• Sonuç bulunamadı

SUÇUN HUKUKİ KONUSU

Belgede VERGİ MAHREMİYETİNİ İHLAL (sayfa 113-117)

VERGİ MAHREMİYETİNİ İHLAL SUÇU

II. SUÇUN HUKUKİ KONUSU

Suçun hukuki konusu200 hakkında farklı teoriler201 ortaya konulmakta ve suçun ihlal ettiği hususun neden ibaret bulunduğu meselesi tartışılmaktadır202. Bu bağlamda “ceza kuralı ile korunan ve bir suçun ihlâl ettiği (zarar verdiği veya tehlikeye maruz bıraktığı) menfaat (ferdî, toplumsal, maddî veya maddî olmayan menfaat)”203, “suç tarafından ihlâl edilen hukukî varlık veya menfaat”204, “bir ceza

199 “Fiilleri suç sayan, ceza koyan, bunlarda değişiklik yapan veya bunları kaldıran kurallar dar anlamda ceza kuralıdır. Böyle bir kuralın, ceza kuralı sayılabilmesi için başlıca konusu suç ve ceza olan bir kanunda (meselâ TCK., As. CK.) yer almış olması şart değildir. Suça, ceza kuralı vücut verir.

Ceza kuralı olmazsa suç da yoktur. Fakat ceza kuralı ile suç aynı şey değildir. Suç, kuralın sadece konusudur”. EREM, Faruk, Ümanist Doktrin Açısından Türk Ceza Hukuku, Genel Hükümler, C.

I, 13. B., Seçkin Yayınevi, Ankara 1995, s. 68.

200 Yener, suçun hukuki konusu yerine kullandığı “hukuksal değer”i terim ve kavram biçiminde ikiye ayırarak incelemektedir. Yazar, doktrinde oldukça tartışmalı olan bu terim ve kavram üzerinde bir görüş birliği bulunmadığını ve tartışmaların kaynağının suçun yapısı ve suç genel teorisi anlayışı ile ilgili olduğunu ifade etmektedir. ÜNVER, Yener, Ceza Hukukuyla Korunması Amaçlanan Hukuksal Değer, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2003, s. 46. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. ÜNVER, s. 47 – 69.

201 Bu teoriler hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. TOROSLU, Nevzat, Cürümlerin Tasnifi Bakımından Suçun Hukukî Konusu, AÜHF Yayınları, Ankara 1970, s. 87 – 160; ÜNVER, s. 159 – 389.

202 TOROSLU, Suçun Hukukî Konusu, s. 87.

203 EREM, Faruk, “Suçun Konusu ve Hümanist Doktrin”, AÜHFD, Y. 1968, C. XXV, S. 1 – 2, s. 23.

204 TOROSLU, Ceza Hukuku Genel Kısım, 14. B., Savaş Yayınevi, Ankara 2009, s. 92. “Varlık, insanın ihtiyaçlarını tatmine elverişli her şeyi ifade eder. Menfaat ise, kişi ile varlık arasında var olan

102 normu ile korunan, diğer bir ifade ile, suçla ihlâl olunan hak ve menfaat”205 gibi değişik biçimlerde tanımlanan suçun hukuki konusu kavramı da suçun ihlal ettiği hususa ilişkin olarak kabul edilen görüşe göre farklılaşmaktadır206.

Vergi Usul Kanunu’nun 362’nci maddesinde yer alan düzenlemeden hareketle vergi mahremiyetini ihlal suçunun hukuki konusunu oluşturan hak veya menfaat207 açısından iki farklı saptamada bulunmak mümkündür. Vergi mahremiyeti, Vergi Usul Kanunu’nun 5’inci maddesinde öngörülen mükellefe veya mükellefle ilgili kimselere ait vergi sırlarının ifşa edilmesi veya bir kişi yararına kullanılması208

ve kişinin bir ihtiyacını gidermek için varlığı kullanmasına imkân veren ilişkidir. Bunlar hukuken korunduklarında hukukî varlık veya hukukî menfaat adını almaktadırlar. Bu iki kavram, aynı sosyal gerçeği iki ayrı görüş açısından ifade ettiklerinden, hemen daima aynı anlamda kullanılmaktadırlar”.

TOROSLU, Ceza Hukuku, s. 93.

205 Ranieri, Silvio, Manuale di Diritto Penale, Milano 1956, s. 106 ve Antolisei, Francesco, Manuale di Diritto Penale, Milano 1955, s. 122’den aktaran DÖNMEZER, Sulhi / ERMAN, Sahir, Nazarî ve Tatbikî Ceza Hukuku Genel Kısım, C. I, 11. B., Beta Basım, İstanbul 1997, s. 353.

206 Ünver’e göre “Ceza hukuku günümüzde artık yalnızca cezalandırmayı öngören, bireyin haklarını sınırlandırmayı amaçlayan ve siyasal gücün korunmasını herşeyden üstün tutan bir anlayış değildir.

Ceza hukuku bireyin haklarının sınırlandırılmasını engelleyen, hukuksal değerlerini güvence altına alan ve onların ihlalini engellemeyi hedefleyen bir araç olmak zorundadır (...) Yararla ilişkilendirilmiş bir hukuksal değer kavramı, bir birey veya eşya arasında olumlu olarak değerlendirilen bir ilişki olarak ortaya çıkar. İnsani yararlar gerçekte zarara veya tehlikeye uğratılabilirler. Bu yaklaşım yalnızca eşya veya insanların maddi veya doğal anlamda ihlaline dayanmamakta, bunun yanında bir talep hakkının ihlaline de dayanmaktadır (...) Hukukun temel merkezi ve ilişki noktası birey olarak insandır. Bu nedenle, hukuksal değer kavramının içeriği de, bu anlayışa paralel bir biçimde oluşturulmalıdır”. ÜNVER, s. 431.

207 Donay’a göre “Burada korunan yarar mükellefin kimliği ve mali durumudur, ancak buna tecavüz edilmemesi için görev nedeni ile öğrenilen mükellefe ilişkin her türlü bilginin çalışılan yerden sızmasını engellemektir”. DONAY, Süheyl, Ceza Mahkemesinde Yargılanan Vergi Suçları Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay Kararları ile Karşılaştırmalı Olarak, Beta Basım, İstanbul 2008, s. 167 – 168.

208 Vergi Usul Kanunu’nun 5’inci maddesine göre bu suçun işlenebileceği hareketlerden birini görev dolayısıyla öğrenilen vergi sırrının ifşa edilmesi diğerini ise görev dolayısıyla bu sırra vakıf olan kişi veya üçüncü kişiler nef’ine kullanılması oluşturmaktadır. Çalışmanın bundan sonraki bölümünde

103 halinde ihlal edilmiş sayılmaktadır. Daha önce ifade edildiği üzere, vergi mahremiyeti özel hayatın gizliliği hakkının vergi hukuku alanındaki görünümünü oluşturmakta ve bu mahremiyetin ihlali özel hayatın gizliliğinin ihlali anlamını taşımaktadır. Bu açıdan ele alındığında, vergi mahremiyetini ihlal suçunun hukuki konusunu özel hayatın gizliliği hakkı oluşturmaktadır. Başka bir anlatımla bu suçun ihlal ettiği değeri hukuken korunan bir hak teşkil etmektedir209.

Vergi mahremiyetini ihlal suçunun ihlal ettiği hak veya menfaatin saptanmasında bu suç bakımından öngörülen cezanın düzenlendiği Türk Ceza Kanunu’nun 239’uncu maddesi hükümlerinden hareket edildiğinde ise farklı bir sonuca ulaşılmaktadır. Bu madde Türk Ceza Kanunu’nun “Topluma Karşı Suçlar”

başlıklı üçüncü kısmının “Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar” başlığını taşıyan dokuzuncu bölümünde yer almaktadır. Vergi mahremiyetini ihlal suçu için uygulanacak olan ceza hükmünden hareketle suçun hukuki konusunu ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin toplumsal bir menfaatin oluşturduğunu söylemek

“Görev dolayısıyla bu sırra vakıf olan kişi veya üçüncü kişiler yararına kullanılması”nı karşılamak üzere kısa ve öz olması açısından “bir kişi yararına kullanma” ifadesi tercih edilecektir.

209 Sonsuzoğlu, Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenen diğer bütün suçlarda korunan yararın kamu yararı ve özel olarak devlet hazinesi olduğunu, buna karşın vergi mahremiyetini ihlal suçunda ise kişisel yarar yani mükellef yararının korunduğunu ifade etmektedir. SONSUZOĞLU, s. 133. Aynı yönde görüş için bkz. ŞENYÜZ, Vergi Ceza Hukuku, 2011, s. 450; ÇOMAKLI, Şafak Ertan, “Mahremiyet Kavramı ve Türk Vergi Hukukunda Vergi Mahremiyeti”, Vergi Dünyası, S. 312, Ağustos 2007, s.

136; KARADEMİR, Mevlüt, “Türk Vergi Hukukunda Vergi Mahremiyeti”, Vergi Sorunları, S. 273, Haziran 2011, s. 179.

104 mümkündür210. Bu bakımdan vergi mahremiyetini ihlal suçu hukuken korunan toplumsal bir menfaati ihlal etmektedir.

Vergi mahremiyetini ihlal suçunun hukuki konusunun tespitinde yalnızca kanun koyucunun öngördüğü suçlara ilişkin tasnifin esas alınmasının vergi mahremiyeti ve dolayısıyla öngörülen düzenlemeyle korunmak istenen hak veya menfaat açısından eksik olacağı kanaatindeyiz. Bir suçun hukuki konusunun saptanmasında tek bir ölçütün esas alınması, o suç ile korunmak istenen hak veya menfaatin birden fazla ve farklı olduğu durumlarda bu konunun bütünsel açıdan kavranamamasına yol açabilir. Vergi mahremiyetini ihlal suçu bakımından ortaya çıkan bu farklılık, söz konusu suç Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenmekteyken uygulanacak olan ceza hükümleri bakımından suçun bünyesiyle bağdaşmadığını düşündüğümüz211 Türk Ceza Kanunu’nun 239’uncu maddesine yollamada bulunulmasından kaynaklanmaktadır. Sonuç olarak, vergi mahremiyetini ihlal

210 Toroslu’ya göre, suçun hukuki konusu suçtan doğrudan doğruya zarar gören şahsa (suçun mağduruna) ait özel varlık veya menfaattir. Bu özel varlık her suç türü bakımından farklı olup, her suçun vasfı bu suçun doğrudan doğruya tehlikeye soktuğu veya zarar verdiği hukuki varlık esas alınarak belirlenir. Yazar, suçun doğrudan doğruya mağduruna ait özel varlık veya menfaati ihlal etmekle birlikte, dolaylı olarak, bunların bir sentezi olan ve cezai korumanın konusunu oluşturan devletin genel menfaatini de ihlal ettiğini ifade etmektedir. Bu bakımdan suçun hukuki konusunun cezai korumanın konusu olduğunda şüphe bulunmamakta zira ceza kanunları devletin şahsiyetini, devlet idaresini, kamu güvenini, aileyi ve şahsı tehdit eden veya bunlara zarar veren fiilleri hukuka aykırı olarak görürken, sayılan varlıkları ve bunlara ilişkin menfaatleri de korumaktadır. TOROSLU, Suçun Hukukî Konusu, s. 166.

211 Vergi mahremiyetinin ihlali halinde uygulanacak olan ceza hükümleri bakımından kanun koyucunun yaptığı yollamanın yerinde olmadığını, bu suça uygulanacak olan yaptırımın saptanmasında özel hayatın gizliliğinin esas alınmış olması gerektiğini düşünmekteyiz. Aksi yönde görüş için bkz. DONAY, Vergi Suçları, s. 167.

105 suçunun hukuki konusu tek bir hak veya menfaatin ihlalinden ibaret olmayıp, hem temel bir hakkın hem de toplumsal bir menfaatin ihlalini içermektedir212.

Belgede VERGİ MAHREMİYETİNİ İHLAL (sayfa 113-117)