• Sonuç bulunamadı

Nüfus meselesinin, sosyo-ekonomik bakımdan büyük bir önemi vardır. Nüfus artıĢı ve azalması, nüfus-üretim iliĢkileri sosyolojik ve ekonomik boyutlarıyla tarihî olayların kimi zaman sebepleri, kimi zaman da sonuçları arasında yer alır. Milletlerin veya sosyal grupların tarihinin yazılabilmesinde, özellikle sosyal tarihlerinin ortaya konulabilmesinde, nüfuslarının

157 Melek Çolak, Milas Yahudileri, Ümit Yayıncılık, Ankara 2005, s.16 158 Milas ġS 326, 2/(yok), 1327 (1909); Milas ġS 325, 979/17, 1336 (1918)

159 Galanti‟ye göre Ġlkçağlardan beri Bodrum‟da Yahudi yaĢamı mevcuttu. Bkz: A. Galanti, a.g.e., s.19 160

Arzu Baykara, XIX. Yüzyıl Bodrum Kazası‟nın Sosyal ve İktisadi Hayatı, BasılmamıĢ Doktora Tezi, Ege Ün., SBE, Ġzmir 2010, s.186; Ü. TürkeĢ, a.g.e., s.51

161 Osmanlı tebaasından ve Musevi milletinden olan Hacı Duma oğlu MiĢon, Bodrum‟un ÇarĢı Mahallesi‟nde ikamet etmekteydi. Bkz: Marmaris ġS 155, 133/41, 1317 (1900)

- 35 -

bilinmesi araĢtırmacılara büyük bir kolaylık sağlar163. Bu itibarla XIX. yüzyılın ilk çeyreğin-

den itibaren baĢlayan nüfus sayımları hakkında kısaca bilgi verdikten sonra, yüzyılın sonlarında ülke genelinde ve hususiyle de Aydın ve MenteĢe Sancaklarında yaĢayan gayr-i Müslimlerin nüfus durumuna bir göz atacağız.

Bilindiği gibi, Osmanlı Devleti‟nde yeni fethedilen yerlerin arazi durumu, toprağın mülkiyeti ile tasarruf sistemlerini ve buna bağlı olarak vergi durumunu kayıt altına almak için tahrir kayıtları yapılmaktaydı. Devletin toprak bütünlüğü ve yönetim sistemi, bu sayım ve yazım iĢlerini zorunlu kılıyordu. Osmanlı Devleti‟nde „nüfus sayımı‟ asırlarca, bu Ģekilde top- rak yazımı vesilesiyle yapılmıĢtı164. XIX. yüzyıla gelindiğinde ise, her alanda duyulan ihtiyaç

üzerine modern anlamda ilk nüfus sayımı 1831 yılında yapıldı165

.

Bu ilk nüfus sayımında, Anadolu ve Rumeli‟de tespit edilen toplam erkek nüfus 3.641.101 idi. Bunların 2.490.892‟si Müslüman (%68,42), 1.080.463‟ü Ortodoks Hıristiyan (%29,67), 35.707‟si Kıptî (0,98), 15.297‟si Yahudi (0,42) ve 18.742‟si de Ermenilerden (0,51) oluĢuyordu166. Aydın Sancağı‟nda ise, 100.257 Müslüman nüfusa karĢın 6.346 Rum,

543 Ermeni ve 532 Yahudi erkek nüfusu mevcutken, MenteĢe Sancağı‟nda 49.830 Müslüman, 2.346 Rum, 52 Ermeni ve 36 da Yahudi erkek nüfusu bulunuyordu167. Aydın, bu tarihlerde

eyalet merkezi olduğu için (toplam 26 kazası vardı), diğer sancaklara göre en fazla nüfusa sahipti. Aydın ve MenteĢe Sancaklarında Müslümanların/ Türklerin oranı, devletin genelinde tespit edilen Müslüman/Türk oranının üzerindeydi. Rumların nüfus oranı % 4-6 aralığında yer alıyordu. Ayrıca, her iki sancakta Ermeni ve Yahudi nüfus oranı oldukça düĢük bir seviyede bulunuyordu.

1831 nüfus sayımı yalnızca erkekleri kapsadığı, bazı bölgelerde yapılmadığı, vergi ve askerlik gibi endiĢelerle nüfus sayımına dâhil olmayanların bulunduğu dikkate alındığında sağlıklı bir sayımın yapılmadığı söylenilebilir. Bununla birlikte Tanzimat‟ın ilanından sonra devlet, nüfus konusuna ayrı bir önem vermiĢ ve eyaletlere nüfus nazırı, sancak ve kazalara da

163 Ali Güler, “Osmanlı Devleti‟nin Son Yıllarında Türkiye‟nin Demografik Durumuna Genel Bir BakıĢ”, Os-

manlı, C.4, (Ed. Kemal Çiçek/Cem Oğuz), Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 1999, s.567

164 Enver Ziya Karal, Osmanlı İmparatorluğunda İlk Nüfus Sayımı(1831), TTK, Ankara 1997, s.6 165

Kemal H. Karpat, Osmanlı Nüfusu (1830-1914), (Çev. Bahar Tırnakçı), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, Ġstanbul 2003, s.44

166 Karpat, a.g.e., s.154; S. J. Shaw‟a göre ise, 1831‟de Rumeli ve Anadolu‟da 3.753.642 Müslüman, 1.178.171 Ortodoks Rum, 36.675 Kıptî, 17.012 Yahudi ve 20.309 Gregoryan Ermeni nüfus bulunuyordu. Bkz: Stanford J. Shaw, “The Ottoman Census System and Population 1831-1914”, İnternational Middle East Studies, C.IX, S.3, September 1978, s.1

167 Bu dönemde idari taksimat, XIX. yüzyılın ikinci yarısıyla XX. yüzyılın baĢlarındaki taksimattan farklıydı. Ör- neğin Ġzmir‟in de içinde bulunduğu Söke ve Çine gibi kazalar Muğla (MenteĢe Sancağı‟nın yanında bir de Muğ- la Sancağı vardı ancak, bu sancağa daha çok Ġzmir ve çevresi dâhil olmuĢtu)‟ya; ÖdemiĢ, Tire ve Bayındır gibi kazalar Aydın Sancağı‟na bağlıydı. Karpat, a.g.e., s. 151-152

- 36 -

nüfus memuru tayin etmiĢti. Böylece, Osmanlı Devleti‟nde ilk defa düzenli bir merkezi nüfus kayıt sistemi kurulmuĢtu168

.

Düzenli bir kayıt sisteminin kurulmasıyla birlikte, tüm ülke düzeyindeki nüfus sayımı, 1844 (H.1260) yılında yapılmıĢtı. Bu sayımla, orduyu yeniden tanzim etmek ve asker alma usulünü değiĢtirmek amaçlanıyordu169

. Ancak her eyalet, liva ve kazaya yeni vergiler yükleneceği söylentisi, halk üzerinde bazı tereddütlerin oluĢmasına neden olmuĢtu. Gayr-i Müslimler de cemaat reislerine sağlıklı bilgiler vermemiĢ, gerçek nüfus bilgilerini gizlemiĢti. Bu hususları dikkate alan hükümet de 1844 yılında yapılan sayıma ait sonuçları yayımlama- mıĢtı170

.

Kırım Harbi‟nde sonra Rusya‟dan Osmanlı topraklarına Müslüman göçmenlerin gelmesi, 1856 Islahat Fermanı ile kaldırılan cizyenin „bedel-i askerî‟ye dönüĢtürülmesi ve bu dönemde çıkarılan vilayet nizamnamelerinin taĢra yönetiminde meydana getirdiği değiĢiklik- ler, ülkede yeni ve kapsamlı bir nüfus sayımı yapılmasını gerekli kılmıĢtı. Bunun için, ġûrayı Devletçe hazırlanan „Sicill-i Nüfus Nizamnamesi‟, ancak 1881‟de yürürlüğe girdi ve aynı yıl düzenlenen bir talimatnameyle de sayımın nasıl yapılacağı tespit edildi. Buna göre kazalarda oluĢturulacak komitelerde gayr-i Müslimlerin de bir üye ile temsil edileceği belirtilmiĢti171

. Karpat‟a göre Osmanlı Devleti, bu dönemde idaresi altındaki Hıristiyan toplulukların yükselen ulusal bilinç ve buna paralel olarak her ulusun kendi kilise ve okullarını kurma talepleri ile bağımsızlık ve toprak istekleri karĢısında, belli baĢlı etnik topluluğun tam nüfu- sunu bilme gereği duymuĢtu. Bu düĢünceler, 1881-82 yılları arasında yapılan ve biraz evvel değindiğimiz, yeni bir sayım ve kayıt sistemiyle hayata geçirilmiĢti. Bu sayımda Hıristiyan nüfus için birkaç etnik-dinî sınıflandırmadan yararlanılmıĢtı172

. 1881-82 yıllarında yapılıp, 1893 yılında padiĢah II. Abdülhamid‟e sunulan bu nüfus kayıtları, Osmanlı nüfusuyla ilgili XIX. yüzyılda derlenmiĢ olan en eksiksiz ve güvenilir rakamları ihtiva etmekteydi173

.

1881-82 Genel Nüfus Sayımı‟na göre Osmanlı Devleti‟nin genel nüfus toplamı 17. 388.604 idi. Bu nüfus içerisinden Müslümanlar 12.587.137 (%72,4), Rumlar 2.332.197 (%13,4), Ermeniler 1.001.465 (5,7), Yahudiler 184.006 (1,1) ve diğerleri (Protestan, Katolik, Süryani, Yabancı vb.) ise 1.283.799 (%7,4) olarak tespit edilmiĢti. Ülke genelinde Müslüman-

168 Ali Güler, Osmanlı Devleti‟nde Azınlıklar, Turan Yayıncılık, Ġstanbul 1995, s.19 169 Karal, a.g.e., s. 9

170 Karpat‟a göre, bu sayıma dair arĢivde herhangi bir belge bulunmamaktadır. Bununla birlikte bu sayımın yıllarca devam ettiği, hükümetin 1951 yılında Aydın ve MenteĢe‟ye sayım memuru atamasından anlaĢılmaktadır. Bkz: Karpat, a.g.e., s.64; Güler, a.g.e., s.21

171 Bundan böyle Ermeni asıllı memurlara nüfus sayımında da görev verildi. Hatta Ġstatistik Umum Ġdaresi‟nin 1897-1903 yılları arasındaki Müdürü Mıgırdıç Sınabyan adından bir Ermeni olmuĢtu. Bkz: Güler, a.g.e., s.21 172

Karpat, a.g.e., s. 47 173 Güler, a.g.e., s.34

- 37 -

ların nüfus içerisindeki oranı artarken, Rumların oranı ise düĢmüĢtü. Yahudilerin nüfus ora- nında büyük bir değiĢme yaĢanmazken, Ermenilerin oranında bir artıĢın olduğu görülüyordu. Bu sayımda Aydın Vilayeti‟nin nüfus durumu ise Ģu Ģekildeydi174

:

Tablo-1: 1881-82 Genel Nüfus Sayımına Göre Aydın Vilayeti‟nin Nüfus Durumu

Sancak

Müslüman

/Türk % Rum % Ermeni % Yahudi %

Diğer (Katolik, Bulgar ve Yabancı) % Toplam Ġzmir 279.630 56,3 133.811 26,9 9.165 1,9 17.195 3,5 56.857 11,4 496.658 Saruhan 305.850 88,2 33.811 9,8 3.850 1,1 2.357 0,6 1.087 0,3 346.955 Denizli 209.405 98,5 2.562 1,2 501 0,29 25 0,01 212.493 Aydın 189.231 90,1 16.202 7,8 624 0,3 2.101 1 138 0,8 208.296 MenteĢe 135.207 92,6 10.172 6,97 500 0,34 143 0.09 146.022 Toplam 1.119.323 (%79,4) 196.558 (%13,9) 14.140 (%1) 22.153 (%1,57) 58.250 (%4.13) 1.410.424 (%100)

Görüldüğü gibi, XIX. yüzyılın sonlarına doğru vilayette Rum nüfusunda gözle görülür bir nüfus artıĢı meydana gelmiĢti. Bilindiği gibi, Yunan Ġsyanı neticesinde Batı Anadolu‟da yaĢayan Rumlardan bir kısmı, güvenlik endiĢesiyle Yunan adalarına doğru göç etmiĢti. Fakat ortam sakinleĢince, Rumların adalardan tekrar Batı Anadolu‟ya doğru geldikleri görülmüĢtü. Öyle ki, 1830‟larda Ġzmir‟de 80 bin Türk‟e mukabil sadece 20 bin Rum bulunuyordu. Ancak otuz yıl sonra bu oran tersine dönmüĢtü. Ayrıca 1839 ve 1856 reformları da adalarda yaĢayan Rumların daha rahat bir idare olan Osmanlı idaresini tercih etmelerine neden olmuĢtu. Yine Batı Anadolu sahillerinin tarım ve ticarete elveriĢli olması, Rumlar için bu coğrafyanın cazi- besini artırmaktaydı. Bu hususlara bağlı olarak, XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren baĢta Batı Anadolu olmak üzere Marmara ve Karadeniz kıyı bölgelerine Rumlar göç etmeye baĢ- lamıĢtı175

. 1831 sayımına göre, MenteĢe Sancağı‟nda çok az sayıda Ermeni yaĢıyorken, bu dö- nemde herhangi bir Ermeni nüfusa rastlanmamaktadır. Ġleride de değineceğimiz üzere, MenteĢe Sancağı‟nda Ermeni varlığı, hep düĢük düzeyde seyredecektir. Aydın ve MenteĢe Sancaklarındaki Yahudi nüfusunda ise, 1831 nüfus sayımıyla kıyaslandığında, hissedilir bir artıĢın yaĢandığı gözlemleniyor.

174 Karpat, a.g.e., s.162,163 ve 188 175

Daha detaylı bilgi için bkz: Augustinos, a.g.e., s.28; T. Baykara, “Batı Anadolu‟daki Rum Nüfusunun XIX. Yüzyıldaki Durumu…”, s.438; Karpat, a.g.e., s. 86

- 38 -

D. XX. Yüzyılın BaĢlarından Birinci Dünya SavaĢı’na Kadar Gayr-i Müslimlerin