Yabancı dillerden yararlanılmıĢ kaynaklar ise aĢağıdaki gibi tarih sırasına göre düzenlenmiĢtir.
Prifti ve ark. (2008). “Middle East Local and Regional Woman Entrepreneurship” adlı Dünya Bankası‟nın Orta Doğu ülkelerindeki Ģirketlerle ilgili yapmıĢ olduğu bir araĢtırmada, toplam 4000 Ģirket sahibinin %13‟ünün kadın olduğu belirtilmiĢtir. Bu ülkedeki iĢletme sahibi olan kadınların Afrika ve Asya‟daki diğer kadın giriĢimcilere oranla iĢletmelerini daha fazla
16
büyütme eğiliminde oldukları ve birçok engelle karĢılaĢmalarına rağmen erkek giriĢimcilere göre iĢletmelerinde daha fazla sayıda iĢçi çalıĢtırdıkları belirlenmiĢtir.
Ackerman (2008). “How Information and Communication Technologies Impact Female Entrepreneurs in India and Ghana” adlı Long Island Üniversitesinde yapılmıĢ olan yüksek lisans tezine göre; üçüncü dünya ülkeleri olan Hindistan ve Gana‟da internet kullanımı kadın giriĢimcilerin yeni pazarlara girmesi için zaman ve para tasarrufu sağladığı düĢünülüyor. Ev tabanlı mikro iĢletmeler açısından internet kullanımı kadınlara bilgiye ulaĢma ve bilgiyi paylaĢma imkanı sunmaktadır. Mikro düzeyde giriĢimcilik faaliyetlerini sürdürüp internet üzerinden bütün dünya ile fazla para harcamadan iletiĢim ve pazarlama imkânlarına eriĢebiliyor olmak kadınlar tarafından var olan yeteneklerini ortaya çıkarmaları açısından cazip görülmektedir.
Finlay (2008). “Work-Life Balance In Women Entrepreneurs: A Phenomenological Study” adlı çalıĢmanın amacı iĢ-yaĢam dengesi sorunuyla karĢı karĢıya kalan kadın giriĢimcilerin yaĢanmıĢ deneyimlerini keĢfetmektir. Bir iĢ-yaĢam dengesi modeli oluĢturmak için kullanılan organizasyon içerikli becerilere örnek olarak; planlama, etkili iletiĢim, kiĢiler arası iliĢki kurma, dua ve rahatlama teknikleri verilebilir. AraĢtırmanın sonucuna göre iĢ ve yaĢam dengesi kurmak için; iyi dinleyici olmak, diğer insanlardan öğrenmek, çok çalıĢmaktan korkmamak, insanların deneyimleri konusunda araĢtırma yapmak, okumak ve hata yapmaktan korkmamak, tutkulu olmak, enerjik olmak ve fedakar olmak gerekmektedir.
Duncan (2007). “Women in Positions of Leadership and Gender-Specific Emotional Intelligence Attributes” adlı Incarnate Word Üniversitesinde yapılan doktora araĢtırmasının amacı; liderlik pozisyonları ve cinsiyete özgü duygusal zeka özellikleri ile kadınlar arasındaki olası iliĢkiyi incelemektir. Eğitim geçmiĢleri ile birlikte hali hazırda kariyerlerini 15-20 yıl boyunca sürdürüyor olmalarından dolayı 41-50 yaĢ grubunun denk gelen bu kadınlar duygusal zeka niteliklerini, yeteneklerini ve deneyimlerini maksimum düzeyde yaĢamaktadırlar. Yönetici mevkilerindeki kadınların konumlarını kaybetme oranı erkeklere oranla daha fazladır. Genellikle bir kadın yönetici finansal performans ile sadece ölçülen örgütsel hedeflere ulaĢmada baĢarılı olması gerektiği düĢüncesi ile daha az empati sahibi veya Ģefkatli olmak zorunda olduğu düĢünülebilir. Ancak bu kadınlar finansal performans ile ilgili zor kararları alırken empati kurarak uzlaĢma yoluna gitmektedirler.
17
Hakala (2007). “Women Entrepreneurs: Challenges and Successes in Non-Traditional Industrries” adlı araĢtırmanın amacı; kadınlar arasında giriĢimci fenomeni açıklamak için hizmet verecek olası iliĢkisel modelleri ve gözlenen desenleri keĢfetmektir. Amerika „da kadınları giriĢimciliğe yeni milenyumun kadın hareketi yönlendirmiĢ ve önceki yıllardan daha hızlı bir oranda yönetim kademelerinden ayrılarak serbest çalıĢma hayatına geçmiĢlerdir. Kadınlar kendi iĢlerini baĢlatmak için kurumsal kariyerlerini terk ettiklerinden iĢletmeler yetenekli kurumsal kadın liderlerini kaybetmeye baĢlamıĢtır. olarak, görüĢme verileri, kadınların giriĢimci, bilgi ve güvene sahip çalıĢanların eğitimine yatırım, mali durumu etkilemek için stratejik seçimler yapma ve izin veriliyorsa bu engellerin sadece biri inanmaya ihtiyaç kabul açıklamak için servis toplanmıĢtır. Geleneksel olmayan erkek egemen sektörlerde kadın giriĢimcilerin baĢarılı olması için kadınların üç önemli giriĢimcilik yetkinliklerine sahip olması gerekmektedir. Bunlar; ürün ve sanayi hakkında donanımlı bilgi, mali bilgi sahibi olma ve güven duymadır. Bu araĢtırma sonucunda, kadın giriĢimcilerin sahip olması gereken özelliklerin baĢında bilgi ve güven ilk sırayı almıĢtır. Sıralamayı çalıĢanlara yapılan yatırım, finansal bilgi, geçmiĢ deneyimler takip etmektedir.
Meeder (2007). “Entrepreneurial Activity by Women in Rural South Dakota” adlı araĢtırmanın amacı, Güney Dakota kırsalında kadınların giriĢimcilik faaliyetlerinin araĢtırılmasıdır. Kırsal kadın giriĢimci iĢletmelerin özelliklerinin belirlenmesi, kırsal kadın giriĢimcilerin baĢarı faktörlerinin belirlemek ve iĢ ihtiyaçlarını belirlemek ve kadın giriĢimci iĢletmelerin nasıl etkilediğini değerlendirmektir. AraĢtırmaya katılan kadın giriĢimcilerin dörtte biri kırsal ortamda kendi iĢlerini yapıyor olmalarının olumsuz etkisinin olmadığını ifade ederken, kadınların çoğu yürüttükleri iĢte kadın olmanın olumlu taraflarını hissettiklerini ifade etmiĢlerdir. Kadınlar daha çok aile gelirine katkıda bulunmak, kar sağlamak ve baĢkalarına istihdam koĢulları oluĢturmak için giriĢimcilik faaliyetlerinde bulunduklarını ve baĢarıya götüren en önemli üç faktörün çok çalıĢmak, tutku ve istekleri gerçekleĢtirmek ve deneyim sahibi olmak için serbest çalıĢma hayatına atıldıklarını ifade etmiĢlerdir.
Wijenajke (2002). “Enterprising Culture: Middle Class Women‟s Businesses in Sri Lanka” adlı Boston Üniversitesinde yapılmıĢ doktora çalıĢmasına göre; Sri Lanka‟daki giriĢimci kadınların serbest çalıĢma hayatına atılmalarına sebep olan faktörlerin baĢında ekonomik bağımsızlık kazanma isteği ve aile bütçesine katkıda bulunma yer almaktadır. Aile
18
iĢletmelerinde veya kadının eĢi tarafından yürütülen iĢletmelerde giriĢimcilik faaliyetlerinde bulunan kadınların, tamamı kadının kendine ait olan mikro, küçük veya orta ölçekli iĢletmelere göre daha kısa vadeli olduğu tespit edilmiĢtir.
Bender (2000). “Seven Characteristics of The American Woman Entrepreneur: A Hermeneutic Approach to Developing A Universal Characteristics Model” adlı araĢtırma geçtiğimiz on yıllık sürecin kadın giriĢimcilerin ortaya çıkıĢ dönemi olduğunu ve kadınların iĢ hayatlarındaki önemlerini ortaya koyacak Ģekilde emir altından çıkıp kendi iĢlerini kurmaya baĢladıkları dönem olduğunu vurgulamaktadır. Kadınların artık belirli bir iĢte liderlik pozisyonunda bulunmaktan ziyade iĢ ve ticaret yelpazesindeki yenilikleri takip ettikleri ifade edilmiĢtir. AraĢtırmaya göre bu dönüĢüm süeci Amerika da diğer ülkelere kıyasla daha hızlı ilerleme göstermektedir. Bu bağlamda kadın giriĢimci sayısının hızla yükseliĢi kadınların kendi evrensel özelliklerini belirlemeleri açısından grupsal eğitimler önem arz etmektedir. AraĢtırma sonucunda Amerikalı kadın giriĢimcileri açıklamayan çalıĢan model oluĢturulmuĢ ve kadın giriĢimcilerin özellikleri yedi farklı kategori altında yorumlanmıĢtır. Bunlar; demografik, ekonomik, destek, siyasi, sosyal, mesleki ve kiĢisel özelliklerdir.
Lewis (1999). “African American Female Adult Development: The Jorney From Employee To Business Owner” adlı New Jersey Üniversitesinde yapılmıĢ doktora araĢtırmasına göre; Afrika kökenli Amerikalı kadınların, ırk ve cinsiyet ayrımcılığına maruz kaldıklarından dolayı çalıĢtıkları iĢlerinden istifa ederek kendi iĢlerini kurmalarına motive oldukları tespit edilmiĢtir. ÇalıĢtıkları iĢlerde tatminsizlik nedeniyle psikolojik sıkıntı yaĢayan bu kadınların kendi iĢlerini yapmaya baĢladıktan sonra yeni yaĢam yapılarında kendilerine olan güvenlerinin ortaya çıktığı belirtilmiĢtir.
Hisrich (1989). “Women Entrepreneurs: Problems and Prescriptions for Success in The Future” adlı araĢtırmanın sonucuna göre kadın giriĢimciler “yönetsel becerilerine iliĢkin” öz değerlendirmelerinde yeni fikirler ve yeni ürün geliĢtirme konularında kendi becerilerini “mükemmel” olarak tanımlamıĢlardır. Aynı araĢtırmada, insan iliĢkileri, yönetim, geliĢtirme ve eğitim ile pazarlama, pazarlama araĢtırması alanında “çok iyi”, envanter, üretim gibi iĢe önelik teknik alanlarda “iyi” oldukları ortaya konulmuĢtur. Kadınların finans-sermaye kullanımında ise “nispeten yetersiz” kaldıkları alanlar olarak nitelendirilmiĢtir.
19