• Sonuç bulunamadı

C- YÜKSEK MAHKEME MENSUPLARI YÖNÜNDEN

2- Yargıtay Mensupları

Yargıtay'da görev yapan meslek mensuplarını, baĢkan ve üyeler ile tetkik hakimleri ve savcılar olarak belirlemek gerekir. Yargıtay baĢkan ve üyeleri ile anlatılmak istenen sadece Yargıtay BaĢkanı ve üyeleri olmayıp aynı zamanda Yargıtay'da görevli bulunan Cumhuriyet BaĢsavcısı, BaĢsavcı Vekili (ki her ikisi de esasen Yargıtay üyelik statüsünü kazananlar arasından seçilir) ile sair yüksek yargı organı baĢkan ve üyeleridir183. Yargıtay baĢkan ve üyelerinin 1086 Sayılı Kanunun 573. maddesinde düzenlenen hukuki sorumluluk rejimine tabi olup olmadığı tartıĢmalıdır.

Bu tartıĢma 1730 Sayılı Yargıtay Kanunu zamanında baĢlamıĢ olup, 2497 Sayılı halen yürürlükte olan kanun zamanında da devam etmiĢtir. Çünkü her iki kanunda da (1730 SK 3/2 ve 17/3. md.ler; 2797 SK 13/2 md.) Yargıtay BaĢkan ve üyeleri ile yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcısı, Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcı Vekili ve özel kanunlarında belirtilen kimseler aleyhine Hukuk Genel Kurulunda dava açılabileceği düzenlenmiĢtir.

Nitekim, YHGK 1730 sk zamanında Yargıtay baĢkan ve üyelerine karĢı HGK'da tazminat davası açılabileceğini kabul etmiĢtir184. Ancak yasal koĢullarda bir değiĢme olmamasına rağmen YHGK bu düĢüncesini değiĢtirmiĢtir. Çok tartıĢılan ve eleĢtirilen ancak istikrar kazanan bu karar ile; Yargıtay baĢkan ve üyeleri aleyhine hukuki sorumluluk sebebiyle dava açılabilmesi için Anayasa Mahkemesince (Yüce Divan), cezai yönden mahkumiyet kararı verilmesi koĢulunu öngörmüĢtür185. Bu kararın gerekçesinde, Anayasa tarafından cezai sorumluluğun tespitinin Yüce Divan'a verildiği, bundan kiĢinin feragat edemeyeceği, bu sebeple Yasakayucunun burada güttüğü amaçla çeliĢmemek için Yüce Divanın cezai sorumluluk tespiti olmadan doğrudan YHGK'da dava açılamayacağı Ģeklindedir.

Oysa, Yargıtay baĢkan ve üyelerinin de hakim olduğu, yargılama görevi yaptıkları ihtilafsız olup kanunda da hukuki sorumluluk sebebiyle HGK'da

183 AYDINALP, age, s.175 (dipnot).

184 HGK, 06/10/1973, 1/1; HGK, 08/05/1974, 1/1, Aktaran: Kuru, age, s.5859.

185 YHGK, 14/1/1976, 5/4, Aktaran: Günay, Hakimler..., s.81. YHGK, 22/03/2000, E.2000/2-K.2000/2, Aktaran: Kuru, age, s.5862.

yargılanacakları düzenlendiğine göre HUMK 573. madde kapsamında olduklarını kabul etmek gerekir.

Nitekim Kuru'ya göre de, Yargıtay baĢkan ve üyeleri birinci sınıf hakimleri teĢkil eder. HUMK'nun 573. md.'sinde birinci sınıf hakimlerle diğer hakimler arasında bir ayrım yapılmadığına göre HUMK md. 573'teki “hakim” deyimine birinci sınıf hakimler olan Yargıtay baĢkan ve üyelerinin de dahil olması gerekir186. Ancak bunun tersi görüĢler de mevcuttur. ÖzdeĢ'e göre: Yüksek hakimlerin hukuki sorumlulukları dolayısıyla açılacak tazminat davalarını çözümleyecek görevli ve yetkili mahkemeyi HUMK'nu derpiĢ etmemiĢtir. Kamu nizamına taalluk eden görev ve yetki meselesinin ise kıyas yoluyla halline de hukuken imkan bulunmamaktadır187. Bu görüĢün, 2797 Sayılı Yargıtay Kanunundan önce, görevli yargı yerini belirten açık kanuni bir metin yokken ileri sürüldüğünü belirtmek gerekir.

Yargıtay'ın, Yargıtay baĢkan ve üyeleri hakkında doğrudan tazminat davası açılamayacağı öncelikle Yüce Divanda mahkum olması gerektiği yolundaki içtihadı istikrar kazanmakla birlikte doktrinde ağır eleĢtiriler almıĢtır.

YHGK'nun bu kararının yanlıĢlığını Kıratlı Ģu Ģekilde eleĢtirmektedir: “Cezai sorumluluk ile hukuki sorumluluğu birbirine karıştıran, daha doğrusu birbirine dolandıran “hakim” kavramını tabiri caizse hacamat eden bu mantık garabetini anlamak kolay değildir.”188 Bu yöndeki bir baĢka görüĢe göre de, “Yargıç ile Yargıtay başkan ve üyeleri arasında yargıç olarak bir ayrım yapılamayacağından, Yargıtay başkan ve üyelerinin sorumlulukları da, özel kurala/HUMK md. 573-576'ya bağlıdır. Karşıt görüşte, genel kural/BY41'md. dayalı sorumluluk sözkonusudur.

Ancak BY41'e dayalı sorumluluk daha ağır bir sorumluluktur. Bu nedenle HUMK md. 573-576'ya dayalı sorumluluk benimsenmelidir/yeğlenmelidir.”189

186 KURU, age, s.5863.

187 ÖZDEġ, agm, s.12.

188 KIRATLI Metin, “Yargının Sorumluluğu” Aktaran: Aydınalp, age, s.180.

189 ACAR Bülent, “Yargıtay'ın BaĢkan ve Üyelerinin Hukuksal Sorumluluğa YaklaĢan Sorumlularına ĠliĢkin GörüĢünün EleĢtirisi” TBBD, 1990, Sy.4, s.505.

Bu konuda bizim görüĢümüze göre de, Yargıtay baĢkan ve üyeleri (aynı statüde olan baĢsavcı ve baĢsavcı vekilleri de) HUMK 573. md. kapsamındadır.

Öncelikle Anayasanın 154/2. maddesinde, Yargıtay üyelerinin birinci sınıfa ayrılmıĢ hakimler arasından seçileceği düzenlenmiĢ olup 2802 Sayılı Kanunun eki “1 sayılı cetvel”de Yüksek Mahkeme hakimleri (üyeleri) birinci sınıf hakim olarak belirlenmiĢtir. Bunun yanında gerek 1730 Sayılı, gerekse 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun ilgili maddelerinde, Hukuk Genel Kurulunun Yargıtay baĢkan ve üyeleri aleyhine açılacak mali sorumluluk davalarına “ilk derece mahkemesi” olarak bakacağı hükmü düzenlenmiĢtir. Bu durumda, ilgili kanunda açıkça Yargıtay baĢkan ve üyeleri ile ilgili ayrıksı bir hüküm yokken ve “hakim” oldukları sabit olup, aleyhlerine davanın açılacağı mahkeme belirlenmiĢken, sorumluluk davasını kanun hilafına yorum yoluyla Yüce Divan kararına bağlamak, meslek taassubu ile kanunu zorlamak hatta kanun koyucunun iradesini zorlamak olur. Bu sebeple, Yargıtay'ın anılan içtihadını yasal durum karĢısında kabul etmek olanaksızdır.

Nitekim bu tartıĢmalı durum 6100 Sayılı Kanun ile biraz da olsa giderilmiĢtir.

Anılan kanunun 46. maddesinde yine genel olarak “hakimlerin” tabiri kullanılmıĢ olup, 47/1. maddesinde “Yargıtay BaĢkan ve üyeleri ile kanunen onlarla aynı konumda olanların fiil ve kararlarından dolayı Yargıtay Hukuk Genel Kurulunda”

Devlet aleyhine tazminat davası açılacağı düzenlenmiĢtir. Burada Yargıtay baĢkan ve üyelerinin fiillerinin de HMK'da düzenlenen sorumluluk kapsamına girdiği vurgulanmıĢtır. Nitekim bu konudaki son düzenleme olan 6110 Sayılı Kanunun 12.

maddesi ile 2802 Sayılı Kanun'a eklenen 93/A maddesinde de; hakim ve savcıların yargısal faaliyetleri sebebiyle Devlet aleyhine tazminat davası açma usul ve koĢulları belirtildikten sonra, “bu madde hükümleri: Yüksek Mahkeme baĢkanları, baĢkanvekilleri, daire baĢkanları ve üyeleri ile Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcısı...”nın yargısal faaliyetleri sebebiyle açılacak tazminat davalarında da uygulanacağını hükme bağlamıĢtır. Böylece halen geçerli olan 6100 ve 6110 Sayılı Kanunlarla getirilen sorumluluk rejimi Yargıtay BaĢkan ve üyeleri (BaĢkanvekilleri, BaĢsavcıları ve BaĢsavcıvekilleri) hakkında da geçerlidir. Buna göre de anılan görev sahiplerinin, bir soruĢturma, kovuĢturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları iĢlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri her türlü kararlar nedeniyle ancak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir. KiĢisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk sebeplerine dayanılarak da olsa hakim veya savcı aleyhine tazminat davası açılamaz. Dava Ģekli

ve koĢulları ise yerel mahkeme hakimleri için öngörülen sisteme tabidir. Bunun yanında sorumluluk sebeplerinin sayıldığı 6100 Sayılı Kanunun 46/1. maddesi burada da geçerli olacaktır.

Yargıtay'da görevli olan bir diğer meslek grubu ise, tetkik hakimleri ve Yargıtay savcılarıdır. Yargıtay Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca, Yargıtay tetkik hakimleri, meslekte en az beĢ yılını fiilen doldurmuĢ adli yargı hakim ve Cumhuriyet savcıları arasından atanır. Bunların HUMK 573. md. kapsamında “hakim”

sayıldıkları tereddütsüzdür. Yaptıkları görevin de yargısal olduğuna kuĢku yoktur.

Ancak görevli yargı yeri yönünden Yargıtay baĢkan ve üyelerinden ayrılır. Çünkü 2797 Sayılı Yargıtay Kanununda, sadece Yargıtay BaĢkan ve üyeleri aleyhine açılacak davaların HGK'da görüleceği hükme bağlanmıĢtır. Bu sebeple Yargıtay tetkik hakimlerini ilk derece hakimleri gibi değerlendirmek gerekir.

Nitekim bir görüĢe göre, “bu tür görevleri yerine getirirken HUMK md. 573 kapsamına giren bir sıfatla yargısal faaliyette bulunurken temyize gelen dava dosyası üzerinde olumlu veya olumsuz bir davranıĢla taraflardan biri aleyhine dolaylı etkide bulunabilir. Ancak buna rağmen, tetkik hakimleri, dava sebebini oluĢturan vakıaları veya dosya münderecatına giren bilgi ve belgeleri değiĢtirme ve/veya bozma (tahrif) eylemleri, olay hakiminin ilk derecedeki hakimlik görevi ve yargısal faaliyet çerçevesinde gerçekleĢtirilmiĢ birer haksız fiil niteliğinde değildir. Ayrıca düzenlediği raporda belirttiği görüĢ ve düĢünceleri daire baĢkan ve üyeleri tarafından benimsenebileceği gibi tamamen tersi yönde bir daire ya da kurul kararı da verilebilir.”190 Aydınalp'e göre de, “....'hakimlik' statüsü içinde oldukları hususunda duraksama olamaz. Bununla beraber, raportör ve tetkik hakimlerinin md. 573. md.

kapsamında 'hakim' olarak hukuki sorumluluğunun sözkonusu olup olmayacağı her somut olayda kendi içinde ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.”191 Aydınalp bunun sebebini, tetkik hakiminin yaptığı yanlıĢlığın esas karara etkisi yönünden açıklamaktadır.

190 DEMĠR, agm, s.826.

191 AYDINALP, age, s.208.

Netice olarak, tetkik hakimlerinin “hakim” sıfatı taĢıyıp, yargısal görev yaptıkları tereddütsüzdür. Kararı kendileri vermese de verilen kararı, dosya sunum Ģekli ile tamamen etkileyebildikleri de kuĢkusuzdur. Bu sebeple yasada sayılan isnatlara uyan fiilleri sebebiyle HUMK 573. madde kapsamında görülmelidirler.

Yargıtay savcıları ise 2797 Sayılı Kanunun 37. maddesinde, Yargıtay BaĢsavcı yardımcıları olarak düzenlenmiĢ ve beĢinci ve daha yukarı derecelere ulaĢmıĢ ve meslekte fiilen en az beĢ yıl süre ile adli yargı hakimliği veya savcılığı yapmıĢ bulunanlar arasından atanacağı belirtilmiĢtir. Kanunun 28. maddesinde ise, BaĢsavcı yardımcılarının, kendilerine verilen dosyaların tebliğnamelerini, karar düzeltme ve itiraz yoluna baĢvurma iĢlemlerini Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcı adına düzenleyip onun adına imzalayacağı hükme bağlanmıĢtır. Kanundaki bu belirlemelere göre Yargıtay Savcıları, her ne kadar ilk derece hakim ve savcıları arasından atansa da Yargıtay'da “hakim” sıfatıyla görev yapmadıkları ve yargılama faaliyeti yapmadıkları görülmektedir. Bu sebeple HUMK 573. madde kapsamında sayılmamaları gerekir.

Ancak 6110 Sayılı Kanunun 12. maddesi ile 2802 Sayılı Kanuna eklenen 93/A madde ile getirilen yeni hukuki sorumluluk rejimine savcılar da dahil edilmiĢtir. Nitekim, madde “Hakim ve savcıların bir soruĢturma, kovuĢturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları iĢlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri her türlü karar nedeniyle, ancak Devlet aleyhine tazminat davası açılabileceğini”

düzenlemektedir. Maddede geçen “soruĢturma, kovuĢturma veya davayla ilgili... her türlü karar nedeniyle” ifadesi, Yargıtay savcılarının görev alanını da kapsamaktadır.

Bu sebeple yerel mahkeme hakimleri ve tetkik hakimleri gibi Yargıtay savcıları da hukuki sorumluluk yönünden 6100 ve 6110 Sayılı Kanunla getirilen rejime tabi olacaklardır. Nitekim, kiĢisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk sebeplerine dayanılarak da olsa savcı aleyhine tazminat davası açılamayacaktır.

Davanın açılacağı yer olarak, özel bir düzenleme bulunmadığından yerel mahkeme hakim ve savcıları gibi, Yargıtay ilgili hukuk dairesini kabul etmek gerekir.