• Sonuç bulunamadı

IV. BÖLÜM: BANKA KREDİ KANALI AÇISINDAN TÜRKİYE’NİN

4.2. TÜRKİYE İÇİN BANKA KREDİ KANALININ AMPİRİK ANALİZİ: VAR

4.2.1. Yöntem ve Veri Seti Seçimi

Çalışmada, 1990:01-2008:11 dönemi için Türkiye’de banka kredi kanalı etkinliği, toplam on değişkene ait veri seti kullanılarak VAR yöntemiyle sınanmıştır.93 Değişkenlerin seçiminde94 ve sıralanmasında, Bernanke ve Blinder (1988) Modeli’ni temel alan Suzuki’nin (2004b) çalışması temel alınmıştır.

Bernanke ve Blinder (1988) Modeli, IS-LM modeli ve banka kredi piyasasının bileşiminden oluşmaktadır. Dolayısıyla, para, mal ve kredi piyasalarının birbirleriyle etkileşim içinde olduğu bu modelde, değişkenler setine fiyatların ve üç piyasaya ait

93 Gecelik faiz oranı serisi 1990 yılından başlaması nedeniyle tüm değişkenler için aynı yıl temel alınmıştır.

94 M2 para arzı ve toplam özel sektör kredileri hariç.

20042005 20062007 20083.2009 0 100 94 4 2 94 3 3 94 3 3 94 3 3 94 3 3 93 3 4 2004 2005 2006 2007 2008 3.2009

miktarların eklenmesi gerekmektedir. Bunlar: (i) mal piyasasını temsilen çıktı miktarı, (ii) para piyasasını temsilen parasal büyüklükler ve/veya kısa vadeli faiz oranı (ve/veya uzun vadeli faiz oranı) ve (iii) kredi piyasasını temsilen toplam mevduatlar ve toplam kredilerdir. Ayrıca, Sims (1992), para otoritelerinin yurtdışından gelen enflasyonist baskıları izleyebilmeleri için parasal VAR modeline döviz kuru ile toptan eşya fiyat endeksi değişkenlerinin dâhil edilmesi gerektiğini ifade etmiştir.

Merkez bankası, kısa vadeli faiz oranı ve parasal büyüklükleri kontrol ederek toplam çıktıyı ve/veya fiyatlar genel düzeyini etkilemeye çalışmaktadır. Çalışmada merkez bankası kontrolündeki kısa vadeli faiz oranını temsilen gecelik faiz oranı ve parasal büyüklükleri temsilen parasal taban ve M2 para arzı değişkenleri kullanılmıştır. Geleneksel olarak reel çıktı miktarı, gayri safi yurtiçi hasıla veya sanayi üretim endeksiyle (SÜE); fiyatlar genel düzeyi ise, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ve/veya toptan eşya fiyat endeksiyle (TEFE) ölçülmektedir (Sims, 1992; Suzuki, 2004b; Bernanke ve Gertler, 1995). Ancak TEFE değişkenin, yeni adıyla üretici fiyat endeksinin (ÜFE), bu çalışmada yer alan üç modele de katkı yaratmadığı görüldüğünden dışlanmasına ve sadece TÜFE değişkenin kullanılmasına karar verilmiştir. Ekonominin dışa açıklığı, reel efektif döviz kurunun modele dahil edilmesi ile sağlanmıştır (Holtemöller, 2003; Suzuki, 2004b). Türk bankacılık sektörünün yapısal özellikleri dikkatte alındığından kredi piyasasını temsilen mevduat bankalarına ait toplam verilerin kullanılması uygun görülmüştür. Ayrıca, çalışmada banka kredi kanalı analiz edildiğinden mevduat bankalarının bilançolarının aktif ve pasif kısmının da dikkate alınması gerekmektedir. Bu nedenle, mevduat bankalarının bilançolarının aktif tarafını temsilen toplam kredileri ve toplam özel sektör kredileri; pasif tarafını temsilen toplam mevduatları modele dahil edilmiştir.Bununla birlikte, kredi piyasasını temsilen kredi faiz oranı değişkenin de modele dahil edilmesi gerekmektedir. Ancak, Türkiye için kredi faiz oranı serisinin 2006 yılından itibaren başlamasının yarattığı veri sıkıntısı nedeniyle modele dahil edilmemesine karar verilmiştir.95

Bu çerçevede oluşturulan VAR modellerinde kullanılan değişkenlerin ayrıntılı açıklaması ve bu değişkenler için kullanılan semboller Tablo 5.2’de sunulmaktadır.

95 Bkz. TCMB (2009).

Tablo 5.2: Parasal VAR Modellerinde Kullanılan Değişkenler96 MB M R XR TD PLQ LQ GDP Y P

Parasal Taban97 (Reel ve Logaritmik) M2 (Reel ve Logaritmik)

Bankalararası Gecelik Ağırlıklı Ortalama Basit Faiz Oranı (% ve Reel )98 TÜFE Bazlı Reel Efektif Döviz Kuru (2003=100, Logaritmik)

Mevduat Bankaları Toplam Mevduatları (Reel ve Logaritmik)

Mevduat Bankaları Toplam Özel Sektör Kredileri (Reel ve Logaritmik) Mevduat Bankaları Toplam Kredileri (Reel ve Logaritmik)

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (Reel ve Logaritmik) Sanayi Üretim Endeksi (2003=100, Logaritmik) Tüketici Fiyat Endeksi (2003=100, Logaritmik)

Tablo 5.2’de sunulan seriler üzerinde çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Öncelikli olarak, baz yılı 1987, 1994 ve 2003 olan TÜFE serileri birleştirilerek, baz yılı 2003 olan yeni bir zaman serisi elde edilmiştir.99 Baz yılı 1997 ve 2005 olan SÜE serileri birleştirilerek baz yılı 2003 olan tek seriye indirgenmiştir. Ayrıca, baz yılı 2005 olan reel efektif döviz kuru serisi, 2003 yılı baz alınarak yeniden hesaplanmıştır. Nominal olan MB, M, GDP, R, TD, PLQ ve LQ sembolleri ile temsil edilen değişkenler, 2003 bazlı TÜFE serisi ile deflete edilmiştir.100

VAR analizi için, söz konusu serilerin öncellik olarak bazı işlemlere tabi tutulması gerekmektedir. İlk aşamada değişkenlerin birim değerlerinden bağımsız kılınması (aynı düzeye getirilmesi) için ‘R’ haricindeki tüm değişkenlerin logaritması alınmıştır. Logaritması alınmış değişkenlerin sembollerinin başına ‘ln’ sembolü eklenmiştir.101 İkinci aşamada, tüm değişkenlerin mevsimsel etkiler barındırıp

96 Verilerin tümü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Elektronik Veri Dağıtım Sistemi’nden (EVDS) temin edilmiştir. Ayrıca, çalışmada yapısal kırılma testi için Rats 6.3 ve diğer tüm testlerde için ise Eviews 5.1 paket programları kullanılmıştır.

97 Parasal taban, rezerv para ve açık piyasa işlemleri toplamından oluşmaktadır.

98 Kısa vadeli faiz oranı serisi, yüzdesel değer olarak temsil edildiğinden logaritması alındığında sıfır değerine yaklaşmasının yarattığı hesaplama sorunları nedeniyle logaritması alınmamaktadır (Sims, 1992: 981).

99 Seriler, TCMB’nin önerdiği gibi / formülü kullanılarak birleştirilmiştir.

100 Nominal bir serinin reel bir seriye dönüştürülmesi enflasyonist (ya da deflasyonist) etkilerden arındırıldığını (deflete edildiğini) göstermektedir. Deflete etme işleminde, / 100 formülü kullanılmaktadır. sembolü nominal seriyi ve reel hale dönüştürülmüş seriyi ifade etmektedir (Kadılar, 2009: 42). Söz konusu formülde fiyat endeksi ile kast edilen tüketici fiyat endeksidir. Nominal gecelik faiz oranı değişkeni bu formül ile reelleştirilmemektedir. Ayrıca, söz konusu değişkenlerin seri birleştirme ve deflete etme işlemlerinden sonraki şekli Ek 3’de sunulmaktadır.

barındırmadığı araştırılmıştır. GDP ve Y serilerinin mevsimsel etkiler barındırdığı tespit edildiğinden, Census Bureau’s X12 prosedürü kullanılarak mevsimsel etkilerden arındırılmıştır. Bununla birlikte, söz konusu serilere ait sembollerin sonuna mevsimsel etkilerden arındırıldığını göstermek için ‘SA’ sembolü eklenmiştir.