• Sonuç bulunamadı

Bu araştırmada, elde edilen verilerin analiz işlemlerinde SPSS 17.00 (Statistical Package for Social Seciences) programı kullanılmıştır.

Araştırmacı tarafından geliştirilen 40 maddelik Mikroskop Kullanımında Öz yeterlik İnançları Ölçeğinin geçerlik ve güvenirlik işlemleri için, konuyla ilgili hazır bulunuşluk düzeyleri yeterli olacağı düşünülen Gazi Üniversitesi Biyoloji Öğretmenliği 4. sınıf ve Fizik Öğretmenliği 1.sınıf öğrencilerinden oluşan 42 kişilik gruba pilot uygulama yapılmıştır. Elde edilen verilerin geçerlik ve güvenirlik analizleri SPSS 17.00 programında yapılmıştır. Geçerliği tespit etmek için yapılan analizde önce Kaiser- Meyer-Olkin değeri 0.894 bulunmuş, verilerin faktör analizi yapmaya uygun olduğu düşünülmüştür. Yapılan faktör analizi sonucunda, ölçeğin 3 faktörden oluştuğu görülmüş, döndürme yapıldıktan sonra oluşan yük değerlerine göre ölçek maddeleri gruplandırılmıştır. Madde toplam korelasyonları incelenmiş, iç tutarlık (Cronbach Alpha güvenirlik) katsayısı 0,979 bulunmuştur. Yapılan analizler sonucu 9 tane olumsuz, 1 tane olumlu madde, geçerlik ve güvenirliği düşürdüğü için ölçekten çıkarılmış, 30 olumlu maddeden oluşan Mikroskop Kullanımında Öz yeterlik İnançları Ölçeği uygulama için uygun hale gelmiştir.

Ölçeklerin uygulamasının yapıldığı Ankara ili Nallıhan ilçesi merkezindeki ortaöğretim okullarının okul müdürleri ve biyoloji öğretmenleri ile görüşülmüş,

okulların fiziki koşulları, laboratuvar durumu ve mikroskop varlığı gibi konularda bilgi alınmıştır. Bu şekilde elde edilen veriler nitel analiz yöntemleri kullanılarak değerlendirilmiştir.

Analiz işlemlerinde öncelikle kullanılacak istatistiksel yöntemin belirlenebilmesi için grupların normal dağılım durumları incelenmiştir.

Öğrencilerin genel öz yeterlik inanç puanları ve mikroskop kullanımına yönelik öz yeterlik inanç puanları, cinsiyet, anne- babanın hayatta olup- olmaması, kendine ait çalışma odası bulunup- bulunmaması, sınıf düzeyi gibi grup sayısı iki olan değişkenlerle karşılaştırılırken “İlişkisiz (Bağımsız) Örneklem T-Testi” (Independent Samples T-Test) kullanılmıştır. Bağımsız t-testi, iki ilişkisiz örneklem ortalamaları arasındaki farkın anlamlı olup olmadığını test etmek için kullanılır. Deneysel ve tarama çalışmalarında kullanılan bağımsız t-testi, deneklerin ya da katılımcıların iki deneysel koşuldan (iki ayrı alt gruptan) sadece birinde bulunmasını ve orada ölçülmesini gerektiren tek faktörlü gruplar arası desenler için uygun olan bir işlemdir. Burada denekler arası değişkenliği incelenen bir bağımlı değişken ve bunun üzerinde etkisi incelenen ve grup değişkeni olarak da tanımlanabilen bir sınıflama değişkeni vardır. Deneklerin farklı işlem koşullarında ya da düzeylerinde bulunduğu bu tür bir desende bağımlı değişkene ilişkin elde edilen iki puan seti, birbirinden ilişkisizdir (Büyüköztürk, 2002).

Öğrencilerin genel öz yeterlik inanç puanları ve mikroskop kullanımına yönelik öz yeterlik inanç puanları, ailedeki birey sayısı, anne- baba eğitim durumu ve mesleği, aile aylık ortalama geliri, okul türü, seçtiği alan ve akademik başarı durumu gibi grup sayısı ikiden fazla olan değişkenlerle karşılaştırılırken “Varyans Analizi” yapılmış, “Bağımsız Örneklem Tek Yönlü Varyans Analizi” (One Way Anova) kullanılmıştır. Tek faktörlü (yönlü) varyans analizi, ilişkisiz iki ya da daha çok örneklem ortalaması arasındaki farkın sıfırdan anlamlı bir şekilde farklı olup olmadığını test etmek üzere uygulanır (Büyüköztürk, 2002).

Varyans analizinde gruplar arasında bulunan farklılığı tespit etmek için “Post- hoc” testi yapılmış, gruplar arası farklılık “tukey” testi ile incelenmiştir.

Öğrencilerin genel öz yeterlik inanç puanları ile mikroskop kullanımına ilişkin öz yeterlik inanç puanları arasındaki ilişkinin tespitinde “Basit korelasyon: Pearson Korelasyon Katsayısından” yararlanılmıştır. Değişkenler arasındaki ilişkinin incelenmesi, değişkenlerin ölçme yapısına, dağılımın özelliklerine, aralarındaki ilişkinin doğrusal olup olmamasına, değişken sayısına ve kontrol durumuna bağlı olarak farklı istatistiksel teknikler kullanılarak yapılmaktadır. İki değişken arasındaki bu ilişki, ikili yada basit korelasyon ismi verilen korelasyon teknikleriyle bulunur. Bir değişkenin iki ya da daha çok değişken ile olan ilişkisi çoklu korelasyonun, bu değişkenlerden birinin kontrol edilerek (sabitlenerek) diğer değişkenlerle olan ilişkisi ise kısmi korelasyon tekniklerinin konusudur. Korelasyon katsayısı, değişkenler arasındaki ilişkinin düzeyinin ya da miktarını ve yönünü açıklayan bir sayıdır. Korelasyon katsayısının 1.00 olması, mükemmel pozitif bir ilişkiyi; -1.00 olması, mükemmel negatif bir ilişkiyi; 0.00 olması, ilişkinin olmadığını gösterir. Korelasyon katsayısının büyüklük bakımından yorumlanmasında üzerinde tam olarak ortaklaşılan aralıklar bulunmamakla birlikte, korelasyonu yorumlamada şu sınırların sıklıkla kullanılabileceği not edilmelidir. Korelasyon katsayısının, mutlak değer olarak, 0.70-1.00 arasında olması, yüksek; 0.70- 0.30 arasında olması, orta; 0.30-0.00 arasında olması ise, düşük düzeyde bir ilişki olarak tanımlanabilmektedir. İki değişken arasında pozitif bir ilişkinin olması, deneklerin X değişkenine ait değerlerin artması durumunda Y değişkenine ait değerlerinde artma eğiliminde olduğunu ya da X değişkenine ait değerlerin düşmesi durumunda Y değişkenine ait değerlerinde düşme eğiliminde olduğunu gösterir. Değişkenler arası ilişkinin negatif olması ise, değişkenlerden birine ait değerlerin artması durumunda diğer değişkenin değerlerinin düşme eğiliminde olduğunu gösterir (Büyüköztürk, 2002).

BÖLÜM IV

BULGULAR VE YORUM

Çalışmanın bu bölümünde, deney ve kontrol gruplarına yapılan uygulamalardan elde edilen sonuçlara ve bunların yorumlarına yer verilmiştir.