• Sonuç bulunamadı

III. DOĞAL AFETLER 3.1.DOĞAL AFET NEDĠR? 3.1.DOĞAL AFET NEDĠR?

3.2. DOĞAL AFETLERĠN SINIFLANDIRILMASI VE DOĞAL AFET TÜRLERĠ TÜRLERĠ

3.2.2. VOLKAN PATLAMALARI

Yüksek sıcaklık ve basıncın etkisi sonucu yerin içindeki kayaçların ergime-siyle oluĢan magmanın konvektif olarak yer yüzüne doğru yükselmesi olayı genel olarak magmatizma olarak adlandırılmaktadır. Bu olaya, eğer magma yer yüzüne ulaĢamadan yer kabuğu içinde yayılarak soğursa derinlik mağmatizması ya da iç püskürme, yer yüzüne kadar ulaĢırsa yüzey mağmatizması, dıĢ püskürme ya da Volkanizma denmektedir.

Yerin derinliklerinden yer yüzüne çıkan maddeler katı, sıvı ve gaz hâlinde olup, bunlar lâv akıntıları, kaya blokları, volkan çakılları ve bombaları, küller ve yakıcı gazlardır. Bu maddelerin yer yüzüne çıkhğı yere volkan bunların çıkması olayına da volkan püskürmesi ya da volkanizma adı verilmektedir.

Birbirini takip eden püskürmeler sonucunda yüzeye çıkan maddelerin üst üste yığılması ve soğumasıyla volkanik tepeler ve volkanik dağlar (yanardağlar) oluĢmaktadır. Bunların hepsine birden volkan konisi de denmektedir.

Magmanın yer yüzüne çıkıĢı, yani volkan püskürmesi, her zaman aynı güçte ve biçimde değildir. Kimi zaman sessiz bir lâv (yeryüzüne kadar çıkan magma) akıntısı, kimi zaman da patlamalar Ģeklinde olmaktadır.

Bir volkan oluĢtuktan sonra, yer altından magma geldiği sürece, bu volkandaki püskürmeler devam eder. Ama bazan iki püskürme arasında onlarca, yüzlerce hattâ binlerce yıl geçebilir. Ancak bir volkanın değiĢik biçimdeki etkinliğinin ne kadar süre devam edeceği bilinemez. Örneğin, Ġtalya'da bulunan Etna ve Vezüv volkanlarında 2000 yılı aĢan bir süredir, zaman zaman kesintiye uğrasa da, püskürmeler günümüzde de devam etmektedir.

Yine nedeni tam olarak bilinmemekle beraber, belirli aralıklarla püsküren volkanlar da vardır. Hawai Adasındaki Loa ve Kliauea volkanları, her 2 ile 3 yılda bir, St. Helens volkanı her 150 yılda bir, Sicilya'daki Stromboli volkanı ise; her 15-30

- 46 -

dakikada bir püskürmektedir.Genel bir kabul olarak son 10 bin yıl içinde püskürmüĢ veya halen püskür-mekte olan volkanlara etkin volkanlar, buna karĢılık son 10 bin yıldan beri etkinlik göstermeyen volkanlara ise sönmüĢ volkanlar denir. Ayrıca bunların dıĢında halen etkin olmamakla beraber, birgün etkin hale gelebileceğine inanılan volkanlar da uyuyan volkanlar olarak adlandırılır.

Ancak yüzyıllar boyunca etkinlik göstermeyen bazı volkanların birdenbire püskürmeye baĢladığı da görülmektedir. Buna en güzel örnek; Ġlkçağ'daki püs-kürmelerin ardından, Ortaçağ boyunca sessiz kalan Vezüv (Ġtalya) volkanının 1631 yılında püskürmesi ve günümüzde de etkinliğini sürdürmesidir.

Ülkemizde, günümüzde lâv püskürten volkan olmamakla birlikte, Ağrı, Tendürek ve Nemrut gibi sönmüĢ olarak kabul edilen volkanlar, hâlen buhar ve gaz püskürtmektedir. Ayrıca bunlar, tarihî devirler içinde de lâv püskürttüklerinden bu volkanlar etkin volkanlar arasında sayılabilir (ġahin, Sipahioğlu, 2007, s.59).

Günümüzde yeryüzünde 500 dolayında aktif volkan bulunmaktadır. Milyonlarca insan da bu volkanların çevresinde yaĢamaktadır. Ġnsanlar, zaman içinde volkan püskürmelerinden etkilenmiĢ ve büyük afetler yaĢamıĢlardır. Bugün için volkan püskürmelerinin önlenmesi mümkün değildir. Ancak etki ve zararlarının en aza indirilebilir. Büyük kül yüklü bir yanardağ püskürmesi hava koĢulları üzerinde de etkilidir. Karanlık gündüzler, Ģiddetli rüzgârlar ve bardaktan boĢanırcasına yağan yağmurlar, hatta çamur yağıĢları bölgeyi aylarca etkiler. Yanardağ malzemesi güneĢ ıĢınlarının bir bölümünü keserek alt katmanlardaki ısıyı düĢürebilir. Böylece Dünya'da iklim etkilenir ve geçici bir soğuma yaĢanabilir. Örneğin Krakatua (Endonezya, 1883) volkanın püskürmesi sonucu Avrupa'da çok soğuk ve çok yağıĢlı yazlar yaĢanmıĢtır. Türkiye'de Ağrı, Tendurek, Nemrut gibi tarihî dönemlerde püsküren ve bugün de zaman zaman değiĢik gazlar ve su buharı çıkaran genç volkanlar vardır (MEB, 2006, s.234).

- 47 -

Püskürmenin Ģekli, geliĢmesi, Ģiddeti ve çıkan maddelerin özellikleri ve volkanın Ģekli birlikte göz önünde bulundurularak, volkanların adlandırılması gelenek hâline gelmiĢtir.

Bir volkan için sadece bir tip püskürme Ģeklinden söz edilmesi mümkün değildir. Ancak farklı püskürmelerle oluĢan ama jeomorfolojik yönden birbirine benzeyen volkanları aĢağıda özetlenen 4 tip altında toplamak mümkündür

Hawaii Tipi

Bu tip volkanlardaki püskürmeleri genellikle hafif Ģiddettedir. Çıkardıkları lâv, çok sıcak ve bazik karakterde olduğu için akıcıdır. Kimi zaman magma fıskiyeden fıĢkıran su gibi çıkabilir ve çok geniĢ alanlara yayılabilir. Bu tipin en güzel örneği, Hawaii adalarının oluĢmasına neden olan Hawai Volkanlarıdır.

ġekil-4: BaĢlıca volkan tipleri (http://lisederslerim.blogcu.com/ic-kuvvetler-volkanizma_39047011.html).

Stromboli Tipi

Bu tipteki püskürmelerde değiĢik boyuttaki katı maddelerle birlikte sıvı veya kıvamlı lâv kütleleri de havaya fırlatıldığından, dev bir ıĢıklı bulut görüntüsü ortaya çıkmaktadır. Ayrıca sıvı haldeki lâvların bir kısmının tekrar kraterin içine dönmesiyle sıkıĢan gazların basıncıyla, volkan ağzının çevresindeki lâvların ve katı maddelerin hızla dıĢarı atılması sonucu, küçük patlamalar olmaktadır.

- 48 -

Bu tip volkanlar adını, Sicilya'nın kuzeyindeki Lipari takım adalarından biri olan bir ada üzerinde bulunan ve hala aktif olan stromboli volkanından almıĢtır.

Vulkano Tipi

Bu tip volkanlardaki püskürmeler, magmanın çok yoğun olduğu durumlarda görülür. Çıkan lâvlar, iki püskürme arasındaki sürede soğuyarak katılaĢmakta, tekrar püskürme olduğunda bu katı kabuk, sıkıĢmıĢ gazların basıncıyla yeniden parçalanmakta, oluĢan toz, kül, gaz ve lâvlarla birlikte yeniden fırlatılmaktadır. Bu nedenle püskürmeler, Ģiddetli patlamalar Ģeklinde olmaktadır. Bu püskürme tipi adını, Lipari adalarında bulunan Volkano volkanından almıĢtır.

Pele Tipi

Patlama Ģeklindeki püskürmelerin görüldüğü en tipik ve ekstrem örnek, pele tipi volkanlardır. Bu tipin en önemli özelliği âni ve Ģiddetli patlamalar ile katı maddelerden oluĢan çok yoğun ve kızgın dev bulutların oluĢmasıdır.

Bu tip adını Antillerdeki Martinik adasındaki Pelee volkanından almıĢtır. Bacanın çok çabuk katılaĢan lâvlarla tıkanması ve içeride sıkıĢan gazların bu katı kabuğu atabilmek için yaptığı basınç, patlamanın Ģiddetini arttırmaktadır (ġahin, Sipahioğlu, 2007, s.67).

Volkanların dünyasal dağılımı

Volkanlar da depremler gibi, belirli kuĢaklar ile özel jeolojik özelliklere sahip yerlerde görülür. Depremlerin ve volkanların dağılıĢında bir paralellik vardır. Volkanlar da genellikle aĢağıda belirtilen levha sınırlarında toplanmıĢtır

- 49 -

ġekil-5: Levha sınırlarında oluĢan volkanların dağılıĢı ve bazı volkanlar (ġahin, Sipahioğlu, 2007, s.68).

Antarktika'dan Alaska'ya, Kamçatka'dan Yeni Zelanda'ya kadar uzanan kuĢaktır. Yeryüzündeki etkin volkanların yaklaĢık 3/4'ü bu kuĢak üzerinde bulunmaktadır. Bunlar, Büyük Okyanusu kuĢatan kıvnmlı dağlar üzerinde ve ada yayları ile deniz-okyanus çukurlarında yer alan volkanlardır.

• Kuzey ve Güney Karaları Arasında Doğu-Batı Doğrultusunda Uzanan KuĢak (Alp-Himalaya KuĢağı)

Bu kuĢak, genç kıvrımlı sıra dağların bulunduğu kuĢaktır. Akdeniz Havzası, Türkiye, Kafkasya, Ġran, Endonezya, Orta Amerika ve Antiller'deki volkanlar bu kuĢak üzerinde yer almaktadır.

Okyanus Sırtlan:Atlas Okyanusu ve Doğu Pasifikte belirgin bir kuĢak halindedir. Buradaki volkanların çoğu denizaltı volkanlan Ģeklindedir. Açores, Kanarya ve Ġzlanda adaları gibi adalar, bu tip volkanik faaliyetler sonucu, lâvlann yığılarak deniz seviyesinin üzerine çıkmasıyla oluĢmuĢtur.

- 50 -

Yukarıda belirtilen bu belirli kuĢaklardan baĢka, Dünyanın bazı yerlerinde de volkanlara rastlanmaktadır. Doğu Afrika volkanları buna örnektir (sıcak nokta volkanları) (ġahin, Sipahioğlu, 2007, s.68).

Volkanlar 4,6 milyar yaĢındaki Dünya'mızın meĢaleleri gibidir. Beklenmedik bir anda patlayarak etraflarını aydınlatırlar. Hiçbir zaman rastlantılarla oluĢmazlar ve patlamalarının da jeolojik olarak bir anlamı vardır. Patlama sonucunda canlı yaĢamının yok olmasına ve büyük ekonomik zararların oluĢmasına neden olurlar. Bazen birçok volkanın aynı anda faaliyete geçmesiyle çıkan küller atmosferi kaplayarak iklim değiĢikliklerine bile neden olabilir. Örneğin günümüzden 3500 yıl önce Ege Denizi'ndeki Santorini Adası'nda patlayan volkan, Girit Adası'ndaki Minos uygarlığını yok etmiĢtir. Bu bölge yıllarca güneĢ ıĢığına hasret kalmıĢtır. Fakat volkanların çok sayıda yararı da vardır. Birçok önemli maden yatağı volkanlara bağlı olarak oluĢur. Dünya'nın en verimli tarım alanlarının bazıları volkanik alanlar üzerindedir. Ayrıca bulundukları bölgenin sosyoekonomik yapısını da doğrudan etkilerler. Örneğin; Etna (Ġtalya) Yanardağı söndüğü anda ,daha lavlar sıcakken hemen turizme açılıyor. Bazalt lavlarından yapılan heykeller ise hem sanat hayatına farklı bir bakıĢ getirmekte hem de heykelleri yapan kiĢiye önemli bir ekonomik katkı sağlamaktadır (MEB, 2006, s.234).

Volkan Püskürmeleri ve Türkiye

Volkanların Dünya'daki dağılımına bakıldığı zaman, Türkiye'nin üç önemli volkan kuĢağından biri (Akdeniz havzası, Kafkasya, Ġran, Endonezya, Orta Amerika ve Antilleri içine alan kuĢakta) üzerinde yer aldığı görülür. Ülkemizdeki volkanlann büyük bir kısmı genç kıvrımlı sıradağlar üzerindedir ve bunlar büyük yükselti oluĢturmaktadır.

Ancak günümüzde Türkiye'de zaman zaman da olsa, lâv çıkaran hiç bir volkan yoktur. Buna karĢılık sönmüĢ olarak kabul edilen Ağn, Tendürek ve Nemrut gibi tarihî dönemlerde ve bugün de, zaman zaman değiĢik gazlar ve su-buharı çıkaran genç volkanlar vardır.

- 51 -

Tarihî devirlerde püskürdüğü kesin olarak bilinen tek volkan Nemrut'tur. Bazı kayıtlara göre muhtemelen 1441 ve 1443 yıllannda püskürmüĢ ve bazı olumsuzluklara neden olmuĢtur. Kayıtlarda rastlanmamakla beraber Erciyes ve Hasan Dağı'nın da bazı bulgu ve söylentilere göre tarihî devirlerde püskürdük-leri kabul edilmektedir.

Birçok kaynakta III. Jeolojik Zaman (Tersiyer)ın sonları ile IV. Zaman (Ku-aterner)'m baĢlarında oluĢan volkanlar, genç volkanlar olarak adlandırılmaktadır. Buna göre ülkemizdeki volkanların hemen hepsi genç volkanlardır. Genç volkanik koniler ile volkanik örtüler geniĢ alanları kaplamıĢtır. Örneğin; Doğu Anadolu Bölgesi'nde volkanik maddelerin kapladığı alanın yüzölçümü, 40.000 km2

'nin üzerindedir.

Bu duruma göre, Doğu Anadolu Bölgesi'nde; Ağrı, Süphan, Nemrut ve Tendürek, Ġç Anadolu Bölgesi'nde Erciyes, Hasandağı, Karacadağ, Meke Dağı ile NevĢehir ve Aksaray civarında çok sayıdaki koniler ve Batı Anadolu Bölgesi'nde Kula çevresindeki volkan konileri Türkiye'nin genç volkanlarını oluĢturmaktadır.

Ülkemizdeki volkanların pek çoğu, depremler gibi, levha hareketlerine bağlı olarak oluĢan kırıkların ve fayların üzerinde veya bunların kesiĢme yerlerinde görülmektedir. Ancak yakın zamanlardaki bazı tektonik hareketler sonucu oluĢan kırık hatları üzerinde de, az sayıda volkanlar oluĢmuĢtur. Batı Anadolu volkanları ve özellikle de Kula civarındaki volkanlar bunlara bir örnektir (ġahin, Sipahioğlu, 2007, s.73).

3.2.3. TSUNAMĠ

Dalga Nedir? Nasıl OluĢur?

Bazı etkilerden dolayı özellikle rüzgar, ay ve güneĢ arasındaki çekim kuvvetlerinin zamansal değiĢimleri ve deprem ile deniz suyu yüzeyi, ortalama su seviyesinden süreksizlik gösterir. Bu süreksizlik dalga olarak isimlendirilir ve bu dalga, etkinin baĢladığı yerden itibaren bir enerji transferi Ģeklinde hareket eder.Rüzgar dalgalan, rüzgar etkisi ile oluĢan düĢük enerjili ve kısa periyotlu dalgalardır. 30 sn.Tik

- 52 -

periyotların altındaki değerlerde oluĢur. 30 sn ile 1 saat arasında periyodu olan dalgalar deprem nedeniyle oluĢmuĢ dalgalardır. Saat üzerindeki değerlerde ise dalgalann oluĢum, sebepleri gelgitlerdir.Rüzgar dalgalan, açık denizde rüzgar hızının 1 m/sn'nin üzerine çıktığında oluĢmaya baĢlarlar. Su yüzeyinde önce küçük pürüzlükler oluĢur. Rüzgarın Ģiddeti ve esme süresi arttıkça boylan ve periyotları artar ve diklikleri azalır. Bu oluĢuma rüzgar hızı, etki süresi, su derinliği ve rüzgar esme süresi etki eder (Gazioğlu, 2005, s.20).

Dalga geliĢme bölgesinden çıktığında ve rüzgar kesildiğinde de yoluna devam eder. Sığ bölgelere yaklaĢtığında dalga taban etkilerini hissetmeye baĢlar. Sığ su etkisi ile yavaĢlar, dalga boylan kısalır ve dikliği artar. Dalga dikliği, artık dalga sabit kalamaymcaya kadar artar ve bu aĢamada dalga kmlır. Taban batimetrisi ile dalga gidiĢ yönünden dalga cephesi taban batimetrisine paralel olacak Ģekilde sapar. Buna dalga sapması denir (Ulusoy,akt. Gazioğlu, 2005, s.21).

Benzer Belgeler