• Sonuç bulunamadı

VERİLERİN TANIMLANMASI VE KULLANILAN YÖNTEMLER Erken Dönem (Perinatal-Neonatal) Veriler

GEREÇ VE YÖNTEMLER

VERİLERİN TANIMLANMASI VE KULLANILAN YÖNTEMLER Erken Dönem (Perinatal-Neonatal) Veriler

Ocak 2006 ve Aralık 2008 yılları arasında TÜTF Yenidoğan Ünitesine yatışı olan ve yukarıda belirtilen kriterlere uyan yenidoğanların perinatal verileri, hastane veri sistemi (AVİCENNA) ve hasta dosya kayıt bilgilerinden elde edildi.

1. Prenatal dönem verileri: Anne yaşı, anne eğitimi, gebelik, doğum ve abortus sayıları, evlilik durumu, akraba evliliği, antenatal izlem durumu, antenatal tarama testleri,

gebelikte sigara-alkol-ilaç kullanımı, annede diabet (varsa HbA1c), anemi, üriner sistem enfeksiyonu,döküntülü hastalık, preeklampsi, eklampsi, kronik hipertansiyon, erken membran rüptürü(EMR) (varsa günü ve EMR skoru), koryoamniyonit, antenatal kanama (varsa trimestri), çoğul gebelik olup olmadığı (varsa spontan mı yardımcı üreme tekniği mi aracılığı ile, ve fetus sayısı), antenatal steroid uygulaması, amniyon sıvısının yeterliliği, fetal büyüme geriliği, doppler kan akımı çalışmaları araştırıldı.

2. Natal dönem verileri: Doğum yeri, doğum şekli, Apgar skorları, doğumda oksijen, pozitif basınçlı ventilasyon (PBV), entübasyon veya canlandırma gereksinimi, mekonyum varlığı, cinsiyet, doğum ağırlıkları, boy ve baş çevresi, doğum sonrası vital bulguları belirlendi. 3. Postnatal dönem verileri: Yenidoğanların, son adet tarihi (SAT) ve skorlama sistemi (Ballard Skorlama sistemi ile fizik ve nörolojik kriterlere uygun olarak belirlenmiş olan) ile belirlenmiş gestasyon haftaları, Fenton eğrileri (86) üzerinde gestasyon haftaları ve doğum tartılarına uygun antropometrik ölçümleri, intrauterin büyümelerinin değerlendirmesi amacı ile Ponderal indeksleri dosya kayıtlarından not edildi. Yenidoğanların takipleri sırasında gelişen sorunları belirlendi. Gelişen morbiditeler için kullanılan tanımlar şunlardır:

Koriyoamnionit: Annenin vücut ısısının 38˚ C’den yüksek olması ile birlikte iki veya daha fazla kriterin eşlik etmesidir. Bu kriterler: uterin hassasiyet, kötü kokulu vajinal akıntı, annede başka hiçbir enfeksiyon odağı olmaksızın lökositoz (beyaz küre sayısı > 15.000 hücre / mL), serum C-reaktif protein pozitifliği, annede taşikardi (>100 atım/dk) ve fetal taşikardidir (> 160 atım/dk) (6).

Preeklampsi: Yeni başlangıçlı hipertansiyon (BP>140/90 mmHg veya ortalama arter basıncı >105 mmHg), ödemli veya ödem olmaksızın proteinüri olarak tanımlandı (6),

Erken Membran Rüptürü: Kontraksiyonlar başlamadan önceki herhangi bir zamanda membranların rüptüre olması (6).

Respiratuvar distres sendromu: Klinik olarak subkostal, interkostal veya sternal retraksiyon, burun kanadı solunum, taşipne, apnenin eşlik ettiği veya etmediği oda havasında siyanoz varlığı ve karakteristik radyolojik görüntü ile tanı konulan klinik tablo olarak tanımlandı (13).

Yenidoğan Geçici Taşipnesi (Transient tachypne of newborn-TTN): Tanı doğum sonrası ilk 6 saat içerisinde başlayan taşipne, 12 saatten uzun süren persistan taşipneye ek olarak radyolojik bulgular ile kondu(61).

Yenidoğan Pnömonisi: EMR ve koryoamniyonit ile birlikte görülebilen, taşipne, apne ve respiratuvar distres gibi tipik olmayan klinik bulgulara ek olarak özellikle metabolik asidoz ve hipotansiyonun eşlik edebileceği, radyografide dağınık infiltrasyonlar ile tanı konuldu (93).

Bronkopulmoner displazi: Gebelik yaşı, postnatal 28. gün ve postkonsepsiyonel 36. haftadaki oksijen ihtiyacına göre belirlendi. Gebelik yaşı ≤32 hafta olan bebekler 28. günde oksijen ihtiyacı olduğu halde postkonsepsiyonel 36. haftada veya taburculukta oksijen bağımlılığı göstermiyorsa hafif BPD, oksijen ihtiyacı %30’un altındaysa orta şiddetli BPD, oksijen ihtiyacı %30’ un üzerinde veya nazal CPAP (Contunious Positive Airvay Pressure) veya pozitif basınçlı ventilasyon şeklindeyse ağır BPD olarak, 32 gebelik haftasından sonra doğan bebekler ise postnatal 56. günde veya taburculukta hangisi önce ise oksijen bağımlılığı göstermiyorsa hafif BPD, oksijen ihtiyacı %30’un altındaysa orta şiddetli BPD, oksijen ihtiyacı %30’ un üzerinde ise veyanazal CPAP veya pozitif basınçlı ventilasyon şeklindeyse ağır BPD olarak tanımlandı (159).

Sepsis: Kanda bir patojenin izole edildiği olgular sepsis olarak tanımlandı (6).

Patent duktus arteriozus: Doppler ekokardiyografik inceleme ile duktus arteriosus açıklığının >1,5 mm olması, diyastolik kan akımının görülmesi olarak tanımlandı (6).

Nekrotizan enterokolit: Walsh ve Kliegman (18) tarafından hazırlanan kriterler kullanılarak tanı konuldu.

İntraventriküler kanama: Papile ve Munsick (19)‘ın kriterlerine göre transfontanel ultrasonografi ile tanı konuldu.

Metilksantin gerektiren apne: 20 saniyeden uzun süreli solunum durmasına eşlik eden bradikardi ataklarının sıklığının ve süresinin artması (müdahale gerektirmeyen saatte 1-2 kez, taktil uyarı gerektiren 24 saatte 2 den fazla, uzun süreli uyarı ve PBV gerektiren 1 atak) sonrasında bebeklere metilksantin başlanması olarak kabul edildi (28),

Hiperbilirübinemi: Fototerapi ve/veya kan değişimi ihtiyacı gösteren total bilirubin değerleri hiperbilirübinemi olarak tanımlandı (6),

Anemi: Kan transfüzyonu gereksinimi olan değerler anemi olarak değerlendirildi. Transfüzyon gereksinimi mekanik ventilatördeki olgularda hematokrit <%36, spontan solunumu ve yüksek FiO2 ihtiyacı olan olgularda hematokrit < %31, sağlıklı büyüyen olgularda hematokritin < % 21 altında olması olarak tanımlandı (25),

Hipoksi: Nabız oksimetre ile ölçülen SaO2’nin > 1 dakika süre ile %85 in altında seyretmesi olarak kabul edildi (6),

Hastanede kalım süresi: Ünitede kaldığı her bir gün hastanede kalış süresi olarak hesaplandı. Ayrıca, oksijen gereksinimi olup olmadığı, sürfaktan uygulanması, PBV gereksinimi, mekanik ventilasyon gereksinimi olup olmadığı ve süresi dosya kayıtlardan belirlendi.

Okul Çağı Verileri

Çalışma sırasında okul çağında olması beklenen ve yukarıda tanımlanan perinatal özelliklere sahip çalışma grubu ve kontrol grubu olgularına telefon ve mektup aracılığı ile ulaşılarak, TÜTF Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Yenidoğan İzlem Polikliniği ve Genel Polikliniğine davet edildiler. Bilgilendirilmiş olur formu imzalandıktan (Ek 2) sonra tüm hastaların antropometrik ölçümleri alındı (Tartımsan marka, TBS modeli, 1212430 seri numaralı tartı ve boy ölçer ile), doktor tanılı astım, allerjik rinit, adenoid- tonsil hipertrofisi, adeno-tonsillektomi, akut otitis media, sinüzit ve antibioterapi kullanımı gerektiren üst/alt solunum yolu enfeksiyonları öyküsü gibi sorular ile respiratuvar morbiditeleri sorgulanarak, ayrıntılı fizik muayeneleri yapıldı ve tarafımızdan oluşturulan bir forma kaydedildi (Tablo 14). Muayene ardından ekte sunulan anket formları, araştırmacı doktor (MCU) tarafından yüz yüze dolduruldu. Etik kurul onayına da sunulmuş olan respiratuvar hastalıkların taranması için Türkçeleştirilmiş olan ATS-DLD-78-C (Ek 3) (201) ve ISAAC (Ek 4-A ve Ek 4-B) anketlerini (151) anlaşılabilirliklerinin değerlendirilmesi amacıyla rastgele seçilmiş 10 hasta üzerinde denendi. Anketler hem anne hem de babaya ayrı ayrı uygulanıp, cevapların karşılaştırılması sonrası, soruların anlaşılabilir olduğuna karar verildi.

Ek 3’ te sunulan ATS-DLD-78-C anketi doğum anamnezi, cinsiyet, okul, yaş, kardeş ve ev ile (ısınma, oda sayısı, evde klima ve evcil hayvan besleme gibi) ilgili bilgilerden oluşan ilk bölümü takiben, öksürük, balgam çıkarma, hışıltı, göğüs hastalıkları, geçirilmiş diğer hastalılar, astım, alerji ve aile öyküsü bölümlerinden oluşan çoktan seçmeli toplam 47 sorudan oluşmakta idi. Ek 4’ te sunulan ISAAC anketi ise 23 sorudan oluşan çoktan seçmeli çevresel etmenler anketi (Ek 4-A) ve 8 sorudan oluşan çoktan seçmeli hırıltı-hışıltı anketinden (Ek 4-B) oluşmakta idi. Bu anketler yardımı ile okul çağında ki respiratuvar morbiditeleri araştırılan olguların ayrıca doktor tanılı astım varlığı/yokluğu, semptomların varlığı/yokluğu, son 12 ayda tedavi alıp almadığı vb. gibi sorular ile soruldu. Bunlara yatkınlık veya sebep olan gebelik komplikasyonları, gebelikte maternal sigara kullanımı, düşük sosyoekonomik düzey (aylık net gelirlerine göre, asgari ücret olan 800 TL altı geliri olanlar kötü, 800-2000 TL arası geliri olanlar orta, 2000 TL üzeri geliri olanlar ise iyi olarak gruplandırıldı.), düşük anne eğitim

düzeyi (temel zorunlu eğitim süresi olan 8 yıl ve altı düşük eğitim seviyesi olarak tanımlandı) vb. gibi sorular aracılığıyla aydınlatılmaya çalışıldı.

Anket soruları içerisinde yer alan sorulara verilen yanıtlarda; üşütmeden bağımsız göğüste hırıltı/hışıltı varlığı, gece/gündüz göğüste hırıltı hışıltı varlığı, nefes darlığına neden olan iki veya daha fazla hışıltı atağı varlığı, nefes darlığına neden olan hışıltı atakları sırasında ilaç kullanımı gereksinimi, egzersiz veya oyun oynama sonrası hışıltı atağı varlığından bir veya birkaçının birlikte olması “Respiratuvar morbidite 1 hışıltı paneli”, 2 yaş altında ciddi göğüs hastalığı nedeniyle yatış varlığı, 1’den fazla geçirilmiş bronşiolit/bronşit/pnömoni veya iki veya üçünün birer kez geçirilmiş olması, son 3 yılda olağan aktivitesini 3 günden fazla engelleyen birden çok göğüs hastalığı varlığı, bir hafta veya daha uzun süren öksürük/ balgam atakları, yılın 3 ayından fazlasında balgam, göğüste doluluk, öksürük varlığından bir veya birkaçının birlikte olması “Respiratuvar morbidite 2 geçirilmiş enfeksiyöz respiratuvar morbidite paneli”, doktor tanılı astım öyküsü varlığı, halen astım tanısı ile takip edilme öyküsü varlığı, düzenli olarak astım tedavisi halen kullanımı öyküsü varlığından bir veya birkaçının birlikte olması “Respiratuvar morbidite 3 doktor tanılı astım paneli” olarak tanımlandı (180, 202-205).