• Sonuç bulunamadı

2.2. Ġġ YERĠNDE YALNIZLIK

2.2.2. ĠĢ Yerinde Yalnızlığın Boyutları

Bireylerin farklı ihtiyaçlarını karĢılayan farklı kiĢisel iliĢkilerinin varlığına bağlı olarak Weiss (1973), yalnızlığın sosyal ve duygusal yalnızlık olarak iki kategoriye ayrılabileceğini belirtmiĢtir. Fakat iĢ yerinde yaĢanan yalnızlık, günlük yaĢamdaki yalnızlıktan farklı bir kavramdır (Doğan ve ark. 2009). ĠĢ yerinde yaĢanan yalnızlığı günlük yaĢamdaki yalnızlıktan ayırt edici bir Ģekilde ölçebilecek geçerli ve güvenilebilir bir ölçme aracına gereksinim artınca Wright, Burt ve Strongman tarafından Loneliness at Work Scale (LAWS, ĠĢ YaĢamında Yalnızlık Ölçeği) geliĢtirilmiĢtir. GeliĢtirilen ĠĢ YaĢamında Yalnızlık Ölçeği, iĢ yerindeki yalnızlığı iki alt boyutta ölçmektedir. Bu alt boyutlar Sosyal ArkadaĢlık ve Duygusal Yoksunluk alt boyutlarıdır.

2.2.2.1. Sosyal ArkadaĢlık

ĠĢ yerinde yalnızlığın sosyal arkadaĢlık boyutu, iĢ yerindeki iliĢkilerin niceliğinin algılanması olarak tanımlanabilir (Doğan ve ark. 2009). Sosyal arkadaĢlık boyutunda çalıĢanın iĢ yerindeki sosyal ağa katılamaması, kendini iĢ yerindeki sosyal ağın bir parçası olarak görememesi söz konusudur. ĠĢ yerindeki diğer çalıĢanlarla rahat iletiĢim kurmayan, piknik, parti, yemek gibi sosyal aktivitelere katılmayan, düğün, doğum, cenaze gibi farklı etkinliklere ilgi göstermeyen çalıĢanların sosyal arkadaĢlık boyutunda yalnızlık yaĢadıkları söylenebilir. Ayrıca iĢ yerinde sosyal arkadaĢlık boyutunda yalnızlık yaĢayanların iĢle ilgili günlük sorunlarını ve kiĢisel düĢüncelerini paylaĢmakta zorlandıkları, iĢ yerinde mola zamanlarında beraber vakit geçirebilecekleri birini bulmakta güçlük çektikleri, kendilerini iĢ yerindeki arkadaĢ grubunun bir parçası olarak hissetmedikleri söylenebilir.

Örgütler açısından iletiĢim büyük önem taĢımaktadır. Sosyolog ve ekonomistlerin geliĢtirdikleri kuramlara göre genelde güven ile bilgi akımı arasında pozitif bir iliĢki bulunduğu öngörülmektedir (Fisman ve Khanna, 1999: 79). ĠĢgörenlerin koordinasyonu ancak iletiĢim ile gerçekleĢebilmektedir. Bireyler birbirlerinin ihtiyaçları ve duygularından haberdar olmadığında iĢbirliği de mümkün olamamaktadır. ĠletiĢim ile ilgili her eylem örgütlere etkide bulunabilmektedir (Demir, 2000: 135).

ĠĢ yerinde yaĢanan yalnızlığın sosyal arkadaĢlık alt boyutunda iletiĢim yetersizliği önemli bir faktördür. Çünkü örgüt çalıĢanları, sosyal iliĢkiler sistemi içinde bir arada yaĢamakta ve üretmektedirler. Bu üretimin verimli ve etkin olabilmesi ise, büyük ölçüde örgüt mensuplarına eksiksiz bir iletiĢim olanağı sağlanması sayesinde mümkün olabilecektir. Bu sayede yüksek ölçüde bilgiyle desteklenen bireyler, kendilerini ifade edebildikleri ölçüde yalnızlık ve eksiklik hissinden uzaklaĢarak kendilerine ve diğer çalıĢanlara büyük ölçüde güven duyabileceklerdir. ĠletiĢim, uygun zamanda doğru iliĢkiler kurulmasını sağlayarak grup üyelerinin birbirlerini tanımalarına ve güven duymalarına imkân sağlayabilecektir (Asunakutlu, 2002).

2.2.2.2. Duygusal Yoksunluk

ĠĢ yerinde yalnızlığın duygusal yoksunluk boyutu, çalıĢanın iĢ yerindeki arkadaĢlarıyla olan iliĢkilerinin niteliğini kapsamaktadır. Bu alt boyut iĢ yerindeki iliĢkilerin duygusal niteliğinin algılanması olarak tanımlanabilir (Doğan ve ark. 2009). ĠĢ yaĢamında ortaya çıkan duygusal yoksunluk çalıĢanın kendini diğer çalıĢanlara karĢı kapatması, duygu ve düĢüncelerini diğer çalıĢanlarla paylaĢmaktan kaçınması, çalıĢma arkadaĢlarının kendini anlamayacağını düĢünmesi olarak tanımlanabilir. Ayrıca iĢ yerinde kendini rahat ve huzurlu hissetmeyen, iĢ ortamında kaygı ve boĢluk duyguları yaĢayan, iĢ arkadaĢlarıyla yakın bir bağ kuramayan çalıĢanların iĢ yerinde duygusal yoksunluk yaĢadıkları söylenebilir. ĠĢ yerinde duygusal yoksunluk yaĢayan bireyler, iĢ arkadaĢları ile aralarında mesafe olduğu, kendilerini gruptan dıĢlanmıĢ hissettikleri, genel bir boĢluk duygusu yaĢadıkları izlenimi verirler.

Weiss (1973) duygusal yalnızlığı baĢka bir insana yakın bir bağlılığın olmadığı, kaygı ve boĢluk duygularının görüldüğü durum olarak ifade eder. Duygusal yalnızlık, normal ortamlarda ruhsal beklentilerine karĢılık bulamayan, yakın ve özel iliĢkilerden yoksun olanlar için kullanılan bir tanımdır (Peplau ve Perlman, 1982). Bu tanım irdelendiğinde duygusal yoksunluk boyutunun bireyin çevresindeki insan sayısı ile ilgili olmadığı anlaĢılacaktır. Çünkü birey bazen kendini kalabalıklar içinde yalnız ve tanıdıklar içinde yabancı hissedebilir. Bu açıdan yalnızlık, yaĢanan sosyal iliĢkilerin sayı ve sıklığıyla pek alakalı değildir. Hatta kimi zaman aynı ailenin üyeleri bile yalnız oldukları için üzüntü duyabilirler (YaĢar, 2007). ĠĢ yerindeki yalnızlığın duygusal yoksunluk boyutu bu açıdan düĢünüldüğünde, birey iĢ ortamında yeterince kalabalık bir ortamda çalıĢsa bile kendini diğer çalıĢanlardan geri çekebilir, onlarla iletiĢime girmek istemeyebilir.

Yalom (1999) yalnızlığı bireyler arası engeller ve iletiĢimsizlik nedeniyle, bireyin çevresindeki insanları tehdit aracı olarak görmesi, yüksek düzeyde kaygı duyması ve insanlardan uzaklaĢması olarak tanımlar. Yalnızlığın tanımında değinilen bireyler arası engeller, iletiĢimsizlik, bireyin çevresindeki insanları tehdit aracı olarak görmesi, yüksek düzeyde kaygı ve insanlardan uzaklaĢma gibi özelliklerin çalıĢan

bireylerde ve iĢ yerinde ortaya çıkması sonucu duygusal yoksunluk yaĢanabilir. Yalnızlık duygularının birey üzerindeki etkileri ve bunun çevreye yansımaları, çalıĢan ile örgüt arasındaki etkileĢimden kaynaklanan bir takım özellikleri etkileyebilir (Yılmaz, 2008). Çünkü çalıĢanların örgütteki diğer çalıĢanlara yeterince güven duymadığı ortamlarda bireyler birbirlerini tehdit unsuru olarak algılayacaktır. Bu durum iĢ yerinde iletiĢim ortamının zarar görmesine ve çalıĢanların yüksek düzeyde kaygı duymasına ve diğer çalıĢanlardan uzaklaĢmasına yol açacaktır. ĠĢ yerinde meydana gelen bu negatif ortam çalıĢanların duygusal yoksunluk yaĢamasında etkili olacaktır.

ĠĢ yerindeki yalnızlığın duygusal yoksunluk boyutunda iĢgörenin kiĢisel özellikleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Çünkü çalıĢanlar bir takım davranıĢ kalıplarını sadece iĢ dıĢında değil iĢ yerinde de göstermek isteyeceklerdir. ÇalıĢanların gösterdikleri davranıĢlar kimi zaman iĢ yeri ortamında olumlu karĢılanırken bazen de çalıĢanın bu davranıĢı arkadaĢları tarafından eleĢtirilecektir. Örneğin nezaket, saygı ve uyum değerlerinin baskın olduğu bir kurumda, agresif veya ataklık değeri yüksek olan bir personel örgüte uyum sağlamayabilir (Yaman, 2001). Öz benlik ile örgütün değerleri arasındaki bu uyumsuzluk (kiĢi-ortam uyumsuzluğu) çalıĢanlarda yalnızlık duygusu oluĢturabilir (Wright, 2005).

Bireyin duygusal yoksunluk boyutunda yaĢadığı yalnızlıkta, diğer insanlarla olan sosyal iliĢkilerde yaĢanan hayal kırıklıkları, yanlıĢ anlaĢılmalar, incinmeler, anlaĢılmama korkusu ve yetersizlik hissinin payı olduğu söylenebilir. Bu gibi yetersiz iletiĢim ortamının psikolojik baskısını deneyimleyen bireyler benzer hayal kırıklığı, yanlıĢ anlaĢılma vb. durumlarını tekrar yaĢamamak için yakın sosyal iliĢkilerden uzak durup yalnız kalmayı tercih edebilirler. Hatta yalnız kalmak için özel bir çaba göstermekten çekinmeyebilirler. Çünkü bireyler genelde, iliĢkilerin çoraklaĢtığı bir ortamda yaĢamak için su biriktiren kaktüsler gibi, kuĢku ve güvensizlikle baĢa çıkabilmek için çevrelerine diken örerek içlerine kapanırlar. Yalnızların sosyal iliĢkilerde uğradıkları bozgun, onlarda reddedilmiĢlik, değersizlik, yetersizlik ve hayal kırıklığı oluĢturur ki, bu duygular yalnızlığın önemli sebeplerindendir. Nitekim Kuiper ve arkadaĢları, bireylerin olumsuz yaĢam olayları

neticesinde, yalnızlığı, bir nevi baĢa çıkma metodu olarak tercih ettiklerini belirtmiĢlerdir (Karaca, 1996: 27; Akt:, YaĢar, 2007). Bunun yanı sıra yalnızlık hissini yaĢayanlar zamanla kendilerini zayıf, sahipsiz ve arkadaĢsız hissettiklerinden iyice çevreden uzaklaĢırlar. Bu durumda insanlara, bir yandan vefasız ve güvenilmez gözlüklerle bakarlarken öte yandan da onlara karsı mesafeli, umursamaz ve bazen de acımasız olabilirler (YaĢar, 2007). Bunun gibi olumsuz yaĢam deneyimleri ve önyargılar bireyin duygusal yoksunluk duygularını yoğun olarak yaĢamasına sebep olabilir.