• Sonuç bulunamadı

3. BÖLÜM: İNTERNET VE SOSYAL MEDYA

3.2. Sosyal Medya

3.2.2. Sosyal medyanın önemi

Sosyal medya, içinde bulunduğumuz yüzyılın en etkili iletişim ve propaganda aracı olarak yerini almaya şimdiden başlamıştır. Etkileşimli bir yapıya sahip olması, onu diğer bir etkili iletişim araçlarından ayırmaktadır.

Bugün dünya üzerinde milyonlarca internet kullanıcısı eski arkadaşlarını bulmak, uzaktaki tanıdıklarıyla haberleşmek, fotoğraflarını yayınlamak, okuduğu haberler üzerine yorum yapmak, sevdiği müzikleri paylaşmak, ve kullandığı ürün, hizmet ve diğer birçok konudaki tecrübelerini diğer insanlara duyurmak için sosyal medya ağlarını ve dolayısıyla iletişim teknolojilerini kullanmaktadır (Kara, 2012: 104).

Medyayı kontrol altına almak veya içeriği ile oynamak söz konusudur ancak günümüzde sosyal paylaşım sitelerini denetlemek ve kontrol altına almak gibi bir durum söz konusu değildir. Çünkü sosyal medyada enformasyonun kaynağı belli bir kişi, grup veya örgüt değil, birbirinden bağımsız ve dağınık, kendi düşünce yapısına göre bilgiyi sunan geniş halk kitleleridir. Söz konusu olan çok büyük bir enformasyon okyanusudur ve bu okyanusta bilgiyi kontrol etmek şimdilik mümkün görülmemektedir.

Sosyal medya ile etkileşimli iletişim teknolojisini kullanan insanlar, etkilenen konumlarında çıkıp, bizzat içeriği üretip sunan, yani etkileyen konuma geçmiştir. Sosyal medyayı kullananların büyük çoğunluğunu gençler oluşturmaktadır ve gençler günlük hayatlarının önemli bir bölümünü bilgisayar ekranı karşısında, çeşitli bloglara yazı yazarak, forumlarda veya haber sitelerinde yorum yaparak veya kendi belirledikleri bir gündem ile ilgili görüş almaktadırlar.

Sosyal medya ile herhangi bir konuda mağdur iseniz veya en basitinden aldığınız ürünü beğenmediyseniz, bunu internet ortamında başkalarıyla paylaşabilir ve o konuda kamuoyu oluşturabilir, nerede olduğunuzu ve ne yaptığınızı dakikası dakikasına takipçilerinizle paylaşabilir, başkalarının yaptığı yorumlara kendi yorumlarınızı ekleyebilir, grup oluşturabilir, çok ilginç bir olayı daha gazeteciler bile gelmeden videoya kaydedip hemen paylaşabilir hatta büyük bir protesto yürüyüşünün temelini atabilirsiniz.

Sosyal medya ağlarının en yenilikçi özelliklerinden birisi, kullanıcıların beğeni, istek ve beklentilerini belirginleştiren ve hatta önemseyen bir işleyişe sahip olmasıdır. Sosyal medya ağlarını diğerlerinden ayıran bu yenilikçi özellik, ağdaki üyelerin birbirleri ve kullandıkları ürün ve hizmetler hakkında görüşlerini ifade edebilmesine, tecrübelerini paylaşmalarına imkan tanımış, etkileşim sayesinde de bu yorumlar artarak kitlesel/ortak bir fikir, beğeni ya da istekler bütünü haline gelmiştir (Kara, 2012: 106).

İnsanlar sosyal medyada günlük düşüncelerini yazmakta, bu düşünceler üzerine tartışabilmekte ve yeni fikirler ortaya koyabilmektedirler. Ayrıca kişisel bilgilerinin yanında çeşitli fotoğraflar, videolar, paylaşabilmekte, iş arayabilmekte ve hatta bulabilmekte ayrıca sıkılmadan gerçek dünyayı sanal ortamda yaşayabilmektedirler (Vural ve Bat, 2010: 3349).

Sosyal medyanın ortaya çıkmasından sonra insan hayatında çok şey değişmeye başlamıştır.

Sosyal medyada var olan içerik kullanıcı tarafından meydana getirildiğinden dolayı yaratıcılık önemli bir hal almaya başlamış ve katılım çağı doğmuştur. Medya'nın içeriğini oluşturan ve medyayı takip eden kişiler arasındaki görüş farklılıkları ortadan kalkmış ve bu teşekküle bağlı bir şekilde değişim hızı artmıştır. Gerçekler değil fikir ve düşünceler, tarafsız olmak değil, samimi olmak önem kazanmıştır. İnsanlar için yenilikçi olmak ve yeniliklerde etkin rol oynamak da ayrıca önemli bir hal almıştır. Sosyal medyanın gelişimi

ile birlikte ebeveynlerle çocukları arasındaki iletişim şekli de değişmiştir. Anne ve babalar teknolojik koşullara yatkınlık gösteren çocuklarının öğrenme hızlarına ayak uyduramadıkları için bir takım şeyleri çocuklarından öğrenmeye arzulu hale gelmişlerdir.

Bu öğrenme neticesinde sosyal medyaya daha eğilimli hale gelen ebeveynler, çocuklarıyla sanal ortamı paylaşmaya başlamış ve çocuklarının arkadaş çevrelerini de sosyal medya aracılığıyla çok daha yakından tanıma ve ilgilenme imkânına kavuşmuşlardır (Dikme, 2013: 21).

Sosyal medya, büyük bir hızla, insanların olmazsa olmaz diyeceği yaşamın ayrıntılarından biri haline gelmektedir. Sosyal medya ile arkadaşlıklar kurulmakta, resim, video, bilgi paylaşımlarında bulunulmakta hatta devletler bile sosyal medya alanında artık boy gösterip, kendilerini bu alanı da kontrol altına almak zorunda gibi hissetmektedirler.

Sosyal medya, günümüzde öyle bir konuma gelmiştir ki, devletlerin liderlerinin devrilmesi, yönetim tarzının değişmesi gibi çok önemli olaylarda bile yön verici rol oynayabilmektedir. Arap Baharı adı verilen ve domino etkisi yaparak günümüze kadar pek çok ülkenin gidişatını değiştiren liderleri yerle bir eden sürecin baş aktörü olarak bile sosyal medya gösterilebilmektedir.

Devletler veya çeşitli topluluklar, sosyal medyayı adeta bir propaganda aracı olarak kullanıp, alabildiğine özgür bir ortam sunan sosyal medyada insanları bir şekilde etkilemek ya da rakiplerini psikolojik olarak alt etmek gibi amaçlar da güdebilmektedirler. Yani sosyal medya açıkça “bir propaganda aracı” olarak günümüzde kullanılmaktadır diyebiliriz.

Sosyal medyanın propaganda amaçlı kullanımına en iyi örneklerden biri ABD başkanı Barack Obama’nın 2008 seçim kampanyasıdır. Obama ve demokratlar, çok akıllı bir seçim politikası yürüterek internet ve sosyal medyadan yararlanmış böylece milyonlarca genç seçmene ulaşmışlardır. Obama, seçim politikasını daha çok gençler üzerine yoğunlaştırdığı için, gazete okumayan, televizyon izlemeyen ancak Facebook, Twitter, Myspace gibi sosyal paylaşım sitelerinde zamanının çoğunu tüketen gençleri yine bu siteleri kullanarak etkilemeyi başarmıştır.

Bu seçim başarısının ardından, sosyal medyanın siyasal seçim kampanyalarında kullanılması giderek yaygınlaşmıştır. Günümüzde sosyal medyada resmi olarak yer almayan bir siyasi parti hemen hemen yok gibidir.

Sosyal medya, sadece siyasal propaganda değil, her türlü görüşün, düşüncenin paylaşıldığı ve gerekirse eyleme dönüştürülebileceği bir platform haline gelmiştir. Bu duruma en iyi örnek ise, 2009 İran seçimleridir. Seçim sonuçlarına itiraz eden halkın tepki hareketleri giderek büyüyünce, iktidar, basınına sansür uygulamıştır. Sesini duyuramayan halk ise, sosyal medya platformlarında birleşerek sesini tüm dünyaya duyurmayı başarmıştır.

Sosyal medyanın propaganda amaçlı kullanımı tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de çok yaygın kullanılan bir yöntem olmuştur. YGS sınavlarındaki şifre iddialarını protesto etmek isteyen lise öğrencileri, Facebook, Twitter ve değişik pek çok sosyal medyada örgütlenip, hangi saatte nerede toplanılacağını birbirlerine duyurmuşlar ve protestolarını yapmışlardır. Milyonlarca insan, sosyal medya ile reklam ve afiş gibi duyuru araçlarına herhangi bir maddi bedel ödemeden, sadece internete girerek birbirlerini etkilemekte ve hatta örgütleyebilmektedir.

Bunların dışında sosyal medya, günümüzde çok yoğun olarak uygulanan ‘psikolojik harp’

adı verilen silahsız, propagandaya dayalı harekatlarda da kullanılmaya başlanmıştır. Çünkü ortada çok geniş kitlelere hitap eden ve televizyondan dada sık kullanılan bir iletişim aracı vardır. Bu güçten istifade etmek isteyen ülkeler elbette boş durmamakta ve sosyal medyanın gücünden sonuna kadar yararlanmaktadırlar.

İngiliz Guardian Gazetesi’nin bir haberine göre; ABD ordusu tarafından geliştirilmekte olan bir bilgisayar yazılımı ile Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinde ve elektronik posta ile internet güncelerinde sanal kimlikler oluşturularak ABD yanlısı propaganda yapılacak. Habere göre; yazılım, oluşturduğu sanal kimlik, kişiliklerle, sosyal paylaşım sitelerindeki diyaloglara, yazışmalara katılarak etkilemeyi amaçlamaktadır (www.turkishny.com). Artık web kullanıcıları, web sitelerinde okudukları, duydukları veya gördükleri karşısında kendi düşüncelerini yazma ve beyan etme fırsatı bulmuşlardır.

Böylece artık firmalar ve şirketler, kitlelerine ulaşmak ve onlara mesajlar sunmak ile kalmayıp, kitlelerin beğenilerinden, düşüncelerinden, yorumlarından ve mesajlarından yararlanabilmektedirler. Sözü edilen bu son gelişmeler, kurumlar ve şirketlerin kitle ile

olan iletişiminde değişiklikleri oluşturarak, onların hedef kitlesiyle iki yönlü iletişim kurma imkanı oluşturmuşlardır (Zafarmand, 2010: 1-2).

Kitle iletişim aracı olarak özellikle internetin son derece yaygın olduğu günümüzde, kullanıcıların sanal ortamda en çok vakit harcadığı alanlar; sosyal medya olarak tanımladığımız Facebook, Twitter ve Youtube gibi paylaşım odaklı sosyal ağlardır.

Özellikle gençler, günlük hayatlarının azımsanmayacak bir kısmını sosyal medya ortamlarında harcamaktadır.

Sosyal medyanın günümüzde çok önemli bir iletişim aracı haline geldiği ortadadır. Sosyal medyadaki kullanıcı sayısı her geçen gün artmaktadır. Öyle ki sosyal medyanın belki de amiral gemisi diyebileceğimiz Facebook’da Kullanıcı sayısının ayda 1 milyarı aştığı bizzat kurucu Mark Zuckerberg tarafından televizyonda açıklanmıştır (www.bbc.co.uk). Özellikle

“Arap Baharı” adı verilen süreçte, sosyal medya destekli halk hareketleri ile dünyanın ilgisi bir anda sosyal medyaya çevrilmiştir.

Mısır ve Tunus’ta, sivil itaatsizlik kampanyaları ve sokak eylemlerini örgütlemek için Facebook ve Twitter gibi sosyal ağların artan şekilde kullanıldığı görülmüştür. 2009 yılında İran’da yaşanan “Yeşil Devrim”, Batı medyası tarafından YouTube ve Twitter kanalıyla yakından takip edilmiştir. Hatta 2009 Moldova devrimine “Twitter Devrimi”

lakabı takılmıştır (Papic ve Noonan, 2011: 166).

Tüm bunların yanında sosyal medya, güçlü olduğu kadar tehlikeli de olabilmektedir. Genç kullanıcılar başta olmak üzere zamanının büyük bölümünü sosyal ağlarda geçiren kullanıcılar, gerçek yaşam ile sanal dünya arasında bocalama yaşayabilmektedirler.

Bireylerin çoğu kez gerçek hayattan ve ilişkilerden koparak sanal ortamda bir kimlik geliştirme ve sosyalleşme çabası, onları gerçek sosyalleşmeden uzaklaştırabildiği gibi kin, öfke ve nefret gibi duygularla kullanım pratiği geliştirilebilmelerine de olanak tanımaktadır (Babacan, Haşlak ve Hira, 2011: 74).

3.2.3. Sosyal medya çeşitleri

Bireylerin sosyal medya kullanımı kişiden kişiye göre değişmektedir. Sosyal medya araçlarından hepimizin beklentileri değişik olmakta, farklı farklı kullanımlar farklı farklı doyumlara neden olabilmektedir. Bireylerarası farklılıklar bazen de bireyin o an içinde bulunduğu yoksunlukla ilgili olabilmektedir. Bu yoksunluk tamamlanınca, bireysel olarak önceliği tanımlanan diğer yoksunluklar devreye girebilmektedir. Sosyal medya bazıları için sosyalleşmeden kaçtığı, kendi kendine yalnız kaldığı, daha çok izleyici olduğu bir ortam iken, başka bazıları için ise sosyalleşmek, topluluklar içinde takdir edilmek, takip edilmek isteğinin tezahürü şeklinde ortaya çıkabilmektedir. Ancak bu genellikle sabit kalmamakta, sağlıklı bireyler bazen sosyalleşme bazen de kaçış belirtileri gösterebilmektedir (Hazar, 2011: 153)

Sosyal medya araçları geniş bir perspektif içinde kendine yer bulmaktadır. Bunlar (Hazar, 2011: 154) :

• Facebook, MySpace, Linkedln, Friendster, Hi5, Friendfeed, Formspringa, Xing gibi sosyal ağlar,

• Şirket blogları, Cnet, The Huffington Post, Boing Boing, Techcrunch, Kottke gibi bloglar,

• Youtube, Dailymotion, Google Videos, Yahoo Video It’s on gibi Video paylaşım ağları,

• 1x, Flickr, Deviantart, photosig, Fotocommunity, Photo, Photodom gibi fotoğraf paylaşım ağları,

• Wikipedia, Intelipedia gibi Wiki tarzı bilgi paylaşım ağları,

• Twitter gibi mikroblogging paylaşım ağları gibi sitelerdir.

Wikipedia’da yazılan tanımlara göre, sosyal medyada zaman ve mekân sınırlaması yoktur, bu medya paylaşım ve tartışmanın esas olduğu insanî bir iletişim şeklidir. Sosyal medya platformlarında insanlar diğer insanlarla buluşmakta ve etkileşimde bulunmaktadır. Aynı zamanda insanlara yardım etmekte, insanlar yardım almakta, diğerlerinin sorularına cevap vermekte ve kendi sorularını sormaktadır. Bu bakımdan sosyal medya, enformel eğitim yollarından birisi olarak da insan hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Bu medya

teknoloji, telekomünikasyon, sosyal iletişimin kelimeler, görseller, ses dosyaları yolu ile sağlandığı bir yapıya sahiptir.

Bir başka kaynağa göre sosyal medyanın kullanım alanları şu şekildedir (www.sosyalpedia.com):

İletişim:

• Bloglar (Blogger,WordPress),

• Mikrobloglar (Twitter,Friendfeed),

• Sosyal Ağlar ( Facebook,Myspace, Linkedin)

Bilgi Paylaşımı:

• Wiki (Wikipedia),

• Sosyal imleme (Delicious),

• Fikir ve İnceleme (Yahoo Answers,Yelp)

Multimedya:

• Fotoğraf Paylaşımı (Flickr, Picasa, Twitpic),

• Video Paylaşımı (Youtube, Vimeo, Dailymotion),

Canlı Yayın (Justin.tv):

• Ses ve Müzik Paylaşımı (last.fm, Grooveshark)

3.2.3.1. Bloglar

Bloglar, 1999 yılında kurulan Blogger adlı bir blog sitesi ile popüler bir hale gelmiş, 2003 yılında Blogger’ın Google tarafından satın alınması ile blogların kullanımı daha da artmıştır (Ök, 2013: 16).

Blog ifadesi “weblog” sözcüğünün zaman içerisinde kısalarak dile yerleşmiş biçimidir ve blogların kişisel, şirket ve tematik yaklaşımı benimseyen farklı türleri vardır (Bakan, 2011:

380).

Bloglar her konuda görüş içeren bağımsız web tabanlı gazetelerdir (Scott, 2007: 69).

Kullanıcılar tarafından daha çok kişisel olarak kullanılan bloglar, geleneksel yayıncılığın oto kontrolünden bağımsız olmaları sebebiyle tercih edilmektedir. Bloglarda ifade edilen düşünceler ve yorumlar kullanıcılar tarafından daha samimi ve güncel bulunduğu için, web içerikleri sıklıkla bloglardan takip edilmektedir. Bloglar paylaşımlı bir ortam olmalarına rağmen, bir bilgi deposu ve bir düşünce arşivi olma özellikleri ile fayda sağlamaktadırlar (Yılmaz, 2011: 142).

Her geçen gün daha fazla önemsenen haber ve bilgi kaynakları olmaya başlayan Blog yazarları, gazetelere karşı okuyucularının dikkatini çekmek ve haber kaynaklarının saygısını kazanmak için yaratıcılıklarını kullanmaktadır. Örneğin, Microsoft'un kurucusu ve başkanı Bili Gates sadece çevrimiçi yayın yapan Blog yazarlarıyla röportajlar yapmıştır.

Önemli Blog yazarlarının halka ulaşmada önemli birer araç olabileceği görüşü gün geçtikçe artmaktadır. Günümüzde artık sadece bireyleri temsil eden sayfalar olmaktan bir adım öteye geçen Bloglar, kurumların iletişim ara yüzleri haline gelmiş, birçok önemli kurum hedef kitlesine Blog sayfası üzerinden bilgi vermeyi standart bir süreç haline getirmiştir (Canan, 2013: 13).

Blogların farklı çeşitleri vardır. Bunlara örnek olarak, kişisel bloglar, temasal bloglar, topluluk blogları ve kurumsal bloglar verilebilir (Sönmez, 2013: 23):

Kişisel Bloglar: İnternet üzerinden kişisel olarak oluşturulan, genel ya da sadece belirli konular üzerinde yoğunlaşılan blog türüdür. Genellikle bu tür bloglar kişilerin günlük hayatlarında yaşadıklarını, kişilerin düşüncelerini paylaştıkları bloglardır. Bloglar arasında en çok kullanılan türdür.

Temasal Bloglar: Bu blog türünde belirli bir alanda yazılanlar yer alır. Bu alanlar, politika, yemek, sağlık, teknoloji, ekonomi, eğitim vb. alanlar olabilir.

Topluluk Blogları: Üyelik sistemine sahip olan ve üyelerin gönderilerinin yer aldığı bloglardır. Bu tür blogların birçoğu kendi blog yazılımını kullanmaktadır.

Kurumsal Bloglar: Şirketlerin yer aldığı bloglardır. Bu bloglar günümüzde oldukça önemli hale gelmektedir. Bu tür bloglarda şirketlerin kendileriyle ilgili haberleri ve duyuruları yer alır.

3.2.3.2. Mikrobloglar

Mikroblog, diğer bloglara göre daha dar kapsamlı olan ve daha kısa gönderilerin yapılabildiği bir blog türüdür. Diğer blog türlerinde olduğu gibi mikrobloglar aracılığıyla da video, fotoğraf, ses ve metin paylaşımı yapılabilmektedir. Mikroblog servislerinde içerik oluşturmak oldukça basittir. Uzun cümle ve paragraflar yerine kısa cümleler kullanılır (Sönmez, 2013: 24).

Mikroblog yayıncıları, "şimdi ne yapıyorum?", "şu anda ne gördüm?" veya "bu çok güzelmiş" gibi anlık ve günlük hayatta o an içinde yayıncıyı çok etkileyen, gün sonunda pek anlam taşımayabilen içerikler yayınlayabildikleri gibi, geleneksel blog yayıncılığında olduğu gibi tematik konuları da yayınlayabilirler. İlk mikroblog tumblelogs olarak bilinir.

Asıl gelişme ise, 2006 ve 2007 yıllarında mikroblog Tumblr ve Twitter servisleri ile oldu.

Mayıs 2007 senesinde ise, 111 adet uluslararası microblog sitesi vardır. En yaygın olarak kullanılanları ise Twitter, Tumblr, Cif2.net, Plurk, Jaiku, identi.ca ve sipesifik'dir (tr.wikipedia.org).

3.2.3.2.1. Twitter

2004 yılında teknolojiye meraklı aktivist bir grup tarafından siyasi bir takım kararları protesto etmek amacıyla cep telefonlarına kısa mesajla geniş kitlelere fikirlerini ulaştırma gayesiyle başlatılan ve TXTmob olarak adlandırılan araçtan esinlenerek ortaya çıkan Twitter 2006 yılında yazılım mühendisi Jack Dorsay tarafından kurulmuştur (Zarrella, 2010: 33).

Twitter, kullanıcıların birbirlerine iletiler gönderme ve gönderilen iletileri okumalarını sağlayan bir sosyal ağ ve mikroblog hizmetidir (Wigand, 2010: 564).

Kullanıcılarına tweet (İng. cıvıldama) adı verilen 140 karakterlik metinler yazma imkânı veren Twitter, çeşitli araçlarla daha etkin kullanılabilen bir yeni nesil iletişim aracıdır.

Kullanıcılar tarafından atılan tweetler herkes tarafından görülebilir. Ancak kullanıcılar attıkları tweetleri sadece kendi arkadaşları olarak da görülmelerini sınırlandırabilir.

Kullanıcılar diğer kullanıcıların tweetlerine üye olabilirler. Üye oldukları kişi veya kurumların takipçi sayısını ve bunların kimleri takip ettikleri görebilirler. Tüm kullanıcılar Twitter'ın websitesi aracılığıyla tweetlerini gönderebilir ve alabilirler. Kullanıcılar Twitter'ın websitesine uyumlu harici uygulamalar (akıllı telefonlar gibi) veya belirli ülkelerde erişilebilen kısa mesaj servisi tarafından giriş yapabilirler. 2008'deki ABD seçimlerinde özellikle Barack Obama tarafından sıklıkla kullanılan Twitter'dan Türkiye'deki son yerel seçimlerde de yararlanılmıştır. Ayrıca Twitter, sosyal medyanın en popüler araçlarından biri olarak gösterilmektedir. Twitter logosunda yer alan meşhur kuş bir erkektir ve adı Larry'dir. Eskiden daha sert ve göze kaba gelen kuş logosu artık daha yumuşak ve güzel bir hale getirilmiştir (tr.wikipedia.org).

Twitter, daha kısa cümlelerin kullanılarak Twit’ler ile iletişim kurulması, daha çok gençlere ve Holywood’un ve müzik dünyasının ünlülerine hitap etmesi nedeniyle oldukça ünlenmiştir (Hazar, 2011: 156). Tweet, sosyal medyanın bir microblog uygulaması olan Twitter’ın mesaj iletme kutusundan 140 karakterle sınırlanmış iletiler olarak da ifade edilebilir. Kişi ve kurumların mevcut durumlarını, görüşlerini ve gerçekleştirdikleri uygulamaları aktarabildikleri takipçilerini harekete geçirici bir bileşen olma niteliği taşımaktadır (Tarhan, 2012: 83).

3.2.3.2.2. Tumblr

Tumblr, ABD menşeli sosyal ağ ve blog sitesidir. David Karp tarafından Şubat 2007'de kurulmuştur. Kuruluşun ardından iki hafta içinde 75.000 kullanıcıya ulaşan site sırf ABD'de toplam 13.4 milyon kullanıcıya sahiptir. Tumblr'ın benzer türdeki diğer sitelerinden farkı, popüler sosyal paylaşım siteleriyle tam bir uyum içinde çalışıyor olmasıdır. Beş yıllık süre boyunca reklamsız hizmet veren Tumblr'ın gelir kaynağının büyük kısmını özel temaların satışından alınan paylar ve gönderilerini öne çıkarmak isteyen kullanıcıların ödediği bir dolarlık ücret oluşturuyordu. Site ilk büyük reklam

kampanyasını anlaştığı spor giyim şirketi Adidas ile başlattı. Tumblr, 20 Mayıs 2013 tarihinde Yahoo! tarafından yaklaşık 1.1 milyar dolara satın alınmıştır (tr.wikipedia.org).

3.2.3.3. Sosyal ağlar

Sosyal ağlar, bireyleri internet üzerinde toplum yaşamı içinde kendilerini tanımlayarak yine insanlara internet iletişim metotları ile iletişime geçmek için ve aynı zamanda normal sosyal yaşamda yapılan çeşitli jestleri simgeleyen sembolik hareketleri göstererek insanların oluşturduğu sanal ortamdaki sosyal iletişim kurmaya yarayan ağlara verilen genel isimdir. Sosyal ağ sürekli olarak yayılmakta ve kullanımı bireyler, toplumlar için gerekli hale gelmektedir. Medyaya ve çeşitli iletişim kaynaklarına bakıldığında sosyal ağları kullanarak bazı isyanların, iç savaşların, devrimlerin vb. şeylerin artık sosyal ağlar üzerinden ilk adımlarının gerçekleştirildiği görülmektedir (tr.wikipedia.org).

Sosyal ağlar giderek artan kullanıcı sayılarıyla çok önemli bir iletişim platformu oluşturmaktadırlar. “Sosyal ağ siteleri insanların kullanıcılar tarafından hazırlanan içerikleri interaktif bir şekilde birbirlerine iletebildikleri mikro internet siteleri olarak tanımlanabilir. Bu içerikler, arkadaşlar arasında oluşan ağ içinde kişisel bilgiler (profil), bloglar ve tartışma listeleri aracılığıyla iletilmektedir” (Phillips ve Young 2009: 26).

Sosyal paylaşım ağları ile insanlar günlük yaşantılarını, olaylar hakkında fikirlerini yazmakta, çeşitli farklı görüşler arasında anlık tartışmalara girebilmekte ayrıca kendisi ile ilgili anlık yaşadıklarını ya da sanal ortam üzerinde yer alan bir çok imaj, metin, video, haber vb. bilgileri paylaşarak tanıdıklarının da haberdar olmasını sağlamaktadır. Bir çok kişi gerek sosyal paylaşım ağları ile gerek diğer yeni iletişim ortamları araçları ile çeşitli iş başvurularını gerçekleştirebilmekte, hatta iş başvurusu alan firmalar bu ağlar üzerinde bireyi incelemektedirler. Böylece gerek yeni iletişim ortamları olsun gerek sosyal paylaşım ağları olsun fiziksel ve sanal yaşam tek bir gerçeklik içerisinde buluşabilmektedirler. Akıllı telefonların toplum yaşantısına hemen hemen her alanında etkin bir şekilde girebilmesi ile sanal gerçeklik günlük yaşamın asıl gerçekliği içerisinde yer almasına sebep olmuştur.

Yapılan araştırmalarda sosyal paylaşım ağlarına aktif olarak katılan bireylerin % 37’si

Yapılan araştırmalarda sosyal paylaşım ağlarına aktif olarak katılan bireylerin % 37’si