• Sonuç bulunamadı

Vergi Levhası

Belgede VERGİ MAHREMİYETİNİ İHLAL (sayfa 87-91)

Vergi Usul Kanunu’nun 5’inci maddesinin 5’inci fıkrasına göre

“Gelir vergisi mükellefleri (kazancı basit usulde tespit edilenler dahil) ile sermaye şirketleri144 her yıl Mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas kazanç tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı almak zorundadırlar. İlân ve levhalara ilişkin diğer hususlar Maliye Bakanlığınca belli edilir”.

2365 sayılı Kanun ile kabul edilen bu istisna, vergi levhası asma yükümlülüğü olarak öngörülmüş ve Kanun’un gerekçesinde bu düzenlemeyle yurttaşlar arasında ortak bir vergi ödeme şuurunun yaratılmasının, ayrıca verginin tahsilinde kamuoyu baskısından yararlanılmasının amaçlandığı ifade edilmiştir145. Levha asma yükümlülüğüne ilişkin düzenleme, vergilerin açıklanmasından sonra kabul edilmiş olan ikinci istisna hükmüdür. Söz konusu hükmün içeriğinden de

144 Danıştay, vergi levhasını tasdik ettirip işyerine asmaması nedeniyle bir kooperatife kesilen özel usulsüzlük cezasının kesinleşmesi ve vadesinde ödenmemesi üzerine tebliğ olunan ödeme emrine karşı açılan davada, vergi levhası asma zorunluluğu bulunanların sermaye şirketlerinden ibaret olduğu ve kooperatiflerin Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 2’nci maddesinde sayılan sermaye şirketleri arasında yer almadığı, vergi levhası asma zorunluluğu bulunmayan kurumun cezaya itiraz etmemiş olması nedeniyle borçlu duruma geldiğinin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle ödeme emrinin resen iptaline karar vermiştir (Danıştay 4.D., 08.04.1985, E.1984/867, K.1985/1103), http://www.danistay.gov.tr, (E.T.23.05.2010).

145 T.C. Maliye ve Gümrük Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü, Türk Vergi Kanunları Gerekçeleri s. 564.

76 anlaşılacağı üzere vergi levhası asmakla yükümlü tutulanlar, 2365 sayılı Kanun ile getirilen değişiklik uyarınca vergileri açıklanacak olan mükellef gruplarıyla paralellik arz etmektedir.

Bu fıkra uyarınca Maliye Bakanlığı’na verilen düzenleme yapma yetkisi doğrultusunda Bakanlık levhaların şekli, ebadı, tasdik ve asılma süreleri, yükümlülüğe uymayanlar hakkında uygulanacak yaptırımlar gibi birçok hususu 142 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile düzenlemiş ve sonrasında, esas itibariyle uygulamada tereddüt yaratan birtakım durumları farklı genel tebliğlerle146 açıklığa kavuşturmuştur. 6111 sayılı Kanun’un147 83’üncü maddesinde öngörülen hükümle levha asma zorunluluğu, levha alma zorunluluğu olarak değiştirilmiş ve sözü edilen tebliğlerin büyük bir kısmını yürürlükten kaldırarak levha alma zorunluluğuna ilişkin hususlar ile e-vergi levhası sorgulaması, elektronik ortamda vergi kimlik numarası doğrulama ve vergi levhası doğrulama hizmetlerini düzenleyen 408 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği yayınlanmıştır.

408 No’lu Genel Tebliğ uyarınca vergi levhası, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin beyannamelerini vermelerinden sonra, Gelir İdaresi Başkanlığı bilgi işlem sistemi tarafından söz konusu beyannamelerde yer alan bilgilere göre oluşturulacak ve mükellefin internet vergi dairesi hesabına

146 143, 146, 177, 272 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri.

147 Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (R.G.25.02.2011, 1.Mük.)

77 aktarılacaktır148. Vergi levhasında bulunacak olan bilgiler mükellefin adı ve soyadı, ticaret unvanı, iş yeri adresi, vergi kimlik numarası, bağlı bulunduğu vergi dairesi, vergi türü, işe başlama tarihi, ana faaliyet kodu ve faaliyet türü, faaliyet durumu, beyan edilen son üç yıla ait matrahlar ve bu matrahların ait olduğu takvim yılı için tahakkuk eden vergiler ile Gelir İdaresi Başkanlığı bilgi işlem sistemi tarafından üretilecek onay kodundan ibarettir. Tebliğ’e göre vergi levhası almak mecburiyetinde olan mükellefler, bu levhaları iş yerlerinin merkezlerinde, şubelerinde, satış mağazalarında, çiftçilerin doğrudan doğruya zirai faaliyetleri ile ilgili alım satım işlerinin tedviri için açtıkları yazıhanelerinde, taşıt işletmeleri için ayrıca taşıtlarında yetkililerce istenildiğinde ibraz etmek üzere bulunduracaklardır149.

Vergi levhasının vergi mahremiyetinin istisnalarından birini oluşturma sebebi, bu levhanın belli yerlere asılması suretiyle içinde yer alan bilgilerin üçüncü kişiler tarafından öğrenilmesinin mümkün kılınmasıdır. 408 No’lu Genel Tebliğ ile bu levhaların asılması veya internet ortamında yayımlanması mükelleflerin ihtiyarına bırakıldığından, vergi levhasında yer alan bilgilerin üçüncü kişiler tarafından öğrenilmesi ancak bu bilgilerin mükellefler tarafından açıklanması durumunda söz konusu olabilecektir. Bu bakımdan vergi levhasına ilişkin düzenlemenin, mükellefe

148 142 Sıra No’lu Genel Tebliğ’e göre mükelleflerin vergi levhalarını bağlı bulundukları vergi dairelerine tasdik ettirme yükümlülüğü bulunmakta, 272 Sıra No’lu Genel Tebliğ ile tasdik işleminin belli şartlar dahilinde serbest muhasebeci veya serbest muhasebeci mali müşavirler ile yeminli mali müşavirler tarafından da gerçekleştirilebileceği öngörülmekteydi. 408 Sıra No’lu Genel Tebliğ ile söz konusu tasdik yükümlülüğü kaldırılarak internet vergi dairesinden erişilebilen vergi levhası üzerinde yer alan onay kodu vergi levhasının tasdiki hükmünde sayılmıştır.

149 142 Sıra No’lu Genel Tebliğ uyarınca vergi levhalarının asılacağı bu yerler, 408 Sıra No’lu Genel Tebliğ ile vergi levhalarının bulundurulacağı yerler olarak düzenlenmiştir.

78 ait birtakım bilgilerin öğrenilmesine yol açan istisna hükmü olma niteliğini büyük ölçüde yitirdiği söylenebilir.

408 No’lu Genel Tebliğ’de yer alan e-vergi levhası sorgulama ve vergi levhası doğrulama hizmetlerine ilişkin düzenlemeler prensip itibariyle vergi mükellefleri arasındaki iş ilişkilerinin yürütülmesini kolaylaştırmak ve doğru bilgilere ulaşılmasını sağlamak amacıyla öngörülmüş olmakla birlikte vergi mahremiyeti bakımından da birtakım sonuçlar doğurmaktadır. Mükelleflerin, internet vergi dairesini kullanarak e-vergi levhası sorgulaması aracılığıyla başka bir vergi mükellefinin vergi levhasında yer alan bilgilere ulaşabilmesine imkân veren bu hizmet, vergi mahremiyetinin sınırlı etkisi bulunan bir istisnasını oluşturmaktadır.

Benzer bir biçimde, hakkında yapılan sorgulama neticesinde levhasının güncel olmadığı belirtilen mükelleflerin, yeni bir vergi levhalarının bulunması halinde bu durum sorgulamayı yapan mükellefe bildirilecek ve mükellef talebi halinde güncel vergi levhasında yer alan bilgilere ulaşabilecektir. Vergi levhası doğrulama hizmeti olarak adlandırılan bu hizmetin de vergi mahremiyetine istisna teşkil ettiği açıktır.

Vergi Usul Kanunu’nun 5’inci maddesinin 5’inci fıkrasında mükellefler bakımından yalnızca vergi levhası alma zorunluluğu öngörülmekte olup, levhanın sorgulanması veya doğrulanmasına ilişkin hususlara yer verilmemektedir.

Levhalara ilişkin sorgulama ve doğrulama yapılabilmesi için, hakkında bu işlemlerin yapılacağı mükelleflere ait bazı verilerin bilinmesi ve bu verilerin sisteme girilmesi gerekmektedir. Böyle bir önkoşulun varlığı, vergi mahremiyeti kapsamında yer alan bilgilere erişim olanağı sunulduğuna ilişkin tespiti değiştirmeyeceği gibi daha önce ifade edildiği üzere bu durum yalnızca vergi mahremiyetine ilişkin istisnanın etki

79 alanını sınırlandırmaktadır. Vergi mahremiyetine Maliye Bakanlığı’nın düzenleyici işlemiyle böyle bir istisna getirilmesinin yasal dayanağı bulunmamaktadır. İdarenin bu şekilde düzenleme yapması hem temel hak ve özgürlüklerin sınırlanmasına ilişkin rejim hem de hukuk devleti ve yasal idare ilkeleri yönünden kabul edilemez.

C. Mükellefe Ait Bilgi ve Belgelerin Adli ve İdari Soruşturma

Belgede VERGİ MAHREMİYETİNİ İHLAL (sayfa 87-91)