• Sonuç bulunamadı

4. BULGULAR ve YORUMLAR

4.2. YABANCI DİL AĞIRLIKLI LİSELERDE OKUTULAN İNGİLİZCE

4.2.4. YDA Liselerinde Okutulan İngilizce Ders Kitabının Okuma ve

Çizelge 5’te YDA Liselerinde okutulan İngilizce ders kitabının okuma ve dinleme becerilerini geliştirmesine ilişkin öğretmenlere uygulanan anketten elde edilen bulgular yer almaktadır.

Çizelge 5: Ders Kitabının Okuma ve Dinleme Becerilerini Geliştirmesine İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Aritmetik Ortalama ve Standart Sapmaları

Md.

N. Maddeler X ss

24 Ders kitabında dört temel dil becerisinin (okuma-dinleme-konuşma-

yazma) dengeli bir şekilde öğretilmesine yer verilmiştir. 3,26 1,11

25 Okuma parçaları öğrencilerin farklı kültürlere ilişkin bilgilerini arttırıcı

niteliktedir. 3,50 1,06

26 Okuma parçalarının sayısı yıllık ders saati ile orantılıdır. 3,32 1,06

27 Okuma parçaları sözcük dağarcığını zenginleştirmeye yardım eder. 3,01 1,16

28 Dinlemeye yönelik aktiviteler (note-talking, gap-filling, true-false, etc.)

yeterlidir. 3,55 1,09

29 Dinleme becerisine yönelik konuşmalar gerçek ortamlarında

kaydedilmiş olup ses kalitesi yüksektir. 3,72 1,08

Toplam X= 3,39

Dört dil becerisine yönelik olarak yöneltilen “Ders kitabında dört temel dil becerisinin (okuma-dinleme-konuşma-yazma) dengeli bir şekilde öğretilmesine yer verilmiştir” şeklindeki maddeyi, öğretmenlerin geneli “orta” (X 3,26) derecede benimsemişlerdir. Buradan hareketle, dört temel dil becerisine ders kitabında, kısmen eşit derecede ağırlık verildiği yorumu yapılabilir. Öğretmen görüşleri arasında, kıdem

değişkenine göre anlamlı bir farklılık saptanamazken, okul türüne göre anlamlı farklılık mevcuttur (F 4,40:p.05). İlgili görüşü Fen Liseleri öğretmenleri daha fazla benimsemişlerdir (X 3,85). Öğretmen görüşleri arasında cinsiyet değişkenine göre de anlamlı farklılık olduğu tespit edilmiştir (t=3,762; p<.05). İlgili görüşü erkek öğretmenlerin (X=3,70) bayan öğretmenlerden (X=2,99) daha fazla benimsediği belirlenmiştir. İşeri (2007) de yapmış olduğu araştırmada, yabancı dil öğretiminde dört temel beceri alanının (okuma, konuşma, yazma, dinleme) olduğunu ve bu dört becerinin birbirine girişik biçimde olduğunu belirtmiştir. Bu becerilerin alanyazında (literatürde) tümleşik dil becerileri olarak adlandırıldığını ve bir bütünlük içinde yürütülmesi gerektiğini savunmuştur. İlgili sonuç mevcut araştırma sonuçlarıyla örtüşmektedir.

Okuma parçalarındaki konuların daha iyi bir toplumun oluşmasındaki katkısı büyüktür (Arkian, 2008). Buna ilişkin ankette yer alan “Okuma parçaları öğrencilerin farklı kültürlere ilişkin bilgilerini arttırıcı niteliktedir” biçimindeki maddeye, öğretmenlerin geneli “çok” (X 3,50) düzeyinde katılmışlardır. Bu sonuç, ders kitabındaki metinlerin kültürel boyutu yeterli düzeyde yansıtabildiği şeklinde yorumlanabilir. Öğretmenlerin bu maddeye ilişkin görüşleri arasında okul türüne göre anlamlı bir farklılık vardır (F 4,17:p.05). Bu farklılık, Anadolu Teknik-Meslek Liseleri (X 3,17) ile Anadolu Liseleri (X 3,77) arasındadır. Bu sonuca göre Anadolu Liselerindeki öğretmenler Anadolu Teknik-Meslek Liselerine göre ilgili görüşü daha fazla benimsemişlerdir. Ayrıca bu görüşe yönelik öğretmen görüşleri arasında kıdem değişkenine göre de anlamlı farklılık mevcuttur (F 4,71:p.05). Bu farklılığın 11-20 yıl kıdem (X 3,89) ile 1-10 yıl kıdem (X 3,36) grupları arasında olduğu saptanmıştır. Öğretmen görüşleri arasında cinsiyet değişkenine göre de anlamlı farklılık vardır (t=3,470; p<.05). Bu görüşe erkek öğretmenler (X=3,88) bayan öğretmenlerden (X =3,24) daha fazla katılım göstermişlerdir.

Okuma becerilerine yönelik olarak ankette yer alan “Okuma parçalarının sayısı yıllık ders saati ile orantılıdır” şeklindeki diğer bir madde, öğretmenler tarafından “orta” (X 3,32) derecede benimsenmiştir. Bu sonuca göre, yıllık ders saatlerinin okuma parçalarına göre kısmen yeterli olduğu söylenebilir. Öğretmenlerin görüşleri arasında, okul türüne göre anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir (F 8,06:p.05). Bu

farklılık, Anadolu Öğretmen Liseleri (X 2,00) ile Fen Liseleri (X 4,00), Anadolu Teknik-Meslek Liseleri ile (X 3,14) ve Anadolu Liseleri (X 3,55) arasındadır. Buradan hareketle ilgili görüşü en fazla Fen Liselerindeki öğretmenler; en az ise Anadolu Öğretmen Liselerindeki öğretmenler benimsemiştir. Öğretmen görüşleri arasında, kıdem değişkenine göre de anlamlı bir farklılık vardır (F 3,10:p.05). İlgili maddeye yönelik öğretmen görüşleri arasında cinsiyet değişkenine göre de anlamlı farklılık tespit edilmiştir (t=2,325, p<.05). Bu görüşü erkek öğretmenler (X=3,59) bayan öğretmenlerden (X =3,15) daha fazla benimsemişlerdir. Coşkun ve Taş’ın (2008) yapmış oldukları araştırmaya göre, ders kitaplarındaki metinler öğretim programına uygun ve yıllık ders saatiyle orantılı olacak şekilde düzenlenmelidir. Metinlerin seçiminde türlerindeki ders saatleri göz önüne alınmalı ve metinlerin uzunlukları bakımından da bir oranlama yapılarak, okutulacak metinlerin programlarda işlenecek süreye uygun uzunlukta olması gerekir. Bu sonuç, eldeki araştırmanın sonuçlarını destekler niteliktedir.

Dört dil becerisini doğrudan etkileyen kelime öğretimi, İngilizcedeki önemli konulardan biridir. Bir öğrencinin yılda yaklaşık 2000 kelime öğrenmesi gerekir. Bu da kelime öğretiminin önemini göstermektedir (Pikulski and Templeton, 2004). Bu konuya yönelik olarak ankette yer alan “Okuma parçaları sözcük dağarcığını zenginleştirmeye yardım eder” şeklindeki görüşü, öğretmenlerin geneli “orta” (X 3,01) düzeyde benimsemişlerdir. Bu sonuca göre okuma parçalarının kelime hazinesini geliştirme konusunda kısmen yeterli olduğu söylenebilir. Öğretmen görüşleri arasında okul türü değişkenine göre anlamlı bir farklılık mevcuttur (F 3,30: p.05). Bu farklılık Anadolu Liseleri (X 3,22) ile Anadolu Öğretmen Liseleri (X 2,20) arasındadır. Buradan hareketle, Anadolu Liselerindeki öğretmenlerin ilgili görüşü daha fazla benimsedikleri görülmektedir. İlgili maddeye yönelik öğretmen görüşleri arasında anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir (t=3,641; p<.05 ). Erkek öğretmenlerin (X=3,45) ilgili görüşü bayan öğretmenlerden (X=2,72) daha fazla benimsediği görülmektedir.

“Dinlemeye yönelik aktiviteler (note-taking, gap-filling, true-false, etc.) yeterlidir” şeklinde ankette yer alan maddeye öğretmenlerin geneli “çok” (X 3,55) düzeyinde katılmışlardır. Bu sonuç, ders kitabındaki dinlemeye ilişkin etkinliklerin yeterli olduğu şeklinde yorumlanabilir. Öğretmen görüşleri arasında, okul türü değişkenine göre anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiştir (F 6,27:p.05). Bu farklılık, Anadolu Öğretmen Liseleri (X 2,44) ile Fen Liseleri (X 4,33) arasında ve

Anadolu Liseleri (X 3,77) ile Anadolu Öğretmen Liseleri (X 2,44) arasındadır. İlgili farklılığa göre, Fen Liselerindeki öğretmenler adı geçen görüşe en fazla; Anadolu Öğretmen Liselerindeki öğretmenler ise en az katılmışlardır. Ayrıca öğretmen görüşleri arasında kıdeme göre anlamlı bir farklılık bulunmazken; cinsiyete göre anlamlı bir farklılık saptanmıştır (t=2,847; p<.05). Bu sonuca göre, erkek öğretmenler (X 3,88) bayan öğretmenlere (X=3,33) göre ilgili görüşe daha fazla katılım göstermişlerdir. Bu konuda Bruce (2005)’ün yapmış olduğu araştırmaya göre, dinleme öğretiminde amaç öğrencilerin konuşmacıdan gelen iletileri rahatlıkla almalarını sağlamaktır. Dinleme alıştırmaları öğrencilere hedef dili doğal ortamında öğrenme, yabancı konuşmacılardan doğal konuşmaları duyma ve dili konuşmaya karşı kendine güven duymayı sağlamaktadır. Ayrıca dinleme etkinlikleri esnasında öğrenciler gelen iletileri anlamak için büyük bir dikkat ve motivasyon ile dinleyerek algılama düzeylerinin gelişmesine katkıda bulunurlar. Bu nedenle çeşitli dinleme etkinliklerine iyi bir dil edinimi için ihtiyaç olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç, mevcut araştırma sonuçlarıyla paralellik göstermektedir.

“Dinleme becerisine yönelik konuşmalar gerçek ortamlarında kaydedilmiş olup ses kalitesi yüksektir” şeklindeki madde, öğretmenler tarafından “çok” (X 3,72) derecesinde kabul görmüş ve öğretmen görüşleri arasında okul türü değişkenine göre anlamlı bir farklılık saptanmıştır (F  3,46: p .05). Bu farklılığa göre, Fen Liselerindeki öğretmenler (X 4,33) ilgili görüşü Anadolu Öğretmen Liselerindeki öğretmenlere (X 3,33) göre daha fazla benimsemişlerdir. McDonough ve Shaw (1993) yaptıkları araştırmada ders kitaplarındaki etkinliklerin gerçek yaşama yakın oldukları derecede etkili olduğunu bu nedenle de dinleme kayıtlarının gerçek ortamlarında kaydedilmiş ve konuşmacıların da yabancı (native speaker) olması gerektiği sonucuna ulaşmışlardır. Bu sonuç, araştırma sonuçlarını desteklemektedir.

4.2.5. YDA Liselerinde Okutulan İngilizce Ders Kitabının Konuşma ve