• Sonuç bulunamadı

Yabancı dil öğretimini oluşturan aşamalar kısaca şu şekildedir: 1. İhtiyaçların belirlenmesi,

2. Amaçların şekillendirilmesi, 3. İçeriğin tanımlanması,

4. Materyalin seçimi veya üretilmesi,

5. Öğretme ve öğrenme programlarının kurulması, 6. Öğretme ve öğrenme yöntemlerinin uygulanması, 7. Ölçme ve değerlendirme.

İkinci bir dil öğrenmenin sağlıklı bir şekilde gerçekleşebilmesi için dil öğretiminin sistemli bir şekilde yapılması gerekir. Yabancı dil ediniminde, dikkate alınması gereken temel kurallara uygun olarak yürütülen dil öğretimi verimli olur. Bu temel kurallardan bazılarını Demirel (2011, s. 29-32) şu şekilde sıralamıştır:

1. Dört temel dil becerisini geliştirmek hedeflenmelidir. Dinleme, konuşma, okuma ve yazma becerilerinin her biri sağlıklı bir şekilde öğrencinin aktif olarak kullanabileceği biçimde geliştirilmelidir.

2. Öğretim etkinlikleri önceden planlanmalıdır. Plan yapma bir bakıma öğrenciye kazandırılacak durumların öğretmen tarafından yaşanmasıdır. Verimli bir öğretim için plan şarttır.

3. Basitten karmaşığa somuttan soyuta doğru uygun şekilde öğretilecek konular öğrenciye sunulmalıdır. İlk aşamalarda basit cümle kalıplarıyla başlanmalı ilerleyen seviyelerde aşamalı olarak cümleler daha karmaşık hale getirilmelidir.Ayrıca öğrenci için yakın çevresinden uzak çevreye doğru bir kavram ve düşünce dünyası sunulmalıdır.

4. Görsel ve işitsel araçlar yabancı dil öğretim dersleri esnasında işlevsel olarak kullanılmalıdır. Bu araçların kullanımı öğrencinin hem derse karşı olan motivasyonunu arttırır hem ilgisini çeker. Ayrıca sınıf içinde doğal bir etkileşim alanı oluşmasını sağlar.

5. Ana dili gerekli durumlarda kullanma belli bir sınır içinde olmalıdır. Başlangıç aşamalarında öğretmen tarafından belli bir süre ana dili kullanımına izin verilmeli fakat yeni edindiği dille kendini basit cümlelerle de olsa ifade etmesi muhakkak teşvik edilmelidir. Sınıf içerisinde hedef dil ne kadar çok kullanılırsa öğrenim o kadar kalıcı olacak ve dil kullanımı işlevsel bir hal alacaktır.

6. Bir seferde tek bir yapı sunulmalıdır. Öğretim esnasında bir tek sözcük, cümle kalıbı tam öğretilmeden bir diğer aşamaya geçilmemeli öğretimin iyice pekiştiğinden emin olunca bir diğer temel bilgiye geçilmelidir.

7. Öğrenciye aktarılan bilginin günlük iletişimde nasıl kullanılacağı öğrenciye mutlaka öğretilmelidir. Öğretilen bilgi günlük yaşama aktarılırsa birey öğrendiği dili işlevsel olarak kullanmış hale gelecektir.

8. Öğrencilerin dil öğrenimi sırasında derslerde aktif olması önemlidir. Öğrenci öğrenim esnasında ne kadar çok derse katılırsa, soru sorarsa, tartışırsa, söz alırsa o kadar kalıcı öğrenir. Öğrenciye Türkçeyi öğretirken mutlaka ona hedef dili pekiştirecek uygulamalar yaptırmak gerekir.

40

9. Her öğrencinin öğrenim şekli birbirinden farklıdır. Biri gördüğü zaman daha iyi anlar biri dinlediği zaman daha iyi anlar. Her öğrencide baskın zeka türü ve buna göre de bir öğrenim şekli vardır. Hiçbir kişi birbirinin aynısı değildir. Bu ilkeyi öğretim esnasında da göz önünde bulundurarak ders süresince etkinliklerde çeşitlilik esas alınmalı ve bu doğrultuda hareket edilmelidir.

10. Öğrencinin dikkati ders başında ve ders süresince hep toplanmalıdır. Ders başında öğreneceği bilgilerle günlük hayatta neler yapabileceği, iletişimde ne gibi rahatlık sağlayabileceği ifade edilirse öğrenci dili edinmek için bir adım atmış olacaktır. Öğrenim esnasında gösterdiği katılım mutlaka pekiştirilmelidir.

“Yabancı dil öğretimi sırasında başarıyı artırmak için öğretim elemanının tutum ve tavırları nasıl olmalıdır? ” sorusuna Çecen (2007) şu cevapları vermiştir:

* Öğrencilerle doğal iletişim içinde olmalı. * Öğrenciyi rahatlatıcı teknikler geliştirilmeli.

* Öğrenme isteklerinin hangi ögelere bağlı olarak arttığını saptayıp ders içi etkinlikleri ona göre düzenlenmeli.

* Yapılan yanlışları olağan karşılamalı, sabırsızlık göstermemeli. * İkinci dili ana dilinden bağımsız öğretmeli.

* Önce somut örnek, adlar sonra soyut kavramlara geçmeli.

* Kelimelerin öncelikle temel anlamlarını daha sonra yan terim ve deyim anlamlarını öğretmeli. Benzer uygulamaları deyimler içinde uygulamalı. Öncelikle kelimelerin gerçek anlamlarıyla var olduğu deyimlerden başlayarak mecazi anlamlar taşıyan veya Türk kültürü tarih bilgisini gerektiren deyimlere geçmeli.

Yabancı dil öğretiminde uygulanması gereken genel ilkelerden bazıları da Demirel (1990: 26-27) tarafından şu şekilde ifade edilmiştir:

* Öğrencilerin yeni dil alışkanlıklarını sağlamasına yardımcı olunmak.

* Hedef dili, o dili ana dili olarak konuşan kişilerin konuştuğu gibi öğretilmek. * Öğretilen dilin kültürünü de öğretmeye çalışmak.

2.7.1. Yabancı Dil Öğretim Kitapları Nasıl Olmalı?

Yabancı dil öğretimi kitapları, Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni gereğince temel, orta ve ileri seviye olarak aşamalı bir şekilde hazırlanır. Bu seviyelerin her birinde sunulan içerik ve etkinliklerle, dört temel dil becerisini, eşit oranda ve en yüksek düzeyde gerçekleştirebilmek hedeflenir. Ayrıca Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni’nde bulunan sosyokültürel değerlerin de öğretilmesi amaçlanır.

Yabancılara Türkçe öğretimi ders kitaplarında kültürel unsurların aktarımının nasıl yapılması gerektiği konusu oldukça önemlidir. Bu konuda Aslan (2007, s. 188); kültürel unsurların aktarımının ölçüsünün iyi ayarlanması gerektiğini belirtir. Ona göre kültür aktarımı hem öğrenilen yabancı dilin ait olduğu toplumu tanıtıcı nitelikte olmalı hem de başka kültürlerin özelliklerini sunan bir yapıda olmalıdır. Aktarılacak kültürel unsurlarda

41

bir sıra gözetilmeli ve kullanım sıklığı fazla olan kültürel unsurlar öncelikli olarak öğretilmelidir.

Haley & Austin’e (2004) göre yabancı dil öğretimi kitaplarında kültürel unsurlar bulunmalı ancak kültürel unsurların aktarımı yapılırken ön yargılardan arınmış etkinlikler sunulmalıdır. Kültürel unsurların sunulması, öğrencilerin hem yabancı dil öğrenme güdüsünü hem de yabancı topluma uyumunu artıracaktır.

Cortazzi & Jin’e (1999, s. 199, 200) göre yabancı dil ders kitapları yabancı dil öğretiminde yerine göre farklı roller oynar. Bu rollerden bazıları şunlardır:

* Bir öğretmen olabilir, çünkü öğrencilere öğrenilecek dilin ve kültürün bilgisini doğrudan sağlar.

* Bir rehber olabilir, çünkü öğretmen ve öğrencilere hem işlenecek ders konularını hem de önceki derslerin özetini sunar.

* Bir kaynak olabilir, çünkü bir ders kitabı tamamen her şeyi kapsayamaz, içinden uygun parçalar seçilip konu genişletilebilir.

* Bir eğitmen olabilir, çünkü adım adım yapılan açıklamalarla tecrübesiz öğretmenlerin sadece dil konusunda değil kültür konusunda da eksiklerini tamamlamasını sağlar.

* Bir otorite olabilir çünkü uzmanlar tarafından yazılmış olup doğru ve geçerlidir.

Yabancı dil öğretimi kitaplarının dilbilgisi ve kültürel unsurlar ile birlikte, öğrencilerin ilgi alanı ve gereksinimlerine göre de düzenlenmesi gerekir. Polat’a (1990: 79) göre ders kitaplarının etkin bir biçimde kullanılabilmesi, ders konularının her öğrencinin ilgisini çekebilmesine ve gereksinimleri karşılamasına bağlıdır.

Yabancı dil öğretim kitaplarının taşıdığı büyük önemden dolayı,1970 yılından itibaren, bu kitapların bir kontrol listesine göre değerlendirilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Kontrol listeleri oluşturularak bilgi içeriği açısından yapılan değerlendirmeler, kültürel aktarım açısından değerlendirmeyi yeterince sağlayamamıştır (Brown, 1994, Beren ve Candlin, 1987).

Yabancı dil öğretim kitapları Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni gereğince A1, A2, B1, B2, C1, C2 şeklinde aşamalı olarak değerlendirilmiştir. Bu aşamalı sistemine paralel olarak, aktarımı yapılacak kültürel unsurlarımızın bilgisini de en genelden özele, en somuttan en soyuta doğru aşamalı olarak ders kitaplarımıza yerleştirmemiz gerekir. Bunu başarmak için kültürel unsurlarımızı temel ve alt ögeler olarak, her kitap düzeyine uygun konu ve bilgi içerikleri halinde belirleyen bir plan yapmalıyız. Böylece temel seviye, orta seviye ve ileri seviye ders kitaplarının her birinde, hangi kültürel temel ve alt ögelerin bilgisini ne ölçüde vereceğimiz konusunda başvuru ve rehberlik kaynağı üretmiş oluruz. Yabancı dil öğretim kitaplarında aktarımı yapılacak kültürel unsurların, her kitap seviyesi için konu ve bilgi içeriği açısından belirlenmiş olduğu böyle bir plan, bizi sistemsiz,

42

düzensiz ve içinde tekrarlar barındıran kitaplar hazırlamaktan kurtarır. Yabancı dil öğretim kitaplarının hangi düzeyinde hangi kültürel unsur aktarımının ne kadar yapılacağının bilgisine sahip olma, yabancı dil öğretim kitaplarının kontrol ve değerlendirilmesini kolaylaştıracaktır. Öğrencilerin de kazanımları açısından değerlendirilmesi, bu aşamalı konu ve bilgi içerikleri sayesinde daha tutarlı ve sağlıklı bir şekilde yapılabilecektir.

Yabancılara Türkçe öğretimi ders kitaplarında bilgisi sunulan kültürel temel ve alt ögelere ilişkin film, belgesel veya tiyatro gibi gösterimlerin öğrencilere sunulması derse olan ilgi, güdü ve başarıyı artıracaktır.

2.8. Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi