• Sonuç bulunamadı

Literatürde yalnızlıkla ilgili birçok araĢtırma bulunmaktadır. Bu araĢtırmaların çoğunun betimsel olduğu görülmektedir. Yalnızlık ile ilgili çalıĢmalar özellikle lise ve üniversite öğrencileri üzerinde yürütülmüĢtür. Mevcut betimsel çalıĢmaların hemen hepsi yalnızlıkla iliĢkili olabileceği düĢünülen değiĢkenlerin neler olduğunu sorgulamaya yönelik çalıĢmalardır. Bu değiĢkenlerden özellikle sosyal destek, benlik saygısı, denetim odağı, stresle baĢa çıkma, öfke, Ģiddet, depresyon ve akademik baĢarı konularında çalıĢma yapıldığı görülmüĢtür. AĢağıda yalnızlıkla ilgili yapılan bazı çalıĢmalara ve bu çalıĢmalardan elde edilen sonuçlara yer verilmiĢtir.

Yaparel (1984)‟in sosyal iliĢkilerdeki baĢarı-baĢarısızlık nedenlerinin algılanması ve yalnızlık arasındaki iliĢkiyi araĢtırdığı çalıĢmasında, yalnızlık ve

cinsiyet değiĢkenlerinin sosyal baĢarı ve baĢarısızlıklara yapılan yüklemelerde anlamlı farklılığa yol açmadığını, kendilerini yalnız hisseden öğrencilerin dıĢsal nedenlere, kendilerini yalnız hissetmeyenlerin içsel nedenlere yüklemede bulunduklarını göstermiĢtir.

ÖzodaĢık (1989), 171 üniversite öğrencisinin katıldığı araĢtırmada yalnızlığın atılganlık, kaygı, depresyon ve akademik baĢarı ile iliĢkisini incelemiĢtir. AraĢtırma sonuçları, yalnızlıkla akademik baĢarı ve atılganlık arasında negatif yönde, kaygı ve depresyonla pozitif yönde bir iliĢki olduğunu göstermiĢtir.

Ponzetti (1990), yalnız bireylerin kendilerini ve diğerlerini olumsuz bir Ģekilde değerlendirdiklerini ve diğerleri tarafından olumsuz Ģekilde değerlendirilecekleri beklentisi içinde olduklarını vurgulamaktadırlar.

Yüksel (1991), üniversite öğrencileri üzerinde yaptığı araĢtırmada, içsel denetimli bireylerin dıĢsal denetimlilerden, dıĢ görünümünden memnun ve popüler olanların bu özelliklere sahip olmayanlardan daha düĢük yalnızlık düzeyine sahip olduğunu bulmuĢtur.

Duru (1995), üniversite öğrencilerinde yabancılaĢma ve yalnızlık düzeyi iliĢkisini incelemiĢtir. AraĢtırmadan elde edilen bulgulara göre, yabancılaĢma ve yalnızlık arasında pozitif yönlü yüksek bir iliĢki ve yalnızlık düzeylerinde anlamlı bir farklılık bulunmuĢtur. Sonuçlar ayrıca, öğrencilerin sosyal iliĢkilerine ait etmenlerin yabancılaĢma ve yalnızlık üzerinde, bireysel ve ailevi özelliklerden daha fazla etkili olduklarını da göstermiĢtir.

Öztürk (1997), 10-13 yaĢları arasındaki çocuk ve erken ergenlerde yaptığı araĢtırmasında çocukların yalnızlık ve umutsuzluk düzeylerinde doğum sırasına göre anlamlı bir farklılaĢma olduğunu, ortanca çocukların umutsuzluk ve yalnızlık düzeylerinin ilk, tek ve son çocuklardan daha yüksek olduğunu bulmuĢtur.

Buysee (1997) yaptığı araĢtırmada, sosyo-ekolojik yaklaĢıma dayalı olarak ergenlerin aile, yaĢıt ve gösterdikleri davranıĢ problemlerine iliĢkin özellikler arasındaki iliĢkiyi ve bu iliĢkinin kiĢisel ve çevresel risk faktörleri tarafından etkilenip etkilenmediğini saptamaya çalıĢmıĢtır. Sonuçta evde ve okulda yüksek risk içinde bulunan ergenlerin (boĢanmıĢ aile, aileyle çatıĢma, az destek aldığını algılama, sık okul değiĢtirme ve düĢük baĢarı gibi) yalnızlık duygusu yaĢadıkları, düĢük öz saygıya sahip olduklarını görmüĢtür (Akt: Erdeğer, 2001).

Sardoğan (1998) tarafından yürütülen bir çalıĢmada, kiĢilerarası iliĢkiler becerileri eğitiminin diğer bağımlı değiĢkenler yanında yalnızlık düzeyini azaltmadaki etkisi araĢtırılmıĢtır. Yapılan ölçümlerde deney grubunun ilk ölçüm yalnızlık puanları ile son ölçüm yalnızlık puanları arasında anlamlı bir farkın olduğu görülmüĢtür.

Rokach ve Neto (2000), gençlerde yalnızlıkla baĢa çıkmada kültürel geçmiĢin etkisini incelemiĢlerdir. Kanada ve Portekiz‟den yaĢları 13-18 arasında değiĢen 306 gence yalnızlıkla baĢa çıkmada kullandıkları yararlı stratejileri içeren 86 soruluk anket uygulanmıĢtır. Bu stratejiler; yansıtma ve kabul, kiĢisel geliĢim ve anlayıĢ, sosyal destek ağı, uzaklaĢma ve reddetme, din ve inanç, aktivite arttırmadır. Sonuçta iki kültürün gençlerinin yalnızlıkla baĢ etmede farklı stratejileri kullandıkları bulunmuĢtur.

McWhirter ve arkadaĢları (2002), araĢtırmalarında yalnızlık türleri, baĢa çıkma becerileri, empati ve benlik saygısı değiĢkenleri arasındaki iliĢkiyi incelemiĢlerdir. AraĢtırma sonucunda benlik saygısı ile yalnızlık değiĢkeni arasında ters yönlü yüksek bir iliĢki bulunmuĢtur. AraĢtırmadan elde edilen bir diğer bulguya göre ergenlerin sosyal baĢa çıkma beceri düzeyleri ile duygusal ve sosyal yalnızlık düzeyleri arasında ters yönlü bir iliĢkinin olduğu görülmüĢtür.

Jackson ve arkadaĢları (2002), psikoloji ve güzel sanatlar bölümüne devam eden 173‟ü kız, 82‟si erkekten oluĢan 255 üniversite öğrencisi üzerinde yaptığı araĢtırmada utangaçlık ve yalnızlık arasındaki iliĢkiyi incelemiĢlerdir. AraĢtırma

sonuçlarına göre utangaçlık düzeyi yükseldikçe kiĢiler arası yeterlilik düzeyi düĢmektedir. Utangaçlık ve yalnızlık arasındaki iliĢki, yakın iliĢkilerde sosyal desteğin azalması, kendini açmada savunmacı bir tutum göstermekle açıklanmıĢtır.

Arkar ve Sarı (2004), üniversite öğrencileri ile sosyal destek, yalnızlık ve yaĢam kalitesi konusunda yaptığı çalıĢmanın sonucunda algılanan sosyal desteğin yaĢam kalitesi ile pozitif, yalnızlık ile negatif iliĢkisinin bulunduğunu açıklamıĢlardır.

Kutlu (2005) tarafından yetiĢtirme yurdunda kalan ve kalmayan lise öğrencileri üzerinde yapılan araĢtırmada öğrencilerin yalnızlık düzeyleri incelenmiĢtir. AraĢtırma sonucunda yetiĢtirme yurdu yaĢantısı geçiren ergen öğrencilerin yalnızlık düzeyinin çeĢitli değiĢkenlere göre istatistiksel olarak önemli düzeyde farklılık gösterdiği saptanmıĢtır.

Kozaklı (2006), üniversite öğrencilerinin çeĢitli kaynaklardan algıladıkları sosyal destek ve yalnızlık düzeyleri arasındaki iliĢkiyi incelemiĢtir. AraĢtırma 385 üniversite öğrencisi üzerinde yapılmıĢtır. Üniversite öğrencilerinin yalnızlık düzeylerinin yaĢ, ailelerinin ikamet ettiği merkez, annelerinin eğitim düzeyi ve eğitim giderlerini karĢılama yollarına göre farklılaĢtığı bulunmuĢtur.

Çeçen (2007), araĢtırmasında üniversite öğrencilerinin cinsiyet ve yaĢam doyumu düzeylerine göre sosyal ve duygusal yalnızlık düzeylerinin farklılaĢıp farklılaĢmadığını incelemiĢtir. 347 öğrencinin katıldığı çalıĢma sonucu erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre daha fazla duygusal yalnızlık yaĢadıkları tespit edilmiĢtir. Aynı araĢtırmada düĢük yaĢam doyumuna sahip öğrencilerin yüksek yaĢam doyumuna sahip öğrencilere göre daha fazla duygusal yalnızlık yaĢadıkları ortaya konmuĢtur.

Yıldırım (2007), ortaöğretim kurumlarına devam eden ve bir baĢkasına zarar veren kavga, yaralama, küfür gibi Ģiddet davranıĢı gösteren ve göstermeyen ergenlerin yalnızlık düzeylerini incelemiĢtir. ÇalıĢma sonucunda Ģiddete baĢvuran

ergenlerin Ģiddete baĢvurmayan ergenlere göre kendilerini daha yalnız hissettikleri bulunmuĢtur.

Karaca ve arkadaĢları (2008) tarafından 339 öğrenci üzerinde yapılan araĢtırmada algılanan sosyal destek ile yalnızlık düzeyleri arasındaki iliĢkiye bakılmıĢtır. AraĢtırma sonucunda yalnızlık ile sosyal destek arasında negatif yönlü korelâsyon tespit edilmiĢtir.

Koçak (2008) tarafından 478 lise öğrencisi üzerinde yapılan bir araĢtırmada yalnızlığı yordamada benlik saygısı, sürekli öfke ve öfke ifade tarzı kavramları incelenmiĢtir. AraĢtırma sonucunda yalnızlığı yordayan önemli değiĢkenin benlik saygısı olduğu görülmüĢtür.