• Sonuç bulunamadı

―Gözlerin içime bir Ģiir damladı kan kırmızı Onu al bana ellerini ver

Bir denizini dibindeyim ĢaĢkınım Sanki buğulu bir ateĢin ortasında dilim Vurgunlar yedim en kalabalık yerimden Zehirlere bulandı

Ağzım,dilim,kelimelerim

Yazılarında elim nedamet yıldızları Bunları sen mi yazdın çocuk Kelimelerinde dalgın bir yalnızlık Sözlerinde yaman baĢ dönmeleri

Kağıdın beyazlığını rüzgar karanlığına döküp Bir ağır yanılgının kıvılcımlarını çıkardın Vakitsiz Ģiirler gibi dolaĢır içimizin ormanlarında Bir o kadar kör kütük sevgili bir o kadar soğuk

Nasıl bir cehennemdir kim bilir

Gözlerinden bir kurĢun gibi süzülüp toprağa iner Bir yanı tenhalığın, bir yanı azim bir kalabalık Bir yanı günaha müyemma bir karanlık Bir gülüĢün çıkar karanlıktan bir hüznün girer

Benimse elimden ne gelir Yağmuruna durmaktan baĢka ĠĢte sana göğsümün düzü ĠĢte ırmaklarım kalbini ıslat ĠĢte köpüklerim kuĢat yüreklerini ĠĢte karanlığım ıĢıklarını sına ĠĢte bu da kalbim,içimin gözü Onu al bana elini uzat‖

Prof.Dr.ZĠYA KAZICI (Tarihçi-Yazar)

1945 Yılında ġanlıurfa Bozova Karacaviran‘da doğdu. 1965 yılında KahramanmaraĢ Ġmam-Hatip Okulu‘nu, 1969 yılında da Ġstanbul Yüksek Ġslam Enstitüsü‘nü bitirdi. Mezuniyetinden sonra Isparta Ġ.H.L.‘ne öğretmen olarak atandı. Askerlik görevini yaptıktan sonra tayin edildiği Kandıra Lisesi‘nde öğretmen ve yönetici olarak çalıĢtı. Fakültemizdeki görevine YĠE döneminde 1974 yılında asistan olarak baĢladı. Bu enstitüye 1977 yılında öğretim üyesi ve müdür yardımcısı olarak atandı. 1983 yılında Atatürk Üniversitesi Ġslamî Ġlimler Fakültesi‘nde

‗Osmanlılarda Ġhtisab Müessesi‘ adlı doktora tezini verdi. 1987 yılında doçent, 1993 yılında da profesör ünvanını aldı. Marmara Üniversitesi Ġlahiyat Fakültesinde Ġslam Tarihi Anabilim Dalı BaĢkanı olarak görev yapmaktadır.

Yurt içinde ve dıĢında bir çok kongrelere katıldı. ArĢiv belgeleri ağırlıklı araĢtırmalarını tıpkı makale olarak ya-yınladı. BasılmıĢ 14 eseri olup bunlardan bir kaçı Ģunlardır : Ana Hatlarıyla Ġslam Tarihi, Hz.Peygamberin EĢleri ve Aile Hayatı

Doç.Dr.MEHMET EMĠN ERTAN (Edebiyatçı - Yazarı)

1946 yılında Urfa'da doğdu. ilköğrenimini Urfa, orta öğrenimini Konya ve Erzurum'da tamamladı. Ġstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ile Ġstanbul Yüksek Ġslâm Enstitüsü'nü bitirdi.

ġanlıurfa ve Sakarya'da öğretmenlik yaptı. 1986 yılında Ġstanbul Teknik Üniversitesi, 1992 yılında Sakarya Ünivresitesi'nde Türk Dili Okutmanı olarak çalıĢtı.

1989 yılında Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yüksek Lisansı'nı, 1995 yılında Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'ndü Doktora eğitimini tamamladı. Halen Sakarya Ünivresitesi Fen-Edebiyat Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. ġanlıurfa Memleket Dergisi ve Edessa Dergisin-de folklorik yazıları yayınlanan yazar, eDergisin-debi eserlerini daha çok tiyatro türünDergisin-de verdi. Hz.Ġbrahim ve Nemrud (2 baskı) ve Urfa'nın KurtuluĢ Destanı adlı iki adet piyesi vardır. Eserleri: Urfalı ġair Abdi, Aziz Mahmûd Hüdai.

LÜTFĠYE KAVġUT (ÖCAL) (Yazar)

1947 yılında,ġanlıurfa‘da doğdu. Ġlk ve orta öğrenimini ġanlıurfa‘da tamamladı. 1967 yılında, ġanlıurfa Ziraat Bankası‘nda memuriyete baĢladı. 1973 yılında, Konya Ziraat Bankası‘na tayin edildi. 1977 yılına kadar burada çalıĢtı. 1977 yılında, Bursa Ziraat Bankası‘na tayini çıktı. 1977-1989 yılları arasında burada çalıĢtı. 1989 yılında, bu kurumdan emekli oldu. Emekliliğinden iki yıl sonra (1991), memleketi olan ġanlıurfa‘ya gelip yerleĢ-ti. Kültür ve sanata olan ilgisi âilesinden kaynaklanmaktadır. Öcal âilesine mensup olan yazarın, âilece ġanlıurfa kültür ve sanatının tanıtılmasında büyük katkıları olmuĢtur. Bu yüzdendir ki, birçok dergi ve gazetede bugüne kadar yayınlanan makaleleri, özellikle ġanlıurfa kültür ve sanatı üzerine yoğunlaĢmıĢtır. Edebiyata olan ilgisi, öğrencilik yıllarında Ģiir ile baĢlamıĢtır. Kaleme aldığı Ģiirleri, baĢta Harran Dergisi olmak üzere, birçok dergi ve gazetede yayınlanmıĢtır. ġiirlerini ve ġanlıurfa kültürü üzerine olan makale ve derlemelerini, kitap halinde ya-yınlamayı düĢünen yazar, evli ve üç çocuk annesidir. Eseri: Dualarla Anın beni (Ģiir)

EMĠN BAYDĠL (ġair)

1948 yılında Bozova‘da doğdu. Hilvan merkez Ġlkokulu 1961, Urfa Lisesi 1968 Ankara Üniversitesi DTCF 1973 yılı mezunudur. 1974 yılından itibaren Kastamonu, Ġstanbul orta dereceli okullarında öğretmenlik ve yöne-ticilik yaptı. G.Ü. Kastamonu eğitim Fakültesi Sosyal bilimler eğitimi bölüm baĢkanlığı 1994-98, görevlerinde bulundu. Makale ve Ģiirlerini Kastamonu yerel gazeteleri ile Duygu, Üçüncü Yeni dergilerinde yayınladı.

Eserle-MAHMUT KARAKAġ (AraĢtırmacı-Yazar)

1946 yılında ġanlıurfa‘da doğdu. Ġlk ve orta öğrenimini ġanlıurfa‘da yaptı. Yüksek Öğrenimini A.Ü. Ġlahi-yat Fakültesi‘nde tamamladı. Üniversite öğrenimi sırasında Ankara‘da matbaa iĢlerinde çalıĢtı. Yüksek öğreni-minin akabinde ġanlıurfa‘ya öğretmen olarak atandı. 1995 yılında öğretmenlikten emekli oldu. AraĢtırma ve incelemeye olan ilgisi öğrencilik döneminde baĢladı, öğretmenliği sırasında da artarak devam etti. ġanlıurfa‘da Harran Ekolünü baĢlatanlardandır. AraĢtırma ve incelemeleri baĢta Harran Dergisi olmak üzere,birçok dergi ve gazetede yayınlandı.

Mahmut KarakaĢ araĢtırmacılığı yanında Ģiirler de yazıyor. Kendini daha çok araĢtırmacı olarak gösterse de zaman zaman yazıp sakladığı Ģiirleri mevcut. Bu Ģiirlerinden birini geçmiĢ yıllarda Halil Biner‘in köĢesinde ya-yınlanmıĢ. Klasik Ģiirimizi çok iyi bilen ve o tarzda Ģiirler yazan Mahmut KarakaĢ, daha çok hece ölçüsüyle Ģiir-ler yazmaktadır. Mahmut KarakaĢ‘ın araĢtırmacılığı yanında bence ĢiirĢiir-leri üzerinde de durulmalıdır. Çünkü o halen gazel yazan biri. Mahmut KarakaĢ‘ın Ģiirlerinin bence iki anlamı var. Birincisi gazel yazıyor olması, diğeri ise Divan Edebiyatının etkisinin Urfa‘da sürüyor olması... Ayrıca gazelleri de kiĢiliği gibi sade ve içten.. Nabi‘-den çevirdiği Tuhfetül Harameyn yine Nabi‘nin Hayrabat‘ı üzerine yaptığı yüksek lisans çalıĢması yayınlanmayı beklemektedir. Günümüz türkçesine çevirdiği ve büyük bir araĢtırma eseri ortaya çıkardığı Baba Cem‘i Destanı ise Urfa sanat ve edebiyatında büyük bir boĢluğu dolduracaktır. YayınlanmıĢ Eserleri: ġanlıurfa Kitâbeleri 1986, ġair Nâbî‘nin Tuhfetü‘l-Harameyn Adlı Eserinin SadeleĢtirilmesi 1989, Müsbet Ġlimde Müslüman Âlimler 1991, Cumhuriyetten Önce ġanlıurfa‘da Kültür ve Eğitim, 1995, ġanlıurfa Evliyâ ve Âlimleri 1996, ġanlıurfa Mezar TaĢları 1997, ġiirinden Örnekler :

SU

―Yaktın bir od gönlümde, onu söndüremez su Aksa ırmaklar gibi, beni kandıramaz su Ġlahi! Bir çaresiz odlara saldın beni, Saldın da, bu derdime deva eyleyemez su Aleme sağnak yağsa doyurur cümlesini SusamıĢ dudağıma neden süzülemez su Semadan zemine yağıĢı addettir suyun, Yağmazsa,bu gönlümü elbet sulayamaz su Sanki kor bir ateĢdir, yanıyor Ģu yüreğim Ağlasam, gözlerimden bir damla damlamaz su Söndürür her ateĢi bir katresi alemde

AĢk ateĢini bilmem, neden söndüremez su Su, su diye haykıran dilim artık kurudu Kuruyan bu dilime hiç derman olamaz su

Günden güne artıyor bende hicran acısı Bu acıyı bilemem, neden dindiremez su Ġçsemde kana kana, buz gibi kaynağından Gönlümün ateĢini yine söndüremez su

Allah‘tan baĢka kimse bu dünyada ey Mahmut!

Hiç bekleme Füzuli, gönlüne veremez su‖

Gazelinden bir örnek:

―Sen her zaman derunumda zar- u ahımsın benim Ömr-u hayatımda billah tek günahımsın benim Sana olan iĢtiyakım reddeyleme sen sakın,

Gök yüzünde mihr-u mahım,yerde Ģahımsın benim Ben neyleyim gülistanı, gülü,bülbülü yoksa Ġçinde bülbülüm öten, çimengahımsın benim Ey sevgili yeter, benden gül ruhsarın saklama, Gül dehenlim, servi boylum,yüzü mahımsın benim Ettiğin cevr-u cefayı iltifat görür Mahmut,

Zaten böyle leyl u nehar,ah-u vahımsın benim‖

CELAL OYMAK