistemde üniter sistemden farklı olarak merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasındaki ikili ilişkinin dışında başka bir yapılanmanın daha olmasıdır. Bu yapı eyalet yönetimidir (Eryılmaz, 2017: 113). Yani burada ikili bir yapıdan ziyade çok merkezli bir durum ortaya çıkmış olur. Federal devletleri meydana getiren federe yapılar sadece idari yetkileri ellerinde bulundurmamaktadır, bunların yanı sıra, sınırlı da olsa yasama ve yargı yetkilerine de sahiptirler (Günday, 2004: 61). Bu yapısından dolayı siyasi yerinden yönetim denilince federalizm akla gelir. Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, İsviçre gibi devletlerde federal yapı mevcuttur ve bunun sonucunda da siyasi yerinden yönetim sistemi uygulanmaktadır.

1.2.1.2. İdari Yerinden Yönetim

İdari yerinden yönetimin temel çıkış sebebi, merkeziyetçi yapının mahalli müşterek ihtiyaçlara gereken şekilde cevap verememesidir. İdari yerinden yönetim, merkezi yönetim dışında hiçbir yapının yasama ve yargı yetkisine sahip olmamasıdır (Nadaroğlu, 2001: 24).

Şengül’e (2017: 8) göre, idari yerinden yönetim anlayışında merkezi yönetim ile yerinden yönetim kuruluşları arasındaki yetki paylaşımı kanunlar ile yapılır. Bu paylaşımın niteliği ve sınırlılıklarını belirleme yetkisi de merkezi yönetime aittir.

Yerinden yönetim kuruluşlarının yetki ve sorumlulukları yasama organı tarafından genişletilebilir ya da daraltılabilir.

İdari yerinden yönetim, uygulama alanı açısından “yer yönünden” “ ve “hizmet”

(fonksiyonel) yerinden yönetim olmak üzere ikiye ayrılır.

Yer yönünden yerinden yönetim birimleri, belli bir coğrafi alan esas alınarak oluşturulan yerinden yönetim birimleridir. Anayasada “mahalli idareler” olarak adlandırılan kuruluşlardır (Yıldırım vd., 2011: 38). Anayasanın 127’inci maddesinde mahalli idareler, “ il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileridir” şeklinde

Tanımdan da anlaşılacağı üzere, yer yönünden yerinden yönetim kuruluşları belli bir coğrafi alanda hizmet vermekte ve hizmetler burada yaşayan insanların bölgesel ortak ihtiyaçlarını karşılamak için yapılmaktadır. Bu kuruluşların yapılacak hizmetlerle ilgili alınacak kararları alan karar organlarının da bölge halkı tarafından seçimle iş başına getirilmeleri ön görülmüştür.

Ülkemizde yer yönünden yerinden yönetim kuruluşları il özel idareleri, belediyeler ve köylerdir. Genel olarak bu kuruluşlara yerel yönetimler veya mahalli idareler de denilmektedir. Yerel yönetimlerin organları, kamu hizmetlerini yerine getiren merkezi yönetim kuruluşları gibi kamu gücünü kullanır. Mahalli konularda icrai kararlar alabilirler (Kabaalioğlu ve Yıldırım, 1995: 16).

Yerel yönetimlerin merkezi yönetimin dışında ayrı bir tüzel kişiliği mevcuttur yani idari özerkliğe sahiptirler. Ayrıca kendilerine özgü gelirleri ve mal varlıkları bulunduğu içinde mali özerkliğe sahiptir (Nadaroğlu, 2001: 25).

Bazı kamu hizmetleri sahip olduğu özellikleri ve yapıları gereği merkezi yönetim tarafından tam olarak yerine getirilemeyebilir. Bu yüzden bu hizmetleri yerine getirecek özerk bir kuruluşa gerek duyulmaktadır. Bu özerk kuruluşun ayrı tüzel kişilikleri ve organları vardır. Sonuç olarak belirli bir hizmetin merkezi yönetimden bağımsız idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişiler tarafından yerine getirilmesine hizmet yerinden yönetim denir (Kabaalioğlu ve Yıldırım, 1995: 17).

Toprak da (2014: 99) hizmet yerinden yönetimi, belli bir coğrafi alan sınırlaması olmaksızın, yapılan hizmetin teknik özelliklerine bağlı olarak bazı kamu hizmetlerinin merkezin dışındaki özerk kurumlara bırakılması şeklinde tanımlamıştır. Burada özerklik hizmete tanınmış bir unsurdur.

Hizmet yerinden yönetim kuruluşlarına örnek olarak, kamu iktisadi teşebbüsleri, üniversiteler, TRT, SGK ve TÜBİTAK gösterilebilir. Bu kuruluşların yaptığı hizmetler, özel teknik bilgi ve uzmanlık gerektirmektedir (Gözler, 2002: 32).

Yerel yönetimlerde mahalli müşterek ihtiyaçların karşılanması için tanınan özerklik, hizmet yerinden yönetimde hizmetin kendisine tanınmıştır. Bundan dolayı hizmet yerinden yönetim kuruluşlarının organları seçmenler tarafından seçimle işbaşına

getirilmez (Günday, 2004: 64). Yerel yönetimler belirli bir bölgede hizmet verirken hizmet yerinden yönetim kuruluşları ülkenin tamamında hizmet vermektedir.

1.2.2. Yerinden Yönetimin Yararları

Yerinden yönetimin yararları Günday (2004: 65) ve Sancakdar (2011: 111) tarafından aşağıdaki şekilde özetlenmiştir:

 Yerel yönetimler demokrasiye daha uygundur. Çünkü belli bir bölgede yaşayan insanların müşterek ihtiyaçlarının karşılanması için hizmet eden kurumların karar organları o bölgede yaşayan seçmenler tarafından seçilir.

Böylece vatandaş kendisini ilgilendiren konularla ilgili karar alma sürecinde söz sahibi olur.

 Merkezden yönetiminden kaynaklanan kırtasiyecilik ve hizmetlerin geç ve verimsiz olması yerinden yönetim sayesinde büyük oranda azalmıştır. Çünkü yöneticiler merkeze sormadan ondan bağımsız karar alabilmektedirler.

 Yerel yönetimler sayesinde mahalli hizmetler bölgesel ihtiyaçlara uygun biçimde yerine getirilir. Hizmet yerinden yönetim sayesinde de uzmanlık ve teknik bilgi gerektiren hizmetler daha akılcı ve daha uygun şekilde gerçekleştirilir.

1.2.3. Yerinden Yönetimin Sakıncaları

Yerinden yönetimin yararlarının yanında birtakım sakıncaları da söz konusudur.

Bu sakıncalar aşağıda sıralanmaktadır:

 Yerinden yönetimin aşırı uygulanması o ülkede özerk bölgeler oluşmasının önünü açabilir ülkenin birliğine, bütünlüğüne zarar verebilir. Bölgeler arası eşitsizliklere ve anlaşmazlıklara yol açabilir (Yıldırım vd., 2011: 41)

 Her ne kadar yerel yönetimler demokratik yapıya daha uygun olsa da, zamanla partizanca uygulamalara ve çekişmelere sebep olabilmektedir. Bunun sebebi bir süre sonra yerel karar organları hizmet sunumunda parti çıkarları ve oy kaygısı ile yerel çıkarlarında etkisinde kalarak gösterişli hizmetlere yönelip israfa yol

 Yerinden yönetim, kamu hizmetlerinin ülkenin bütününde aynı standartlarda ve eşitlik içinde yapılmasını engeller. Bunun sonucunda ülkenin bazı kısımlarında hizmetler başarılı olurken bazı bölgelerde ise temel ihtiyaçlar bile sağlanamaz (Yıldırım vd., 42).

 Hizmet yerinden yönetim kuruluşları mali özerkliğe sahip oldukları için bu kuruluşların mali denetim zayıf kalmaktadır. Bunun sonucunda da mali denetimden yoksun yapılan mali hizmetler ortaya çıkmaktadır (Sancakdar, 2011, 112).