• Sonuç bulunamadı

Yed ile İlgili Rivayetlerin Değerlendirilmesi

I. BÖLÜM

2.2. ALLAH’IN ZATINA TAALLUK EDEN HABERÎ SIFATLARLA İLGİLİ

2.2.9. Yed ile İlgili Rivayetlerin Değerlendirilmesi

Yed kelimesi sözlükte el manasına gelmektedir. Mecazî olarak güç-kudret, mülkiyet, hâkimiyet, nimet-lütuf, yardım-destek gibi manalara gelir. Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde Allah’a nisbet edilmiştir.495

ا َةَدْبَع ُنْب ُدَمْحَأ َو ،ُّيِ كَمْلا َرَمُع يِبَأ ُنْبا َو ، ٍراَنيِد ُنْب ُميِها َرْبِإ َو ،ٍمِتاَح ُنْب ُدَّمَحُم يِنَثَّدَح

ُّيِ بَّضل

َةَنْيَيُع ِنْبا ِنَع ،اًعيِمَج

-

ُظْفَّللا َو

ٍراَنيِد ِنْبا َو ٍمِتاَح ِنْب ِلَ

-

ْنَع ،و ٍرْمَع ْنَع ،َةَنْيَيُع ُنْب ُناَيْفُس اَنَثَّدَح : َلَاَق

ُم َو ُمَدآ َّجَتْحا " :َمَّلَس َو ِهْيَلَع ُالله ىَّلَص ِالله ُلوُس َر َلاَق :ُلوُقَي ،َة َرْي َرُه اَبَأ ُتْعِمَس :َلاَق ، ٍس ُواَط

َلاَقَف ،ىَسو

َدآ اَي :ىَسوُم

ِم َلََكِب ُالله َكاَفَطْصا ،ىَسوُم َتْنَأ :ُمَدآ ُهَل َلاَقَف ،ِةَّنَجْلا َنِم اَنَتْج َرْخَأ َو اَنَتْبَّيَخ اَنوُبَأ َتْنَأ ُم

،ِه

491 Zemahşerî, III, 194. 492 Kasas, 28/88. 493 Rahman, 55/27.

494 İbn Hacer, a.g.e., XIII, 475.

َقَف " ؟ًةَنَس َنيِعَب ْرَأِب يِنَقُلْخَي ْنَأ َلْبَق َّيَلَع ُالله ُه َرَّدَق ٍرْمَأ ىَلَع يِنُموُلَتَأ ،ِهِدَيِب َكَل َّطَخ َو

ُالله ىَّلَص ُّيِبَّنلا َلا

:َمَّلَس َو ِهْيَلَع

«

ىَسوُم ُمَدآ َّجَحَف ،ىَسوُم ُمَدآ َّجَحَف

»

Bana Muhammed b. Hâtim496 ile İbrahim b. Dînar,497 İbn Ebi Ömer el-Mekkî498 ve Ahmed b. Abde ed-Dabbî499 hepsi İbn Uyeyne’den rivayet ettiler. Lafız İbn Hâtim ile İbn

Dînar’ındır. (Dediler ki) : Bize Süfyan b. Uyeyne,500 Amr’dan,501o da Tâvus’dan502 naklen

rivayet etti. Tâvus şöyle dedi: Ben Ebu Hureyre’den (r.a.)503 işittim şöyle diyordu: Rasulullah (s) şöyle buyurdu: “Hz. Âdem ile Hz. Musa münakaşa ettiler. Musa:

Ya Âdem! Sen bizim babamızsın. Sen bizi cennetten çıkardığın için bizleri mahrûmiyet ve zarara düşürdün! dedi. Âdem de ona:

Sen, Allah seni kelâmıyla seçkin kıldığı ve lehine eliyle yazıp çizdiği Musa’sın. Öyle iken sen, Allah’ın beni yaratmasından kırk yıl önce bana takdir ettiği bir şeyden dolayı beni muaheze mi ediyorsun? dedi.” Müteakiben Rasulullah (s): “Böylece Âdem, Musa’ya delîl ve burhanla galib oldu. Böylece Âdem, Musa’ya delîl ve burhanla galib oldu buyurdu.504

496 Muhammed b. Hâtim’in hadis aldığı kimseler arasında Süfyan b. Uyeyne vardır. Muhammde b. Hâtim b.

Meymûn hakkında Yahya b. Maîn, kezzab, Abdulbaki b. Kani’, sadûk, Ebu Ahmed b. Adî ve Darekutnî, sika demişlerdir. İbn Hibbân onu Sikat’ında zikretmiştir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, XXV, 20-23; Zehebî, el- Kâşif, III, 30.

497 İbrahim b. Dînar’ın hadis aldığı kimseler arasında Süfyan b. Uyeyne vardır. Onun hakkında, Ebu Zür’a ve

Muhammed b. İbrahim b. Cennâd, sika demişlerdir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, II, 84-85; Zehebî, el-Kâşif, I, 80.

498 Muhammed b. Yahya b. Ebi Ömer el-Adenî’nin hadis aldığı kimseler arasında Süfyan b. Uyeyne vardır.

Ebu Hâtim, onun için salih birisidir, gafletli idi, İbn Uyeyne’den rivayet ettiği mevzu bir hadis gördüm, sadûk idi, demiştir. İbn Hibban onu Sikat’ında zikretmiştir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l - Kemâl, XXVI, 639-642.

499 Ahmed b. Abde ed-Dabbî’nin hadis aldığı kimseler arasında Süfyan b. Uyeyne vardır. Nesâî onun için

sika, sadûk, la be’se bihi demiştir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, I, 397-399; Zehebî, el-Kâşif, I, 64.

500 Süfyan b. Uyeyne’nin hadis aldığı kimseler arasında Amr vardır. Ali b. Medenî onun için, Zühri’nin

ashabında rivayetinde ondan daha sağlam olanı yoktur, demiştir. Iclî ise Kufeli, sika, sebt, hasene’l- hadis, ashabu’l hadisin hâkimlerinden sayıldığını, yedibin civarında hadisinin olduğunu, kitabının bulunmadığını nakletti. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, XI, 177-196.

501 Amr b. Dînar’ın hadis aldığı kimseler arasında Tâvus vardır. Onun hakkında, İbn Uyeyne, Ebu Zür’a ve

Ebu Hâtim, sika demişlerdir. Nesâî, sika ve sebt demiştir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, XXII, 5-12.

502 Abdullah b. Tavus’un hadis aldığı kimseler arasında Ebu Hureyre vardır. Onun hakkında, Ebu Hâtim ve

Nesâî, sika demişlerdir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, XV, 130-132; Zehebî, el-Kâşif, II, 98.

503 Ebu Hureyre’nin hayatı için bkz. İbn Hacer, el-İsâbe fî Temyîzi’s-Sahâbe, IV, 202-211.

504 Neysâburi, Müslim b. Haccac, Sahîh-i Müslim, (Trc. Mehmed Sofuoğlu), İrfan Yay., İstanbul, 1967,

VIII, 125-126 (Kader, 13). Ayrıca bkz., Buhârî, Ehâdîsi’l-Enbiyâ, 31; Tirmizî, Kader, 2; İbn Mace, Zühd, 37; Ahmed b. Hanbel, XII, 343.

Bize Abdülaziz b. Abdullah505 rivayet etti. Bize İbrahim b. Sa’d,506 İbn Şihab’dan,

o da Humeyd b. Abdurrahman507’dan, o da Ebu Hureyre’den rivayet etti.508

Bize Yahya b. Habîb b. Arabî509 rivayet etti. Dedi ki: Bize Mutemir b. Süleyman510

rivayet etti. Dedi ki: Bize babam,511 A’meş’den, o da Ebi Salih’den, o da Ebu Hureyre’den rivayet etti.512

Bize Hişam b. Ammar513, Yakub b. Humeyd b. Kasib514 rivayet etti. Dediler ki:

Bize Süfyan b. Uyeyne, Amr b. Dînar’dan rivayet etti. Tavus, Ebu Hureyre’den işittiğini rivayet etti.515

Bize Abdürrazzak516 rivayet etti. Bize Ma’mer,517 Zühri’den,518 o da Ebi

Seleme’den,519 o da Ebu Hureyre’den rivayet etti.520

505 Abdülaziz b. Abdullah’ın hadis aldığı kimseler arasında İbrahim b. Sa’d vardır. Onun için Ebu Hâtim,

sadûk demiştir. İbn Hibbân onu Sikat’ında zikretmiştir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, XVIII, 160-163; Zehebî, el-Kâşif, II, 200.

506 İbrahim b. Sa’d’ın hadis aldığı kimseler arasında İbn Şihab vardır. Onun hakkında Muhammed b. Sa’d,

sika, hadisi çoktur, demiştir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, II, 94-95; Zehebî, el-Kâşif, I, 81.

507 Humeyd b. Abdurrahman’dan İbn Şihab hadis rivayet etmiştir. Hadis aldığı kimseler arasında Ebu

Hureyre vardır. Iclî, Ebu Zür’a, İbn Hıraş onun sika olduğunu söylemişlerdir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, VII, 378-381; Zehebî, el-Kâşif, I, 257.

508 Buhârî, Ehâdîsi’l-Enbiyâ, 31.

509 Yahya b. Habîb b. Arabî’nin hadis aldığı kimseler arasında Mutemir b. Süleyman vardır. Onun için

Nesâî, sika demiştir. İbn Hibbân onu Sikat’ında zikretmiştir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, XXXI, 262-263; Zehebî, el-Kâşif, III, 252.

510 Mu’temir b. Süleyman’ın hadis aldığı kimseler arasında babası Süleyman b. Tarhan et-Teymî vardır.

Yahya b. Maîn, onun için sika, Ebu Hâtim, sika, sadûk, Muhammed b. Sa’d, sika demişlerdir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l –Kemâl, XXVIII, 250-255.

511 Süleyman b. Tarhan et-Teymî’nin hadis aldığı kimseler arasında A’meş vardır. Onun hakkında Ahmed b.

Hanbel, Yahya b. Maîn, Nesâî, sika değerlendirmesinde bulunmuşlardır. Iclî, tabiî ve sika olduğunu söylemiştir. Muhammed b. Sa’d, sika, hadisi çoktur, demiştir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l -Kemâl, XII, 5-12.

512 Tirmizî, Kader, 2.

513 Hişam b. Ammar’ın hadis aldığı kimseler arasında Süfyan b. Uyeyne vardır. Onun hakkında Yahya b.

Maîn, sika, Iclî, sika, sadûk, Nesâî, la be’se bihi, Darekutnî, sadûk demişlerdir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, XXX, 242-255; Zehebî, el-Kâşif, III, 223.

514 Yakub b. Humeyd b. Kasib’in hadis aldığı kimseler arasında Süfyan b. Uyeyne vardır. Onun için Yahya b.

Maîn, sika, leyse bi şeyin başka bir konuda da leyse bi sika değerlendirmesini yapmıştır. Ebu Hâtim, daîfü’l hadis demiştir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, XXXII, 318-323; Zehebî, el-Kâşif, II, 290-291.

515 İbn Mace, Zühd, 37.

516 Abdürrezzak b. Hemmam’ın hadis aldığı kimseler arasında Ma’mer vardır. Onun hakkında Ebu Ahmed b.

Adî, çok hadis rivayet ettiğini söyledi. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l- Kemâl, XVIII, 52-62.

517 Ma’mer b. Râşid’in hadis aldığı kimseler arasında Zühri vardır. Onun hakkında Ebu Hâtim, sâlihu’l-hadis

değerlendirmesinde bulunmuştur. Onun için Nesâî, sika demiştir. İbn Hibban onu Sikat’ında zikretmiştir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l- Kemâl, XXVIII, 303-311.

518 Esas adı, Muhammed b. Müslim b. Şihab ez-Zührî’dir. Hadis aldığı kimseler arasında Ebi Seleme vardır.

Bkz. Mizzî, Tehzibü’l -Kemâl, XXVI, 419-443.

519 Eba Seleme b. Abdurrahman’ın hadis aldığı kimseler arasında Ebu Hureyre vardır. Onun hakkında,

Muhammed b. Sa’d Medine halkının ikinci tabakasından olduğunu, sika, fakih ve hadisinin çok olduğunu aktarmıştır. Ebu Zür’a onun sika ve hadis ilminde otorite olduğunu söylemiştir. Bkz. Mizzî, Tehzibü’l - Kemâl, XXXIII, 370-376; Zehebî, el-Kâşif, III, 342.

Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inin tahkikini yapan Şu’ayb el-Arnavût rivayet hakkında, Buhârî ve Müslim’in şartlarına göre, isnadı sahîhtir, değerlendirmesini yapmıştır.521

Cerh-Ta’dil kitaplarından yaptığımız araştırmalara göre rivayetin senedinin muttasıl, ravilerinin de güvenilir olduğu görülmektedir. Hadisimiz, Buhârî ve Müslim’in Sahîh’lerinde yer almaktadır.

ِنَع ، َرَجْبَأ ِنْبا َو ، ٍف ِ رَطُم ْنَع ،َةَنْيَيُع ُنْب ُناَيْفُس اَنَثَّدَح ،ُّيِثَعْشَ ْلأا و ٍرْمَع ُنْب ُديِعَس اَنَثَّدَح

ِ يِبْعَّشلا

ًةَيا َو ِر َةَبْعُش َنْب َة َريِغُمْلا ُتْعِمَس :َلاَق

-

ُالله َءاَش ْنِإ

-

َنَثَّدَح ، َرَمُع يِبَأ ُنْبا اَنَثَّدَح َو ،ح

اَنَثَّدَح ،ُناَيْفُس ا

َلاَق ،َةَبْعُش ِنْب ِة َريِغُمْلا ِنَع ُرِبْخُي ،َّيِبْعَّشلا اَعِمَس ،ٍديِعَس ُنْب ِكِلَمْلا ُدْبَع َو ، ٍفي ِرَط ُنْب ُف ِ رَطُم

ىَلَع ُهُتْعِمَس :

َح َو :َلاَق َمَّلَس َو ِهْيَلَع ُالله ىَّلَص ِالله ِلوُس َر ىَلِإ ُهُعَف ْرَي ِرَبْنِمْلا

ِمَكَحْلا ُنْب ُرْشِب يِنَثَّد

-

ُهَل ُظْفَّللا َو

-

ُناَيْفُس اَنَثَّدَح

ُي ،َةَبْعُش َنْب َة َريِغُمْلا ُتْعِمَس :ُلوُقَي ،َّيِبْعَّشلا اَعِمَس َرَجْبَأ ُنْبا َو ، ٌف ِ رَطُم اَنَثَّدَح ،َةَنْيَيُع ُنْب

َساَّنلا ِهِب ُرِبْخ

ِرَبْنِمْلا ىَلَع

-

:ُناَيْفُس َلاَق

َرَجْبَأ َنْبا ُها َرُأ ،اَمُهُدَحَأ ُهَعَف َر

-

ِةَّنَجْلا ِلْهَأ ىَنْدَأ اَم ،ُهَّب َر ىَسوُم َلَأَس " :َلاَق

،َةَّنَجْلا ِلُخْدا :ُهَل ُلاَقُيَف ،َةَّنَجْلا ِةَّنَجْلا ُلْهَأ َل ِخْدُأ اَم َدْعَب ُءي ِجَي ٌلُج َر َوُه :َلاَق ،ًةَل ِزْنَم

ِ ب َر ْيَأ :ُلوُقَيَف

،

ْلُم ُلْثِم َكَل َنوُكَي ْنَأ ىَض ْرَتَأ :ُهَل ُلاَقُيَف ،ْمِهِتاَذَخَأ اوُذَخَأ َو ،ْمُهَل ِزاَنَم ُساَّنلا َل َزَن ْدَق َو َفْيَك

ِكوُلُم ْنِم ٍكِلَم ِك

ُهُلْثِم َو ُهُلْثِم َو ُهُلْثِم َو ُهُلْثِم َو ، َكِلَذ َكَل :ُلوُقَيَف ،ِ ب َر ُتي ِض َر :ُلوُقَيَف ؟اَيْنُّدلا

،ِ ب َر ُتي ِض َر :ِةَسِماَخْلا يِف َلاَقَف ،

َق ،ِ ب َر ُتي ِض َر :ُلوُقَيَف ، َكُنْيَع ْتَّذَل َو ، َكُسْفَن ْتَهَتْشا اَم َكَل َو ،ِهِلاَثْمَأ ُة َرَشَع َو َكَل اَذَه :ُلوُقَيَف

،ِ ب َر :َلا

ا َرَك ُتْس َرَغ ُتْد َرَأ َنيِذَّلا َكِئَلوُأ :َلاَق ؟ًةَل ِزْنَم ْمُه َلَْعَأَف

ْعَمْسَت ْمَل َو ،ٌنْيَع َرَت ْمَلَف ،اَهْيَلَع ُتْمَتَخ َو ،يِدَيِب ْمُهَتَم

ٌسْفَن ُمَلْعَت َلََف{ " :َّلَج َو َّزَع ِالله ِباَتِك يِف ُهُقاَدْصِم َو :َلاَق ،" ٍرَشَب ِبْلَق ىَلَع ْرُطْخَي ْمَل َو ،ٌنُذُأ

ْمُهَل َيِفْخُأ اَم

:ةدجسلا[ } ٍنُيْعَأ ِة َّرُق ْنِم

71

.َةَي ْلآا ]

Bize Said b. Amr el-Eş’asî522 tahdis etti. Bize Süfyan b. Uyeyne,523 Mutarrif524 ve İbn Ebcer’den525 tahdis etti. O Şa’bî’den526 şöyle dediğini nakletti: Muğire b. Şube’den527

520 Ahmed b. Hanbel, XII, 343.

521 Ahmed b. Hanbel, XII, 343.

522 Said b. Amr el-Eş’asî’nin hadis aldığı kimseler arsında Süfyan b. Uyeyne vardır. Onun hakkında Ebu

Zür’a, sika, İbn Sa’d, sika ve sadûk demişlerdir. Nesâî ondan rivayet etmiştir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, XI, 21-22; Zehebî, el-Kâşif, I, 369.

523 Süfyan b. Uyeyne’nin hadis aldığı kimseler arasında Mutarrif ve İbn Ebcer vardır. Ali b. Medenî onun

için, Zühri’nin ashabında rivayetinde ondan daha sağlam olanı yoktur, demiştir. Iclî ise Kufeli, sika, sebt, hasene’l- hadis, ashabu’l hadisin hâkimlerinden sayıldığını, yedibin civarında hadisinin olduğunu, kitabının bulunmadığını nakletti. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, XI, 177-196.

524 Mutarrif’in hadis aldığı kimseler arasında Şa’bî vardır. Onun hakkında Ahmed b. Hanbel, Ebu Hâtim sika

demişlerdir. Ebu Ubeyd el-Âcurrî, Ebu Dâvûd’dan onun sika olduğunu aktarmıştır. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, XXVIII, 63-66; Zehebî, el-Kâşif, III, 150.

Yüce Allah’ın izniyle- rivayeten dinledim. (H) Bize İbn Ebu Ömer528 de tahdis etti. Bize

Süfyan tahdis etti. Bize Mutarrif b. Tarîf ve Abdülmelik b. Said tahdis etti. İkisi de Şa’bî’yi, Muğiyre b. Şube’den haber verirken dinledi. (Şa’bî) dedi ki: Ben onu minberin üzerinde hadisi Rasulullah’a (s) ref ederken dinledim, dedi.

Bana Bişr b. Hakem529 de –ki lafız onundur- tahdis etti. Bize Süfyan b. Uyeyne

tahdis etti. Bize Mutarrif ve İbn Ebcer tahdis etti. Her ikisi Şa’bî’yi şöyle derken dinledi: Muğire b. Şu’be’yi bunu insanlara minber üzerinde haber verirken dinledim.

Süfyan dedi ki: İkisinden birisi- zannederim o da İbn Ebcer’dir- hadisi ref etti. Rasulullah (s) şöyle buyurmuştur: “Musa Rabbine: Cennet ehlinin en aşağı makam ve menzilesi nedir? diye sordu. Rabbi cevaben buyurdu ki: Bu öyle bir kimsenin makamıdır ki, o kimse cennet ehli cennete girdikten sonra gelir, ona: Cennete gir, denilir. O ise: Ey Rabbim! Herkes kendi menziline yerleştikden, alacaklarını aldıktan sonra bu nasıl müyesser olabilir? der. Hakk Teâlâ ile onun arasında şöyle bir konuşma olur: Dünya krallarından bir kralın mülküne benzer bir mülke nâil olursan razı olur musun? denilecek. O razı oldum Rabbim, diyecek. İşte öyle bir mülk senindir. Bir o kadar daha, bir o kadar daha, bir o kadar daha, bir o kadar daha. Adam beşincisinde razı oldum Rabbim, diyecek. İşte bu kadar şey hep senindir, onun on misli de senindir. Bir de nefsin neyi arzu ederse, gözün her neden hoşlanırsa hepsi senindir.

Adam: Razı oldum Rabbim, diyecek. Bu cevaptan sonra Musa: Rabbim, peki ya cennet ehlinin en yüksek makam sahipleri nasıldır? diye sordu. Şöyle buyurdu: Kendim için ihtiyar ve ıstıfâ ettiğim kullar işte onlardır. Keramet fidanlarını kendi elimle dikip mühür altına aldım. Onu ne bir göz görmüş, ne bir kulak işitmiş, ne de beşerden hiçbir insanın kalbinden geçmemiştir.” Ravi der ki: Bu rivayetin Azîz ve Celîl olan Allah’ın

525 Esas adı, Abdülmelik b. Saîd b. Hayyan b. Ebcer’dir. Hadis aldığı kimseler arasında Şa’bî vardır. Onun

hakkında Ahmed b. Hanbel, Yayha b. Maîn ve Nesâî, sika demişlerdir. İbn Hibbân onu Sikat’ında zikretmiştir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, XVIII, 313-315; Zehebî, el-Kâşif, II, 209.

526 Şa’bî’nin hadis aldığı kimseler arasında Muğire b. Şube vardır. Onun hakkında Yahya b. Maîn, Ebu Zür’a

sika demişlerdir. Ayrıca Yayha b. Maîn, onun için Şa’bî birisinden rivayet ettiğinde ona sika, hadisi delil alınır, denildiğini aktarmıştır. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, XIV, 28-40.

527 Muğire b. Şube’nin hayatı için bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, XXVIII, 369-375; İbn Hacer, el-İsâbe fî

Temyîzi’s-Sahâbe, III, 452-453.

528 Muhammed b. Yahya b. Ebi Ömer el-Adenî’nin hadis aldığı kimseler arasında Süfyan b. Uyeyne vardır.

Ebu Hâtim, onun için salih birisidir, gafletli idi, İbn Uyeyne’den rivayet ettiği mevzu bir hadis gördüm, sadûk idi, demiştir. İbn Hibban onu Sikat’ında zikretmiştir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l - Kemâl, XXVI, 639-642.

529 Bişir b. Hakem’in hadis aldığı kimseler arasında Süfyanb. Uyeyne vardır. İbn Hibban onu Sikat’ında

kitbından delili: “Kendileri için gözleri aydınlatan ne nimetler gizlendiğini hiçbir kimse bimez.” (Secde,32/17) ayetidir.530

Aynı hadis Tirmizî’de de geçmekte fakat hadiste geçen cennetlikler arasında makamı en yüksek olanlara ait kısmı yer almamaktadır.531

Cerh-Ta’dil kitaplarından yaptığımız araştırmalara göre rivayetin senedinin muttasıl, ravilerinin de güvenilir olduğu görülmektedir. Hadisimiz, Müslim’in Sahîh’inde yer almaktadır.

ْنَع ،َدي ِزَي ُنْب ُدِلاَخ يِنَثَّدَح ،يِ دَج ْنَع ،يِبَأ يِنَثَّدَح ،ِثْيَّللا ِنْب ِبْيَعُش ُنْب ِكِلَمْلا ُدْبَع اَنَثَّدَح

ِديِعَس

َر ْنَع ،ِ ي ِرْدُخْلا ٍديِعَس يِبَأ ْنَع ، ٍراَسَي ِنْب ِءاَطَع ْنَع ،َمَلْسَأ ِنْب ِدْي َز ْنَع ،ٍل َلَِه يِبَأ ِنْب

ُالله ىَّلَص ِالله ِلوُس

:َلاَق ،َمَّلَس َو ِهْيَلَع

«

َت َزْبُخ ْمُكُدَحَأ ُأَفْكَي اَمَك ،ِهِدَيِب ُراَّبَجْلا اَهُؤَفْكَي ،ًةَد ِحا َو ًة َزْبُخ ِةَماَيِقْلا َم ْوَي ُض ْرَ ْلأا ُنوُكَت

ُه

ِةَّنَجْلا ِلْهَ ِلأ ًلَ ُزُن ، ِرَفَّسلا يِف

»

ْلا َن ِم ٌلُج َر ىَتَأَف :َلاَق

َلََأ ِمِساَقْلا اَبَأ ، َكْيَلَع ُنَمْح َّرلا َك َراَب :َلاَقَف ،ِدوُهَي

:َلاَق ؟ِةَماَيِقْلا َم ْوَي ِةَّنَجْلا ِلْهَأ ِل ُزُنِب َك ُرِبْخُأ

«

ىَلَب

»

ًةَد ِحا َو ًة َزْبُخ ُض ْرَ ْلأا ُنوُكَت :َلاَق

-

ِالله ُلوُس َر َلاَق اَمَك

َمَّلَس َو ِهْيَلَع ُالله ىَّلَص

-

َلاَق

،ُهُذ ِجا َوَن ْتَدَب ىَّتَح َك ِحَض َّمُث ،َمَّلَس َو ِهْيَلَع ُالله ىَّلَص ِالله ُلوُس َر اَنْيَلِإ َرَظَنَف :

:َلاَق ؟ْمِهِماَدِإِب َك ُرِبْخُأ َلََأ :َلاَق

«

ىَلَب

»

:َلاَق ؟اَذَه اَم َو :اوُلاَق ،ٌنوُن َو ُم َلَاَب ْمُهُماَدِإ :َلاَق

«

ُلُكْأَي ،ٌنوُن َو ٌر ْوَث

ِم

اًفْلَأ َنوُعْبَس اَمِهِدِبَك ِةَدِئا َز ْن

»

Bize Abdülmelik b. Şuayb b. Leys532 rivayet etti. (Dedi ki): Bana babam,533

dedemden534 rivayet etti. (Demiş ki): Bana Halid b. Yezid,535 Saîd b. Ebi Hilal’den,536 o da Zeyd b. Eslem’den,537 o da Atâ b. Yesar’dan,538 o da Ebu Saîd el-Hudrî’den539, o da

530Neysâburi, Müslim b. Haccac, Sahîh-i Müslim, (Trc. Mehmed Sofuoğlu), İrfan Yay., İstanbul, 1967, I,

263-264. (İman, 312)

531 Tirmizî, Tefsir, 33.

532Abdülmelik b. Şuayb b. Leys’in hadis aldığı kimseler arasında babası vardır. Onun için, Ebu Hâtim, sadûk,

Nesâî sika demişlerdir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, XVIII, 329-331; Zehebî, el-Kâşif, II, 210.

533 Şuayb b. Leys b. Sa’d’ın hadis aldığı kimseler arasında dedesi Leys b. Sa’d vardır. Onun hakkında, Ebu

Bekir el-Hatib sika demiştir. İbn Hibbân onu Sikat’ında zikretmiştir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, XII, 532- 533; Zehebî, el-Kâşif, II, 13.

534 Leys b. Sa’d’ın hadis aldığı kimseler arasında Halid b. Yezid vardır. Onun hakkında, Ahmed b. Hanbel,

sika, sebt, hadisleri sahih, ilmi çoktur, demiştir. Yahya b. Maîn, Ebu Abdurrahman en-Nesâî ve Iclî, onun için sika demişlerdir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, XXIV, 255-278.

535 Halid b. Yezid’in hadis aldığı kimseler arasında Saîd b. Ebi Hilal vardır. Onun hakkında Nesâî, sika, Ebu

Hâtim, la be’se bihi demişlerdir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, VIII, 208-209; I, 276; Zehebî, el-Kâşif, I, 276.

536Saîd b. Ebi Hilal’in hadis aldığı kimseler arasında Zeyd b. Eslem vardır. Onun hakkında Ebu Hâtim, la

be’se bihi demiştir. İbn Hibbân onu Sikat’ında zikretmiştir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, XI, 94-97; Zehebî, el-Kâşif, I, 374.

537Zeyd b. Eslem’in hadis aldığı kimseler arasında Atâ b. Yesar vardır. Onun hakkında Ahmed b. Hanbel,

Ebu Zür’a, Ebu Hâtim, Muhammed b. Sa’d, Nesâî ve İbn Hıraş sika demişlerdir. Bkz. Mizzî, Tehzîbü’l Kemal, X,12-18; Zehebî, el-Kâşif, I, 336.

538Atâ b. Yesar’ın hadis aldığı kimseler arasında Ebu Saîd el-Hudrî vardır. Onun hakkında Yahya b. Maîn,

Rasulullah’dan (s) naklen rivayet etti. Şöyle buyurdu: “Kıyamet gününde yer, tandırda pişirilen bazlama ve pide gibi olur. Cebbar olan Alah, onu herhangi birinizin seferde bazlamasını (tandıra koyup pişirinceye kadar) evirip çevirdiği gibi cennetliklere ikram olmak üzere eliyle evirip çevirir.”

Ebu Saîd dedi ki: Bu sırada Yahudilerden bir adam geldi ve:

Rahman olan Allah sana bereket versin Ey Eba’l-Kasım. Cennetliklerin kıyamet günü yol azığının ne olduğunu sana haber vereyim mi? dedi. Rasulullah:

“Evet” buyurdu. Yahudi, Rasulullah’ın buyurduğu gibi:

Yer, bir tek bazlama olur, dedi. Bunun üzerine Rasulullah bizlere baktı, sonra yan dişleri görülünceye kadar güldü. Yahudi:

Sana cennetliklerin ekmeklerinin katığını da haber vereyim mi? dedi. Rasulullah: “Evet” buyurdu. Yahudi:

Onların katığı bâlâm ile nûn’dur, dedi. Sahâbîler: Bunlar nedir? diye sordular. Yahudi:

Öküz ile balıktır. Bu iki hayvanın ciğerinin (en nefis ve ciğere asılı) münferid bir parçasından yetmiş bin kişi yiyecektir, dedi.540

Cerh-Ta’dil kitaplarından yaptığımız araştırmalara göre rivayetin senedinin muttasıl, ravilerinin de güvenilir olduğu görülmektedir. Hadisimiz, Müslim’in Sahîh’inde yer almaktadır.

Yukarıdaki ilk hadisin metninde geçen “el” kelimesi ile ilgili olarak, Allah hakkında organ olan elin bulunmasının mümkün olmayacağı, O’nun gibi hiçbir şeyin olmadığı belirtilmiştir.541

“Seni kelamı ile seçti ve eli ile senin için yazdı.” Buradaki “el” kelimesi hakında iki görüş vardır. Birincisi bunlara iman edilmesi, ikincisi ise bunların te’vil edilmesi gerektiği şeklindedir. İkinci görüşe göre el kelimesi kudret şeklinde te’vil edilmiştir.542

539Esas ismi, Sa’d b. Mâlik b. Sinan’dır. Hayatı için bkz. İbn Hacer, el-İsâbe fî Temyîzi’s-Sahâbe, II, 35. 540Neysâburi, Müslim b. Haccac, Sahîh-i Müslim, (Trc. Mehmed Sofuoğlu), İrfan Yay., İstanbul, 1967, VIII,

315-316. ( Sıfati’l -münâfikın, 30)

541 Nevevî, a.g.e., XVII, 135. 542 Nevevî, a.g.e., XVI, 200.

Hadiste geçen “Lütuf ve ikramlarını ellerimle diktim…” ifadesi Nevevî’ye göre; Allahu Teâlâ’nın bu buyruğu onları seçtim, onları veli ve dost edindim. Onlara olan lütuf ve ikramlarım hiçbir şekilde değişmeyecek, anlamına gelmektedir.543

Hadislerde yer alan yed kelimesi teşbih değil, temsil için kullanılmıştır. Dolayısıyla bu kelimenin Allah’ın zatına yakışır bir şekilde te’vil edilmesi gerekmektedir.