• Sonuç bulunamadı

Yapılarda Meydana Gelen Değişimler

5. DEĞERLENDĐRME

5.2. Yapılarda Meydana Gelen Değişimler

Batılılaşmanın etkisiyle başlayan apartmanlaşma hareketi son derece içe kapanık bir yerleşme örneği olan Adalar’ı dahi etkilemiştir. Yüzyıllardır izole bir yaşam sürdüren Adalar kendi kendine yeten bir sistemin parçası olmuşlar, dolayısıyla adadaki hayatın biçimlenişi de bu doğrultuda gerçekleşmiştir. Sosyal yaşamın çeşitliliği, mimari dokuyu da etkilemiş, Osmanlı geleneksel üslubundan 19. yüzyıl batı etkisindeki seçmeci mimari üsluplara kadar bir çok örnek veren kentsel bir çevre oluşmuştur. Avrupa’daki yaşantının Adalar’da canlandırılması hevesi buraya karakterini veren bir çevre oluşumuna neden olmuş, fayton gezileri, deniz banyoları, mehtap sefaları, piknikler, müzik dinletileri ve kayık yarışları sosyal hayatın bir parçası olmuşlardır. İstanbul’un baskısından kaçarak buraya yerleşen ilk kullanıcılar yaşadıkları çevreye hem değer katmışlar hem de nadir ve benzersiz bu çevreyi bilinçli bir şekilde kullanarak tarihi, doğal ve sosyal dokuyu, hasar vermeden 20. yüzyıl ortalarına kadar korumuşlardır. Çeşitli nedenlerle adadan ayrılan ilk kullanıcıların yerine göçle gelen halk, mekanın ayrıcalıklarının ve özelliklerinin farkına varamamış, konutlarına

düzenli bakım yapamamış, yıpranan ahşap evlerini terk etmiş ve dolayısıyla bulunduğu çevreyi yaşatamamıştır. Çözülmelerin başladığı 1950’lerde ada bir değişim sürecinin içine girmiştir. Bu süreçte rekonstrüksiyon yaparak betonarme kopyalar yaratma yaklaşımı ahşap köşklerin yok olmasına neden olmuştur. Ahşap köşklerle birlikte geleneksel yapım tekniği, plan ve cephe tipolojileri, süsleme elemanları da detaylarını yitirmiş, rekonstrüksiyon sürecinde kaybolan bu detaylar basit kopyalara dönüştürülerek kullanılmıştır.

5.2.1. Yapılarda Bozulmaların Meydana Gelmesi

Burgazada’da yapılarda meydana gelen fiziksel sorunların başlıcaları yapım tekniği ve kullanılan malzemelerden kaynaklanan sorunlar ile düzenli bakım yapılmamasından ve yapıların kullanılmayarak terk edilmelerinden kaynaklanan sorunlar olarak saptanmıştır. Ekonomik yetersizlikler nedeniyle yapılan tamiratlarda herhangi bir uzmana danışılmaması, sorunlara gelişigüzel çözümler getirilmesi, yapılarda bozulmalara ve geri dönüşü olmayan müdahalelere neden olmuştur. Ahşap yapı cephelerinin bakım amacıyla tel sıva ile kaplanması ya da rekonstrüksiyon uygulamalarında ahşap yerine plastik veya beton esaslı cephe kaplama elemanları kullanılması yapının özgün niteliklerini kaybetmesine neden olmuştur. Adada kuzey rüzgarlarının neden olduğu rutubet bozulmalara yol açmış, oluşan rutubet sonucunda ahşap elemanlar çürümüş, yapılar hasar görmüş, terk edilen yapılar (13 Ada 6 Parsel) ise bakımsızlık nedeniyle yıkılmıştır (Şekil A.5. 51, Şekil A.5.52). Yapılarda bozulmalar; çatı ve döşeme kirişleri ile saçaklardaki ahşap yapı öğelerinin çürümesi ve çökmesi, ahşap kapı ve pencere doğramalarının çürümesi, rutubet sebebiyle çürüyen cephe kaplama elemanlarının dökülmesi sonucu içerideki taşıyıcı sistemin hasar görmesi, çatı kaplama malzemelerinin bozulması ve kaybolması olarak kendini göstermiştir.

5.2.2. Yasal Boşluklar Sonucunda Aykırı Uygulamalar Yapılması

Burgazada’da diğer Adalar’da olduğu gibi 1973 yılında sivil mimarlık örneklerinin tescili ile koruma adına ilk adımlar atılmış ancak “Geçiş Dönemi Yapılanma Koşulları” belirleninceye kadar geçen sürede birçok gelişigüzel uygulama yapılmıştır. 1984 yılına kadar herhangi bir yasal çerçeve ile koruma altına alınmamış Burgazada’da 1950’lerden sonra başlayan apartmanlaşma hareketi ile 1984 yılına kadar geçen sürede birçok ahşap köşk yıkılmış yerine betonarme binalar yapılmıştır. “Geçiş Dönemi Yapılanma Koşulları” çerçevesinde uygulamalar sınırlandırılmış ve belli bir koruma sistematiğine oturtulmuş olsa da 1/1000 imar planlarının onaylanma sürecindeki denetimsizlikten, yasadaki açıklardan ve duruma spesifik boşluklardan

faydalanılarak kaçak inşaatlar, aykırı müdahaleler devam etmiştir. Yetkili mercilerin yetkilerini doğru kullanamamaları nedeniyle resmi projelerin dışına çıkılarak uygulama yapıldığı, basit onarım izni ile veya izinsiz kaçak inşaat yapıldığı tespit edilmiştir. Hatta restitüsyon ve restorasyon projelerinde yer alan birçok detay ve çözümün kurulun reddetmesine rağmen yapılan uygulama sırasında değiştirilmediği, rekonstrüksiyonlarda inşaat ruhsatıyla tescillendiği saptanmıştır. Tescilli binalar izin alınmadan (1 Ada 11 Parsel) veya basit onarım izniyle yıkılmış (43 Ada 8 Parsel), bazen rekonstrüksiyon olarak yeniden yapılmış bazen de tescilli parselde özgünü ile ilgisi olmayan yapılar inşa edilmiştir (24 Ada 14 Parsel). Yapı tatil tutanakları ile alınan kurul kararları sonucunda durdurulan inşaatlar, açılan davalar, verilen cezalar caydırıcı olamamış, kaçak ve izinsiz uygulamaların sonu gelmemiştir. 27 Ada 19 Parselde yer alan tescilli yapının bahçesinde 1987 yılında onaylanan bahçe düzenlemesi projesi kapsamında asırlık ağaçlar kesilerek havuz ve kaçak bir yapı inşa edildiği tespit edilmiştir (Şekil A.5. 53). Kurul tarafından 1990 yılında projesinin reddedilmesi üzerine ilgilisinin açtığı davada, davacı davayı kaybedeceğini anlaması üzerine davadan feragat etmiş ancak aynı projeyi tekrar değerlendirilmek üzere Kurula sunmuştur. Kurul ilgili yasa ve yönetmeliklere aykırı olan projenin reddine karar vermiş ancak kurulun daha önce aldığı inşaatı durdurma kararına rağmen uygulamaya devam edilmiştir. Yapı bugün Gönüllü Caddesine bakan cephe üzerinde varlığını sürdürmektedir.

5.2.3. Gabari Belirlenirken Tescilli Binalardan Referans Alınmaması

Tescilli yapılardan herhangi bir referans almadan inşa edilen komşu binalar dokudaki tahribatın yaygınlaşmasında en etkili uygulamalar olmuşlardır. 12 Ada 8 Parselde ve 36 Ada 5 Parselde yer alan kütle ve gabarisiyle yanındaki yapılarla ilişki kuramayan betonarme binalar bu duruma verilebilecek en güzel örneklerdir. Yeni yapılardaki aykırı kütle ve gabari biçimlenişi ile adadaki geleneksel mimari dokudan kopmalar başlamıştır.

5.2.4. Uygulamalar Sırasında Plan ve Cephe Özelliklerinin Yitirilmesi

Eski yapıları tehdit eden en önemli konulardan biri ifraz gören parsellerde mirasçıların çoğalması sonucu ortaya çıkan taleplerdir. Her mirasçının evden eşit oranda fayda sağlamak ve evi bağımsız kullanmak istemesi, değişik yerlerden kapı ve pencerelerin açılmasına sebebiyet vermiş, köprü ve merdivenle özgüne aykırı bağlantılar yapılmasını gerektirmiştir (Şekil A.5.54). Bu eklentiler plan ve cephelerde bozulmalara, yapının özgünlüğünü yitirmesine neden olmuştur. İkiz ev olarak tasarlanan Erbelger evi 28 Ada 13 ve 22 parsellere oturmasına rağmen, bilinçsiz

kullanıcının yaptığı uygulamalar sonucunda ahşap köşkün yarısı yıkılarak betonarme inşa edilmiş, yanan diğer yarısı harabe halinde yaşamaya devam etmiştir. Ancak, ayrı ayrı projeleri hazırlanan Erbelger Evinin kurul tarafından müşterek projesinin hazırlanması istenmiş, 22 Parselde başlayan kaba inşaat durdurulmuş, uygulama hazırlanan müşterek projesine göre revize edilmiştir.

Burgazada geleneksel konut dokusu içerisinde bulunan ahşap yapıların tek aile konutu olarak tasarlanması ancak günümüz koşullarında bu yapıların kullanımının sınırlı oluşu bir dönüşümü beraberinde getirmiştir. Yeni yapılan binalara 2 kat izni verilmesi ile 2. sınıf eser konumundaki yapılar cazip hale gelmiştir. Kat mülkiyetinde apartmanlara dönüştürülen bu yapılarla rant sağlanmış, 4 katlı ahşap bir yapıdan 8 daire kazanılmış ancak geleneksel plan düzeni bozulmuştur. 2. sınıf eski eser restorasyon uygulamalarındaki iç mekan değişimlerinin cepheye yansıması sonucu dokuya aykırı cephe düzenlemeleri ortaya çıkmıştır. Doluluk-boşluk oranları değiştirilmiş, pencereler büyütülmüş, betonarme balkon ve dikmeler ilave edilmiştir. Bu yapılara ait detaylar ve süslemeler rekonstrüksiyon uygulamaları sırasında basitleştirilerek kullanılmışlar, uyumsuz kopyalara dönüşmüşlerdir.

26 Ada 11 Parselde yer alan Yediç Evi bu tarz bir uygulama ile rekonstrüksiyon sonrası apartman niteliği kazanmış ancak projesine aykırı olarak inşa edildiği gerekçesiyle açılan kamu davasının düşürülmesi sonucunda 1989 yılında kurul tarafından tescilden düşürülmüştür. Kurul plan özellikleri korunacak türden yapılarda iç mimarisi açısından I. sınıf özellikler taşıdığını belirterek yıkılmadan yapılmasına karar vermiştir. 32 Ada 5 Parselde yer alan yapı bu gruba girmesine rağmen kurul tarafından daha sonra alınan bir kararla tavan ve cephe elemanlarının şaslon olarak iskan safhasına kadar saklanması koşuluyla yıkılarak yapılabileceği belirtilmiştir (Şekil A.5. 55, Şekil A.5.56). Bu süreç içinde betonarme olarak tekrar inşa edilebilen sivil mimarlık örnekleri ahşap kaplama tahtaları ile kaplanmış ancak bütün yaşanmışlığını, patinasını kaybetmiştir (21 Ada 19 Parsel). Yapıya kimlik kazandıran bu ögelerin korunamaması niteliksiz bir çevrenin oluşumuna zemin hazırlamıştır. 5.2.5. Kottan Faydalanılarak Kat Kazanılması

Kurulun aldığı kararlar doğrultusunda en çok 2 kat olan kat yüksekliği eğimden kazanılan katlarla 4-5 kata kadar çıkmıştır (28 Ada 29 Parsel). Geçiş Dönemi Yapılanma Koşullarında yer alan çatı arası katı kazanılamaz maddesine rağmen yapılan çatı katı ve çekme kat uygulamaları da ada siluetini olumsuz etkilemiştir. Örnek olarak 41 Ada 4 Parselde yer alan ahşap yapı izinsiz yıkılmış, betonarme olarak yeniden inşası sırasında çatı katı ilave edilmiş ve özgünlüğünü tamamen

yitirmiştir. Kurul korunması gerekli yapı niteliklerini kaybettiğini belirtmiş ancak tescilden düşürülmemiştir. Ada genelinde hakim olan beşik ve kırma çatı biçimlenişi bu tür uygulamalarla kentsel doku içindeki bütünlüğünü kaybetmiş, adanın genel görünümünde büyük bir değişim yaşanmıştır. Aynı şekilde Gotik üsluptaki sivri çatı eğimlerinin %50-60’a ulaştığı bir çevrede çatı eğimlerinin % 33-40 arasında sınırlandırılması adadaki çatı düzenindeki çeşitliliği dolayısıyla mimari dokudaki çeşitliliği yok edecek tarzda bir sınırlamaya neden olmuştur.

5.2.6. Koruma Bilincinin Yetersizliği

Adalardaki bilinçsiz kullanıcılarla beraber koruma anlayışının gelişmemiş olması, yasal çerçevede alınan kararların suistimaline neden olmuştur. Yetersiz olan yasal düzenlemelerin esas kullanıcı tarafından suistimallerle delinmesi yerel denetim mekanizmasını da devre dışı bırakmıştır. Koruma bilincinin esas kullanıcı tarafından benimsenmesi yasa düzenleyicinin yasal süreçte doğru yaklaşımları benimsemesi için birinci koşuldur. Halkın korumaya katkıda bulunmadığı bir çevrede var olan değerleri yaşatmak mümkün değildir.

6. ÖNERİ

Kentsel mekanının bütünlüğü göz önünde bulundurularak ekonomik ve sosyal gelişmenin dinamikleri tarihsel ve doğal çevrenin korunması esaslı bir yaklaşım çerçevesinde ada içinde çözümlenmeye çalışılmıştır. Koruma stratejisine uygun kentsel mekan kullanımı ve gelişimi esas olarak alınmıştır. Kentsel sit alanında genel bir projelendirme yaklaşımı öngörülerek ada genelinde uygulanacak müdahaleler belirlenmiştir. Kullanım kararları ve öneriler getirilirken kültürel ve doğal mirasın korunarak değerlendirilmesi, sağlıksız yapıların rehabilite edilerek yeniden işlevlendirilmesi ve kamu alanlarının düzenlenerek, altyapı ve sosyal-kültürel hizmetlerin iyileştirilmesi hedeflenmektedir.