• Sonuç bulunamadı

Bilindiği gibi, Ġslam hukukunda gayr-i Müslimlerin Müslümanlarla bir arada oturmala- rını men eden Ģer‟î bir hüküm yoktu. Nitekim Ġslam‟ın ilk devirlerinde de ikamet alanlarının ayrılmasına dair bir uygulama görülmemiĢti. Ancak daha sonraki devirlerde, ikamet alanlarının veya mahallelerin ayrılması gibi bazı uygulamalara rastlanmıĢtı. Osmanlı Devleti‟nin ilk fütuhat yıllarında Rumeli‟de böyle bir uygulamanın olduğu görülmektedir ki, bazı bölgelerde gayr-i Müslimler için ayrı mahalleler teĢkil edilmiĢti115

.

Genel olarak Osmanlı Ģehirlerinde, çeĢitli dinsel ve etnik grupların bölge ve semtlerine göre ayrı ayrı oturdukları görülüyordu. Bunun yanında bu grupların Ģehirlerde birbirlerine ta- mamen kapalı, ayrı „cemaat‟ler halinde yaĢamadıklarını da ifade edelim. Aslında Müslim ve gayr-i Müslimlerin ikamet alanlarının ayrı olması, doğal olarak inanç ve gelenek birliğine sahip kiĢilerin yan yana daha rahat yaĢamalarına olanak sağlaması açısından da büyük bir öneme sahipti116. Bununla birlikte, inceleme alanımız olan Aydın ve MenteĢe Sancaklarında

da görüleceği gibi, Müslümanlarla Hıristiyanların veya Yahudilerin aynı mahallede veya köyde yaĢadıklarına da sıklıkla rastlanıyordu. Bu ikamet serbestliğinin bazı sınırlılıkları vardı. Bunlar, Müslüman mahallesinde ikamet eden gayr-i Müslimin cami cemaatinin azalmasına sebebiyet vermemesi, güvenlik endiĢesi ve ibadet saatlerinde sükûnet gibi durumlardır117. Mahalleler için söz konusu olan bu durum köyler için de geçerli idi. Mahalleler hakkında bu kısa bilgiyi verdikten sonra Ģimdi her iki sancakta yaĢayan gayr-i Müslimlerin yerleĢim alanlarıyla ilgili duruma bakmak istiyoruz.

I. Rumlar

Aydın Sancağı‟nda yaĢayan gayr-i Müslim unsurlar içerisinde en büyük topluluk Rumlardı. Aydın Kazası‟nda Rumların yerleĢim alanları genel olarak, tarım ve ticarî

113 1326 (1908), Aydın Vilayet Salnamesi(=AVS), s.760-762

114 Yunanistan‟dan gelen muhacirler için oluĢturulan iskân mıntıkaları cetvelinde, Aydın ve MenteĢe Sancakla- rı‟nın idari taksimatı, benzer Ģekilde devam ediyordu. Bkz: BOA HR. ĠM, 52/5, 06 Kasım 1923

115 Kenan Macitoğlu, Osmanlı Millet Sistemi: Mit ve Gerçek, Klasik Yayınları, Ġstanbul 2004, s.317 116

Özer Ergenç, “Osmanlı ġehirlerinde „Mahalle‟nin ĠĢlev ve Nitelikleri Üzerine”, Osmanlı Araştırmaları, S.4, Ġstanbul 1984, s.71; Lewis‟e göre, Yahudi ve Hıristiyanların ayrı mahallelerde oturmaları, yasal olarak zorunlu kılınmıĢ bir mecburiyetten değil, doğal olarak toplumsal bir geliĢmenin tezahürüydü. Bernard Lewis, İslam Dün-

yasında Yahudiler, (Çev. B. Sina ġener), Ġmge Yayınları, Ankara 1996, s.40

- 31 -

faaliyetlerin rahatlıkla yapılabildiği, Aydın Demiryolu‟na yakın olan Ġneabad, Sobiçe, Karahayt ve KöĢk gibi nahiye merkezleri ile köylerinde yoğunlaĢmıĢtı118

. Kazada Rumlar, Karapınar, Mürselli ve Koçarlı gibi köylerde yoğun olarak bulunurken; Demircik, Umurlu, KöĢk, Erbeyli, Balatçık, Aziziye, Karacasu ve Yenipazar köylerinde ise Türklerle beraber yaĢıyorlardı119. Aydın‟ın merkezinde ise, kentin kuzeydoğu kesiminde yer alan Rum ve

YarbaĢı mahallelerinde ikamet ediyorlardı120

.

Sancak içerisinde Rumların en yoğun olarak yaĢadığı kaza Söke‟ydi. Kaza merkezinde Rumlar, baĢta büyük bir kısmı Rumların yaĢadığı Rum Mahallesi121

olmak üzere diğer gayr-i Müslimlerin de meskûn olduğu Hıristiyan ve Fabrika Mahallesi122

ile genelde Müslümanların meskûn olduğu Destici ve Hastane gibi mahallelerde123

yaĢıyorlardı. Bunun yanında Söke‟ye bağlı Kelebiç, Domatça, Akköy, Yoran, Hıristiyan Bağarası ve Hıristiyan Tozburgazı köy- lerinde ise tamamen Rumlar ikamet etmekteydi124. Zikredilen köyler, sahillere yakın olduğu için özellikle Adalardan gelen Rumların tercih ettiği yerlerdi. Bundan dolayı bu köyler oldukça fazla Rum nüfusuna sahipti125. Milli Mücadelenin sonlarına doğru ise, Rumlara ait

mahallelerde Müslüman kaydına rastlanmaktaydı. Zira Yunan iĢgalinin yakıp yıktığı mahal- lerden kaçıp gelenler, Rumların boĢalttığı sağlam hanelere yerleĢiyordu126

.

Bunların dıĢında Rumlar, Çine Kazası‟nın merkezinde yer alan Hamidabat Mahallesi ile Çine‟ye bağlı Karakollar Köyü‟nde127, Karacasu‟nun merkezindeki Rum Mahallesi ile

Pirlibey Köyü‟nde128, Bozdoğan Kazası‟nın Yenipazar ve Arpaz Nahiyelerinde129

, Nazilli de ise kasaba merkezinde bulunan Çelebioğlu Mahallesi ve Pazar Köyü130

ile Atça Nahiyesi‟ne bağlı Çomaklı Köyü‟nde yaĢıyorlardı131

.

118 1319 (1901) AVS, s. 208-213; 1326 (1908) AVS, s.445-449

119 Georgios Nakracas, Anadolu ve Rum Göçmenlerinin Kökeni, Belge Yayınları, Ġstanbul 2003, s.108 120

Yapucu, a.g.e., s.216 121

Söke ġer‟iyye Sicili 233, Hüküm No:75, sayfa:47, 1328 (1910). (Bundan sonra Söke ġS 233,75/47 Ģeklinde gösterilecektir.) 122 Söke ġS 235, 45/161, 1320 (1902); Söke ġS 282, 52/155, 1336 (1918) 123 Söke ġS 282, 4/208, 1337 (1919) 124 1326 (1908), AVS, s.476 125 Nakracas, a.g.e., s.107

126 1921 yılında, Aydınlı ġerif Ali kızı Zehra, Söke‟nin Rum Mahallesi‟nde Rumlara ait bir hanede ikamet edi- yordu. Söke ġS 229, 477/62, 1339 (1921); Yine Osman Zevcesi Züleyha da Rum Mahallesi‟nde ikamet ediyor- du. Söke ġS 212, 13/116, 1341 (1922)

127 Çine ġS 181, 47/116, 1323 (1905); Çine ġS 185, 112/165, 1335 (1917)

128 Karacasu ġS 178, (Hüküm ve sayfa numarası yok. Karacasu Kasabası‟nın Rum Mahallesi‟nden Hacı Kostanti oğlu Dimitri‟ye ait dava kaydı.), 1316 (1899); Karacasu ġS 177, 54/(yok), 1313 (1896)

129

1326 (1908) AVS, s.461

130 Saadet Tekin, Tanzimat‟tan Cumhuriyet‟e Nazilli, BasılmamıĢ Doktora Tezi, Dokuz Eylül Ün., Atatürk Ġlkeleri ve Ġnkılâp Tarihi Ens., Ġzmir 1997, s.23; Cihan Özgün, Tanzimat‟tan Cumhuriyet‟e Aydın İlinde İktisadi

Değişim, BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Ün., AĠĠTE, Ġzmir 2006, s.71

- 32 -

MenteĢe Sancağı‟na gelince, Muğla Kazası‟nda Rumların yerleĢim alanları baĢta kaza merkezinde Rum Mahallesi ve Orta Mahalle132 olmak üzere, Muğla‟ya bağlı Cazgırlar Köyü133

ile merkez nahiyeleri olan Ula ve Bozüyük‟tü134.

Muğla Kazası dıĢında Rumların meskûn olduğu diğer bir kaza da Marmaris‟ti. Marma- ris‟te Dadya (Datça) Nahiyesi‟nin merkezi ile nahiyeye bağlı Cumalı, Ġliya135, Kırvasil,

Aleksi, Alaki, Avlan, Karamaka ve Losta köylerinde ikamet ediyorlardı136

.

Sancak içerisinde Rumların en yoğun olarak bulundukları yer Fethiye (Megri) Kaza- sı‟ydı. Rumlar, Fethiye (Megri) Kazası‟nın merkezinde bulunan Hıristiyan Mahallesi ile kaza- ya bağlı Lolis, Kaya137, Göcek ve Tersane köylerinde ikamet ediyorlardı138

.

Sancağın diğer kazalarında yaĢayan Rumlara ait yerleĢim yerleri ise; Milas‟ta Rum ve Hıristiyan mahalleleri ile Mandalyat, Akbük ve Aladam köyleri139; Bodrum Kazası‟nda Hı-

ristiyan Mahallesi140, Rum Köyü ve Rum Haneleri Köyü141 ile Bağla ve Kefaluka köyleri142; Köyceğiz Kazası‟nın merkezi ile kazaya bağlı Dalyan Köyü143

idi. II. Ermeniler

Ermeniler bölgeye, Aydın ve çevresindeki çiftliklerde çalıĢmak amacıyla, XIX. yüzyılın ortalarından itibaren, ağırlıklı olarak Doğu Anadolu Bölgesi‟nden gelmeye baĢlamıĢ- lardı. Bu dönemde Aydın Sancağı‟nın her kazasında, farklı yoğunlukta Ermeni yaĢarken144

, XX. yüzyılın baĢlarında sadece Aydın, Söke ve Nazilli Kazalarında yaĢıyorlardı. Aydın ve Söke‟nin kaza merkezinde Ermenilere ait birer mahalle vardı: Ermeni Mahallesi145

. Ermeniler aynı zamanda diğer gayr-i Müslimlerle birlikte Hıristiyan Mahallesi‟nde de ikamet ediyorlar-

132 Muğla ġS 134, 604/(yok), 1319 (1901); Muğla ġS 134, 596/(yok), 1319 (1901) 133 Muğla ġS 196, 16/15, 1336 (1918)

134

1319 (1901) AVS, s. 378

135 Marmaris ġS155, 126/284, 1324 (1906); Marmaris ġS 155, 170/304, 1324 (1906)

136 Birinci Dünya SavaĢı öncesine kadar Rumlarla meskûn olan bu köyler, Rumların Yunanistan‟a göç etmeye baĢlamasıyla boĢalmıĢtı. Hükümet de boĢalan bu köylere Balkanlardan gelen Müslüman muhacirleri yerleĢtir- miĢti. Zamanla tamamen ĠslamlaĢan bu köylerin Rumca olan isimleri, Dâhiliye Nezareti tarafından Türkçe olarak değiĢtirilmiĢti. Örneğin; Kırvasil Köyü „Orhaniye‟, Ġliya Köyü „Turgut‟, Aleksi Köyü „Osmaniye‟, Alaki Köyü

„Reşadiye‟, Avlan Köyü „Mahmudiye‟, Karamaka Köyü „Aziziye‟ ve Losta Köyü ise „Selimiye‟ olarak değiĢtiril-

miĢti. Bkz: BOA DH. ĠD., 97-1/16, 20 ġubat 1329 (5 Mart 1914)

137 Megri ġS 161, 43/17, 1319 (1901); Megri ġS 76/35, 1319 (1901); Megri ġS 162, (yok)/74, 1332 (1914) 138 Serdal Soyluer, “XX. Yüzyılın BaĢlarında Muğla Sancağı‟nın Ġdari ve Nüfus Yapısı”, Çağdaş Türkiye Tarihi

Araştırmaları Dergisi, C. V, S.13, Güz/2006, s.116

139

Milas ġS 311, 600/293, 1332 (1914); Milas 316, 90/205, 1328 (1910); Milas ġS 316, 13/233, 1328 (1910) 140 Bodrum ġS 174, 209/117, 1318 (1900)

141 Bodrum‟un Rum Köyü ve Rum Haneleri Köyü isimleri de, 136. Dipnotta belirtilen husus çerçevesinde, 1914 yılında düzenlenmiĢti. Rum Köyü „Türk Köyü‟ ve Rum Haneleri Köyü de „İslam Haneleri Köyü‟ Ģeklinde değiĢtirilmiĢti. Aynı kaynak

142

Soyluer, a.g.m., s.128 143 1319 (1901) AVS, s. 390 144 Yapucu, a.g.e., s.212 145

Aydın‟daki Ermeni Mahallesi için bkz: Söke ġS 253, (yok)/99, 1330 (1912); Söke‟deki Ermeni Mahallesi için bkz: Söke ġS 233, 316/226, 1328 (1910)

- 33 -

dı146. Yine 1916 yılına ait bir belgede, Söke‟nin Rum Mahallesi‟nde Ermenilere ait bir kilise-

nin bulunduğunu görüyoruz ki, bu bilgilerden Ermenilerin bu mahallede de ikamet ettikleri anlaĢılmaktadır147. Yine Nazilli‟nin merkezinde ve çok az da olsa Atça Nahiyesi‟nde yaĢayan

Ermeniler de vardı148

. Bunlara ilaveten ikamet mahalli farklı olup; ticarî, idarî ve diğer iĢler için Söke veya Aydın‟a gelen Ermenilerin de, geçici ikamet için kendi cemaatlerine ait ma- halleleri tercih ettikleri görülmekteydi149

.

MenteĢe Sancağı‟nda ise, Birinci Dünya SavaĢı‟nın baĢlarında çok az bir Ermeni var- lığı göze çarparken150, bunların ayrı bir mahalle teĢkil edecek yeterliğe sahip olmadıkları anla-

Ģılıyor. Zira bu döneme ait sicil kayıtlarında, sancak içerisinde Ermenilere ait müstakil bir ma- halle veya köy kaydı mevcut değildir. Milli Mücadele yıllarında ise, sancak içerisinde Er- meni bulunmuyordu151.

III. Yahudiler

Aydın Sancağı‟nda Yahudiler, Aydın, Nazilli ve Söke kazalarında yaĢıyorlardı. Bu ka- zalar içerisinde en fazla Yahudi, Aydın Kazası‟nda bulunuyordu ki, kaza merkezinde Yahu- dilere ait ayrı bir mahalle mevcuttu152. Bunun yanında Müslümanlara ait mahallelerde ikamet eden Yahudiler de bulunuyordu153.

Söke Kazası‟nda da aynı Ģekilde, Yahudilerin kendi cemaatlerine ait bir mahalleleri vardı. Yahudiler umumiyetle, Musevi Mahallesi‟nde ikamet ediyorlardı154. Ayrıca Müslüman-

lara ait mahallelerde ikamet eden Yahudilere de rastlanıyordu155. Nazilli‟de yaĢayan Yahudi-

lere ait ayrı bir mahalle veya köy mevcut değildi. Bunlar, Müslümanlara veya diğer gayr-i Müslimlere ait mahallerde ikamet ediyorlardı156

.

MenteĢe Sancağı‟na gelince, buradaki Yahudi nüfusunun Milas, Bodrum ve Köyceğiz Kazalarında yoğunlaĢtığı görülüyordu. XIX. yüzyılın baĢlarından itibaren gelip Milas‟a yer- leĢen Yahudiler, XX. yüzyılın baĢlarında çoğalmaya baĢlamıĢlar ve sancağın 2/3 nüfusunu ba-

146 Söke ġS 235, 45/161, 1320 (1902) 147

BOA DH.Ġ.UM., 88/1-342, 7 Nisan 1332 (20 Nisan 1916) 148 1326 (1908), AVS, s.496

149 KuĢadası Ermeni Mahallesi‟nden ve Ermeni milletinden olup KuĢadası Ġngiltere Devleti Fehimanesi Konsola- tosu Markosyan Mıgırdıç, Söke‟ye geldiğinde Ermeni Mahallesi‟nde ikamet etmiĢti. Bkz: Söke ġS 235, 139/213, 1321 (1903)

150 BOA DH. EUM. 2. ġb, 28/47-A, 1332 (1916)

151 Ünal TürkeĢ, Kurtuluş Savalında Muğla, Yelken Matbaası, Ġstanbul 1973, s. 53 152 Yapucu, a.g.e., s. 212

153 Devlet-i Âliye‟nin Musevi milletinden Hayim oğlu Çakır Ġliyazer?, Aydın‟ın Ramazan PaĢa Mahallesi‟nde ikamet ediyordu. Bkz: Söke ġS 235, 81/180, 1320 (1908)

154 Söke ġS 282, 57/73, 1338 (1919)

155 Osmanlı tebaasından Musevi Mordahay, genelde Müslümanların ikamet ettiği, Söke‟nin Konak Mahallesi‟nde yaĢıyordu. Bkz: Söke ġS 293, (yok)/74, 1337 (1919)

- 34 -

rındıran bir orana ulaĢmıĢlardı157. Kazada Yahudiler, bu dönemde umumiyetle, Musevi Ma-

hallesi ile Hoca Bedreddin Mahallesi‟nde ikamet ediyorlardı158

.

Sancak dâhilinde Yahudilerin yaĢadığı diğer bir kaza da Bodrum‟dur. Bodrum‟daki Yahudi varlığı159, XIX. yüzyılın baĢlarına kadar gitmektedir. Buraya Rodos‟tan gelmiĢlerdi.

Kazada merkezinde Yahudilere ait ayrı bir mahalle yoktu160. Bununla birlikte sicillerde, Müs-

lümanlara ait mahallelerde ikamet eden Musevilerle ilgili kayıtlar mevcuttur161

. Salnamelere göre Köyceğiz Kazası‟nda da Yahudiler yaĢıyordu. Kazada Yahudiler daha çok köylerde ika- met etmekteydi162.

Bu bilgilerden de anlaĢılacağı üzere, Osmanlı Devleti‟nin klasik döneminde olduğu gibi, XX. yüzyılın baĢlarında da, gayr-i Müslimlerin yerleĢim alanlarını seçiminde sınırlandı- rıcı bir müeyyide söz konusu değildi. Genellikle gayr-i Müslimler, kendilerine ait mahalleler- de ikamet etmiĢler, bunun yanında Müslümanlara ait mahallelerde de yaĢamıĢlardır. Ancak, ilerde de görüleceği üzere, bu ahenk Balkan SavaĢları‟nın sonuna kadar devam etmiĢ, bu yıllardan baĢlamak üzere Birinci Dünya SavaĢı ve özellikle Milli Mücadele esnasında tama- men ortadan kalkmıĢtır. YerleĢim yerleri dikkate alındığında, gayr-i Müslimlerin genelde Ģe- hirlerde ekonomik faaliyetlerin yoğun olduğu yerlerde ikamet ettikleri görülmekteydi. Bu durum özellikle Ermeni ve Musevilerde daha da barizdi. Rumların ise, hem sancak ve kaza merkezlerinde hem de köylerde yaĢadıkları görülüyordu.

C. XIX. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nde Nüfus Sayımları ve Gayr-i Müslimlerin