• Sonuç bulunamadı

Yatay bütünleşme (üst örgütlenme) ve örgütler arası işbirliği

12. SONUÇ ve ÖNERİLER

12.1 Tarımsal Üretici Örgütlerinin Temel Sorunları

12.1.3 Yatay bütünleşme (üst örgütlenme) ve örgütler arası işbirliği

Kooperatiflerde üst örgütlenme bir ülkede kooperatiflerin, birim kooperatiften ulusal birliğe kadar, aşağıdan yukarıya doğru, piramit biçiminde, dikey olarak örgütlenmesini ifade etmektedir. Kooperatiflerde üst örgütlenmeye, kooperatif literatüründe “kooperatiflerde merkezi örgütlenme” veya “kooperatiflerde federatif örgütlenme” de denilmektedir (Mülayim, 1999).

Üst örgütlenme tarımda örgütlenme hareketinin tüm yönleriyle gelişebilmesi ve sorunları etkili bir şekilde çözebilmesi açısından bir sistem içinde düzenlenmesi gereken bir

144

yapıdır. Üst örgütlenmesini tamamlamış bir tarımsal örgüt alt birimlerinin sorunlarına sahip çıkabilir, onları aracılara ve büyük sermaye sahiplerine karşı koruyabilir.

Üst örgütlenmenin durumu tarımsal konularda belirlenen ulusal politikaların üreticileri koruyacak şekilde düzenlenmesinde rol almalarında belirleyici olmaktadır. Güçlü bir üst örgütlenme birim kooperatiflerin altından kalkamayacağı sorunları her türlü ortamda dile getirebilir, ekonomik ve sosyal haklarını daha geniş platformlarda koruyabilir. Üst örgütler, birim örgütlerin küçük sermayelerini bir araya getirerek piyasada rekabet edebilir teşebbüslerde bulunabilir.

Kooperatiflerde üst örgütlenme, kooperatiflerin birlikler, merkez birlikleri ve ulusal birlik şeklinde örgütlenmesi anlamına gelmektedir (Mülayim,1999).

Ülkemizde tarım kooperatiflerinin üst örgütlenmesinde, konu bazında birliklerin kurulabilmesi için bölge belirleme yetkisi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına verilmiştir. Bu kapsamda; aynı çalışma konularında faaliyet gösteren en az 7 birim tarımsal amaçlı kooperatifin kendi aralarında bir araya gelerek konu bazında kooperatifler birliği, 7 adet kooperatif birliğinin bir araya gelerek ulusal düzeyde merkez birliği şeklinde dikey olarak örgütlenebilmektedirler. (Anonim, 2011a). Bu amaçla yapılan çalışmalar sonucunda, tarım, ormancılık, hayvancılık, su ürünleri, sulama, el sanatları, pancar ekicileri ve çay kooperatifleri birliği kurulabilmesi için bölgeler belirlenmiş ve örnek anasözleşmeler hazırlanmıştır.

Türkiye’de, üst örgütlenmenin varlığı söz konusu ise de bu alanda önemli sorunlar vardır. Dayanışma bilinciyle hareket eden ortaklarla, demokratik ve özerk anlayışın hakim olduğu bir yapıda başarılı olunabileceğinin örnekleri Türkiye’de de yaşanmıştır.

Tarım Kredi Kooperatifleri 16 Bölge birliği ve merkez birliği seklinde örgütlü bir yapıda, mevcut sorunlara karşı başarılı olmaya çalışmaktadır. Pancar Ekicileri Kooperatifler Birliği de yine etkinliğini sürdürmektedir. Islah amaçlı birliklerin üst birlikleri de aktif bir şekilde faaliyet göstermektedir. Ancak üyelerine yönelik bilgilendirme konusunda yetersiz kalmaktadırlar.

Kooperatif üst örgütlenmesinde karmaşıklık bulunmaktadır. Özellikle Tarımsal Kalkınma Kooperatiflerinin aynı adla bir üst örgütlenmesi yerine 5 farklı bölge ve merkez birliklerinden oluşan üst örgütlenmesi bulunmaktadır. Çok amaçlı kooperatiflerden olan Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri çalışma konularına göre birden fazla üst örgüte üye olmak zorunda kalmaktadır. Örneğin, bir Tarımsal Kalkınma kooperatifi hayvancılıkla ilgili faaliyette bulunuyorsa Hayvancılık Kooperatifleri Üst Birliğine üye olması gerekirken aynı kooperatif orman kesimi vb. işlerde de faaliyette bulunuyorsa Orman Kooperatifleri Üst

145

Birliğine de üye olmak zorundadır. Oysaki örgütlenme şekli çalışma konuları yerine birim kooperatiflerin devamı niteliğinde bir örgütlenme modeli, üst örgütlenmede ki karmaşayı da ortadan kaldıracaktır.

Tarımsal alanda gerçek anlamda örgütlenme, ancak güçlü üst örgütlenmeyle gerçekleşebilir. Ülkemizde gerekli düzenleme ve desteklerle üst örgütlenme hem birim örgütlerin yaşayabilmesi hem de gerçek emek sahibi üreticilerin haklarının korunması konusunda vazgeçilmez öneme sahiptir.

Ülkemizde örgütlenmedeki dağınık yapı, işbirliği bir yana kooperatif ve diğer örgütleri birbirleriyle rekabet eden kurumlar haline getirebilmektedir. Örneğin, bir köyde, tarım kredi, tarımsal kalkınma, sulama, tarım satış kooperatiflerinin benzer faaliyetleri yerine getirmeleri etkinliklerini azalttığı gibi olumsuz sonuçlar da meydana getirmektedir.

Kooperatiflere ortak olan üreticiler aynı zamanda Ziraat Odası, Üretici Birliği, Islah amaçlı birlikler vb. diğer örgütlere de üye olmak zorundadırlar. Üyelik aidatı, ortaklık payı gibi ödemeleri yapmakta, aksamalar meydana gelmekte ve örgütler zor durumda kalmaktadırlar.

Üreticilerin birden fazla örgüte üye ya da ortak olması çeşitli kesintilerle karşı karşıya kalmaları, dolayısıyla örgütlere karşı olumsuz bakış açısına sahip olmalarına neden olmaktadır. Üreticiler örgütlerin ödedikleri pay veya aidatların karşılığını alacak hizmeti sunamadıklarından şikayetçi olmaktadırlar. Üretici örgütleri ayakta durmak için elbette gerekli kesintileri yapmak zorundadırlar ancak böylesine dağınık bir yapıda temel amaç üreticilerden aidat toplamak yerine örgütlenme bilincinin geliştirilmesi olmalıdır. Bu nedenle devlet tarafından örgütler dolaylı yoldan sübvanse edilebileceği gibi çeşitli destekleme ödemelerinin örgütler aracılığıyla yapılarak desteklemeden yapılacak kesintilerden gelir elde edilebilir. Ayrıca örgütler yapacakları iş ve işlemlerle gelirlerini dolaylı yoldan sağlayabilirler.

Üreticilerin tarımsal faaliyetleri ile ilgili, girdi sağlama, pazarlama, üretim ve kredi bulma gibi birçok ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaçları kıt kaynaklarıyla tek başına sağlamaları mümkün değildir. Üreticilerin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek olan örgütlenme şekli çok amaçlı tarım kooperatifleridir.

Kooperatife ortak olan çiftçilerin ihtiyaçları çok, hayat standartları düşük, sorumluluk yüklenebilecek yönetici bulma imkanı fazla ve bölgenin gelenek ve özel koşulları uygun ise, çok amaçlı tarım kooperatiflerini tercih etmek daha yararlı olur. Ancak, bu kooperatiflerin kurulabilmesi ve faaliyette bulunabilmesi için yasal koşulların buna uygun olması gerekir. Soruna bu açıdan bakıldığında, kalkınmakta olan ülkeler ve bölgeler için çok amaçlı tarım

146

kooperatiflerinin tercih edilmesi halinde sağlanacak yararlar daha fazladır. Bunları şu şekilde özetlemek mümkündür (İnan,2008):

1-Çok amaçlı tarım kooperatifleri kısa vadeli kalkınma için çiftçiye büyük yararlar sağlar.

2-Çiftçinin mali işlemlere ait bilgisinin olmayışı, bu tip kooperatifler için sorun yaratmaz. Bu işlemler kooperatifçe yürütüldüğünden çiftçi için para ve zaman kaybı söz konusu değildir.

3-Bütün problemler ekonomik işbirliği ve karşılıklı yardım çerçevesinde bir tek kooperatifte ele alınır.

4-Kooperatif yöneticileri ortaklarının durumuna ilişkin daha sıhhatli bilgi elde edebilirler.

5-Tek amaçlı kooperatiflere göre çok amaçlı kooperatiflerde daha az sermaye ve ortaklık payına ihtiyaç vardır.

6-Çok amaçlı kooperatiflerde birim başına sabit masraflar daha az ve gelirler daha fazla olduğu için deneyimli ve yetenekli idareci bulma olanağı da fazladır (İnan,2008).

Köy bazında örgütlenen çok amaçlı yerel kooperatifler özellikle ülkemizin az gelişmiş yörelerinde daha yararlı olabilir.

Tarımsal örgütlenmenin başarılı olabilmesi örgütler arasında etkin bir işbirliği ile mümkündür. Kooperatifler arası işbirliği, temel kooperatifçilik ilkelerinden biridir. Özellikle aynı alanda faaliyette bulunan kooperatiflerin, birlik, merkez birliği ve ulusal birlik seklinde hareket etmeleri ve giderek uluslararası işbirliği sağlamaları gerekir. Hatta meslek örgütleri ile kooperatifler ve diğer üretici örgütleri ortak hareket etmelidirler.