• Sonuç bulunamadı

2.2. KATILIM KAVRAMI VE YEREL KATILIM

2.2.3. Yerel Katılım Kavramı ve Özellikleri

2.2.3.2. Yerel Katılımın Özellikleri ve Yararları

Yönetime katılma ya da yönetişim geleneksel, bürokratik, hiyerarşik ve bugüne kadar iyi sonuçlar vermemiş yönetim anlayışının yerine sivil toplum merkezli katılımcılığı teşvik eden, şeffaflık, yetki devri ve yerinden yönetimi esas alan, sonuç verici ve uygulanabilir çözüm yolları üretebilen yeni bir yönetim anlayışını ifade etmektedir124.

Günümüz insanı kamu hizmetlerinin artık kendi sorumluluklarını da kapsayan bir sürecin ürünü olması gerektiğine inanmaya başlamıştır. Bu değişiklik, kamu hizmetlerini sunan yerel yönetimlere daha kaliteli hizmet üretmek için hem amaç hem de neden olmaktadır. Artık hizmet üretiminin her aşaması, modern işletmecilik kurallarına göre yapılmaya çalışılmakta, belediye başkanlarının tek adam görünümü devam etmekle birlikte, giderek daha fazla sorgulanmaktadır. Bugün sivil toplum kuruluşları ile stratejik ortaklık yapmayan yerel yönetimler başarısız olarak değerlendirilmektedir.

Yerel yönetimlere katılımın artması ile birlikte, açık katılımcı ve demokratik yönetim anlayışı kamu yönetiminde hayata geçirilmeye çalışılmıştır. 1990’lı yıllardan itibaren yerel yönetimlerde kullanılmaya başlanılan Toplam Kalite Yönetimi, yeni yönetim anlayışında merkezinde vatandaşın bir başka deyişle hizmeti tüketen müşterinin memnuniyetini

yakalamayı hedeflemiştir. Seçim dönemlerinde hizmet üretenin

değerlendirildiği ve başarılı olduğu düşünülürse modern işletmecilik

123 Anıl Çeçen, Yerel Yönetimler ve Demokrasi, Yerel Yönetim ve Kültür, Sosyal Demokrasi

Yayınları, Ankara, Yorum Matbaası, 1994, s. 24-27

124

T.C. İçişleri Bakanlığı, Vatandaş Katılımını Artırma Rehberi, Türkiye’de Yerel Yönetim Reformu Uygulamasının Devamına Destek Projesi, Ankara, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, 2011, s. 8.

anlayışının odağında insanı barındıran tutumu, küreselleşme ile değişen yönetişim anlayışı ile paralel gelişme göstermiştir.

Geleneksel kamu yönetimi anlayışının bireylerin otoriteden beklentilerine duyarsızlaşması, temsili demokrasinin tıkanması konularında yetersiz kalması yeni kamu yönetimi anlayışı ile var olan sorunların çözülebileceği düşünülmektedir.

Yönetime katılma vatandaşların düşüncelerini ifade edebilecekleri bir iletişim kanalının çok daha ötesinde alınan kararlarda düşüncesinin sorulduğu, hangi kararlarda daha mutlu olacağının öğrenilmeye çalışıldığı odağında kendisini gördüğü yönetim anlayışının göstergesidir.

“Yapılabilir kılma”, “çok aktörlü yönetim” ve “aktif katılımcılık kamu yönetiminde 1990’lı yılların ortasında yaygın kabul gören kavramlar olarak öne çıkmışlardır. İletişim teknolojilerindeki ilerlemeler bireyin kamu yöneticilerine ulaşmasını kolaylaştırmış, şeffaf bir yönetim anlayışının alt yapısı, bilgi edinme hakkı, dilekçe hakkı gibi uygulamalar kolaylaşmıştır. Bu süreçte karar süreçlerine katılım yerel seviyede müşteri odaklı yönetim anlayışı ile birleştiğinde hızlı karar verme olanağına sahip olan yerel yönetimler vatandaşlarla doğrudan ilişki kurarak katılımlı demokrasinin bir alternatif yönetim modeli olarak değil ancak temsili demokrasinin tıkandığı siyasal yabancılaşmayı etkin diyalog yöntemleri ile güçlendirmeye çalışmışlardır.

Yerel katılımın en önemli görevi, yöneten ile yönetilen arasındaki iletişimin sağlanarak, vatandaşların yerel kamu hizmetleri hakkındaki beklenti ve taleplerini, faydalandıkları hizmetler hakkındaki görüşlerini öğrenmek ve daha iyi bir yönetim politikası uygulanmasını sağlamaktır.

Yerel katılım toplumsal barışı destekleyen görünümü, sorumluluk alan vatandaşlarda güven duygusu yaratılmasını aynı toplantılarda veya platformlarda iletişime geçtikleri farklı düşüncelere sahip vatandaşlarla da iletişim kurmalarını sağlamaktadır. Sosyal iletişim geliştirildiği, kentli bireye aidiyet duygusu kazandırmak, özellikle köyden kente göçün yoğun olduğu büyük şehirlerde toplumsal uyumu sağlayabilmektedir.

Yerel yönetimler, yerinden yönetim kavramının uygulandığı anayasal yönetim birimleridir. Coğrafi olarak hizmet verdiği sınırlar içinde her yerel yönetimin sorunları ve ihtiyaçları farklılıklar göstermektedir. İyi tasarlanmış bir yönetişim politikası, yerel halkın sorunlarına doğrudan ulaşmayı ve hizmet üretiminde maliyetleri düşürmeyi de amaçlamaktadır. Yerel yönetimlerde etkinliğin ve verimliliğin ön plana çıktığı günümüzde belde halkının planlama ve karar süreçlerine katılması maliyetleri azaltabilmektedir.

Tablo 3. Toplum Katılımın Faydaları

Vatandaşlar İçin Yönetimler İçin

Daha iyi bilgilenme Vatandaşları daha iyi bilgilendirme

Görüş ve sorunlarını, uygun ve doğrudan yollardan karar alıcılara iletebilme

Vatandaşlar ile daha yakın ilişkiler geliştirme ve onların görüş ve sorunlarından daha çok haberdar olabilme

Sosyal becerilerini ve diğerlerine karşı hoşgörülerini geliştirebilme

Çekişmeli ancak gerekli eylemler için daha geniş halk desteği kazanma

Yeni proje ve politikaların

uygulanmasına anlamlı bir şekilde katılabilme

Daha iyi politika ve projeler

geliştirme, para tasarrufu yapma ve riskleri azaltma

Karar alıcıların duyarlı ve hesap verebilir hale getirebilme

Güvene dayalı toplumsal uyumu artırma

Kaynak: T.C. İçişleri Bakanlığı, Vatandaş Katılımını Artırma Rehberi, Türkiye’de Yerel Yönetim Reformu Uygulamasının Devamına Destek Projesi, Ankara, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, 2011, s. 10.

Demokratik katılımın öneminin anlaşılması, merkezi ve yerel yönetimlere karşı sivil toplum kuruluşlarının önemini artırmıştır. Yerel iktidarın etkilenmesi ve siyasal karar mekanizması içinde halkın yönetime katılma konusunda giderek bilinçlenmesi siyasetin hayatı kolaylaştırıcı yanını ön plana çıkarmıştır. Parti demokrasisi içinde profesyonel siyaset ve

siyasetçilerden uzaklaşan halkın, sorun ve çözümlerde kendi önerilerinin değerlendirildiğini hissetmesi, siyasete duyduğu güvenin artması ve eşitlikçi bir yapının ortaya çıkması için şeffaf bir siyasal yapıyı oluşturabilmektedir. Ancak mevcut siyasal yapıların direnci ve merkezi otoritenin otoriter siyaset anlayışı yetki paylaşımı konusunda adımlar atsa da yerel yönetimlerin gücünü korumaktadır. Siyasal katılım bir işbirliği modeli olarak genel demokrasiye bir katkısı olarak düşünülebilir.