• Sonuç bulunamadı

Kırşehir merkez Türk devri yapılarında taş süsleme (13-4.yüzyıl)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kırşehir merkez Türk devri yapılarında taş süsleme (13-4.yüzyıl)"

Copied!
157
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SANAT TARİHİ ANABİLİM DALI

SANAT TARİHİ BİLİM DALI

KIRŞEHİR MERKEZ TÜRK DEVRİ YAPILARINDA

TAŞ SÜSLEME (13-14. Yüzyıl)

Yunus ASLAN

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

Prof. Dr. Ali BAŞ

(2)
(3)
(4)

ÖNSÖZ

Anadolu coğrafyası birçok medeniyete ev sahipliği yaptığı için sanatın en çok çeşitlilik gösterdiği yerlerden birisidir. 11. - 13. yüzyılları arasında burada hüküm süren Anadolu Selçuklu Devleti belli bir süreç içerisinde kendi sanat üslubunu oluşturmayı başarmıştır. Bu devletin sanat eserleri daha çok mimari üzerinde yoğunlaşmaktadır. Doğal olarak yapıların süslemeleri, üslubu anlama noktasında öne çıkmaktadır. Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmasıyla beylikler devri başlamıştır. Bu dönem geçiş niteliğinde olduğu için sanat belli bir üslup oluşturamamıştır. Fakat sanat ve mimari yine gelişmeye devam etmiştir. Bu dönemin yapılarında da kayda değer süslemeler göze çarpar. Bu iki dönemin süslemelerinin bölge bölge yahut toplu olarak incelenmesi önem arz etmektedir.

Hazırladığımız tez çalışması Kırşehir il merkezindeki, Anadolu Selçuklu ve Beylikler dönemlerine ait yapıların taş süslemelerini içermektedir. Başta Cacabey Medresesi olmak üzere bölgedeki yapıların taş süslemelerinin detaylı incelemeleri yapılmış ve Anadolu genelindeki örneklerle karşılaştırılmıştır. Yapmış olduğumuz çalışma ile Kırşehir’deki Türk süsleme sanatının önemli bir bölümünü oluşturan taş süslemenin toplu bir şekilde tanıtımını amaçlanmıştır.

Konu seçimi ve yapılan çalışmanın her sürecinde benden yardımlarını esirgemeyen sayın hocam ve danışmanım Prof. Dr. Ali BAŞ’a teşekkür ediyorum. Fikirleri ile çalışmam sırasında bana yol gösteren Sayın Arş. Gör. Dr. Şükrü DURSUN’a teşekkürü bir borç bilirim. Çalışmamda yer alan bazı çizimleri kullanılması hususunda gerekli izni veren Kayseri Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne, desteklerinden dolayı değerli arkadaşlarım Mevlüt Anıl FİDAN ve Selman ŞAHİN’e teşekkür ederim. Ayrıca çalışmam ve eğitim sürecim boyunca maddi ve manevi olarak yanımda olan aileme özverilerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum.

Yunus ASLAN Aralık-2018

(5)

Ö ğ re n c in

in Adı Soyadı Yunus ASLAN

Numarası 174204001012

Ana Bilim / Bilim

Dalı Sanat Tarihi

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Prof. Dr. Ali BAŞ

Tezin Adı Kırşehir Merkez Türk Devri Yapılarında Taş Süsleme (13-14. Yüzyıl)

ÖZET

Bu tez çalışmasında, Kırşehir il merkezinde bulunan 13-14. yy. tarihleri arasında inşa edilmiş olan mimari yapıların taş süslemeleri incelenmiştir. Çalışma kapsamında iki cami, dört türbe ve bir medrese olmak üzere yedi örnek incelenmiştir. Yapılardan birisi Beylikler, diğer altısı ise Anadolu Selçuklu devrine aittir. Yapılan çalışma bahsi geçen yapıların taş süslemelerinin ayrıntılı olarak incelenmesini ve analizini içermektedir.

Birinci bölüm “Giriş” bölümü olup, bu başlık altında: Konunun Tanımı, Sınırları ve Önemi, Yöntem, Konu İle İlgili Yayın ve Araştırmalar, Kırşehir Tarihçesi ve 13-14. Yüzyıl Taş Süslemeciliği gibi konular ele alınmıştır.

İkinci bölüm tezin asıl konusunun işlenmiş olduğu bölümdür. “Kırşehir Merkez Türk Devri Yapılarında Taş Süsleme (13-14. Yüzyıl)” başlığı altında yapıların süsleme özellikleri tanımlanmıştır. Yapılar kendi başlıkları altında kronolojik olarak verilmiştir. Bu kronolojik sıralamada, yapıların ilk inşa tarihleri göz önünde bulundurulmuştur. Yapı süslemeleri tanımlanırken yapının dışından içine doğru ilerleyen bir sıra izlenmiştir. Gerekli görülen noktalarda kaynaklara başvurulmuş ve bu kaynaklara dipnotlarla gönderme yapılmıştır. Yapılan incelemeler çizim ve görsellerle desteklenmiştir. Üçüncü bölümde “Karşılaştırma” başlığı adı altında Kırşehir taş süslemelerinin Kırşehir özelinde ve Anadolu çapında benzerlerine değinilmiştir. Dördüncü bölümde süslemeler; “Değerlendirme” ana başlığı altında süsleme türleri bakımından sınıflandırılarak ve analiz edilerek değerlendirilmiştir.

Beşinci bölüm ise “Sonuç” kısmıdır. Bu bölümde konu tümüyle özetlenerek senteze ulaşılmıştır.

(6)

Ö ğ re n c in in

Adı Soyadı Yunus ASLAN

Numarası 174204001012

Ana Bilim / Bilim

Dalı Sanat Tarihi

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı

Prof. Dr. Ali BAŞ

Tezin İngilizce

Adı The Stone Ornaments of Turkish Period Builds in Kırşehir Central (13-14.Century)

SUMMARY

In this thesis, has been examined the stone decorations of architectural structures built between 13th-14th centuries in downtown Kırşehir. İn scope of work were examined two mosques, four tombs and a madrasa total seven samples . One of the buildings belongs to the principalities and the other six belong to the Anatolian Seljuk period.The study includes detailed analysis and investigation of the stone decorations of the mentioned buildings.

First chapter, Introduction section, under this headline: Definition of the subject, Limits and Term, Method, Publications and Researches on the subject, Kirsehir History and 13-14th Century Stone Decoration were discussed.

The second part is the section where the main subject of the thesis is processed.The ornamentation characteristics of the structures were defined under the title of Stone Decoration (13-14 th century) in Kırsehir Central Turkish Period Buildings. The structures are given chronologically under their titles.In this chronological order, the construction dates of the buildings were taken into consideration. While defining the building decorations, a sequence was followed from outside to inside of the building. Resources have been consulted at required points, and references have been referred to with these footnotes.The studies were supported with drawings and visuals. In the the third chapter, the "comparison" title was mentioned in Kırşehir Special and Anatolian-wide similar to the Kirsehir stone decorations. In the forth chapter decorations; It was evaluated and analyzing in terms of material under the evaluation.

The fifth chapter is the ”result“ part. In this section, the synthesis is ummarized completely.

(7)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ... İ ÖZET ... İİ ABSTRACT... İİİ İÇİNDEKİLER ... İV ÇİZİM LİSTESİ ... V FOTOĞRAF LİSTESİ ... Vİİİ 1. GİRİŞ ... 1

1.1.KONUNUN TANIMI,SINIRLARI VE ÖNEMİ ... 1

1.2.YÖNTEM ... 2

1.3.KONU İLE İLGİLİ YAYIN VE ARAŞTIRMALAR ... 3

1.4.KIRŞEHİR TARİHÇESİ ... 6

1.5.13-14.YÜZYIL TAŞ SÜSLEMECİLİĞİ ... 7

2. KIRŞEHİR MERKEZ TÜRK DEVRİ YAPILARINDA ... 9

TAŞ SÜSLEME (13-14. YÜZYIL) ... 9

2.1.LALE CAMİSİ ... 9

2.2.ALAEDDİN CAMİSİ ... 13

2.3.CACABEY MEDRESESI VE TÜRBESI ... 18

2.4.MELİK GAZİ TÜRBESİ... 32

2.5.FATMA HATUN TÜRBESİ ... 35

2.6.AŞIK PAŞA TÜRBESİ ... 36

3. KARŞILAŞTIRMA ... 40 4. DEĞERLENDİRME... 46 4.1. Geometrik Süsleme ... 46 4.2. Bitkisel Süsleme ... 51 4.3. Yazı ... 56 4.4. Yapısal Ögeler ... 58 5. SONUÇ ... 61 KAYNAKÇA... 63 TABLOLAR ÇİZİMLER FOTOĞRAFLAR

(8)

ÇİZİM LİSTESİ

Çizim 1: Lale Camisi mihrabı.

Çizim 2: Lale Camisi mihrabı silme süslemesinden detay. Çizim 3: Lale Camisi mihrabı mukarnaslı kavsarası.

Çizim 4: Lale Camisi mihrabının ilk mukarnaslı kavsara sırasında yer alan gülbezeklerden detay.

Çizim 5: Alaeddin Camisi taç kapısı (Kayseri Vakıflar Bölge Müdürlüğü arşivinden).

Çizim 6: Alaeddin Camisi taç kapı silmeleri (Kayseri Vakıflar Bölge Müdürlüğü arşivinden).

Çizim 7: Alaeddin Camisi taç kapısı dıştan üçüncü silmede yer alan bitkisel süslemeden detay (Kayseri Vakıflar Bölge Müdürlüğü arşivinden).

Çizim 8: Alaeddin Camisi taç kapısı en iç silmede yer alan geometrik süslemeden detay (Kayseri Vakıflar Bölge Müdürlüğü arşivinden).

Çizim 9: Alaeddin Camisi taç kapısı; ilk mukarnas sırasında yer alan gülbezek örneği, kavsara merkezinde yer alan bitkisel süslemeli mukarnas ve taç kapı köşeliklerinde yer alan yazı örneği (Yanlardaki çizimler Kayseri Vakıflar Bölge Müdürlüğü arşivinden).

Çizim 10: Alaeddin Camisi taç kapı yan niş köşeliklerinde yer alan gülbezek ve çarkıfelek süslemeleri (Kayseri Vakıflar Bölge Müdürlüğü arşivinden

düzenlenerek).

Çizim 11: Alaeddin Camisi taç kapı sütunçe başlıklarında yer alan palmet motifleri (Kayseri Vakıflar Bölge Müdürlüğü arşivinden).

Çizim 12: Cacabey Medresesi taç kapısı.

Çizim 13: Cacabey Medresesi taç kapısı köşeliklerinde yer alan geometrik süslemeli gülbezekler.

Çizim 14: Cacabey Medresesi taç kapısı; doğu dış köşesinde yer alan vazo biçimindeki süsleme (soldaki çizim tamamlanmış hali, ortadaki günümüzdeki durumu), batı dış köşede yer alan vazo biçimindeki süsleme(sağdaki çizim).

(9)

Çizim 15: Cacabey Medresesi taç kapısı ana niş köşelerinde yer alan üç boyutlu küre (soldaki çizim), kürenin yanındaki bitkisel süslemeli pano (sağdaki çizim). Çizim 16: Cacabey Medresesi taç kapısı dıştan dördüncü sıra silmenin alt uçlarında yer alan ters mukarnas uygulaması.

Çizim 17: Cacabey Medresesi taç kapı doğu yan nişi.

Çizim 18: Cacabey Medresesi taç kapı doğu yan nişi üzerinde yer alan geometrik süslemeli pano.

Çizim 19: Cacabey Medresesi taç kapı batı yan nişi üzerinde yer alan geometrik süslemeli pano.

Çizim 20: Cacabey Medresesi süslemeli payandaları.

Çizim 21: Cacabey Medresesi payandalarının alt bölümlerinden ayrıntı. Çizim 22: Cacabey Medresesi kapalı avlu mescidi mihrabı.

Çizim 23: Cacabey Medresesi kapalı avlu mescidi mihrabı nişinden detay. Çizim 24: Cacabey Medresesi kapalı avlu mescidi mihrabının sağ alt köşesindeki süslemeli silmelerden detay.

Çizim 25: Cacabey Medresesi kapalı avlu mescidi mihrabı akantus yapraklı sütunçe başlıkları.

Çizim 26: Cacabey Medresesi kapalı avlu ana eyvan köşelerinde yer alan boğumlu sütun örneği.

Çizim 27: Cacabey Medresesi kapalı avlu ana eyvan köşelerinde yer alan boğumlu sütunun bitkisel süslemeli küresi.

Çizim 28: Cacabey Medresesi kapalı avlu doğu eyvanında yer alan türbe giriş süslemesi detayı.

Çizim 29: Cacabey Medresesi kapalı avlu doğu eyvanında yer alan türbe giriş süslemesi.

Çizim 30: Cacabey Türbesi kuzey penceresi.

Çizim 31: Cacabey Türbesi kuzey penceresi sütunçesi ve silme süslemeleri. Çizim 32: Cacabey Türbesi kuzey penceresi dıştan birinci silmede yer alan “M” biçimli süsleme detayı.

Çizim 33: Cacabey Türbesi kuzey penceresi silme süslemelerinden detay. Çizim 34: Cacabey Türbesi kuzey penceresi akantus yapraklı sütunçe başlığı.

(10)

Çizim 35: Melik Gazi Türbesi giriş süslemeleri.

Çizim 36: Melik Gazi Türbesi cephe köşelerinde yer alan meander süslemesi. Çizim 37: Melik Gazi Türbesi girişi dıştan birinci silmede yer alan bitkisel süsleme.

Çizim 38: Melik Gazi Türbesi girişi dıştan ikinci silmede yer alan bitkisel süsleme.

Çizim 39: Melik Gazi Türbesi girişi sütunçesinde yer alan geometrik süsleme. Çizim 40: Fatma Hatun Türbesi saçak süslemesi.

Çizim 41: Aşık Paşa Türbesi ön cephe penceresi (Kayseri Vakıflar Bölge Müdürlüğü arşivinden).

Çizim 42: Aşık Paşa Türbesi taç kapısı (Kayseri Vakıflar Bölge Müdürlüğü arşivinden).

Çizim 43: Aşık Paşa Türbesi taç kapı kavsarası altında yer alan palmet süslemeleri.

Çizim 44: Aşık Paşa Türbesi taç kapı basık kemerinde yer alan geçmeli süsleme (Kayseri Vakıflar Bölge Müdürlüğü arşivinden).

(11)

FOTOĞRAF LİSTESİ

Fotoğraf 1: Lale Camisi genel görünüş. Fotoğraf 2: Lale Camisi harimi.

Fotoğraf 3: Lale Camisi mihrabı.

Fotoğraf 4: Lale Camisi mihrabı yarım yıldız ve geometrik süslemeli silmeleri. Fotoğraf 5: Lale Camisi mihrabı silmelerinden ayrıntı.

Fotoğraf 6: Lale Camisi mihrabı mukarnaslı kavsarası.

Fotoğraf 7: Lale Camisi mihrabı ilk mukarnas sırasında yer alan gülbezekler. Fotoğraf 8: Lale Camisi giriş üst eşiği.

Fotoğraf 9: Lale Camisi giriş üst eşiğinden ayrıntı. Fotoğraf 10: Alaeddin Camisi genel görünüş. Fotoğraf 11: Alaeddin Camisi taç kapısı.

Fotoğraf 12: Alaeddin Camisi taç kapı süslemeli silmeleri.

Fotoğraf 13: Alaeddin Camisi taç kapısı dış köşelerdeki sütunçe üzerindeki geometrik süsleme.

Fotoğraf 14: Alaeddin Camisi taç kapısı dıştan ikinci (bitkisel süslemeli) silmesi. Fotoğraf 15: Alaeddin Camisi taç kapısı dıştan ikinci silmede yer alan farklı bitkisel süsleme.

Fotoğraf 16: Alaeddin Camisi taç kapısı dıştan dördüncü (geçmeli deltoid süslemeli) silmesi.

Fotoğraf 17: Alaeddin Camisi taç kapısı dıştan beşinci (geçmeli kırık deltoid süslemeli) silmesi.

Fotoğraf 18: Alaeddin Camisi taç kapı mukarnaslı kavsarası.

Fotoğraf 19: Alaeddin Camisi taç kapısı palmet süslemeli sütunçe başlığı. Fotoğraf 20: Alaeddin Camisi taç kapı kavsara köşeliğinde yer alan “Allah” yazısı.

Fotoğraf 21: Alaeddin Camisi taç kapı kavsarası ilk mukarnas sırasında yer alan gülbezek.

(12)

Fotoğraf 22: Alaeddin Camisi taç kapı kavsarasının merkezinde yer alan bitkisel süslemeli mukarnas.

Fotoğraf 23: Alaeddin Camisi taç kapı doğu (soldaki fotoğraf) ve batı (sağdaki fotoğraf) yan nişleri.

Fotoğraf 24: Alaeddin Camisi taç kapı yan nişlerinin geometrik süslemeli silmesi. Fotoğraf 25: Alaeddin Camisi taç kapı doğu yan nişi köşeliklerinde yer alan çarkıfelek motifleri.

Fotoğraf 26: Alaeddin Camisi taç kapı batı yan nişi köşeliklerinde yer alan gülbezek motifleri.

Fotoğraf 27: Cacabey Medresesi ve Türbesi genel görünüş.

Fotoğraf 28: Cacabey Medresesi taç kapı ve türbesi kuzey cephesi. Fotoğraf 29: Cacabey Medresesi taç kapısı (Hikmet Karaaslan’dan). Fotoğraf 30: Cacabey Medresesi taç kapı dış köşelerinde yer alan burmalı sütunçeler.

Fotoğraf 31: Cacabey Medresesi taç kapı dış köşelerinde yer alan vazo

biçimindeki süslemeler (Sağdaki fotoğraf taç kapının batı köşesinde, soldaki ise doğu köşesinde yer alır).

Fotoğraf 32: Cacabey Medresesi taç kapı mukarnaslı kavsarası.

Fotoğraf 33: Cacabey Medresesi taç kapı mukarnaslı kavsarası alttan görünüşü. Fotoğraf 34: Cacabey Medresesi taç kapı kavsara köşeliklerinde yer alan geometrik süslemeli gülbezekler.

Fotoğraf 35: Cacabey Medresesi taç kapısı dıştan dördüncü sıra silmenin alt uçlarındaki ters mukarnas uygulaması.

Fotoğraf 36: Cacabey Medresesi taç kapısı ana niş köşelerinde yer alan kaval silmeler.

Fotoğraf 37: Cacabey Medresesi taç kapısı ana niş köşelerinde yer alan üç boyutlu küreler.

Fotoğraf 38: Cacabey Medresesi taç kapısı ana niş köşelerinden sarkan üç boyutlu küreler ve bitkisel süslemeli panolar.

(13)

Fotoğraf 40: Cacabey Medresesi taç kapı batı yan nişi üzerinde yer alan geometrik süslemeli pano.

Fotoğraf 41: Cacabey Medresesi taç kapı doğu yan nişi, üzerinde yer alan geometrik süslemeli pano ve giriş sövelerindeki mukarnaslı konsol. Fotoğraf 42: Cacabey Medresesi kuzeydoğu köşede yer alan payanda süslemeleri.

Fotoğraf 43: Cacabey Medresesi kuzeybatı köşede yer alan payanda süslemeleri. Fotoğraf 44: Cacabey Medresesi batı cephe ortasında yer alan payanda

süslemeleri.

Fotoğraf 45: Cacabey Medresesi batı cephede yer alan kaval ve oluk silmeler. Fotoğraf 46: Cacabey Medresesi kapalı avlu ve mescit (güney) eyvanından genel görünüş.

Fotoğraf 47: Cacabey Medresesi mescit mihrabı.

Fotoğraf 48: Cacabey Medresesi mihrap mukarnaslı kavsarası. Fotoğraf 49: Cacabey Medresesi mihrap sütunçeleri.

Fotoğraf 50: Cacabey Medresesi mihrap akantus yapraklı çifte sütunçe başlıkları. Fotoğraf 51: Cacabey Medresesi mihrabının sağ alt köşesinde yer alan yarım kalmış süsleme silmeleri.

Fotoğraf 52: Cacabey Medresesi ana eyvan köşelerine yerleştirilmiş olan boğumlu sütunlardan doğudaki örnek.

Fotoğraf 53: Cacabey Medresesi : Cacabey Medresesi ana eyvan köşelerine yerleştirilmiş olan boğumlu sütunlardan batıdaki örnek.

Fotoğraf 54: Cacabey Medresesi aynı sütunların üzerinde yer alan bitkisel süslemeli küre.

Fotoğraf 55: Cacabey Medresesi aynı sütunların mukarnaslı başlığından detay. Fotoğraf 56: Cacabey Medresesi kapalı avlu oda girişleri.

Fotoğraf 57: Cacabey Medresesi giriş eyvanının iç kısmında yer alan dilimli alan. Fotoğraf 58: Cacabey Medresesi kubbesi.

Fotoğraf 59: Cacabey Türbesi genel görünüş. Fotoğraf 60: Cacabey Türbesi kuzey penceresi.

(14)

Fotoğraf 62: Cacabey Türbesi kuzey pencere kavsarası ve akantus yapraklı sütunçe başlıkları.

Fotoğraf 63: Cacabey Türbesi, medresenin doğu eyvanında yer alan fevkani girişi.

Fotoğraf 64: Cacabey Türbesi girişi çerçeveleyen süslemeli silme. Fotoğraf 65: Cacabey Türbesi girişi bitkisel süslemeleri.

Fotoğraf 66: Cacabey Türbesi girişinin sağ alt köşede yer alan büyük palmet motifi.

Fotoğraf 67: Melik Gazi Türbesi genel görünüş. Fotoğraf 68: Melik Gazi Türbesi üst örtüsü. Fotoğraf 69: Melik Gazi Türbesi penceresi.

Fotoğraf 70: Melik Gazi Türbesi cephe köşelerinde yer alan meander motifi. Fotoğraf 71: Melik Gazi Türbesi girişi.

Fotoğraf 72: Melik Gazi Türbesi giriş mukarnaslı kavsarası.

Fotoğraf 73: Melik Gazi Türbesi giriş süslemeli silmeleri. (Alttan birinci, sütunçe süslemesi; alttan ikinci ve üçüncü, bitkisel süslemeler)

Fotoğraf 74: Melik Gazi Türbesi meander motifinden detay. Fotoğraf 75: Fatma Hatun Türbesi genel görünüşü.

Fotoğraf 76: Fatma Hatun Türbesi üst örtü ve saçakları. Fotoğraf 77: Fatma Hatun Türbesi girişi ve silmeleri.

Fotoğraf 78: Fatma Hatun Türbesi saçaklarında bulunan zikzak motifleri. Fotoğraf 79: Aşık Paşa Türbesi genel görünüş.

Fotoğraf 80: Aşık Paşa Türbesi kubbesi.

Fotoğraf 81: Aşık Paşa Türbesi kuzey ve doğu cepheleri. Fotoğraf 82: Aşık Paşa Türbesi taç kapısı.

Fotoğraf 83: Aşık Paşa Türbesi sütunçe ve silmeleri. Fotoğraf 84: Aşık Paşa Türbesi sütunçe kaidesinden detay. Fotoğraf 85: Aşık Paşa Türbesi basık kemer süslemeleri.

Fotoğraf 86: Aşık Paşa Türbesi istiridye kabuğu formundaki kavsarası ve çapraz düğüm motifleri.

(15)

Fotoğraf 88: Aşık Paşa Türbesi kavsara altında yer alan bitkisel süslemeli pano. Fotoğraf 89: Aşık Paşa Türbesi batı cephe penceresi.

(16)

1. GİRİŞ

1.1. Konunun Tanımı, Sınırları ve Önemi

Bu çalışma Kırşehir il merkezinde bulunan Anadolu Selçuklu ve Beylikler Dönemi’ne ait mimari yapıların taş süslemelerini kapsamaktadır. Çalışma için dönem özelliklerini genel anlamda özgün olarak koruyabilmiş yapılar ele alınmış, bunun yanı sıra, mimarisi değişmiş fakat süslemeli elamanları yeni yapıda kullanılmış örnekler de çalışma kapsamına dahil edilmiştir. Konu ile ilgili olarak Kırşehir il merkezinde bulunan iki cami, dört türbe ve bir medrese olmak üzere yedi yapıdaki süslemeler incelenmiştir. Süslemeli dört türbe içerisinden Cacabey’e ait olan eser, Cacabey Medresesi’nin bir bölümünü teşkil ettiği için ayrı başlıkta ele alınmadan, medresedeki süslemelerin anlatımında bir bütün içerisinde değerlendirilmiştir.

Yapılar üzerindeki süsleme özelliği gösteren noktalar ayrıntılı olarak tanımlaması yapılarak, önce kendi içerisinde değerlendirilerek, Anadolu sınırları içerisinde yer alan yapılardaki benzer süslemelerle karşılaştırılmıştır.

Konumuz üç noktada sınırlandırılmıştır. Bunlar dönem, bölge ve süsleme türüdür. Anadolu Selçuklu Dönemi ve Beylikler Dönemi’nde inşa edilen Kırşehir merkezdeki yapıların taş süslemeleri araştırmamızın çerçevesini belirlemektedir.

Anadolu Selçuklu Devleti ve Beylikler Dönemi’nde Anadolu coğrafyasında farklı tür ve özelliklerde olmak üzere yapılar inşa edilmiştir. Genelde kullanılan malzeme coğrafi şartlardan dolayı taştır. Bu sebeple yapılan süslemeler de taş malzemede yoğunlaşmaktadır. Türk Sanatı’nın anlaşılması için bu yapı süslemelerinin incelenmesi ve araştırılması gerekmektedir.

Konu ile ilgili araştırmalara bakıldığında, yapıların bir örnek üzerinden ya da çok genel bir çalışmanın parçası olarak araştırıldığı görülmüştür. Bizim çalışmamız bu yapı süslemelerinin bir arada ve analiz edilerek incelenmesi bakımından önemlidir.

(17)

1.2. Yöntem

Bu çalışmada Kırşehir merkezde bulunan yedi farklı mimari yapıdaki taş süslemeler incelenmiştir. Bölgede daha önce doğrudan süsleme ile ilgili bir çalışma yapılmadığı için bu bölgenin taş süslemelerinin incelenmesi fikri oluşmuştur. Danışman nezaretinde çalışmanın konusu belirlendikten sonra ilk alan çalışması yapılarak süsleme barındıran yapılar tespit edilerek, gerekli görülen sınırlandırmalar yapılmıştır İlgili kütüphane kaynakları araştırılıp, incelendikten sonra ikinci aşamada saha çalışması yapılarak, yapılar genelden özele ayrıntılı olarak fotoğraflanmıştır. Yapılacak olan çizimler için klasik yöntemde ölçüler alınmış ve gerekli görülen noktalarda ölçekli fotoğraflar çekilmiştir. Daha sonra alınan ölçü ve fotoğraflar eşliğinde bilgisayar ortamında süsleme çizimleri yapılmıştır. Bazı yapıların çizimleri Kayseri Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden temin edilmiştir. Ardından tüm bu materyaller ve yayınlar eşliğinde tez yazım işlemine başlanmış ve danışmanın da görüşlerine başvurularak yazım işlemi tamamlanıp sonuca ulaşılmıştır.

Bu çalışma beş bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde konunun tanımı ve önemine, kullanılan yöntemlere, kaynaklara, Kırşehir tarihine ve kısaca 13-14. yy. taş süslemeciliğine değinilmiştir.

İkinci bölümde ilgili başlıklar altında her bir yapı üzerindeki süslemeler kronolojik sıralamada ayrıntılı olarak tanımlanmıştır. Kronolojik sıralamada da yapıların ilk inşa tarihleri göz önünde bulundurulmuştur. Yapı süslemeleri tanımlanırken yapının dışından içine doğru ilerleyen bir sıra gözetilmiştir. Yapılar incelenirken “İnceleme Tarihi, Çizim Numarası, Fotoğraf Numarası, Yapım Tarihi, Yaptıran, Ustası, Bulunduğu Yer” gibi başlıklardan sonra yapıların genel özelliklerine birkaç paragraf içerisinde kısaca değinilmiştir. Devamında yapıların taş süslemeleri incelenip tanımlanmıştır. Gerekli görülen noktalarda kaynaklara başvurulmuş ve bu kaynaklara dipnotlarla gönderme yapılmıştır. Yapılan incelemeler çizim ve görsellerle desteklenmiştir. Metin içerisinde bu çizim ve görsellere atıf yapılmıştır.

(18)

Üçüncü bölümde “Karşılaştırma” başlığı adı altında Kırşehir taş süslemelerinin Kırşehir özelinde ve Anadolu çapında benzerlerine değinilmiştir. Dördüncü bölümde süslemeler; “Değerlendirme” ana başlığı altında süsleme türleri bakımından sınıflandırılarak ve analiz edilerek değerlendirilmiştir.

Beşinci bölüm olan “Sonuç” bölümünde ise konu özetlenmiştir. Ardından örnekler hakkında bazı yorumlar yapılarak sonuca ulaşılmıştır.

1.3. Konu İle İlgili Yayın Ve Araştırmalar

Yapılan tez çalışmasında, süslemelerin tanımlamaları için terim kullanımları noktasında ve değerlendirme bölümünün genel şablonu için Dr. Şükrü DURSUN’un “Anadolu Selçuklu Kervansaraylarında Süsleme” adlı doktora tezinden faydalanılmıştır. Bu doktora tezi katalogunda bizim örneklerimize benzer süsleme kompozisyonları mevcuttur. Gülbezek, mukarnas, bitkisel ve geometrik kompozisyonlar buradaki tanımlamalardan yola çıkılarak incelenmiştir (DURSUN, 2016).

Anadolu Selçuklu süslemesi ile ilgili olarak genel bilgiler için; Gönül ÖNEY’in “Anadolu Selçuklu Mimarisinde Süsleme ve El Sanatları” adlı kitabından (ÖNEY, 1978); Beylikler Dönemi sanatı ile ilgili genel bilgiler için de yine Gönül ÖNEY’in “Beylikler Devri Sanatı 14-15. Yüzyıl (1300-1453)” adlı kitabından (ÖNEY, 2007) yararlanılmıştır. Bu bilgilere “13-14. Yüzyıl Taş Süslemeciliği” başlığı altında yer verilmiştir.

Kırşehir tarihçesi hususunda Hasan ŞAHİN’in “Geçmişten Bugüne Kırşehir” adlı kitabından (ŞAHİN, H., 2007); İlhan ŞAHİN’in İslam Ansiklopedisi’nde yer alan “Kırşehir” maddesinden (ŞAHİN, İ., 2002: 481-485) ve Cevat Hakkı TARIM’ın Kırşehir Tarihi adlı kitabından (TARIM, 1938) faydalanılmıştır.

Süslemeler tanımlanmadan önce cami yapıları hakkında genel ve mimari bilgiler için; Ali Saim ÜLGEN’in Vakıflar Dergisi’nde yayımlanan “Kırşehir’de Türk Eserleri” adlı makalesinden (ÜLGEN, 1942), Hasan ŞAHİN’in “Geçmişten Bugüne Kırşehir” adlı kitabından (ŞAHİN, H., 2007); İlhan ŞAHİN’in İslam

(19)

Ansiklopedisi’nde yer alan “Kırşehir” maddesinden (ŞAHİN, İ., 2002: 481-485) yararlanılmıştır. Ayrıca Recai KARAHAN’ın “Kırşehir’de Türk Devri Yapıları” isimli lisans tezi de kullanılmıştır (KARAHAN, 1987).

Cacabey Medresesi’nin yapımı ve mimari özellikleri için Aptullah KURAN’ın “Anadolu Medreseleri” (KURAN, 1969) , Metin SÖZEN’in “Anadolu Selçuklu Medreseleri” (SÖZEN, 1972) gibi medreseler için ana kaynak niteliğindeki eserler incelenmiş ve gerekli kısımlar kullanılmıştır.

Yine Cacabey Medresesi hakkında genel bilgiler için Semavi EYİCE’nin İslam Ansiklopedisi’nde yer alan “Cacabey Medresesi” maddesinden; Ali Saim ÜLGEN’in Vakıflar Dergisi’nde yayımlanan “Kırşehir’de Türk Eserleri” adlı makalesinden (ÜLGEN, 1942); Haşim KARPUZ’un “Anadolu Selçuklu Mimarisi” kitabından (KARPUZ, 2004) ve Ahmet ŞİMŞEK’in “Cacabey ve Medresesi” kitabından (ŞİMŞEK, 2006) faydalanılmıştır. Medresenin rasat kuyusu kazısı ile ilgili bilgiler için ise Aydın SAYILI ve Walter RUBEN’in ortak çalışması olan “Türk Tarih Kurumu Adına Kırşehir’de Cacabey Medresesinde

Yapılan Araştırmanın İlk Kısa Raporu” adlı makale kullanılmıştır (SAYILI;

RUBEN, 1947: 673-691).

Türbeler başlığı altında, örnekler incelenirken türbelerin tarihlendirmesi ve genel özellikleri ile ilgili bilgiler Hakkı ÖNKAL’ın “Anadolu Selçuklu Türbeleri” eserinden (ÖNKAL, 1996) alınmıştır. Aşık Paşa Türbesi ile ilgili genel bilgiler ve türbenin tarihlendirilmesi konusunda Semavi EYİCE’nin İslam Ansiklopedisi’nde yer alan “Aşık Paşa Türbesi” maddesi (EYİCE, 1991: 5) kullanılmıştır. Türbeler ile ilgili diğer başvurulan kaynaklar ise Orhan Cezmi TUNCER’in “Anadolu Kümbetleri” (TUNCER, 1986) kitabı ile Lokman TAY’ın “Kırşehir (Merkez) Türbeleri” (TAY, 2010) isimli yüksek lisans tezidir.

Bazı terimlerin tanımları ile ilgili bilgiler için; Metin SÖZEN ve Uğur TANYELİ’nin “Sanat Kavram ve Terimleri Sözlüğü” kitabı (SÖZEN ve TANYELİ, 1986) ve Adnan TURANİ’nin “Sanat Terimleri Sözlüğü” kitabından (TURANİ, 1975) yararlanılmıştır.

Palmet motifi ve tipolojisi hususunda Selçuk MÜLAYİM’in “Selçuklu Palmet Motiflerinin Tipolojisi” adlı makalesinden faydalanılmıştır (MÜLAYİM,

(20)

1984: 141-153). Geometrik süslemeler ile ilgili ayrıntılı bilgiler için yine Selçuk MÜLAYİM’in “Anadolu Türk Mimarisinde Geometrik Süslemeler” adlı eseri bize fikirler vermiştir (MÜLAYİM, 1982).

Değerlendirme bölümünde bazı terimlerin tanımı ve içeriği hakkında aldığımız bilgiler için Zekeriya ŞİMŞİR’in “Konya’daki Selçuklu Mimarisinde Rumi Motifi” adlı doktora tezinden (ŞİMŞİR, 2002), Şeyda YAVUZ’un “Süsleme Sanatlarında Rumi Motifi ve Tarihsel Gelişimi” adlı yüksek lisans

tezinden (YAVUZ, 2008), Şükriye KARADAŞ’ın “Anadolu Selçuklu

Mimarisinde Bitkisel Bezeme Unsurları” adlı doktora tezinden (KARADAŞ, 2011)

ve Doğan KUBAN’ın “Çağlar Boyunca Türkiye Sanatının Anahatları” adlı

kitabından (KUBAN, 2004) ilgili bölümler kullanılmıştır. Aziz DOĞANAY’ın “Bir Şaheser Süleymaniye Külliyesi” adlı kitapta yayınlamış olduğu “Taş İşçiliği ve Profiller” (DOĞANAY, 2007) bölümünden ve İslam Ansiklopedisi’nde yer alan “Tezyinat” maddesinden (DOĞANAY, 1999)1 taş üzerine motif işleme tekniği ile

ilgili bilgiler alınmıştır.

Nevruz çiçeği motifi ile ilgili olarak Remzi DURAN’ın Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi’nde yayımlanan “Türk Süsleme Sanatlarının Ortak Motifi Nevruz Çiçeği” adlı makalesinden (DURAN: 1997) yararlanılmıştır.

Yapmış olduğumuz çalışmadaki süsleme anlatımları ile ilgili fikir aldığımız kaynaklar; Rahmi Hüseyin ÜNAL’ın “Osmanlı Öncesi Anadolu Türk Mimarisinde Taç Kapılar” kitabı(ÜNAL, 1982); Ömür BAKIRER’in “Onüç ve Ondördüncü Yüzyıllarda Anadolu Mihrapları” kitabı (BAKIRER, 1976); Yıldıray ÖZBEK’in “Erken Osmanlı Mimarisinde Taş Süsleme” adlı doktora tezi (ÖZBEK, 1999) ve Semra ÖGEL’in “Anadolu Selçukluları’nın Taş Tezyinatı” (ÖGEL, 1966) ve “Anadolu’nun Selçuklu Çehresi” (ÖGEL, 1994) kitaplarıdır.

Bazı yapıların2 çizimlerinin temini konusunda ise Kayseri Vakıflar Bölge

Müdürlüğü bünyesinde hazırlanan çizimlerden yararlanılmıştır (Kayseri V.B.M. Arşivi).

1 Bazı terimler hakkında da bu kaynaktan yararlanılmıştır.

(21)

1.4. Kırşehir Tarihçesi

İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan Kırşehir ilinin asıl ismi Kırşehri’dir. Bölgenin coğrafyasından dolayı buraya Kırşehri denilmiştir. İlk olarak Tunç Çağı (M.Ö. 3300-1900/1800) izlerine rastlanmıştır. Ardından Hititler, Frigler, Persler, Makedonya, Kapadokya kralları, Roma ve Bizans idaresine girmiştir (ŞAHİN, İ., 2002: 481). Kırşehir 1071 Malazgirt zaferiyle Anadolu topraklarına katılmıştır. Kutalmışoğlu Süleymanşah fetihleri sırasında Kırşehir’i de ele geçirmiştir (ŞAHİN, H., 2007: 57). Daha sonra Danişment Gazi tarafından fethedilip Sivas, Tokat, Amasya, Çorum, Kayseri gibi şehirlerle beraber Danişmentli beyliğine bağlanmıştır (TARIM, 1938: 20-21). Danişmentlilerin eline geçen şehir 2. Kılıçarslan döneminde tekrar Selçukluların hâkimiyetine girmiştir.

Şehir tahminen 13. yy. başlarında bir kale şehir halini aldı. 1228 yılında Anadolu Selçuklu Hükümdarı 1. Alaeddin Keykubad Şebinkarahisar’ı direnişsiz olarak veren Mengücekli’lerden Muzafferüddin Muhammed bin Behram Şah’a şehri dirlik olarak verdi. Kösedağ Savaşı’nın (1243) ardından Anadolu Moğol-İlhanlı hâkimiyetine girmeye başladı. Bu sırada Kırşehir’in kuzey ve kuzeybatı tarafları göçebe Moğol gruplarının kışlak bölgesi haline geldi ve 1261 yılında Nureddin Cibril bin Cacabey Kırşehir emirliğine atandı. Şehir 14. yy. ortalarında Kırşehir Eretna Beyliği hâkimiyetine, ardından Sivas merkezli devlet kuran Kadı Burhaneddin idaresi altına girmiştir (1389). Timur Anadolu’ya ilk geldiği sıralarda Kırşehir Karamanoğlu Beyliği tarafından yağmalanır. 1398 yılında Kadı Burhaneddin ölünce şehir Osmanlılar’a geçti. 1402 yılında gerçekleşen Ankara Savaşı sonrasında şehir Timur tarafından tekrar Karamanoğulları’na verildi. Daha sonrasında şehir Dulkadiroğlu Beyliği’nin idaresine geçer. Şehrin kesin olarak Osmanlı idaresine geçmesi Fatih Sultan Mehmet’in hükümdarlığının son yıllarına denk gelmektedir. Kırşehir, Sivas ve Erzurum kongreleri sonrasında 24 Aralık 1919 tarihinde Atatürk’ün gelip, büyük bir coşkuyla karşılandığı ve Millî Mücadele öncesinde önemli müzakereler yaptığı yerlerden biri oldu (ŞAHİN, İ., 2002: 481-482).

(22)

1.5. 13-14. Yüzyıl Taş Süslemeciliği

1071 Malazgirt zaferi ile beraber Türk boyları daha yoğun bir şekilde Anadolu’ya gelmeye başlamıştır. Bu süreçte siyasi ve kültürel bütünlük sağlanamamış olsa da yeni topraklarda inşa faaliyetleri başlamıştır. “Erken Devir”3 denilen bu dönemde inşa edilen yapıların süslemeleri, İran (Büyük

Selçuklu) teknikleri ve Anadolu’nun yerli tekniklerinin bir arada kullanılması ile şekillenmiştir (MÜLAYİM, 1982: 20).

Anadolu Selçuklu mimarisinde taş ana malzeme olarak kullanılmıştır. Büyük Selçuklu döneminde İran’da ana malzeme olarak tuğla kullanılıyordu. Özellikle yapıların taç kapılarında öne çıkan taş malzeme, Anadolu Selçukluları tarafından özenle işlenip, bezenmiştir. Bundan başka taş malzeme yapıların mihrap, minber, minare, konsol, kemer, eyvan, tonoz, profil, pencere kemerleri ve sütun başlıkları gibi kısımlarında kullanılmıştır. Dini ve sivil mimari örneklerinin yanında mezar taşları da bu kullanıma örnektir. 13. yy. başlarında süslemeler daha yüzeysel kabartmalıyken, 13. yy.’ın ortasından sonraki dönemde daha derinlikli süslemeler yapılmıştır (ÖNEY, 1978: 12-29).

Mimari yapılarda taş üzerine geometrik, bitkisel ve daha nadir görülen figürlü bezemeler işlenmektedir. İşlenen figürler zemin oyma, motif oyma ve yüzey oyma gibi tekniklerde yapılmıştır. Taş süslemeler yüzeye doğrudan veya bir kalıp yolu ile işlenmektedir. Kalıp yönteminde, -zemin oyma tekniğinde yapılacak olan- süslemenin nakkaş tarafından yapılan çizimi üzerine iğneleme işlemi uygulanmaktadır. Bu işlem kâğıt üzerine motif hatları boyunca delikler açılarak yapılmaktadır. Ardından kömür tozu kullanarak silkme usulüyle zemine aktarılmaktadır. Zeminde nokta nokta görünen hatlar fırça veya kalemle motifin üzerinden geçilerek belirginleştirilip son olarak motif taşa işlenmektedir (DOĞANAY, 1999: 80; DOĞANAY, 2007: 158).

3 Prof. Dr. Selçuk Mülayim, Anadolu Selçuklularının başlangıcından 12. yy. ortalarına kadar

uzayan bu döneme “Erken Devir” adını verirken, Prof. Dr. Oluş Arık bu dönemi “Arkaik” devir olarak adlandırmıştır. Bu bahsedilen devirler süsleme üslubuna göre oluşturulmuş dönemlerdir. (MÜLAYİM, 1982: 20)

(23)

Taş süslemede işleme teknikleri zemin oyma, motif oyma ve kazıma gibi tekniklerdir. Çalışma konumuzu oluşturan Kırşehir merkezdeki Anadolu Selçuklu ve Beylikler dönemine ait mimari eserlerdeki süslemeler, Kırşehir bölgesine özgü sarımtırak renkli taş ve mermer üzerinde işlenmiştir.

Süsleme karakterine bakıldığında mukarnas, rozet, kabara, yıldızlı geometrik kompozisyonlar, yarım ve tam palmetler, volütler, akant yaprakları süslemeyi oluşturan unsurlardandır (ÖNEY, 1978: 12-29).

Anadolu Selçuklu dönemi taş süslemesinin kaynakları; İran’daki tuğla, alçı ve terakota süslemeleri ve yer yer Suriye bölgesindeki Zengi ve Eyyubi etkileri olarak gösterilebilir. Yapılarda renkli taş kullanımı ve Zengi düğümü motifi güney-Suriye bölgesi- etkisinin en belirgin özelliklerindendir. Güney etkisi kendini Beylikler devrinde de gösterir (ÖNEY, 1978: 12-29).

Beylikler döneminde ise Selçuklu geleneği Karamanoğlu Beyliği başta olmak üzere bir süre daha devam ettirilir. Beylikler döneminde taş süslemeye mermer şebekeler, renkli mermer kullanımı ve taş kakma gibi özellikler eklenir. Taş süslemeler yapılarda daha az yer kaplar. Dışarıda taç kapı, sütun başlıkları ve pencere alınlıklarında yer alırken, iç kısımlarda nadir olarak mihraplarda görülür. 15. yy.’da Osmanlı’nın etkisiyle taş süsleme daha sade bir karakter kazanır(ÖNEY, 2007: 29-30).

(24)

2. KIRŞEHİR MERKEZ TÜRK DEVRİ YAPILARINDA TAŞ SÜSLEME (13-14. Yüzyıl)

2.1. Lale Camisi

İnceleme Tarihi: Mart-2018 Çizim Numarası: 1-4 Fotoğraf Numarası: 1-9

Bulunduğu Yer: Kırşehir merkez Medrese Mahallesi / Lale Sokak’ta yer almaktadır.

Yapım Tarihi: 13. yy (ÜLGEN, 1942: 256).

Yaptıran: Yapıda herhangi kitabe bulunmamaktadır. Tarihi kaynaklarda da yaptıranın kim olduğuna dair bilgiye rastlanmamıştır. Ancak, bazı araştırmacılar tarafından caminin Mengücekli Beyliğinden bir lala tarafından yaptırılmış olabileceği ifade edilmektedir (ŞAHİN, H., 2007: 79).

Ustası: Bilinmiyor.

Mimari Özellikleri:

Moloz taş ve yer yer kesme taş ile inşa edilmiş olan cami, kuzey-güney yönünde dikdörtgen planlı olup, harim kısmında art arda sıralı iki kubbe ile örtülüdür. Yapıya kuzey cephesinde baldaken tarzında kubbeli bir mekândan girilmektedir. Yapının süslemeli taş mihrabının yapımına ilişkin bir tarih bulunmamakla birlikte, mihrap Anadolu Selçuklu dönemi özellikleri göstermektedir.

Ali Saim Ülgen Lale Camisinin yapılış amacının belli olmadığından bahsederek, kemerlerin içlerinin örülüp mihrap ve kapı ilave edilerek yapının camiye çevrildiğini belirtmektedir. Ayrıca Ali Saim Ülgen de yapıyı tahminen 13. yüzyıla tarihlendirmektedir (ÜLGEN, 1942: 256).

(25)

Recai Karahan duvar kalıntılarına göre caminin orijinalinde dikine beş sahınlı bir planda olduğunu belirtilmektedir. Karahan yaptığı restitüsyona göre yapıyı Divriği Ulu Camisi planıyla benzeştirmektedir. Plan tipinden ve kemer ayaklarının Selçuklu yapılarına benzerliğinden dolayı yapıyı 13. yy’ın birinci yarısına tarihlemektedir (KARAHAN, 1989: 12).

Lale Camisi Kayseri Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından 2011 yılında restore edilmiştir.

Süsleme:

Cami bünyesinde tespit ettiğimiz taş süslemeler girişin devşirme üst eşiğinde ve mihrap yüzeyinde bulunmaktadır.

Caminin giriş üst eşiği, muhtemelen Kırşehir’deki başka bir Selçuklu yapısından taşınmış bir parçadır. Mermer blok üzerinde bitkisel ve geometrik motifler gözlenir. Motifler konumuz dâhilinde olan Alaeddin Camisi taç kapısındaki motiflerle benzerlik göstermektedir. Ortabağla birleşen rumiler ve kıvrım dallardan oluşan oldukça girişik-girift (DURSUN, 2016: 111) bir kompozisyona sahip süsleme, buradaki taş üzerinde yarıdan kesilmiş olarak gözlemlenmektedir. Diğer silmede ise geometrik olarak birbirine geçmeler yapan oluklu şeritler görülmektedir. Bu geçmelerden kalan boşluklarda beşgen ve kelebek motifli boşluklar oluşmaktadır. Devşirme taş Lale Camisi yenilenirken buraya yerleştirilmiş olmalıdır. Zaten taç kapının da Melik Muzafferiddin Behram Şah (Melik Gazi) Medresesi’ne ait olduğu, ayrıca yıkılmış olan medresenin Lale Camisi yakınlarında olduğu bilinmektedir (Fotoğraf 8-9).

Yapının güney cephesinin doğuya yakın kısmında bulunan mihrap, dikdörtgen şeklinde ana nişe sahiptir. Mukarnas kavsaralı mihrabın köşelikleri sade bırakılmıştır. Mihrap nişi ve kavsarasını ters “U” formunda üç yönden saran üç adet silme bulunur (Çizim 1; Fotoğraf 3).

En dış silme düz bir alandan ve daha içte yarım oluk şeklinde bir silmeden oluşmaktadır.

Dıştan ikinci silme, belli aralıklarla yan yana sıralanmış altı kollu yarım yıldız şeklindeki motif oyma süslemelerden oluşmaktadır. Yarım yıldızlar üç

(26)

kademeli çizgisel hatlardan meydana gelmektedir. Yıldızların yerleşimi köşelerde bozulmaktadır. Bu bozukluk mihrabın olası bir taşınma ya da değiştirilmesinden kaynaklı olmalıdır.

Dıştan üçüncü silme en geniş olan silmedir. Yine ters “U” formundaki silmeye hiç boş yer kalmayacak şekilde geometrik motifler işlenmiştir. Geometrik motif farklı eksenlerde kırılmalar yaparak ilerleyen düz satıhlı şeritlerin geçmeleriyle meydana gelmektedir. Bu geçme sonucunda merkezde on kollu yıldız motifi oluşmuş, ışınsal düzlemde ise şekli bozuk altıgen ve beş kollu yıldızlar meydana gelmiştir (DURSUN, 2016: 190). Bu şekilde birbirine bağlı olarak kendini tekrar eden bir kompozisyon mevcuttur (Çizim 2; Fotoğraf 4-5).

En içte ise içe doğru eğimli düz bir silme bulunur.

Mihrap sütunçelerinin başlık ve kaideleri zar şeklinde yapılmıştır. Mihrabın konik yarım prizma şeklindeki kavsarası altı sıra mukarnastan meydana gelmektedir(Çizim 3; Fotoğraf 6).

Alttan ilk mukarnas sırası yelpaze şeklinde üç konsol ve aralarında bir gülbezekten oluşmaktadır. Sağdaki gülbezek merkezi bir tomurcuktan ışınsal düzlemde uzanan-dokuz adet- yapraklara sahiptir. Soldaki örnek ise tam daire içerisinde yer alan on iki kollu bir yıldız biçiminden meydana gelir (Çizim 4; Fotoğraf 7).

İkinci mukarnas sırası, merkezde yarım yıldız planlı badem mukarnas ve onun iki yanında üçerli yelpaze dilimlerinin birleşiminden oluşan altı adet nişten meydana gelmektedir.

Üçüncü mukarnas sırasında yanlarda ve ortada tekli yelpaze dilimli mukarnaslar ve onların arasında da ikişerli yelpaze dilimleri görülmektedir.

Dördüncü mukarnas sırası yan yana badem mukarnaslardan oluşan izdüşümünde yarım yıldız planlı üç adet nişe sahiptir.

Beşinci mukarnas sırası, dört adet büyükçe yelpaze dilimli mukarnastan meydana gelir.

Altıncı ve son mukarnas sırası ise izdüşümünde yarım yıldız planlı derince dilimli bir nişten oluşmaktadır.

(27)

Kavsaranın en alt kısmını yatay olarak -ana niş boyunca- oluk ve kaval silmeler dolaşmaktadır. Dikdörtgen şekilli olan mihrap ana nişi sade şekilde bırakılmıştır.

(28)

2.2. Alaeddin Camisi İnceleme Tarihi: Mart-2018 Çizim Numarası: 5-11 Fotoğraf Numarası: 10-26

Bulunduğu Yer: Kırşehir merkez Kalehöyük üzerinde yer almaktadır. Yapım Tarihi: 1230

Yaptıran: Alaeddin Keykubad Ustası: Bilinmiyor.

Mimari Özellikleri:

İlk olarak I. Alaeddin Keykubad tarafından 1230 yılında inşa edilen yapı, 1893 yılında tamamen yıkılarak Mutasarrıf Arif Bey tarafından yeniden yaptırılmıştır. Taç kapı taşlarının Melik Muzafferiddin Behram Şah (Melik Gazi) Medresesi’ne ait olduğu sanılmaktadır (ŞAHİN, H., 2007: 80). Adı geçen medresenin Mengücekli’lerden Melik Muzafferiddin Behram Şah tarafından 1246 yılında yaptırıldığı ve daha sonra yıkıldığı bilinmektedir. Medresenin yeri Melik Gazi Türbesi yakınında bir yerde olmalıdır (ŞAHİN, İ., 2002: 483). Cami Kayseri Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından 2007 yılında restore edilmiştir.

Günümüzdeki yapı kare planlı olup, kuzeydoğu köşesinden doğuya doğru çıkıntı yapan bir bölümü daha vardır. Bu bölümün kuzey cephede ayrı bir girişi ve ikinci kat seviyesinde pencereleri mevcuttur. Kuzeybatı köşesinde tek şerefeli bir minaresi olan caminin üzeri kırma çatı ile örtülüdür. Yapının her cephesinde ikişer adet yarım daire kemerli penceresi bulunmaktadır. Mihrabı taş malzemeden sade özelliklerde bir niş biçimindedir. Yapı tamamen, Kırşehir yöresinde bulunan sarımtırak renkteki kesme taş malzemeden inşa edilmiştir.

(29)

Süsleme:

Yapının Mermer taç kapısı Anadolu Selçuklu dönemi özellikleri göstermektedir. Bu sebeple sadece taç kapıdaki süslemeler ele alınmıştır.

Taç Kapı:

Cepheden dışa taşıntılı olan mermer taç kapı, genel itibari ile dış köşelerde sütunçeler, dikey uzanan üç silme, yukarıda kuşatma kemerine dönüşen iki silme, ana niş köşelerinde sütunçeler, yan nişler ve mukarnaslı kavsaradan meydana gelmektedir(Çizim 5; Fotoğraf 11).

Taç kapıda, zeminden bir metre yükseklikteki bir alan muhtemelen alt bölümlerin tahrip olması nedeniyle sonradan eklenmiştir. Mevcut haliyle bu bölümler sadedir. Taç kapının üst kısmı da alt bölümde olduğu gibi muhtemelen tahrip olmuştur. Onarımlarda bu bölümlerde tamamlama yapılmadığından taç kapının her iki kanadından uzanan silmelerin üst kısımdaki yatay bölümleri bulunmamaktadır. Bu haliyle de silmeler ters U formunu sunmamaktadır.

Taç kapının dış köşelerinde birer adet sütunçe bulunmaktadır. Sütunçeler, altıgenlerin geçmeler yapmasıyla meydana gelen, merkezde altı kollu yıldızdan gelişen kompozisyonlara sahiptir. Yıldızların çevresinde ışınsal düzlemde beşgen, küçük deltoidler (uçurtma benzeri motif) ve kelebek motifleri oluşmuştur(Fotoğraf 13).

Sütunçelerden sonra dıştan içe doğru üç adet süslemeli silme bulunmaktadır(Çizim 6; Fotoğraf 12).

Dıştan birinci silme diğer ikisinden daha dar olup yüzeyinde geometrik süslemeler bulunur. Yarım altıgen hatlarda köşeli kırılmalar yaparak ilerleyen şeritlerin geçmeleriyle meydana gelen merkezde, bir kelebek motifi çevresinde üçgen, beşgen, deltoid ve baklava dilimi gibi motifler izlenmektedir.

Dıştan ikinci silme bitkisel motiflerin hakim olduğu, bitkisel-geometrik kompozisyonlarla hiç boş yer bırakılmadan süslenmiştir. Süsleme belli aralıklarla, ortabağlarla birbirine bağlanarak kendisini tekrarlamaktadır. Ortabağın merkezinde sekiz kollu yıldız şekli oluşmaktadır. Yıldızın etrafını birbirine

(30)

geçmiş iki palmet4 sarmaktadır. Yine devamında yanlara ikişer tuğ uzanır. İki

ortabağ arasında merkezde yan yana iki adet lotus gibi görünen birleşik rumiler5

bulunur. Rumilere bağlanan kıvrım dallar ve rumiler tüm boş alanı dolduracak şekilde girişik-girift bir kompozisyona sahiptir. Rumiler genellikle volüt şeklinde sonlanır. Silmenin bazı noktalarında ise süsleme farklılaşmaktadır. Bu kısımlarda süsleme diğer süslemeden daha kaba -büyük- yapraklı dallardan oluşmaktadır(Çizim 7; Fotoğraf 14).

Dıştan üçüncü silme bitkisel süslemeli silmeyle aynı genişlikte olup geometrik süslemelidir. Süsleme deltoidlerin zincir halkaları gibi geçmeler yapmasıyla meydana gelmektedir. Geçmelerle birlikte aralarda üçgen, beşgen, baklava dilimi ve kelebek motifi gibi çok sayıda geometrik şekiller meydana gelmiştir.

Mukarnaslı kavsarayı saran iki adet süslemeli sivri kuşatma kemeri bulunmaktadır. Her iki sivri kemerli silmede de süslemeler oluklu şeritler şeklinde düzenlenmiştir. Dıştaki silme içbükey şekilde yapılmıştır. Bu silmede dıştan birinci silmedeki geçmeli deltoidlerden oluşan geometrik süslemenin benzeri motifler bulunmaktadır. İçteki diğer silmede de yine geçmeli kırık deltoidler gözlenmektedir. Bu kompozisyonun merkezinde altı kollu yıldızlar oluşmaktadır. Çevrelerinde de -ışınsal düzlemde- boşluklardan oluşan üçlü pervane motifleri ve baklava dilimleri görülmektedir(Çizim 8; Fotoğraf 16-17).

Kavsara köşeliklerinde, üçüncü mukarnas sırasının iki yanında birer adet “Allah” yazısı bulunmaktadır. Arapça olarak taş üzerine zemin oyma tekniği ile yapılmıştır. Yine taç kapı sol köşeliğinde, altıncı mukarnas sırası hizasında, çapraz yerleştirilmiş üçgen şeklinde kazıma motif görülür(Çizim 9; Fotoğraf 20).

Taç kapının konik yarım prizma şeklindeki kavsarası yedi sıra mukarnastan meydana gelir( Fotoğraf 18 ).

İlk mukarnas sırasını badem ve yayvan badem mukarnaslar oluşturur. Üç yayvan badem mukarnasın içerisine aynı türde gülbezekler yerleştirilmiştir.

4 “Bir sapın iki tarafında simetrik olarak sıralanmış, uzunca yapraklardan oluşan üsluplaştırılmış

bitkisel bezeme ögesi.” (SÖZEN ve TANYELİ, 1986: 184)

5 Burada bulunan birleşik rumiler nevruz çiçeği motifine de benzemektedir. Türk süsleme

(31)

Zemin oyma tekniğinde yapılan gülbezekler tam daire içerisinde, merkezi yuvarlak bir tomurcuktan ışınsal düzlemde uzanan altı yapraklı çiçekler şeklinde yapılmıştır. En sağdaki gülbezek tahrip olmuştur(Çizim 9; Fotoğraf 21).

Üçüncü mukarnas sırası yelpaze dilimli ve izdüşümünde yarım yıldız planlı mukarnas türlerine sahiptir. Mukarnas sırası merkezinde ise bir badem mukarnas üzerine zemin oyma tekniğinde bitkisel süsleme işlenmiştir. Süsleme ortada rumi yaprakları ve yanlarda bunlara bağlı olan üçerli volütlü dallardan oluşur(Çizim 9; Fotoğraf 22).

İkinci, dördüncü ve altıncı sıralar badem şeklinde mukarnaslardan oluşur. Beşinci sıra yelpaze dilimli ve izdüşümünde yarım yıldız planlı mukarnaslardan oluşur. Yedinci ve son sırada ise beş adet badem mukarnasın birleşiminden oluşan niş bulunmaktadır.

Taç kapı ana nişi köşelerinde birer adet sütunçe bulunur. Sütunçenin başlığı zar başlık şeklindedir. Başlığın ön ve yan yüzlerinde eğri kesim tekniğinde birer adet palmet motifi vardır. Palmetin sap kısmı sağa ve sola yönlenerek volüt şeklinde sonlanır. Yan yapraklarında yine volüt şekli görülürken iç kısmı dairesel ve damla motifini hatırlatır şekilde süslenen taç yaprağının ucunda da küçük bir tuğ vardır (Sağdaki sütunçe başlığındaki palmetin tuğu yoktur); (Çizim 11; Fotoğraf 19).

Taç kapıda sivri kemerli, yarım onikigen planlı yan nişler bulunmaktadır(Çizim 10; Fotoğraf 23). Yan niş kavsarası dilimli istiridye nişi şeklindedir. Niş dilimlerinin alt uçları, sol yan nişte badem mukarnaslar şeklinde, sağ yan nişte ise yelpaze dilimli olarak sonlanmaktadır. Yan nişleri ters “U” şeklinde oluklu şeritlerden meydana gelen geometrik süslemeli içbükey silmeler sarmaktadır. Bu süsleme de taç kapının dıştan birinci silmesindeki geçmeli deltoidlerden oluşan geometrik süslemenin daha dar bir alana uygulanmış halidir. Silmede beşgen ve küçük deltoid boşluklar öne çıkmaktadır.

Yan nişlerin kemer köşeliklerinde birer adet gülbezek motifi vardır. Soldaki köşeliklerdekiler çarkıfelek motifi şeklinde görülürken, sağdakinde ise bitkisel motifler dikkati çeker.

(32)

Sol yan nişin sol köşeliğinde, tam daire içerisinde merkezden ışınsal düzlemde yayılan on sekiz spiralden oluşan çarkıfelek motifi yer alır. Sağ köşeliğinde ise, yine merkezden ışınsal düzlemde yayılan on iki adet spiralin yayıldığı çarkıfelek yer alır. Bu çarkıfelekteki spiraller orta kısımlarından dönüş yönünün tam tersi yönlere kırılmalar yapmaktadır( Fotoğraf 25).

Sağ yan nişin sol köşeliğinde, tam daire içerisinde merkezde yuvarlak bir tomurcuktan yayılan sekiz yapraklı bir çiçekten meydana gelen gülbezek yer alır. Yapraklardan dördü sivri şekilde, dördü de oval olarak sonlanmaktadır. Sağ köşelikte yıldız şeklinde on bir yapraklı motif uygulanmıştır. Yıldız kolları uçlarda sivri şekildedir( Fotoğraf 26).

Yan nişlerin daha üst kısmında da iki sıra mukarnaslı konsollar vardır. İki yanda da benzer olan konsolların birinci mukarnas sırası düz yüzeyler ve bademlerden oluşur. İkinci sıralar ise çokgen planlı nişlerden oluşan mukarnaslara sahiptir.

Son olarak yapının taç kapı basık kemerine kazıma tekniğinde zıvanalı geçme görünümü verilmiştir. Geçmelerin en sağ ve sol üstlerine de yine kazıma olarak birer adet ters verilmiş palmet işlenmiştir.

(33)

2.3. Cacabey Medresesi ve Türbesi

İnceleme Tarihi: Mart-2018 Çizim Numarası: 12-34 Fotoğraf Numarası: 27-66

Bulunduğu Yer: Kırşehir merkez Medrese Mahallesi / Melikgazi caddesi üzerinde yer almaktadır.

Yapım Tarihi: 1272 (KURAN, 1969: 57). Yaptıran: Emir Nureddin Cibril bin Cacabey Ustası: Bilinmiyor.

Mimari Özellikleri:

Kırşehir’in önemli simgelerinden biri olan Cacabey Medresesi, dört eyvanlı, kubbesi ayaklara oturan, kapalı avlulu medrese tipindedir. Yapının kuzeydoğu köşesinde piramidal külahla örtülü Cacabey’in türbesi bulunur. Güneybatısında da binadan bağımsız olarak inşa edilmiş minare yer almaktadır.

Yapıya plan olarak bakıldığında; giriş eyvanı daha küçük ve basık olan dört eyvanlı plana sahiptir. Kubbe güneyde iki ayağa, kuzeyde ise duvarlara oturmaktadır. Medresenin farklı boyutlarda dokuz adet sivri beşik tonozlu odası bulunmaktadır. Taç kapıdan kapalı avluya geçişte, giriş eyvanının batısında bulunan odadan merdivenlerle ikinci kata çıkılır. İkinci kattaki odada kapalı avluya bakan kapı ve küçük bir balkon yer alır. Güneydeki zemini daha yüksek olan mihraplı eyvan mescit olarak kullanılmaktadır.

Kitabesinde belirtildiği üzere medrese olarak inşa edilen yapı, işlevi değiştirilerek camiye dönüştürülmüştür. Günümüzde cami olarak kullanımı devam etmektedir. Yapının etrafı zamanla dolduğu için, ön cephesinin belli bir kısmı bir dönem toprak altında kalmıştır. (ÜLGEN, 1942: 255) Bu sebeple yapı günümüzdeki zemin seviyesinden aşağıdadır.

Yapı Kırşehir yöresine ait olan sarımtırak renkli taşlardan inşa edilmiştir. Kubbenin tepesi delik olarak düzenlenmiştir. Kubbenin delik olması ve içeride

(34)

bulunan kuyudan dolayı medresenin rasathane (gözlem evi) olarak inşa edilmiş olabileceği savı öne sürülmektedir. Semavi Eyice bu düşüncenin doğru olmadığını belirterek, kubbenin üzerinde daha önceden yıkılmış olan bir aydınlık feneri olma olasılığından bahsetmektedir. Aynı zamanda kuyuda merdiven izleri de olmaması sebebiyle yapının rasathane olamayacağını da belirtmektedir (EYİCE, 1992: 540). Kapalı avlunun ortasındaki kuyunun rasat kuyusu olup olmadığını anlamak için 1947 yılında kazı yapılmıştır. Yapılan kazı sonucunda Aydın Sayılı kuyunun boyutlarının ve derinliğinin gözleme uygun olmadığını belirtilmiştir (SAYILI; RUBEN, 1947: 673-691).

Dış cephede kuzeydoğu, kuzeybatı köşelerinde ve batı cephesi ortasında birer silindirik payanda bulunur. Kesme taş ve -yalnız doğu cephede- moloz taş malzemeden yapılan medresenin minaresi kaide haricinde tuğladan inşa edilmiştir.

Süsleme:

Yapıda süslemeler taç kapıda, payandalarda, türbenin kuzey penceresinde, türbe kapısında, ana eyvan köşelerinde ve mihrapta yer almaktadır.

Taç Kapı:

Medresenin kuzey cephesinin ortasında yer alan taç kapı cephe duvarından yüksek ve dışa taşıntılı yapılmıştır. 11.30 m yüksekliğindeki eser, Anadolu Selçuklu yapılarında sıkça karşılaşılan özellikte, mukarnas kavsaralıdır. Zemin eğiminden dolayı bir platform üzerine oturtulan taç kapı, giriş açıklığı seviyesinden yukarısı sarı ve açık kahverengi renkli taşlardan yapılmıştır.

Genel kurgu itibari ile taç kapı; basık kemerli kapı açıklığı, açıklık üzerindeki alınlıkta kitabe, hemen kitabe üzerinde yükselen mukarnaslı kavsara, ana niş köşelerinde kaval silmeler, kavsara kuşatma kemeri, yanlardan yükselerek kavsara üzerinde kuşatma kemerine dönüşen silme, kemer köşelerinde gülbezek, kemer üst kısmındaki alınlıkta kitabe ile bütün bu düzenlemeyi silme içerisine alan dıştan içe doğru kademelenen ters U şeklinde dört farklı silme ve dış köşelerdeki sütunçelerden meydana gelmektedir. Ana nişin yan duvarlarında ise

(35)

karşılıklı yan nişler ve üzerinde mukarnaslı konsollar ve panolar yer alır. Taç kapıdaki süslemeler; dış köşelerdeki sütunçeler, sütunçe kaideleri, kuşatma kemeri köşelikleri, dördüncü silmenin alt kısımları, ana niş köşeleri, yan nişler, kavsara gibi bölümlerde bulunmaktadır(Çizim 12; Fotoğraf 29).

Taç kapının dış köşelerinde yükselen sütunçeler gövdesi iç ve dışbükey olarak burmalı (sarmal) süslemeyle şekillendirilmiştir. Sütunçelerin üzerinde tek sıra badem şekillerinden oluşan mukarnaslı başlıklar yer almaktadır. Kaidelerinde ise kupa (kadeh) ve hemen altında vazoları anımsatan düzenlemelere yer verilmiştir. Bunlardan sağ (batı) kanattaki tahrip olmuş, soldaki (doğu) ise kısmen daha iyi durumdadır(Çizim 12-14; Fotoğraf 30-31).

Sol kaidedeki vazo şeklindeki6 düzenleme ortada şişkin bir gövde, alt ve

üst kısımlarında gövdeden itibaren uzanarak genişleyen kaide ve başlık bölümlerinden meydana gelmektedir. Her bölümde farklı süslemeler izlenmektedir. Gövde ortasında yatay ince bir şeritle ikiye bölünmüş, alt kısmına rumi dallarla geçmeli olarak bağlanmış palmetlerden oluşan girişik-girift bitkisel süsleme işlenmiştir. Palmetler üzerinde ve onları çevreleyen yapraklarda çok sayıda volütler bulunmaktadır. Gövdenin üst kısmında bir bölümü tahrip olmuş yazılar görülmektedir. Yazının bazı kısımlarında “Allah” kelimesi okunmaktadır. Vazonun kaidesine de tahribattan dolayı şekli tam belli olmayan, ama bitkisel olduğu anlaşılan geçmeli süslemeler işlenmiştir. Vazonun üst -ağız- kısmında ise geçmeli rumi dallar arasında volütlü bir palmet şekli sağlam kalabilmiştir. Uygulanan süslemeler zemin oyma7 tekniğinde yapılmıştır.

Taç kapının sağındaki aynı tür vazo düzenlemesi daha sadedir. Yalnızca gövdesinin altında bir miktar –soldaki örnekle benzer- bitkisel süsleme görülür. Fakat bu vazonun kaide ve ağız kısmının süslemeleri farklıdır. Ağız kısmı dilimli -dalgalı- şekildedir. Kaide bölümü de sütunçe gövdesinin devamı gibi diyagonal şekilli iç ve dışbükey silmelerden oluşur.

6 Ernst DİEZ bu vazo biçiminin bir benzerine Gürcistan’da bulunan Sanahin Kilisesi’nde de

rastlamıştır. (DİEZ, 1947: 222-223)

(36)

Bu vazolu kısmın da altında silmesi oluk ve kaval silmelerden oluşan pano şeklinde bir alan vardır. Silmeler taç kapının ön ve yan yüzünde olmak üzere köşelerde karşılıklı “C” şeklinde birleşmektedir. Silme içerisinde kalan kısım içe çökertilmiştir. Panoya benzeyen bu kısımların ortası sade bırakılmıştır.

Taç kapının en dıştaki silmesi, sütunçelerin hemen bitişiğinde başlayıp, üst kısımda yatay olarak daha ince bir alanı kaplar. Bundan sonraki silmeler taç kapı merkezine doğru içbükey olarak devam etmektedir. Her silme arasında ince yarım oluk silmeler gözlemlenmektedir. Silme yüzeyleri sade bırakılmıştır.

Dıştan dördüncü sıra silmenin alt uçlarına, iki tarafta da benzer olan ters mukarnaslı süsleme uygulanmıştır. Süsleme alta doğru cepheden çıkıntı yapan ve daralan dört sıra ters mukarnastan oluşur. En üst ve en geniş mukarnas sırasının iki yanında bademler ve ortasında motif oyma tekniğinde yapılmış, ortası boş bırakılmış aynalı kemerli kartuş (DURSUN, 2016: 271) bulunmaktadır(Çizim 16; Fotoğraf 35).8

Dördüncü silmeden sonra, dört adet kuşatma kemeri mukarnaslı kavsarayı çevreler. Renkli taşlardan yapılan sivri kuşatma kemerlerinin üst kısmında iki satırlık sülüs kitabe yazısı görülmektedir.

Kemer köşeliklerinde içerisinde geometrik süslemeler olan birer adet gülbezek bulunmaktadır. 9 Gülbezeklerden soldakinin iki yanında; sağdakinin sağ

alt ve sol üst kısmında birer kulakçık vardır. Kulakçıklar gülbezeğe geçmeli olarak birleşmektedir (Çizim 13; Fotoğraf 34).

Sol köşelikte bulunan gülbezek içerisinde oluklu şeritler farklı eksenlerde kırılmalar yapıp geçmeler halinde uzanmaktadır. Bu kırılmalarla merkezde beş kollu bir yıldız ve ışınsal düzlemde onun çevresinde beşgenler, altıgenler, altı kollu yıldızlar ve altı kollu yarım yıldızlar süslemenin temasını oluşturur.

Sağdaki gülbezek ise yine farklı eksenlerde kırılmalar yapıp geçmeler halinde uzanan oluklu şeritlerden oluşmaktadır. Bu kompozisyonda ise merkezde beşgen ve ışınsal düzlemde onun çevresinde üçgen, baklava dişi, beşgen, deltoid

8 Kartuş ters olan bu şekliyle kupa (kadeh) şeklini andırmaktadır.

(37)

ve kelebek motifleri oluşmaktadır. Gülbezek süslemeleri cepheye zemin oyma tekniğinde işlenmiştir.

Taç kapının kavsarası on bir sıra mukarnastan meydana gelmektedir (Çizim 12; Fotoğraf 32-33).

Alttan ilk mukarnas sırası sadece iki köşede dörder badem mukarnastan oluşur. Arada kalan düz yüzeye yapı kitabesinin bir kısmı işlenmiştir.

İkinci sırada belli aralıklarla beş adet izdüşümünde beşgen planlı sarkıt (püskül) bulunur. Sarkıtların diplerine merkezinde beşgen boşluk olan -en soldaki beşgen boşluksuz olmak üzere- birer beş kollu yıldız motifi işlenmiştir. Mukarnas sırasını yanlarda yelpaze dilimli, merkezde izdüşümünde yarım yıldız planlı mukarnas ve onun iki yanında birer yayvan badem mukarnas oluşturur.

Üçüncü mukarnas sırası, yelpaze dilimli, badem, yayvan badem mukarnaslardan oluşmaktadır. Merkezdeki iki yelpaze dilimli mukarnasın izdüşümünde planı yine yarım yıldız şeklindedir.

Dördüncü mukarnas sırası yelpaze dilimli mukarnaslardan oluşup, sol kısmında iki adet sarkıt vardır. Bu sıranın seviyesinde kavsaranın sağ ve sol kısımlarında birer adet kubbe benzeri küçük alanlar oluşturulmuştur. Kubbe merkezlerinde dokuz kollu yıldız biçiminde nişler vardır.

Beşinci sırada, merkezde bir yelpaze dilimi ve onun etrafında bademler sıralanmaktadır.

Altıncı sıra, büyük oranda tahrip olmuştur fakat yelpaze dilimli mukarnaslardan oluştuğu anlaşılmaktadır.

Yedinci sırada bademlerin birleşiminden oluşan kemerli nişler ve sola yakın kısımda küçük bir sarkıt bulunur.

Sekizinci sıra, tamamen yelpaze dilimli mukarnaslardan meydana gelmektedir.

Dokuzuncu sırada bademlerin birleşiminden oluşan kemerli nişler ve her birinin içine kısa boyutlu sarkıtlar yapılmıştır.

Onuncu mukarnas sırası yelpaze dilimli mukarnaslardan oluşmaktadır. On birinci sıra ise izdüşümünde yarım yıldız planlı ve dilimli niş formunda düzenlenmiştir.

(38)

Kavsaranın hemen altında yapının iki satır halinde Selçuklu dönemi kitabesi bulunmaktadır. Onun altında da İlhanlı (Ebu Said Bahadır Han) dönemine ait olduğu sanılan üç satırlık Farsça kitabe bulunmaktadır (KURAN, 1969: 57).

Yapıya giriş bir basık kemerli açıklık ile sağlanmaktadır. Basık kemer renkli taşlarla zıvana geçmeli olarak düzenlenmiştir. İki renk taşlar birbirine küçük yarım daireler şeklinde geçmeler yapmaktadır. Girişin iki yanında mukarnaslı konsollar bulunmaktadır. Bu konsollar yukarıya doğru yükselen dört sıra mukarnastan oluşmaktadır. İlk mukarnas sırası yayvan badem, ikinci sıra yelpaze dilimli, üçüncü ve dördüncü sıra ise ikişerli birleşik bademlerden oluşur ( Fotoğraf 41).

Taç kapı kavsarası üç sıra mukarnaslı bir altlığa oturmaktadır. Bu mukarnas ana nişin iki yanında ve bir miktar da ön cephede devam etmektedir. İlk sırada bademler, ikinci sırada yelpaze dilimli ve izdüşümünde beşgen planlı mukarnaslar vardır. Üçüncü sırada ikili birleşik badem nişleri ve izdüşümünde yarım yıldız planlı dilimli nişler görülmektedir (Fotoğraf 41).

Ön cepheye bakan mukarnaslı alan karşıdan bakıldığında sütun başlığını da andırmaktadır. Bu kısmın altında bitkisel süslemeli alanlar mevcuttur. Süsleme palmet, yaprak ve rumi dalların birbirine birleşmesinden oluşan girişik-girift bir kompozisyona sahiptir. Taç yapraklarla silme içine alınan palmetler üzerinde volütler bulunur. Palmetlerin dibinden uzanan dallar birer kıvrımlı yaprakla sonlanır. Zemin oyma tekniğinde yapılan süsleme oluklu bitkisel hatlara sahiptir(Çizim 15; Fotoğraf 38).

Anadolu Selçuklu taç kapılarında ana niş köşelerinde yaygın görülen sütünce uygulamaları yerine Cacabey Medresesi taç kapısında iç ve dış bükey oyma ile kaval-oluklu silmeli süslemeye yer verilmiştir. Bu kaval silmeler orta noktada düğüm yaparak aşağıdan içe doğru dönüş yaparak tekrar üstte birleşmektedir ( Fotoğraf 36).

Ana nişin köşelerinde, yukarıda bitkisel süslemeli alanın yan kısımlarında birer küre bulunmaktadır. Küreler alana üç boyutlu olarak yerleştirilmiştir.

(39)

Küreler zemin oyma tekniğinde geometrik motiflerle süslenmiştir (Çizim 15; Fotoğraf 39).

Sağdaki kürede oluklu şeritler farklı eksenlerde kırılmalar yaparak geçmeler halinde merkezde sekiz kollu yıldız motifi oluştururlar. Bu yıldız etrafında ışınsal düzlemde uzanan üçgen ve düzensiz altıgen şekilleri oluşmaktadır.

Soldaki küre, oluklu şeritlerden meydana gelen bitkisel ve geometrik süslemeyi bir arada verir. Merkezde yine sekiz kollu yıldız biçimi oluşacak şekilde palmet ve rumi dalları geçmeli olarak birleşmektedir. Yıldızın çevresinde ışınsal düzlemde motifler bir palmet ve iki rumi dalı şeklinde yan yana sıralanmaktadır.

Taç kapı ana nişinin iki yanında birer yan niş örneği bulunmaktadır. Yan nişler sivri kemerli olup beş sıra mukarnaslı kavsaraya sahiptir. Mukarnasların ilk dört sırası yelpaze dilimli, en üst sıra ise izdüşümünde yarım yıldız planlı ve dilimli niş formundadır. Yan nişin iki yanı ve kemer kısmı oluk silmelerin arasına yerleştirilen kalınca kaval silme ile çevrelenmektedir. Nişin içerisinde bulunan üç oyuk bu kısmı dilimli gibi göstermiştir. Oyuklar alt ve üstte birleşik ikişerli badem mukarnaslı niş ile sonlanır (Çizim 17; Fotoğraf 41).

Yan nişlerin üst kısmında ortası boş dikdörtgen pano şeklindeki alanlara geometrik süslemeler işlenmiştir. Girişe göre soldaki (doğu) kompozisyon, farklı eksenlerde kırılmalar yaparak ilerleyen oluklu şeritlerin birbirlerine geçmeler yapmasıyla oluşmaktadır. Bu şeritlerden kalan boşluklarla merkezde on iki kollu oluşur. Onun da çevresinde ışınsal düzlemde deltoid, beş kollu yıldız ve düzensiz altıgen motifleri temayı oluşturur. Motifler geçmeli olarak birbirlerine birleşerek tekrar etmektedir (Çizim 18; Fotoğraf 41).

Girişe göre sağdaki (batı) panoda ise kompozisyon birbirine geçme yapan aynı boyuttaki sekizgenlerden oluşmaktadır. Oluklu şeritlerden oluşan motiften boş kalan alanlarda altı kollu yıldız, altıgen ve kelebek şekilleri oluşmaktadır. Orta kısımdaki boş alan yüzeyden daha çukur olarak sade bırakılmıştır. Motifler zemin oyma tekniğinde yapılmıştır (Çizim 19; Fotoğraf 40).

Referanslar

Benzer Belgeler

WannaCry o kadar etkili oldu ki Microsoft artık destek ver- mediği Windows XP, 2003 gibi işletim sistemleri için bile güncel- leme yayınladı.. İşin ilginç tarafı son

Masa başında çalışanların saatlerce oturmasının sağlığa zararlı olduğunu ve kalıcı rahatsızlıklardan korunmak için bu konuda ciddi bir hassasiyet gösterilmesi

Doğu cephenin güney bölümünde alt kısımda iki adet dikdörtgen formlu düz lentolu pencere açıklığı görülürken, cephenin kuzey kısmında, alt sırada bir

Gökçek Ankara su şebekesinin ihtiyacı olan bakımı yaptırmadığı için Ankara içme suyu şebekesinden yoğun miktarda su kaybı yaşanmakta,. Ankaralının suyu

Vakfın “Adalı Onursal” grubuyla yaptığı toplantıda, Yavuz Canevi, Yalım Eralp, 37 yıllık kariyerinde 3 3 bakan görmüş eski İstanbul İl Turizm Müdürü.

Türk resim sanatı, Osmanlı Ressamlar Cemiyeti, 1914 Kuşağı, 1928 Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği, 1933 D Grubu, 1941 Yeniler grubu ve 1950 Onlar Grubu gibi

Hava Platformlarında Mesafe Ölçer Desteği ile Eşzamanlı Konumlama ve Haritalama Sistemi.

Gök Medrese taçkapısında sivri kemerli pano içlerindeki merkez palmette, dilimli kemer içerisindeki lotusta; Sünbül Baba Zaviyesi taçkapısında yan niş içindeki palmette