• Sonuç bulunamadı

4. DEĞERLENDİRME

4.4. Yapısal Ögeler

Mukarnas:

İslam sanatlarında en çok kullanılan süsleme tekniklerinden biri olan mukarnas(stalâktit) üç boyutlu bir uygulamadır. Mimaride ilk olarak işlevsel olarak ortaya çıkmış olmalıdır. Mukarnas geometrisini anlamak için bir küp kaide üzerine yerleştirilen yarım küre arasında geçişi sağlayacak benzer ögeler dizisi denilebilir. Örneğin birbirlerinin üzerinden taşan sıralar halinde giderek sayıları azalan kemerler bu şekli oluşturur. Genelde 13. yüzyıla rastlayan gelişmiş örneklerinde sarkıtlara(püskül) da rastlanmaktadır (KUBAN, 2004: 120).

İşlevselliğinin yanında süsleme amacı ile de yapılan mukarnasların her bir sırası görsel olarak farklı biçimlerde işlenmektedir. Örnekler genelde yelpaze dilimli, badem, kartuş ve en üstte dilimli nişler biçiminde karşımıza çıkmaktadır. Mukarnasların Kırşehir yapılarında genelde taç kapı, mihrap ve yan niş kavsaraları; farklı olarak da pencere üstleri, konsol biçiminde taç kapı söve ve ana nişleri gibi kullanım alanları bulunmaktadır.

İncelenen örneklerden Lale Camisi (13. Yüzyıl), Alaeddin Camisi (1230), Cacabey Medresesi ve Türbesi (1272) ve Melik Gazi Türbesi(1260-65), Aşık Paşa Türbesi(1332) gibi yapı türlerinde mukarnas uygulamaları mevcuttur.

Lale Camisi mihrabı kavsarasında yer alan mukarnas dizisi altı sıra olup genel olarak yelpaze dilimi formlarına sahiptir.

Alaeddin Camisi taç kapısında yer alan mukarnaslı kavsara yedi sıradan meydana gelmektedir. Mukarnaslar badem ve yelpaze dilimlerinden oluşmaktadır. Mukarnasların en alt sırasına gülbezekler, merkezine ise bitkisel bir süsleme işlenerek hareketlendirme kazandırılmıştır. Kavsaranın altında yan niş üstlerinde de ikişer sıra mukarnaslı konsol bulunmaktadır.

Cacabey Medresesi ve Türbesinde taç kapıda, türbe penceresinde, ana eyvan köşelerindeki boğumlu sütun başlıklarında ve mescit mihrabında mukarnas uygulaması vardır.

Medresenin taç kapı kavsarasında, yan niş kavsarasında, yan niş üstlerindeki konsollarda, kapı söve konsolları ve taç kapının dıştan dördüncü silmesinde farklı mukarnas bulunmaktadır. On bir sıra olan taç kapı kavsarası mukarnas dizilerinde genel olarak yelpaze dilimleri ağırlıktadır. Sarkıtların da yer aldığı kavsarada mukarnasla üç boyutlu alanlar oluşturulmuştur. Konsol olarak üç sıra mukarnas yan niş üstünde ve dört sıra mukarnas da basık kemerli giriş sövelerinde yer almaktadır. Yan niş kavsaraları beşer sıra yelpaze dilimli mukarnastan oluşmaktadır. Taç kapı dördüncü sıra silmelerinin en altında bulunan üç sıra ters mukarnas uygulaması, tamamen süsleme amaçlı olarak yapılan farklı bir uygulama olarak dikkati çekmektedir.

Türbe penceresi mukarnaslı biçimde tasarlanmış olup burada beş sıra mukarnas bulunmaktadır. Pencerenin en dış silmesi de ters “U” biçimli üç sıra mukarnastan meydana gelmektedir. Her iki mukarnaslı alan da genel olarak yelpaze dilimi, badem mukarnas ve aynalı kemer biçimli kartuşlardan oluşur.

Mescit mihrabı kavsarasında yine yelpaze dilimlerinin ağırlıkta olduğu mukarnas uygulaması vardır. Son olarak ana eyvan köşelerindeki boğumlu sütunların başlıkları üç sıra mukarnaslı olarak düzenlenmiştir.

Melik Gazi Türbesi üzerinde mukarnas yalnızca giriş kavsarasında görülmektedir. Burada bulunan mukarnaslardan ilk sıradakiler 50 cm civarında bir boyuta sahip olması bakımından oldukça faklı bir uygulamadır. Üst sıra mukarnasları normal boyutlarda olup badem ve dilimli niş biçimindedir.

Aşık Paşa Türbesi’ndeki mukarnaslar ise taç kapıda istiridye kabuğu şeklindeki kavsaranın alt kısmında yer almaktadır. Ana nişin iç köşelerinde bulunan mukarnaslar ayrı ayrı üç bölüm halindedir. Şekil olarak yelpaze dilimli mukarnaslar küçük ve daha büyük boyutlarda izlenmektedir.

İstiridye Kabuğu:

İstiridye kabuğu formu kaynağını doğada bulunan kabuğu içerisinde inci üreten bir deniz canlısından almaktadır. Bu form yelpaze dilimi biçiminde bir merkezden ışınsal düzlemde yayılan yivlerle ya da dalgalı yüzeylerle meydana

gelmektedir (DURSUN, 2016: 465). Kullanım alanları genelde mukarnasların yerine mihrap, taç kapı ya da yan niş kavsaralarıdır.

Konumuz kapsamında yer alan Alaeddin Camisi (1230) ve Aşık Paşa Türbesi(1332)’nde bu türde uygulamalara rastlanmaktadır.

Alaeddin Camisi taç kapısındaki yan nişlerin kavsaraları istiridye kabuğu biçiminde düzenlenmiştir. Bu alanda üst noktadan aşağıya doğru ışınsal düzlemde yayılan dilimli kollar kavsarayı meydana getirmektedir.

Aşık Paşa Türbesi taç kapı kavsarasında da istiridye kabuğu formu kullanılmıştır. Çeyrek küre yüzeyde merkezden ışınsal düzlemde yayılan oluklu formlar kavsarayı oluştururken, merkezde de yarım yuvarlak biçimli düz bir alan görülmektedir.

5. SONUÇ

Çağlar boyu süregelen topluluklar kendi kültürünü ve medeniyetini oluşturmuştur. Her toplum kendine özgü farklı ırk, dil, din ve kültürlere sahiptir. Bu farklı ögeler, insanın duygusal arayışlarından biri olan sanat ortak paydasında birleşmektedir. Genel anlamda sanatın birleştirici yönleri olmakla birlikte, her sanat eseri de tektir. Sanatçı toprak, taş, ahşap ve sayamayacağımız birçok materyal üzerine zihnindekini işlemiştir. Eseri özgün yapan eserin sahibi, yani sanatçısıdır. Sanatçı ise etkilenmelerden beslenmektedir. Sanatçının bulunduğu coğrafya ve ya sosyal ortamdan tutun da, yediği yemeklere kadar her şeyin esere etkisi olabilir. Bu sebeple her toplum sanat üzerinde farklı normlar oluşturmaktadır. Bu normlar topluluğu da bölgesel sanat özelliklerini karşımıza çıkarmaktadır. Bölgesel olarak incelediğimiz Kırşehir merkezdeki 13-14. yüzyıl taş süslemeleri de, içerisinde bulunduğu dönemin etkisi altındadır.

Anadolu Selçuklu Devleti Kösedağ Savaşı (1243) sonrasında Moğollar’a bağlı olarak bir süre daha varlığını sürdürmüştür. Bu süreçte bazı merkezlere valiler atanmıştır. Kırşehir’e de 1261 yılında Nureddin Cibril bin Cacabey vali olarak görevlendirilmiştir(ŞAHİN, İ., 2002: 481-482). Moğol-İlhanlı etkilerinin sürdüğü bu devirde Kırşehir’in simgesi olan Cacabey Medresesi (1272) ve 1260- 65 yılları arasında Kırşehir Melik Gazi Türbesi yapıldı. Bu yapılar Anadolu Selçuklu yapı tipinde olsa da İlhanlı etkileri de görülmektedir. Konumuz kapsamında incelenen iki cami örneği de değişimlere uğramış yapılardır. Fakat üzerlerinde Selçuklu döneminden kalma unsurlar barındırmaktadır. Bu süslemeler de karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Yine konumuz sınırları içerisinde, Beylikler döneminde yapılmış olan Aşık Paşa Türbesi(1332) diğer tüm örneklerden süsleme olarak ayrılmaktadır.

Sonuç olarak incelediğimiz bu yedi yapı arasında en yoğun ve göze çarpan süslemeler Cacabey Medresesi ve Türbesi’ne aittir. Medrese mimari elemanlarından taç kapı üzerinde iki ve üç boyutlu taş süslemeler önem arz etmektedir. Türbenin kuzey penceresi ve yapının payandalarında da süsleme

yoluna gidilmiştir. Batıdaki bir payandayı saymazsak süslemeler medresenin kuzey cephesinde toplanmaktadır. Girişin bulunduğu bu cephenin belirgin tutulması, diğer Anadolu Selçuklu örneklerinde de sıkça görülen bir uygulamadır. İç süslemelere bakıldığı zaman mihrapta yarım kalmış bir süsleme dikkati çeker. Bunun yanında ana eyvan köşelerindeki boğumlu sütunlar ve türbe giriş kapısı diğer süslemeli noktalardandır. Bu ve diğer yapılarda bitkisel ve geometrik taş süslemeler bol miktarda bulunurken hiç figürlü süslemeye rastlanmamıştır.

Diğer yapılar süsleme yoğunluğu bakımından sıralanacak olursa en süslemeli örnek Alaeddin Camisi -taç kapısı- sonrasında Aşık Paşa Türbesi ve Melik Gazi Türbesi gelmektedir. En az süslemeli olan yapı ise Fatma Hatun Türbesi’dir.

Yapılan bu tez çalışması sonucunda, Kırşehir’de Türk süsleme sanatının önemli evrelerinden olan Anadolu Selçuklu ve Beylikler döneminden bazı yapılar incelenmiştir. Kapsam bakımından Kırşehir merkezdeki yedi yapının taş süslemeleri ele alınmıştır. Süslemeler Katalog bölümünde tanımlanmış, sonraki bölümde Anadolu genelindeki örneklerle karşılaştırılmış ve değerlendirme bölümünde süslemeler türlerine göre tek tek tasnif edilerek analiz edilmeye çalışılmıştır. Çalışmamız, Orta Anadolu’da yer alan Kırşehir ilindeki bazı yapılarda görülen Türk süsleme sanatı örneklerinden yansımalar sunmaktadır.

KAYNAKÇA

BAKIRER, Ömür, Onüç ve Ondördüncü Yüzyıllarda Anadolu Mihrapları, Ankara, 1976.

DİEZ, Ernst, “Endosmos’lar” Felsefe Arkivi II, İstanbul 1947, s. 221-229. DOĞANAY, Aziz, (Editör: Selçuk Mülayim), “Taş İşçiliği ve Profiller”, Bir Şaheser Süleymaniye Külliyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2007, s. 151-188.

DOĞANAY, Aziz, “Tezyinat” maddesi, T.D.V. İslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı, Ankara, 1999, Cilt: 41, s. 79-83.

DURAN, Remzi, “Türk Süsleme Sanatlarının Ortak Motifi Nevruz Çiçeği”, Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, Sayı: 2, İzmir, 1997, s. 125-171.

DURSUN, Şükrü, Anadolu Selçuklu Kervansarayları’nda Süsleme, Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, 2016.

EYİCE, Semavi, “Aşık Paşa Türbesi” maddesi, Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt: 4, İstanbul, 1991, s. 5.

EYİCE, Semavi, “Cacabey Medresesi” maddesi, Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt: 6, İstanbul, 1992, s. 539-541.

GÜNÜÇ, Fevzi, XV. - XX. Yüzyıl Osmanlı Dini Mimarisinde Celi Sülüs Hattı Uygulama ve Teknikleri, Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, 1991.

KARADAŞ, Şükriye, Anadolu Selçuklu Mimarisinde Bitkisel Bezeme Unsurları, Doktora Tezi, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, 2011.

KARAHAN, Recai, Kırşehir’de Türk Devri Yapıları, Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Lisans Tezi, Konya, 1989.

KARAHAN, Recai, Kırşehir İlinde 15. Yüzyıla Kadar Olan Dini Yapılar, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, 1992.

KARPUZ, Haşim, Anadolu Selçuklu Mimarisi, Konya, 2004.

KUBAN, Doğan, Çağlar Boyunca Türkiye Sanatının Anahatları, İstanbul, 2004.

KURAN, Aptullah, Anadolu Medreseleri, Ankara, 1969.

MÜLAYİM, Selçuk, Anadolu Türk Mimarisinde Geometrik Süslemeler, Ankara, 1982.

MÜLAYİM, Selçuk, “Selçuklu Palmet Motiflerinin Tipolojisi”, Anadolu, S. XX, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayını, Ankara, 1984, s.141-153.

ÖGEL, Semra, Anadolu Selçukluları’nın Taş Tezyinatı, Ankara, 1966. ÖGEL, Semra, Anadolu’nun Selçuklu Çehresi, İstanbul, 1994.

ÖNEY, Gönül, Anadolu Selçuklu Mimarisinde Süsleme ve El Sanatları, Ankara, 1978.

ÖNEY, Gönül, Beylikler Devri Sanatı 14-15. Yüzyıl (1300-1453), Ankara, 2007.

ÖNKAL, Hakkı, Anadolu Selçuklu Türbeleri, Ankara, 1996.

ÖZBEK, Yıldıray, Erken Osmanlı Mimarisinde Taş Süsleme, Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 1999.

SAYILI, A. ; RUBEN, W., “Türk Tarih Kurumu Adına Kırşehir’de Cacabey Medresesinde Yapılan Araştırmanın İlk Kısa Raporu”, Belleten Dergisi, Cilt: 11, Sayı: 44, Ankara, 1947, s. 673-691.

SÖZEN, Metin, Anadolu Selçuklu Medreseleri II, İstanbul, 1972. SÖZEN, Metin; TANYELİ, Uğur, Sanat Kavram ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul, 1986.

ŞAHİN, Hasan, Geçmişten Bugüne Kırşehir, Ankara, 2007.

ŞAHİN, İlhan, “Kırşehir” maddesi, Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt: 25, İstanbul, 2002, s. 481-485.

ŞİMŞEK, Ahmet, Cacabey ve Medresesi, Kırşehir, 2006.

ŞİMŞİR, Zekeriya, Konya’daki Selçuklu Mimarisinde Rumi Motifi, Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, 2002.

TARIM, Cevat Hakkı, Kırşehir Tarihi, Kırşehir, 1938.

TAY, Lokman, Kırşehir (Merkez) Türbeleri, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2010.

TAYANÇ, Muin Memduh, “Osmanlı Türklerinde Taş Rozas ve Rozetler”, Türk Tarih Kongresi, Ankara, 1967, s. 487-489.

TUNCER, Orhan Cezmi, Anadolu Kümbetleri, Ankara, 1986

TURAN, Osman, Selçuklular Tarihi ve Türk İslam Medeniyeti, İstanbul, 1969.

TURANİ, Adnan, Sanat Terimleri Sözlüğü, Ankara, 1975.

ÜLGEN, Ali Saim, “Kırşehir’de Türk Eserleri”, Vakıflar Dergisi, Sayı: 2, Ankara, 1942, s. 254-256.

ÜNAL, Rahmi Hüseyin, Osmanlı Öncesi Anadolu Türk Mimarisinde Taç Kapılar, İzmir, 1982.

YAVUZ, Şeyda, Süsleme Sanatlarında Rumi Motifi ve Tarihsel Gelişimi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2008.

Benzer Belgeler