Yedek akçeler doktrinde çeşitli açılardan tasniflere tâbi tutulmuşlardır. Doktrinde genel kabul gören sınıflandırmaya göre yedek akçeler; ayrılmalarını öngören kaynak bakımından, serbest veya bağlı olmaları açısından ve bilançoda yer alış şekilleri bakımından üç grup altında incelenmektedir378. Hemen belirtelim ki, eTTK döneminde,
gizli yedek akçeler açıkça düzenleme altına alınmıştı (eTTK m. 458). Ancak 6102 sayılı TTK’da gizli yedek akçe kavramına yer verilmemiştir379. Bu nedenle, bilançoda yer alış
378 Bu sınıflandırmayı benimseyen yazarlar için bkz. Tekinalp, Yedek Akçeler, s. 277 vd.; Tekinalp (Poroy/Çamoğlu), Ortaklıklar II, s. 324 vd.; Akbulak, Yavuz: Yeni TTK Işığında Anonim Şirketlerde Yedek Akçeler, VSD 2012, C. 35, S. 283, s. 108 vd.; Arı/Karahan, s. 487 vd.; Kayıhan, Şaban/Çetiner, Ali Emre: “Anonim Şirketlerde Yedek Akçeler ve Muhasebeleştirilmesi”, EÜHFD 2010, C. 5, S. 1-2, s. 6 vd.; Gürbüz Usluel, s. 19 vd. Karayalçın, yedek akçeleri açık-gizli ve kanunî-ihtiyarî olmak üzere ikili bir ayrım ile incelemiştir (Karayalçın, Muhasebe Hukuku, s. 113-114). Moroğlu da yedek akçeleri sermaye artırımına konu olabilmeleri bakımından kanunî, iradî ve açık yedek akçe hâline dönüştürülen gizli yedek akçeler şeklinde üç alt gruba ayırmıştır (Moroğlu, Sermaye Artırımı, s. 218). Farklı bir sınıflandırma için
Tekil ve Erimez’e de bkz. Tekil, C. II, s. 605-608; Erimez, s. 285-292.
379 Gizli yedek akçe ayrılmasına ilişkin eTTK sistemi terk edilmiştir. TMS’ler ve VUK gizli yedek akçe ayrılmasına müsait olmadığı gibi, TTK’da da gizli yedek akçe ayırmaya imkân sağlayan bir değerleme kuralı mevcut değildir (Tekinalp, Yeni Hukuk, s. 353; Pulaşlı, Şerh, C. III, s. 2369). Türk Ticaret Kanunu’na gizli yedek akçe ayrılmasına ilişkin düzenlemenin alınmaması ile bilinçli olarak gizli yedek akçe ayrılması kabul edilmemiş ise de gizli yedek akçeler kendiliğinden de oluşabileceğinden, gizli yedek akçelerin meydana gelebilmesi için kanunî bir dayanağa ihtiyaç olmadığı yönünde bkz. Aydın, Alihan: “Türk Ticaret Kanunu’nun Anonim Ortaklıkta Sermaye Kaybı ve Borca Batıklığa İlişkin Düzenlemesine (TK m. 376) Eleştirel Bir Bakış”, İÜHFM 2012, C. 70, S. 2, s. 104 ve orada dn. 8.
123
şekilleri bakımından yedek akçeler (açık-gizli) çalışmamızda inceleme konusu yapılmayacaktır380.
Yedek akçeler ayrılmalarını öngören kaynak bakımından kanunî ve ihtiyarî yedek akçe olmak üzere iki gruba ayrılır. Kanunî yedek akçeler, kanunda emredici nitelikteki hükümler ile düzenlenen ve şartlar oluştuğunda ayrılması zorunlu olan yedek akçelerdir381. Kanunî yedek akçeler, Kanun’da öngörülen ve belirlenen sınırlara göre
ayrılırlar. Ancak Kanun’da öngörülen bu sınırların esas sözleşme ile genişletilmesi mümkündür382. Söz gelimi, TTK m. 519.1 uyarınca, yıllık kârın yüzde beşi, ödenmiş
sermayenin yüzde yirmisine ulaşıncaya dek kanunî yedek akçe olarak ayrılır. Bu noktada, esas sözleşmeye konulacak bir hüküm ile, yıllık kârın yüzde beşinin ödenmiş sermayenin yüzde otuzuna ulaşıncaya dek kanunî yedek akçe olarak ayrılacağı düzenlenebilir. İşte bu hâlde, esas sözleşme ile ayrılan kanunî yedek akçe gündeme gelir ve esas sözleşme hükmüne dayanarak ayrılan bu yedek akçelerin kullanılması kanunî yedek akçelerin rejimine tâbi olur383.
Kanunda bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, şirketin kendi isteği ile ayırdığı yedek akçeler ise ihtiyarî yedek akçe olarak isimlendirilir384. Kanunî yedek akçe dışında
anonim şirket tarafından ayrılan tüm yedek akçeler -esas sözleşme ile ayrılan kanunî yedek akçeler müstesna olmak üzere- ihtiyarî yedek akçe kapsamında değerlendirilirler385. İhtiyarî yedek akçeler, bir esas sözleşme hükmüne dayanarak yahut
380 Gizli yedek akçe kavramına ilişkin ayrıntılı bilgi için bkz. Arslanlı, C. IV-V, s. 74-75, 77 vd.; Tekinalp, Yedek Akçeler, s. 377 vd.
381 Tekinalp (Poroy/Çamoğlu), Ortaklıklar II, s. 324.
382 “Yedek akçeye yıllık kârın yüzde beşinden fazla bir tutarın ayrılacağı ve yedek akçenin ödenmiş
sermayenin yüzde yirmisini aşabileceği hakkında esas sözleşmeye hüküm konabilir.” (TTK m. 521.1).
383 Arslanlı, C. IV-V, s. 118; Tekinalp, Yedek Akçeler, s. 278; Tekil, C. II, s. 606; Karayalçın, Muhasebe Hukuku, s. 122.
384 Tekinalp (Poroy/Çamoğlu), Ortaklıklar II, s. 325. 385 Karayalçın, Muhasebe Hukuku, s. 122.
124
genel kurul kararı ile ayrılabilirler386. Ancak genel kurul kararı ile yedek akçe ayrılması -
esas sözleşme hükmüne dayanarak yedek akçe ayrılmasından farklı olarak- TTK m. 523’te belirli sınırlamalara tâbi tutulmuştur387.
Yedek akçelere ilişkin yapılan ikinci ayrım serbest veya bağlı olmaları açısından yapılan ayrımdır. Buna göre, harcama yeri Kanun’da, esas sözleşmede yahut genel kurul kararında gösterilen yedek akçeler bağlı (belirli bir amaç hükmü içeren) yedek akçe olarak adlandırılır388. Bağlı yedek akçelerin tipik örneğini ise kanunî yedek akçeler oluşturur389. Nitekim kanunî yedek akçelerin kullanılabileceği yerler, TTK m. 519.3’te
sınırlayıcı (tahdidî) olarak sayılmıştır. İhtiyarî olarak ayrılan yedek akçelerden kullanım yeri gösterilmeyenler ise serbest (belirli bir amaç hükmü içermeyen) yedek akçe olarak adlandırılır. Söz konusu yedek akçeler, genel kurul kararıyla ortaklık menfaatine uygun düşmek kaydıyla istenildiği gibi harcanabilirler390.
386 Doktrinde, esas sözleşme hükmüne dayanarak ayrılan yedek akçeler statü yedekleri (Karayalçın, Muhasebe Hukuku, s. 122-123; Kayıhan/Çetiner, s. 12-13), genel kurul kararı ile ayrılan yedek akçeler ise olağanüstü (fevkalade) yedek akçeler şeklinde de isimlendirilmektedir (Arslanlı, C. IV-V, s. 117; Tekinalp, Yedek Akçeler, s. 280; Tekil, C. II, s. 605-606; Pulaşlı, Şerh III, s. 2379).
387 TTK m. 523 uyarınca genel kurul kararı ile yedek akçe ayrılabilmesi için, yedek akçe ayrılmasının aktiflerin yeniden sağlanabilmesi için gerekli olması veya bütün pay sahiplerinin menfaatine uygun olarak, şirketin sürekli gelişimi ve olabildiğince kararlı kâr payı dağıtımı yönünden haklı görülmesi gerekmektedir. TTK m. 523’te eTTK m. 469/II’den farklı olarak “bütün pay sahiplerinin menfaati” kavramına yer verilmiştir. Maddede yedek akçe ayrılması sırasında çoğunluk dışında kalan pay sahiplerinin de menfaatlerinin gözetilmesi yükümlülüğü öngörülmekle birlikte, düzenlemenin kâr payı bakımından pay sahiplerinin haklarını korumasının güç olduğu yönünde bkz. Kendigelen, İlk Tespitler, s. 424-425. 388 Genel kurul kararı ile belirli bir amacı gerçekleştirmek için ayrılan yedek akçeler, genel kurul söz konusu amacın değiştirilmesine yönelik bir karar almadıkça, belirlenen amaca özgü olarak kullanılabilirler. Yedek akçelerin, amaca aykırı kullanımına ilişkin alınan genel kurul kararı iptal edilebilir nitelikte bir karardır [Tekinalp (Poroy/Çamoğlu), Ortaklıklar II, s. 326].
389 Tekinalp (Poroy/Çamoğlu), Ortaklıklar II, s. 326; Akbulak, Yedek Akçeler, s. 109. 390 Tekinalp, Yedek Akçeler, s. 280; Üçışık/Çelik, Yedek Akçeler, s. 283.
125